Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25 CAK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
7. Cemal Süreya Şiir Ödülleri, M. Mümtaz Tuzcu, Sina Akyol ve Enver Ercan'm oldu
Çnnınız emin ellerde...
Sorular
1-
r
ûrk şiiri 70'lerdeki
cadûığım 80'lerde
göte görülür bir
duçunluğa
bınkmıştL Şürimizin
99'arını nasıl
defsrlendiriyorsunuz?
2- "ürkşüri
gümmizde nasıl bir
yöringede buluşuyor
okıruyla?
3- Cemal Süreya,
Erver Ercan Ue
Düjin dergisinde
yapığı bir söyleşide
şiirn bir dil işi ve dilde
yart'inlaryaratmak
sanıtı olduğunu
söyöyor. Sizin dile
bakşmızı öğrenebilir
miyz?
4- Cünümüz
şairerinin ödüllerle
motve edilmesini nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Aynbir parantez
açmık gerekirse
Cemal Süreya Ödülü
üzerine ne dersiniz?
5- Ginümüz
kuşağının şairleri
olarck şiirin son
yöndim alanlanm,
kendi
konumlarınızdan da
söz ederek tanımlar
mısınız?
6- Yine Cemal
Süreya ya dönecek
olursak, 'şair, şiir
yazan kimse demek
değil; onun ötesinde
bir varlık' diyerek
şairin ne denli bireysel
bir şiiryazsa da
toplumlayan yana
durduğunu söylüyor.
Şair-toplum Uişkileri
üzerine o
düşünceleriniz?
DUYGU PURGUN / ESRA ALİÇAVUŞOĞLU
Aydınhk dergisinin bu vıl vedincisini düzenlediği Cemal
Süreya Şiir Ödülleri. Eray Canberk, Cevat Çapan, Tarık
Dursun K., Tuğrul Tanyol ve Can Yücelden oluşan seçici
kurul tarafından yayımlanmış kitapta Mehmet Mümtaz
Tuzcu'nun 'Sevda Adıyla' ve Sina Akyol'un 'MeğerSöz
Gümüş' adlı kitaplanna; yayımlanmamış dosyada ise
Enver Ercan 'ın 'Geçtiği Her Yeri Öpüyor Zaman' adlı
çalışmasma verildi. Tuzcu, Akyol ve Ercan Ue
çerçevesini günümüz Türk şiiri, dil ve ödüllerin
oluşturduğu konular üzerine görüştük
Hcr scyden siirçıkcmıbilen birkuşak1- 70'lerdeki canlılık bir tüketim canlılı-
ğıydı. Daha geniş ve daha rutkulu bir okur
kitlesi vardı. 80'lerde şıır tematık yönden
zenginleşti. özgül dilini kazandı. Bugün çok
şiir yazılıyor. Yazan çoğaldı, okuyan azaldı.
Şiir olması gereken gerçek diliyle konuşu-
yor artık. Ama insanı arayışta bir azalma
var. Sözcükler duygulan biraz aşın biçim-
de geriye itti. İzleksel genişliğe, zenginliğe
karşın bir ciddiyet eksikJtgı var. Laubalilik,
hafiflik, inançsızlık prim yapmaya başladı
kimi dergilerde, kimi gruplarda.
2- Şiir okuruyla buluşamıyor. Yazılan şi-
irin niceliği göz önûne alınırsa tanıtma, de-
ğerlendirme, eleştiri yazılan çok yetersız.
Şiir ve şiir okuru karşıt yönlerde değiştiler.
Okur inisiyatif kaybına uğradı; tembelleşti;
şiiri okurken bir kez daha yaratmayı sevmı-
yor.
TV izliyor. Şiirse gerçekten şiir oldu, ken-
di asıl diline kavuştu. Bu nedenle çok yo-
ğunlaştı ve daha çok çabayı gereksiniyor.
3- 'Şiir dilin dirim aşısnlır" demişti gene
Cemal Süreya. Ben sözcükleri semantik de-
ğerleriyle iç içe çok ısrarlı, çok kesintisız bir
biçimde fonik değerleriyle kullanıyorum.
