Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 ARALIK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Azerbaycan petrol şirketi, daha düşük maliyetli Bakû-Basra boru hattında ısrarlı
Ceyhan'a tran darbesi• Uluslararası petrol
şirketleri, Azerbaycan
ana petrolünün dünya
pazarlarına taşınması
için öngörülen Bakû-
Ceyhan hattının 3.3
milyar dolarlık
maliyetinin çok fazla
olduğu görüşünde.
Şirketler, Bakû'dan
Iran üzerinden Basra
Körfezi'ne yapılacak
bir boru hattının
maliyetinin 1 milyar
dolar olduğunu
belirterek, ana hattın
bu yönden
geçebileceğini
kaydediyorlar.
SERKAN DEMİRTAŞ
ANKARA-Azeri ana üre-
tim petrollerinin taşmması
için öngörülen Bakû-Cey-
han projesi, uluslararası pet-
rol şirketlerinin daha ucuz
olan tran hattına sıcak bak-
ması nedeniyle gerçeldeşe-
meme tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
Azerbaycan Uluslararası Petrol Şirke-
ti'nce (AIOC) yapılan çalışmalarda, Ba-
kû-Ceyhan boru hattının maliyetinin
yaklaşık 3.3 milyar dolar olduğu ve hat-
tın getirisinın pahalı maliyeti karşıla-
maktan uzak olduğuna yer verildi. Ay-
nı çalışmalarda, Azeri petrolünün taşın-
ması için en ucuz seçeneğin 1 milyar do-
larlık bir yatınm gerektiren Bakû-Bas-
ra hattı olduğu kaydedildi. ABD yöne-
timinin "İran'la diyalog kurabiüriz"
açıklaması, iki ülke ilişkilerinin yakın
Boğazlar'dan her yıl 50 milyon ton ham petrol geçiyor
Türkiye Montrö'den yararlanmıyor
tstanbul Haber Servisi - Azeri petrollerinin
batıya taşınması 10 Arahk'tan itibaren Rus-
ya'nm Novorossisk Limanı'ndan kalkan bir pet-
rol tankeri ile başlarken, her yıl 50 milyon ton
ham petrolün geçtiği Türkiye Boğazlan. yıl-
da 80 milyon ton daha petrol geçişine hazır-
lanıyor.
Başta Rusya olmak üzere uluslararası plat-
formda, Montrö Arüaşması öne sürülerek Bo-
ğazlar konusunda çıkmaza sürüklenen Türki-
ye, söz konusu anlaşmanın tanıdığı haklanıu
lcullanarak alması gereken geçiş vergisinin al-
tıda birine razı ohıyor. Montrö Anlaşması'nın
"Annes" (ekleT) bÖlümünde yer alan hükme
göre, 2. Dünya Savaşı öncesinde Altın tsviç-
re Frankı'na göre belirlenen geçiş vergisi, ge-
rekli kur ayarlamalan yapıhnadığrndan. ör-
neğin 50 bin dolar almması gereken bir gemi-
den, 8 bin dolar almıyoT. Hûkümetlerin üima-
li yûzünden milyonlarca dolar döviz kaybına
uğrayan Türkiye'nin bu konuyu gûndeme ge-
tirerek Boğazlar'dan ekonomik olarak geçme-
• Azeri petrollerinin Boğazlar'dan batıya taşınmasına başlanırken, 10
milyonluk tstanbul büyük bir riske atılıyor. Türkiye ise Rusya'nın istemleri
doğrultusunda petrol tankerlerinin Boğazlar'dan daha rahat geçmesi için
1994'te yûrörlüğe giren Boğazlar Tüzüğü'nü değiştiriyor.
nin cazibesini azalüp, Bakû-Ceyhan petrol
boru hattmı zorlayabileceği belirtiliyor. An-
cak resmi çevreler, bu konunun Türkiye'yi
uluslararası platfonnda, "bûtün sonunınun
daha çok para" olduğu suçlamasıyla karşı
karşıya bırakacağı endişesiyle gündeme geti-
rilmesini istemiyor.
