27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3TEMMUZ1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI OCAK AYI VERİLERİ HAFTA SOMJNA YETİŞTİRİLİYOR İthalat rakamlan peş peşe açıklanacak OZGLR I L l SOY Beş aydırdikkatle beklenen dış ticaret rakamlan parça parça tamamlannor. Gümriikler Genel Müdürlüğıi yetkilileri. ocak ayı dış ticaret rakamlanyla ilgıli çalışmalann bu hafta sonu bitirileceğini \e De\let fstatistik Enstitüsü'ne bildirileceğini kaydettiler. Gümrük Müsteşan Tuğnıl Atartire de. şubat ayı rakamlannı on beş gün ıçerisinde DÎE\e teslim etmeyi umduklannı belirterek "Hemen akabinde de mart ayı rakamlarını vereeeğiz" dedi. Cumhurivet'in konuyla ilgıli sorulannı yanıtlavan Gümriikler Genel .Vfüdürlüğü jetkilileri. dış ticaret rakamlanyla ilgili çalışmalann genel olarak tamamlandığını, düzeltmeleri de yapılan verilerin şu anda üst kurul tarafından son kez elden geçirildiğini belirttıler. Yetkililer. gümrük birliği sonrasında "tek idari belge" uygulamasına geçilmesinden ötürü kimi aksaklıklann yaşandığına dikkat çekerken. çalışmalann günde üç vardiya halinde sürdürüldüğünü belirttiler. DİE'den 20 kadar görevli de verilerin işlenmesine yardım için Gümriikler Genel Müdürlüğü bilgi ışlem şubesınde çalışıyor. Gümrük Müsteşan Tuğrul Atartire de. • Şubat ayı dış ticaret rakamlannj da 15 gün içinde açıklayacaklarını kaydeden Gümrük Müsteşan Tuğrul Atatüre, gümrük birliğinden sonra "20 kadar yazılım programında değişiklik yapılması ve mükelleflerden kaynaklanan hatalardan ötürü" pek çok sorunla karşılaşıldığını. bu sorunlann iki ay içinde çözümlenmesini beklediklerini söyledi. gümrük birliğinden sonra "20 kadar >azdım programında değişikJik yapılması ve mükelleflerden ka\ naklanan hatalardan ötürü" pek çok sorunla karşılaşıldığını, bu sorunlann iki ay içinde çözülmesini beklediklerini söyledi. Sorunların çözülmesi durumunda iş/emlerin hızlanacağını belinen Atatüre, şubat rakamlanyla ilgili işlemlerin on beş gün içinde tamamlanmasını beklediklerini, mart ayı rakamlarının da hemen ardından DİE"ye bildirileceğini söyledi. Dış ticaret rakamlannın açıklanmasındaki bu gecikme, gümrük birliğinden sonra ithalatta patlama yaşandığı yorumlannı güçlendinrken Gümriikler Genel Müdürlüğü yetkilileri, ithalat rakamlarının sanıldıöı kadar yüksek olmadığını sa\ undular. Kaba rakamlann hazır oldugunu. ilgili birimlerin de sonuçlardan haberdar oldugunu kaydeden yetkililer. "İlk rakamlann açıklanmamasının nedeni, bir hataya me\dan vermemek. l >«uJamanın teni olması nedeniyle işlemlerde pek çok hata söz konusu. Yanlış bir bilgiyle kimsenin yanıltılması istenmi\or" vorumunuyaptılar. İSO, DİE'nin imalat sanayi kapasite kullanım verilerine itiraz etti Üretim arbşı kıışkulu NL'RTEN YALÇ1.N Devlet tstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından açıklanan mayıs ayı imalat sanayi ka- pasite kullanım oranlan. sa- nayiciye de hiç inandıncı gel- medı. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Hüsamettin Kavi. imalat sanayiinde geçen ni- san ayında üretim endeksinin eksi yüzde 3 oldugunu hatır- latarak i 996 mayıs ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4.2'lik artışla yüzde 83.5 olarak açıklanan kapasi- te kullanım oranlan için "Be- vanlarda bir vanlıslık olabi- lir''' endişesini dile getirdi. Kavi, Jstanbul Sanayi Oda- sı tarafından görevlendirilen bir ekibin kapasite kullanım oranlarını Devlet İstatistik Enstıtüsü'nden yetkililerle be- raber tekrar gözden geçirdi- ğini ve sonucun önümüzdeki günlerde açıklanacağını be- lirtti. DlE tarafından geçen haf- ta içinde açıklanan imalat sa- nayiinde 1996 yılı mayıs ayı kapasite kullanım oranlann- da, geçen yılın aynı ayına gö- re yüzde 4.2 'lik bir artış göz- leniyor. DİE verilerine göre geçen yılın mayıs ayında yüz- de 79.3 olarak gerçekleşen kapasite kullanım oranı. bu yılın mayıs ayında yüzde 83.5 olarak gerçekleşti. Mayıs ayında imalat sana- yiinin alt sektörlerinden me- tal ana sanayi yüzde 93.6 ile en yüksek kapasite kullanı- mtna ulaşırken taş topraga da- İmalat sanayii kapasite kullanım oranlan< co Ocak Şubat Mart Nısan Mayıs Haz Tem Aûus. Eylül Ekım Kasım AralıK >alı ürünler ımalatında bu oran yüzde 89.7"ye yükseldi. Kapasite kullanım oranı teks- til. giyim \e deri sanayiinde yüzde 84.7 olurken kimya sa- nayiinde yüzde 86.7'ye ulaş- tı. Gıda. içki. tütün sektörün- de ise kapasite kullanımı yüz- de71 olarak gerçekleşti. Kapasite kullanım oranla- nnın beyana bağlı oldugunu belirten İstanbul Sanayi Oda- sı Başkanı Hüsamettin Kavi. bu oranlann işletmelerin ken- di hesap ve tahmınlerine da- yandığını sö>leyerek yanlış değerlendirme ihtimalinin yüksek oldugunu vurguladı. Kavi. DlE tarafından açıkla- nan rakamlan "şaşırtıcr bul- duklannı.bunedenleDlE ile beraber konuyu araştırmak üzere ortak çalışma yapmaya başladıklannı söyledi. Kavi. şöyledevam etti: "Bu rakamlar işletmelerin kendi tahminlerine davanıla- rak DİE tarafından istatistik halinegetirilmişrir. İşletmeler beyanda bulunurken yanlış birdeğerk'ndirme\apnuşola- bilirler. Çünkü son zamanlar- da içinde bulunulan ekono- mik dıırum ve eldeki ekono- mik veriler bu rakanılan ya- lanlıvor. Kapasite kullanım oranJannındoğruluğunu test etnıtnin \olu ise nıa\ıs a\ ı üre- tim endeksinin açıklanmasın- dan geçijor. Eğer üretim en- deksi de a> nı paralekiev se an- cak o zaman kapasite kulla- nımı arttı denilebilir." İşletmelerin kapasite kulla- nım oranlarının tesbitinde "planlanan kapasiteoranlan- na" göre çalışma yapmasının hatalı sonuç vereceğini vur- gulayan Türkiye Metal Sana- yicileri Sendikası Başkanı Er- doğan Karakov unlu şöyle de- vam etti: "Açıklanan kapasi- te kullanım oranlanndaki bir diğer eksiklik de Devlet İsta- tistik Enstitüsü'nün kapasite kullanım oranlannı hesapla- mada bir önceki yılın kapasi- te miktannı bazalmasıdır. Bu iseteknolojiyada modernizas- \on vatınmİanna giden işlet- melerin kapasitelerinde me_\- dana gelen değişimlerin dik- kate alınmamasına yol açmak- tadır." Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye'nin gıdada Avrupa'nın pazan olacağı yönündeki eleştirileri yanıtladı: AB 'ye tanm ürünlerî tavizî tek taraflı değilAIN'KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTMı. Avrupa Birliği "ne (AB) tarım ürünlerinde verilen tavizlerin. topluluğa yapılan 1.3 milyar dolarlık ihracat karşilığı oldugunu bildirdi. DTM'den dün yapılan açıklamada, tanm ürünleriyle ilgili son günlerde gazetelerde yer alan Türkiye ile AB'ye ait taviz talep listelerine ilişkin kararlann tanm üriinü ithalatını artıracağı yönündeki görüşlerin dogru olmadığı bildırildi. Açıklamada. kararlann Tanm \e Köyişleri Bakanfığı, Sanavi \e Ticaret Bakanlıgı, DTM ile Devlet Planlama Teşkilatı'nca (DPT) gerçekleştirilen ortak bir çalışmanın sonucunda alındığı kaydedildi. Tanm ürünlerinin gümrük birliği kapsamında olmadığı. bu ürünler itibanyla serbest dolaşırrun. ancak topluluğun ortak tanm politikasına uyum sonrasında gerçekleşebileceği Yunan vetosuna kredi çalımı ANKARA (AA) - A\ rupa BirlıgTnin (AB), Türkiye ekonomisinin gümrük bırliğine bağfı oluşacak yeni gereksinimlerinin karşılanması • amacıyla yapacağı mali yardım Yunanistan'ın vetosuna takılırken Türkiye yeni kaynaklardan yararlanmak için çalışmalannı sürdürüyor. Türkiye. AB'nin "Akdenb-MEDA Progr8mı"ndan yararlanmak için bugüne kadar komisyona, iki ayn pakette toplam 41 proje sundu. Bu projelerden 25'nin tamamen veya kısmen AB Komisyonu tarafmdan olumlu bulunduğu bildirildi. Türkiye, aynı programdan yararlanmak için üçüncü bir pakef proje üzerinde çalışıyor. Bu kapsamda 90'ın üzerinde başvurunun yapıldığı ve başvurulann değerlendirmeye alındığt bildirildi. Proje değerlendirilmesinde ise AB ölçütierinin dikkate alındığı kaydedildi. Projelerin, değerlendirme işlemi tamamlandıktan sonra kısa sürede komisyona gönderileceği kaydedildi. Türkiye, projelerin seçiminde, daha çok gümrük birliğinden en çok zarar göreceği tahmin edilen küçük ve ona boy işletmelere yönelik olanfaraöncelîk tanıyor. belırtılen açıklamada. şövledendi: "Toplulugun genişlemesi ve Temmuz 1995 itibanyla l'rugua\ Raundu taahhütlerinin yürürlüğe koyması ertesinde, Türkiye'nin karşılasabileceği güçlükler gözönüne ahnarak. topluluk tarafından u>guianan tercihli tkari rejimde, domates salçası, fındık, lûnon gibi iilkemiz ihracatında önemli bir potansneli haiz ürünler iribamla iyileştirme talep edilmektedir." Söz konusu talep kapsamında, eski referans fiyatı yerine. giriş fiyatı uygulaması başlatılan bazı yaş mey\e ve sebzelerden. ihracatın yoğunlaştığı limonda giriş fiyatı indiriminin talerj edildiği vurgulanan açıklamada. aynca kümes hayvanları eti. peynir. meyve suları. marmelat \e reçeller itibanyla ürün grubuna göre "tarife kontenjanı ve>a vergi indirimi" şeklinde taviz talebinde bulunulduğu bildirildi. Açıklamada. şövle de vam edildi: "Önemli ihraç üriinlerimiz arasında yer alan limonda, giriş fivatındaki indirim talebimize, topluluk tarafı olumlu yaklaşmaktadır. Koyun ve kuzu etlerl kümes hay\anlan etleri, be>az peynir, ba/j mey>e ve sebzeler, kayısı pulpu, recel ve marmelatlar gibi ürünlerdeki ta\iz mteştirmelerine topluluk olumlu >aklaşmakta ve görüşmeler son aşamava gelmiş