Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 28 TEMMUZ 1996 PAZAR
HABERLERIN DEVAMI
Istanbul
Edırne
Çanakkale
Kocaeli
Izmır
Manısa
Aydın
Denızli
Zonguldak
ÖAç.k
B
B
B
B
A
A
A
A
B
27
31
29
27
31
33
34
34
24
MJLAA
Sınop
Samsun
Trabzon
Gıresun
Ankara
Konya
Eskışehir
Sıvas
İMX
B
B
Y
Y
A
A
A
A
M
25
24
24
23
28
26
26
25
Antalya» A 36 Kars
Mersın
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
1
A
A
A
A
A
B
B
32
39
39
39
37
29
30
Y 27
Yurdun kuzeydoğu
kesımlerı parçalı bu-
lutlu. Doğu Karade-
nız ıle Doğu Anado-
lu'nun kuzeyı sağa-
nak ve gökgurültülü
sağanak yağışlı, dı-
ğer yerter a? bulutlu
ve açık geçecek. Ha-
va sıcaklığı bıraz
azalacak. Rüzgâr.
kuzey ve batı yonler-
den hafıf. ara sıra or-
ta kuvvette esecek. Budapeşte B 26
Taşkent
Moskova
Aşkabat
Almatı
Taşkent
Bakü
Bışkek
Tiflts
Kahıre
B
A
A
A
A
A
Y
A
23
36
40
37
40
38
28
34
Şam 40
« S f c Gok gurûttuluParçaiı Dulutlu Sısl. Bulutlu ^ Çok bulutİL. • Yağmurtu
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baftarafı 1. Sayfuda
Doğaya saygı ve sevgı göstermediğimiz için...
Çin'le Senirkent'in kaderı ya da kadersizliği. doğa-
nın affetmezliğinde birleşti.
Evrensel bir deyimdir. "Tanrı affeder, doğa affet-
mez..."
Uzaktan başlayalım... Bangladeş'le ilgili sel felaket-
lerine neredeyse alışmıştık. Her yıl mevsım yağmur-
lan başladığında ırili ufaklı tüm kentleri su teslim alı-
yor.
Çünkü, Bangladeş'teki yağmur ormanlarının tü-
mü, evet tümü yok edıldi. Yağan yağmur, ağaç dal-
lannda sahncak kurmayı beklerken çıplak toprağa
çarpınca, öfkesini ınsanlardan alıyor.
Benzer felaketler zaman zaman Hindistan'dan da
geliyor. Çünkü. bu ülkede de yağmur ormanlarının tü-
mü tükendi.
Görünen o ki sırada Çın var. Son bir ayda yağan
yağmur Çin'in orta ve güney eyaletlerini silıp süpür-
dü. Ölü sayısı önceki gün, bini aşmıştı. Altı yüz bin
asker kurtarma çalışmalarına katılıyor. Sel, in jnisin
Çin misin demiyor. Önüne kattığını götürüyor.
Çünkü, Çin de, doğayı katletmenin tadtna vardı. A-
ma bu yolla alacağı bir, on zarar olarak geri döne-
cek...
Çin coğrafyasıyla 1994 yılında tanışmıştım. Pe-
kin'den Şiyan'a giderken dört saat süren uçak yol-
culuğunda hiç sıkılmamıştım. Uzun süre dağların
üzerinde yolculuk yaptık. Onlarca nehrin doğduğu
yerı gördüm. llk fark ettiğimde bir çocuk gibi sevin-
dim. Tepelerden başlayan birkaç dere, aşağı indik-
çe birleşti. sonra yenilerı eklendi, vadinin dibinde bü-
yük bir nehir oldu...
Bir derenin nesı var, ikı derenin nehri var...
Bugün Çin'in yılda yüzde 10'a varan kalkınma hı-
zında, en büyük etken ucuz emek ve doğayı yemek...
Önümüzdeki yıllarda bu ülkeden daha büyük sel
felaketleri haben gelirse şaşmamak gerek...
Yeryüzünde yağmur ormanları diye adlandırılan
bölgeler, Amazonıar. Orta Afrika ve Madagaskar'ın
bir bölümü ile Güney-Güneydoğu Asya'dan oluşu-
yor.
Dünyadaki toplam kara parçasının yüzde yedisini
oluşturan bu ormanlar yeryüzündeki oksijenin yarı-
ya yakınını üretiyor Her yıl dünyaya düşen yağmu-
run yansını bu bölgeler alıyor.
