Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 KASIM 1997 CUMARTESİ
HABERLER
Şekere yüzde
lOzam
• ANKARA (AA) -
Türkiye Şeker Fabrikalan
AŞ, ürettiği şekerin fabrika
çıkış fiyatına. bugünden
geçerli olmak üzere ortalama
yüzde 10 oranında zam
yaptı. Şeker Fabrikalan"ndan
yapılan açıkJamaya göre.
ayarlama sonrası KDV hariç
50 kilogramlık polipropilen
torbada kilogramı 118 bin
950 liradan satılan kristal
şekerin fiyatı, 130 bin 850
liraya yükseltildi. Yine 50
kilogramhk polipropilen
torbada kilogram) 130 bin
liradan satılan küp şekerin
yeni fiyatı ise 143 bin lira
olarak belirlendi.
Yenice
müttüsüne hapis
• ÇANAKKALE (AA) -
Çanakkale'nin Yenice ilçesi
Müftüsü Zekeriya
Ayyıldız'a,. "toplumu kin ve
düşmanlığa sevk etmekten"
4 ay hapis cezası verildi.
Yenice Sulh Ceza
Mahkemesi'ndeki
duruşmada. Ayyıldız.
suçlamalan reddederek,
amacınm uyarmak olduğunu
söyledi. Ilçeye bağlı
Davutlar köyünde.
Cumhuriyet gazetesi okuyan
Ramazan Ünsal'a "Bu
gazeteyi niye okuyorsun? Bu
gazeteyi okuyan kâfirdir.
Fnsanın aptesti bozulur"
dediği öne sûrülen Ayyıldız
hakkında suç duyurusunda
bulunulmuştu.
Bedelsizden RP'li
tellallara kaynak
• ANKARA (Curahuriyet
Bürosu) - CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Erdoğan
Yetenç. "bedelsiz ithalat"
olanaklı döviz hesabı
kampanyasınm tanıtımı için
Almanya'da cami ve
kahvehanelerde 'tellal'
kullanıldığını ve RPMı 17
kişiye toplam 27 bin 500
dolar ödendiğini açıkladı.
Yetenç. ilanlann genellikle
RP'ye yakın yayın
organlanna verildiğini
belirterek Almanya'da yayın
yapan TFD televizyonunun
da bu yayın organlanndan
biri olduğunu bildirdi.
Kısa... Kısa..
I Türkiye Gazeteciler
Cemiyeti'nce hazırlanan
rapora göre, Türkiye de •
basına yönelik saldınlann
ekim ayında da devam ettiği
belirtildi. Ekim ayı içinde 15
gazeteci fiili. 2 gazeteci
sözlü saldınya uğrarken 14
gazeteci de gözaltına alındı.
• Petrol-İş Başkanlar
Kurulu, sendikal
örgütlenme hakkını
kullanmak isteyen TIBSET
işçilerinin, Türkiye'nin her
yanında işverenlerin ve
güvenlik güçlerinin
baskısıyla karşı karşıya
olduğunu bildirdi.
• Tüm Yargı ve Infaz
Kurumlan Çalışanlan
Sendikası (Tüm Yargı-Sen)
Istanbul Şubesi Disiplin
Kurulu Başkanı Sezai
Kılıçlı, cezaevlerini yönetimi
ile birlikte kapalı bir kutu
haline getirme
çalışmalannm, şeffaf devlet
ilkesini ihlal ettiğini belirtti.
• Beyazıt Camisi önünde
öğle namazı sonrasında
protesto gösterisi
düzenleyen yaklaşık 100
şeriatçı, İBDA-C işaretiyle
Istiklal Marşı söyleyerek
dağıldı.
• DSP'li muhalif isimlerden
Izmir Milletvekili Veli
Aksoy, kurultayda sorunlar
çözülmezse partinin
isminden demokrat ve sol
kelimelerinin çıkanlmasının
uygun olacağını söyledi.
• RTÜKYasası'nda
değişiklik yapılmasına
ilişkin Devlet Bakanı Cavit
Kavak tarafından
hazırlanan taslakta. RTÜK
üyelerine görevlerinden
ayrıldıklan tarihten
itibaren 5 yıl süreyle siyaset
yasağı getiriliyor.
• Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı, TBMM
Susurluk Komisyonu'rida
verdiği ifadede, Başbakan
Mesut Yılmaz'a iftira ve
hakarette bulunduğu
gerekçesiyle Oral Çelik
hakkuıda dava açtı.
