Katalog

Cumhuriyet Inthaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yaym Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yavm Koordınatoru Hikmet Çetinkaja 0 Yazııslerı Mudurlerr Ibrahim Yıldız. Dinç Tav anç (Sorumlu) 0 Haber Merkezt Mudunı Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen Fikret Eser Dı$ Haberler Şinasi Danışoğlu 9 btıhbarat Cengiz Yıldırım #£1.0:101111 Bülent kı/gnlık • Kultur. Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelman V Makaleler Sami Karaören # Düzeltme Abdullah \ azıcı • Fotoâraf Erdoğan Köseoğlu • Bılgı-Belge Edibe Buğra # Yurt Haberlen MehmetFaraç Yayın Kurulu İlhan Selçuk I Başkaıı ı. Orhan Erinç, Okta\ Kurtböke. HikrrıclÇerrnkaj a. Şükran Soner. Ergun Bakı, Dinç Ta\arrç. tbrahim V. ıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba>, Hakan Kara. .\nkara Tenisilcısı. Mustafa Balba> 9 Haber Muduru Doğan .\kın Ataturk BuKan \o 125. Kal 4, Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (' hail. FaU 4I95U2" • (zınır TeniMİcısı Serdar Kızık. H Zı>a BK 1352 S 2 3 Tel 441122U. Faks 441911" 0 Adana Teni!.ılcısı Çetin Yiğenoğlu, inönuCd 119 S. No.l Kafl.Tel 352255O.Faks 3522570 Muc^e^c Muduru. Erol Erkut 0 K.oordındtör -\hmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent \ ener 0 Idare Hîm>in Gürer 0 I}Ietme Önder Çelik 0 Bılgı-Işlem Nail tnal 0 BılgısavarSıstenr Mürüvet Çiler MEDV. \ C: • Yoneıım Kurulu Ba^kanı • Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınaıor Reha Işırman # Gene! Mudur Yardtmcısı Mine \kdağ Tel 514 (T 53 - 513958O-513846W1.Faks 5118466 : "j enı Gun Haber I ..d "«41 ( PK D4 Mn \e Ya\ıncıhk \ Ş l>lanbuJ TVI 10 : C ; 512 05 05 I2t)hdlı 3 TEMMUZ 1996 İmsak:3.31 Güneş: 5.30 Öğle: 13.15 ikindı: IT13 Akşam: 20.47 Yatsı: 22.37 En iyi tenis fotoğrafı yarışması • Haber merkezi - Enka Spor <.ulübü. 8-14 temmuz tarJıltrri arasında Sadi GiÜ<çdık Spor Sıtesı'nde ger^eLİeştırilecek Enka L'kskrarası Bavanlar Tenis TumuvaM 75.OOS Challanger karsaTiında "En lyı Tenis Fot3ğ-afı Yarışması" düzenliyor. Sadece turnuva sırasırda çekilecek fotoğrıfların deferlendırıleceği yarışma ıki ialda yapılacak. "Yayımlanmış fotoğraf" dalırıda bırinciyc 120. ıkıncive 60 milvon TL. "•YcVimbnmamış fotoğraf" dalında \*e bırinciye 70, ıkircne 35 milyon TL ödül \enlecek Sanatçı Saniye Can öldü • ÇANAKKALE (AA)- Türk Halk Müzığinin ünlü sesı Saniye Can, yakalandığı akciğer kanserinden kurtulama> arak 64 yaşında Çanakkale SSK Hastanesı'nde dün öldü. Ankara Radyosu'na 1954 yılında Türk Halk Müzıgi sanatçısı olarak giren Saniye Can. aynı kurumdan emeklı olduktan sonra. bir süre daha sözleşmeli sanatçı olarak görev yaptı.Sanatçı. Çanakkale Kurşunlu Camii'nde kılınacak namazdan sonra şehir kabristanında toprağa verilecek. THY'den yeni sefer • İstanbul Haber Servisi- TürkHa\aYollan(THY). 4 temmuz larıhınden ıtibaren RJ-100 tipı uçaklar ile Ankara-Muş-Ankara ve Ankara-Sıırt-Ankara seferlerinı uvgulamaya koyacak. THY'den vapılan yazılı açıklanıaya göre, >az tarifesindekı me\cut Muş \e Sıirt seferlenne ıla\eten. RJ- 100 tipi uçaklar ıle Ankara bağlantılı veni Muş \e Sıırt seferlen uvgulaması başlatılacak. 