Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyetImtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç 9
Genel Yayın Koordinatöru: Hikmet
Çetinka.va # Yazıışlerı Müdurlerr
Ibrahim Yıldız, Dinç Ta\anç (Sorumlu)
# Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara
• Görsel Yönelmen: Fikret Eser
Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu • Istıhbarat
Cengiz Y'ıJdınm •Ekonomı. Bülen! Kızanlık
9 Küiıür: Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler. Sami
Karaören 9 Düzeltme Abdullah Yazıcı
9 Fotoeraf: Erdoğan Köseoğlu 9Bılg!-Be)ge
Edibe Buğra 9 Yun Haberlerr Vlehmet Faraç
Ya\ın Kurulu DhanSelçıjk(Başkanı.
Orhan Erinç. Okta> Kurtböke.
Hikmet Çetinka>a, Şükran Sıını'r.
ErgunBalcLDinçTavanç, İbrahinı
V ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa
Balba\. Hakan Kara.
Ankara Temsılctsı Mustafa Balbay 9 Haber Mudüni. Doğan
Akın Alatürk Bul\ an No 125, Kat
:
4. Bakanlıklar-Ankara Tel-
41<>5<)20 (7 hat). Faks. 419^02^ 9 tzmır Temsılcısr
Serdar Kızık, H. Zıya Bl\ 1352 S. 2 3 Tel: 4411220.
Faks. 4419117 9 Adana Temsılcısı ÇetİD Yiğenoğiu.
Inönü Cd 119 S. No 1 Kat. 1. Tel 3522550. Faks. 3522570
Muessese Müdüru. Erol Erkut %
Koordınatör Ahmet Korulsan 0
Muhasebe Bülent \ ener • tdare
HüseyİB Gürer • tşletme Önder
Çelik • Bılgı-Işlem: Nail İnal •
Bılgısasar Sistem Mürüvet Çiler
MEDVA C: • Yonetım Kurulu
Başkanı - Genel Mudür Gülbin
Erduran # Koordmator Reha
işıtman # Genel Mudur Yardımcısı:.
VJine Akdağ Tel 514 07 53 -
51395İSU-513S46O-6l.raks 5118466
\a ımla)an \e Bısan: Yaıı Gûn Haber Aıansı. Basın \e Yayıncıhk A 5
oca^ Caa?^4I Caalojlu 3433- ist'PK 246 lslanbul Tel (021215i; 05 05(20 hat) Faks (0 212ı 513 85 95 16EYLÜL1996 lmsak:5.12 Güneş: 6.39 Öğle: 13.06 İkindi: 16.34 Akşam: 19.20 Yatsı: 20.40
ABD'de güzellik
yarışması
• Haber Merkezi -
Amerika'nın \ew.ersey
e>aletine bağlı Atlaıtik
City kentinde yapılan 'Mıss
Amerika' gıizellik
yanşmasında Kansıs güzeli
Tara Dovvn Hollanc birinci
oldu. Amenka'nın ;eşitli
eyaletlennden gelen genç
kızlarla girdiği rekabeti
kazanan Hol land. e>ki
"Miss Amerika' Shıwntel
Smith'ten bırinciliktacını
alırken zafer çığlıktannı
tutamadı
Yetenek
sınavlam çakıştı
• İstanbul Haber Servisi -
Üniversıtelerin özel
yetenek sınavlanyla girilen
bölümlerinin sınav
tarihlerınin çakışması.
ögrencilerin tepkilerine
neden oldu. Merkezi
Sistem Özel Yetenek Sınavı
ile girilen bölümlerın sınav
tarihleri 10-20 eylülolarak
açıklandı. Merkezi sistemle
değil. bagımsız sınavla
öğrenci alacagını duyuran
Kocaeli Üniversitesı ise bu
bölümleriçin yapılacak
sına\ tarihlerini 16-19 eylül
olarak ilan etti. Iki sınava
da girmek isteyen
ögrenciler. merkezi sistem
sınav tarihlerinin
degiştirilmesinin dahazor
olması nedeniyle Kocaeli
Üniversıtesi
Rektörlügü'nden sına\
tarihlerini degiştirmesini
istiyorlar.