Heceleri, sözcükleri nota gibi kullanıyor. iç
benimi, bakışımı yansıtan bir tür müzik ku-
ruyorum onlardan. 'Evrendeld bütün keti-
meler benimdir' demişti Dağlarca.
4- Ödüllere karşı değilim. Öyle olsa ka-
tılmazdım. Bu, aldığım 3. ödül. llki 87 Ha-
lil Kocagöz Şiir Ödülü'ydü. Uzun yıllar o
ödülün seçici kurulunda yer aldım daha son-
ra. Bir sürü jiiride çalıştım. Almaya da da-
ğıtmaya da itirazım olamaz. Karşı olanlann
argümanlan da saglam aslında. 'Aynıişiyap-
mayanlar nasıl yanşabilirler'diyorlar. Ödül-
lerin sayıca büyük artış göstermesi ve işle-
yişteki bozukluklar neden oluyor kimi rahat-
sızlıklara. Cemal Süreya. şıirini okuyup çok
sevenlere kendisıni de çok sevdirebilecek
bir kişiydi. Tanışınca düşkınkhğına uğra-
madığınız bir sanatçı. Şiirinin de dostluğu-
nun da bir yeri var yaşamımda.
5/6- Şiir şimdi her alana yönelıyor. Her
şeyden, ama her şeyden şiir çıkabileceğini,
çıkanlabileceğini bilen birkuşak. Şiirin öz-
gül dilini, örgüsünü de iyi kavramış bir ku-
şak.
Ben ödül alan bu son kitabımda (Sevda
Adıyla) önceki kitaplanmda başlatrıgım te-
mel izleklerimden birinde, erotızmde yo-
ğunlaştım. Bunu bile-isteye yaptım bu de-
fa. Tasarlanışı uzun yıllarönce olmuştu. Bir
sonraki kitapta "Sen'lerdeki Benier" ağır-
lik.li olacak. Mehmet Mümtaz Tuzcu
1 - 70'li yıllan hazırlayan yıllan ha-
tırlayalım öncelikle, Nâzım Hik-
met'in kitaplan birbiri ardı sıra ya-
yımlanmaktaydı. Ne var ki onun en ıyi
şiirlerinden birinin 'SamansansT ol-
duğunu anlayabilmek, sözgelimi
'Kaıiı Kayın Ormanında'nın Stalin
döneminin bir eleştirisi olduğunu
kavrayabilmek için Hikmet'in kimi
iyi olmayan şiirlerinden sonsuz zevk
almak ve onlan eskitmek gerekiyor-
du.
Militan bir şiir alıp başını gidiyor-
du. Ataol Behramoğlu. İsmet Ozel gi-
bi şairler fazlasıyla etkiliyorlardı
gençlen. Onlann şiırlerinin neredey-
se fotokopisi -elbette kötü fotokopi-
si- olan şiirler kaplamıştı ortalığı.
70'li yıllarda yazılan şiir kendısini
üreten o 'romantik' dönemin kaçınıl-
maz kıldığı faktörlerden dolayı hem
haklıdır hem de talihsizdir. 70'li yıl-
larda çok genç bir şair adayı olarak.
ben de o dönemin duyarlığından ve şi-
ir yapısından etkilenip kötü şiirler
yazdım. tşte tam bu noktada Süreyya
Berfe'yi anmalıyım. 'Gün Ola'daki
(1969),'Savrulan'daki (1971) Berfe
değil de 'Hayat Ue Şür'deki (1980)
Süreyya Berfe'dir aklımı başıma ge-
tiren.
2- 80'li yıllarda özellikk genç şa-
irler kendi şiir çizgilerini bulma yo-
lunda cesur adımlar attılar. 80'li yıl-
larda yazılan şiiri bu nedenle bir 'ara-
yış şiiri' olarak değerlendiriyorum.
