Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 OCAK 1997 CUMARTESİ
12 DEIYAZI
FenerbahçeCumhuriyeti'nin
HALİT DERİNGÖR
Metin Dereağzı antrenman
tesislerine imza attıetin Aşık
Inşaat müteahhni
Paraya da ıtibara da bu-
yûk mücadelelerder
sonra geldı. Bu müca-
dele içınde de eğıtım
olanaklanna sahıp ola-
madı. Tahsin Kaya'nın
söyledığme bakılırsa yanında şoför olarak
çaiıştı... O günlerden bu günlere gelebıl-
mesi, bır ıradenın ıfadesi. Takdır etmek
başka. Ama Fenerbahçe başkanlığına so-
yunduğu zaman futbolla pek de ılgısi yok-
tu Metm Aşık'ın... Metın Aşık'ın, Kızıl-
toprak'ta Katırcıoğlu Hanı'nda bır biirosu
vardı. Kızıltoprak gıbı Fenerbahçelılenn
çokçabulunduğubıryerde. Metın Aşık'ir
varlığını bılen yoktu . Parası vardı, her şe-
yı yermdeydı ama toplumda sıiik kaimak,
onun başhca sorunuydu.. Ama bunun ça-
resı de yok değildi Vardı. Renklennegö-
nül verdığı F. Bahçe'ye "başkan"olabılır-
se, busorun da ortadan kalkacaktı işte... A-
maonubuvolaıtebıleceketkılı ısımlen na-
sıl bulabilecektı? Grubu falan da yoktu...
Grup başkanlan ile bır çalışmaian da yok-
tu. Ancak Fenerbahçe'ye girmek içın gınş
vizesmin gruplardan alınması gerekıyor-
du. Fikırlennı ilk kez, aynı handa yazıha-
nesı olan eski Fenerbahçelı Cevher"e açtı.
O günlerde bizim de Memduh Eren ıle
Fenerbahçe Metin Aşık döneminde 103 golle şampivon olarak bir rekora daha imzasını atmışti.
kurduğumuz "füdr kulübü" niteliğındekı
topluluk faalıyet gösteriyordu. Bır haylı
okumuş-yazmış çevremiz oluşmuştu..
Böyle bır grup, F. Bahçe'de bazı çıkar
gruplannın ışlenne gelmedığı ıçın -daha
önce de yazdığım gıbı- bıze "doğu grubu"
adı takılmıştı!..
Günlerden bır gûn, gazeteye girmek iize-
re yola çıktığımda, Kızıltoprak durağında
Metin Aşık'ın arkadaşı Cevher Örer ile
karşılaştım... Otomobıl ıle yola devam
ederken bır ara Cevher. "Ağabey çok zen-
Tahsin OğuzveAykut'u
Kaya kazandıran başkanahsin Kaya
Fenerbahçe
Kulübü'nde
1986 ve 1988
yıllannda baş-
kan seçildi
Seçilmeden
önce herzaman olduğu gibi Fe-
nerbahçe yine borç sarmalın-
daydı.
Para verecek para babalan
aranıyordu. O yıllann muhale-
feti, bu amaçla önce ekonomi
imparatorlanndan eskı Fener-
bahçe yöneticısı Raif Dinç-
kök'e başvurdu.
Dinçkök ise hastahğını söy-
leyerek başkanlık görevini
yapmasmın olanaksız olduğu-
nu açıkladı "Bir başka solfis-
yonia size gcriden yardım ede-
bilirim. Oğlum Ali Dınçkök'n
başkanlığa getirirseniz bence
daha iyiolur'" dedı.
Bundan sonra Ali Dinçkök'e
başvuruldu. Ali Dinçkök. baş-
kanlığı kabul ederek yönetım
kurulu lıstesi ile basına açık-
landı. Ama bu durum, cunta li-
derleri Semih Bayülken ile Mu-
hıttin Bulgurlu gıbı Kadıköy
Grubu başkanlannı çileden çı-
kardı. Çünkü Ali Dinçkök, da-
ha önce Kadıköy Grubu'ndan
yönetıme girmiş ve Semih'ın
vazgeçilmez bır silahı olmuş.tu.
Hemen önlem alınmalıydı...
Nedeni de vardı!. Cuntacılar.
yandaşlanyla birlikte, Ali
Dınçkök'ün bir zamanlar "ko-
kain içtiği'* suçlamasını günde-
me getırdi.