Boğazlar Tüzüğü'nde yapılacak değişiklik-
lerde, tankerlerin ekonomik karasulan bölge-
sinde yarataeağı her türlü zarann karşılanma-
sı için lımitsiz sigorta zorunluluğu getirilme-
si planlanıyor. KÜavuz alan gemilere ise sigor-
ta ve diğer konulardakolaylık sağlanacağı be-
lirtiliyor.Boğaz'da son 7 yılda 174 deniz ka-
zası gerçekleşti. Deniz Ticaret Odası 'nın yap-
nğı araştırmada, tstanbul Boğaa'nda 1990'dan
1997'ye kadar 174 kaza yapıldığı, geçen ge-
milerin ancak yüzde 19'unun kılavuz kaptan
aldığı belirlendi. Boğazlar'dapetrolle ilgili ilk
facia 15 Eylûl 1965'te Norveç bandıralı Nor-
hom gemisinin baük durumdaki Peter Zaro-
nic tankerinin enkazma çarpmasıyla gerçek-
leşti. Tonlarca ham petrol denize yayüdı. 1
mart 1966'da ise Sovyet bandıralı Lutsk ve
Kansky gemileri çarpışü. Denize yayılan pet-
rolün alev alması sonucu Kadıköy iskelesi ve
bir yolcu vapuru tamamen yandı.
15 Kasnn 1979"da Romen bandıralı tndepen-
denta ile Yunan bandıralı Evriali'nin çarpış-
ması sonucu 43 kişi ölürken yangın günlerce
devametti. 21 Mart 1994'te KıbnsRumkesimi
bandıralı Nasia adlı petrol tankeri Yunan ban-
dıralı S. Broker adlı kuru yuk gemisiyle çar-
pıştı.
gelecekte normalleşebileceği ve Hazar
havzası petrollerinin Iran üzerinden ta-
şınmasına tepki göstermeyeceğinin gös-
tergesi olarak değerlendirildi.
Dünyanın yeni petrol merkezlerinden
sayılan Hazar havzası petrollerinin dün-
ya pazarlanna hangi yönden taşınacağı
konusunda yapılan pazarlıklar sürüyor.
Türkiye, Bakû-Ceyhan boru hattının
gerçekleştirilmesi için siyasi desteği
hem Azerbaycan hem de ABD'den alır-
ken "Azeri petrolünün bulunması, ÇH
karübnasvepazarlanmasındansorum-
lu" olan AIOC, olayın "ekonomik" yö-
nünün daha ağır bastığı açıklamalannı
yapıyor. Türkiye, siyasi destek alması-
na karşın; petrolün asıl sahibi Azerbay-
can'ın Curnhurbaşkanı HaydarAliyevde
"Bizim gönlümüz Türkiye'den yana. An-
cak karan şirketler verecek" diyor.
Edinilen bılgilere göre, AlOC'ce ya-
pılan çalışmalarda ana petrolün taşınma-
sı öngörülen hatlar arasında en pahalı-
sı 3.3 milyar dolarlık yatınm gerektiren
Bakû-Ceyhan. Aynı çalışmada, Bakû-
Ceyhan hattının getirisinın, maliyetini
bile karşılayamayacağı dolayısıyla eko-
nomik olarak "akıka" olmayacağı gö-
rüşüne yer verildi. AIOC, hatlar arasın-
da en ucuzunun ise 1 milyar dolarlık
yatınm isteyen Bakû-Basra olduğuna
dikkat çekildi. Yaklaşık 1600 kilomet-
re olarak öngörülen Ceyhan'a oranla
daha kısa olan Basra hattının AlOC'yi
oluşturan şirketlerce de seçildiği bildi-
riliyor.
Petrol politikasızlığı nedeniyle Bakû-
Ceyhan'ın gerçekkştirilmesini tehlike-
ye sokan Türkiye, Azeri erken üretim pet-
rollerinin taşınması için hat-
lann belirlenmesi aşamasın-
da Ceyhan yerine Gürcis-
tan'ın Supsa limanını öner-
mişti. Ceyhan'm ilk adırru ol-
duğu öne sürûlen Supsa, AI-
OC'nin 12Haziran 1997 ta-
rihinde yaptığı toplantıda
Azeri ana üretim petrolleri-
nin taşınmasında Ceyhan'ın
rakibi olarak ortaya çıkmış-
tı.