'Star' bulma merakımızdan dolayı,
firiayıp öne çıkan şair göremediğimiz
için. neredeyse 'Şür 6Wü' dedik. Oy-
sa arayış içindekı şairlerden elbette
'star' çıkamazdı. 80-90 dönemindeki
aranış, 90"lı yıllann özehkle ikinci ya-
Günümüzşari
insanalxıh\vv
nsında sonuçlannı vermeye başladı.
Cansever, L'yar, Etoğlu, AksaL Rifat,
Süreya, Necatigü gibi şairlerin eksik-
lilderinı elbette duyacağız ama, şüri-
mizin emin ellerde olduğunu düşünu-
yorum.
3- Sonuçlan geçen günlerde açık-
lanan 'Altın Portakal Şiir Ödülü'nün
seçici kurulu beni ıkıncilikJe değer-
lendirdi. Kurul üyelennin gerekçeli
kararlan yayımlandı. O karardan alın-
tılar yapmak istiyorum: "Gündelik
yaşamın olduğu kadar Dil in kulla-
nımları aracılığıyia gerçekliğe biti-
şik, ama tümüyle hayali bir dünya
kurmadaki...". "Şiirin tümünü dile in-
dirgemeye çalışması, benzetme ve be-
timlemeye yaslanmak istemeyi-
şi(...)Şiirin kaynaklandığı normal
dünyayı sözün imgelerini ve nesnele-
rini kullanarak vok etmeyi ve okura
sadece dile özgü bir dünyanın varlı-
ğını anlatmava çahşmasıf. .) "
Şiirin dil ile en çok yıkanmış söz sa-
natı olduğunu düşünüyomm. Daha
önce de söylemiştım; gündelik haya-
ta karşıyım. Karşı olduğum gündelik
hayatın diline de karşıyım.. Karşı ol-
duğum gündelik hayatın dilınin bü-
tün sözcükJerinden nefret ediyorum!
Ama o sözcükleri, şiiryazarken, bam-
başka bir çevrim içinde kullanıyor;
aynı sözcükJerle bambaşka bir söz di-
zimi içinde farklı bir dil yaratmış olu-
yorum.
4- Özellikle 'dosya'lara verilen
ödülleri -kitaplara dönüşmesi kaydıy-
la- olumluyorum Şairlerin adlanna
konan ödüllerin ise ayn önemleri (an-
lamlan) olduğuna inanıyorum. Bu
bağlamda Cemal Süreya'nın adını ta-
şıyan bir ödülü alrruş olmak bana onur
Sina Akyol
veriyor. Ancak, şunu da belirtmeden
geçemeyeceğim. Aynı seçici kurul,
aynı yapıtlar arasında farklı zamanlar-
da farklı değerlendirmeler yapabilir.
Kaldı ki her ödül, katılım açısından
eksiklidir. Bu nedenlerden dolayı ödül
alan yapıtın o yılın en iyi yapıtı oldu-
ğu iddia edilemez.
5- tnsanın tragedyası ay_nı. İnsanı
anlatan ana temalar bellı. Olüm, aşk,
kazanmak, kaybetmek, mutluluk, acı
vb. temalar yine var; örümceğin kol-
lanyla (bu temalarla) ördüğü ağ ise
günümüz ilişkilerinin yol açtığı o kar-
maşık yapıyı sivriltiyor. Bence günü-
müz şiiri bu yapıda kanayan insana
bakıyor ve onu yazmaya çalışıyor.
6- Sanatçı, sanatını ıcra ederken bir
görev adamı değildir. Sanatçının fızi-
ki varlığı ve içmde yeraldığı örgütlen-
me itibanyla günlük politikaya katı-
lıp görev yüldenmesi gereken dönem-
ler olduğuna; ancak bu görev yüklen-
menin sadece fiziki varlık-örgütlen-
me ile yapılabileceğine inanıyorum.
Ne yazarsak yazalım, insandan yola
çıkarak yazıyoruz.