• Çevre Bakanı İmren
Aykut, Tekirdağ Valiliği'ne
gönderdiği yazıvla Ergene
Nehri'ni kirleten Çorlu ve
Çerkezköy'deki 37 fabrika
ve sanayi kuruluşunun
kapatılmasını istedi.
I Tüketicilerin. "tüplü veya
dökme" likit perrol gazını
(LPG) araçlannda "otogaz"
olarak kullanması
yasaklandı.
• Siirt'in Silvan ilçesinde,
bulduğu el bombası
patlayan Faraç Anıl adlı 8
yaşmdaki çocuk öldü.
Partiler, kitle örgütleri ve sendikalann oluşturduğu îzmir Demokrasi Platformu belediye önündeydi
Ozfatura'ya soruştıırma
• Özfatura'nın Yaşar Kemal ve Eşber Yağmurdereli hakkında
söylediği sözlerle ilgili önceki gün yapılan suç duyurusunun
ardından Karşıyaka Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı.
• İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grup Başkanvekili Rıfat
Özer, Özfatura hakkında Izmir halkının referanduma gitmesini
önerdi. Belediye önünde toplanan yurttaşlar tepkilerini dile getirdi.
Oltan Sungurlu
'Cezaevinde
fikir
suçlusu
yok9
ANKARA (UBA) - tn-
san Haklan Derneği, ceza-
evinde bulunan düşünce
suçlulannı 119 olarak
açıkJarken, Adalet Bakanı
Oltan Sungurlu cezaev-
lerinde düşünce suçlusu
olmadığını savundu.
Sungurlu yaptığı açıkla-
mada, "Çok açık söylü-
yorum. Türkiye'de bölü-
cülük propagandası dı-
şında. söylcdiğinden do-
layı tutuklu kimse yok"
dedi.
Türk aydınlarının, su-
çun ne olduğuna bakma-
dan konuştuğunu öne sü-
ren Sungurlu, cezaevinde
yatan basın suçlulannın da
gazeteci olmadıkJannı be-
lirtti. Söz konusu kişilerin
iki grupta toplandığını
kaydeden Sungurlu şunla-
n söyledi:
"Gazetecilerin, basın
suçlusu olanların listesi-
ni çıkardım ve yaptığı-
mız bir çalışma esnasın-
da bunları basına dağıt-
tık. Basından gelenlerin
bir kısmı, "Kardeşım bun-
lar basın mensubu değil
ki' dedi. Herhangi bir ga-
zetede çalışmış olması
basın mensubu olmasını
icap ettirmiyor ki, ya
DHKP-C üyesi ya başka
bir örgütün üyesi. Yani
teşhir edilmesinin sebe-
bi, bir terör örgütünün
üyesi olması veya çek do-
landırıcılığından veya
cinsel tacizden. Eğer
° bunları sayarsanız sayısı
l t
çok. Söyledikleri sözler-
den dolayı tutuklu olan-
lara gelelim. Bunların
içinde birkaç grup var-
dır. Ya bölücülük propa-
gandası yapmış, ya TCK
312'ye göre yine bölücü-
lük istikametinde tahrik
ve teşvikte bulunmuş ve-
ya Hizbullah ve benzeri
şerri suç örgütlerini teş-
vik etmiştir. Onun dışın-
da içerde kimse yok."
Sağlık nedeniyle af
Sungurlu, yeniden ceza-
evine konulan avukat Eş-
ber Yağmurdereli için ise
sağlık durumu nedeniyle
affedilmesi yolunun açık
olduğunu söyledi.
Affın talebe bağlı olma-
dığını belirten Sungurlu,
"Sayın Cumhurbaşkanı
af durumunu belirtti.
Sağlık durumu doktor
tarafından tespit edilirse
Cumhurbaşkanımız af-
fedecek. Eşber Yağmur-
dereli'nin bize intikal e-
den bilgilere göre bakı-
ma ihtiyacı var. Ama
doktorlar ne rapor verir
bilemiyorum" diye ko-
nuştu.