ABD-tran
yumuşaması
tran'da şeriat rejiminin
gelmesi ve ABD elçiliğinin
1979'da işgal edilerek Ame-
rikan vatandaşlannm uzun
süre rehin tutulması olayı
nedeniyle kesilen ABD-tran
ilişkilerinin, ılımlı olarak bi-
linen Muhammed Hate-
mi'nin cumhurbaşkanlığına
seçilmesinin ardından yu-
nıuşayabileceği yorumlan
uzun süredir yapılıyordu.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın
geçen aylarda yayımladığı
terör örgütleri listesine, Iran
yönetimine karşı kurulmuş olan Halkın
Mücahitleri'ni de katması Tahran'ı mem-
nunetti.
Hatemi'nin tslam Konferansı örgü-
tü (İKÖ) toplantısının açılışmda yaptı-
ğı "farkh kuhürler ve medeniyetJerie di-
yalog'' içerikli konuşmasının ardından
Washington yönetimi de "Hatemi'nin ik-
tidara gelmesinin ardından Iran'daki
gelişmeleri çok yakından iziediklerini ve
Tahran yönetimi ile uzun süredir bir
diyaloğa açık oMuklarT açıklamasını
yaptı.
KESK Cenel Başkanı Erdem
'Ureûm
gucumuzu
kullandık'• îşbırakma eylemine yaklaşık bir
milyon çalışanın katıldığını belirten
Siyami Erdem, eylemin halkla
bütünleştiği sürece hükümetler üzerinde
etkili olduğunu savundu.
tstanbul Haber Servisi
- Kamu Emekçileri Sen-
dikalan Konfederasyonu
(KESK.) Genel Başkanı
Siyami Erdem, kamu ça-
lışanlannın perşembe gü-
nü yaptığı işbırakma ey-
lemine yaklaşık bir mil-
yon çalışanın katıldığını
belirterek, "Bütün uya-
rüanmıza karşın bir sonuç
abmadıgınm için üretinv
den gelen gücümüzü kul-
landık" dedı. lş bırakma
eyleminin, halkla bütün-
leştiği sürece hükümet-
ler üzerinde etkili olduğu-
nu savunan Erdem, hü-
kümetin de halkla işbı-
rakma eylemi yapanlan
karşı karşıya getirme ça-
lışmalan içerisinde ola-
bileceğini söyledi.
Kamu çalışanlannın 8
yıllık mücadele içerisin-
den geçerek bu noktaya
geldiğini söyleyen Siya-
mi Erdem, işbırakma ey-
leminin oldukça başanlı
geçtiği değerlendirmesi-
ni yaparak, "Bu perspek-
tif dünkü (önceki gün) ey-
lemde kendisini göster-
miştir. Kitkier kendi talep-
lerinesahip çıkmıştır" de-
di. lçınde bulunulan eko-
nomik durumun kamu ça-
lışanları açısından çok
ağır olduğunu ve hükü-
metin vermiş olduğu ma-
aş artışının ihtiyaçlann
karşılanmasının çok öte-
sinde bulunduğunu belir-
ten Erdem sözlerini şöy-
le sürdürdü:
"Biraydanbuyanasü-
rekli hükümeti uyarma
eylemleri yapük. tşbırak-
ma eyleminden önce hü-
kümetle görüşmek iste-
dik. Sorunlann, karşılık-
bgörüşerek çözülmesiiçin
çaba gösterdik. Başba-
kan'a yazı yazdık.. yanıt
alamadık. Bunun üzeri-
ne mhingler, yürüyüşler,
paneller şeklinde değjşik
eylem biçimleri)le hükü-
meti sürekli u>'armaya ça-
uştık. Ve tüm bu çalışma-
lardan sonuç alamadığV
mız için zorunlu olarak,
demokran'k e> lem biçimi
olan. üretimden gelen gü-
cükullanına eviemine gr-
dik. Bu eyleme >-aklaşık 1
mOyonkamuemekçiaka-
tüdl Sadece KESK üye-
lerideğiUbusüreçtErahat-
sız olan kamu çahşanlan
da katıldı. talepkrimizin
ısrarlı savunucusu olaca-
ğız. Bizi bu ekonomik ya-
şama hiçbir hükümetin
mahkûra edemeyeceğini
bflhvruz. Bu büinç kamu
çahşanlarmda çok net ob-
rak oluşmuştur. Tercihle-
rimiz biünçli ohıyor. Önü-
müzdeki dönem hem hü-
kümetin getirmiş olduğu
grevsiztophısözleşme ya-
sa tasansma karşı hem de
vermiş olduğu bu yüzde-
lik ücretini değiştirebUme
çerçevesinde etkmlikleri-
mizi sürdüreceğiz."
