Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 23 EYLÜL 1996 PA2ARTESİ
HABERLER
Yöneticilere
hısan hakları
seraineri
• ANKARA (AA) - İçişleri
Bakanlığı'nın düzenlediği
"tnsan Haklan Semineri"
bugür Mersin'de başlıyor.
Seminere Doğu ve
Güneıdoğu Anadolu
Bölgesi'nde 26 ilden \ali
yardıncıları. emnıyet
miidürieri. il jandarma
komutanları ve2l3
kaymakam katılacak. Insan
Haklan konulu seminerde.
Birleşmiş Milletler. Avrupa
Konseyi ve AGÎT
bünyesinde oluşturulan ve
ülkemızin de taraf olması
sıfatıyıa üstlendiği
yükümlüliikler ele alınacak.
Seminerde. işkencenin ve
gayriinsani ya da küçülrücü
ceza veya muamelenin
önlenmesine daır Av rupa
Sözleşmesı'nîn Türkiye'ye
öngördüğü yükümlülüklerin
yerine getırılmesi.
denetlenmesi konulan
işjenecek.
Demokratik
Türkiye Partisi
geliyor
• ANKARA (ANKA) -
RP-DYPkoalisyon
hükümetine gü\enoyu
vermeyıp DYP'den istıfa
eden bağımsız
milletvekilleri. önümüzdekı
aykuracaklan partinin adını
Demokratik Türkiye Partisi
koymaya hazırlanıyor.
Milletvekilleri. parti adının
kamuoyuna sıcak gelmesi
ıçin bu konuda bir de anket
yaptırmaya hazırlanıyor.
ANKA'nın edindiğı bılgiye
göre DYP'den istifa edip
baâımsız kalan
miîletvekillerı. TBMM eski
başkanı Hüsamettin
Cindoruk i!e DYP'ii eski
milletvekillerinin başını
çektiği hareket bu ay sonu.
en geç de önümüzdekı ay
partileşecek. Partilenne
"Hür Demokrat Partf adını
vermeyi düşünen
milletvekilleri. dahaönce
Mehmet Yazar'ın kurduğu
partinin de aynı adı taşıması
nedeniyle vazgeçıp yeni ad
arayışınagirdi.
Millet\ekilleri son olarak
demokratik Türkiye Partisi
üstünde uzlaştı.
OrtakJan
Osmaniye
Için anlaştı
• ANKARA (l BA) 3
kasımda yapılacak ara yerel
seçimlerin yapılacağı
Osmanıye'ye daha önceden
il sözü verip. ancak ortağı
Erbakan'la bu konuda
anlaşmazlıga düşünce
oldukça sıkıntılı olan
Başbakan Yardımcısı Çıller.
çareyi Erbakan"la
anlaşmakta buldu. Başbakan
Erbakan'ın yardımcısı
Çiller'e. "Osmaniye'de
nasılsa ya siz ya da bız
kazanınz. O nedenle il
yapılmasına gerek yok"
dediği öğreniidi. Tansu
Çiller'in ise Erbakan'ın bu
önerisine sıcak yaklaştığı \e
iki ortak arasındaki
Osmaniye sorununun
"Osmanıye'yi il
yapmamakta" anlaşarak
çözüldüğü belirlendi.
ANAP'ta rapop
enflasyonu
• ANKARA (l BA) -
Toplumun özlemlerini
saptamaya çalışan ANAP'ta
milletvekilleri rapor telaşına
düştü. Uludağ toplantısı
öncesi millervekilleri. yeni
dönemde ızlenecek
stratejiye ilişkın
düşüncelerini rapor ya da en
azından bır bildiri ile somut
hale getirecek. TBMM'de
uygulanacak REFAHYOL'u
devirme planı ıçin
Uludağ'da toplanmava
hazırlanan ANAP'ta rapor
enflasyonu yaşanıyor.
Uludağ toplantısı öncesi
genel başkanın direktifi ile
hermilletvekili "etkin
muhalefet olmak için"
başlıklı rapor hazırlığı
yapıyor. Millenekilleri bir
süre önce tamamladıkları
seçim bölgelerindeki
temaslar başta olmak üzere
sorunlar ve öneriler üzerinde
duruyor.