Ama acımasızca süren kıyım, hem bu ormanların
geleceğini tehdit ediyor hem de ınsanlığın...
Yardıma çağrı
Senirkent'e gelirsek... Kaymakam irfan Demiröz
Ingilteregezisinden dönüyor. Gözü bulutlarda. bir yıl
önceki felaket belleğmde... Bulutlar yağmur yüklü...
Kapıdağı. yıllar önce yok edilen 20 bin dekarlık or-
man alanının ıntikamını bir kez daha alacak...
Kaymakam halkı uyarıyor. Evler boşaltılıyor. Der-
ken, yağmur.. çamur.. Bir oda büyüklüğündeki kaya-
lar 1400 metrelik eğimden uçarcastna Senirkent'in
üzerine iniyor... Boşaltılan evlerın 30'u tümüyle yıkıl-
mış. Demek ki erken uyarılmasaydı. kent hem çamu-
ra hem ölüme bulanacaktı...
Şimdi Senirkentliler çaresiz. baş edemedikleri do-
ğanın kendilerine zarar vermemesi için tüm Türki-
ye'den yardım bekliyor. Senırkent Ziraat Bankası Şu-
besi'nde açılan hesaba yapılacak yardımlarla, önce
kent kurtarılacak, ardından ağaçlandırmayladoğa...
Senirkentliler. yağan yağmurun ağaç dallarından
getirdiği kokuyla temmuzun tadına varabilecekken.
ölüm kusan çamurla boğuşuyorlar...
Bugün Senirkent'in başına yağan çamuru öteki
kentlerimiz de yaşayabilir...
Yazıyı, 1885te topraklarını isteyen Amerikan Dev-
let Başkanfna seslenen Kızılaerili reisi Dwan'ın mek-
tubundan bir paragrafla noktalayahm:
"Bilıyorum, beyazlar bizım gibi düşünmezler. Be-
yazlar için bir parça toprağın ötekinden ayrımı yok-
tur. Beyaz adam topraktan almak istedığini almaya
bakar ve sonra yoluna devam eder. Çünkü toprak
beyaz adamın dostu değil, düşmanıdır. Beyaz adam,
topraktan istedığini alınca, başka serüvenlere atılır.
Beyaz adam anası olan toprağa ve kardeşi olan gök-
yüzüne, alınıp satılacak şeyler gözüyle bakar.
Onun bu ihtirasıdır ki topraklan çölleştirecek ve her
şeyi yiyip bitirecek..."
Karlı
DENİZ GEZİLERİ... BİZDEN SORULUR.
30 Eylül 1996 tarihine kadar yapılacak rezervasyonlarda
bazı tarihter ve bazı kamaratar için ÖZEL %50 INDİRİM:
2 KİŞİ GİDİN = BİR KİŞİ ÖDEYİN
Aynı kamarada 3. kişi %50, 4. kişi BEDAVA
Şahane Gemi Gezileri için:
MODERN SEYAHAT
CumhuriyetCd ÜIMeSk.422 80230 Istanbol ÜBt-0-212-240 8995 Falcs 2471526
Uzlaşma sağlandı• Baştarafi 1. Sayfada
ler Birliâi (TİKB) davastndan hü-
kümlü V laş Hicabi Küçük ile İstan-
bul'da Bayrampaşa Cezaevi'nde
DHKP-C d'avasından tutuklu Yem-
lihaKaya ve bmraniye Cezaevi'nde
TÎKBhükümlüsüOsmanAkgünöl-
dü. 26 temmuz günü ölen Tahsin
Yılmaz'ın cenazesini dün almak is-
teyen ailesi ve yakınları Bayrampa-
şa Cezaevi önünde oturma eylemi
vapmak isteyince, çoğunluğu kadın
10 kişi, polis tarafindan gözaltına
alıııdı.
Gebze Özel Tip Cezaevi'nde
ölüm orucunda bulunan ve durumu
aöırlaşan MehmetMuratSözeridün
kendi isteğiyleeylemi bıraktı. Söze-
ri. isteği üzerine Gebze Devlet Has-
tanesi DahiliyeServisi'nekaldınla-
rak tedaviyeahndı.