Kulüp. çalkalanmaya başla-
dı. Bu olaydan sonra Dinçkök,
listesını de açıklamış olmasına
karşın yanştan çekildi
Tahsin Kaya geliyor
Muhalefet, Ali Dinçkök'e
başvururken cunta Ankara'da
müteahhitlik yapan Tahsin Ka-
ya'yı buldu. Kaya, aynı yöreli
olan AzizYdmaz'ın çok iyı ah-
babıydı. Orhan Ergûder de
Ankara'da bulunduğu sıralar-
Büyük umutiar alınan Aykırt Fenerbahçe'nin unutulmaz isimlerinden biri oldu.
hsinKayadöneminde,300.000TL'yealındı. Aykut'ada200.000 verilerekanlaşma yapıldı.
da, Tahsin Kaya'yla yaicın ıhşkıye gırdi v e Ka-
ya'yı lanse etmek düşüncesıne vardı. Hatta
kongre öncesi konuşmalannda Orhan Ergü-
der, "çorbada tuzum bulunsun" dedı ve **Ben
Tahsin Kaya'yı pamukiar içinde büyütrüm,
besledim, bu hale getirdim" dıye ekledı.
Tahsin Kaya, bır Anadolu çocuğu olup top
ve kulüpler veya Fenerbahçe'yle hiçbir zaman
ilışkısi olmamış. Sadece dobra dobra konu-
şan, güleç yüzlü bir Anadolu çocuğu. Ka-
ya'nın tek övündüğü şey, "dedesinin Sakarya
Savaşian'nda, Fenerbahçe hesabuıa, Anado-
lu'ya silah kaçırdığTydı
Tahsin Kaya, şaşaalı bırdurumda İstanbul'a
getinlıp Mahrnut Kavran'ın Lunapark içkilı
gazinosunda, iktidar grubuna tanıtıldı. Ka-
ya'nın çok zengın olduğu söylendı ve kulübe
1 milyar borç vereceğı, bunu bankaya kov up
faızı ile Fenerbahçe'nin gülluk-gülıstanlık ya-
pılacağı vaat edıldı.
Bundan sonra da Tahsin Kaya, kongrede
tam bir güvenle, Fenerbahçe Kulübü'ne baş-
kan oldu Ama bu Anadolu çocuğu. kulube
gelır gelmez. durumun, kendi düşündüğü gi-
bı olmayıp verdiği paranm kulübun borçlan-
na değıl, ancak transfere harcanacağını gördu.
Geçen günlerde kulübe yakjn olan çevreler,
-Vaat etti, ama kulübün borçlannı ödemiyor*
diye kazan kaldırdı.
Bizim bu topluluğumuza ad olarak da Do-
ğu Bloku yakıştırması yapmışlardı Özellikle;
benım çocukluk arkadaşım Semih Bayülken,
kapı kapı dolaşarak bizim solcu ve komünist
olduğumuzu yayıyordu1
Genellikle, sağ kesime şartlanmış olan Fe-
nerbahçe üyelerinın çoğu, kulüp içinde bizim-
le konuşmaya çekiniyorlardı. Böy le bır ortam-
da biz. kulüple ılgılı bir toplantı yaptığımız
günde, ben Eren ıle birlikte Tahsin Kaya'nın
kereste tüccan olduğunu. Kaya'nın ekibınde
bulunan ve sonradan Fenerbahçe'ye toprak ka-
zandırmadabaşanlı olan Şe\ketYılmaz içinde
"Fenerbahçe'de hamamcılar büe transfer >a-
pıyor" dıye ıfade etmıştık.
Bu açıklama karşısında, Kaya, aleyhimizde
şartlandınlıyordu.
Kaya'nın hstesınde bulunan ıkinci başkan
YükselGünay ıse "Hamamcılartransfer yapı-
jor" şeklmdekı açıklamayı, kendısine yapılan
bir hakaret saymış. Meğerse, Günay'ın baba-
sı, hamamcı ımiş!.. Bu yüzden ben ve Mem-
duh Eren, Haysiyet Divanı aracılığıyla kulüp-
ten 2 yıl hak mahrumıyetı istemıyle tedbırlı
olarak uzakJaştınldık!..