ANAP'lı bürokrat
kalmayacak
• ANKARA (l'BA) -
REFAHYOL'la süren
ANAP'lı bürokrat krizi
Başbakan yardımcısı Tansu
Çiller'ın ABDgezisinın
ardından son bulacak. DYP
Genel Başkan Yardımcısı
Hasan Ekinci. Çilier'in
Erbakan'la anlaşarak
ANAP'lı bürokratların
görevden alınacağını
söyledı. Ekinci. "Bütün
ANAP'lı bürokratlar
gidecek" dedı.
İçişleri Bakanı Ağar'm hazırladığı tasanya göre suçlar DGM kapsamına almıyor
Mafyayı yok etme tasarısıHALİL NEBİLER
Içişlen Bakanı Mehmet Ağar. rnafya tipi
suçlarla mücadele amacıy la bir yasa
tasarısı hazırladı. Ağar'ın yasa tasarısıyla
mafya suçlan "çıkar amaçlı örgiit suçu"
olarak nitelermor \e De\let Güvenlik
Mahkemesi (DGM) kapsamına alınıyor.
Tasarı. mafya mensuplarının
maKarlıklanna el konulması. bu tür
suçlara \e MIÇ örgütlerine katılan kamu
göre\li!erinin cezalarının altıda bir
oranında arttınlmasını. mafya
mensuplanntn iletişim araçlannın dokuz
av boyunca dınlenebilınesi. ajan
kullanılması gibı hükümler getiriyor.
Ağar. yasa tasarısını imzalayıp
TBMM'ye sunulmak üzere Başbakanlığa
gönderdi.
Mebmer Ağar'ın hazırladığı tasanda
mafya örgütleri. "Doğrudan veya dolaylı
biçimde bir kurumun. kuruluşun veya
teşebbiisün denetimini ele geçirmek; ihale,
imtiyaz ve ruhsat işlemlerinde etkinlik ve
denetim elde etmek; ekonomik
faaliyetlerde kartel ve tröst yaratmak;
madde ve eşyanın nedretine. fivatlarının
artmasına sebep olmak; kendilerine veya
başkalarına haksı/ mcnfaat sağlamak;
seçimlerde oy tenıin etmek veya seçimleri
engellemek maksadıyla zor veya tehdit
uygulamak veya kişiieri kendiİerine tabi
kilmaya zorlamak veya mensuplan
arasında her ne suretle olursa olsun açık
veva gi/Ji işbiriiği yapmak suretiyle
yıldırma. korkutma veya sindirme giicünü
kullanarak suçlar işlemek için örgüt**
sözleriyle tanımlanıyor. Tasanda. suçun
işlenmesine aynlan veya suçun
işlenmesinde kullanılan ya da örgütün
kurucusu. yönetici veya üyeleri ya da
başkaları tarafından örgüt adına işlenen
suçiardan elde edılen para. para yerine
ÖrgÜtlÜ SUÇ içişleri Bakanı
Ağar. tasarıda mafya
suçlannı, 'çıkar amaçlı örgüt
suçu' olarak niteliyor.
Tasarıyla, mafya suçlan
DGM kapsamına alınıyor.
mafya mensuplarının
malvarlıklarına el konuluyor.
mafya suçlarına karışan
kamu göre\ lilerinin cezalan
altıda bir oranında arttırılıyor.
mafya mensuplarının iletişim
araçları dokuz ay süreyle
dinlenebiliyor ve suçların
ortaya çıkanlabilmesi için
ajan kullanılabiliyor.
geçen evrak \e senetlerin. mal ve
gelirlerin. ekonomik çıkar \e değerlerin.
bunlar bulunamazsa bunlann değerindekı
malvarlığının nemalarıvla birlikte
müsaderesi öngörülüvor.
Tasanya göre bu tür sııçları işleme. suça
katılma ya da faillere yardım \e yataklık
etme kuşkusu altında bulunan kişilerin
telefon. faks. bılgisavar gıbı vazılı \eya
sözlü iletı>ımi dinlenebilıvor
Dınlemelerin 24 saat ıçinde hâkim
karanna bağlanması hükmünü getiren
tasanya göre dinleme en çok üç ay için
karara bağlanıyor ve iki kez
uzatılabiliyor.