Bursa muhabirimiz Levent Gen-
celli'nin bildirdiğine göre 18 hü-
kümlünün ölüm orucunu sürdürdü-
ğü Bursa Özel Tip Cezaevi'nde ölen
eylemcilerin sayısı dün ikiye yüksel-
di. TİKB davasından 12 yıl 8 ay ha-
pis cezasına hükümlü Ulaş Hicabi
Küçük dün sabaha karşı saat
05.00'teyaşamınıyitirdi. 1972 Bay-
burt doğumlu olan Küçük'ün. An-
kara Üniversitesi'nde öğrenciyken
8 ay önce yasadışı TİKB örgütüne
ü>e olmaktan Eskişehircie gözaltı-
na alındıgı ve Konya Devlet Güven-
lik Mahkemesfnce tutuklanıp ha-
pis cezasına ınahkûm edildiği öğre-
nildi. Bir süre Aydın Cezaevi'nde
kalan Küçük'ün, 6 ay önce Bursa
Özel Tip Cezaevi'ne getirildiği bil-
dirildi.
Ölüm orurunun 69'uncu günün-
de va^amını yitiren Ulaş Hicabi Kü-
çük'ün annesiŞekife Küçük. ablası-
Perihan Aktaş ile ağabeyi Necati
Küçük ve yakınlarından oluşan bir
grup. dün sabah erken saatlerde ce-
nazeyi almak üzere Bursa'ya gittı-
ler. Cezaevi önünde fenalık geçiren
aile güçlükle teskin edilirken polis
bölgede geniş çaplı gü\ enlik önlem-
lerı aldı.
Kardeşinin "de\lettarafindan öl-
dürüklüğünü" öne süren Necati Kü-
cük. "Kinısckardeşimiölümorucu-
na zorla itmedi. O kendisi yaptı.
Ölümler de\am edecek" dedi. Ulaş
Hicabi Küçük'ün cenazesi daha
sonra ailesi tarafından alınarak Bur-
sa Adli Tip Kurumu'na nakledildi.
C'enaze daha sonra toprağa verilmek
üzere Bayburt'un Simür Köyü'ne
götürüldü.
Ba> rampaşa'da 4. ölüm
İstanbul Haber Servisi'mızın ha-
berine göre Bayrampaşa Ceza-
e\ ı'nde ölüm orucunun 69'uncu gü-
nünde yaşanıını yitiren 28 yaşında-
ki Yeniliha Kaya, DHKP-C üyesi
olugu iddiasıyla Istanbul 2 No'lu
DGM'de 15 yıla kadar hapis cezası
istemiyle yargılanıyordu. Kaya'nın
"\oksul Halkın Gücü" dergisinin
vazıişlerı müdürlüğünü de yaptığı
belirtildi.
Cezaevleri eylemlerinin dünkü
üçüncü kurbanı ise Ümraniye Ceza-
ev ı'nde "süresiz açlık grevi" yapar-
ken ölen 32 yaşındaki Osman Âkgün
oldu. Emek Hukuk Bürosu'ndaki
avukatlan. Akgün'ün TİKB örgütü
adına eylem \ apmak suçundan ömür
boyu hapıs cezasına çarptırıldığını
beiirterek -Yaşasaydıinfazyasasıge-
Vo^a
^.°
Sulu kar
GUNCEL
CUNEYT ARCA\TREK
İstanbul Cumhuri\et Başsa\ cısı FtTian Çitici, dün gece saat 2330'da Ba>rampaşa Ce/ae\i'nin önündv yaptığı açık-
lanıada "uzlaşnıa' müjdesini \ererek ölümlerin durdurulacağını sink-di. Ct'/ae\indc ölüm orucu \e açlık gre\indc
bulunup sağlık durumu kötü olanlar için tüm sağlık kuruluşlannın seferber edildiğini \ urgula>an Çitici. cezae\ in-
dekiletie uztaşma sağlannıasının ilk anından itibaıvn scrıım \erilme\e başlandığını kaydetti. (, itki. \anlan bu olıım-
lu sonuç için katkısı bulunan tüm kuruluş \e kişitere şükran dileklerini iletti. (Fotograf: HATİCE TUNC'ER)
reği21 Şubat I999'da tahli>e olarak
özgürlüğüne kavuşacaktr dedıler.
Bavrampaşa Cezaevi'nde ölüm
orucu sonucu ölen Tahsin Yılmaz'ın
cenazesini ise dün ailesi almak iste-
di. Cezaevi önüne gelen Yılmaz'ın
ailesi ve yakınları oturma eylemi
vapmak isteyince. aralannda avuka-
tı Sevim Akad'ın da bulundugu. ço-
ğunluğu kadın 10 kişi polis tarafın-
dan gözaltına alındı.