4 temmuz perşembe gününden ıtibaren uygulanacak olan Ankara- \!uş- Ankara ve Ankara- Sıirt-Ankara seferlen tarifesi belırlendi. Buna göre, Ankara-Sıırt-Ankara seferi perşembe \e pazar günleri. Ankara-Muş-Ankara seferi perşembe günleri yapılacak. İletişimcilerin diploma töreni • İstanbul Haber Senisi - Marmara CrmersıteM Iletışim Fakültesı. kuruluşunun dördüncü yılında 350 ıletişımcı mezun veriyor. Fakültenin Gazetecilik, Halkla İlışkiler \e Tanıtım. Radyo- Televizyon Sinema bölünılerinin 12anabilım dalından mezun olan öğrenciler dıplomalarını bugün Atatürk Kültür Merkezi "ndesaat 10.00'da vapılacak törenle alacak. İstanbul'da orman yangını P İstanbul Haber Senisi - İstanbul"un akcığerleri savılan Gazıosmanpaşa Imrahor kövü yakınlanndaki ormanlık arazide dün öğleden sonra çıkan vangın, helıkopter ve İstanbul Büyükşehır Beledi\esf nebağlı itfaiye araçlannın vardımı ile fazla büyümeden söndürüldü. Pilav günü • Haber Merkezi - Divrigi Kültür Derneği. 12. geleneksel pi!a\ gününü 7 temmuz pazar günü düzenlkor. Di\riği Kültür Derneği Y^önetim Kurulu'ndan yapılan yazılı açıklamada. bir halk şenliği olarak düzenlenen günün Mehmet Akıf pıknik \erinde yapılacağı bıldırildı. Beyin göçü • AN K.\R\ (Cumhuriyet)- Türkıye Bılimler Akademisi (TÜBA). sosyal bilimler alanında bilımsel \e toplumsal gelışme için gerekli araştırmacı insan gücünün gelişmesine destek olmak amacıyla ılk kez açtığı •" ••yurtrçT-yurtdişı bütünleştirilmiş doktora bursunu" kazanan öğrencileri açıkladı. TÜBA Başkanı Ayhan Çavdar. Türki>e"den vurtdışına önemlı bir beyin göçü yaşandığını. bu programda bunuönlemevi hedefledıklerini belirtti. Ça\ dar. programa başvuran 54 adavdan 20'sinin seçildığıni bildirdı. Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nin derneğe devredilmesi halinde Kültür Bakanlığı kendi evinde kiracı olacak Devletten Türk Ocağı'na4 hediye^• Devlet Resim ve Heykel Müzesi binasının Türk Ocağf na devredılerek 1931 "de aşırı ırkçı eğilimleri nedeniyle kapatılan örgütün yeniden canlandınlmaya çahşıldığını belirten Ankara Üniversitesi Devrim Tarihi Profesörü Ünsal Ya\uz, "Osmanlı ruhu hortlatılmak isteniyor" dedi. bakanlık. kendi e\ ınde kiracı olacak. De\ rım Tarihi Profesörü Ünsal Ys» uz, şapılmak \e yaygınlaştırılmak iste- nen ideolojinın "Chmanlımhu"oldu- ğunu belirtti. SANART Derneği de y aşattığı kültür \ e sanat etkınliklerıy- le gerçek kimliğini sergile>en Devlet Resim \e Heykel Müzesi'nin. siyasi çatışmalara sahne yapılamayacağını bildirdi. HÜLVA ICAR\BAĞL1 ANKARA-Devlet; Atatürk'ün dı- rektıfleriy le kurulan Dev let Resim v e Heykel Müzesi'nin tarihi binasını "TürkOcağı DerneğTne armağan edı- yor. ANAP Grup Başkanvekili Cum- hur Ersümer \e 7 arkadaşının hazır- ladığı vasa önerisi, Maliye. İçişleri bakanlıkları ile Hazine'den sorumlu Devlet Bakanlığı temsilcilerince ka- bul edildı. Eski Kültür Bakanı Agâh Okta> Giiner'ın misyonunu üstlendi- ği önerinin \asalaşması durumunda. Güner''in girişimi Eski Kültür Bakanı Agâh Oktay Gü- ner'in. Cumhurivet Ankarası'nın en önemlı sembollerinden biri olan De\ - let Resim \e Heşkel Müzesi'nin Türk- İslanı sentezci yaklaşımıyla