Yazdığımız insanı görebilmek, o-
nun toplum içindeki \-arhgiru anlama-
mamızi gerektiriyor. Toplumu anla-
mamız, tıpkı kendimizle olduğu gibi
toplumla da kavga içinde olmamıza
engel değil.
okurun işizorlaştu
1 - Şiınmizde canlılık asıl 80'lerden son-
ra yaşanmıştır. 1970'li yıllarda. dönemin
toplumsal dinamizmiyle de beslenen ve da-
ha çok o duyarlığa seslenen bir şiir ege-
mendi. O şiirin coşkulu bir söylemi oldu-
ğu doğrudur, ama canlıhktan söz edebil-
mek için bu kadan yetmez. Şiirin iç serü-
venine de bakmak gerekir çünkü.
1980'den sonra ise birdenbire çeşitlendi
şiirimiz; özellikle yeni imzalarla...Daha da
önemlisi şiir ortalamasımn çıtası yükseldi.
Bu çeşitlilik içinde gümbür gümbür şiir ya-
zan da var, bir sızı gibi usulca dize düşüren
de. Üstelik hangi çizgide yazılmış olursa ol-
sun çok sıkı ürünler var ortada. Ben "can-
hlık" diye buna derim.
2- Şiirin çıtası yükselince, düzayak oku-
run işi zorlaştı. Emek vermeyi sevmedik-
leri için de şairlere çamur atıyorlar. Şairin
işi ise her zaman zordurzaten. Eğertribün-
ler oynamıyorsa, eğer halkın duyarlılığının
da sorgulanması gerektiğine inanıyorsa,
eğer aynaya bakmaya yüzü varsa... Allah-
tan sıkı okurlar var. Onlar şiirin "cid" bir
şey olmadığınm farkında.
3- Kim aksini söyleyebilir ki. Bir şair.
işinin, önce diliyle hesaplaşmak, dilde yan-
gınlar yaratmak olduğunun farkında değil-
se biryığın maliyetine laf etmiş demektir.
4- Ödülün. kaç yaşında olursa olsun şa-
ire luvanç verdiğine inanıyorum. Hem ken-
dimde hem de başkalannda yeterince göz-
lemledim çünkü. Sözgelimi, bakın bir söy-
leşi de yapıyorsunuz benimle. Cemal Sü-
reya Ödülü'ne gelince Cemal Süreya benim
ustamdı.
Bende çok emeği var. Bu yüzden katıl-
dım ödüle. Yalnızca bu kadar değil tabii. Bir
ödülü en önemli kılan birkaç nokta vardır.
Kimin adına veriliyor, kim veriyor, kimler
seçiyor ve daha önce bu ödül kimlere ve-
Enver Ercan
rildi? Önem
verdiğün bir-
çok şairin ya-
nı sıra Metin
Alüok'un da
aldığı Cemal
Süreya Şiir
Ödülü'ne be-
ni de değer
bulduklan
için onur du-
yuyorum.
5- Bir çe-
şitlemeden
söz ettim ya;
bu bir özgür-
lük ortamı
yarattı. Burada sıralanamayacak kadar çe-
şitli yönelimler ve bu yönelimlerde iyi
ürünler veren birçok imza var. Bana gelin-
ce: hayata kanşmayı ve 'kanşmayı' seviyo-
rum demiştim bir keresinde. Hayatın için-
de dönen ama savrulmayan bir şiırden ya-
nayım.
6- Evet, "Şair bir tavirdır" derdi Cemal
Süreya. Başka türlüsü de olmaz gibi gel-
mişti bana. Fakat bir şairin şiirlerinde -si-
zin sorunuz bağlamında- politik tavır bire
bir yansımayabilir. Sözgelimi, Cemal Sü-
reya, toplumsal duyarlığı okşayan popüler
sözcüklerle yazmadığı için, şiirdeki politik
tavn uzun süre pek algılanmadı. Oysa po-
litik şiirin de en fiyakalılanna imza atmış
şairlerden biri.
Benim toplumla ilişkim biraz sancılı.
Hem yan yanayız hem karşı karşıya. Hem
yakınlık duyuyorum hem teker teker yaka-
lanna yapışmak istiyorum hepsinin. Bu
yüzden kamyon gibi şiirler yazmaya başla-
dım bu günlerde.