Mafyaya gizli ajan sokulacak
Mehmet Ağar'ın tasansı. mafya
örgütlerine ajan sokulmasını da
öngörüyor. Gözetlemek. izlemek, örgüte
ilişkin her türlü araştırmada bulunmak ve
kanıt toplamakla yükümlü kılınan gizli
görevlilerin yetkileri ise tasarının üçüncü
maddesindeki "Gizli görevli, örgüt içüıde
görevini yerine getirirken suç işleme
dışında her türlü hukuki işlemi vapabilir"
hükmüyle tanımlanıyor.
Tasan, mafya suçlan işledikleri kuşkusu
bulunan kişilerin konut. ikametgâh. işyeri
veya açık yerlerdeki her türlü
etkinliklerinin teknik araçlarla gizli
olarak gözetlenebilmesi. izlenebilmesi.
ses ve görüntü kaydının alınabilmesi
hükmünü de getiriyor. Mafya suçu
işlenmesinden elde edildiği yönünde
kuvvetlı belirtı bulunan hak ve alacaklar
üzerindeki tasarrufyetkısi tamamen veya
kısmen kaldınlabiliyor. banka ve banka
dışı mali kurumlar ile diğer gerçek ve
rüzelkişiler üzerindeki kiralık kasa
mevcutları da dahil olmak üzere hak ve
alacaklar donduruluyor: mal. kıymetli
evrak ve diğer değerler zaptedilebiliyor.
'Cezaevlerinde problem yok'
Istanbııl Cıımhuriyet Başsavcısı Çitici: Öliim oruçları sonrası dunım sakin
HILYATOPCU
Istanbul Cumhurıyet
Başsavcısı Ferzan Çitici.
cezaev lerinde 12 kışının
ölümüyle sonuçlanan ölüm
orucu sonrasında durumun
sakinleştiğını. şu an bir
problem vaşanmadığını
söyledı. Önümüzdekı aylarda
cezaev lerinde ıvileştirmeler
yapılacağını vurgulayan
Çitici. "Bayrampaşa
Cezaevi'nde çorap. mobilya
ve terzilik atöhelerini
açacağız. Cezaev lerini
hizmetin VP eşyanın iiretildiği
bir ver haline getireeeğiz.
Burada çalışan tutuklu ve
hükümlülere ücret de
ödenecek'" dedı.
tstanbul Cumhunyet
Başsavcısı Ferzan Çitici.
Adalet Bakanlığı ile tutuklu
ve hükümlülerın
uzlaşmasıyla sonuçlanan
ölüm orucu sonrasında
cezaev lerinde yaşanan
gelişmelerle ilgılı
sorularımızı yanıtladı.
Tutııklıı \e hükümlülenn venı
taleplen olmadığını savunan
Çitici. son olarat Eskişehır
Cezaev ı'ndekı tutuklu ve
hükümlülerin de
Ümraniye'ye getınldiğini
belirtti. Ölüm orucu
sonrasında yazar. gazeteci ve
sanatçıların cezaev lerindeki
gelişmeleri izlemek amacıy la
oluşturduğu komitenin bir
işlevi olmadığını savunan
Ferzan Çitici. "Cezaevlerinin
kimler tarafından izleneceğini
vasalar belirtmiş. Kimlerin
sorumlu ve denetlevici olduğu
bellidir. Bö> k özel bir komite
kurıılmasına gerek yok. Bana
sorarsanız Türkiye"de cezaev lerini
herkes i/leyebilir" dıye konuştu.
Genelge mantıklı
Adalet Bakanlığı'nın geçen
günlerde yayımladığı kadın-erkek
tutuklu ve hükümlülerin avukat
görüşüne ayrı ayn çıkmalarını
öngören genelgenın mantıklı
olduğunu söyleyen Ferzan Çitici.
buna İstanbul'daki bir cezaev inde
yaşanan sorunun neden olduğunu
'Yeni talepleri olmadı
9
Tutuklu ve hükümlülerin yeni talepleri olmadığını söy-
leyen Çitici, son olarak Eskişehir Cezaevi'ndeki tutuk-
lu ve hükümlülerin de Ünıraniye'yegetirildiğini belirt-
ti. Başsavcı Çitici. önümüzdeki günlerde Bavrampaşa
Cezaevi'ndeki atölyeleri açacaklannı. hükümlülerin
burada çalışarak para kazanabileceğini söy ledi.
belirtti. Avukat görüşüne çıkan
kadın ve erkeklerin görüş
bittikten sonra ayrılmak
istemediklerini anlatan Çitici.