Yağmurdereli 'nin Çan-
kın Cezaevi'ne alınması-
nı eleştirenlere de yanıt ve-
ren Sungurlu, Yağmurde-
reli'nin daha rahat etmesi
için Çankın Cezaevi'ne
alındığını söyledi.
tZMİR (Cumhuriyet Ege
Bürosu) - îzmir Büyükşehir Be-
lediye Başkanı Burhan Özfatu-
ra'nın Yaşar Kemal ve Eşber
Yağmurdereli hakkında söyle-
diği sözlerle ilgili önceki gün ya-
pılan suç duyurusunun ardından
Karşıyaka Cumhuriyet Savcılığı
soruşturma başlattı. Savcılığın.
Özfatura'nın ifadesine başvura-
cağı bildirildi. Özfatura'nın söz-
leriyle ilgili yurttaş tepkisi de bü-
yüyor. Çok sayıda yurttaş dün tz-
mir Büyükşehir Belediyesi önü-
ne siyah çelent bıraktı ve Özfa-
tura'ya "Izmir seni istemiyor"
mesajı verdi. Karşıyaka Cumhu-
riyet Başsavcıhğı, önceki gün
Izmir Barosu avukatlanndan Ke-
mal Yücel ve Hüseyin Evin'ın.
Özfatura hakkında "Devlet bü-
yüklerine hakaret ettiği" ge-
rekçesiyle yapüklan suç duyu-
rusundan sonra soruşturma baş-
lattı. Karşıyaka Cum-
huriyet Savcısı Ekrem
Teker, "Konuyu in-
celiyoruz. Yasal pro-
sedüre devam edile-
cek. Burhan Özfatu-
ra'nın ifadesine baş-
vuracağız. Gerekli
görüldüğü takdirde
dava açılacak" diye
konuştu.
Özfatura'nın, Yaşar
Kemal ve Yağmurdere-
li'ye yönelik sözlerin-
de kimi hukukçulara
göre Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel \e
Başbakan Mesut Yıl-
maz'a da hakaret etme-
si, tepkileri tırmandır-
dı. Siyasi parti, çeşitli
demokratik kitle örgüt-
leri. sendikalann oluş-
turduğu tzmir Demok-
rasi Platformu üyeleri
dün öğle saatlerinde
Büyükşehir Belediyesi
önündeydi. Platformun
dışında gün boyu grup-
lar halinde belediye
önüne gelen yurttaşlar
tepkilerini dile getirdi-
ler.
Eski CHP tl Başkanı
Osman Özgüven ile
bir grup partili saat
10.30'da belediyeye si-
yah çelenk bıraktı. Öz-
güven burada yaptığı konuşmada.
"tlerici, yurtsever, banşsever
Yaşar Kemal için 'kaç paralık
adam' tabirini kullanan Özfa-
tura'nın kaç para ettiğini de-
mokrat İzmir halkı çok iyi bili-
yor. Özfatura küfretme cesare-
tini herhalde Ali Kalkancı'dan,
Müslüm Gündüz'den alıyor...
Özfatura1
nin iğrenç saldırısı
tüm yurtseverleri üzmüştür. İz-
mirlileri daha da çok üzmüş-
tür" dedi.
Çok sayıda yurttaşın katıldığı
Demokrasi Platformu'nun protes-
to eyleminde de. "Burhan, çete-
ler seninle gurur duyuyor; İz-
mir seninle utanç duyuyor",
"Çeteler içeri Eşber dışarı",
"Burhan halka hesap verecek",
"Burhan halktan özür dilesin".
"Özfatura istifa" sloganlannı
attılar. Daha sonra grubun getir-
diği siyah çelenk Büyükşehir Be-
lediyesi önüne kondu.
Geniş güvenlik önlemlerinin
alındığı protesto eyleminde konu-
şan Demokrasi Platformu Dönem
Sözcüsü Ahmet Alagöz. Özfatu-
ra'nın çağdaş söylemlerle bu gö-
reye seçildiğini anımsattı. Alagöz.
"Özfatura'nın, bir yandan Su-
surluk'ta ortaya çıkan çete iliş-
kilerini savunmaya çakşırken,
bir yandan da demokrasi, barış
ve insan haklan mücadelesinde
ülkemizde ve dünyada haklr ve
saygın bir yer edinen Eşber
Yağmurdereli ve Yaşar Kemal'e
saldırmasını bu gerici anlayışın
bir ürünü olarak değerlendiri-
yoruz" dedi.