Polis saat 13.15 sıralarında Yıl-
maz'ın cenazesini cezaevinden ala-
rak otopsi için Adli Tip Kurumu'na
götürdü. Yılmaz'ıncenazesininaile-
sinin oturdugu Izmır'de toprağa \e-
rileceği bildirildi.
Tüm bu gelişmeler sürerken olası
bir operasyona karşı istanbul'daki
hastaneler alarma geçirildi. Ancak.
hastanelerde serv isler boşaltılıp nö-
betçi doktor ve sağlık personeli sa-
yısı arttınlırken dün sabah saatlerin-
den itibarende Kazan'ın "Beyinka-
rargâhı orda" dedıği Bayrampaşa
Cezaevi'nde yoğun bir şekilde tu-
tuklu ve hükümlülerlc görüşmeler
başlamıştı.
istanbul Cumhuriyet Başsavcısı
Ferzan Çitici ıle RP İstanbul Millet-
\ekilı Mukadder Başeğmez Bav-
rampaşa Cezaevi'ne giderek tutuk-
lu ve hükümlülerle görüştüler. Öğle
saatlerınde İnsan Hakları Derneğı
İstanbul Şube Başkanı Ercan Kanar.
Çağdaş Hukukçular Derneği İstan-
bul Şube Başkanı Mustafa İ'çdere.
Halkın Hukuk Bürosu A\ ukatı Ah-
met Düzgün Yüksel. Avukat Mihri-
ban Kırdök ıçerı gırerek görüşmele-
rekatıldı. İstanbul Valısı RıdvanYe-
nişen de sabahtan akşama kadar ce-
zaevine gelip giderek görü^melen
yakından izledi \e bilgi aldı.
Adalet Bakam'nın önceki açıkla-
masında "operasyon" sinyali verme-
sinin yanı sıra bir de olumlu sinyali
vardr. "Gebzeye nakledebiliriz.'"
Bu olumlu sınyal üzerine günler-
dir cezaevindeki eyiemin bitmesı
için çaba gösteren Zülfü LKanett ıle
gazetemizyazan OralÇalışların da
aralarında bulundugu yazar ve poli-
tikacılartutuklular üzerinde •*etkili>
"
olabileceğini düşündükleri avukat
Eşber Yağmurdereli"y i dev reye sok-
tular. Yazarlar RP istanbul Miiletve-
kili BahriZengin'ledesürekiitemas
halındeydıler.
\'e savcıdan alınan özel izinle sa-
at 15.30 sıralarında Eşber Yağmur-
derelı. tutuklu ve hükümlüleri ikna
etmek üzere Bayrampaşa Ceza-
evi'ne girdi. Yagmurdereli'nin tu-
tuklu ve hükümlülerle göritşmesi i-
ki saat sürdü.
Saat 17.30 sıralarında ilk olumlu
sinyaller cezaevinden dışanya yan-
sırken Ankara'daki RP Başkanlık
Dıvanı toplantısından çıkan Adalet
Bakanı Kazan. gazetecılerin sorula-
n üzerine "Bu işbitmeküzere
1
" açık-
lamasını yaptı. Müdahale bekleyen
gazetecılerin bu yöndeki sorulanna
ise Kazan'ınyanıtı "Hayır.Tamter-
sine anlaşmava doğru gidiyoruz" ol-
du. Dün sabah RP Istanbul"Millerve-
kilı Mukadder Başeğmez ile İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı'nı tutuklu ve
hükümlülerle anJaşma sağlanabil-
mesi için görevlendirdiğini belirten
Kazan. şunları söyledi:
"Bildiğinu gibi beyin karargâhı
Bay rampaşa. Orada biterse tüm ce-
ıae\lerinde biter. Arkadaşlarımdan
aldığım bilgive göre çok olumlu nok-
tadayız. Eskişchir'deki tutuklu \ehü-
kümlülerGebze've nakledilecek. Di-
ğerieri de protestolardan vazgeçmek
üzereler. Bu iş bitmek üzere inşallah."
Eşber >ağmurderelı de avnı saat-
lerde arkadaşlarına tutukluların
Gebze'ye nakıl konusunda ıkna nok-
tasında olduklannı bıldırdi. Oral Ça-
lışlar'ın bu durumu aktardığı RP
Millenekılı Zengin. Adalet Bakanı
veBaşbakan'ınyanındabulunduğu-
nıı. ontarın da sorunun çözülnıesinı
istediklerinı. müdahalede buktnu'.-
mayacağını, Başbakan INecmettin
Erbakan'ın sorunun çözümü için
her şeyi yapmaya hazır olduğunu
söyledi. Bu konuşmaların iletildiğı
tutuklu v e hükümlüler. bazı v azar v e
parlamenterlerın cezaevıne gelerek
bu konuda arabuluculuk yapmaları-
nı istedıler.
