Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3TEMMUZ1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
OCAK AYI VERİLERİ HAFTA SOMJNA YETİŞTİRİLİYOR
İthalat rakamlan
peş peşe açıklanacak
OZGLR I L l SOY
Beş aydırdikkatle beklenen
dış ticaret rakamlan parça
parça tamamlannor.
Gümriikler Genel Müdürlüğıi
yetkilileri. ocak ayı dış ticaret
rakamlanyla ilgıli
çalışmalann bu hafta sonu
bitirileceğini \e De\let
fstatistik Enstitüsü'ne
bildirileceğini kaydettiler.
Gümrük Müsteşan Tuğnıl
Atartire de. şubat ayı
rakamlannı on beş gün
ıçerisinde DÎE\e teslim
etmeyi umduklannı
belirterek "Hemen akabinde
de mart ayı rakamlarını
vereeeğiz" dedi.
Cumhurivet'in konuyla ilgıli
sorulannı yanıtlavan
Gümriikler Genel .Vfüdürlüğü
jetkilileri. dış ticaret
rakamlanyla ilgili
çalışmalann genel olarak
tamamlandığını, düzeltmeleri
de yapılan verilerin şu anda
üst kurul tarafından son kez
elden geçirildiğini belirttıler.
Yetkililer. gümrük birliği sonrasında
"tek idari belge" uygulamasına
geçilmesinden ötürü kimi aksaklıklann
yaşandığına dikkat çekerken.
çalışmalann günde üç vardiya halinde
sürdürüldüğünü belirttiler.
DİE'den 20 kadar görevli de verilerin
işlenmesine yardım için Gümriikler
Genel Müdürlüğü bilgi ışlem şubesınde
çalışıyor.
Gümrük Müsteşan Tuğrul Atartire de.
• Şubat ayı dış
ticaret rakamlannj
da 15 gün içinde
açıklayacaklarını
kaydeden Gümrük
Müsteşan Tuğrul
Atatüre, gümrük
birliğinden sonra
"20 kadar yazılım
programında
değişiklik yapılması
ve mükelleflerden
kaynaklanan
hatalardan ötürü"
pek çok sorunla
karşılaşıldığını. bu
sorunlann iki ay
içinde
çözümlenmesini
beklediklerini
söyledi.
gümrük birliğinden sonra
"20 kadar >azdım
programında değişikJik
yapılması ve mükelleflerden
ka\ naklanan hatalardan
ötürü" pek çok sorunla
karşılaşıldığını, bu
sorunlann iki ay içinde
çözülmesini beklediklerini
söyledi.
Sorunların çözülmesi
durumunda iş/emlerin
hızlanacağını belinen
Atatüre, şubat rakamlanyla
ilgili işlemlerin on beş gün
içinde tamamlanmasını
beklediklerini, mart ayı
rakamlarının da hemen
ardından DİE"ye
bildirileceğini
söyledi.
Dış ticaret rakamlannın
açıklanmasındaki bu
gecikme, gümrük
birliğinden sonra ithalatta
patlama yaşandığı
yorumlannı güçlendinrken
Gümriikler Genel
Müdürlüğü yetkilileri,
ithalat rakamlarının
sanıldıöı kadar yüksek olmadığını
sa\ undular.
Kaba rakamlann hazır oldugunu. ilgili
birimlerin de sonuçlardan haberdar
oldugunu kaydeden yetkililer. "İlk
rakamlann açıklanmamasının nedeni,
bir hataya me\dan vermemek.
l >«uJamanın teni olması nedeniyle
işlemlerde pek çok hata söz konusu.
Yanlış bir bilgiyle kimsenin yanıltılması
istenmi\or" vorumunuyaptılar.
İSO, DİE'nin imalat sanayi kapasite kullanım verilerine itiraz etti
Üretim arbşı kıışkulu
NL'RTEN YALÇ1.N
Devlet tstatistik Enstitüsü
(DİE) tarafından açıklanan
mayıs ayı imalat sanayi ka-
pasite kullanım oranlan. sa-
nayiciye de hiç inandıncı gel-
medı. İstanbul Sanayi Odası
Başkanı Hüsamettin Kavi.
imalat sanayiinde geçen ni-
san ayında üretim endeksinin
eksi yüzde 3 oldugunu hatır-
latarak i 996 mayıs ayında bir
önceki yılın aynı ayına göre
yüzde 4.2'lik artışla yüzde
83.5 olarak açıklanan kapasi-
te kullanım oranlan için "Be-
vanlarda bir vanlıslık olabi-
lir''' endişesini dile getirdi.
Kavi, Jstanbul Sanayi Oda-
sı tarafından görevlendirilen
bir ekibin kapasite kullanım
oranlarını Devlet İstatistik
Enstıtüsü'nden yetkililerle be-
raber tekrar gözden geçirdi-
ğini ve sonucun önümüzdeki
günlerde açıklanacağını be-
lirtti.
DlE tarafından geçen haf-
ta içinde açıklanan imalat sa-
nayiinde 1996 yılı mayıs ayı
kapasite kullanım oranlann-
da, geçen yılın aynı ayına gö-
re yüzde 4.2 'lik bir artış göz-
leniyor. DİE verilerine göre
geçen yılın mayıs ayında yüz-
de 79.3 olarak gerçekleşen
kapasite kullanım oranı. bu
yılın mayıs ayında yüzde 83.5
olarak gerçekleşti.
Mayıs ayında imalat sana-
yiinin alt sektörlerinden me-
tal ana sanayi yüzde 93.6 ile
en yüksek kapasite kullanı-
mtna ulaşırken taş topraga da-
İmalat sanayii kapasite kullanım oranlan<
co
Ocak Şubat Mart Nısan Mayıs Haz Tem Aûus. Eylül Ekım Kasım AralıK
>alı ürünler ımalatında bu
oran yüzde 89.7"ye yükseldi.
Kapasite kullanım oranı teks-
til. giyim \e deri sanayiinde
yüzde 84.7 olurken kimya sa-
nayiinde yüzde 86.7'ye ulaş-
tı. Gıda. içki. tütün sektörün-
de ise kapasite kullanımı yüz-
de71 olarak gerçekleşti.
Kapasite kullanım oranla-
nnın beyana bağlı oldugunu
belirten İstanbul Sanayi Oda-
sı Başkanı Hüsamettin Kavi.
bu oranlann işletmelerin ken-
di hesap ve tahmınlerine da-
yandığını sö>leyerek yanlış
değerlendirme ihtimalinin
yüksek oldugunu vurguladı.
Kavi. DlE tarafından açıkla-
nan rakamlan "şaşırtıcr bul-
duklannı.bunedenleDlE ile
beraber konuyu araştırmak
üzere ortak çalışma yapmaya
başladıklannı söyledi. Kavi.
şöyledevam etti:
"Bu rakamlar işletmelerin
kendi tahminlerine davanıla-
rak DİE tarafından istatistik
halinegetirilmişrir. İşletmeler
beyanda bulunurken yanlış
birdeğerk'ndirme\apnuşola-
bilirler. Çünkü son zamanlar-
da içinde bulunulan ekono-
mik dıırum ve eldeki ekono-
mik veriler bu rakanılan ya-
lanlıvor. Kapasite kullanım
oranJannındoğruluğunu test
etnıtnin \olu ise nıa\ıs a\ ı üre-
tim endeksinin açıklanmasın-
dan geçijor. Eğer üretim en-
deksi de a> nı paralekiev se an-
cak o zaman kapasite kulla-
nımı arttı denilebilir."
İşletmelerin kapasite kulla-
nım oranlarının tesbitinde
"planlanan kapasiteoranlan-
na" göre çalışma yapmasının
hatalı sonuç vereceğini vur-
gulayan Türkiye Metal Sana-
yicileri Sendikası Başkanı Er-
doğan Karakov unlu şöyle de-
vam etti: "Açıklanan kapasi-
te kullanım oranlanndaki bir
diğer eksiklik de Devlet İsta-
tistik Enstitüsü'nün kapasite
kullanım oranlannı hesapla-
mada bir önceki yılın kapasi-
te miktannı bazalmasıdır. Bu
iseteknolojiyada modernizas-
\on vatınmİanna giden işlet-
melerin kapasitelerinde me_\-
dana gelen değişimlerin dik-
kate alınmamasına yol açmak-
tadır."
Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye'nin gıdada Avrupa'nın pazan olacağı yönündeki eleştirileri yanıtladı:
AB 'ye tanm ürünlerî tavizî tek taraflı değilAIN'KARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dış
Ticaret Müsteşarlığı (DTMı. Avrupa
Birliği "ne (AB) tarım ürünlerinde
verilen tavizlerin. topluluğa yapılan 1.3
milyar dolarlık ihracat karşilığı
oldugunu bildirdi.
DTM'den dün yapılan açıklamada,
tanm ürünleriyle ilgili son günlerde
gazetelerde yer alan Türkiye ile AB'ye
ait taviz talep listelerine ilişkin
kararlann tanm üriinü ithalatını
artıracağı yönündeki görüşlerin dogru
olmadığı bildırildi. Açıklamada.
kararlann Tanm \e Köyişleri
Bakanfığı, Sanavi \e Ticaret Bakanlıgı,
DTM ile Devlet Planlama Teşkilatı'nca
(DPT) gerçekleştirilen ortak bir
çalışmanın sonucunda alındığı
kaydedildi.
Tanm ürünlerinin gümrük birliği
kapsamında olmadığı. bu ürünler
itibanyla serbest dolaşırrun. ancak
topluluğun ortak tanm politikasına
uyum sonrasında gerçekleşebileceği
Yunan
vetosuna
kredi
çalımı
ANKARA (AA) - A\ rupa
BirlıgTnin (AB), Türkiye
ekonomisinin gümrük bırliğine
bağfı oluşacak yeni
gereksinimlerinin karşılanması •
amacıyla yapacağı mali yardım
Yunanistan'ın vetosuna takılırken
Türkiye yeni kaynaklardan yararlanmak
için çalışmalannı sürdürüyor.
Türkiye. AB'nin "Akdenb-MEDA
Progr8mı"ndan yararlanmak için bugüne
kadar komisyona, iki ayn pakette toplam 41
proje sundu. Bu projelerden 25'nin
tamamen veya kısmen AB Komisyonu
tarafmdan olumlu bulunduğu bildirildi.
Türkiye, aynı programdan
yararlanmak için
üçüncü bir pakef proje üzerinde
çalışıyor. Bu kapsamda 90'ın
üzerinde başvurunun yapıldığı ve
başvurulann değerlendirmeye
alındığt bildirildi. Proje
değerlendirilmesinde ise AB ölçütierinin
dikkate alındığı kaydedildi. Projelerin,
değerlendirme işlemi tamamlandıktan sonra
kısa sürede komisyona gönderileceği
kaydedildi. Türkiye, projelerin seçiminde,
daha çok gümrük birliğinden en çok zarar
göreceği tahmin edilen küçük ve ona boy
işletmelere yönelik olanfaraöncelîk tanıyor.
belırtılen açıklamada. şövledendi:
"Toplulugun genişlemesi ve Temmuz
1995 itibanyla l'rugua\ Raundu
taahhütlerinin yürürlüğe koyması
ertesinde, Türkiye'nin
karşılasabileceği güçlükler gözönüne
ahnarak. topluluk tarafından
u>guianan tercihli tkari rejimde,
domates salçası, fındık, lûnon gibi
iilkemiz ihracatında önemli bir
potansneli haiz ürünler iribamla
iyileştirme talep edilmektedir."
Söz konusu talep kapsamında, eski
referans fiyatı yerine. giriş fiyatı
uygulaması başlatılan bazı yaş mey\e
ve sebzelerden. ihracatın yoğunlaştığı
limonda giriş fiyatı indiriminin talerj
edildiği vurgulanan açıklamada.
aynca kümes hayvanları eti. peynir.
meyve suları. marmelat \e reçeller
itibanyla ürün grubuna göre "tarife
kontenjanı ve>a vergi indirimi"
şeklinde taviz talebinde bulunulduğu
bildirildi. Açıklamada. şövle de vam
edildi: "Önemli ihraç üriinlerimiz
arasında yer alan limonda, giriş
fivatındaki indirim talebimize, topluluk
tarafı olumlu yaklaşmaktadır. Koyun
ve kuzu etlerl kümes hay\anlan etleri,
be>az peynir, ba/j mey>e ve sebzeler,
kayısı pulpu, recel ve marmelatlar gibi
ürünlerdeki ta\iz mteştirmelerine
topluluk olumlu >aklaşmakta ve
görüşmeler son aşamava gelmiş
bulunmaktadır."
Açıklamada. ABnin ta\ iz talep ettiği
ürünlerin büyük bir bölümünde,
gümrük vergisinin mevcut durumda
çok düşük düzey olduğuna ışaret
edılırken, et. süttozu, şekergibi
ürünlerin de sıfır gümrükle girmesinın
söz konusu olmadığı vurgulandı.
Türkiye'nin AB pazan olacağı
vönündeki iddiaların da hatalı olduğu
ka\dedilen açıklamada. şu görüşlere
\er \erildi: "AB've yönelik U mihar
dolarlık tanm ürünleri ihracatınm
>ararianagelmekte olduğu ta\iz
düzeninin dcvamı. bu ülkelere
\erilebilecek karşı tavizlerle
sürdiirülebilir niteliktedir."
Satılan ayıplı mal geri alınır!
HULYA GENÇ
Cumhuriy&t Oazetesi
Turkocagj Cact 39/A 1
Cağatoğli-ı/lSTAN&UL
TEL 512 O5 OS
FAX 5 74 Q7 51
Tüketiciye
İTO desteği
T
üketicinin korunmasına tstanbul
Ticaret Odası'ndan destek.
İstanbul Ticaret Odası (İTO)
Türkiye 'de Tüketicinin Korunması
Tedbiıieh, Önerilen ve Ekonomik
Etkileıi' konulu bir çalışma
gerçekleştirrdi. İT'nun çalışmasında,
tüketicılerin bilgilendirilmesi,
"Mektupla satış-seyyar satıcılık",
"Tüketici kredileri", "Rekabeti
engelleyen devlet müdahaleleri",
"Ürün sorumluluğu", "Kira kanunu"
ve "Tüketici örgütlerinin teşviki"
kanunlanna dikkat çekildi. ITO'nun
çalışmasında, standart tip
sözleşmelere karşı tüketicinin
korunması için 'Genel Işlem Şartlan
Kanunu' çıkanlması gerektiği
vurgulanırken bu kanunun 5 Nisan
1993 tarihli AB yönergesi
doğrultusunda hazırlanması
gerektiğine dikkat çekildi. İTO'nun
çalışmasında, sözleşmelerin açık,
anlaşılır bir dille yazılması ve
sözleşmelerde tüketiciye cayma
süresi hakkı tanınması gerekliliği dile
getirildi. Kullanılmış araba, kat
karşilığı inşaat, devre mülk
sözleşmelerinin tek tip sözleşme
haline getirilmesi veya ihtiva etmeleri
gereken asgari şartların mevzuatla
belirlenmesi gerektiğinin
vurguiandığı çaiışmada, devre mülk
sözleşmelerinin bir suretinin sattcıya
verilmesi, tüketicinin devre mülk
genel idare kararlarına katılması, bu
kararlar dışında parasal yük
getirilmemesi gibi hususlara dikkat
edilmesi gerektiğini savundu. İTO.
Elektrik, su, doğalgaz, telefon gibi
kamu hizmetleriyle ilgili
sözleşmelerin, tüketici temsilcilerinin
de üye olduğu yasal bir kuruluş
onayı ile yürürlüğe girmesi
gerektiğini vurguladı. •
T
üketici Yasası yürürlüğe gireli 9 ay
olmasına karşın, bazı satıcı ve üretici
firmalar yasanın farkında değilmiş
gibi davranıyorlar. Hâlâ 'Satılan mal geri
alınmaz, para iadesi yapılmaz' kurallan
ile müesseselerini işletmeye çalışan
firmalar, kendilerine iletilen tüketici
şikâyetlerine de dudak bükerek zoraki
cevap veriyorlar. Okurlanmızdan gelen
şikâyetleri iletmek üzere aradığımızda
ise işi ukalalık boyutuna getiren ilgililer,
işletmeye yönelik hatalarını kabullenmek
ve gidermek yerine, "Bu konu sizı niye
ilgilendiriyor, siz avukat mısınız" gibi
sorularla bizi susturmaya çalışıyorfar.
Artık üretici ve satıcı firmaların
kendilerine çekidüzen verip tüketici
haklarını gözeten bir işletme modelini bir
an önce benimsemesi gerekiyor.
Istanbul'dan yazan okurumuz Ayşe
Tombaz'ın şikâyet ettiği Brav Tekstil de
Istanbul'un göbeğinde olmasına karşın,
birçok gelişmeye kulak tıkamış bir firma.
Hâlâ satılan malı geri alma ve para iade
etme ilkelerini benimsemeyen Brav
Tekstil, birçok büyük mağazanın da aynı
kurallar çerçevesinde hizmet verdiklerini
iddia ediyor. 25 Mayıs 1996 tarihinde
Brav Tekstil'den 19 milyon liraya
pantolon yelek takım alan okurumuz
Ayşe Tombaz, pantolon biraz büyük
olduğu için üzerine göre yapılmasını
istemiş. 1 hafta sonra takımı almak için
giden Tombaz, pantolonu giydiğinde yan
dikişlerin öne kaydığını görmüş.
Pantolonu tamir ettirmek için yeniden
mağazada bıraktığını söyleyen Tombaz,
bir hafta sonra tekrar mağazaya
gittiğinde pantolondaki hatanın devam
ettiğini, buna başka hataların da
eklendiğini fark etmiş. Bu nedenle
pantolonu iade edip parasını geri almak
istemiş. Buna yanaşmayan firma.
okurumuza yüzde 10 veya 20 oranında
sezonluk indirim kartı vermeyı teklıf
etmiş. Ya da okurumuza iade fişi
alabileceğini, ileriki bir tarihte
mağazadan alışveriş edebileceğini
hatırlatan mağaza yetkilileri, bunlar
dışında yapılacak bir şey olmadığını
vurgulamışlar. Okurumuzun şikâyeti
üzerine Brav Tekstil'in sahibi Ayşe
Brav'ı aradığımızda ılginç bir görüşme
yaptık. Pantolonda kalıp hatasından
kaynaklanan birtakım problemler
olabileceğini kabul eden Brav, prensip
olarak para iadesine karşı olduklarını
söyledi. Tüketici Yasası nin satın aldığı
mal ayıplı çıkan tüketiciye söz konusu
ürünü iade edip parasını geri alma hakkı
verdiğini hatırlatmamız üzerine ise
avukat kızı olmasına karşın böyle bir
şeyden haberi olmadığını söylemekle
yetindi. Bunun yanı sıra birçok büyük
mağazanın aynı prensiplerle çalıştığını
ileri süren Brav. okurumuza parasını iade
etmeyeceklerini bir kez daha vurguladı.
Brav tekstilden problemli pantolonu
almayan okurumuz Ayşe Tombaz ise,
ilçe hakem heyetinin önümüzdeki
günlerde açıklayacağı kararla hareket
etmeyi planlıyor. •
Domates-SA
AD.4NA (\A) - Sabancı
Grubu. yeni tür buğday.
mısır. karpuz \ejapon
turpundan sonra yüksek
verimli domates tohumunu
da pi>asaya sürdü. Sabancı
Holding'e bağlı SAPEKSA
Mensucat ve Toprak
Mahsulleri Ticaret ve
Sanavi AŞ, IsraiTin Nirit
firması tarafından üretilen
Diana Fl türü yüksek
verimli sera domatesinin,
Türkiye şartlanndaki ekimi
ile ilgili araştırmalarını
olumlu yönde
sonuçlandırdı. SAPEKSA.
verimi yüksek veni sera
domatesı tohumunu.
"DİYANSA F P adıyla
pi> asaya sünnek üzere
tescilini vaptırdı.
BENCE
IZZETTI1V ONDER
Yeni İttiffakın Asıl Yüzü
Mevcut durumdan hoşnut olmayan ve bir arayış
içinde bulunan Türkiye, yeni kurulan ittifakla deği-
şime açılacakmış gibi gösterilmeye çalışılmaktadır.
Ekonomi, içişleri ve milli eğitim gibi önemli alanlar
DYP'ye bırakılmış olmakla beraber, böylesi bir de-
ğişimin yönünün de adil düzen olarak belirlenmesi
söz konusu olabilir. Bugünkü ekonomik düzen ve bu
düzenin getirdiği sonuçlara bakarak Türkiye'nin bir
adil sisteme ihtiyacı olduğuna ben de inanmakta-
yım. O halde. bugün biraz bu konuyu, yani aldat-
maca bir adil düzen değil, fakat gerçek bir adil sis-
temin bence ne olması gerektiğini tartışalım.
• • •
Bir defa, adil bir sistem akılcı olmalıdır. Diğer bir
deyişle, toplumsal kararlar hakim güçler tarafından
ve onların çıkarları doğrultusunda değil, fakat tüm
bireylerin katılımı ile ve toplumsal çıkarlar doğrultu-
sunda alınıyor olmalıdır. Bunun iki ana alt-koşulu
vardır. Bunlardan birincisi, günümüzde toplumun
ve bireyin ekonomik hak ve çıkarlarını, hatta ege-
menliğini tehdit eden yoğun sermaye hâkimiyetinin
bulunmamasıdır. ikincisi ise, sermaye hâkimiyetini
pekiştirici bir işlev gören ve giderek tekelleşen yo-
un medya baskının kaldırılmış olmasıdır.
Emek en kutsal değerdir, çünkü her şeyi üretmiş,
üreten ve üretecek olan odur. Günümüzde emek, eği-
timle donatılarak beşeri sermaye niteliğine dönüş-
türülmek ve bu olanaktan tüm toplum hakça yarar-
lanmak durumundadır. Adil sistemin, ölü emeğin bi-
rikimleri üzerine el koymuş olan sermaye ağalarının
geleceğin de beşeri sermayesi ve fikirsel oluşumu
üzerine ipotek koymalarını önlemesi gerekir.
Bugün sadece doğayı değil, fakat insanlığı da teh-
dit eden en ciddi unsur giderek vahşileşen ve az-
gınlaşan sermayedir. Bu oluşumun olumsuz etkile-
rini gidermeye yöneük palyatif önlemler ise serma-
yeye, dolayısıyla zulüm aracına hizmet anlamına ge-
lir. Bir kısım insanların sermayeyi ele geçirerek in-
sanlar üzerine baskı kurması, diğerlerinin de bu bas-
kı altında köleleşmesi ne insanların ahlaksızlığı ne
de dinsizliği ile açıklanabilir. Böyle bir oluşumun tek
açıklayıcısı sıstemdir. insan davranışlannın çok te-
mel belirleyicisı sistemdir. Bu nedenle, gerçek iddia
sahiplerinin sisteme bakması gerekmektedir. Siste-
me bakmayan, kendi işini yürütmeyeçalışıyordur. Da-
ha da kötüsü, tüm pis çıkar ilişkilerine kutsal duygu
ve düşünceleri peçe olarak kullanıyordur. Bugünkü
ittifak da böyle bir amaca yönelik ve ona hizmet
ediyor olabilir!
Adil sistem, devleti faiz prangası altına almış olan
para ağalarının saltanatına son vermek mecburiye-
tindedir. Adil sistem kendilerine yeni kâralanları aç-
mak hırsı ile kamusal hizmet alanlannın küçültülme-
sini ve özelleştirmeyi dayatanların sesini kesmek
mecburiyetindedir. Adil sistem, şu anda yargı kara-
rı olduğu halde, ülkemizde iki alanda hâlâ faaliyet
gösteren yabancılann bu faaliyetini yargı kararı doğ-
ruftusunda düzenlemek zorundadır. Adil sistem yan-
lıları zalimlerle işbirliği yapmamak durumundadır.
Hiçbir gerekçe, hak vehukuk dışına çıkmaya çalışan-
laıia işbirliğini meşru kılamaz!
• • •
RP ve DYP ittifakı, kıl payı güvenoyu alsa da top-
lumda fazla bir atılım gerçekleştiremez. Bunun ne-
deni iki partinin görünürdeki program farkı değildir.
Aslında böyle bir fark da yoktur. Bu nedenle ittifa-
kın sürmesi için RP'nın değişmesi gerekir tezi de ge-
çerli değildir. RP iktisadi sistemin bir partisidir, fakat
sosyal düzenin aynı derecede geçerli bir parçası
değildir. Bu iki nitelik birbirini tamamlamaktadır. Şöy-
le ki iktisadi sistemin bir ürünü olan olumsuz birey-
sel ve toplumsal dokunun sorumluluğu din, ahlak,
gelenek vb. gibi kurumlara atfedilmektedir. Işin en
tehlikeli yanı da budur. Zira, sisteme dokunmadan
işleri sürdürebilmenin tek yolu, söz konusu üstyapı
kurumlannda şekilsel katılaşmalara gitmek olacak-
tır. Böylece hem toplumda beklenen değişim imajı
gerçekleştirilmiş, hem de kaynaklar üzerinde kendi
çevrelerince hâkimiyet kurulmuş olacaktır. Böyle bir
model, Özellikle kentlerde tamamıyla yok olmuş olan
sosyal normların yerini alabilecği gibi, giderek sert-
leşen toplumsal yapıya da uygun olabilir. Bu mode-
lin uygun olmayacağı doku; ahlak, demokrasi ve
kutsal inanç ve duygulardır.
Adil bir sistemi savunmak durumunda o\a.r\\ar ken-
di çıkarlarını feda etmeden bugünkü gidişe nasıl bir
kılıf bulma çabası içinde değil; tam tersi, kılıfı kaldı-
rarak, halkına alttaki pisliği, çıkarcılığı ve yalan-do-
lanı göstermek durumundadır. Böyle bir sistemi sa-
vunanlar, ileri Batı ülkelerinde de yükselen manevi
değer ve düşünceleri iyi değerlendirmek durumun-
dadır. Eğer böyle bir politika izlenmez ise, halka ya-
lan söylenmiş. samimi insanların sanldığı değerler
hiçe sayılmış ve böylece bizzat bu değerlere büyük
bir saygısızlık yapılmış olur. Bu ittifak, işin gerçek özü-
nün zaten böyle oldugunu, büyük bir aldatmaca ile
baş başa olduğumuz ortaya koyacaksa, onda da bir
hayır vardır!
Tüketicinin hak arama yolları
T
üketicilerin haklarının ne
oldugunu bilmesi kadar,
nerede ve nasıl
arayacaklarını da çok iyi
bilmeleri gerekiyor. Çoğu
zaman kalitesine ve ismine
güvenerek satın alınan birçok
üründe, üretim hatası olmasa
bile kullanım hatasından
kaynaklanan birçok sorunla
karşılaşılabiliyor. Tüketici
Yasası'nın satılan mal veya verilen
hizmette üretici firma kadar satıcı ve
dağıtıcı firmaları da sorumlu tutmasına
karşın, bazı durumlarda tüketicinin direkt
üretici firmaya ulaşması sorunun kısa
sürede çözümlenmesini sağlıyor.
Kuşadası'ndan yazan okurumuz Feyyaz
Cinalioğlu'nun şikâyeti de bu uyannın
gerçekliğini bir kez daha gözler önüne
seriyor. Kuşadası Kadınlar Denizi
mevkiinde yaptığı bir villa için ÇBS
firmasının somon rengi dış boyasını
kullanan okurumuz, boya tenekelerinden
farklı renkler çıktığını görünce aracı
bayiye şikâyetini iletmiş. Bu arada aracı
bayinin boya ambalajlarını saklaması
gerektiği konusunda kendisine
uyarıda bulunmaması üzerine
bütün ambalajlan atan
okurumuza, bir süre sonra Izmir
Bölge Müdürlüğü'nden gelen
yetkililer de yardımcı olamamışlar.
Bölge müdürlüğünden kontrol için
gelen yetkililer okurumuza haklı
olduklarını söylemesine karşın,
ambalajlann üzerindeki şarj
numaraları olmadığı için ton
farklılığının sebebinin ne olduğu
konusunda kesin bir şey söylemenin
mümkün oimadığını vurgulamışlar.
Bunun üzerine okurumuz binanın bir
cephesini boya ustalarının çabalanyla
yeniden boyandığını kaydetmiş.
Okurumuzun şikâyetini ÇBS'ye
ilettiğimizde, ürünlerinin 3'üncü elden
satın alındığı için zamanında kendilerine
ulaşılamadığını vurgulayan yetkililer,
Izmir Bölge Müdürlüğü'nün olaya
müdehale ettiğinde ambalajlann atılmış
oldugunu, dolayısıyla üzerinde bulunan
şarj numaralarına ulaşmanın mümkün
olmadığını hatırlattılar. Konuyla ilgili
olarak açıklama yapan ÇBS Pazarlam^
Müdürü Server Mirşan, ürünlerinin TSE
standartlarına uygun oiarak üretildiğini
vurgulayarak böyle bir olayla
karşılaşıldığında ambalajların taban
kısımlanndaki "şarj no" olarak
adlandırılan numaraların kontrol edilmesi
gerektiğini belirtti. Mirşan. okurumuzun
aracı bayi vasıtasıyla izmir Bölge Satış
Müdürlüğü'ne ulaşması üzerine harekete
geçen yetkililerin ton farklıhğını tespit
etmelerine karşın, şarj numaraları
olmadığı için konuyla ilgili olarak yeterli
bir açıklama yapamadıklarını bildirdi.
Mirşan, şikâyet konusu olan ton
farklılıklarının ürünün farklı oranlardâ
inceltilmesinden. uygulanan yüzeydeki
yüzey problemlerinden, Önerilen
koşullarda uygulanmamasından veya
tatbikat hatalarından
kaynaklanabileceginı söyledi.
Buna karşın okurumuzla tekrar
görüştüklerini belirten Mirşan, şu
aşamada yapılacak bir şey olup
olmadığını sorduklarını vurguladı.
Mirşan, açıklamalan doğrultusunda
Cinalioğlu'nun kendilerine hak verdiğini
bildirdi. •
Eski Sanayi Bakanı Köse yasa teklifi verdi
Çek ve senete disiplinANKARA (AA)- Eski Sanayi ve
Ticaret bakanlarından. DSP istan-
bul Milletvekili TahirKöse. Türk
Ticaret Kanunu'nda değişiklik va-
pılarak. \adelı satışlardaki vergı
kaçağının kontrol altına alınması-
nı öngören bir yasa teklifi hazır-
ladı. Köse. hazırladığı yasa tekli-
finde. Türk Ticaret Kanunu'nun.
çek. bono ve emre muharrer senet-
lerle ilgili maddelerinın degiştiril-
mesini öneriyor.
Teklifin yasalaşması halinde.
ekonomide vadeli satışlardaki vergi kaçağı-
nın kontrol altına alınması. karşılıksız çek da-
valarının son bulması. çek kulîanımı zorlaşa-
cağı için. tefeci piyasasında bu belgenin kul-
lanımının da ortadan kalkması hedefleniyor.
Hazırlanan yasa teklifıne göre. çeklerin kar-
Tahir Köse.
şılıklan. mutlaka banka tarafından
ödenecek. Banka isterse. çeklerin
her vaprağı için bir lımit belirtebı-
lecek. güvendiği müşterisine ise li-
mıtsızçek verebilecek. Çeklerban-
kalara ibraz edildiğinde banka ta-
rafından ödenecek. Bu sistemle,
çek almak zorlaşacak.
Senetlerle ilgili olarak da düzen-
lenmesi esaslan değiştiriliyor. Bu-
na göre senetler değerli kâğıt kap-
samına alınacak ve Malive Bakan-
lığı'ncabasılacak. Düzenleme işle-
mi vapılırken,hangi tarih vesavıh faturakar-
şilığı olduğu. senet üzerine yazılacak. Dola-
} ısı\ la senet tutarlan ve fatura bedelleri uyum-
İu olacak. Bu niteliği taşımayan senetler, ban-
kada tahsil işlemine tabi tutulamayacak. ay-
nca icra takip işlemi de \apılmayacak.
TASARRUF SAHİPLERİNE DUYURU
AKBANK T.A.Ş.
BİRİN.CI VE İKÎNCİ YATIRIM FONLAR4--
İÇTÜZÜK DEĞİŞİKLİĞI
AJ<bank T.A.S. Bırincı ^'atınm Fonunun 10 1, Ikinci Yatınm Fonunun
11.1. maddelerinin değiştırilmesi amacıyla Sermaye Piyasası Kuruluna başvurulmuştur.
Içtüzük değişikliği ile birlikte:
Her iki fonda da alını satım saatleri 09 30 - 13.30 şeklinde olacaktır.
AKBANK
T ü r k A n o n i m Ş i r k e t i