Pen Yazarlar Derneği, düzenlediği Film Öyküsü Yanşması'yla Onat Kutlar'ı andı
Onat Kııtlar Film Ödülleri sahiplerini buldu
Kültür Senisi - Pen Yazarlar Demeği'nın Onat
Kuüar adına düzenlediği, Film Öyküsü Yanşması
Ödülleri geçen akşam sahiplerini buldu. Yanşma-
ya katılan 19 eser, seçici kurul tarafindan değerlen-
dirildi. Birincilik ödülüne kimse uygun görülmez-
ken. 'Şafak Kayada Çıplakn'yla Yılmaz Odabaşı,
'Kum Saati' ve 'Korku Kör Kuvu ve Korku Kor"
adlı eserienyle Kıvanç Naiça ve Vİucize Ozinal ödü-
le layık görüldü. Törene, Mucize Özınal rahatsız-
lığı nedeniyle, Yılmaz Odabaşı ise duruşması ne-
deniyle katılmazken, Kıvanç Nalça, ödülünü Onat
Kutlar'ın oğlu Gazal Kutlar'ın elinden aldı. Muci-
ze Özinal adına Alpa>' Kabacah'ya verilen ödülü ise
Filiz Kutiar verdi.
Tören öncesinde yapılan anma toplantısına ise
Pen Yazarlar Derneği Başkanı Şükran Kurdakul,
Zeynep OraL CevatÇapan, Sennur Sezer, Konur Er-
top ve Feridun Andaç katıldı. Gecede, yazarlar Onat
Kutlar'ın öykücülüğü, sinemacılığı ve deneme ya-
zarlığı üzerine konuştular.
Toplantınuı başında söz alan Adnan Özyalçuıer,
"Onat Kutlar'ı zalinüeröldürdü. Zalimlerin öldiir-
dükleri ölmez. Zulüm görenler öunez, bu \üzden
Onat Kutiar da ölmeyecek, övküleri\le adına veri-
len ödüllerle \asayacak. Dosdan tarafindan anıla-
cak" dedi. Şükran Kurdakul ise "Onat çok usta bir
yazar, aydın, a> nca usta bir örgütçü)dü. Onat Kut-
iar, eseıieri ve anılanyla yaşavacak. Elimizden gel-
diğinceesküneyen eskiyeveyenininyeraJdığı her şe-
ye destek vereccğiz'' dedi. Anma toplantısında yer
alan Zeynep Oral, "Türkiye'de insanlar kolay yetiş-
miyorkr. Onat Kutiar, yaşamın her alanında etkisi-
ni ortaya koyan, eleştirileriyle, yorumlanjla öneri-
lerijle yannı hazırlayan, aydın sorumluluğunun bi-
lincindc olan bir insandı. L ğur Mumcular. Bahri-
ye Lçoklar, Onat Kuüariar. Bedrettüı Cömertler
vurulduğundan beri, failler meçhul kaldığı sürece,
failler meçhul kalsın diye çabalar sürdükçe, öldür-
melerin kinıini önemseyip kimini yok saydığımız sü-
reçe terör devam edecek" dedi. Sennur Sezer ise
"Ülkemizde bir öykücünün, bir sinemacının, şür
yazması az rastlanan bir olgu deği). Ama ben
Onafın şürierinin öy küierinden, öykülerinin dene-
melerinden bütünüyle ayn düşünülemeyecegine i-
nanıvorum" dedi.
Whitbread
Ödülü'nü Seamus
Heaney kazandı
Kültür Servisi - Ingılız
edebiyat dünyasının en seç-
kin ödüllerinden biri olan
"VVTıirbread Yıtan Kitabı
Ödulü"nü Irlandalı şair Se-
amus Heaney kazandı. 1995
yıhndaNobeİ Edebiyat Ödü-
lü'nü alan Seamus Heaney,
Faber&Faber Yayınevi"nce
basılan "The Spirit Level"
adlı kitabıyla 21 bin sterlin
para ödüllü Whitbread'in bu
yılki sahibi oldu.