tşbırakmalann ve grev-
lerin amacmın toplumda
da bir uyanışı sağlamak,
kamuoyunda talepleri tar-
tışmak olduğunu belirten
Erdem, haklı taleplerin
halka iyi anlatılamaması
durumunda, halkın ken-
di rahatsızhğından dola-
yı eylem yapan toplum-
sal kesimi eleştirebilece-
ğini söyledi. Erdem,
"Ama hnlk, eylem yapan
toplumsal kesimin talep-
lerini hakh buhırsa onlar-
la beraber hükümet üze-
rinde etkin olabOiyor, hü-
kümetüzerindecaydıncı
olabiüyor" dedi.
SENDtKAL HAKLAR YÜRÜYÜŞÜ 5. GÜNÜNDE
DİSK kafilesini saat 11.00 sıralannda Köseköy'de sırasyla Good Year, Brisa, Phüips, Pireöi ve Beksa işçikri karşdadL (Fotoğraf: HATİCE TUNCER)
'Siyasete kaliteyi getirmenin zamanı'
ALİER
ADAPAZARI- «Sendikal Haklar
Yûrüyüşü''nün beşinci gününde Ko-
caeli-Adapazan etabını yûriiyen
DtSK kafilesini, Türkiye'ye 2 yıl
üst üste Avrupa Kalite Ödülü kazan-
dıran "Beksa" ve "Brissa" işçileri,
"Ürethnde kaliteyi yakaladık, sıra
siyasette'' ve "KMi çevreji siyase-
ti, ülkeyi ve dünyayı istemiyoruz"
pankartlanyla karşıladı. Türkiye'de
15 milyon çahşandan sadece bir mil-
yonunun toplusözleşme hakkı bu-
lunduğunu vurgulayan DİSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak. "Bu süreç \a
bizi de onlann > anına götürecek ya
dabizo arkadaşbnmıa sigortaya,sen-
dikaya kavTişturacağız" dedi.
Sabah 09.00"da Kocaeli'den yola
çıkan DtSK kafilesini saat 11.00 sı-
ralannda Köseköy'de sırasıyla Go-
od Year, Brissa, Philips, Pirelli ve
Beksa işçileri karşıladı. Yürüyen iş-
çi arkadaşlannı alkış ve çiçeklerle kar-
şılayan işçiler, kumanyalannı da on-
larla paylaştı. Aldıklan maaş ortala-
ması 100 milyonun üzerinde oldu-
ğu için işçiler arasında "muthı azm-
hk" olarak tanımlanan ve Avrupa Ka-
lite Ödülü'nü iki yıl üst üste Türki-
ye'ye getiren DtSK'e bağlı sendika-
larda örgütlü Pirelli, Brissa ve Bek-
sa işçileri karşılama için bir saat iş-
bıraktı. DtSK kafilesiyle birlikte yü-
rüyen Rıdvan Budak, işçilerin siya-
DlSK'li işçileri, saat 16.00 sırala-
nnda ulaştıklan Adapazan girişin-
de Good Year işçileri, Sapanca Be-
lediye Başkanı Osman Nuri Erdo-
ğan' ve CHP, tP, EMEP, KESK şu-
beleri platformu üyelerinden oluşan
kalabalık bir grup çiçeklerle karşı-
ladı. Kalabalık gnlba teşekkür konuş-
• Türkiye'de 15 milyon çahşandan sadece bir
milyonunun toplusöz'eşme hakkı bulunduğunu
vurgulayan Budak, "Bu süreç ya bizi de onlann
yanına götürecek ya da biz o arkadaşlanmızı
sigortaya, sendikaya kavuşturacağız" dedi.