Kaya'nın 1986'daki yönetimı sonucu, Fe-
nerbahçe şampiyonluğu kaybettı. O zamana
göre büyük paralar vaat eden; ama vereme-
yen, sonra da şampiyonluğu kaybeden Tahsin
Bey'e karşı büyük bir muhalefet doğdu.
Sonuçta, 1988 kongresı gelmış çarmıştı...
Semih Bayulken'le Muhıttin Bulgurlu ve Az-
ız Yılmaz arasında ıpler kopmaya başlamıştı
Aziz Yılmaz, Semih Bayülken'ı yıkmak ıçın
güçbırliğıne başvuruvordu Öncelıkle de Hay-
siyet Divanı'na vermış olduğu Memduh Eren
ve bana gelerek "Bize destek verin. Arnk bu
35 yılbk şambaba iktidannı or-
tadan kaJdıralun" dı\oRİu<Ka-
bul edıyoruz ve bu amaçla- ye-
nı Kadıköy Grubu, bağımsız-
Iar ve diğer küçük gruplarla
"Birle^kCephe"adıyla. büyük
bir birlik oluşuyordu kongre
öncesi, siyasetçiler de faaliye-
te geçiyordu.
Başlannda benim de bulun-
duğum bır grup, Osman Hız-
lan'a gittik. "Ozamanld Kadı-
köy BetediyeBaşkanı." tlk sözü
ben aldım "Sayın Hızlan. Se-
mih Baba'nın köhnemiş yöne-
tinı biçimini arnk yıknıamn za-
maıu geldi. Bunu halkda istiyor.
Sen de halkın adanusın, bize o-
muz ver." Yanıt olarak. "Halit
Ağabey, iki adam birbirleriyle
kavga ediyor. Ben dışandan bi-
rine güç \crsem. ötekine hak-
sızük etmiş olmaz mıjım?" de-
dı.
Sonradan anladık kı Bayül-
ken son günlerinde de kongre
kazanma tutkusunu devam etti-
rebılmek ıçın sıyaset dalına ya-
pışmış
1
.
Bu durum karşısında Bırle-
şık Cephe: Özal-Bedrettin Da-
lan sürtüşmesinde. Dalan'ın ıs-
tediğı Kaya'da karar kıldı. Tah-
sin Kaya'nın yanına, Aziz Yıl-
maz'ın yardım ıle 250'şermil-
yon TL tebernı şartıyla para ba-
balan gırdı. Bunlardan yedısı-
nın, 250 mıiyon vermesiyle. 1
milyar 750 mıiyon TL. kulübün
kasasma gırdı. Bu listeye,JVIe-
lih Dgaz, Ahmet Erol. Özer
Kamragibı eskı futbolcular da
girdı. Kaya'nın, vaktıyle, Ah'
Şen'ın ipıni çeken ve bızi Hay-
siyet Divanı'na gönderen Yük-
sel Günay, Kaya'nın ısrarlanna
rağmen yönetıme almmadı.
Kaya'nın transferieri
Yönetımdekı Ahmet Erol-
Vfelih llgazgıbı eski futbolcu-
lar, Kaya"ya bir transfer lıstesi
verdıler. Bu lıstede Oğuz, Ay-
kutgıbi futbolcular yanında ge-
ne Sakaryalı Serdar Turhan,
Malatyalı Ünal, Kahramanma-
raş Şifo Mehmet de var Trans-
fer zamanı Aykut, Ankara'da
asker Oğuz. Serdar ve Turan ışı İstanbul 'da ta-
hakkuk ederken, kahvecı Yavuz, Ankara'ya
gönderildi. Mevcutlu olarak İstanbul'a Aykut
getinldı.
Şampıjonluğa gıderken bile yönetim içen-
sinde huzursuzluk başladı Metin Aşık'ın, fut-
bol kökenli insanlann uzenne çıkmak ısteme-
si, futbolcular arasında huzursuzluk yarattı.
"Sen. benim kontenjanımdan vönetime gir-
dm'" demesi üzerine, Ilgaz. onurunun kınldı-
ğı gerekçesıyle yönetımden ıstifa ettı. Sonra-
lan bu istıfayı, Ahmet'in ıstifası takip ettı. Gi-
derek Kaya, Fenerbahçe'nin büyüdüğünü, yö-
neticilerin ceplerinden verecekleri parayla bu
işlerin yürümeyeceğinı, Fenerbahçe'nin toplu-
ma açılmasının gerekli olduğunu söylemeye
başladı. Faalıyete geçti. Aziz Yılmaz ve özel-
likle Bulgurlu bu ışe karşıydı!..