Muhtarlardan
kayıt eleştipisi
• ADANA (,\A) - Turkiye
Muhtarlar Derneği (TMD)
Genel Başkan Yardııncısı
Ramazan Öziinal, okul
kayıtlannda istenen
belgeler nedeniyle
vatandaşın "hile yapmaya"
zorlandığını belirterek,
velilerin çocuklannı
istedikleri okullara
gönderebilmelerinin
saglanması gerektiğini
bildirdi. Özünal,
"Bürokratik uygulamalarla
vatandaşı elımizle hileye
itiyoruz. Kavıtlar >apılana
kadar halk ile muhtar. halk
ile okul idaresi karşı
karşıya getirildi. Bu soruna
köklü çözüm getirilmelidir.
Türkiye Cumhuriyetı
vatandaşı olan, elinde nüfus
kâğıdı bulunan her
çocuğumuz dilediği okulda
okusun istiyonız"' dedi.
'Toplumun
modellepi'
• KONYA (AA) - Selçuk
Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Egitim Bilimleri
Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Savaş Büyükkaragöz.
ögretmenlerin.
toplumumuza "model"
oluşturduklan için her
zaman tartışılacaklannı
söyledi. Çocuklarla sağlıkli
iletişim kurmanın yolunun
onlan dinlemekten. iç
dünyalannı anlamaktan
geçtiğini anlatan
Büyükkaragöz. •"Sorunlar,
yargılamayan bir ses
tonuyla sözlere dökülerek
açıklanmalı. Olumsuz
davranışta bulunan
öğrencilere gösterilen tepki
aşağılavıcı olmamalıdır"
diye konuştu.
Eksik kredi
• İstanbul Haber Servisi -
Üniversite sına\ını
kazanmalanna karşın eksik
kredileri nedeniyle liseden
mezun olamayan
ögrenciler. Milli Egitim
Bakanlıgf nın, sorunlannı
çözmesini bekliyor.
Açıkögretim Lisesi'nden
dört kredi eksigini
tamamlayamadığı için
mezun olamayan Selma
Gönültaş. Anadolu
Üniversıtesi Açıköğretim
Fakültesi E\ İdaresi
Bölümü'nü kazanmasına
rağmen kayıt yaptıramıyor.
Gönültaş. geçen yıl
Açıköğretim Lisesi
öğrencilerine tanınan ek
sınava giren tüm
öğrencilerin geçırildiğini
belirterek. bu yıl da aynı
hakkın tanınmasını ıstedi.
15 milyon ilk ve orta dereceli okul öğrencisi bugün 1996-1997 öğretim yılma 'merhaba' diyecek
Kalabafak sııııflarcla ders başıANKARA / İSTANBIL (Cumhuri-
yet)- tlk ve orta dereceli okullar, 1996-
1997 ögretim yılına bugün başlıyor.
Kapalı okullar. kalabalık sınıflar, alt-
yapı yetersizlikleri. ögretmen açığı gi-
bi sorunlarla 15 milyon öğrenci yeni
ögretim yılına 'merhaba'diyecek. Bü-
yük kentlerde yaşanan trafik sorunu
okulların açılmasıyla birlikte daha da
büyük boyutlara ulaşacak.
Sürekli sistem değişikligine gidil-
mesi nedenıv le eğitim sistemi çökme
noktasmagelirken. Milli Eğitim Bakan-
lığı günlük kararlarla sorunlan çözüm-
süzlüğe terk ediyor. Eğitim sisteminin
iyileştirilmesine >önelik birçok yasa ta-
sansının yaşama geçirilmesi konusun-
da başan saglanamadı.