sete kalite getirmeyi öngören pankart-
lanna değinerek "Bunun için yürü-
yoruz. Siyasete kaliteyi getirmenin
tam zamamdır" dedi. Budak, şöy-
le devam etti: "Türldye'de 15 mflvon
çahşandan sadece bir mflyonu top-
lusözleşme yapma hakkma sahip.
Bunun içn yüriiyoruz. Bu süreç ya
bizi de onlann yanına götürecek ya
dabfeo arkadaşbruHa sigortaya, soı-
dikaya kavuşturacağız.''
ması yapan Budak, siyasetçilere ses-
lenerek "Türkiye'de yahiız işciler
'kayıtdışı ekonomi var' demiyor.
Sabancı da var diyor, Koç da. Sağır
nusınız, duymırt'or musunuz? Her-
kesten vergj almak bu kadar zorola-
büh-mi?" dedı.
Budak'ın konuşmasından sonra
kendilerini karşılayan grupla birlik-
te Sakarya kent merkezine yürüyen
DlSK'lilerkent içinden geçerek Gon-
ca Düğün Salonu'nda CHP ve Las-
tik-lş'in konuğu oldular. Yürüyüş-
çülere Adapazarlılar alkışlarla des-
tek verdiler. Karadeniz Ereğli'den
bir grup işçi de yürüyüşe destek ver-
mek üzere Sakarya'ya geldi.
Daha önce CHP grubunda salı
günü konuşacağı belirtilen Budak'ın
konuşması 19 Aralık Cuma gününe
alındı. CHP grup başkanvekilleri ise
Budak'ın 16 Aralık'ta Çalışma Ba-
kanı ile yapacağı görüşmeye katıla-
caklannı bildirdiler.
Yürüyüş hakkında bilgi veren Bu-
dak, yürüyüşe hallan her kesiminin
büyük destek verdiğini belirterek
şunlan söyledi: "tzmit'e girişimizi
görmenizi isterdim. Ağ)a>anbır, aflaş-
layanlar. pencereden el sallavanlar.
Hiçbir siyasi partihalkuı degişikke-
sinilerini böyle kucaklayama/dL"
DtSK kafİlesi yürüyüşünü sürdü-
rürken DtSK üyesi işçiler de sakal
bırakma eylemi başlattı Dün geceyi
Adapazan'nda çeşitli sendikalann
konuğu olarak geçiren DtSK kafi-
lesi, bugün Adapazan 'ndan Bozü-
yük'e yürüyecek.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Emeğin Gücü
Bu satırlan, 11 Aralık 1996 Perşembe akşa-
mı yazıyorum. Bugün KESK'in önayak olduğu
boykota katıldım ve Iktisat Fakültesi'ndeki ders-
lerimegirmedim. Kendimi ihbarediyorum. (Salt
sevgili Şanar Yurdatapan, "kaşınacak" degil
ya...)
Akşamüstü 18.00 sularında Kuştepe'den Ak-
saray'a doğru geliyordum. Köprü kuyruğu, E-
5 üzerinde, Haliç köprüsünün başlangıcına dek
uzanmıştı. Altlannda 20 milyarlık arabalan olan
ve200 milyarlıkevlerine ulaşmak için yollara düş-
müş olan kimi "sermayedarlarımız", bu ufacık
"emekçi" gösterisi karşısında, çaresiz kalmış-
lardı.