Ikisi bırleşerek futboldan sorumlu olması
dolayısıyla Türkıye gündemıne gıren Metin
Aşık'a, başkanlık ışığı yakmaya başladb. Metin
Aşık'ın amacı da zaten "başkan'" olmaktı...
gin. oda dolusu parası olan bir arkadaşım
var. Onu Fenerbahçe'ye başkan yapsak"
dedı. •'Beki. bize neonun parasından?'" de-
yınce, "Kulübe büyük yardımlarda bulu-
nur" karşılığını verdı.
Kım bu adam sorusuna "Metin Aşık"
yanıtıru verdi. Karun gıbı zengın ama, kim-
se tanımıyor Konuşmalar arasında Cev -
her'e "Bizlere dogu grubu dıyoriar. Bu j üz-
den de Fenerbahçe"de alerjik bir durumu-
muzvar. Metin Aşık'ıbizönermeyekalkar-
sak, o Fenerbahçe'de başkan degil. mahal-
le muhtan bile olamaz, Bence. gitsin, cun-
ta liderlerijle konuşup anlaşstn" dedım...
Günler geçtı.. Cunta içinde anlaşmaz-
lıklar büyüdü. Aziz Yılmaz, Muhhtin Bul-
gurlu bir klikte. Bayülken'lerdedığerklik-
te yer aldı. Bu bir anlamda Aziz Yılmaz'ın
savaşıydı. Yılardır Semih Bayülken altın-
da ikıncı adam olarak bulunmaktan kurtul-
ma zamanı gelmiştı...
Bu yolda, önüne çıkacak her engeli de-
virmek ıstiyordu... Böylece hoşlanmadığı
halde, Doğu Grubu'nu yanına almak ıste-
di Gruplar yan yana gelıp Semıh'e karşı
toplu bir cephe oluşturdu .
Sonuçta; kongre öncesi başkan olarak
Tahsin Kaya ve onun altında çalışacağı ki-
şilefsaptandı Heyet, genellikle inşaatmü-
teahhitlennden kûnıluydu. Çoğu da Aziz
Yılmaz'ın meslek arkadaşlanydı. Kesın
olarak lısteyı yapmadan. bu müteahhıt
_ _ _ _ ^ ^ gruplanndan Fenerahçe'ye
250'şer mıiyon TL teberru
yardımı yapılmasını ıstedı. 7
kışı kabul ettı. ^'e o günün pa-
rasına göre de 1 mılyar 750
mıiyon lıra, Fenerbahçe'ye o
gün ıçın bir doping olabilır-
dı...
Aziz Yılmaz, kendi büro-
sunda, 250'şer mıiyon TL ve-
recek müteahhitlerle kesin an-
laşmak üzere konuşurken ben
de odadayım.. Odaya tıknaz-
ca. gözlüklü bır adam geldı...
Koltukta otururken alnıadan
terler akıyofdu... tçine köjw-
nık. azlconuşan bir adam go-
rünümündeydi. Yılmaz ona;
"Sen de 250 miryon TL vere-
ceksin" deyınce adam: önem-
semez bir tavırla "olur'" deyi-
venyordu. Arkadan da "Ben
bunun sonunda 250 miryon ile
biöneyeceğini biliyorum" di-
yordu... Kaya'nın lıstesi ka-
zandı ve böylece Metin Aşık,
başkan olmasa da iyı bir fırsat
yakalamış. oldu... Yönetıme
geldıği zaman. ileride "baş-
kan" olabılmek ıçın kafasm-
da projeleryaptı... Bu projele-
nn oluşması için önce ülkede
tanınması gerektığinı düşün-
dü Bunun yolu da futbol şu-
besı sorumluluğundan geçi-
yordu. Metın Aşık futbol so-
rumluluğuna getırildı.