bulunmaktadır." Açıklamada. ABnin ta\ iz talep ettiği ürünlerin büyük bir bölümünde, gümrük vergisinin mevcut durumda çok düşük düzey olduğuna ışaret edılırken, et. süttozu, şekergibi ürünlerin de sıfır gümrükle girmesinın söz konusu olmadığı vurgulandı. Türkiye'nin AB pazan olacağı vönündeki iddiaların da hatalı olduğu ka\dedilen açıklamada. şu görüşlere \er \erildi: "AB've yönelik U mihar dolarlık tanm ürünleri ihracatınm >ararianagelmekte olduğu ta\iz düzeninin dcvamı. bu ülkelere \erilebilecek karşı tavizlerle sürdiirülebilir niteliktedir." Satılan ayıplı mal geri alınır! HULYA GENÇ Cumhuriy&t Oazetesi Turkocagj Cact 39/A 1 Cağatoğli-ı/lSTAN&UL TEL 512 O5 OS FAX 5 74 Q7 51 Tüketiciye İTO desteği T üketicinin korunmasına tstanbul Ticaret Odası'ndan destek. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Türkiye 'de Tüketicinin Korunması Tedbiıieh, Önerilen ve Ekonomik Etkileıi' konulu bir çalışma gerçekleştirrdi. İT'nun çalışmasında, tüketicılerin bilgilendirilmesi, "Mektupla satış-seyyar satıcılık", "Tüketici kredileri", "Rekabeti engelleyen devlet müdahaleleri", "Ürün sorumluluğu", "Kira kanunu" ve "Tüketici örgütlerinin teşviki" kanunlanna dikkat çekildi. ITO'nun çalışmasında, standart tip sözleşmelere karşı tüketicinin korunması için 'Genel Işlem Şartlan Kanunu' çıkanlması gerektiği vurgulanırken bu kanunun 5 Nisan 1993 tarihli AB yönergesi doğrultusunda hazırlanması gerektiğine dikkat çekildi. İTO'nun çalışmasında, sözleşmelerin açık, anlaşılır bir dille yazılması ve sözleşmelerde tüketiciye cayma süresi hakkı tanınması gerekliliği dile getirildi. Kullanılmış araba, kat karşilığı inşaat, devre mülk sözleşmelerinin tek tip sözleşme haline getirilmesi veya ihtiva etmeleri gereken asgari şartların mevzuatla belirlenmesi gerektiğinin vurguiandığı çaiışmada, devre mülk sözleşmelerinin bir suretinin sattcıya verilmesi, tüketicinin devre mülk genel idare kararlarına katılması, bu kararlar dışında parasal yük getirilmemesi gibi hususlara dikkat edilmesi gerektiğini savundu. İTO. Elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi kamu hizmetleriyle ilgili sözleşmelerin, tüketici temsilcilerinin de üye olduğu yasal bir kuruluş onayı ile yürürlüğe girmesi gerektiğini vurguladı. • T üketici Yasası yürürlüğe gireli 9 ay olmasına karşın, bazı satıcı ve üretici firmalar yasanın farkında değilmiş gibi davranıyorlar. Hâlâ 'Satılan mal geri alınmaz, para iadesi yapılmaz' kurallan ile müesseselerini işletmeye çalışan firmalar, kendilerine iletilen tüketici şikâyetlerine de dudak bükerek zoraki cevap veriyorlar. Okurlanmızdan gelen şikâyetleri iletmek üzere aradığımızda ise işi ukalalık boyutuna getiren ilgililer, işletmeye yönelik hatalarını kabullenmek ve gidermek yerine, "Bu konu sizı niye ilgilendiriyor, siz avukat mısınız" gibi sorularla bizi susturmaya çalışıyorfar. Artık üretici ve satıcı firmaların kendilerine çekidüzen verip tüketici haklarını gözeten bir işletme modelini bir an önce benimsemesi gerekiyor. Istanbul'dan yazan okurumuz Ayşe Tombaz'ın şikâyet ettiği Brav Tekstil de Istanbul'un göbeğinde olmasına karşın, birçok gelişmeye kulak tıkamış bir firma. Hâlâ satılan malı geri alma ve para iade etme ilkelerini benimsemeyen Brav Tekstil, birçok büyük mağazanın da aynı kurallar çerçevesinde hizmet verdiklerini iddia ediyor. 