En iyi roman (Beryl Ba-
inbridgB'Every Man For
Himself), en iyi ilk roman,
biyografı (DiannaidMcCul-
loch / Thomas Cranmer'in
Yaşamı), çocuk kitabı (Anne
Fine/The Tulip Touch)ve şi-
ir (Seamus Heaney/The Spi-
rit Level) dallannda ilk sıra-
ya giren kitaplann arasından
seçilen "Whitbread Yıhn Ki-
tabı Odülü''nün seçici kuru-
lu başkanı Malcolm Brad-
bury, "özgünlüğüyie" dikkat
çeken Seamus Heaney'nin,
"Şairlerin şairL. Sihirli değ-
neğrvie bütün kuşaklara do-
kunan büyük bir şair" oldu-
ğunu belirttı.
Seçici kurulunda ayrıca
Private Eye dergisinin editö-
rü Ian Hislop. Observer gaze-
tesi editörü >\TD Hutton, akt-
ris Maureen Lipman. şair Si-
mon Armitage ve yazarlar
Alain de Botton ile Josephi-
ne Hart'ın yer aldığı Whıtb-
read Ödülleri'nde bu yıl yo-
ğun bir tartışma ortamı ya-
şandı. "Yıhn kitabı" ödülünü
bir şiir kıtabının kazanması
hem şaşkınlık hem de sevinç
yaraürken, "Every Man For
Himseir (Herkes Kendine)
adlı romanıyla ödülün favori
ısımlerinden biri olan yazar
Seamus Heaney
Beryl Bainbridge. ikinci kez
aday gösterildiği ödülü yine
alamadı. Seçici kurul üyele-
rinden Ian Hislop, "Yıhn ki-
tabını secmek için girdiğimiz
uzun toplantıdan çıktığınuz-
da taroşmaiar hâlâ sürüyor-
du. Zorlu bir seçim oldu. Bu
denlipopüler birödülü bir şi-
ir kitabuım kazanması ilgjnç.
Yıhn kitabı ödülü geneide da-
ha geniş kiüelere hitap eden
romanlara yeriliyor" dedi.
Whıtbread Ödülü'nü en son
1985 yılmdabırşiir kitabı ka-
zanmıştı: Douglas Dunn'un
"ElegJes" (Ağıtlar) adlı şiir
koleksiyonu yılın kitabı se-
çildiğinde de şaşkınlık yarat-
mıştı.
Heaney'nin son beş yıl
içinde yazdığı şiirleri birara-
ya getiren "The Spirit Level'',
şairin Irlanda'daki politik du-
ruma ve yaşanan acı gerçek-
lere ilişkin tepkilenni yansı-
tıyor. Kitap yayımlandığın-
da, eleştırmenlerin büyük
övgüsünü kazanmıştı. Ço-
cuk kitabı dalmda VvTıitbread
ödülünü kazanan yazar da
dün açıklandı. 8 bin sterlin-
lik ödülü, Anne Fine "The
TufipTouch" (Lalenin Doku-
nuşu) adlı kitabıyla aldı.
İlk konuk vedat Cünyol
'Aydınlanmanın Işığmda
Sanat İnsanlan'
Kültür Servisi - TOBAV
(Devlet Tiyatrolan Opera
ve Balesi Çalışanlan Vakfı)
ile IDE Eğitim ve Organi-
zasyon tarafindan ortaklaşa
hazırlanan 'Aydınlanmanın
Işığında Sanat İnsanlan-
mız' adlı saygı gecesinin il-
kı ülkemizin aydınlanma
hareketinin yorulmaz yazın
ve düşün insanı, eleştirmen,
denemeci. çevirmen Vedat
Günyol adına düzenlenen
geceyle başlıyor.
Çeşitli sanat ve kültür in-
sanlanmızın katkılanyla
oluşturulacak etkinlik dizi-
sinin ilki 27 ocak pazartesi
günü saat 20.00'de Taksim
Sahnesi'nde başlayacak.