Bu ıstemı Eşber Yağmurdereli dı-
şanya iletti ve ilk olarak 19.00 sıra-
larında yazarlar Yaşar Kemal ile Zül-
fü Livaneli Bavrampaşa Cezaevi'ne
gelerek ıçerı gırdiler. Daha sonra da
İstanbul Milletvekili Ercan Kara-
kaş. sinema sanatçısı Halil Ergün.
ÖDP MKYK üyesi Gencay Gürsoy.
Istanbul Barosu Başkanı Turgut Ka-
zan'ın da aralannda bulundugu ba-
zı aydınlar. tutuklu ve hükümlülerle
görüşmek üzere cezaev ıne geldıler.
Böylece heyette bulunanlar tutuk-
lu ve hükümİülerle görüşüp uzlaş-
ma çabalarını sürdürürken gergın bir
bekleyış başladı. Gebze Cezaevi'ne
naklı kabul eden tutuklular avrıca.
Eskişehir'deki 20 kişinın Ümranive
Cezaevi'ne nakledilmesıni istediler.
Ve bu istem saat 21.00 sıralarında
tekrar Adalet Bakanı Kazan ıle Baş-
bakan Erbakan'a iletildı.
'Aydınlara müteşekkirim'
Bu gelişmelerin ardından Adalet
Bakanı Kazan. saat 22.10'da ey lem-
cilerin görüşmelerde öne sürdükle-
ri son istekleri kabul ettıklerini açık-
ladı. Cumhuriyet'in sorulannı ya-
nıtlayan Adalet Bakanı Kazan. ölüm
oruçlarının sona erdirilmesi konu-
sundaki çabaları nedeniyle aydıııla-
ra ~müteşekkir" olduğunu sövledı.
Cezaev lerindeki tutuklu \ehüküm-
lülenn hastaneve sevkleri için eyie-
min bitmesinden önce hazırlık ya-
pıldıûını kaydederek şunlan iöyle-
di:
"Orada bulunanların. şu ana ka-
dar sergiledikleri çabalan nedeniv-
le kendilerine minnettarım. İstanbul
Millet\ekilimu Mukadder Başeğ-
mez, büyük bir çaba sergiledi. Ay-
dınlar da da\eti kabul ettiler. Onla-
ra müteşekkirim. EskişehirÖzel Tip
Cezaevi'nde bulunan 102 tuluklu-
nun Sakarva Kapalı Ce/aevi'ne nak-
ledilmesini daha önce önermiştim.
Son olarakGebze'y i de önerdik. On-
lar Eskişehir Özel Tip Cezaevi'nde-
ki 20 tutuklunun l mraniye C'eza-
e\i'ne nakledilmesini istediler. Bili-
yorsunuz.bugece(dün)Me\litKan-
dili. Kandilde kimseyi üzmek iste-
medik. 20 tutuklunun İ mraniye'ye.
82'sinin de Gebze've nakledilmesi
konusunda anlaşmava \arıldı."
Kazan. eylemcileri. hasta olan
tutuklu ve hükümlülerın acilen has-
tanelere sevkleri konusunda tıyar-
dıklarını da sözlerine ekledi.
• Baştarafı 1. Sayfada
ğundan başlayarakyardımlann kesilmesine, demok-
rasimizin yeni baştan gözden geçirilmesine kadar
uzanıyor.
Öncelikli ve ivedi haberlerin arasında kaynayıp gi-
den ıki davranış, ülkemizi hangi kafaların yönettiğini
açığa çikanyor.
Dış dünyadan mektupla. elçiler aracılığıyla gelen
tepkılerin hedef noktası Dışışleri Bakanlığı. Batı'yla
ilişkilerde Türkiye'nin önemli dönemeçlere girdiği,
girmek üzere olduğu bir dönem.
Dışişlen deyince sadece bencilliğinı sergilemeye
alışkın bir mantık, bakanlıktaki koltuğunda oturaca-
ğı yerde, Marmaris'ten görkemli yatıyla mavi tura çı-
kıyor.
Öteki yöneticı ise. Adalet Bakanı Kazan, iç baskı-
lan zaten önemsemiyor. Hele dışandan gelen ve
medyanm "dış baskı diye nitelediği" dostça istekle-
ri, "Beni ırgalamaz" diye yanıtlıyor.