Alagöz. tzmir halkının Özfatu-
ra'yı "istemedigini" de belirte-
rek "Özfatura'nın belediye baş-
kanı kurumsal kimliği altında
tüm İzmir halkını bağlayan an-
ti- demokratik sövlemlerini kı-
Belediyeye siyah çelenk
Özfatura'nın Yaşar Kemal ve Eşber Yağmurdereli'ye yönelik sözlerini pretosto için
belediyenin kapısına siyah çelenk koydular. Bu arada Özfatura'nın sözleri Karşı-
yaka Cumhuriyet Savcılığı'nca incelemeye alındı. Karşıyaka Cumhuriyet Başsav-
cısı İhsan Taşkın, olayı basından öğrendiğini belirterek, "Haberleri incelemeye al-
dık. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'la ilgili açıkiamalannı incelivoruz. İnceleme so-
nucunda gereken neyse yapılacaktır" dedi. ( Fotoğraf: NECATİ AYGIN)
nıyoruz" dedi.
CHP Izmir İl Başkanlığı'nda
yapılan basın toplantısında da o-
lay kınandı. Büyükşehir Beledi-
yesi CHP Grup Başkanvekili Rı-
fat Özer, Özfatura hakkında İz-
mir halkının referanduma gitme-
sini önerdi.
Özer, Özfatura'nın kente hiçbir
hizmet yapamadığını belirterek,
bunu örtmek için suni gündemler
yarattığını savundu.
CHP tzmir Milletvekili Ali Rı-
za Bodur da Özfatura'ya gönder-
diği telgrafta, "İzmir'i temsil e-
den mütevazı bir İzmirli olarak
sizi kınıyorum ve bu rip konu-
larda en aykırı düşüncenizi bi-
le bulunduğunuz makama ve
İzmirli inceliğine uygun bir üs-
lup seçerek ifade etmenizi dili-
yorum" dedi.
tzmir Eczacı Odası Yönetim
Kurulu Başkanı Mustafa Sezen,
Özfatura'nın Kemal ile
Yağmurdereli hakkında
söylediği sözleri "şid-
detle kınadığını" açık-
ladı.
ÖDP Izmir tl Örgü-
tü'nden yapılan açıkla-
mada da Özfatura'nın
"takunyacı, gerici"
kimliginin yanı sıra
"yalancılığının" da
tescillendiği belirtildi.
Özfatura'nın düzeysiz-
leştiğine dikkat çekile-
rek, "Bu zat özür dile-
melidir. Ancak o za-
man biraz seviyeli ola-
bilir" denildi."
DtSK Ege Bölge
Temsilcisi Musa Çam
da"Kıçıkırık Özfatu-
ra'ya yanıt" başlıklı
basın açıklamasında,
Özfatura'nın daha ön-
ce Olof Palme, Aziz
Nesin, Chantal Zak-
hari ve örtülü olarak
Atatürk'e saldırdığına
dikkat çekti.
Aliağa Belediye Baş-
kanı Hakkı Ülkü, Öz-
fatura'yı kınadığını
açrkladı.
Edebiyatçılar Derne-
ği de Özfatura'nın söz-
lerine büyük tepki gös-
tererekyazılı biraçıkla-
ma yaptı.
Ankara 1 No'lu DCM
Sıvas katliamı
davası karara kaldı
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Ankara
l No'lu DGM, 27'si tu-
tuklu 98 sanığın yeniden
yargılandığı Sıvas katli-
amı davasında, karar ve-
rilmesi amacıyla dava
dosyasının incelenmeye
alınmasını kararlaştırdı.
Mahkeme Başkanı M.
Orhan Karadeniz. ka-
rann 28 Kasım'da açıkla-
nacağını bildirdi.
Yargıtay' ın bozma ka-
rannın ardından 27'si tu-
tuklu 98 sanığın yargı-
lanmasına Ankara l
No'lu DGM'de dün de-
vam edildi. Duruşmaya
aralannda CHP'li Ön-
der Sav' ın da bulunduğu
çok sayıda müdahil aMi-
katkatıldı.
Mahkeme Başkanı.
sanık avukatlannın da
savunmalannı dinledik-
ten sonra. duruşmaya ka-
tılan tutuklu sanıklann,
esas hakkındaki savun-
malannı aldı. Sanıklar
kendilerine isnat edilen
suçlamalan kabul etme-
yerek, tahliyelerini ve
beraatlerini istediler. Sa-
nıklardan Faruk Ceylan,
Başkan Karadeniz'in,
"Son sözünüz nedir"
sorusuna. Sıvas olaylan-
nın tarihte hep "bir ka-
ra leke" olarak anılaca-
ğını belirterek, olaylan
kesinlikle tasvip etmedi-
ğini söyledi. Duruşmaya
verilen kısa bir aradan
sonra karan açıklayan
Mahkeme Başkanı Ka-
radeniz, karar için dava
dosyasının mahkeme he-
yetınce incelemeye alın-
acağını ve duruşmanın
28 Kasım'a ertelendiği-
ni bildirdi.