Metin Aşık başkan oldu-
ğunda, hergün manşetlerdey-
dı. Her davranışı, topluma
yansıtıldı Onun antrenman
sahasında, ekmek arası koko-
reç yemesı bile haber konu-
suydu. Aşık, gıderek konuş-
maya başladı. Birkaç yıl önce
toplumda bır nokta gıbi, var-
lığı bile hıssedilmeyen Metın
Aşık, Fenerbahçe'de bu duru-
ma gelince. evTensel bo^tlar-
da ve Türkıye içinde büyük ün
sahibı oldu. Artık onu kuzey-
den güneye, doğudan batıya
tanımayan kımse kalmadı.
Herkesin ağzında Metin
Aşık vardı... Devlet büyükle-
nyle de sıkj-fikı ılışkıler kur-
du bu sayede
Özal zamanmda Orhanga-
zı'de yapılan "göçmen evleri'"
ihalesini kazanmasında Fe-
nerbahçelılığınin büyük rol
oynadığı söylendi. Eee bu du-
ruma gelen bır adamın da ar-
tık başkan olamaması içın bir
neden kalmamış gibiydı!.. Bu
sıralar. Tahsin Kaya da dışar-
dakı cunta reıslennce ly ice sı-
kıştınlmaya başlanmıştı. So-
nuçta; Tahsin Kaya, ıstifa et-
ti. Olağanüstü kongreye gidil-
di O kongrede ikı başkan ya-
nştı. Bıri Bırleşık Grubun
desteklediği Metin Aşık, dı-
ğeri ıse Bayülken grubunun
desteklediği Fenerbahçe'nin
duayenı, eskı Demokrat Par-
ti'nin Haysiyet Divanı Başka-
nı. kurt politıkacı Osman
Kavrak.
Başkanlığı sırasında da bu
sözıinü gerçekleştırerek kulü-
be bır havuz yaptırdı. Bunun
dışında da Dereağzı antren-
man sahasında yapılan kamp
binasına da büyük yardım ve
katkılan oldu...
Bu açıdan. F. Bahçe'de, tak-
diredilen bın oldu. Çünkü Fe-
nerbahçe'ye gelen bazı baş-
kanlar, Metın Aşık'ın göster-
dığı bu Fenerbahçehliğı gös-
teremediler.
POLtTİKAVE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Günün Birinde...
Hz. Muhammed ın tarikatı var mıydı?
Yoktu; öyleyse bu tarikat bolluğu nereden çıktı?
Geçende, TV'de okumuşluğu konuşmasından
belli bir bayan avukat, Hz. Muhammed'in tarikatı var
dedi.
Araştırmak gerekir.
Daha çok bılenlere soralım.
Bu tarikat, tekke, dergâh işi de emekli maaşları-
na döndü. Her kafadan bir ses çıkıyor.
Veriliyor, verilmryor.
Bayramdan önce verilecek, bayramdan sonra
verilecek. Önce rnemurlarınki verilecek, sonra işçi-
lerin.
Hayır, önce subaylarınki verilecek, hem de bol
kepçe!..
Sıkı mı vermesinler, subay emeklısi bu!
Geçende dostumuz Recep Bilginer feryat edi-
yordu:
"Elliyıllık gazeteci veyazanm, aldığım emekli ay-
lığı 16 milyon lıra."
Bendenızınki de SSK'nin süpertüründen ayda 20
milyon... Hem de Turgut Özal'ın süper kazığını ye-
dikten sonra... Peşın paraları aldılar, veresiye öde-
diler. O zamanın parasıyla bır araba alınırdı, şımdı-
nin parasıyla bir tekerlek alınamıyor.
Şimdi tutturdular, yurtdışındakilere Amerikan Do-
lan'yla emeklilik satacaklarmış. Özal'ın işçileri bu
kez de dolarla kazıklamaya bakıyorlar.
Emekli satışıyla yetinmiyorlar, ucunda "ölüm"ay~
lığı da var.
•
Sessiz, kendi halinde bir kişiydi. Duyduk ki gü-
nün birinde Numan Beyazıt ölmüş.
Yunus Emre'nin dörtlüğünde olduğu gıbi:
Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin.
Bir göçmen çocuğuydu. Trakya bölgesine yerfeş-
mıştı. Bır gün solçuluk propagandası yapıyor diye
tutuklanmışlardı. Önce birkaç arkadaşıyla bir oda-
ya koymuşlar, sonra bır hücreye... Günlerce yatmış
çıkmıştı. Daha büyük bir kent, göz önünde olurum
dıye başkente gelmişti. Taşra gazetelerınde çalışı-
yordu. Elindengeldiğinceşıkgiyınmeyeçalışırdı. Bi-
raz çapkındı.