• • •
Bu millet 17 yıldır, enflasyonun yarattığı ada-
letsizlik ortamında yaşıyor. 23 Ocak 1980'de 35
lira olan, (evet, otuz beş lira olan) bir dolar; bu-
gün 200.000 liranın üzerine çıktıysa, bunda
emekçi kesimlerin hiçbir kusuru yok. Kusurser-
maye sınrfının ve sermaye sınrfının çıkarlannı gö-
zetmekle yükümlü siyasetçilerindir.
Toplumu tasarruflu bir biçimde yaşamaya
özendiren "ithaJ ikameci" sanayileşme modeli
yerine, "ihracata yönelik" sanayileşme mode-
lini getirenlerdedir kusur.
• • •
Yıllardan beri dilimizde tüy bitti, kalemleri-
mizde mürekkep tükendi. Para politikalanyla
piyasayı düzenleyemezsiniz, diye. Ama deve-
kuşlan gibi, kafalannı kuma gömmekten öte bir
şey yapmadılar. Zengin daha zengin, fukara
dahafukaraolurken, kimi büyük kentlerimizde-
ki ve turistik yörelerimızdeki pınltılı görüntülere
bakıp avundular. Bu pınltının ardındaki fukara-
lığı görmediler, gönmek istemediler.
Enflasyonun yüzde 9O'ı aştığı bir ülkede, za-
ten yıllardan beri enflasyonun ağırtığı altında
ezilen memurlara altı ay için yüzde otuz ücret
zammı vermek, bu insanlan sokağa davet et-
mektir. Zaten onlar da çıktılar sokağa.
• • •
Ülkemizde tam bir "oligarşi yönetimi" oluş-
turuldu. Siyaset, ancak cebi adamakıllı yüklü in-
sanlann heveslenebileceği bir uğraş oldu. Ser-
maye her şeyi kontrol altına aldı. Tekelci med-
ya, insanlan şaşkına çevirmiş durumda. Öyle-
sine pespaye programlar izliyorum ki, inanın
midem bulanıyor. Bu halk, bu kadarına da la-
yık değil.
Sayın Cumhurbaşkanımız geçenlerde 34 ki-
şiye üstün hizmetlerınden ötürü madalya ver-
di. Hepsi tüccar ve montaj sanayicisi. Aralann-
da bir tek emekçi, bir tek bilim insanı yok. Ül-
keye hizmetin ölçüsü para kazanmak mıdır?
Ülke sevgisinin ölçüsü para mıdır?
• • •
Yurtdışına kaçacağı açıkça belli olan serma-
ye sahipteri, °kuş gibi" uçup gidiyoriar. Çalıp çırp-
tıklannı afiyetle yiyorlar. Engin Civan da yurt-
dışına çıktı, Selim Edes de Halil Bezmen de.
Oysaki bu halkın destan sesli sanatçısı Ruhi Su,
tedavi için bile yurtdışına çıkamamıştı. Heryer-
de ve her şeyde çifte standart var.
• • •
Bu dünya, "emeğin sırtında dönüyor". insa-
nın yaratıcı emeğinin girmediği hiçbir yerde,
hiçbir şey üretilemiyor.
"Artık emeğin devri geçti" diye kendini avu-
tan kimi salaklar, attıklan her adımda yaraıian-
dıklan mal ve hizmetlere, adını bilmedikleri, yü-
zünü görmedikleri bir emekçi sayesinde ulaşa-
bildiklerini unutuyorlar.
Insan emeğini çekerseniz; ne sabah yatağı-
nızdan kalktığınızda yanan bir kalorifer bulur-
sunuz ne ocakta çayı pişirecek yakıt. Zaten o
çayı üreten de, toplayan da, işleyen de, fabri-
kaya taşıyan da, fabrikada çay haline getiren
de, kutulayan da, dağıtan da "emekçinin" al-
nının teridir.
Aynı şey; sabah aldığınız ekmek için, yediği-
niz peynir için, zeytin için, reçel için söz konu-
sudur.
Insan emegi olmasa, ne gazete gelir kapını-
za, ne "Gazetem nerede?" diye bakkala tele-
fon edebilirsiniz.
Kullandığınız araba da insan emeğinin bir
ürünüdür, bindiğiniz kamu ulaşım araçları da
emekle yürür.
Düğmeyi çevirdiğiniz zaman elektrik yanıyor-
sa, bunu da insanın alın terine borçlusunuz.
Üzerinizdeki giyisleri üreten de, emek ve emek-
çidir.
•••
Kimi şaşkınlar, bankadaki yüklü hesaplanna
ve kredilerine güvenerek "Emek dönemini dol-
du/rftv'diyortar. Boş laf bu... Dünya, emekle ayak-
ta duruyor.
Işte bugün, son derece sınırlı bir katılımla ger-
çekleştirilen "gövde gösterisi", gücün kimde ol-
duğunu göstermeye yetti.
Hiçbirtoplum bu kadar derin gelir uçurumla-
nyla yaşayamaz. Insanlann sabnyla bu kadar
oynanmaması gerekir. Özveri sadece emekçi
sınıflardan beklenmemelidir.
Bu işin sonu kötüye gidiyor...
Ani bebek ölütnünü azaltan önlemler tarbsddı
SERPİLGÜNDÜZ
Bebeğin sırtüstü yatınlması, ani
bebek ölümlerini azaltan önlemle-
rin başında geliyor.
Ülkemizde sık görülen ani bebek
ölümlerinin nedenleri bilinmiyor.
Sağlıklı bir bebeğin sabah yatağın-
da ölü bulunması "ani bebek ölü-
mü sendromu" olarak tanımlanı-
yor.
Ülkemizdeki sıklığı konusunda
hiçbir istatistiksel araştırması ol-
mayan bu sendrom Almanya, Bel-
çika, Fransa ve Türkiye'nin önde ge-
len pratisyen, pediatri hekimîeri ve
pataloglanncatartışıldı. "l.Ulusal
Ani Bebek Ölümleri Sendromu
Sempozyumu"nda ani bebek ölüm-
lerinin dünyadaki sıklığı konusun-
da sağlıklı bir araştırma bulunma-
dığı ancak bu oranm Yeni Zelan-
da'da binde 6 iken Avrupa ülkele-
rinde binde 0.5 olarak saptandığı be-
lirtildi.
19 yıldan bu yana Brüksel 'de Ço-
cuk Kliniği'nde "ani bebekölüm-
leri"ni araştıran Prof. Dr. A. Kahn
Ani, bebek ölümlerinde gelişim ev-
resi, hastalık ve çevrenin önemli
bir etken olduğunu söyledi.
Türk Pediatri Kunımu'nun "ani
bebek ölümleri^nın önlenmesi ko-
nusundaki önerileri şöyle:
• Bebeğinizi sırtüstü yatınn!
• Anne ve babalar sigara içme-
yin!
• Bebeğinizi üşütmeyin, terlet-
meyin!
• Yatarken bebeğin başını ve yü-
zünü kapahnayın!
• İlk 4 ay bebeğinizi yalnız an-
ne sütü ile besleyin!
• Bebeğinizle aynı yatağı pay-
laşmak yerine, kendi yatagında y at-
masını sağlayın!
Bebek ile aynı odada, ayn ya-
takta yatmanın sağlanması emzir-
meyi olumlu etkilıyor.
Bebeğiniz için hemen doktoru
aramanız gereken durumlar ise şöy-
le:
Daha az hareketü ise veya anor-
mal hareketler yapıyorsa._
Soluk alıp verişinde duraklama-
lar varsa...
Dışkısında kan varsa»
Çok az idrar çıkanyorsa...
Bebek emmiyorsa—
Ateşi varsa...
Tiz bir sesle ağhyorsa».
Rengi, soluk, sararmış veya mo-
rarmış ise...
Sempozyumda ani bebek ölümü
ile çocuğunu kaybedenlerin tstan-
bul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp
Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hasta-
lıklan Ana Bilim Dalı'ndan Prof.
Dr Özdemir bter, Doç. Dr. Yıküz
Perk, Doç. Dr. Barbaros Uıkkan ve
Uzman Dr. Mehmet'Vural'a baş\ıır-
malan istendi.