Yağmurdereli'ye kitle
örgütlerinden desteh
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Çağdaş Gazeteciler Derneği. ÇağdaşHu-
kukçular Derneği. Altı Nokta Körler Der-
neği ve Ankara Sanat Tıyatrosu. düzenle-
dikleri basın toplantısıyla düşünce suçun-
dan hapse atılan Eşber Yağmurdereli'ye
destek verdiler.
Eşber Yağmurdereli'nin avukatlan, baş-
ta Terörle Mücadele Yasası olmak üzere.
düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün
önündeki tüm antidemokratik engellerin
kaldınlmasını, özellikle düşüncenin suç
olmaktan çıkanlmasını istediler. Yağmur-
dereli'nin avukatlan Mehmet Cengiz.
Hakan Tekin. Turan İçli, Hasan Tatar
ve Nusret Senem ortak açıklamalannda.
"Yağmurdereli'ye 1980 öncesinde veri-
len ceza. kamunun önüne yeniymiş gi-
bi sunuluyor. Bütün düşünce suçluları-
na sahip çıkmaya kararlıyız" görüşünü
dile getirdiler. Cengiz. çetelerin serbest
dolaştığını. ancak aydınJann yargılandığı-
nı vurgulayarak, "Düşünce ve örgütlen-
me önündeki tüm antidemokratik en-
geller kaldırılmalı" dedi. Çağdaş Gaze-
teciler Derneği, Çağdaş Hukukçular Der-
neği, Banş İçin Bir Milyon tmza Girişi-
mı. Altı Nokta Körler Derneği ve Ankara
Sanat Tiyatrosu temsilcileri de Yağmurde-
reli'ye desteklerini sürdüreceklerini bil-
dirdiler. Yağmurdereli. "Akrep" oyunu-
nun galasına gönderdiği mesajında, "Be-
delini ödediğimiz özgürlüğü sahiplen-
mek istiyoruz. Cezaevinde olsak da öz-
gürüz, özgürlük bize yakışıyor" dedi.
Yağmurdereli mesajında şunlan söyledi:
"Şu anda, aynı mekânda yan yana bir-
likte değiliz. Bu hüzün verici bir du-
rum, ama asla aynlık değil. Çünkü biz
hepimiz tarih önünde hep aynı yerde
duruyoruz. Bu, banşın, demokrasinin
ve özgürlüğün alanıdır. Biz bize lütfe-
dilecek bir demokrasiyi değil. bedelini
ödediğimiz bir özgürlüğü sahiplenmek
istiyoruz."
Bu arada Akdeniz Fihn Festivali'nde
"Işıklar Sönmesin" adlı filmi ile yanş-
ma dalında ödül alan yönetmen Reis Çe-
lik, ödülünü Eşber Yağmurdereli'ye ve-
rihnek üzere Ercan Kanar'a teslim etti.
Çelik, inanç ve düşüncelerinden dolayı ce-
zaevı'nde olan insanlar adına bu ödülü al-
dıklannı, bu nedenle ödülü Eşber Yağ-
murdereli'ye verdiğini söyledi.
NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR Oral.Çalışlar(a raksnet.com.tr
Burhan Özfatura, Türk ge-
riciliğinin temel kültürünü ve
düşünce özgürlüğüne karşı tu-
tumu çok açık ve veciz şekilde
dile getirdi. Kendisine sonsuz
teşekkürierimizi sunuyoruz.
Günlerdir, çeşitli boydan ve
soydan sağcılar, gericiler, mil-
liyetçiler, Yaşar Kemal'i ve Eş-
ber Yağmurdereli'yi hedef
alan yazılar yazıyorlar ve açık-
lamalar yapıyorlardı.