Irgalamak? Büyük Argo Sözlük'te, sözcüğün kar-
şılığı "ilgilendirmek."
Sokak ağzıyla konuşmalı mı bir bakan?
Başka başka
Necmettin Bey, pek keyıfle bindıği başbakanlılı
uçağına, Istanbul'a giderken Şevket Kazan'ı da al-
mış. Neler konuştular acaba? Başbakan, güya Ba-
kanlar Kurulu'nun son toplantısında Kazan'a "Bu
meseleyi çözün" demiş(miş).
Oysa. bir gün sonra Kazan'dan ölüm oruçlannason
vermezlerse "tedbiralacağını" içeren tehdit geldi.
Içeride başka, dışarıda başka. Bu takıyye mi yok-
sa madalyonun iki yüzü deyiminin RP iktidarıyla yer-
leşen son biçimi mi?
Necmettin Bey, "içeride başka, dışarıda başka"
üslubunu kullanmayı layıkıyla beceren ender siyaset-
çilerimizden. Örnegin, son günlerde Çekiç Güç, da-
ha ötesi olağanüstü hal ile ilgili toplantılardaki sözle-
riyle RP grubundaki açıklamaları, bu gerçeğin son ka-
nıtları.
Necmettin Bey'in MGK toplantısında OHAL'in kal-
dırılması, en azından iki üç ıle ındirilmesini istediği.
ne var ki, hükümetindeki içışleri ve Milli Savunma ba-
kanlarıyla askerlerin tam tersini savundukları, artık bi-
liniyor.
Sonuçta, Necmettin Bey tek başına kalıyor ve
OHAL'in dört ay daha uzatılması kararlaştınlıyor.
Uzatmanın gerekçesi Necmettin Bey'in önüne ko-
nuluyor: Gereken yasalar TBMM'den çıkmadan
OHAL kaldırılamaz!
Önceki gün RP grubunda yaptığı konuşmadan bir
de "dışandaki" Necmettin Bey'i izlemek gerekiyor.
Necmettin Bey, sanki MGK'deki tutumundan ha-
bersiz. Unutmuş gitmiş.
Necmettin Bey'e göre. "silahlı kuvvetlerimizi ve
güvenlik güçlerimizi her türlü yetki ile teçhiz" etme-i
liyiz.
Necmettin Bey'in grubunu uyutmak için izlediği
yola bakılırsa, OHAL'İ kaldırabilmek için TBMM'den
4-5yasaçıkmaiı.
Bu tersyüz sözleri, OHAL'ı iktidara geldikleri gün
kaldıracaklarma, Çekiç Güç'ü kapının önüne koya-
caklanna birlikte ant içtiği RP milletvekillerine söylü-
yor.
Oysa. zafer çığlıkları arasında iktidara gelişinin on-
beşinci gününde elde ettiğini söylediği "ülke adına
yararlar"m müzakeresi tam bir yıla yakındır sürdürü-
lüyor.
"Kazançlanmızın olası yanı", Zaho'dakı merkezi
Silopı'ye getirmek olabilirdı. Amerika, vermedi.
Ne var ki, bir iki yıldır izlenen baskıcı yöntemleri-
mizden sonra, bir yetkilinın söylediğine göre. "Artık
ABD de geçen dönemlere oranla bugün fevkalade
yumuşak davranıyor."
Her gün bir adım daha ileri gıtmek dürtüsüyle, Nec-
mettin Bey, dünkü genişletilmış başkanlık divanında,
terörün üstesinden "Suriye, Irak, Iran ve Kuzey
Irak 'taki bütün Müslüman kardeşlenmizle eibihiği ya-
parak'' geleceğimizi müjdeliyor!
Şam'dan da Dışişleri'nden gizlenen bir haber gel-
mış. "Apo'yu Suriye dışına çıkaracaklar"mış.
Şam. bu sözü Türkiye'ye kaç kez verdi, bilir misi-
niz?
Ya Apo'nun varlığını yadsıdı ya da Apo adı verme-
den PKK'yi dışarı atacağını bildirdi.
Hiçbirı doğru çıkmadı.
liemırel: lVlılletın parasıtıı savurmayın Kazan'a barodan
ÇAN (Cumhuriyet) - Cumhurbaşkanı Süle\-
man Demirel, REFAHYOL'a "dengesiz harcama
yapmayın" uyansmda bulunarak. "Milletin para-
sını kendi masraflannızda kullanırsamz, vatınma
para kalnıa/" dedi. Demirel. ülkenin "içinesü-
rüklenmek istendiği havay a kendisini kaptınp ka-
ramsar bir ruh haline girmemesi gerektiğine de"
dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. Kale Şir-
ketlerGrubu'nun 39. kuruluş yıldönümü ve gru-
ba bağlı bazı tesislerin temel atma ve açılış tö-
renleri nedeniyle Çan'da düzenlenen Seramik
Bayramı'nakatıldı.Törende REEA.H\OL'ungü-
venoyu almasının ardından D\'P"den istifa eden
İsmet Sez0n. Köksal Toptan ve Hamdi Üçpınar-
lar'ın da Demirel'in yanında olnıası dikkat çek-
ti.
Demirel. törende yaptığı konuşmada. ülkede
TEPKİ GOSTERMEYE ÇAGRI
Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlüler de bizim vatandaşlarımız, bizim insanlanmızdır.
Bu insanlanmızin tek isteği. cezaevlerinde insanca bir yönetmeliğin uygulanmasıdır.
Kendilerine insanca davranılmasını isteyenlerin ölüme terk edilmesi
bağışlanmaz bir insanlık suçudur.
Kayıp çocuklarından haber alamadıkları için hukuk kurallan içinde acılı seslerini duyurmak
isteyen analar ve babalar bir yıldan fazladır her cumartesi dövülerek gözaltına alınmaktadır.
Acılı ana ve babaların coplanması bağışlanmaz bir insanlık suçudur.
Devlet adına işlenen bu suçlara katılmıyor ve insanlık suçlan işlenen bir ülkenin vatandaşlan
olmaktan utanç duyuyoruz.
Tüm gerçek sosyal demokratlan. anayasal haklannı kuüanarak tepki göstermeye çağınyoruz.
Yüıııaz DİKBAŞ. Güııay ÇİFTÇİ. Hasaıı Talısin KESKlN, İsmet DİKMEN, Gerçek
TAŞLIOĞU:. Fatnıa DİNÇ, Almıet Turan ÖZTÜRK, Elçm ÖZIR>L\K. AİKİuUalı
KORKMAZ, Başak GÎRGtN. Denıirhan EROL. Ece YILDIZ, Ali GÜrNERİ, Peliıı
GİRGİıN. Mustafa NARTOK, Erol SALGIN, Semih Y1LDIZ, Haydar
KOÇARSLAIS, C. BiUeııt BÜ\XKTAŞ, Ali GÖNÜL, Fatoş ŞAHİNKAYA, Malıire
TİMUÇtN. Ömeı ALTIN, Barış TAŞL1OĞLU, Aysel TAĞIL, Nuray ÇİFTÇİ,
Mehınet CEYR\N, Zülıeyde ÇİFTÇİ. Vildan TAŞLIOĞLU, Satıbıuş
Tt RKYILMAZ. \yla KAPTANOĞLl'. Osmaıı AKIN, Hüseyüı TAŞLIOĞLL, Fatih
ÇELİK. Haınit AK^'. Hakan ÇALIŞIR, Yılmaz MORKOÇ. Öıner KAHR.AMAIN
Adalet Ağaoğlu
'yaşamaya yatıyor'
B Baştarafı I. Sayfada
sündeki kanamanın durdu-
ğunubelirtti.
Önümüzdeki salı günü
bacağındaki kınk nedeniv le
bir ameliyat geçirmesi bek-
lenen Adalet Ağaoğlu'nun
şoğun bakımdan çıkıp çık-
mayacağı bu amelıyatın so-
nucuna göre belirlenecek.
Bu arada Ağaoğlu'nun yo-
rulmaması için yanınasade-
ce eşi Halim Ağaoğlu alını-
yor.
Kazayı anımsamıyor
Halim Ağaoğlu bu görüş-
melenn ikişer dakikayla sı-
nırlı olmasına üzülüyor. an-
cak eşini vormamak için
elinden geleni yapıyor. Ka-
burgalarındaki kırıklar ne-
deniyle göğsündeki ağrılar-
her şeyin ne çok ıvi. ne çok kötü olduğuna ı^aret
ederek. "Daha iyi olamaz mıvdık? Olabilirdi...
Neter mi? Yetmez... Her gün daha iv isini anvoru/.
Türkiye'ye yeni şeyler kazandırarak yolumuza
devam ediyoruz" dive konuştu.
Demirel. şöyle de\am etti: "Şartlar ne olursa
olsun. Türkiye'nin üzerine ne kâbuslar sürülür-
sc sürülsün. Türkive içine süriikienmek istediği
havay a kendisini kaptınp karamsar bir ruh hali-
ne girmemelidir. Bunuyapa-
mazsanız. bu boğucu hava-
nın içinden çıkanıa/sanız.
nefes alamazsınız. Onun için
buradaki bayram. Türki-
ye'ye nefes aldıracaktır. Bu
bayram. Türkiye'nin ne ka-
dar şev kle, kaikınmak için
çırpındığını ortaya koymak-
tadır."
Demirel. Türkiye'nin her
gün çeşıtli dertlerle baş ba-
şa kaldığını beiirterek.
" Derdi örtebilir miyiz? Ama
bu başarılan da duyurmak
lazım.Türkive'ninbuakşam
batacağını düşünenler varsa
kesinlikle yanlış. Türkiye've
lazım gelen moralitedir.
inançtir, geleceğe olan güv en-
dir" şeklinde konuştu.
REFAH YOL'a "dengesiz
harcama yapmayın' uyarı-
sında da bulunan Cumhur-
başkanı Demirel. Kamuma-
liyesini ve ödemeler dengesi-
ni düşünmcksi/in harcama
yapılamaz. Milletin parasını
kendi masraflarını/da kuila-
nırsanız. vatırınıa para kal-
maz~ dedi.
ihraç yolu açddı
• TBB. Kazan'ı 'kurye a\ukatlar' savını
ispatlamaya çağırdı; "İspatlayamazsanız müfteri
dan şikâyetçi olan Ağaoğlu.
henüz kaza anını anımsaya-
mı\or.
Deftere notlar
En son pazartesi günü
eşivie buluşmak üzere ev den
ç\ktığmı. sahilde yürüdüğü-
nü ve o günün eşinin doğum
günü olduğunu anımsayan
Ağaoğlu'nun, denize düştü-
ğünü öğrenince çok şaşırdı-
ğı. hemşirelere "Ben pazar-
tesiden beri burada mıydım?
Peki bu kadar zaman bura-
da ne vaptım?" dıve sordu-
ğuöğrenildi. Halim Ağaoğ-
lu ise eşini göremeyen ziva-
retçilerden Adalet Ağaoğlu
için aynlan deftere notlar
yazmalannı istıvorvebunun
eşi için iyi bir moral olaca-
Öına ınanıvor.
olursunuz" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türkive Barolar
Birliği (TBBI Başkan
YardımciM Burhan
Karaçelik. Adalet Bakanı
Şevket Kazan'ın avukatlara
vönelttığı "kurye"
suçlamasinı
kanıtlavamaması
durumunda Ankara Barosu
Disıplin Kurulu'na sevk
edileceğini bildirdi.
KaraçeTik. Kazan "ın
iddialannı
kanıtlavamaması halinde
'•müfteri" savılacağını
söyledi.
Karaçelik. Adalet Bakanı
Kazan'a gönderdiği
mektupta. önceki gün bazı
gazetelerde yer alan
"Yasadışı örgüt
militanlannı sav unan
av ukatlann, tutuklularla
örgüt vönetimi arasında
kuryelikgörevini
üstlendikleri. bilgi ve
talimatlan taşıdıklan.
av ukatlann kuryeliği
aracılığıyla örgütün
dışandan cezaev lerine
kolav lıkla müdahale
edebildiği" volundakı
sözlenni anımsattı.
Savlann "çokNahim"
olduğunu kaydeden
Karaçelik. şu görüşleri dile
getirdi:
"Siz, her şev den önce, bir _•
av ukatsınız. Mesleği bu '
vahim suçlama altında
bırakamazsınız. Mesleği bu
soyut suçlamadan
kurtarmak için
tutukluların kuryeliğini •'
yapan av ukatlann
isimlerini kesin kanıtlanyla
birlikte en kısa zamanda
Türkiye Barolar Birtiği'ne
bildirmenizi istiy or \e
bekliyoruz."
Kazan'a "kurye"
avukatların adını
bildirmemesi durumunda.
Avukatlık Yasası'na aykın
davranmışolacağı
uvarıs-ında bulunan
Karaçelik.
"O zaman TBB ve üyesi
olduğunuz baronuz, tüm
mesleğe ve meslektaşlara
yönelik bu iftiranızdan
dolayı hakkınızda gereken
va>al işlemi vapmak
durumunda kalacaktır"
dedi.