şöyle konuştu: "Erkeklerve
kadınlar, görüş bittikten sonra
cezaev i yönetiminin uvarısına
rağmen birbiıierinden
ay rdmayacaklarını ve birlikte
olacaklannı söylediler. Problem de
oradan çıkti. Doğalı da budur.
erkekleıie kadınların av nı anda
göriişmeleri gerekmez."
Bavrampaşa Cezaevi'nın mımari
projesinin her şey düşüııülerek
yapıldığını vurgulayan Çitici.
burada sinema ve tiyatro salonu.
hamam. şadırvanh cami olduğunu
anımsattı. Cezaev i sosyal tesislere
açık kullanılmaya uygun hale
getinlmesi gereken bölümleri
olduğuna dikkat çeken Çitici.
sözlerinı şöyle sürdürdü:
'Atölyeleri canlandırmak
istivoruz. Çorap atölyesi. mobilva.
terzilik atö'lyemizi açnıak
istivoruz. Bir iki av içinde bunlar
açtlacak \e en azından cezaev inde
kalan üç y üz beş y üz kişi bu
atölyelerdeçalışacak. Henı
kendilerine gelir sağlayacaklar
hem de sanatlannı geliştirecekier.~
Cezaev lenni hizmetin ve eşvanın
iiretildiği bir yer haline getiımeyi
amaçladıklarını belirten Çitici.
tutuklu \e hükümlülerin
zaınanlannı venmli
değerlendirmesi gerektiğinı
sövledi.
Işsiz
imamlara
işprojesi
•Devlet Bakanı
Zeybek. Türkiye'de
yetişmiş din adamlannı
yeniden eğiterek Türk
cumhuriyetlerine
göndermenin yararlı
olacağını sövledi.
ANKARA (L BA) - Dev let
Bakanı Namık Kemal
Zeybek, bir yıl önce
önerdiği "işsiz imam-hatip
mezunlannın İslamiyeti
yay mak için Türk
cumhuriyetierine
gönderilmesi" projesini
yeniden gündeme
getirecek.
Zeybek, açıkladığJnda
epey tartışılan pfojesinı
UBA muhabirinin sorusu
üzerine önce hatırlamakta
zorluk çekip, "Öyle bir
açıklamam oldu mu olmadı
nıı bilmiyorum, ama fena
fikirdefirdedi. Gülerek.
"Geçmişte ne söylemişim
bilmiyorum, her söylediğim
sözü de bilmem mümkün
değil. Çünkü çokça
söylüyorum" diyen Bakan
Zeybek daha sonra şunlan
söy ledi:
"Türkiye'de imam-hatip
mezunlan. din adamı
ihtiyacının çok üstünde.
Küİtürün en önemli unsuru
dindir. Türk
cumhuriyetleredini biz
götürmezsek başkaları
götürür. kim götüriir,
mesela misyonerler
götüriir. Ne yazık ki
Kazakistan ve
Kırgızistan'da
misyonerlerin etkinliği
sonucu binlerce insan
Hıristiyan olmuşlardır."
Zeybek, Türkiye'nin pek
çok konuda olduğu gibi bu
konuda da geç kaldığını
öne sürerek. "Türkiye'de
yetişmiş. din adamlannı
yeniden eğiterek oraya
göndermenin yararlı
olacağı kanısındayım"
eörüşünü savundu.
ANAP lideri Yılmaz, Manavgat'ın suyunu satanlarm hayaline yetişilemeyeceğini söyledi
'Bıınlar Uludağ'ın havasım da satarlar'
NAİM ÖRÜ
TEKİRDAĞ - Anavatan Partisi Genel
Başkanı Mesut Y ılmaz. Refah-DYP
hükümetini. ekonomik paketlerini
kinısenın cıddıye almadığını öne sürerek
"Ortada hayal paketi var. Bugün
Manavgat'ın suyunu satanlar,yann
l ludağ'ın da havasım satarlar. Bu
hükümet mizah konusu olmaya devam
edhor"dedi. .Vfarmara \e Boğazları
Befediyeler Birliğı Anavatan Partisi
grubunun Tekirdağ Belediye Kültür
Merkezi'nde yaptığı toplantıya katılan
Mesut >"ılnıaz. yaptığı uzun konuşmada
zaman zaman "Başbakan Ydmaz.
Başbakan '\ilmaz*' sloganıvla alkışlandı.