bilinen Türk Ocağı Derneği'ne devredilebi- leceğine ilişkin görüşü, atılan adım- larla biçimlendi. Kültür. Maliye. İçiş- leri bakanlıkları ile Hazıne'nin bağlı olduğu De\ let Bakanlığı temsilcilen- nın son toplantısında muhalefet şerhi konuimay an yasa önerisi aynen kabul edildı. Türk Ocağı Derneği'nın. kendisı- ne \erilmesini istediği bina konusun- daki görüşleri. toplantıda, Kültür Ba- kanlığı tarafından "hakkın iadesi ve sembolik mülkiyet" biçiminde nite- lendı. Toplantı tutanağında şö> le den- dı: '•TürkOcağı binasının temeli, Türk Ocağı Derneğf nin ev kaftan satın aldı- ğı arsaya 1926 > ılında atılmıştır. Bina- nıtı \apımı. ocağın ve milletimi/in im- kânlan ile imece usulü iie tamamlan- mıştır. Türk Ocağı, 191 l'de dev rin ön- de gelen av dınlan ve fikir adamlan ta- rafından kurulmuş olup, 85 vıllık ta- rihi boyunca amaçlannm dışına çıkma- dan kamu yaranna hizmetgörmüş iti- bariı nıilli bir kuruluştur." "Demokrasi avibf tezi Eski Kültür Bakanlığı Müsteşar Yar- dımcısı .\Jaaddin Korkmaz imzasıy- la "bakanlıkgörüşü" olarak Maliye Ba- kanlığı Milli Emlak Genel Müdürlü- ğü'ne gönderilen yazıda da, "demok- rasi ayıbının" ortadan kaldırılacağı vurgulandı. TürkOcağı'nın siyasi \e toplumsal alanda yaptığı hizmetler- den ö\ güyle söz edilen metinde Kork- maz şunlan söyledi: -1931 vıünda Türk Ocaklan Derne- ği'nin münfesih olması üzerine, bina önce Cumhurivet Halk Fırkasfna, 1951 yılında da Cumhurivet Halk Fır- kası'nın tesahüp (sahip) ettiği malla- nn Hazine've intikaline dair kanunla Hazine'je intikal etmiştir. Türk Ocak- lan merkez binasının intifa (kullan- nıa) hakkı 1952 > ılında Bakanlar Ku- rulu karanv la Türk Ocağı Merkezi'ne iadeedilmiştir. Mezkûr(adıgeçen) ka- rar, 1971 v ılında Bakanlar Kurulu ka- ranv la iptal edilmiştir. Bu durunı. öte- den beri bir demokrasi ay ıbı olarak mütalaa edilmektedir. Bu > üzdendir ki. bakanlığımız binanın me\cut kanun teklifiv le TürkOcağı'na iadesbıeolunv lu bakmaktadır." Önerinin yasalaşması durumunda. Türk Ocağı Derneği. Kültür Bakanlı- ğı'nın kültür-sanat etkinliklıklerine. ancak b'elıriedıği ücret karşılığında ızin \erecek. Ankara Üni\ ersitesi Dev rim Tarihi Profesörü Ünsal Yavuz. Cumhuriyet'e vaptığı değerlendirmede, aşırı mılli- \etçi. ırkçı \ e yayılmacı eğilimleri ne- deniy le 1931 'de kapatılan Türk Ocak- ları'nın bugün yeniden canlandırıl- mau çahşıldığını söyledi. Devlet Re- sim %e Heykel Müzesi binasının dev- redilmesinin temelinde Atatürk'ün kurduğu dev let anlay ışından uzaklaş- ma ideolojisinin vattığını kaydeden Ya\ uz. "1980'li yıilann Türk-lslamcı görüşü Osmanlıcılıktan başka bir şev değildir. Hortlatılmak istenen Osman- lı ruhudur" dedi. Görsel Sanatlan Destekleme Der- neği de (SANART) gırişimın yenı bir siyasi tartışmav a neden olacağını. cum- hurivet simgesınin zedelenmek isten- diğini belirtti. T ı i r k i y e ' n i n a y d ı n l ı k y ü z ü n e y o l c u l u k l a r Niğde'de ışığın ve gölgenin mucizesi<^ ^ATAOL BEHRAMOĞLÜ Öğleye doğru. Tuz Gölü. patlıcanımsı morluktaki sır- tıyla sağımızda uzanıvor... Şerefiikoçhisar'dan sonra ma- \iles.erek süren uzantısı... Acıpınar'a yaklaştığımızda, birden Hasan Dağı'nı görü- yorum... "Gemlik'e doğru denizi göımek"ten daha da büyük birşaşkınlık bu... Çüıı- kü güneşin yakıp kav urduğu birçölde. birdenbire.doruk- lan bulutlarla. > amaçlan kar- larla kaplı birdağla karşıla- şıvermek gerçek bir muci- ze... Coğrafya kitaplannda- ki yanlışı bir kez daha anlı- vorum: Birdağ. birırmak,bir ova. bir kent, ancak yaşana- raköğrenılebilir... Birde. bel- ki, türkülerle. edebiyatla... Hasan Dağı. bir türkünün di- zelerindeki sözcüklerdi be- nim için... Şimdi onu tanı- yorum. Çünkü güneşten kav - rulmuş Taşpınar'la karşı kar- şıva duruşlarını; eteklerin- dekı. birer taş vağınından farksız köylen gördüm... Bu sıcakta o kövlenn insanlan ne yaparlar. nerededırler' 1 Onlarla konuşmak, onlardan Hasan Dağı üstüne sö\ lence- lerdinlemekısterdim...Oza- man daha da. daha da > akın- dan tanımış olurdum. 'ilkkez Ruhi Su'nun" çığlığa, ağıta benzertürküsündeadını işıt- tiğim bu dağı: "Hasan Dağı Hasan Dağı / Eğil eğil eğil bir bak / Kesiyor zincir bileği / Jandarmada din iman vok." Nığde, tek bir sözcüktü benim için. Ya da, coğrafya kitaplarında. turizm tanıtma kitaplanndayazıldığıkadar: "Niğde. İç Ânadolu Bölge- si'nin orta Kızılırnıak olarak adiandınlan kesiminde bu- lunmaktadır. Kapadokya böl- gesiiçindedir..rŞımdı. 1996 Hazıranı'nda birikindi üstü Bor Caddesi'nden bu kenıe girerken. bir insanla tanışı\or- muşum gibi bir kentle tanış- maya başiadığımı ve artık onup hep anımsayacağımı duyumsuvorum.. Okuma oranı vüksek Merkez nüfusu 50 binle 70 bin arasında değişen Niğ- de"de. okuma yazma bilenle- nn bu nüfustaki oranının yüz- de 99 olduğu söyleniyor... Niğde v e çevresınde üni\ er- site açılmış olmasının ne- denlerinden biri de belki bu- dur... Bor'dan itibaren üni- versitenin çeşitli bölümleri- nin yanından geçiyoruz. Niğ- de Ûnnersitesı'nin 6 fakül- tesinde yakla^ık onbin öğ- renci öğrenim görüyor... Bor Caddesi'nde Sabancı Kız Öğ- renci Yurdu'nun. Özel Sun- gurbey Lisesi'nin yakının- dan geçiyoruz. Aynı cadde üzerinde Kültür Bakanlı- ğı'nın yaptırmakta olduğu Kültür Merkezi'nin yapımı ise durmuş. \apıma yeniden ne zaman başlanacağı bilin- miyor... Niğde'nin bir kül- tür merkezine. sanat-kültür etkinliklerinin yapılabilece- ği bir salona gereksinimi var... Bizim etkınliğımız Beledi- yc Mcclisi Salonu'nda \a- pıldı... Atatürkçü Düşünce Derneğı'nin. Eğit-Sen'in lo- kalleri de belediye binasın- da. Atatürkçü Düşünce Der- neği Başkanı bir bayan: Ali- ye Baykal... Ayağımızın to- zuyla ziyaretl'erine gittiğı- mizde lokal (sanki bir kadın- lar kolu toplantısında gibi> dernek üvesi bayanlarla do- luydu... Duvarda Mustafa Kemal'in \e L'ğur Mum- cu'nun portreleri... Niğde de Niğde"deki Selçuklu eserlerinden Alaaddin Camii'nin do- ğu kapısı üzerindeki bezemelerde. güneş ışınları belirli 30 kadar kıtabe\ ı \ar. Fakat çoğu kırtasiyeci. Dost v e Ba- nş kitabevleri ise kitap aâır- hkh. Sanatsever başkan Niğde Beledıve Başkanı Ahmet Oğuz Özmen, btan- bul'da hukuk öğrenimi gör- düğü yıllarda tiyatro oyunla- nnda da rol almış... Sanaıse- ver olmaktan da öte, sanatçı birkişilik... Ahmet OğuzÖz- men'in sözlenyle. "politika. insanı muthı etme sanaütlır"_ Başkan. sanatın ve kültürün bu mutluluktaki payını bili- >or... Belki de. Niğde'de ge- nel seçimlerden 5. parti ola- rak çıkan CHP'den iist üste belediye başkanı seçilmesi- nin sırlarından biri de bu- dur... Turizm Müdürü kenan Göze. Basın Yay ın Danışma- nı Birol N'uroLbaşkanla uyum içınde çalışıy orlar. Belediye binasında bir cep sineması oluşturulması. sanat-kültür alanında tasanlanndan sade- ce birtanesi. Selçuklular döneminde (I223'te)yapılmış Alaaddin Camiı. Selçuklu bezeme sa- natının gerçekten de bir baş- yapıtı. Doğuva bakan kapı- sı üzerinde güneş ışınlannın belirli bir açıyla belirli saat \e dakikalarda (yaz ayları saat 10.00) kapı üzerindeki süslemelerde oluşturduğu taçlı kadın başı görüntüsü ise. ınsan elinın yarattığı ger- çek birmucize... Sırt'bu mu- cizeyi görmek için Niğde'ye gidilmelidir... Karamanlılar dönemı başyapıtlarından (1409 y apımı) sözgehmi Ak Medrese'nin. başkaca tarihi yapılann sahipsizlik ve ba- kımsızlıklarının bende >a- rattığı üzüntüv ü. küçük fakat seçkin Niğde müzesinde iki \ urtse\ er \ e sanatsev erle. ar- keolog Fazıl Açıkgöz ve Mü- ze Müdürü Erol FavdaJj"> ia konuşmalarımızın ıçimde uyandırdığı a>dınlıkduygu- ları. müzeci dostların "işle- me\ensistem" y üzünden kar- ^ılaştıkları sayısız güçlükle- ri ve kaygılannı sayıp dök- mek ıseröportajımın sınırla- nnı aşacak... Fakat bir baş- ka mucizeden. "Ahmed Kud- dusi Huzur Evi ve Rehabili- tas>on Merkezi'nde kalmak- ta olan şaır Nilgün Acar'dan mutlaka söz etmeliyim... 'AMiçIardaki güneş' ""Beyindeki bir aksaklık nedeniyle vürüyemeven. de- vinimleri oldukça kısıtlu ken- di kendineokuma-vazma öğ- renen, eline ne geçerse dur- madan okuvan. kendini bil- diğinden beri bir şevler ya- zan" (1954 doğumİu) Nil- gün Acar'ın bana önce kita- bını gösterdiler. İncelikli. öz- gün şiirlerdı bunlar. "Sesi- nin dışında her şe> yanılsa- nıa" ya da "bırakmıvorum avuçlarımdaki güneşi" dıve dizeler kurabilen birozanın ürünleriydi... Sonra huzure- vindeki odasında Nilgün'ü görmeye gittik... Şiirlerini yere yüzükoyun kapanarak vedaktiloyla\azabılen;elin- de büvük çaba\la tutabildi- ği birkalemle. yıne yüzüko- yun kapaklanmış durumda. benim için suııu olarak kita- bının ilk sayfasına "mavinin tümsıcaklığnla" sözcüklen- nı inatla \e özenle yazmayı başaran bu insanın nasıl bir vaşama sevincıyle. nasıl bir heyecanla ve geleceğe dö- nük nasıl umutlarla dolu ol- duğunu anlatabilmek hiç ko- la>' değil... Kendisiyle ilgili duyguîarımı söylediğimde. hersözcüğü yüreğinden, bü- tün varlığın'dan, bir sevin. coşku. çarpıntı olarak kopup gelircesıne. bana aynen şöy- le dedi: "Daha kim bilir bü- tiin Türkiye'de neler vardır. Ö>le değil'nıi?.." Se\ gilı Nilgün. sen av uç- larındaki güneşi hiçbir za- man bırakma... O güneş ni- ce soğumuş yüreği yeniden ısıtıp canlandıracak kadar. ışıkla. ısıyla. yetenekle. se\ - giyle dolu... Başan için aşın zorlama. bedensel ve ruhsal gelişmelerini tamamlanıanııs çocuklarda kaiıcı sakatlıklara yol açıyor. 6 Yazık bu çoculdara' • Avrupa Konseyi Gençlik \ e Spor Komitesi, madalya, şöhret ve para uğruna çocuk sporculara aşın baskı yapılmasına karşı çıkarak üye devletlerin ilgili birimlerini uyardı. Çeviri Servisi - Atlanta Olimpıyat Oy unları hazırlık- lannın son aşamasına gelın- dıği şu günlerde spor oton- telerı bugüne dek gözardı edilen çok önemli bir konu- yu tartışmaya açtılar. Çe^'f- İi spor dallarında harıkalar yaratan çocuk yaştaki spor- cuların, erişkin \aşa gelme- den bedensel ve ruhsal çö- küntüye uğrayıp. sporu bı- rakmak zorunda kalmaları sıkhkla yaşanan bir olgu. Hırslı \e bilınçsiz ailelerinın baskısı altında çok sıkı bir eğitimden geçinlen vetenek- li çocuklar. uluslararası alan- da isim yapar yapmaz müt- hiş paralar kazanıy orlar. Ne varki bu hızlı başlangıç. da- ha bedensel ve ruhsal geliş- melerini tamamlamamış ço- cuklarda kaiıcı sakatlıklara yol açıyor. Avrupa Konseyi bünyesin- de yer alan Gençlik \e Spor Komitesi bugüne dek ıhmal . edilen bu konuya eğilerek çocuk sporculann eğitimine ilişkin bir protokolünyürür- lüğe girmesı volunda çalış- Fransızcimnastikçi Elodie Lussac. 1994'tesakatlanarak çelik korse giymek zorunda kaldı. malarabaşladı. Konseymya- yın organı Forum dergısinde \er alan habere göre Komi- te Başkanı Mikko Elo. kon- seye üye devletlerin hükü- metlerine \e spor federas- yonlanna genç sporculann korunması için önlem alma- lan çağrısında bulundu. 39 üve de\ let vetkihlerine \a- pılan çağnda. başan merdi- \enlerini çok hızlı tırman- mak isteyen genç sporcula- nn korunması ve yönlendı- rilmesi istendı. European gazetesine bir demeç veren Komite Başka- nı Mikko Elo. konuva iliş- kin şunlan söyledi: "Avru- pa'nm dört bir yanında 5-6 Tıpta tuz tarbşması Tuzun hipertansiyon ve kalp hastalıklanna etkisi konusundaki tartışma British Medical Joumal'de yayımlanan araştırmayla yeniden canlandı İstanbul Haber Servisi - Bilim adamlan tuzun hipertansiyon.\e kalp hastalıklarında zararlı olup olmadığını tartışıyor. Bir kısıın bilim adamı tuzun azaltılmasının kalp hastalığı ve felçten ölümü azaltacağını sa\ unurken bir diğer grup: tuzla. bu hastalıklar arasında bir bağlantı olmadığını öne sürüyor. Fazla kullanıldığında başta hipertansiyon oimak üzere bazı hastalıklardaki olumsuz etkilerı uzmanlar tarafından kabul edilen "tuz". yeniden tartışma konusu oldu. Yeni araştırma British Medical Journal'de (BMJ) 17 mayıs tarihinde \ayimlanan ve 10 bin kişi üzerinde yapılan bir araştırmada tuz ile tansiyon yüksekliğı arasında yakın bir ilişki olduğu belirtildi. Yazıda. araştırmacılardiyetteki tuzun azaltılması yönünde bir kampanya başlatılması için çağnda bulunurken tuz üreticilerinin kuruluşu olan Amerikan Tuz Enstitüsü. tuz ile kan basıncı. felç ve kaip hastalığı arasında bir ilişki olmadığını savundu. BMJ, hükümetlerin tuz azaltılmasını tav sıye karan almalan için çalışmalar yaptığını belirtirken Prof. Dr. Ferruh Korkut. tuzla tansiyon arasında çok sıkı bir ilişki olmadığını savundu. Kalp ve Damar Hastalıkîan Araştırma ve Uvgulama Merkezi Müdürü olan Korkut. ABD'deki tuz kısıtlamasında bir gevşeme olduğunu da belirterek şöyle devam etti: "ABD'li hekimler geçmiş vıllarda tuz kısıtlamasını çok yaparlardı. İnsanlar da hekim uvarılanna yüzde 100 uvdukları için tuzsuzluğa uvmayacaksa başka bir doktora gider. Hekimin uvarılanna tam uyduklarından zamanla tuzsuzluğa ait şikâvetler ortaya çıkıyor. ABD'li hekimler bir taraftan tuzu kısıtlarken bir taraftan tuzsuzluk nedeniv le ortaya çıkan hastalıklan önlemek için tuz tabletleri veriyorlar." Kendi hastalanna ölçülü olarak tuzu tavsiye ettiğini kaşdeden Prof. Korkut, tuz kısıtlamasının fazla bir >arar sağlamayacağını ifade etti. Haseki Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Tansiyon Uzmanı Prof. Dr. Serap Erdine ise tuzun kan basıncı üzerinde etkilerinin bulunduğunu belirtti. ^Olçülü tuz' Bunu da "tuza duyarlı olanlar ve olmayanlar" olarak ıkıye ayırdıklannı sövleven Erdine. "tuzun kalp hastaları üzerinde doğrudan bir etkisi vok. Normalde her şeyin dengelisi önemli. Aşırı tuz kullanmak kadar hiç tuzsuz beslenmek de zararlı. Ancak hipertansivon hastalanna münıkün olduğunca tuzsuz şeyleri tavsiye ediyoruz. Örneğin, normal ekmek verine tuzsuz ekmek yemeleri daha doğru"' dıye konuştu. y aşlanndaki çocuklann aile- lerinin baskısı ile korkunç bir eğitime tabi tutulduğunu bi- liyoruz. Gözünü hırs ve para bürümüş aileler, çocuklann sağlığını düşünmüv orlar. Bu konuda panik \ aratmak iste- nıivorunı. ancak sorun çok önemli. Bu gidişe bir son ve- rilmez ise bazı çocuklar öle- bilir." Mikko Elo'nun bu çağrı- sına duyarsız kalmavan ba- zı spor otoritelen. kendi ül- kelerinde spora başlama ya- şını yükseltme\'e uğraşırken Uluslararası Olımpiyat Ko- mitesi'nden de her spor dalı için bir başlangıç yaşı tespit etmesinı istediler. Buönlem- lere uyulmamaM durumunda sorumluların yargılanması da gündemegetirildi. Antrenöriere çağrı Uzmanlar. çocuğun yaşı- na v e kapasitesine uygun ol- mayan sportif etkinliklere zorlanması durumunda psi- kolojik bozuklukların da or- taya çıkabileceğıne dikkat çekıvorlar. Aynca cinsiyet farklılığı- nın da önemine değinen uz- manlar: cimnastik. yüzme ve kayak gibi spor dallarında çocuk yaştaki gençlerin sıkı bir çalışma ıle uluslararası yanşmalara katılabilecek dü- zeye ulaşabileceklerinı ileri sürüyor. Bu durumda antrö- nerlerin duyarlı dav ranıp, ai- leler ıstese bile çocuğu zor- lamamalan gerekiyor. Uluslararası spor çev rele- ri. medyanın harika çocuk olarak nitelendırilen gençle- ri reklam unsuru olarak kul- lanmalanna da karşı çıkıyor- lar. Genç yaşta para ve şöh- rete kavuşan gençlerin "ne pahasına olursa olsun kazan- mak" tutkusuyla doping tu- zağınadüştüklen belrrtiliyor. Lussac'ın dramı Fransızcimnastikçi Elodie Lussac genç yaşta sporu bı- rakmak zorunda kalan çocuk sporculardan valnızca biri. Şimdi 16 yaşında olan talih- siz sporcu. 1994'te Dünya Cimnastik Şampivonasf nda sakatlanarak çelik korse giy- mek zorunda kaldı. Fransız Cimnastik Federasyonu'nu kızını "harcadıklan" gerek- çesi ıle suçlayan Lussac'ın babası. antrenmanlarsırasın- da Elodie'nın ağrılar içinde knrandığını. ancak gözü ma- dalyadan başka bir şey gör- me\en antrenörlerin çocuğu zorla çalıştırdığını ıddıa edi- yor. Elodie'nın ailesi. kendi kızlannın başına gelen fela- ketın başka çocuklan da et- kilememesı için Legisport adındaki örgütün şemsiyesi altında kampanyalannı sür- dürüvor.