Etkinlikler kapsamında,
Salah Birsel (17 şubat), Fa-
kir Baykurt(10 mart), Or-
han Asena (24 mart), Ada-
let Ağaoğlu (14 nisan), b-
han Usmanbaş (5 mayıs),
Oktay Akbal (26 mayıs) ve
Gülten .'Vkuı (9 haziran) için
düzenlenen 'saygı geceleri'
yer alıyor. Dramatik birer
senaryo ile programlaştın-
lan etkinliklerde her sanat-
çının yaşamı, sanatçı kişili-
Vedat Günyol
ği, yapıtlan Devlet Tiyatro-
su sanatçılannca canlandın-
lıp yazar ve eleştirmenlerin
görüşleri de ilgili sanatçının
dramatik senaryosu içinde
yer alacak. Aynca her etkin-
liği kalıcı kılabilmek için
sanatçıiann sanatsal serü-
venlerini kapsayan ve Feri-
dun Andaç'ın editörlüğünü
üstlendıği birer anı kitabı
hazırlanacak.
27 ocak pazartesi günü
gerçekleştirilecek Vedat
Günyol'a Saygı Gecesi'nin
davetiyeleri Devlet Tiyatro-
lan gişesınden edinılebilir.
TÜPkiye-Yunanistan Dostluk
Derneği Ödülü
Kültür Servisi - Türkiye ve Yunanistan arasındaki
dostluk ilişkilerini pekiştirmek üzere 1986 yılından bu
yana çalışmalannı sürdüren Türkıye-Yunanistan
Dostluk Derneği, iki ülke arasındaki ilışkiye olumlu
katkıda bulunmayı özendirmek amacıyla bir 'Dostluk
Ödülü' verme karan aldı. Dernek yönetim kurulunun
yıl boyunca yapacagı toplantılarda belirlenecek
adaylar arasından, kurulun aralık ayında
gerçekleştireceği bir elemeyle ödüle değer görülecek
kişi, aynı ay içinde kamuoyuna duyurulacak.
Cevdet Kudret Edebiyat ödülü
Semih eümüş'ün
Kültür Servisi - Dördüncü Cevdet Kudret Edebiyat
Ödülü 'Başkaldın ve Roman' adlı kitabı nedeniyle
Semih Gümüş'e verildi. Ödül bu yıl deneme-
inceleme-araştırma dalında düzenlendi. Doğan Hızlan.
Prof. Fahir Iz, Uğur Kökden. Prof. Afşar Timuçin ve
Prof. Tahsin Yücel'den oluşan seçici kurul 16 kitabı
değerlendirdi ve görüşlerini tutarlılık içinde sunan
özgün ve bütüncül bir araştırma niteliği taşıması
nedeniyle Semih Gümüş'ün 'Başkaldın ve Roman'
adlı yapıtını seçti. 5 Şubat 1977 günü, saat 19.00'da,
Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu'nda
düzenlenecek ödül törenine Ilhan Selçuk ve Prof.
Afşar Timuçin konuşmacı olarak katılacak.
İyi Şeyler'de yönetim değişikliği
Kültür Servisi- Bir süre önce yayınevi etkinliklerinin
smırlandınlması ile gündeme gelen İyi Şeyler
Yayıncılık, bir açıklama yayınlayarak Ishak
Reyna'nın şirketten aynldığını bildirdı. Karann
nedeni olarak ' 10. kuruluş yılına girerken İyi
Şeyler'in kuruluş amaçlan ve yayın poyitikalan
konusunda kuruculan ve yayın yönetmeni ile yayın
koordinatörü arasında görüş aynlıklannm çıkması'
gösterildi. Yayınevinin etkinliklerinin genel yayın
yönetmeni Prof. Cevat Çapan yönetıminde
sürdürüldüğü ve bu yılki üretimde daha önce tshak
Reyna tarafindan hazırlanmış yayın planına
kısıtlamalar getirileceği bildirildi. Paul McMillen ve ••
Füsun Gençsu tarafindan yapılan açıklamada
"yayınevimizin kapandığını öne süren köşe
yazılannın maksadı bizim açımızdan yeterince netlik
kazanmış bulunmaktadır. Bu yazılan aynı mecralarda
gereğini görmemekteyiz" görüşüne yer verildi.