Konuşmasının bir bölümünde Necmettin
Erbakan ile Tansu Çiller'e yükienen
ANAP Genel Başkanı Yılmaz. şöyle
dedi: "Üç aydan beri bu hükümet
maskaralıkİanna karşı 'ANAP niye
sessız duruvordivedüşünenlerolabilir.
Türkiye'de her iktidar işbaşına geldiğinde
vatandaştan aldığı bir avansı kullanır.
Şimdi bu üç aylık avans süresi
tanıamlandı. Artık muhalefef
yapmamamız için sebepler ortadan
kalkmıştır. Bu hükümet 3 ayda elektriğe
ve akaryakıta 3'er defa zam yapmıştır.
Sayın Erbakan 2 kere kaynak paketi
açıklamıştir. Aslında bugün hiçbir
kaynak mevcut değildir. Hükümet mizahi
• ANAP Genel Başkanı Yılmaz, "Üç aydan beri bu hükümet
maskaralıklarına karşı ANAP niye sessiz duruyor diye düşünenler
olabilir. Üç aylık avans süremiz tamamlandı. Artık muhalefet
yapmamamız için sebepler ortadan kalkmıştır" dedi.
konu olmuştur. Ancak
Erbakan Hoca'nın
Nasrettin Hoca'ya dönmesi
bizim için teselli kay nağı
olamaz. bizim
sorumluluğumuzu
azaltamaz. Rantçı olamayız
diyen Erbakan. t'aizi
arttınyor. Tüm devlet
bankalannı bir arava
toplayarak şimdiden çok
faiz planını hazırlıvor."
Yapılan bu işlerde D^P'nın
ve Çiller'in hiçbir suçu
olmadığını da alaylı bir
üslupla dile getiren ANAP
Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. "Çiinkü Çiller, birzavallıdır?
Onun itiraz hakkı yoktur. Hoca onu
yakalamış nereye isterse oraya götürüyor.
Bizim muhatabımız da Refah Partisi'dir.
Bu da bizim için Allah"ın bir lütfudur.
İktidar volumuzu bunlar açacakhr" dıye
konuştu.
Mesut >'ılmaz. iktidar konusıında hiç
hazırlık >apmadan hükümet olan Refah
ve Başbakan Necnıetın Erbakan'm
ülkenin sağında
solunda savaş
hazırlıkları
yapılırken dut yemiş
bülbüle döndüğünü
kaydederek "Hoeada
çıtyok.Başkaişlerle
meşgul. Şimdi Refah
Partisi döneminde
yapılan işşu...ÇHP
dönemlerinde kişisel
olan rüşvet şimdi
kurumsallaştı.
Rüşvetleri artık
makbuzla alıyoriar.
Nakıflara kesilen bu
makbuzlar. Refah
Partisi'nin siyasi amaçlı vakıfiarına
gidiyor. Bu nedenle Refahlı belediyeleri
daha yakından izlememizgerekiyor"
dedi. ANAP Genel Başkanı Mesut
Yılmaz. konuşmasında Türkive'nin
Anavatan iktıdarına ih!i>acı
bulunduğunu da iddia ederek "Bu
hükümet beceriksizliği Türkive'yi karaya
oturtmaya yetmeyecek. ANAP
Türkive'nin üınidi olmava her zamandan
fazla namzettir" şeklinde konuştu.
.\farmara ve Boğazlan Belediyeler
Birliâi Başkan Yekili. Şişli Belediye
Başkanı Gülay Atığ. ANAP Genel'
Başkanı Mesut Yılmaz'a. birlik adına bir
şükran plaketi verdi. Mesut
Yılmaz daha sonra Zübeyde Hanım
Parkı'nda bir süre dinlenerek çay içti.
Gazetecilerin sorularına yanıt \erdi.
Burada da hükümete bir mesaj vererek
hükümetin Trakya'daki çiftçi
sorunlarına duyarsız kalmamasını istedı.
Bu hükümetin Trakya çiftçisini perişan
ettiğini anlatan Yılmaz,
"Çiftçinin sorunlarına kayıtsız
kalınmamasını istivoruz. Buğday ve
ayçiçeğinde devam eden sıkıntilann
gideriimesini istiyonız" dedi. Mesut
•^'ılmaz, Zübeyde Hanım Huzurev i'ni de
ziyaret ederek burada kalan yaşlılara
çeşitli hediyeler verdi. hatırlarını sordu,
gönüllerinı aldı.
ANAP Genel Başkanı Yılmaz'ın
Tekirdağ'daki kısa gezisine ANAP Genel
Sekreteri Yalova Milletvekili Yaşar
Okuyan. ANAP Grup Başkan Vekilj
Çanakkale Milletvekili Cumhur
Ersümer, Genel Başkan Yardımcısı
Eskişehir Milletvekili Mustafa Yaşar
Dedelek, Iğdır Milletvekili Adil Aşır,
Kırklareli Milletvekili Cemal Özbilen ile
Tekirdağ Millervekili EnisSülün
katıldılar.
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Duyguların Yönetimi...
insanlar. binlerce yıl boyunca hep "akıl"\a uğraştı-
lar. Akh anlamak. aklın nasıl işlediğini bulmak, aklın
üstünlüğünü sağlamak çok önemli oldu. Bu süreç zo-
runluydu, çünkü insanhk öyle akıldışı işler içinde ya-
şıyordu kı aklı bulmak, aklın yoluna girmek bile yüz-
yıllaraldı. Ortaçağ bağnazlığından "aydınlanma dö-
nemi"ne geçmek, büyük mücadelelerle olmuştur.
Buarada "duygular" fazla önemsenmedi. "Duygu-
/ar"insanın zayıf yanı sayıldı. Akıl erkeklere, duygu ka-
dınlara yakıştırıldı. "Duygulu olmak" şairlere, sanat-
çılara, annelere uygundu, ama komutanlara, liderle-
re, iradeleri güçlü olması gerekenlere göre değildi.
"Duygular" hep insanın zayıf yanının simgesi sa-
yıldığı için "duyguların gücü" hiçbir zaman bilineme-
di. Ama bu bilgisizlik insanlara çok pahalıya mal ol-
muştur. Duyguları tanımamak. duygulan anlamamak,
duygulan düzenleyebilmek. sonuçta da "duygulanyö-
netememek" büyük hatalarla ödenen bir yanlış ola-
gelmiştir.
"Duyguların yönetimi", insanoğlunun yaptığı en
büyük keşiflerden birisi olmuştur. Yeni yeni keşfedil-
diği için de önemi sonraları daha iyi anlaşılacaktır. Ama
artık bilinmektedir ki duygularını yönetemeyen insan,
aklını da yönetememektedir.
"Aklınyönetimi" de sanıldığı gibi bir zekâ bölümü-
nün parlak işleyişi değildir. "Aklınyönetimi", bütün ze-
kâ bölümlerinin birbiriyle uyumlu ve dengeli çalışma-
sıyla başarılır. Ama bütünüyle parlak bir zekânın sa-
hibi bile eğer duygularını yönetmeyi başaramıyorsa,
hayatrna sahip olamaz.
Bugün ış dünyası da politik alan da eğitim dünya-
sı da hayatın her aktif alanı da "duygularını yöneten
insan" sorunuyla karşı karşıyadır. Eğer "duygularını
yöneten insan"\ yetiştıremezsek, hiçbir alandabaşa-
rılı olma şansımız olmayacaktır.
• • •
Neden insanımız direksiyon başında canavar ke-
siliyor?
Neden insanımız yabancıların yanında sus pus olu-
yor.
Neden insanımız güçlü olduğu zaman zalim, güç-
süz olduğu zaman mazlum oluyor?
Neden insanımız güçlünün önünde eğiliyor?
Neden insanımız düşüncelerini söylemesi gerekir-
ken kekeliyor?
Neden insanımız duygularını söylemek isterken sı-
kılıyor?
Neden insanımız hakkını arayamıyor?
Neden insanımız başkasının hakkını yemeyi açık-
gözlük sayıyor?
Neden hep arkadan konuşuyoruz?
Neden kendımizi hep olduğundan başka göster-
mek istiyoruz?
Nelere karşı aşağılık kompleksi duyuyoruz?
Neden matematikten bu denli korkuyoruz?
Neden hiç sorumluluk alamıyoruz?
Neden suçu hep başkasına atarak rahathyoruz?
Neden yapamadığımız şeyleri kabul edemiyoruz?
Neden yaptığımız şeyleri küçümsüyoruz?
Neden, neden, neden?..
Çünkü, duygularımızı yönetmeyi bilmiyoruz. Duı^-
gularımız hep karmakarışık plduğu için de aklımızı yo-
netemiyoruz. Sonuçta hayatın her alanı bizim için eza
cefaçekilen yer oluyor, bundan bunalıncadasorum-
luluğu başkalarına atarak rahatlamaya çalışıyoruz.
Gene rahatlayamıyoruz. Çünkü ateşi yüksek bir
hasta yastığıni çevirerek rahatlayamaz.
Peki, ama "duygularını yönetmek" nedir?
• • •
"Duygulannı yönetmek", duygularını saklamak de-
ğildir.
"Duygularınıyönetmek", kendinin farkındaolmak-
tır.
"Kendinin farkında olmak", kendi değerini anla-
maktır.
"Kendi değerini anlamak". kendi değerini arttır-
mak, kendini değersizlıklerden korumaktır.
"Kendi değerini anlamak", başkalarının değerini
de anlamakla olabilir. Bu da "kendini ölçebilmektir."
"Kendini ölçebilmek", isteklerini yapılabilirlikleden-
gelemek. hayatını plan ve programla yönetebilmek-
tir.
"Duygularınıyönetmek", duygularını anlamak, on-
ları doğru yer ve zamanda iletebilmek, duyguların
gücünü kullanabilmektır.
Işte o zaman bizler de "duygulannı ve aklını yöne-
ten"insanların toplumu olabileceğiz.
Turgut Yilmaz'a yanıt
'Her ANAP'lı
başkan olabilir'
• ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Yıldınm, "ANAP'a genel başkan
olabilirim" diyen Turgut Yılmaz'a "Niye
olmasın ki" diye yanıt verdi.
ANK.ARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "A.NAP'a genel
başkan olabilirim" diyen
Genel Başkan Mesut V ıl-
maz'ın kardeşi Turgut V ü-
maz'a. Genel Başkan Yar-
dımcısı Mehmet Salih \ ıt-
dınmdan yanıt geldi. Yıl-
dırım. partide görev vapan
herkesin genel başkan ol-
ma şansı bulunduâunu söv-
ledi.
Yıldınm. dün düzenledi-
ği basın toplantısında.
ANAP Merkez Karar Yöne-
tim Kurulu (MKYK) ü\esi
de olan Turgut Yılmaz'ın
"ANAP'a genel başkan ola-
bilirim" sözlerinin anımsa-
tılması üzerine. •'ANAP'ta
görev alan herkesin genel
başkan olma şansı vardır.
ANAPpartiiçi demokrasinin
en iyi işlediği partidir. Niye
olmasın ki** dedi.
Konuşmasında. vükse-
köğretim sisteminı deeleş-
tiren Yıldınm. Türkiye'de
ancak her 50 kişiden birinin
yükseköğrenim görebildi-
ğini kayderti. Eğitimde fır-
sat eşıtİıği olmaması nede-
niy le parasal olanağm belir-
leyici unsurdurumunagel-
diğine dikkat çeken Yıldı-
nm. şunları söyledi:
"Ülkemizde erozyona uğ-
rayan tiinı değerlergibi yük-
seköğrenimde de kalite sü-
ratledüşerken sorunlar git-
tikçe artmaktadır. Devlet
eğitimin kalitesizliğini peşn-
nen kabullenmiştir. Htroku^
lun yanına bir dershane ve1
ya kursyerleşmiştir. Bu sek-
törde vatandaşın ödediği pa-
ra yılda 40-50 trilyondur.
Kaynak aramak için olma-
dık yollararayan, hay-al mah-
sulü birçok proje üreten hü-
kümet neden buna sahip
çıkmaz. Bir tek izahı olabi-
lir; hayırlı işleryapmaya ni-
yeti olmadığından.**
Yıldınm, yükseköğretim
kredisinin yetersiz olduğu-
nu v e en az 7 milyon 400 bin
liraya çıkanlması gerekti-
ğini belirterek ilgilileri bu
konuda duyarlı oîmaya ça-
ğırdı. Milli eğitimin herka-
demesi gibi yükseköğretim
kurumlannın da politize ol;
duğunu ifade eden Yıldı-
nm, 1992 yılında 29 olan
üniversite sayısının. hiçbir
altyapı hizmeti yerine geti-
rilmeden 58'e çıkarıldığını
bildirdi. Milli Eğitim Ba-
kanlığı ile üniversiteler ara-
sında sağlıklı bir iletişimin
1
olmadığını savundu.