Özfatura, onların dolandınp
dolandırıp da söyleyemedikle-
rini, milli kültürümüze uygun
bir şekilde ve tartışmaya yer
bırakmayacak netlikte seslen-
diriverdi. Türkiye'nin yönetiliş
mantığı bu. Burhan özfatura
zaten sıradan birisi değil. Yıl-
larca iktidar olmuş bir partinin,
DYP'nin, güvenilir adamların-
dan. Aynca Fethullahçılardan
başlayarak tüm Islamcı kesi-
min desteğini sağlamış dini
bütün bir Müslüman.
Bir deli ve meczup da değil.
Özfatura'dan Al Haberi
Öğrenimini Siyasal Bilgiler Fa-
kültesi'nde tamamlamış, yö-
netim kademelerinde tecrübe
kazanmış, tipik bir sağcı poli-
tikacı ve idareci. Ağzından çı-
kan sözler aslında Türk sağının
sansürsüz düşüncelerini yan-
sıtıyor.
Özfatura, sözlerinin bir yer-
lerde yayımlanacağını hesap-
lasa Yaşar Okuyan gibi konu-
şur, Eşber'in terörist olduğunu
söyler, aftan söz eden Demi-
rel'i de 'ağır, oturaklı' bir üs-
lupla eleştirirdi. Kameralar git-
tikten sonra ise gerçek kültü-
rünü yansıtan küfür bölümüne
geçerdi.
Özfatura kendi düzeyini
yansıtıyor. Son bir-iki haftadır
Eşber ve Yaşar Kemal aleyhin-
de kampanyalar düzenleyen
kişileri düşünüyorum. Eminim
onlar Özfatura'ya benden da-
ha çok kızdılar. Çünkü, takke-
leri düştü ve kelleri göründü.
Sol ve sosyal-demokrat ke-
simde sağcılarla aynı kulvarda
yer alanların işi ise iyice zor-
laştı. Düşünceleri nedeniyle in-
sanlara düşman olmayı bir şe-
kilde kamufle edebiliyortardı.
Sonra da bazı entelektüel ve
yasal gerekçelerin arkasına sı-
ğınarak durumu idare ediyor-
lardı.
Izmir'in yüksek düzeyli Be-
lediye Başkanı, meseleyi 'ke-
nef kültürü düzeyinde dile ge-
tirince, bir kesim çırılçıplak or-
tada kalıverdi. Ne diyorlardı:
"Romancı Yaşar Kemal iyi a-
ma, Türkiye 'yi insan haklan açı-
sından eleştiren, Kürt sorunu-
nu cesaretle dile getiren Yaşar
Kemal iyi değil." Sanki, Yaşar
Kemal romanlarında Patagon-
ya'yı yazıyor, Patagonya'daki
zulümden söz ediyor.
"Eşber Yağmurdereli'nin ite
kaka tutuklanması kötü. Onu
kibar şekilde cezaevine koysa-
lardı iyi olurdu. Yoksa söyledik-
leri korkunç, zaten yasalara gö-
re de suç. Bölücülüğü ceza-
landınyor. Yapacak bir şey
yok."
Sizin düşünceleriniz serbest
olsun, eleştirenler ve farklı dü-
şünenler de cezalandırılsın.
Düşünceler arasında tercih
yapmak insanların işi, yasala-
rın değil demek için daha kaç
fırın ekmek yemeniz gereki-
yor?
Şimdi kitap zamanı. Fuar
açıldı ya, bu tür aydınlarımızın
bir kesimini buraya gelip izle-
yebilirsiniz. Eminim onların ço-
ğu Izmir Belediye Başkanı'nın
sözlerine de çok üzüldüler.
Aleyhte imza bile toplayabilir-
ler. Kürt sorunu karşısında si-
nik ve korkak tutum, bugüne
kadar neyi çözdü? Eşber su-
sup Yaşar Kemal susup Bur-
han Özfatura'lar konuşunca
daha iyi noktalara mı geldik?
Günlerdir büyük basını izli-
yorum. Merkezi devlete yağ
çekmek, övgüler düzmek dı-
şında küçük bir eleştiri bile
yapmıyorlar. Çiller-Erbakan
ittifakına yönelik yayınlarla du-
rumu idare etmeye çalışıyor-
lar. Yıllarca Çiller'e övgüler dü-
zen yazarların şimdi Mesut
Yılmaz'a ve diğer iktidar odak-
larına yaranmak amacıyla yaz-
dıklarını okuyunca iyi ki Bur-
han Özfatura'lar varmış diyo-
rum.