25 Mayıs 1996 tarihinde Brav Tekstil'den 19 milyon liraya pantolon yelek takım alan okurumuz Ayşe Tombaz, pantolon biraz büyük olduğu için üzerine göre yapılmasını istemiş. 1 hafta sonra takımı almak için giden Tombaz, pantolonu giydiğinde yan dikişlerin öne kaydığını görmüş. Pantolonu tamir ettirmek için yeniden mağazada bıraktığını söyleyen Tombaz, bir hafta sonra tekrar mağazaya gittiğinde pantolondaki hatanın devam ettiğini, buna başka hataların da eklendiğini fark etmiş. Bu nedenle pantolonu iade edip parasını geri almak istemiş. Buna yanaşmayan firma. okurumuza yüzde 10 veya 20 oranında sezonluk indirim kartı vermeyı teklıf etmiş. Ya da okurumuza iade fişi alabileceğini, ileriki bir tarihte mağazadan alışveriş edebileceğini hatırlatan mağaza yetkilileri, bunlar dışında yapılacak bir şey olmadığını vurgulamışlar. Okurumuzun şikâyeti üzerine Brav Tekstil'in sahibi Ayşe Brav'ı aradığımızda ılginç bir görüşme yaptık. Pantolonda kalıp hatasından kaynaklanan birtakım problemler olabileceğini kabul eden Brav, prensip olarak para iadesine karşı olduklarını söyledi. Tüketici Yasası nin satın aldığı mal ayıplı çıkan tüketiciye söz konusu ürünü iade edip parasını geri alma hakkı verdiğini hatırlatmamız üzerine ise avukat kızı olmasına karşın böyle bir şeyden haberi olmadığını söylemekle yetindi. Bunun yanı sıra birçok büyük mağazanın aynı prensiplerle çalıştığını ileri süren Brav. okurumuza parasını iade etmeyeceklerini bir kez daha vurguladı. Brav tekstilden problemli pantolonu almayan okurumuz Ayşe Tombaz ise, ilçe hakem heyetinin önümüzdeki günlerde açıklayacağı kararla hareket etmeyi planlıyor. • Domates-SA AD.4NA (\A) - Sabancı Grubu. yeni tür buğday. mısır. karpuz \ejapon turpundan sonra yüksek verimli domates tohumunu da pi>asaya sürdü. Sabancı Holding'e bağlı SAPEKSA Mensucat ve Toprak Mahsulleri Ticaret ve Sanavi AŞ, IsraiTin Nirit firması tarafından üretilen Diana Fl türü yüksek verimli sera domatesinin, Türkiye şartlanndaki ekimi ile ilgili araştırmalarını olumlu yönde sonuçlandırdı. SAPEKSA. verimi yüksek veni sera domatesı tohumunu. "DİYANSA F P adıyla pi> asaya sünnek üzere tescilini vaptırdı. BENCE IZZETTI1V ONDER Yeni İttiffakın Asıl Yüzü Mevcut durumdan hoşnut olmayan ve bir arayış içinde bulunan Türkiye, yeni kurulan ittifakla deği- şime açılacakmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Ekonomi, içişleri ve milli eğitim gibi önemli alanlar DYP'ye bırakılmış olmakla beraber, böylesi bir de- ğişimin yönünün de adil düzen olarak belirlenmesi söz konusu olabilir. Bugünkü ekonomik düzen ve bu düzenin getirdiği sonuçlara bakarak Türkiye'nin bir adil sisteme ihtiyacı olduğuna ben de inanmakta- yım. O halde. bugün biraz bu konuyu, yani aldat- maca bir adil düzen değil, fakat gerçek bir adil sis- temin