Bütün isteği SKK'den emekli olmaktı. Darbeler
gelip geçti, türiü gazetelerde çaiıştı. emekli oldu.
Birkaç ay önceydi. Kadıköy'de Galip Paşa Cami-
si'nde bir dostun cezanesinde görmüştüm.
Gene tirendaz giyinm/ş, koltuğunun altında bir
kitap, eşi dostu selamlıyordu.
"Ya, bız de böyle bir gün öleceğız."
Duralamış, gözlerıme bakmıştı.
"Benim içın yazacak mısın?"
Şaşalamıştım.
"Güzel yazıyorsun."
Ölüm yazısını ısmarlıyordu. Ölümünden kaç gün
sonra, habenni Şahap Sıtkı'nın eşi Ümit'ten duy-
muştum.
Allah rahmet eylesın!
B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6 7 8
1 2 3 4 5 6 7
SOLDAN SAĞA:
1/Kerestesısertve
değerlibirağaç. 2/
Kabadayı... Kireç,
zeytınyağı, pamuk
ve yumurta akının
kanştınlmasıyla
eldeedilerekkınk
ve çatlak çanak
çömleklen yapış-
tırmakta kullanı-
lan macun. 3/Atın,
bınıcıyı sarsma-
yan koşma bıçi-
mı... Atasözlenne
dayanan dıdaktık
Çın şıın. 4/Gülünç bır bı-
çımde gıyınıp süslenen ka-
dın 5/Çevık... Küçük. 6/
Hz. Muhammed'in yaşa-
mını anlatan yapıtlara ve- 3
rilen ad... Yapmacık da\- 4
ranış.7/Dıkilitaş.8/Bırso-
ru sözü... Yapraklann düz
veparlakbölümü... lyı.gû- °
zel. 9/Borusesı...Tehhke 7
ışaretı. Q
YUKARIDAN AŞAĞH'A: „
1/Kılçıksız, iri ve yassı ta-
nelı bır fasulye cınsi. 2/ Bır ışı yenne getırme... Asya'da
yüksek bırbölge. 3/Çorba yapmakta kullanılan. rürlü bıçtm-
lerde kesılerek kurutulmuş buğday unu hamuru. 4/Vekıller.
5/ Habercı... "Meyhaneye gel kı ne var ne mürai"
(Şeyhülislam Yahya). 6/Bın metrekarelık alan ölçüsü .. Ta-
but. II Bır renk... Tann'ya ortak tanıma. 8/Genış kannlı ve
dıbı dar toprak kap... Japon lırik dramı... Tümör. 9/Her tür-
lü siyasal düzenı yadsıyan, toplumun birey üzennde hıçbır
baskısını kabul etmeyen görûş.
•\rkdda>lanmız
ALİ ATEŞ
ENGIN OZEREN'in
alçakça katledılı^ımn 40'uıcı gününde
(26 Ocak 1997 Pazar gunü) Şahkulu Dergâhı'nda
vereceğimız yemeğe tum dostlanmızı
ve sevenlennı davet edıyonız
"UNUTMADIK
UNUTMAYACAĞIZ"
M. REFtK TERZİ - NECATİ KINALI - AYDIN
KAYA
SURECEK
İLAN
T.C.
SULH HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Sayı: 1996'1098
Mahkememızın 1996/1098 esas 1996/1102 karar sa-
yılı ilamı ile Sanyer. Zekeriyaköy. cılt 022/02, sayfa 64,
kütük 140'ta nüfusa kayıtlı Zerinı ıle Fatma'dan olma
1971 doğumlu Erol Çakır'a aynı yerde nüfusa kayıtlı ba-
bası Zehni Çalar vası olarak atanmıştır.
Hüküm özetı yenne kaım olmak üzere ilan olunur.
Basın: 2357
Prof. ZEYYAT HATİBOĞLU,
YALÇIN KAMACIOĞLU VE NALÂN SEÇKİN
Her cumartesi köşe yazılarryla
/)'/r//;/Gcızete'de
Türkıye Gazetecıler Cefmyetı'nın ç*<arcSğı sıvıl toplum gazetea