Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
tmtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Eriuç
# Genel Yaym Koordinatörü: Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlen Müdürlen: tbrahim
Yüdız - Dinç Tıyanç 9 Sonımlu Müdür:
Fikret tlkiz • Haber Merkezi Müdûrü:
Hakan Kara #Göreel Yönetmen: Fütret Eser
Dış Haberier Şinasi Danışoğlu # Isöhbarat Cengb
Yıldınm # Ekononn: Mehmet Saraç • Kültûr-
Haodan ŞenkÖkeo • Spor Abdûlkadir Yücdman
• MakaleterSamiKaraöraıCDııshme Abduiah
Yaao#Fotograf ErdoğanKöseoğlıı •Bılgı-Belge:
Edibe Bugrs • Yurt Haberien Mehmet Fanç
Yaym Kunılu. İBuu Sdçuk(Baskan),
Orhan Erinç. Oktay Kurtböke,
Hikmet Çctinkaya, Şökran Soner.
Ergun Bak-ı. Dinç Tayanç, İbrahim
Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafa
Balbav. Hakan Kanı.
Ankara Temsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No.
125,Kat:4,Bakanlıklar-AnkaraTel-4195020(7hal). Faks.
4195027 • Izmır Temsilcisi. Serdar Kızık, H. Ziya
Blv. 1352 S.2/3Tel.4411220, Faks:4419117» Adana
Temsilcisi: Çetin VTğeooğlu, tnönüCd 119 S.No.l Katl,
Tel:363 12 11, Faks: 363 12 15
Müessese Mûdürü. Üstün Akmeo #
Koordınatör Ahmet Korolsan •
Muteebr Böent Yawr»ldare Hüseym
Görer • Işlettne Önder Çdik • Bılgı-
lşlenv. Nail taal • Bügısayar Sıstem
Mürüvet Çiler • Saöş Fazflet Kuza
MEDYA C: • Yönetıtn K.unılu
Başkaoı - Genel Müdûr Gfilbin
Erduran • Koordinatör Reha
Işıtjnan # Genel Müdûr Yardımcısı.
Mtne Akdag Tel 514 07 53 -
5139580-5138460-61.Faks 5138463
Y»yımla>an ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm ve Yayıncılüc A Ş
TüAocağı Cad 39'41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 lslanbul Tel (0 2121512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95
13ARALIK1997 Imsak: 5.41 Güneş:7.13 Öğle: 12.05 tkindi: 14.23 Akşam: 16.43 Yatsı: 18.11
Karnaval
lumpbgı
• Arjantinliler gelecek yıl
yapılacak karnavalın
provalanna daha şimdiden
başladılar. Arjantin' in orta
eyaletlerinden Entre
Rios'ta yapılması
planlanan 1998 karnavalı
için samba dansçılan
hünerlerini kent
meydanlannda
sergilemeye başladılar.
Entre Rios Kamavah'nın
tanıtım ve reklamı
kapsamında başkent
Buenos Aires'in
Cumhuriyet Meydanı'nı
dolduran çeşitli gruplara
mensup genç kızlann,
danslan kadar vücutlan da
meydanı heyecan odağı
haline getirdi.
Alman
kanallamnın
durumu
• ANKARA (AA) - Türk
Telekomünikasyon AŞ
Yönetim Kurulu üyesi ve
Genel Müdür Vekili
Mustafa Horata, RTL,
SAT-1 vePRO-7
kanallanyla fiyat
konusunda anlaşma
sağlanmasına rağmen telif
haklannı düzenleyen
maddelerin kabul
edilmemesi nedeniyle
kablolu yayından
çıkanldığını belirtti.
Horata, her türlü telif
haklannı almalan ve telif
haklannın ihlali nedeniyle
ortaya çıkacak tazminatı
kabul etmeleri halinde, bu
kanallann yeniden
iletilebileceğini bildirdi.
Tasarım
yarışması
• Haber Merkezi -
Cankurtaran Holding,
"Eureka" adıyla başlattığı
tasanm yanşmasının
konusunu ütü olarak
belirledi. tki dalda
gerçekleştirilecek
yanşmaya, adına kayttlı
işyeri bulunmayan her
Türk yurttaşı katılabilecek.
Cankurtaran Holding,
kazanan tasanmı üretime
geçirerek tüketicinin
hizmetine sunacak.
Yanşmaya son katılım
tarihi 15 Ocak olarak
bildirildi.
Apmağan Fuam
• Haber Merkezi - Yeni yıla
yaklaşırken hediyelik eşya
sektörünün ünlü firmalan,
ürünlerini. Yılbaşı
Armağan Fuan'nda
sergilemeye hazvrlanıyor. Iç
giyimden kravat ve
gömleğe. bıjuteriden halı ve
kilime. birçok ürünün yer '
alacağı ftıarda el sanatlan
ürünleri de yer alacak. Saat
11.00-20.00 arasında
alışveriş imkânı sağlayan
fuar, 20-31 Aralık tarihleri
arasında Mecidiyeköy
Meliha Avni Sözen Fuar ve
Kültür Merkezi'nde
açılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı'nm hazırladığı proje, meslek lisesi mezunlanna sınavsız mühendislik kapısını aralıyor
Meslek lisesi mezununa kontenjanEBRUTOKTAR
ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı,
8 yıllıkkesintisız temel eğitimden son-
ra ortaöğretün sürecine yenı düzenle-
meler getiriyor. Projeye göre, meslek
lisesini bitiren öğrencilerin tümü ken-
di alanlanyla ilgilı meslek yükseko-
kullanna sınavsız girecek. Meslek yük-
sekokulunu bitiren öğrencilerden or-
talaması yüksek olanlar da üniversite-
lerin lisans programlannda kendileri-
ne aynlan yüzde 20'lik kontenjanla
"makiııe,inşaat,bü^sayat;uçak,eiekt-
rik mühendisliği vefletişim"bölümle-
rine geçebilecekler.
Milli Eğitim Bakanlığı, genel liseler-
deki yığılmayı önlemek ve meslek li-
selerini özendirici hale getirmek üze-
re «Mesleld ve Teknik Eğrthnde Yeni-
den Yapdanına" adlı bir proje geliştır-
di. Gelecek yıla ilişkinÖSYS kılavuz-
lan değiştıriliyor.
"Meslek Eğitimi Yasa Tasansı"na
son şeklini vermek üzere şubat ayında
bir toplantı yapılacak. Proje, genel li-
selerde okuyan öğrenci sayısını yüzde
65'ten yüzde 35'e düşürmeyi, meslek
liselerinde okuyan öğrenci sayısını da
yüzde 35'ten yüzde 65 'e çıkarmayı he-
defliyor. Gelecek yıl yaşama geçiril-
mesi planlanan proje şöyle:
• Meslek lisesini bitiren öğrenciler kendi alanlanyla ilgili
meslek yüksekokullanna sınavsız girecek. Meslek
yüksekokulunu başanyla bitiren öğrenciler üniversitelerin
lisans programlannda kendilerine aynlan yüzde 20'lik
kontenjanla "makine, inşaat, bilgisayar, uçak, elektrik
mühendisliği ve iletişim" bölümlerine geçebilecekler.
Meslek eğitimi bölgeleri: Kampus nitelığine kavuşacak meslek
Eğitim, öğretim, yönetim ve üretim eğitim bölgeleri, tek müdürün deneti-
hizmetlerinin daha etkili, verimli yürü-
tülmesini ve kaynaklann daha rasyonel
kullanılmasını sağlamak üzere "mes-
lekeğrum bölgeleri'' oluşturulacak. Mes-
lek eğitim bölgelerinde bulunan okul-
müdür enflasyonuna son verilecek.
minde olacak. Bu amaçla ilk olarak
Beşevler ve Yenimahalle kampuslan
planı yapıldı.
Meslek eğitimi merkezleri:
Meslek lısesı eğıtiminden meslek yük-
sekokuluna kadarmodüler mesleki eği-
tim programlannınuygulanacağı mes-
lek eğitimi merkezleri kurulacak.
SinaVSIZ yÜksekOkUl: Meslek
eğinmi merkezlerinden, meslek yükse-
kokullanna sınavsız geçiş olanagı sağ-
lanacak. Bu amaçla meslek yükseko-
kullannda 104 bin ek kapasite yaratı-
lacak. Meslek yüksekokullarını bitiren
ögrencilerden not ortalaması yüksek
olanlar da eğitim gördükleri alana pa-
ralel üniversite fakültelerine dikey ge-
çiş yapabilecek. Böylece meslek lise-
lerinin toma, tesviye, motor ve metal
bölümünü bitirenler makine meslek
yüksekokuluna, buradabaşanlı olanlar
da mühendislik fakültesine giderek.
makine mühendisi olabilecek. Meslek
lıselerinin yapı, yapı ressamlığı bölü-
münü bitirenler inşaat meslek yükse-
kokuluna, burada başanb olurlarsa mü-
hendislik fakültesine gidebilecek. Mes-
lek lıselerinin elektrik, elektronik bö-
lümunübitirenler sınavsız olarak mes-
lek yüksekokullanna, başanlı olurlar-
sa da mühendislik fakültesine geçebi-
lecek. Meslek lisesi mezunlan benzer
şekilde bilgisayar ve uçak mühendisi ol-
ma olanağına da kavuşacak. Radyo TV
meslek liselerini bitirenler, sınavsız ola-
rakhaberleşrne meslek yüksekokuluna,
başanlı olurlarsa da iletişim fakül-
telerine gidecek.
'Malaylatcmıpm'Çeviri Servisi - "En t>i Arkadaşım Evleniyor" filmiyle gûndemde olan JuMa Roberts,
yeniden gördüğü ilgı karşısında kendini büyülenmiş hissediyor. Bunte dergisi ile
yaptığı söyleşide, "Bu gûne kadar hiç bu kadar muüu olmadım" diyen Roberts, bu
mutluluğunu sadece yeni fılmine borçlu değil. Yıllarca jeans ve kareli gömlek giyen,
saçını çoğu kez banyodan çıktığı haliyle kullanan ve magazin dergileri tarafından son derece
rükûş olarak tanımlanan Roberts, 30 yaşına girdiği şu günlerde objektiflerin karşısına
tanınmayacak kadar değişmiş olarak çıkıyor.
Insanın rahat, kendine uygun stilde, ancak aynı zamanda seksi de
olabileceğini yeni keşfettiğini söyleyen Roberts, hayaünda ilk kez
modayla tarnştığıru ve tüm gardırobunu değiştirdiğini de itiraf ediyor
ve "Ben her genç kızın 17-18 yaşlannda geçti^ süreçten maalesef
yeni geçtim. Çflnkü işim için hiçbir zaman giyinmek zonında
değUdim. Stüd\T)ya pijamalanmla da gitsem oluyordu.
Orada film için nasıl olsa bir şeyler gjydiriyoriardı"
diyor. Kısa kıvır kıvır saçlan, özel makyajı ve ipek
giysileri içinde kadınlığuun tüm güzelliğini sergileyen
sanatçı son yıllarda üst üste yaşadığı 5 ilişkisi ile
gündeme gebnişti. Dylan McDermott, Kiefer
Sutheriand, Lyle Lo^tt, Richard Gere ve
Liam Neeson ile aynldıktan sonra iki kez daha
evlenmeye kalkan ve son anda vazgeçen Roberts, son
yıllarda bu nedenlerle bunalıma girmiş ve özellikle de
Kiefer Sutheriand'ın nikâh masasına oturmadan 1-2 saat
]
önce ortadan kaybolmasından sonra sinir krizleri
geçirmişti. Aynı nedenlerle iki yıl sinemadan da
uzak kalan Roberts, "Geçen sûre içinde iyi bir senaryo
gelseydi kabul ederdim, ancak geünedi" derken,
yaşadığı sıkıntılan da inkâr etmiyor.
Zor günleri atlattığını ve hiçbir şeyden pişman
olmadığını söyleyen Roberts, artık yaşadığı ana
konsantre olmak istediğini ve kendini yaşama kurban
etmek istemediğini söylüyor. Eskiden kendine
güvenmeyen, aşın kınlgan ve içine kapanık biri
olduğunu, bu duygusunun üişkilerinde
yaşadığı problemlerle de gûnden güne
arttıgını anlatan Julia Roberts, artık bu
olumsuz duygulardan da sıyrıldığını belirtiyor. Kendindeki bu değişiklikleri
yaşına ve olgunlaşmasına bağlıyor. Yaşadıklannın ve yaşayacaklannın
sorumluluğunu almak istiyor. Kendi görüntüsüyle yaptığı değişikliği de bu
olgunlaşmaya bağlıyor. Evliliğe hâlâ inanıyor ve evlenip boşanmaktansa,
yürümediği zaman aynlmayı daha uygun görüyor. Bir ilişkide en çok
mutluluğa, desteğe ve sadakata önem veriyor.. aynca erkeklerin yanuıdayken
gülebilmeyi de çok seviyor.
Toplumbilimciler nüiusumuzu değerlendirdi
6
GeBşme gö
ANKARA (AA) - Politi-
kacılann, konuşmalannda
65 milyon olarak söz ettiği
Türkiye nüfusunun, bekle-
nenden az çıkması. uzman-
lar tarafından "getişme gös-
tergesi" olarak yorumlandı.
Toplum bilimci Prof. Dr.
Emre Kongar, dünyanın
her yerinde nüfus artış hızı-
nı düşüren unsurun, kent-
leşme ve sanayileşme oldu-
ğunu belirterek, "Türkiye,
kenüeşme ve sanavileşme
açısından gelişmiş ülkeler
eşiğine erişmiştir. Türkiye
nüfus büyüklüğü açısından
kişi başına ulusal gelirin da-
ha hızlia yükseleceği bir iv-
meyi yakalaınış görüniror"
dedi.
Az gelişmiş ülkelerde ne
kadar uğraşıhrsa uğraşılsm,
nüfus planlaması ve prog-
ramlannın başanlı olama-
dığını vurgulayan Prof. Dr.
Kongar, buna karşılık, sa-
nayileşmiş ve kentleşmiş ül-
kelerde nüfus artış hızının
düştüğünü, Türkiye'nin de
bu süreci yaşadığını söyle-
di..
ODTÜ Siyaset Bilimi ve
Kamu Yönetimi öğretim
üyesi Prof. Dr. Ayşe Günes,
Ayata da nüfus tespit so-
nuçlanmn, her şeyden önce
Türkiye'de gelişmenin gös-
tergesi olduğunu söyledi.
Nüfus artış hızının yük-
sek olmasının, Türkiye'nin
Avrupa Birliği'ne girmesin-
deki en büyük engel oldu-
ğunu ifade eden Prof. Dr.
Ayata, nüfus artış hızının
düşmesinden çok mutlu ol-
duğunu belirterek, "Sosyo-
ekonomik gelişmenin en
önemli göstergelerinden bir
taneânüfus aröş hızmın dûş-
mesidir. BLrim bundan son-
ra AB'deki önemli argüman-
lannuzdan bir tanesi Türki-
ye'deki nüfus arûş hızının
düşüyor olmasıdır" dedı.
Prof. Dr. Ayata, nüfus tes-
piti sonucunda, ülke nüfu-
sunun büyük çoğunluğunun
kentlerde yaşadığınm orta-
ya çıkrığına da işaret ederek
şunlan kaydetti: "Budatam
gefişmenin ömeğidir.Taböki
getişme oldukça, kentsei nü-
fus, kır nüfusunun üzerine
çıkacaknr.
e-posta : tan @ prizma.net. tr
Azgelişmiş ülkelerde çocuklara televizyon aracılığıyla kendilerine ait olmayan bir kültürün empoze edildiği vurgulandı
4
Medyanın yeni tüketici Idllesi çoculdar'tstanbul Haber Servisi - UNICEF
tarafından bastınlan "Çocuklaria
Röportaj" adlı kitabın yazan Sarah
McCrum. çocuklarla yaptğı röportaj lar
sırasında televizyondaki şiddet sahnelerini
anlatırken çocuklann korkudan titrediğini
belirterek "Hem korkuyoıiar hem de
seyretmek istiyorlar. Bu yüzden onlara bu
programlan se>Tettirmemek ebeveynlere
düşüyor" dedi. UNICEF Türkiye
temsilcisi Reiko Niimi ise yapılan bir
araştırmada. Türkiye'de okul öncesi yaştaki
çocuklann televizyon başında en az beş
saat geçirdiklerinin belirlendiğini söyledi.
UNICEF ve Marmara Üniversitesi İletişim
Fakültesi Dekanlığı işbirliğiyle dün
Armada Otel'de "Medya ve Çocuk" konulu
bir seminer düzenlendi. MÜ İletişim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ateş Vuran'm da
katıldığı seminerde konuşan radyo
yapımcısı ve "Çocuklarta Röportaj" adlı
kitabın yazan Sarah McCrum,
televizyondaki şiddet programlannrn
çocuklann kişiliği üzerinde çok büyük
olumsuz etkileri olduguna dikkat çekerek
"Programlannm iyi rating yapmasuun
'Çocuklarla
Röportaj' adh
kitabın yazan
Sarah
McCrum
şiddet
görüntülerinin
çocuklann
kişUiğuıi
bozduğunu
söyledL
(Fotoğraflar:
ÎPEK
YEZDANÎ)
bedeli, çocuklann kendflerini değersiz
hissetnıesi ve kişiliğinde bozukluklann
ortaya çıkması olmamalı" diye konuştu.
Çocuklann medya için yeni bir tüketici
Idtlesi olduguna dikkat çeken McCrum,
Afrika'daki gibi azgelişmiş ülkelerde
çocuklara televizyon aracılığıyla
kendilerine ait olmayan bir Arnerikan
kültürünün empoze edildiğini vurguladı.
Bu kültür satışına karşı ebeveynlerin dahi
karşı koyacak gücü olmadığını ifade eden
McCrum, "Buna karşı medya
mensuplanndan poütikacüara kadar
herkesin mücadele etmesi gereldvor" dedi.
UNICEF Türkiye Temsilcisi Reiko Niimi
ise, yapılan bir araştırmada Türkiye'de okul
öncesi yaştaki çocuklann televizyon başında
en az beş saat geçirdiklerinin belirlendiğini
söyledi. Çocuklann kişiliğinin gelişmesinde
okul öncesi eğitimin çok önemli olduğunu
vurgulayan Niimi, Türkiye'deki 2-6 yaş
grubundaki çocuklann sadece yüzde
10'unun okul öncesi eğitime sahip olduguna
dikkat çekti. Okul öncesi eğitime
gönderilmeyen çocuklann büyük bir
kısmınm vaktini televizyon başında
geçırdiğini ifade eden Niimi, doğruyla yanlış
arasındaki farkı ayırt edemeyecek yaştaki bu
çocuklara şiddetle ilgili film ve olaylann
seyrettirilmemesi görevinin yetişkinlere
düştüğünü vurguladı.
MESELA DEDIK ERDAL ATABEK
T/'asalar sisteminde asıl neleri bil-
L memiz gerektiğini anlatmaya
çahşıyonız. Çünkü, bizim temiz ve
saf vatandaslanmız hangi yasanın
kime ve neden uygulandığım, ama
aynı yasanın kime ve neden uygu-
lanmadığmı anlamakta güçlük çe-
kiyorlar. Oysa ortada güçlük falan
yok, sadece bilgisizlik var. Biliyor-
sunuz ki, okullarda "yurttaşhk bil-
göeri" okutuluyor da bizim verdiği-
miz asıl bilgiler okutulmuyor. Onun
için biz de hukuk bilgilerinin nasıl
uvgulandığını anlatarak vatandaşımı-
zın hayatını kolaylaştırmak istiyoruz.
"Orman kanunu", "Teksas kanu-
nu" ve "maf>-a kanunu" gibi haya-
tın özü olan kanunlardan sonra te-
mel kanun olan "anayasa''nın özü
olan "ek kanunlar"ı açıklıyoruz.
Anayasa yok,
'banayasa' var...
ken "banaj'asa" üzerinde konuşul-
maz bile. Oysa, "anayasa"nın hiç
uygulanmadığı nice durumda "ba-
nayasa'' işler. "Banayasa"nın gü-
venlik derecesi çok yuksektir ve bu
güvence içindeki kişüer hiçbirzaman
suç işlemezler. Ya da dahadoğru bir
deyişle, ne yapsalar suç olmaz. On-
lar her şeyi söyleyebilirler, her şeyi
yapabilirler, her şeye kanşabilirler.
Amabunlann hiçbirisinden suçlana-
mazlar. Çünkü onlann söyleyip yap-
tıklan "banayasa"nın teminatı al-
tındadır. Paralan vardır, ortaklan
Anayasa mı? Sanayasa mı?..
için "banayasa" geçer-
Hdir. Bunlar hiçbir yasanın uy-
gulama alanı içinde değillerdir. Ana-
yasa üzerinde çeşitli tarnşmalar olur-
vardır, adamlan vardır, kadınlan var-
dır. kendilerini koruyan her şeyleri
vardn-. "Kimkrdirbunlar" diye so-
rarsanız, size gazetelere, dergilere.
televizyonlara bakmanızı öneririz.
Onlar hep buralarda görünürler,
memleket hep onlardan sorulur, on-
lar da her şeyi bilir, her konuda gö-
rüşlerini bildirirler. Birtakımı ise hiç
ortalarda görünmez. Onlar da ge-
rektikleri yerlerde olurlar, sonra da
göz önünden kaybolurlar. Bunlann
hepsi de "banavasa"nın rahatlıkla-
nndan yararlanırlar. Siz de kendi ye-
rinizi bu bilgilere göre saptaym da
geleceğinizi anlaytn.
Eğer 'sanayasa'
vatandaşı iseniz..
O iz şimdi "banayasa"nın değil de
kJ "sanayasa"nın vatandaşı iseniz
durup düşüneceksiniz. Bütün yasa-
lar sizin için çıkanlmıştır, bunu hiç
unutmayacaksınız. "Sanayasa"nın
güvencesi hemen hemen hiç yoktur.
Ne söyleseniz kabahat, ne yapsanız
suç olacakhr. Aynı şeyleri yapıp da
başına hiçbir iş gelmeyen "banaya-
sa" vatandaşlanna bakıp da "De-
mek böyle işler suç değfl" diyecek
olursanız çok yanılırsınız. Bizim bu-
ralarda hukuk dediğin "ne yapöğı-
nadeğil, kim oldugunagöre" çalışır.
Siz "sanayasa" vatandaşı olduğu-
nuz için aslında suçlu doğmuş sayı-
lırsmız. Öyleyse, "sanayasa"nmbi-
rinci maddesini ögrenmelisiniz:
Sanayasa madde 1 - Her "sanaya-
sa" vatandaşı suçlu doğar, suçlu ya-
şar, suçlu ölür. Suçsuz olduğunu ka-
nıtlamak "sanayasa vatandaşı"nın
kendi görevidir. Ne yapıp edecek,
suçsuz olduğunu kanıtlamaya çalı-
şacaktır, aksi halde suçlu sayılacak-
tır. Sanayasa vatandaşı suçsuz oldu-
ğu kanıtlanana kadarsuçlu sayılma-
ya devam edilir.
Bunu biuneyenler elbette neden
suçlandıklannı bilemeyeceklerdir,
oysa onlar doğuştan suçludurlar ama
durum kendilerine söylenmediği için
farkına varamazlar. Suçun türü ne
olursa olsun fark etmez. Içinden dü-
şünürken mınldanmak olabilir, ya-
ya kaldınmmda yürürken trafik su-
çu işleyebilır, "Ne olacak bu mem-
leketin haü?" dıyerek bölücülük ya-
pıyor olabilir, hiç fark etmez. Önem-
li olan "sanayasavatandaşı" olmak-
tır. Bütün yasalar onlar için çıkanl-
mıştır, yasalan bilmemek de maze-
ret değildir. Şimdi kimilerinin aklı-
na gelip de bize şöyle diyebilirler.
" Böyleşey ohır mu hiç. yasalar öniin-
de vatandaşlar eşit değil mi? Nerede
yaşıyoruz, dağ başında mıyız?" On-
lara bir şey söyleyecek değiliz, Al-
lah akıl fikir versin ve de ıslah etsin
de kim olduğunu artık anlasın diyo-
ruz.
'Onayasa' kapsamında
iseniz?..
» ğer "onayasa" kapsamında ise-
niz artık size diyecek hiçbir sö-
zümüz yoktur. Nüfus sayırmnda bi-
le sayılmamışsınızdır. Bu "onaya-
sa" işi biraz tuhaftır, "kayrt dışı va-
tandaşkk" sayılır. Var olup olmadı-
ğınız bile belli değildir.
Bir gün kolunuza iki kişi girer, si-
ze "uçtu uçtu" yaparlar, uçup
gidersıniz. "Onayasa vatandaşhğı"
ağır yükümlülükler getirir. Itilir ka-
kılırsmız, oradan oraya sürülürsü-
nüz, kimselere bir şey soramazsı-
nız, kimselere derdinizi anlatamaz-
smız.
Ne yersiniz, ne içersiniz, kimsenin
malumu değildir, "banayasa"nın
umurunda bile değildir. Merak edip
sorarsanız, size "onayasa" diye bir
şey olmadığını, böyle şeyleri birile-
rininuydurduğunu söyler. Siz de ruh
gibi yaşarsınız, sessiz sedasız gidişata
ayak uydunırsunuz. Yoksa haliniz
haraptır, bilesiniz.