îlk ve orta dereceli okullar; yakla-
şık 15 milyon öğrenci. 532 bin öğret-
men ve 75 bin okul binası ve sorunlar
yumagıyla yenı öğretim yılına bugün
başlıyor. Nüfiıs artışı ve göç nedeniy-
le kent merkezlerinde 70-80 kişilik sı-
nıflarda eğitim sürdürülmeye çalışı-
lırken, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
Bölgesi'nde terör nedeniyle yaklaşık
2 bin, tç Anadolu ve Karadeniz böl-
gelerinde de göç nedeniyle 12 bin 500
okul kapalı bulunuyor. Eğitim. terörün
etkili olduğu bölgelerde 125 yatılı okul
ve 25 pansiyonlu ilköğretim okulun-
da. göç vaşanan bölgelerde de taşıma-
lı eğitim sistemivle \erilmeye çalışı-
lırken, terör nedeniyle yaklaşık 18 bin
öğrenci eğıtim-öeretimden yoksun kal-
dı. "
Oğretmen açığı artıyor
Yeni öğretim yılında. açığın gideri-
lememesi nedeniyle birçok okulda öğ-
retmen yokluğu çekılecek. Yalnızca
Istanbul'da acilen dört bin öğretmene
ihtiyaç bulunuyor. Bakanlık, 35 bin
kadroya yalnızca 27 bin baş\ uru olma-
sı üzerine, ikinci atamalarda pedago-
jik formasyonu olmayan üniversite me-
zunlanna daöğretmenlik hakkı verdi.
Bu durumun eğitim kalitesıne darbe vu-
racağı belırtilırken^öğretmen açığmın
büyük oranda dengeli dağıtımın yapı-
lamamasından kaynaklandt&ı vurgulan-
di-..
Ögretmen açığının, \elilerden top-
lanacak katkı paylanyla tutulacak öğ-
retmenlerle kapatılmaya çalışılacak ol-
• Çökme noktasına gelen eğitim sistemi, yeni öğretim
yılına başlama telaşındaki milyonlarca öğrenciye bugün
"hoşgeldin" diyecek. Milli Eğitim Bakanlığı'nca günlük
politikalarla yürütülmeye çalışılan eğitim sistemi, bu yıl da
kalabalık sınıflar. kapalı okullar ve altyapı yetersizlikleri gibi
sorunlann çözümlenmesini bekleyecek.
ması. velilerin tepkilerine neden olu-
yor. Katkı paylarıyla ödenecek olan
>alnızca sözleşmeli ögretmenlerin ma-
aşlan değil. Okullann su, telefon, elekt-
nk. kömür. doğalgaz gibi gıderleri. ba-
kım \e onarım masrafları da velilerin
cebinden çıkan paralarla ödeniyor. Ve-
liler, verdikleri katkı paylannın, fatu-
ralann ödenmesıne değil. çocuklanna
daha iyi egitim verilmesi amacıyla kul-
lanılmasını istiyorlar.
Bu arada, katkı pa>i \ eremeyecek du-
rumda olan veliler ise zorunlu tutulma-
lanna tepki gösteriyorlar.
Milli Egitim Bakanlıgı, eğitim sis-
teminde vaşanan tıkanıklıklann aşılma-
sı yönündeki yasa tasarılarının yaşa-
ma geçirilmesinde başanlı olamadı. 8
yıllık zorunlu eğitim konusunda sü-
rekli ödün verilirken, ögretmenlerin
statüsünün ayn bir yasayla belirlen-
mesi, bakanlığın yeniden yapılandı-
rılmasına ilişkin vasa tasanlan sözde
kaldı.
Bakanlık, geçen öğretim yılında ders
geçme kredi sisteminin yerine uygu-
lamaya koydugu sınıfgeçme sistemin-
de. aradan bir yıl bile geçmeden yeni
değişikliklervaptı. Öğrencilerin sınıf
geçmesikolavlaştınlırken.bu ögretim
yılında sistemden yeni ödünler veril-
mesi ve değişikliklere gidilmesi bek-
leniyor.
Avrupa Topluluğu ülkelerinde bir
dersliğe düşen öğrenci sayısı ilkokul-
larda 20-25 arasında değişirken, Tür-
kiye'dederslikbaşınailkokullarda33,
ortaöğretim kurumlannda 50-60 ara-
sında öğrenci düşüyor. SürekJi göç alan
Ankara, İstanbul. Izmir. Bursa, Batman
ve Diyarbakır'da ögrenciler, 70-80 ki-
şilik sınıflarda öğrenim görüyor. Mil-
li Eğitim Bakanlıgf nın hedefı 2000 yı-
lına kadar sınıf mevcutlannı ilk aşama-
da 50'ye, ardından da 40"a indirmek.
Bakanlık verilerine göre. ikili öğre-
timden normal öğretime geçilerek sı-
nıf mevcutlannı 50'ye indirebilmek
için, mevcut 90 bin 846 dersliğe 30 bin
334 derslik eklenmesi gerekirken, 27
trilyon 902 milyar liralık ek kaynağa
gereksinim duyuluyor. Dersliğe düşen
öğrenci sayısının40"a indirilmesi için
de 45 bin 640 yeni derslik ve 50 tril-
yon 127 milyar lira ödenek bulunma-
sı gerekiyor.
Okullaşma oranlan
AT ülkelennde okullaşma oranı yüz-
de 100 olarak belirlenirken. Türkiye "de
yıllardırhedeflenen okullaşma oranla-
nna ulaşılamadı. AT ülkelerinde okul
öncesi eğitimde yüzde 55-95. ilköğre-
timde yüzde 98-100, liselerde yüzde
80-95. yükseköğretimde yüzde 33-64
olarak gerçekleşen okullaşma oranla-
n. Türkiye'de okul öncesi eğitimde
yüzde 7.3. ilkokullarda vüzde 97.1.
ortaokullarda yüzde 68.7. liselerde
yüzde 48.2. yiikseköğretimde de Açı-
köğretim Fakültesi ile birlikte >üzde
26.1 olarak belirlendi.
Türkiye. zorunlu eğitim süresi 5 yıl
olan az sav ıdaki ülkeler arasında yeri-
ni alırken. 12 bin 949 okulda ikili öğ-
retimden tam gün ögretim uygulama-
sınageçılemedi. Eğitimi olumsuz yön-
de etkiledigi bilinmesine karşın. halen
12 bin ilkokuida bir ögretmen tarafın-
dan 5 sınıfın öğretimine devam edili-
yor. Bu biçimde 400 bin öğrenci öğ-
renimlerini sürdürüyor.
Eğıt-Der Genel Başkanı .Mustafa
Gazalcı, yeni öğretim yılının sorun-
larla başladığını belirterek. sorunlann
ancak uzmanlar. öğretmenler, veli ör-
gütlen ve öğrencilerin eğitim alanına
sokulması ile çözümlenebileceğini söy-
ledi. Devletin. güvenlik nedeni) le okul-
lann kapalı olduğu bölgelerdeki, temel
eğitim yaşındaki çocuklar için bir çö-
züm getirmediğini ve ögretmen öz-
gürlüğünü sağlayamadığını ka>deden
Gazalcı, ögretmen eksikliği \e kalaba-
lık sınıflar nedeni)le. kalitesi düşük
eğitimin bu yıl da süreceğini belirtti.
Eminönü 'nde alışveriş telaşı
Yeni öğretim yılı başlarken dar gelirli veliler, bütçeleriv le
masraflan denkleştirebilmenin telaşı içinde. Okulların
önerdikleri mağazalarda kırtasiye \e önlük fiyatlan on
mih onlan bulunca pek çok aile, seyyar satıcılara baş\ unııak
zorunda kalıyor. Se»ar satıcılar. okullann açılmasından önce
büyük bir yoğunluk >aşadılar. Okul önlüklerinin 750 bin lira ile
1 milyon lira. çantalann 250 ile 750 bin lira arasında satıldıği
Eminönü'ndeki seyvar tezgâhlarda, kilosu 180 bin lira>a, 2 Ue 10
adet arasında değişt'n sa> ıda defter. 200-250 bin liraya bir düzine
kalcm alınabili>or. Bu tezgâhlarda ceket, pantolon, gömlek ve
kravattan oiuşan okul kıyafetierini de 3 ile 4 milyon lira arasında
alabilmek mümkün. Aynca, kuru bo>a 60-500 bin, 0.5
kurşunkalem 25-180 bin, suluboya 50-200 bin, pastel bo>a 30-
250 bin lira arasında alıcı buluyor. (YUSUF ZlYA AY)
Kayabaşı İlkokulu Müdürü Ali Karlık
Okul yapürmak istedi
^kışkırbcıbk'la suçlandı
OMERYURTSEVEN
DENİZLİ - Öğrencıleriyle birlikte çıkar-
dığı gazetenin geliri ve halktan topladığı
bağışlarla çalıştığı köyde. devlet katkısı ol-
madan yaptınlacak ilköğretim okulunun te-
melini atan, ancak Milli Eğitim Müdürlü-
ğü'nce hakkında "bölücülük' suçlamasıyla
soruşturma açılan Kayabaşı İlkokulu Müdü-
rü Ali Karlık'ın bu kez de
halkı 'kışkırttığf gerekçesiy-
le ifadesi alındı.
Soruşturma sonunda Ali
Karlık'ın Kayabaşı llkoku-
lu'ndaki görevinden alınaca-
ğı öne sürülürken dinci çev-
relerin etkisiyle DYP'li yöne-
ticilerin Milli Eğitim Müdür-
lüğü'ne baskı >aptıklan iddia
edildi. Öğrencileriyle birlik-
te 4 yıl önce çıkarmaya baş-
ladıgı "Kayabaşı'nuı Sesi" adlı gazetede
Atatürkçülüğü ve laikliği savunduğu için
dinci çev relerin boy hedefı olan, ancak tüm
engellemelere karşın gazeteyi yaşatan Kar-
lık'ın köyden uzaklaştınlmasıyla hem gaze-
tenin yayınının durdurulması. hem de okul
yapımı seferberliğinin sona erdirilmesinin
amaçlandığı öne sürüldü. Köyde yeterlı öğ-
renci bulunmadığı gerekçesiyle okul yapı-
mınıgereksizbulan Milli Eğıtim'in AliKar-
• Milli Eğitim
Müdürlüğü'ne ateş
püsküren köylüler,
"Ali Kariık Türkiye'de
binierce eğitimciye
ömek olacak bir
seferberlik başlattı. Bu
girişimin neresi
bölücülük" dediler.
lık'ın ikıncı kez savunmasını isteyerek gö-
revden alma>a kılıf hazırlamaya çalıştığı
ilen sürüldü.
Bu gelişmeler karşısında. okul yapımı
için seferberolan köylülerin topluca valili-
ğe giderek \filli Eğitim'in tutumunu protes-
to edecekleri öğrenildi. Okul müdürü hak-
kında soruşturma açan Milli Eğitim Mü-
dürlüğü'ne ateş püsküren köylüler. "Ali Kar-
lık kendini eğitime ve öğren-
cilerin daha ivi yetişmesine
adamış bir ögretmen olarak
belki de Türkive'de binierce
eğitimciye örnek olacak bir
seferberlik başlattı. Cstelik il-
köğretim okulunun yapımı
için devletten bir kuruş istedi-
ğimiz de yok. Bu girişimin ne-
resi bölücülük" dıye tepkile-
rini dile getirdiler. Gerçek
amacın Atatürkçü bir nesil
yetiştiren okul müdürü Karlık'ı Kayabaşı
Köyü'nden uzaklaştırmak olduğunu savu-
nan köylüler. dinci çev relerin bu emelleri-
ne Milli Egitim Müdürlüğü'nün alet olma-
masını da istediler. Bölücülük suçlamasıy-
la açılan soruşturmada ikinci kez ifadesi is-
tenen Kayabaşı Köyü İlkokulu Müdürü Ali
Karlık. okul yapımı seferberliği için 'halkı
bölmevekışkırtma' suçlamalannın çok agır
olduğunu savundu.
Tuncay Yılmaz çarpık eğitim sisteminden yakındı
Öğrenciye uyuşturacu uyarısı
SÖYLEŞİ ATTİLA LHAN
HÜLYA 1C\R\BAĞLI
ANKARA- Yeni öğretim
yılı başlarken Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü Kaçakçılık
ve Organize Suçlarla Mü-
cadele Daire Başkanı Tun-
cay Yümaz, gençleri uyuş-
turucu kıskacına yakalan-
mamalan için uyardı. Uyuş-
turucu kullanımının arttığı-
nı ve kulianılan uyuşturu-
culann giderek çeşitlendi-
ğini bildiren Yılmaz. gide-
rek artan göç olaylan sonu-
cu yaşanan yabancılaşma-
nın ve eğitim sistemindeki
başıboşluğun uyuşturucu
kullanımında önemli rol oy-
nadığını söyledi. Okul yöne-
ticileri ile ailelerin toplum-
dan dışlanma korkusu ne-
deniyle kullanıcılarve tica-
retini yapanlar hakkında bil-
gi \ ermediklerini vnrgulayan
Yılmaz, "Hiç kimse olaya
"ad kirlenmesi' diye bakma-
malı"dedi. Medyanın "pa-
nik havasında" sunduğu
uyuşturucu yayınlarını da
eleştiren Yılmaz. "Bağımlı-
Iıkla mücadelede yalnızca
kötülemenin. merak nedeni
olduğuiçin özendiricilik ora-
nı>üzde54'tür" diye konuş-
ru.
Transit ülke konumunda
olan Türkiye'nin tüketim
yönünden de tehlikede bu-
lundugunu bildiren Tuncay
Yılmaz. 15-25 arasındaki
yaş gruplannın uyuşturucu
tehdidinde olduklannı söy-
ledi. Yılda ortalama 20 ki-
şinin uyuşturucu yuzünden
yaşamını yitirdiğini belir-
ten Yılmaz. geçen yıl 1000
kişinin uyuşturucu ticare-
tinden yakalandığını kay-
detti.
1990'h yıllann sonunda
kırsal alanlardan kentlere
daha büyük göçler yaşan-
masına karşın bu olgunun
uyuşturucudaki rolünün ir-
delenmediğini anlatan Yıl-
maz. "Aydınlar, sosyal bi-
limciler ve medya da bu ko-
nuvu unuttu. Mestle imar
• Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve
Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı
Tuncay Yılmaz, giderek artan göç olaylan
sonucu yaşanan yabancılaşmanın ve eğitim
sistemindeki başıboşluğun uyuşturucu
kullanımında önemli rol oynadığını söyledi.
Gençlerin huzursuzluğu üze-
rine kurulu bir eğitim düze-
ni var. Eğitimi yüksek tahsi-
legöreayartasanız bileonla-
ra iş veremiyorsanız, sonuç-
ta da\ ranış kazandırmıvor-
sunuz demektir. Üniversite-
de yığılmayı önleyecek, aşa-
ğıda meslek sahibi yapacak
bir yol bulnıalı. Yani çocuk-
lann tatmin edilmesine yö-
nelik çözüm bulmalı. Şim-
di. sistem tam tersi, ilkokui-
da, ortaöğretimde kalma
yok. Çocuğa belli bir bilgi
birikimi, toplumsal davra-
affi değil, vaşama hakkı" de-
dı.
Aileyi ve bireyi yabancı-
laştığı kentsel kültürden ko-
rumak için koruyucu ted-
birleralınmasıru isteyen Yıl-
maz, nitelikli insan yetiştir-
me amacından uzaklaşıldı-
ğını vurguladığı konuşma-
sında şunlan söyledi:
"Toplumsal değişmede ve
da\ranışkalıplannın kazan-
dınlmasında en önemli etken
olan eğitim bu işlevini >itir-
di. Türkiye eğitimi kaybetti,
sadece öğretim yapıyor.
e-posta : tan (q vol. com. tr
nış \edüşünme >eteneği ka-
zandırmadan mezun edivor-
sunuz. Tahsilli cahiller or-
dusu yetiştirdiğinizde bunlar
tehlikelere açık insanlar ola-
rak ortada kalıyor."
Uyuşturucu kullanıcısı ve
satıcısının taşıdığı kötü imaj
nedenivle toplumdan dış-
lanma korkusu yaşadığını
\ e herkesin olaya "ad kirlen-
mesi" diye baktığını kavde-
den ^'ılmaz. buanlayışınde-
ğiştirilmesini istedi. Med-
yanın, aile ve okulian teşhir
ederken suçlayıcı bir tutum
izlememeleri gerektiğini
vurgulayan Yılmaz, şöyle
konuştu:
'Aile suçlanmamalı'
"\led>anın, o okulda
uvıışturucu yakalandı diye
okul müdüriinün üstünegit-
memesi gerekir. Aileler de
müdürü suçlamamalı. Ora-
sı kötü okul olmamaİL \aka-
lanıyorsa, bu,okul müdürii-
nün uyuşturucu girmemesi
konusunda mücadele ettiği-
ni gösterir. Buna destek ver-
nıek lazım. Okul idareleri
eskiden kılık kıyafet kontro-
lü yapardı. Şimdi >apsa si\ a-
si düşünceylesuçlanı\Dr, ara-
malar \ apsa. insan haklan-
na aykınlık deniliyor. \ öne-
ticiler hangi konuda öniem
alacakları konusunda güç
durumdalar. \'anlış aniaşıl-
maktan korkujorlar. Yöne-
ticilerin bu baskıdan kurtu-
lup dinamik bir yapıya ka-
vuşturulması lazım."
Aileden sorumlu Devlet
Bakanlığı'nın uyuşturucu-
ya iten tatminsizlik ile top-
lumsal yabancılaşmaya ne-
den olan \e bireyin bozul-
masına yol açan konularda
çalışma yapması gerektiği-
ni anımsatan Yılmaz. "Ba-
ğımlı var, eğilimi olan var,
kullanma potansiyeli yaran-
lanlarvar. 'Gençler uyuştu-
rucu kullanıyor" diye onla-
rı uyuşturucu bağımlısı ada-
yı yapmaktansa çözüm \ol-
îarı bulmak gerekir" dedi.
O Bir İnkılâpçıydı...
(Mes'ut Cemil Bey'in Nihavend Saz Se-
mâisi kulağınızda mıdır? O halde yazacak-
lanmı, onun refakatinde okumalısınız.)
G
ünlerdiraranıyordu: Nişantaşı'ndaki evini,
çocuğunu çokjğunu terketmişti; son gece-
yarısı, bir ihmal yuzünden, az kalsın ele ge-
çirilecekti; şimdi ev ev, sokak sokak, Istanbul'un
karanlığında kayboluyor... Sonra eşinden, 'duru-
mu aydınlatacak' o telefon:eski bir dost onunla
buluşmak istiyormuş; yalnız eski değil, üstelik sa-
hib-i nüfuz bir zat: âyan azası Rıza Tevfık Bey!
Hazindir, onunla buluşması durumu aleyhine ay-
dınlatacak: randevuya. siyasi polis de geliyor: Po-
lis Müdüriyeti, Oivân-ı Harb-i Örfî falan filân;
sonunda ünlü siyasilerin kapatıldığı, Bekirağa
Bölüğü!
Aranan kimdi? 'Yeni Gün'gazetesi sermuharri-
ri Yunus Nadi Bey! Tuzağı kuran kim? Şair ve
'feylesof Rıza Tevfik, o tarihte Hürriyet ve Iti-
lâf Fırkası'ndan. daha sonra Sevres Anlaşma-
sını imzalayacak heyetin azası! Bunlar bir avuç Os-
manlı 'münevveri', Mütâreke'nin dumanlı yılla-
rında. Dersaadet'te, o devrin 'küreselleşmesin-
den' yanaydılar: Peyâm-ı Sabah sermuharrirı Ali
Kemal, Alemdar sermuharriri Refiî Cevad, Ay-
dede'den Refik Halit, aynca Ahmet Emin, Ce-
nab Şahabettin vs... O devrin 'küreselleşmesi'
ne demek? Ya Sait Molla'nın İngiliz Muhipleri Ce-
miyeti'ndendirler, ya da Amerikan Mandasına ta-
raftar!
Hayret! O tarihte 'küreselleşme' merakhları,
anlaşılan çok daha açık ve net konuşuyorlarmış!
'Tarihî sacayağı'
Y
unus Nadi Bey, 'Kemalist'tir: Ona, onun gi-
bilere bu sıfatı yakıştıran, emperyalizm me-
dia'sıydı: merkezi Londra'da bulunan İngiliz
Reuter Ajansı! Kemalizm tarih sahnesine, önce
anti-emperyalist bir halk kurtuluş hareketi olarak
çıkar; radikal jacobin cumhuriyetçiliği sonradan,
laikliği daha da arkadan gelecektir. Kim ki
Kemalistliğini bu tarihi sacayağına oturtmaz, acaba
ne kadar Kemalisttir? Hele o anti-emperyalist
olmadan Atatürkçü geçinen sürüngen politikacı,
hangi tarih mahkemesi önünde beraat edecektir
çok merak ederim.
Yunuş Nadi Bey, Bekirağa Bölüğü'nden çıktıktan
sonra, ingiliz Siyasi Polisi'nin hışmına uğramıştır:
16 Mart 1920, Müttefiklerlstanbul'u işgal ediyor.
Yeni Gün matbaası işgal polisince basılır. onu yine
yakalayamazlar: bu defa, günlerce Ûsküdar
cihetinde saklanacak; onu nihayet Mim Mim
Teşkilâtı Anadolu'ya geçirecektir.
O satırlarını hatırlar mısınız? "...saat on bir su-
larını geçerek Samandra köyündeyiz. Araba
kahvehanenin önünde durdu, indik ve kahve-
haneye girdik. Çarpık boruları binbir yerinden
yamalı, kendisi eklim büklüm bir sac soba, kı-
nk dökük, yamrı yumru bir iki peyke. Insana
kimbilir kaç günlerden beri hiç değişmediği his-
sini veren, ağır duman havası..."
"...arabacı ile Sabahattin Bey'in Istanbul'a
hareketlerinden bir buçuk iki saat sonra, Sırn
Bey'le ben, iki öküzün çektiği, üzerine ot ve üs-
tüne tente olarak çuval serili uzun bir araba-
nın otları üzerine yaslanmış, sulu karla kanşık
yağan bir yağmurun altında ve kasvetli bir ha-
va içinde Tepeviran Köyü'ne doğru yollanmış
gidiyorduk..." (Kurtuluş Savaşı Anıları. Yunus Na-
di, s. 197/198, Çağdaş Yayınlan 1978).
Tepeviran'da değil, 1920 Mart'ının son
haftasında, onu Kuşçalı'da Ankara'dan gelen bir
telgraf bulacaktır: "...telgrafınızı büyük bir
meserretle okudum ve İstanbul berzâhından
muvaffakiyetle kurtuluşunuzdan hassaten
memnun oldum, kemal-i iştiyâkla gözlerinizden
öperim."
Imzayı tahmin etmiş olmalısmız: Mustafa Kemal!
Adımız Yunus Nadi...
O
nesil inkılâp nesliydi, peki, inkılâp nedir?
Gazi'nin târifi aynen şöyle: "...bu inkılâp,
kelimenin ilk bakışta imâ ettiği ihtilâl
manasından başka, ondan daha geniş bir
tahavvülü ifade etmektedir..." (Atatürk'ün Başlıca
Nutukları, Dr. Herbert Melzig, s. 97, 1942) Hem
ihtilâl, hem ondan çok daha engin bir değişiklik!
Günümüzün köşe dönme meraklısı politika esnafı,
böyle bir radikalliği tahayyül bile edemez.
Biz etmişizdir, çünkü o nesil inkılâp, nesliydi,
bizse onun çocuğu, bir manadan inkılâbın; onun
içindir ki adımız Yunus Nadi'dir, Fâlih Rıfkı'dır,
Yâkup Kadri'dir, Rûşen Eşref'dir. Hamdullâh
Suphi'dir, Hâlide Edip'dir. Şevket Süreyyâ'dır,
Nâzım Hikmet'dir, M.Zekeriya'dır, Sabiha
Sertel'dir, Suat Derviş'dir. Onların, yâni Müdafaa-
i Hukuk'un gönlümüzde yücelttiğimiz anıtına bir
sap kırmızı karanfil bırakıp, nöbeti devralıyorum.
(Ah, şu Nihavend!..)
ılhan@vol.com.tr
http://www.ada.com.tr./bilgiyay/yazar/ailhan.html