Burhan Özfatura'nın kendi
kimliği ve üslubuyla dile getir-
diği kepazelik, bir Türkiye tab-
losunu da ortaya koyuyor. Bu
tablonun neresine, kim, ne ka-
dar katkıda bulunuyor, asıl bu-
nu düşünüp değerlendir-
meliyiz.
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Kitap Fuaplarının
Düşündürdükleri
15-20 Ekim tarihleri arasındaki Frankfurt Kitap
Fuan'nın hemen arkasından 30 Ekim Perşembe
günü Istanbul'da (10 Kasım'a kadar sürecek olan)
TÜYAP Kitap Fuarı açıldı. Her iki kitap fuarını (üs-
telik birkaç kez) arka arkaya gezip görmüş biri
olarak bir karşılaştırma yapmak zorunluluğu ka-
çınılmazlaşıyor.
Dev bir örgütlenme olan Frankfurt Kitap Fu-
an'nın maddi kaynaklarıyla TÜYAP Kitap Fu-
an'nın olanaklarını karşılaştırmak kuşkusuz söz
konusu değil. Fakat bu iki kitap fuarı arasında
gözlemlenen yaklaşım farklılığı sanıyorum ki sa-
dece maddi olanakların farklılığından ileri gelmi-
yor.
Frankfurt Kitap Fuarı okura kitap satılan birsa-
tış yeri olmaktan çok, belli başlı bütün ülkelerden
birçok yayınevinin ürünlerini sergilediği, yazarla-
rını ve onların en yeni yapıtlannı tanıttığı, yayınev-
leri arası bir alışveriş merkezi. Bir anlamda da bu
yayın kuruluşlarının ve ulusal kültürlerin bir boy
ölçüşme alanı. Bizim kitap fuarımız ise, esas ola-
rak, okura az çok indirimli kitap satılan bir büyük
kitap sergisi niteliğinde. Bu farklılığın nedenleri ve
ülkemizdeki kitap fuarı (ya da fuarlannın) sahip ol-
maları gereken yeni bakış açıları konusunda bir
iki yıl önce başlayan tartışmaları sürdürmek ge-
rekiyor.
• • •
Bir önceki siyasal iktidar devam ediyor olsa bu
yılın Frankfurt Kitap Fuan'nda Türkiye bölümü ya
hiç olmayacak ya da tümüyle ortaçağlardan kal-
ma bir kimliğe bürünecekti. Bu yıl orada, üstelik
çok kısa süreli bir hazırlık dönemi sonrasında
Türkiye'ye yaraşır bir kimlikle yer alışımızı, yeni
Kültür Bakanı istemihan Talay'ın çabalanna, ba-
kanlığın Pelin Kraloğlu gibi bu konuda uzman-
laşmış değerli bürokratlarına ve birkaç yayınevi-
ne borçluyuz.
Fakat bu temsil ediliş de, özetlemeye çalışa-
cağım nedenlerle, yeterli olmaktan çok uzaktı.
• • •
Frankfurt Kitap Fuan'nda, Kültür Bakanlığı'nca
düzenlenen, benim de konuşmacı olarak yer al-
dığım iki panelden biri "Türk Yayıncılığının Yurt-
dışına Açılımı ve Yazartanmızın Uluslararası Dü-
zeyde Tanıtımı" başlığını taşıyordu. Konunun can
alıcı noktası da tam burada düğümleniyor. Kül-
tür Bakanlığı'nın az çok bir tanıtım çabası gös-
termesine karşın yayınevlerimiz önceki yıllarda ol-
duğu gibi bu yılın Frankfurt Kitap Fuan'nda da ya-
zarlarımızı yurtdışında tanıtım çabasından (böy-
le bir gereksinimden ve bilinçten) uzaktı. Yayınev-
lerimizin (ve birkaç telif hakkı ajansının) temsilci-
leri, oraya bizim yazarlarımızı "pazarlamak" için
değil, peşinde oldukları yabancı yazarlann telif
haklarını elde edebilmek ya da yayımlayacak ye-
ni yapıtlar bulmak için gelmişlerdi. Zaten birçok
yayınevi (kendi yazarını dış pazariara tanıtmak
&ma]clncfe'n yoksun olduğundan) Frankfurt Kitap
Fuan'na katılmak gereğini de duymamıştı.
• • •
Yayıncılar Biriiği Başkanı Atıl Ant paneldeki ko-
nuşmasında Türkiye'de düşünsel üretimin çok
az olduğunu söyledi. Bu görüşün haklılığı ya da
neye göreliği tartışılabilir. Fakat Türkiye'nin dün-
ya pazarlarına sunabileceği yazar-şair-düşünür
sayısı gerçekten de birkaç kişiyle mi sınırlıdır? Bu-
nun böyle olmadığı, Türk yazar-şair ve düşünü-
rünün dünya pazartarına hakkı olan sayılarda açı-
lamayışının düşünsel üretim yetersizliğinden da-
ha farklı nedenleri bulunduğu yeterince^açıktır.
Aynı paneldeki konuşmacılardan Erdal Öz, Av-
rupa'nın artık iyi yazar çıkarmadığını söyledi. Öy-
leyse Avrupa'nın orta düzeyde bir yazarı dünya
pazarlanna neden kolayca açılabiliyor? Bu soru-
nun birçok yanıtından belki de başlıcası, söz ko-
nusu bu ülkelerde devletlerin, resmi kimlikleriyle
ortaya çıkmaksızın, (çağdaş anlamda) ulusal kül-
türlerine bizim tahmin edebileceğimizden daha
büyük ölçüde destek olmaları, bunun yanı sıra da
yayınevlerinin (ve telif hakkı kuruluşlarının) kendi
ülkelerinin yazarlarını dünya pazartanna sunma
bilincine ve girişim cesaretine sahip oluşlandır.
•••
TÜYAP'ın Istanbul'daki kitap fuarınagelince...
Paneller ve çeşitli kültürel etkinliklerle de des-
teklenen bu kitap fuannın kültürel yaşamımızda-
ki önemli yeri yadsınamaz. Fakat acaba, böyle bir
girişimin, yabancı ülkelerden yazar davet etme-
nin yanı sıra, bu ülkelerden yayınevi ve telif hak-
kı kuruluşu temsilcileri de davet ederek, kapıla-
rını yabancı ülke yayınevlerine de açarak, yayı-
nevlerimizi, yazar, şair ve düşünürlerimizi yaban-
cı ülke yayın ve telif kuruluşu temsilcileriyle kar-
şılaştırarak uluslararası bir kitap fuarı niteliği ka-
zanmaya yönelmesinin zamanı artık gelmedi mi?
TÜYAP Kitap Fuarı'nın gelişerek yaşamını sür-
dürebilmesi, biraz da böyle bir çabayı gerçekleş-
tirebilmesine bağlı görünüyor...
Hayırlı Apartmanı
Kaçak kat, sanatçı
Neşe Erçetin'e ait
İstanbul Haber Servi-
si - Taksim, Gümüşsu-
yu'ndaki tarihi "Hayıriı
Apartmanı"nın üzerine
14 yıl önce inşa edilen ka-
çak kata göz yumduklan
gerekçesiyle Beyoğ-
lu'nun eski ve yeni bele-
diye başkanlan hâkim
önüne çıkmaya hazırla-
nırken 1988'den bu yana
yıkım kararlan uygulan-
mayan katın Başbakan
Mesut Yılmaz'ın annesi
Güzide Yılmaz'm değil,
sanatçı Neşe Erçetin'e ait
olduğu anlaşıldı. Kaçak
katın aynı binanın üçüncü
katında oturan Mesut Yıl-
maz'ın babası Hasan Yıl-
maz'ın apartman yöneti-
ciliği döneminde yapıl-
mış olması ise eleştiri ko-
nusu oldu.
Kaçak katın yıkılması
için 10 yıldır hukuk sava-
şı veren apartman sakini
Nilüfer Güçhan'ın veki-
li avukat Derviş Parlak,
"Bu olayda hiç kimse
görevini yapmadı. Yet-
kililerde yıkım kararla-
nnı uygulamayınca İçiş-
leri Bakanlığı'na suç
duyurusunda bulun-
mak mecburiyetinde
kaldık" dedi.
Içişleri Bakanhğı'nın
talimatı üzerine görevi ih-
mal suçundan yargılan-
malanna karar verilen es-
ki Beyoğlu Belediye Baş-
kanı Hüseyin Aslan bu-
günkü Belediye Başkanı
Nusret Bayraktar ve
Fen Işleri Müdürü Erdinç
Parla 20 Kasım 1997 gü-
nü Beyoğlu 7. Asliye Ce-
za Mahkemesi 'nde hâkim
önüne çıkacaklar.