bence ne olması gerektiğini tartışalım. • • • Bir defa, adil bir sistem akılcı olmalıdır. Diğer bir deyişle, toplumsal kararlar hakim güçler tarafından ve onların çıkarları doğrultusunda değil, fakat tüm bireylerin katılımı ile ve toplumsal çıkarlar doğrultu- sunda alınıyor olmalıdır. Bunun iki ana alt-koşulu vardır. Bunlardan birincisi, günümüzde toplumun ve bireyin ekonomik hak ve çıkarlarını, hatta ege- menliğini tehdit eden yoğun sermaye hâkimiyetinin bulunmamasıdır. ikincisi ise, sermaye hâkimiyetini pekiştirici bir işlev gören ve giderek tekelleşen yo- un medya baskının kaldırılmış olmasıdır. Emek en kutsal değerdir, çünkü her şeyi üretmiş, üreten ve üretecek olan odur. Günümüzde emek, eği- timle donatılarak beşeri sermaye niteliğine dönüş- türülmek ve bu olanaktan tüm toplum hakça yarar- lanmak durumundadır. Adil sistemin, ölü emeğin bi- rikimleri üzerine el koymuş olan sermaye ağalarının geleceğin de beşeri sermayesi ve fikirsel oluşumu üzerine ipotek koymalarını önlemesi gerekir. Bugün sadece doğayı değil, fakat insanlığı da teh- dit eden en ciddi unsur giderek vahşileşen ve az- gınlaşan sermayedir. Bu oluşumun olumsuz etkile- rini gidermeye yöneük palyatif önlemler ise serma- yeye, dolayısıyla zulüm aracına hizmet anlamına ge- lir. Bir kısım insanların sermayeyi ele geçirerek in- sanlar üzerine baskı kurması, diğerlerinin de bu bas- kı altında köleleşmesi ne insanların ahlaksızlığı ne de dinsizliği ile açıklanabilir. Böyle bir oluşumun tek açıklayıcısı sıstemdir. insan davranışlannın çok te- mel belirleyicisı sistemdir. Bu nedenle, gerçek iddia sahiplerinin sisteme bakması gerekmektedir. Siste- me bakmayan, kendi işini yürütmeyeçalışıyordur. Da- ha da kötüsü, tüm pis çıkar ilişkilerine kutsal duygu ve düşünceleri peçe olarak kullanıyordur. Bugünkü ittifak da böyle bir amaca yönelik ve ona hizmet ediyor olabilir! Adil sistem, devleti faiz prangası altına almış olan para ağalarının saltanatına son vermek mecburiye- tindedir. Adil sistem kendilerine yeni kâralanları aç- mak hırsı ile kamusal hizmet alanlannın küçültülme- sini ve özelleştirmeyi dayatanların sesini kesmek mecburiyetindedir. Adil sistem, şu anda yargı kara- rı olduğu halde, ülkemizde iki alanda hâlâ faaliyet gösteren yabancılann bu faaliyetini yargı kararı doğ- ruftusunda düzenlemek zorundadır. Adil sistem yan- lıları zalimlerle işbirliği yapmamak durumundadır. Hiçbir gerekçe, hak vehukuk dışına çıkmaya çalışan- laıia işbirliğini meşru kılamaz! • • • RP ve DYP ittifakı, kıl payı güvenoyu alsa da top- lumda fazla bir atılım gerçekleştiremez. Bunun ne- deni iki partinin görünürdeki program farkı değildir. Aslında böyle bir fark da yoktur. Bu nedenle ittifa- kın sürmesi için RP'nın değişmesi gerekir tezi de ge- çerli değildir. RP iktisadi sistemin bir partisidir, fakat sosyal düzenin aynı derecede geçerli bir parçası değildir. Bu iki nitelik birbirini tamamlamaktadır. Şöy- le ki iktisadi sistemin bir ürünü olan olumsuz birey- sel ve toplumsal dokunun sorumluluğu din, ahlak, gelenek vb. gibi kurumlara atfedilmektedir. Işin en tehlikeli yanı da budur. Zira, sisteme dokunmadan işleri sürdürebilmenin tek yolu, söz konusu üstyapı kurumlannda şekilsel katılaşmalara gitmek olacak- tır. Böylece hem toplumda beklenen değişim imajı gerçekleştirilmiş, hem de kaynaklar üzerinde kendi çevrelerince hâkimiyet kurulmuş olacaktır. Böyle bir model, Özellikle kentlerde tamamıyla yok olmuş olan sosyal normların yerini alabilecği gibi, giderek sert- leşen toplumsal yapıya da uygun olabilir. Bu mode- lin uygun olmayacağı doku; ahlak, demokrasi ve kutsal inanç ve duygulardır. Adil bir sistemi savunmak durumunda o\a.r\\ar ken- di çıkarlarını feda etmeden bugünkü gidişe nasıl bir kılıf bulma çabası içinde değil; tam tersi, kılıfı kaldı- rarak, halkına alttaki pisliği, çıkarcılığı ve yalan-do- lanı göstermek durumundadır. Böyle bir sistemi sa- vunanlar, ileri Batı ülkelerinde de yükselen manevi değer ve düşünceleri iyi değerlendirmek durumun- dadır. Eğer böyle bir politika izlenmez ise, halka ya- lan söylenmiş. samimi insanların sanldığı değerler hiçe sayılmış ve böylece bizzat bu değerlere büyük bir saygısızlık yapılmış olur. Bu ittifak, işin gerçek özü- nün zaten böyle oldugunu, büyük bir aldatmaca ile baş başa olduğumuz ortaya koyacaksa, onda da bir hayır vardır! Tüketicinin hak arama yolları T üketicilerin haklarının ne oldugunu bilmesi kadar, nerede ve nasıl arayacaklarını da çok iyi bilmeleri gerekiyor. Çoğu zaman kalitesine ve ismine güvenerek satın alınan birçok üründe, üretim hatası olmasa bile kullanım hatasından kaynaklanan birçok sorunla karşılaşılabiliyor. Tüketici Yasası'nın satılan mal veya verilen hizmette üretici firma kadar satıcı ve dağıtıcı firmaları da sorumlu tutmasına karşın, bazı durumlarda tüketicinin direkt üretici firmaya ulaşması sorunun kısa sürede çözümlenmesini sağlıyor. Kuşadası'ndan yazan okurumuz Feyyaz Cinalioğlu'nun şikâyeti de bu uyannın gerçekliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kuşadası Kadınlar Denizi mevkiinde yaptığı bir villa için ÇBS firmasının somon rengi dış boyasını kullanan okurumuz, boya tenekelerinden farklı renkler çıktığını görünce aracı bayiye şikâyetini iletmiş. Bu arada aracı bayinin boya ambalajlarını saklaması gerektiği konusunda kendisine uyarıda bulunmaması üzerine bütün ambalajlan atan okurumuza, bir süre sonra Izmir Bölge Müdürlüğü'nden gelen yetkililer de yardımcı olamamışlar. Bölge müdürlüğünden kontrol için gelen yetkililer okurumuza haklı olduklarını söylemesine karşın, ambalajlann üzerindeki şarj numaraları olmadığı için ton farklılığının sebebinin ne olduğu konusunda kesin bir şey söylemenin mümkün oimadığını vurgulamışlar. Bunun üzerine okurumuz binanın bir cephesini boya ustalarının çabalanyla yeniden boyandığını kaydetmiş. Okurumuzun şikâyetini ÇBS'ye ilettiğimizde, ürünlerinin 3'üncü elden satın alındığı için zamanında kendilerine ulaşılamadığını vurgulayan yetkililer, Izmir Bölge Müdürlüğü'nün olaya müdehale ettiğinde ambalajlann atılmış oldugunu, dolayısıyla üzerinde bulunan şarj numaralarına ulaşmanın mümkün olmadığını hatırlattılar. Konuyla ilgili olarak açıklama yapan ÇBS Pazarlam^ Müdürü Server Mirşan, ürünlerinin TSE standartlarına uygun oiarak üretildiğini vurgulayarak böyle bir olayla karşılaşıldığında ambalajların taban kısımlanndaki "şarj no" olarak adlandırılan numaraların kontrol edilmesi gerektiğini belirtti. Mirşan. okurumuzun aracı bayi vasıtasıyla izmir Bölge Satış Müdürlüğü'ne ulaşması üzerine harekete geçen yetkililerin ton farklıhğını tespit etmelerine karşın, şarj numaraları olmadığı için konuyla ilgili olarak yeterli bir açıklama yapamadıklarını bildirdi. Mirşan, şikâyet konusu olan ton farklılıklarının ürünün farklı oranlardâ inceltilmesinden. uygulanan yüzeydeki yüzey problemlerinden, Önerilen koşullarda uygulanmamasından veya tatbikat hatalarından kaynaklanabileceginı söyledi. Buna karşın okurumuzla tekrar görüştüklerini belirten Mirşan, şu aşamada yapılacak bir şey olup olmadığını sorduklarını vurguladı. Mirşan, açıklamalan doğrultusunda Cinalioğlu'nun kendilerine hak verdiğini bildirdi. • Eski Sanayi Bakanı Köse yasa teklifi verdi Çek ve senete disiplinANKARA (AA)- Eski Sanayi ve Ticaret bakanlarından. DSP istan- bul Milletvekili TahirKöse. Türk Ticaret Kanunu'nda değişiklik va- pılarak. \adelı satışlardaki vergı kaçağının kontrol altına alınması- nı öngören bir yasa teklifi hazır- ladı. Köse. hazırladığı yasa tekli- finde. Türk Ticaret Kanunu'nun. çek. bono ve emre muharrer senet- lerle ilgili maddelerinın degiştiril- mesini öneriyor. Teklifin yasalaşması halinde. ekonomide vadeli satışlardaki vergi kaçağı- nın kontrol altına alınması. karşılıksız çek da- valarının son bulması. çek kulîanımı zorlaşa- cağı için. tefeci piyasasında bu belgenin kul- lanımının da ortadan kalkması hedefleniyor. Hazırlanan yasa teklifıne göre. çeklerin kar- Tahir Köse. şılıklan. mutlaka banka tarafından ödenecek. Banka isterse. çeklerin her vaprağı için bir lımit belirtebı- lecek. güvendiği müşterisine ise li- mıtsızçek verebilecek. Çeklerban- kalara ibraz edildiğinde banka ta- rafından ödenecek. Bu sistemle, çek almak zorlaşacak. Senetlerle ilgili olarak da düzen- lenmesi esaslan değiştiriliyor. Bu- na göre senetler değerli kâğıt kap- samına alınacak ve Malive Bakan- lığı'ncabasılacak. Düzenleme işle- mi vapılırken,hangi tarih vesavıh faturakar- şilığı olduğu. senet üzerine yazılacak. Dola- } ısı\ la senet tutarlan ve fatura bedelleri uyum- İu olacak. Bu niteliği taşımayan senetler, ban- kada tahsil işlemine tabi tutulamayacak. ay- nca icra takip işlemi de \apılmayacak. TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU AKBANK T.A.Ş. BİRİN.CI VE İKÎNCİ YATIRIM FONLAR4-- İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞI AJ<bank T.A.S. Bırincı ^'atınm Fonunun 10 1, Ikinci Yatınm Fonunun 11.1. maddelerinin değiştırilmesi amacıyla Sermaye Piyasası Kuruluna başvurulmuştur. Içtüzük değişikliği ile birlikte: Her iki fonda da alını satım saatleri 09 30 - 13.30 şeklinde olacaktır. AKBANK T ü r k A n o n i m Ş i r k e t i
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle