07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 TEIMMUZ 1996 CARSAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şevket Kazan, ÇHD ve IHD temsilcileri ile ölüm sınınna gelen açlık grevleri sorununu görüştü Cezaevlerinde ölüııı orııcuA>fKARVİSTA>BUL (Cumhuriyet) --6 ma>ıs gen€İgesi"nın kaldınlması için cezaevlennde açlık grevi yapan tutuklu ve hükümlüler. süresiz açlık grevini bugün ölüm orucuna çeviriyorlar. Adalet Bakanı Şevket Kazan. Çaödaş Hukukçular Deme- ği (ÇHD) ve tnsan Haklan Derneği (tHD) temsil- cilenni kabul ederek cezaevlerinde bugün 45. gü- nüne giren ve ölüm sınınna gelen açlık grev leri so- rununu görüştü. ÇHD Genel Başkanı Şanai Saruhan ile İHD Ge- nel Sekreten Hüsnü Öndül'ü dün sabah makamın- da kabul eden Kazan "ın. açlık grevlerinin bir an önce sona erdirilmesı için elinden gelen çabayı gös- terecegıni söylediği öğrenildi. Görûşmeyle ilgili bilgi veren Saruhan. şöyle de- di: "Göriişmemizden olumlu bir sonuç alınacağını ümit ediyorum. Savın Kazan bi/e. uzun yıllar siva- sal davalara baknğı için cezaevi gerçeğini çok iyi bil- diğini söyledi. Tiirkiye'deki infaz rejiminin. toplu- mun sosyal \e siyasal yapısı dikkate alınarak yeni- den düzenlenmesi gerektiğini bildirdi. Bu konuda günJerdir bilgi topladığuu, bakan olmadan önce de • ÇHD Genel Başkanı Şanal Saruhan ile İHD Genel Sekreteri Hüsnü Öndül'ü kabul eden Adalet Bakanı Kazan'ın. aç]ık grevlerinin bir an önce sona erdirilmesi için elinden gelen çabayı göstereceğini söylediği öğrenildi. İHD Genel Sekreteri Öndül. "Sayın Ağar'dan 40 gündür alamadığımız randevuyu, Sayın Kazan'dan bir günde aldık" dedi. bu sorunu vakından izlediğini belirtti. 'Bana bir iki gün müsaade edin. bu konuyu mutlaka çözeceğim" dedi. Ben Sayın Kazan'ın bir hukukçu kimliği Ue aç- lık grevlerine neden olan genelgelerdeki hukuka a> - kırılıklan çok iyi göreceğine inanıyorum. Bu işin çö- züleceğiıu işaret etti. Lzlenimim de bu y önde." Tutuklu ve hükümlü ailelerinin de çok sabırsız ve perişan durumda olduğunu kaydeden Saruhan. "En büyük handikapımız, ölüm sınınna gelen açlık grev- lerinin güvenoylamasına rastlaması. Inıanm. üzü- cii bir haber almadan bu sorun bir an önce çözüme kavuşur" diye konuştu. IHD Genel Sekreteri Öndül. "Sayın Ağar'dan40 gündür alamadığınuz randevuyu, Sav ın Kazan'dan bir günde aldık" diye konuştu. Açlık grevlerinin bugün 45. gününe girdiğini ve her an ölüm olaylarının meydana gelebileceğine dikkat çeken Öndül. görüşme ile ilgili şu bilgileri verdi: "Biz sayın bakana açlık grevleri ile ilgili ay- rıntılı bilgi sunduk. Açlık grev lerinin temel nedeni- nin Adalet Bakanlığı'nca yay ımlanan 6.8 ve 10 ma- y ı$ tarihli genelgeler olduğunu bildirdik. Kendilerin- den sevklerin bir an önce durdurulmasını. Eskişe- hir vediğer cezaev lerinesevk edilen tutuklulann, bir an önce > argılandıklan mahkemelerin yakınındaki cezaevlerine iade edümelerini istedik. Kendileri bi- ze, İstanbuL Izmir ve Diyarbakır cumhuriyet baş- savcılarını Ankara'ya çağırdtğını, bugün Ankara Cumhuriyet Başsavcısı da dahil olmak iizere kendi- leriyle görüşeceğini ve en kısa zamanda gereğini >a- pıp sonuçtan bizi de bilgilendireceğini söyledi. Ken- dileri. hukukçu kimliğinden dolayı son derece diva- loğa açık bir insan." "6mayısgenelgesi"nin kaldınîması için cezaev- lerinde açlık grev i yapan tutuklu ve hükümlüler sü- resiz açlık grevini bugün ölüm orucuna çevirecek- lerini açıkladılar. Bayrampaşa Gezaevi'nde DHKP-C, MLKP. TKP(ML),TKEPLeninist.TKPML,TDP.Direniş Hareketi; Ümraniye Cezaevi'nde DHKP-C. TKP(ML), TKPML. Sakarya Cezaevi'nde ise DHKP-C. TKP(ML). TKPML davalanndan yar- gılanan tutuklu ve hükümlüleryaptıklan yazılı açık- lamada, açlık grevini bugünden itibaren ölüm oru- cuna çevireceklerini söyledıler. Açıklamada tutuk- lu ve hükümlülerin ıstemleri yerine getirilinceye kadar ölüm orucunu sürdüreceklerini belirttiler. Tutuklu ve hükümlülerin istemleri şöyle: "Tutsak yakınlanna yönelik saldırılara son veril- sin. Savunma hakkımız ve tutsakların tedavileri önündeki engeller kaldınlsın. Kayıplara. infazJara. katliamlara. işkencelere son verüsin. Başta Kürt hal- kı olmak üzere tüm emekçilere yönelik devlet terö- riine son verilsin." Uşak CezaevTnde kavga: 5 ölü TAŞKIN ÖZLER UŞAK- Uşak E Tipi Ce- zaevi'nde adli hükümlüler arasmda çıkan kavgâ sonu- cunda 5 kişi öldü. iki kişi de ağır yaralandı. Gasp ve hırsızlık suçlann- dan hükümlülerin kaldığı koğuşta dün sabaha karşı 05.00 'te henüzbelirleneme- yen bir nedenle kav ga çıktı. Daha sonra tüm koğuşun ka- tıldığı kavgada. MetinSüm- biil, Kadir Subaşı. Mete Ün- say, Abdulgafur Yavuz ile Muharrem Akbulak şiş ve kesici aletlerle öldürüldü. Olaydaağıryaralanan Mah- mut Abaylı ve Hamit Kay- maz Uşak Devlet Hastane- si'nde tedavi altına alındı. Mahkûmların ranza ve çeşitli eşyalarla koguş kapı- sına barikat kurmalan nede- niyle güvenlik güçleri içeri- ye zorlukla girebildi. Olay üzerine cezaevi vecıvannda geniş güvenlik önlemleri alınırken İI Jandarma Ko- mutanı Albay KamilÇiL her şeyin kontrol altında oldu- ğunu söyledi. Soruşturma başlatan Uşak Cumhuriyet Başsavcısı A. Turan Dinçe- r, yapılacak araştırma sonu- cu gerekli açıklamanın yapı- lacağını söyledi. llk belirle- melere göre öldürülen beş kişinin boğazlarının kesildi- ği. vücutlarında çok sayıda yara olduğu belirtildi. Adalet Bakanı Şev ket Ka- zan, olayla ilgili idari soruş- turma için iki bakanlık baş- müfettişi ile bir tetkik hâki- minin helikopterle olay yer- ıne gönderildiğini ifade etti. Mahkeme kararı 'Basın açıklaması suç sayılamaz' • Izmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi Yargıcı Faruk Öztürk, basın açıklaması yaptıklan için hapis cezası istenen sanıklar hakkındaki karannda, basın açıklamasımn demokratik bir hak olduğunu, sanıklann da olay günü bu hakkı kullandıklarını belirterek tüm sanıklann aklanmalannı kararlaştırdı. (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzinsiz basın açık- laması yaptıklan savıyla 3 ay- la bir yıl arasında hapis ceza- sı istemiyle yargılanan Tüm Sağlık-Sen'in9yöneticisibe- raat etti. Sendikacıların avu- katı IMustafa L'facık. mahke- menin verdiği karann sendi- kal etkinliklerin önünü açma- da önemli bir adım olduğunu söyledi. Hediye Koç, Ay la Bilir, Şen- nur Vılmaz. tsmail Kahra- man, İbrahim Çolakoğlu. Ali teliği taşıvan bakış açılann- dan ve uygulamalanndan vazgecmelidir. Bu aşamadan sonra. tüm resmi kurum yö- nencileri: çalışanlann sendi- kal faaliyerierine, resmi ku- ruluşlarda temsilci atamala- nna ve benzeri etkinliklere olanak tanınıalı, soruşturma ve sürgünlerden vazgeçmeli, Avrupa İnsan Haklan Söz- leşmesi'ne. 87,98 ve 151 sayı- lı 1LO sözleşmeleri hüküm- lerine uv malannı dilivorum." İBDA/C davasında şeriatçı sloganlar (Fotoğraflar: HÜL\ A TOPCU) İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı İB- DAC örgütü adına bombalı saldınlar ger- çekleştirerek iki kişının ölümü, 16 kişinin yaralanmasına nedenolmak suçlanndan üçü idam istemiyle yargılanan 20 sanıklı dava- da bir kişi tahliye edildi. İstanbul 4 no'lu DGM'de yapılan duruş- maya aralarında örgütün yöneticilerinden .\li Osman Zor"un da bulunduğu 13 tutuk- lu sanık ile yakınlan katıldı. Davanın dün yapılan oturumunda sanık yakınlanndan Sa- it ığde ve Orhan Gürbüz tanık olarak din- lendiler. Tanıklar, eyiemcilerin evlerinde ya- pılan aramalarda bulunan örgüt yayınları ile bombadan haberdar olmadıklannı belirtti- ler. Sanık avukatlannın istemi üzerine din- lenen üçüncü tanık Kadir Karapolat ise Is- tanbul'a iş bulmak için yaptığı yolculukta sanıklardan Ali Galis Turan"ın kardeşi Ab- duliah Turan'la tanıştığını belirtti. Turan'ın kendısine "Kalacak yerin voksa bizde bir gecekalabilirsin"dediğini söyleyen Karapo- lat. şöyle konuştu: "Bir gece onlara konuk oldum. Bu sırada vanımda kendimi korumak için bulundur- cluğunı tabancanı vardı. Tabancam olduğu- nu. onlan korkutmamak için sövlemedim. Ertesi gün davımın vanına kalmava gittim. Silahımın bulunduğu çantanı unlarda kaldı. Polis, bu sırada operasyon vapnıış ve benim silahımı bulmuş. Silahım ruhsatlı değildi." Savcı, sanıklardan Mehmet Fatih Aydın ile Ali Galis Turarfın tahliye edilmesinı. ta- nık Kadir Karapolat hakkında ruhsatsız si- lah bulundurduğu gerekçesiyle Istanbu! Cumhurivet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasını istedi. Mahkeme sanıklardan Ali Galis Turan'ın tahliye edilmesine karar verdi. Duruşma sonrasında sanıklar IBDA C işareti vaparak "Allahsız DGM hesap vere- cek". "îstikbalİslamda". "Katil devlef vıka- cagızelbet'' sloganlan attılar. 13"ü tutuklu 20 sanık. bazı birahane ve kiliselerin bomba- lanması eviemlerini gerçekleştırerek iki ki- şinin ölümü. 16 kişinin yaralanmasına ne- den olmaktan yargılanıyorlar. Üçü idam is- temiyle yargılanan sanıklardan 16'sının 30 > ıldan. ÂkınVıldız'ın ise !5 vtldan azolma- mak kavdıvla cezaiandınlması isteniyor. ları Fevzi Gerçek'in yaptığı basın açıklaması nedenıyle IzmirEmniyet Müdürlüğü. Tüm Sağhk-Sen Izmir yöne- ticileri hakkında izinsiz basın açıklaması yaptıklan savıyla Izmir Cumhuriyet Savcılı- ğı'na suç duyurusunda bu- lundu. Soruşturmayı y ürüten Cumhuriyet Savcısı Okay Güngör sendikacılar hakkın- da 3 ay ile bir yıl arasında de- ğişen hapis cezası istemiyle 2. Asliye Ceza .Mahkeme- si "ndedav a açtı. Yapılan yargılamalarda sa- nıklar. savunmalannda sen- dikal haklannı kullandıklan- nı belirterek suçlamayı kabul etmedilerve beraatlannı iste- diler. Sendikacıların avukatı MustafaUfacık. müvekkille- rinin ILO sözleşmesinden doğan hakkı kullandıklarını belirterek mahkemeden bera- at karan verilmesini talep et- ti. 2. Asliye Ceza Mahkeme- si Yargıcı Faruk Öztürk. sa- nıklar hakkındaki karannda. basın açıklamasımn demok- ratik bir hak olduğunu. sanık- lann da olay günü bu hakkı kullandıklannı belirterek tüm sanıklann aklanmalannı ka- rarlaştırdı. Mahkemenin müvekkille- riyle ilgili kararını. demokra- si açısından sevmdirici bir ka- rar olarak değerlendiren avu- kat Mustafa Ufacık yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Kamu çalışanlannın sen- dikalaşma özgürlüğünün önünde hukuksal bir engel b>iilunmamaktadır. Bu konu- dLaolumlu yargı kararlan var- dtK Artık yetkililer, örgütlen- nne hakkına ve düşünce açık- Iama özgürlüğüne tecavüz ni- ^ ' ^ Bakan: Asgari ücret 1 ağustosta yürürlüğe girmeli. İşverenlerden anlayış bekliyoruz Celik ten işverenlere çaerıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP'li Cahşma v e Sosyal Güv enlik Bakanı Neca- ti Çelik ilk vaadini işçiden ya- na koyarak sendikalardan des- tek istedi. Asgari ücretin 1 ağustos tarihinde yürürlüğe girmesi gerektiğini belirten Çelik. "Işverenlerden anlavış beklKoruz" dedi. Çelik. hükü- metin asgari ücret konusunda "karariı ve samimi" olduğunu vurgulayarak "TtSKvönetimi Ue bu konudaihtilala düşnıeve- ceğunizi umuvorum" diye ko- nuştu. Sosyal güvenlik konula- nnda ~ivr abalıya" mantığı- nın terk edileceğini savunan Çelik. Sosval Sigortalar Kuru- mu'nun (SSK) içinde bulun- duğu darboğazdan kurtanlma- sı için sendikaların katkısını beklediginı söyledi. Çelik. bakan olduktan son- ra ilk zivaretini. Israıl İşçi Sen- dikalan Konfederasyonu (His- tadrut) ile Türk cumhuriyetle- n işç'ı sendikalan teınsilcileri- nin katıldığı eğitim semineri- nin düzenlendiği. Türk-lş'e yaptı. Seminerin açılışında ko- nuşan Çelik. bugüne kadar si- yasi ıradenin. işçi ve işveren arasındaki çalışma banşını bozmayaçalıştığını.ancakbu- nu başaramadığını kaydederek "Sorunlan aşma aşamasında. Türkive patinaj vapmaktadır. Hâlâ 12 Evfül iiriinü vasal dü- zenlemelerle Türkhe yönetil- mektedir" dedi. Çalışma Ba- kanlığı'nın işçi \e işverenlere "davatnıa içinde olmavacakla- nm" \urgula\an Çelik. "Bu- güne kadar hazırfanan büriin taslaklar. işçi ve işveren kurunv lannın çekinceleri olan taslak- lar, yeniden ele ahnacaktır. An- cak uzlaşılan taslaklar. Bakan- lar Kuruiu'na sev k edilecektir. Hiçbir zaman, işçi ve işveren kuruluşlanna rağmen çalışma havatı vönetilmevecek; katıhm ve uzla^ma aranacaktır" diye konuştu. Ailesi. Tunceli'deki bombalı intihar saldırısını gercekleştiren Kınalı'yı reddetti Soruşturmada 3 kişi gözaltında Yurt Haberferi Servisi- PKKnm eylemlere başladıgı 1984 yılından bu yana ilk kez Tunceli'de giriştiği intihar saldınsı ile ilgili soruşturma sürdürülüyor. Polis. eylemciSlan kod adlı Zeynep Kınalı'nın Tunce- ifde gizlendıği evde kendısine yar- dım ettikleri öne sürülen üç kişiyi gözaltına aldı. Ağır yaralanan Jan- darma Bando Astsubay Kıdemli Çavuş Hakan Akyar (23). tedavi edilmek üzere Ankara Gülhane As- keri Tıp AkademisiH ne getirilirken öîdü. Boylece saidında ş«hit olan askersayısı 7'ye yükseldi.Yerel kay- naklarterörist kızııı hamile olmadı- ğını, uzun süredir çevreye kendisi- ni hamile olarak lanse ettiğine dik- kat çekiyorlar. Kmalfdan İ994 yı- lından bu yana haberalamayan Ma- latya 'daki ağabeyi Hacı Bayram Kı- naîı, u Bizim böyle bir kardeşimiz yok" diyerek kardeşinin gerçekieş- tirdiği eylemi kınadı. Tunceli Cumhuriyet Meyda- nı'ndaki bayrak töreni sırasmda 24 yaşındaki PKK'li Zeynep Kınah'nın gerçekleştirdiği ve 7 as- kerin ölümü 30'unun da yaralandı- ^ı intihar saldmsı ile ilgili soruştur- ma çok yönlü sürdürülüyor. Önceİci gece merkez Moğoltay Mahallesi'ndeki bir eve baskın dü- zenleyen güvenlik güçleri terörist kızı iki gün süre ile evlerinde barm- dırdikJan öne sürülen Hıdır Kıhçeşi Emoş ile kızlanAygün Kıkçı gözal- tına aldı. Polis eylemden sonra or- tadan kaybolan ailenin küçük oğlu Hay dar Kıbç'ı anyor. Güvenlik güçleri intihar saldınsı- nı gercekleştiren terörist kızın eyle- mi bu evde tasarîadığını ve bomba- lan da burada ailenin yardımıyla üzerine monte ettiöinden kuşkulanı- yor. Gözaltına alınan ve Tunceli Dev- let Hastanesi röntgen uzmanı olarak çahşan Aygün Kılıç'ın, terörist kı- zın Haydarpaşa Sağlık Mesîek Li- sesi'nden sınıf arkadaşı olması po- lisin bu kuşkulannı güçlendiriyor. Tunceli'deki yerel kaynaklar Zey- nep Kınah'nın hamile olduğu iddi- alannı yalanhyoriar. Genç ktzın bombalan rahatlıkla gizleyebiimek için uzun süredir kendisini çevTe\'e hamiJe diye lanse ettiğinî öne sürü- yorlar. Kaynaklar. *• 30 kîloluk pat- layıcıyı karnının üzerinde saklaya- bilmesi için hamile görüntüsüne sı- ğunmş" diye konuştular. Aile kınadı Malatya muhabirimiz Seiahattin Gökatalav "ın konuştuğu terörist kı- zın ağabeyi Hacı Bayram Kınalı. olaydan dolavı üzünnılü olduklan- nı belirterek. "Bizim bövie bir kar- deşimiz yok. Ben olayda havatını kaybeden askerlerin aiielerine baş- sağiığı dilivorum. Onun ccnazesııü deisteıniyonız"dedi. Zeynep Kına- h'nın annesi Haıum Kınalı da kızı- nın öldüğünden habersiz . "Bizim ruamız olmadan Di varbakıriı biriv- fe cekti gftti" demekle yetindi. Zeynep Kınalı'nın fstanbul Hay- darpaşa Sağlık Meslek Lisesi'nden 1990yilında mezun olduktan sonra Şanlıurfa Birecik Devlet Hastane- si'ne atandığı, yine aynı vil Inönü Oniversitesi Eğitim Fakültesi Reh- berlik ve Psikolojik Danışmanltk Böiümü'nü kazanması üzerine bu kez Malatya Devlet Hastanesi *ne atandığı öğrenildi. tnönü Universitesi'nde okurken öğrenci eylemlerine de katıldığı ve aktif bir öğrenci olduğu bildirilen Zeynep Kınah'nın, geceleri Malat- ya Devlet Hastanesi'nde çalıştığı, gündüzleride okuluna devam ettiği ancak daha sonra Malarya Devlet Hastanesi'ndeki görevinden !994 yılında "ailoi nedenler" gerekçe göstererek kendi isteğiyle istifa et- tiği bildirildi. Zeynep Kınalı'nın görevinden is- tifa etmesi ve kentten ayrılmasına ailesinin istememesine karşın Di- yarbakırlı olduğu öğrenilenMelınıet Ali Ath'nın neden olduğu belirtili- yor. 24 yaşındaki Ath'nın Inönü Universitesi öğrencisi iken okuldan aynldığı ve PKK davasından iki yıl- dır Adana Cezaevi'nde yattığı öğre- nildi. Çelik. sendika kökenli Ça- lışma Bakanı olarak ilk vaadi- ni. "l'manm. bu dönem asga- ri ücretin vergi dışı bırakılma- sı sağlanacaknr. Hükümetimiz. karariı ve samimidir. Asgari ücretin 1 ağustosta vüriirlüğe girmesi geteneğu bu dönemde gerçekleşhrilmelidir'" diyerek yaptı. Sendıkalar arası ulusia- rarası işbirliğinin önemıne dik- kat çeken Çelik. *Düma,sade- ce Batı'dan ibaret değildir. As- ya'vı. Ortadoğu ve Avrupa'vi gözetmemek mümkün değil- dir.Türk-Iş. bu gerçekten hare- ketle, bu önemli faaliyetin içe- risindedir" dedi. 12 Eylül ürü- nüolan veörgütlenme ile grev haklannı kısıtlayan yasal dü- zenlemelenn değiştinlmesi ge- rektiğine değınen Çelik. kamu çalışanlannın örgütlenme hak- kıyia ilgili oiarak. "Türkive, Avrupa Birtiği'ne üye olmak için çaba sarf etmektedir. Ba- tı'da. Asya'da ve l'zakdoğu'da nornı vestandartanlamında ne güzellik varsa, bunlarm hepsi- ne, çaiışanlar ve Türk insanı la- yıktır. Bunlann hepsi, Türki- ye'yetaşınmalıdır"'diye devam etti. Memurlara örgütlenme hakkı verilmesıne. "ya yanlış yapariarsa" mantığıyla karşı çıkılmasını. "sakıncalı'" bul- duğunu belirten Çelik. SSK"- nin yönetiminin "haksahiple- rine devredilmesi gerektiğini'' savundu. Bu hükümette "epey terdökeceklerini" belirten Çe- lik. "SSK'nin banşı konusun- da, Türkiye'de konsensüs bu- lunamıvor. SSK'nin batışını. emeklilik yaş haddine bağla- mak. olaya yüzev sel bakmak- tır" değerlendirmesıni yaptı. HAFTAY4 BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Refahlı veÇiller'liBir Yaa Kader ağlarını örüyor. Bir yerlere adım adım, göre göre gidiyoruz. Ve bu konuda o kadar çok yazdık ki... Yeniden yazmanın yararı var mı? Ne demiş Hitler'in propaganda bakanı: "Hıristi- yanlık bu denli güçlü, çünkü ıkı bin yıldır aynı şeyi yineliyor..." Bırakın her söylenenin bir birikime katkı olduğu- nu... Bazıları yalanları, yanlışları bıkmadan yineliyor- sa; bazılarının da doğruları bıkmadan yinelemesi bir görevdir. • • • Basın bu hükümete karşı neredeyse görüş birliği içinde. Onunla çıkar birliği içine girmış izlenimi ve- ren, en rtızlı Çiller'ci gazeteler ve yazartar bile ho- murdanıyorlar artık... "Bu kadarı da fazla!" gibilerden. Vicdanları mı rahatsız oldu?.. Kamuoyu baskısı mı?.. Okuryitirme korkusu mu?.. Bilemem! Ama basın "tek wjcuf"saldırırken, iki yazı özellik- le dikkatimi çekti. Bekir Coşkun şöyle diyor: "Birisi Atatürk'ün ürünü, öbürü Atatürkdüşman- lığının ürünü... Şeriatçılığa tepki duyan bir kısım seçmenler Atatürk'un urunu(!) Çıiler'e oy verdıler. Hırsızlıklara tepki duyanlar, saf seçmenler ise ne yapsınlar, Erbakan'a... Şımdi Atatürkçülerin oylan Erbakan'ın başbakan olmasına yanyor. Hırsızlığa tepkiduyanların oylan ise Çıller'in soruşturmalardan kurtulmasına..." Bir acıklı-gülünç çelişki, bundan daha iyi anlatıla- mazdı! • • • Ikinci yazı Salih Neftçi'nin. O da bu Refah-Çiller cümbüşüne nasıl tavır takınmak gerektiğini irdeli- yor. Bu koalisyonu "en başından ben gayri ciddi te- mel ler üzerine kurulmuş, gayri ciddi bir hükümet" olarak mı görmeli? "DYP kanadında zarariı kışilıği kanıtlanmış birpo- litikacının varlığıyla, Islam dünyasına yaklaşmayı kendısine amaç edinmiş RP'li birpolitikacının bir- likteliğinin çok büyük tehlikeler getireceğine" mi inanmalı? Yoksa hükümete zaman vermeli ve "yapacakları icraatları" mı beklemeli? Sayın Neftçi -her ne kadar "saf değiliz" diyor ve "takıyye"nin işe yaramayacağını savunuyorsa da- üçüncü yaklaşımdan yana... DYP'lı siyaset adam- larının "zamanı geldığinde sorumlu davranacakla- nnı" varsayıyor. RP içinde de "güvenilır" bulduğu, "bazı düşüncelerine" katıldığı siyaset adamlarının bulunduğunu söylüyor. Acaba tercihinde ne ölçüde haklı? • • • Erbakan da Çiller de "saçak kenannda" yürüdük- lerinin elbette ki ayrımındadır. Ciddi bir yanlış adı- mın bedelini bilmeyecek kadar saf olduklarını kim- se söyleyemez. Ama bu, görünen köyün kılavuz istemediği ger- çeğini bize unutturabilir mi? Unutturmalı mı? Elbette ki RP "sessiz ve derinden" gitmek ve "za- man kazanmak" zorunda olduğununbilincinde... El- bette ki Çiller kendisini Yüce Divan'dan kurtarmak için hertürlü ödünü vermeye hazır; ama "görünüşü kurtarmak" zorunda olduğunu da biliyor. imam okullarının orta bölümlerini, sekiz yıllık te- mel eğitimin dışında tutmakta anlaştılar mı anlaşma- dılar mı? Çiller'le, Erbakan'la, Mercümek'le ilgili dosyala- rı Meclis'ten kaçırmakta anlaştılar mı anlaşmadılar mı? Devletin "içten fethi" hızlanarak sürecek mi sür- meyecek mi? Refahlı belediyelere "daha rahat oy satın alabilmek için" büyük kaynaklar pompalana- cak mı pompalanmayacak mı? Gerisi fasa fiso! Bekleyip de neyi göreceksiniz? "Atatürk'e de, Batı'ya da, Spor-Toto'ya da evet!" demeyi ne zamana kadar sürdüreceklerini mi? Yoksa, köprüyü geçene kadar "ayıya dayı demek" Kurnazlığına, "a/7/â/("larının elvermeyeceğini düşü- nenler mi var? • • • Yazımın başlığı, niçın "Refahlı ve Çiller'li"!.. Biri parti, öteki ise kişi?! Çünkü bir yanda bir parti ve onun "uzun vadeli" çıkarları var. Öteki yanda ise bir kişi ve onun "kısa vadeli" çı- karları söz konusu. Ve bir de o kişinin eteğine yapışıp sürüklenenler... Kimisi sağduyusunu, kimisi inancını, kimisi aklını: ki- misi ise kişiliğini, onurunu ve kendine olan saygısını yitirmiş bir sürü insan... Cezaevi ikinci müdürü gözaltında Eskişehir'de esrar operasyonu ESKİŞEHİR (A.A) - Eskişehir'de düzenlenen uyuşturucu operasyonunda, özel tip cezaevi ikinci müdürü ile 4 kişi. 122 gram esrar ile birlikte yakalandı. Edinilen bilgiye göre. Eskişehir Emnıyet Müdürlüğü Narkotik Bürosu ekipleri. yol araması sırasında 34 ESV33plakalı otomobili durdurdular. Ay doğan Pehlivan. Selahattin Vatansever ve ErdalÖzer'in bulunduğu otomobiide yapılan aramada. gizli bölmelere saklanmış 66 gram toz esrar bulundu. Sanıklar, sorgularında esran Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde görev li bir kişi tarafından alınmak ve hükümlü Ahmet Kaya ile Erdoğan Şengüler'e verılmek üzere bir eczaneye bırakacaklarını itiraf etti ler. Bunun üzerine. söz konusu eczanede kalfa olarak çalışan .Ahmet L'sttunalı. sanıklann verdiğı esran aldıktan sonra yakalandı. Eczanede yapılan aramada, 56 gram toz esrar daha bulundu. L'sttunalı. hükümlü olan Dursun Ali Kılıç'a götürülmek üzere. esrarın cezaev i ikinci müdürü Mustafa Özçiçek'e verileceğini bildirdi. Bunun üzerine. eczaneye gelerek 56 gram toz esran alan Ozçiçek de suçüstü yakalandı. Bu arada. Aydoğan Pehlivan'ın. Erkan Tunca adına düzenlenmiş ehliyete kendi fotoğrafını yapıştırarak kullandıgı. 34 ESV 30 plakalı otomobilin de motor numarasının değiştirildiği belirlendi. Sanıklann gözaltına alındığı. soruşturmanın sürdürüldüğü kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle