03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 "-EMMUZ 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kr/z masası 60 kişinin durumu ağır Haber Merkezi - Sağlık Bakanlığı. cezaev lerinde ölüm orucunda bulunan tutuklu ve hükümliilerden 60'ının durumunun ağır olduğunu bildırirken eylemlerle ilgıli knz masası oİuşturufdu. Ölüm orucundaki tutuklu ve hükümlülerle görüşen fstanbul Tabıp Odası'na bağlı hekımler. "heran kitlesel ölümler olabüeceğini"" belırterek " e> femcilenn ölüm orucunu baskı ahında kalmadan sürdürdüklerini açıklarken Sağlık Bakanlığı Müsteşar "Yardımcısı VecdetÖz. eylemcilere tıbbi müdahaleye. arkadaşlannın cngel oldugunu söyledi. Muhabirimiz Ebru Toktar'ın sorularını yanıtlavan Sağlık Bakanı Vıldınnı Aktuna. .cezaev lerine gönderılen psikologve .psikiyatnstlerin. tutuklu "temsılcılerini "açuk grevini '_bırakmak" için ikna etmeye ' çalıştığını belırtti. Aktuna. "Malta Bildırgesı'nm yanlış yorumlandığını. bildirgenin son müdahale kararını hekimin ınisiyatifine -. bıraktığını belırtti. Bildirgede. "hekimin, açlık grevcisinin vaşamını siirdürmek için. sanatının tüm gereklerini verine getirmesinin*" öngörüldüğünü anlatan Aktuna. "Hekim olarak nasıl ötanazive karşıysak bilincini ka\ betmiş bir hastanın ölmesine de izin veremev iz. Onu yaşama döndürmek zorundayız" dedi. Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Vecdet Öz. Sağlık Bakanlığı'nda ölüm oruçlan içın "Merkez Kriz Masası" ofu^turulduğunu bildirdi. 1 Öz. açlık grev ınde bulunan tutuklu \e hükümlülcrin zorla teda\ i edilemeveceğini belirterek "Grevde bulunanın bilinci , yerindevken kendi rızasına uymak zorundav u. Ancak bilinci kapanmış bir hastava müdahale etmek hekim olarak birinci görcvimiz'" diye konuştu. Oz. hiçbir kurumun etkisinde kalmadan çalıştıklarını : belirterek şunları sö> ledi: "Bence. insan haklannı . tutuklular ihlal ediyoriar. . Ölüm noktasına geİmiş açlık grevcisinin düşünce ve fedavi özgürlüğü, arkadaşlan tarafından ' engelleniyor. Belki. bu insanlar îedavi olmak isteyecek. ama içerdekiler - buna izin vermiyor. Bence burada insanlık suçu işlevenler tutuklulann arkadaşlan." Türk Tabipleri , Birlığı Yönetnn Kurulu üyesi Muharrem Baytemur i>e. "dev letin inatlaşma mercii olmadığınr. soruna -bir an önce çözüm • bulunması gerektjğini belirttı. Buca ve Üınranive cezaev lerinde bulunan tutuklu \e hükümlülerin kan örnekleri alındığını bildıren Baytemur. "Tahlil sonuçlan. tutuklulara nasıl ve ne şekilde müdahale edilnıt'sini göstermesi açısından çok önemli olacak" dedi. Hekimlerin gözlemi ' İstanbul Haber Servisi'mızin haberine göre ölüm orucunun bü. gününde Bayrampaşa Cezaev i'nde 'eylemde bulunan 69 kişiden 22sinin durumunun çok .'ağır oldugunu ve 2 kişi " dişindakı ev lemcilerin bılinçlerinin açık oldugunu bildiren hekimler. yüz \ iize görüştükleri eylemcilerin '"demokratik taîepleri kabul ''edilene kadar eylemlerini " sürdürme karannda 'olduklannı kaydettiler. " Aralarında İstanbul Tabip 'Odası Başkanı Prof. Dr. Orhan Arıoğul ve yönetim kurulu üyelerinin de •bulunduğu 18 hekim adına "yapılan açıklamada. •bilincini yitirmiş. 3 kişinin arasında bulunan Tahsin Yılmaz'ın hevetin incelemelerı sırasında vaşamıni yitirdiği bildırildi. " Koğuşlarda gözlemlerin " sonucunda halen ölüm 1 orucu ve açlık grev lerini sürdüren tutuklu ve Jıükümlüler ile tek tek görüşüldüğünün belirtildiği açıklamada tutuklulann söz lconusu ev lenıi tatnamen kendi özgür iradeleri ile ve Iıicbir baskı altında kalmadan sürdürdüklennin tespit edildiği bildrrildi. " Tutuklulann eylemleri. ' istekleri kabul edilene kadar 1 foitırmemekarannda olduklannı söyledikleri de açıklamada yer aldi. Hüseyin Çoban'ı İngiltere istiyor; Türkiye, PKK'nin Avrupa sözcüsü Kani Yılmaz ile değiş tokuşa hazırlanıyor Iki iliz bankasmı dolaııdınıııştıOZGENACAR ANKARA-Gizli şifrelerinı sağladığı iki In- gilizbankasını 8.2milyon sterlin (yaklaşık 1.1 trilyon lira) çarptığı için dünyada "en çok ara- nan dolandıncı'divetanınan Hüseyin Çoban'ı (46) İngiltere, Türkiye'den geri istedi. Türki- ye ise Çoban'ı PKK'nin Avrupa sözcüsü Ka- ni Yıbnazile değiştirmeye hazırlanıyor. Yılmaz"ı Almanya da istiyor. Çoban. dört yıl önce Ingiltere'de Lazard Merchant Bank'ı 4.2 milyon sterlin ve Royal Bank of Scotland'ı 4 milyon sterlin dolandır- dıktan sonra ortadan kaybolmuştu. Lazard Merchant Bank'ta kendisine gizli şifreleri ve- ren bir banka memuru ise tutuklanmıştı. Olayın ortaya çıkması iizerine Londra Kent Polisi. merkezi Fransa"nın Lyon kentinde bu- lunan Uluslararası Polis Örgütü'ne (Interpol) Çoban hakkında bir tutuklama belgesi gön- dermişti. Interpol. başta Türkiye olmak üzere tüm ülkelere 'kırmızı bülten" ile görüldüğü yerdeÇoban'ın furuklanarak. örgütün >anı sı- ra İngiltere'nin bilgilendirilmesini istemişti. Dört yıldır aranan Çoban'ı İstanbul Emni- yeti 'Asayiş Şubesi Dolandıncüık Masası' şu- bat ayında yakalamış. ancak ne 'mali şube'ye ve ne de Interpol"e bildirmeden ve anlaşılma- • Dört yıldır aranan Çoban, şubatta İstanbul'da yakalandıktan sonra asayiş şubesince serbest bırakılınca 'skandal' olmuştu. İstanbul mali şube dedektifleri, Çoban'ı ikinci kezyakalayıp Bayrampaşa , Tutukevi'ne koymuşlardı yan bir nedenle serbest bırakmca 'skandal' oî- muştu. İddiaya göre Çoban. gerek kara para akla- mada ve üerek kendisinin yakalanmaması ko- nusunda İstanbul Emniveti'ndegörev li L'.B. ad- lı ve "emniyet müdürü* uııvanlı kişjye Fener- bahçe'de iki daire ve I milyon dolarlık (yak- laşık 85 milyar lira) maddi olanak sağlamıştı. İçişleri Bakanlığı müfettişlerininyaptıklan so- ruşturmanın sonucu. her nedense bugüne de- ğin. kamuva açıklanmadı. Mimari egitinı görmüs olan Tekirdağlı Hü- seyin Çoban. askerliğini yapmadığı için Türk vatandaşlığından çıkanlmıştı. Çoban. başka bir ülkeninvatanda^lığınadagimıediği için'ha>- matlos-vatansı/' olarak yaşamakta. çeşitli sah- te pasaportlaria Av rupa'da dolaşmakta ve Tür- kiye'de saklanmaktaydı. Çoban. Türkiye deki evliliği dışında Ingıl- tere'de "Hong Kong ve Shangaj Bank'ın bir yöneticisı ve üç kuşaktan berı bankacı olan İVIerv Ogden ile de evlenmişti. Çoban. bundan sonra mimarlığı bırakarak. kav ınpedennin yar- dımıyla bankacılık alanında bazı ticari işler kurmuştu. Çoban. Ingilizbankalannın içinde ayarladı- ğı özel kişilerden sağladığı gizli şifreleri kul- lanarak başta Türkiye olmak üzere bazı ülke- lcrdeki kişisel hesaplanna para aktarmakta>- dı. Bu nedenle uluslararası alanda *en çok ara- nan dolandınef unvanını kazanmıştı. Çoban'ın marifeti ilk kez, 'S.G. VVarburg' adlı bir kuruluştan 1992 yılında aynı yöntem- le 2.5 milyon sterlin (yaklaşık 325 milyar lira) dolandırmaya çalışırken saptanmıştı. Bu kez. istanbul Mali Şube dedektifierinin \akaladiklan Hüseyin Çoban. Interpol'ün 'tu- tuklama' belgesine dayamlarak Bayrampaşa Tu- tukev i'ne konulmuş, durum Lyon'a ve Lond- ra polisine iletilmişri. Uluslararası kurallargereğince Londra po- lisinin 45 gün içinde Türk hükümetine Ço- ban'ın tutuklanmagerekçelerini içerenbirad- li dosyayı iletmesi gerekiyordu. 14 majısta Türkiye'ye iletilen bu dosyanın içeriğinin Içiş- leri. AdaletveDı.şişleri Bakanlığf ncaayrıay- rı incelenmesi sonucunda Çoban'ın 'iadeedi- lebilır' bir konumda olduğunun anlaşıldığı \e tutııkluluğunun sürmesinin kararlaştınldığı öğ- renildi. İngiltere'nin istemi Bu arada Ingilız hükümeti. Türk Dişişleri Ba- kanlığı'na başvurarak Hüseyin Çoban'ın ken- dilerinegeri verilmesini resmeıı istedi. Daha önce Türk vatandaşlığından çıkarıldı- ğı ve bugün 'haymatlos-vatansız' durumuııda olduğu için uluslararası anla^malargereği Tür- kiye. Hüseyin Çoban'ı Ingiliz hükümetine ge- ri verebilecek. Once. Çoban'ın varsa Türkiye'de işlenmiş suçlanndan hakkında soruşturnıa açıl- ması ve gereginde yargılanması. ondan bonrj Ingiltere'nin isteminin karşilanması gereki- yordu. Çoban'ın, Nisan 1994'te Vakıflar Banka- sı'nın gizli şifrelerini kullanarak AmerikanCi- tibank'tan da teleks emri ile 350 nıil>on >ter- lin (yaklaşık 46 trilyon lira) 'çarpma girişi- minde' bulunduğu saptandı. Ancak bu konu- daki yasal işlemlertamamlandıgı için Çoban'ın Türkiye'de \ argılanmasına gerek olmadığı an- laşıldı. Ankara. Çoban'ı Londra'ya vermeye hazırlanırken karşılığında İngiltere"deki çeşit- li suçlardan yakalanmış bazı Türklerin deTür- kiv e'v e •mütekabilhet' ilkesine dayanarak ge- ri \erilmesi konusunda hazırlıklaryapı>or. Kani Vılmaz ile takas Türkiye'ııin Ingiltere'den ısteyeceği kişıle- rin arasında. PKK'nin Av rupa sözcüsü Kani Yıl- maz'ın da bulunduğu anlaşılıyor. Bu arada. Federal Almanya'nın, Kani Yıl- maz'ı dahaönceden ingiltere"den istediğianım- >atılı\or. Bu nedenle Yılmaz'ın Almanya'ya mı yoksa Türkive've mi verileceöi konusun- da henüz biraçıklık bulunmuyor. Çoban'ın İngıltere'yegen verilişini durdur- mak için öniinde vasal bir vol olasilığının bu- lunduğu da bildıriliyor. Avukatlarının, Hüse- yın Çoban'ın Türk hükümetine başvurarak as- kerliğini vapma koşulu ileyeniden Türk vatan- daşlığına geçme istemi konusunda bazı çalış- malar vaptıgı söjleniyor. Türk hükümetinin böyle bir karar vermesi- nin zaman alacağı ve Çoban'ın bu süre boyun- ca tutııkluluğunun sürmesi. ardından da asker- liğini vapmasi gerekeceği öne sürülüyor. Eski Adalet Bakanı seyfî Oktay'dan $evket Kazan'a yanıt 4 Çamıır atacağına sorunu• Adalet Bakanı Şevket Kazan'm. CHP'li eski bakanlardöneminde siyasi hükümlülerle gizli anlaşmalar yaparak koğuşlarda hâkimiyetin teröristlere verildiği yolundaki suçlamalarına eski Adalet Bakanı Seyfi Okta> 'dan sert vanıt »eldi. Oktay, Kazan'ın "Kendi aczini gizlemek için çamur atmaya ve gerçekleri saptırmaya çalıştigını" sö\ledi. Oktay. "Kendisi bendcn sonraki beşinci bakandır. Ben bakanlıktan av nlalı iki yıl geçti. Gizli anlaşma \apsak bile bugüne kalır mı? Sağa sola çamur atacağına oturup önündeki sorunu çözsün" dedi. MİYASE İLKM'R Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın CHP'li es- ki adalet bakanlarını lıedef almasi ve eeza- ev indeki teröristlerle gizli anlaşmalar yaparak hâkimiveti kaptırdıklanna yönelik suçlaması CHP'li'eski Adalet BakanıSeyfiOkta>'ı kız- dırdı. Seyfi Oktay. Şev ket Kazan'ın kendi ac- zini gizlemek için iftira vc CHP'ye çamurat- mayolunuseçtiğini söyledi. Kendisinindöne- minde hem cezaev lenne hâkim olduklannı. hem in.sanlık ve hukuk dışı uvgulamalara izin ver- mediklerini belirten Seyfi Okta). "Sayın Ka- zan bize çamur atacağına oturupönündeki so- runu çözsün" dedi. Kendi döneminde hiçbir gizli anlaşma olmadığını belirten Oktay, mah- kûmlarla diyalog kurmanın pazarlık yapmak veya ta\ iz vermek anlamına gelemeyeceğini vureuladı. Eiki Adalet Bakanı Seyfi Oktay. Şevket Kazan'ındündüzenlediği toplantıda kendisi- ne yönelik suçlamalannı çok çirkin ve tehdit- kâr bulduğunu söyledi. Şevket Kazan'ın acz içinde oldugunu ve kendisine yönelik iftiralann, bu aczin üriinü oldugunu öne süren Sej fi Oktay. "Benim dö- nemimde hiçbirgizli anlaşma olmamıştır. An- cak nıahkûmlaıia her /ürnan insani \e hukuk çerçevesindedi\alogkurulmuştur. Budönem- de de\let hem cezae\ lerine hâkimdi hem de in- Vftlc rtlllVOI* -*\vaza 8a "da '»J ormanlık bölge, >angınlar \e betonlaşma karşısında tamamenyok olmak üzere. Bölgenin y \JM.wy%j akılalmaz bir şehircilik anlavışına kurban edildiğini belirten ilgililtr. yakın bir zamanda vadinin nefes alamaz hale geleceğini sövlüvor. Avazağa'vı Kalkındırma Derneği (AKAD) Nönetim Kurulu Başkanı Osman Çarmıkh. uzun süreden beri A\azağa'da doğanın rahrip edildiğini ve vapılaşnıanın kontrolsüz bir şekilde hızla sürdürüldüğunü belirtti. Bölgedeki bazı ağaçlann sırfOR-KO binasının inşası için yok edildiğini vurgulayan Çarmıkh. Ayazağa vadisinin etrafını bir kale gibi saran bina yapımının belediye tarafından birkaç kez durdunümasına karşın söz konusu binalann şu anda inşaat ruhsati almalannı eleştirdi. sani vedemokratik uygulamalar geçeriivdi" dı- ye konuştu. Şevket Kazan'ın. kendisinden sonraki be- şinci bakan olduguna ve aradan iki > ıla yakın bir süregeçtiğine dikkat çeken Sev tt Oktav şoy- ledevam etti: "Sayın bakana göre benim \e benden son- raki bakanın döneminde shasi hükümlülerle gizli anlaşmayapılmış veogünden bu >ana. bu gizli anlaşma mahkûmlar tarafından kazanıl- mış hak savıldığından sürüvornıuş. Kazan'ın söyledikleri iftira olmasının da ötesinde. akıl ve mantık dışı bir suçlama. Aradan geçen sü- reiçinde kaç bakan, kaç bürokratdeğişti. Mah- kûmlar değişti. Ama ogizli anlaşma ne hikmet- se sürüvor, Eğer bir gi/Ji an- laşma varsa \e benden sonra da sürmüşse asıl benden son- rakiler suçlu. Hem lxiv le bir gizli anlaşma>ı bilhoriârhem de sürdürüyorlar. Ben iki a>- da bir siyasi mahkûmlann kaldığı cezaev k'rininmüdür- lerini, savcılarını toplu>or- dum. Onlarla sorunlan or- taklaşa tartışıvor \e çö/üm bulmava çalışıvorduk. Ben bakanken cezae» lerinde hâ- kimiveti hiçbir zaman kav- betmedik. Ama hukuk ve in- sanlık dışı uvgulamalara da yer vermedik. Savın bakanın herhalde morali bo/uk. o ne- denle nesöv lediğini bilmivor. Böyle bir zihnivetin sorunla- n çözmesi mümkün değil." "Siz bakan olsaydımz bu- günkü sorunu nasıl çö/erdi- niz* sonışuna "Ben bö> le bir sonın yaratmazdım ki çöz- mek durumunda kalavım" dıyen Oktay. bugünkü baka- nın "Biz kanşmıvoru/" dı- yerek ölümlere se\irci kal- masının. menfi yönde kanş- tıgı anlamına geldiğmi sa- vundu. Mahkûmlarla diya- log kurmanın ve güvenfiği sarsmavacaktaleplerini kabul etmenin pazarlık ve ta\ \z \er- mek anlamına gelmeyeeeği- ni vurgulayan Soyfi Oktay. Adalet Bakanı Kazan'ın de- mokratik olan taîepleri yerı- ne getireceğini sö^ lemesinı de eleştirerek '•Demokrarik ta- lepler oldugunu madem bilivordun da şimdiye kadar ni\e çözmedin" dedi. Kazan, ölüm orucu yapanlan uyararak eylemlerine son vermemeleri durumunda müdahale edeceklerini söyledi 6 Eylemi bırakmazsatıız koğuşlara gireceğiz' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 37 kışının katledildiğı Sıvas karliamı sonrasında şeriatçı sanıkların avukatlığını üstlenmek i^teyen Ada- let Bakanı RP'lı Şe> ketKazan. tutuklu \e hüküm- lülerin. uluslararasî sözleşmelerle güvence altı- na alınan "adil yargılannıa ve savunma hakkı" ve yaşam koşuflannın iyıleştırılmesı ıçın sür- dürdüklen eylemîerdekı peşpeşe ölümlere kar- şın "tavizvermeveceğTgörüşünüvıneledı. "Ce- zaevlerine hâkimiz. koğuşlara değil" dıven Ka- zan. ölüm orucu yapan tutuklu ve hükümlülerı uyararak evlemlerıne son vermemeleri duru- munda müdahale edeceklerini söyledi. Kazan. eylemlen sürdürenlerin vaşamlan ıçın değil. dev letin itıbannı gözeterek operasvon dü- zenleneceğıni vekabahatın ıçeridekılerde oldu- gunu belırterek ~Benden daha başka hiç kinıse birşev beklemesin" dedi. Adalet Bakanlığı nıü- dahalesinın. Dışişlerı Bakanlığı"nın vaptırdığı uluslararası hukuk araştırması doğrultusunda -zorla besleme" bıçıminde başlayabileceği ka>- dedildı. Kazan. dün düzenledigi basın toplantı^ında. Bayrampa^a Cezaev i'nın "terör eğitim merke- zj" olduğu görüşünü ytrıeledı. Bayrampaşa Ce- zaev i'nde cep telefonları. faks cıhazlarının vanı sıra sılahların da bulunduğunu ileri süren Kazan. "Cezaev lerine hâkimiz. ancak koğuşlara değiliz. 6aydıraramayapümanıış" dedi. Ölüm orucu ev - lemının "örgütinfazı"oldugunu dasavunan Ka- zan. ev lemcilerin. "Bavrampaşa, Lmraniveve Bu- ca cezaev lerine nakillerin veniden başlaması" vönündekı istemlennınkesinlıklekabul edılme- veceğını belırterek "Son kez uvanvorum. E>- lemlerinize son u'rin. Adalet Bakanlığı'nın Bav- rampaşa. Lmranive ve Buca cezaevlerine nakil yapması mümkün değil. \oksa müdahale edece- ğiz" dıve konuştu. Kazan. müdahale sırasında çok sayıda tutuklu ve hükümlünün yaşamını yitire- bifeceğini bildıklerinı. ancak örgüt baskısında ol- dugunu ilen sürdüğü kişileri kurtarmak için mü- dahale etmek zorıında olduklannı sav undu. Kazan. önceki gün Adalet Bakanlığı heyeti ile görüşen tutuklu ve hükümlülerin "kazanılmış haklar"dan sözettiklerini belırterek "Arkadaş- lanm daha önce de sövlemişlerdi, ama inanma- mıştım. Şimdi taraflardan biri açıkladı. Mehmet Moğultav veSeyfı Oktav hakkında Meclıssoruş- turması açtıracağım. Gerekli hazırlıklan başlat- tıın" diye konuştu. Kazan. bir soru üzerıne Cumhurbaşkanı Sü- levman Demirel ilecezae\ len konusunu hiç gö- rüşmedıklerıni belırtırken "Gece uyurken vic- danınız si/i rahat bırakıyor mu" sorusuna da "Evet" karşılıgını verdi. at\ "nın haberbiilteninekatılan Kazan. eylem- leri sürdürenlerin vaşamlan içın değil. dev letin ıtibannı gözeterek operasyon düzenleneceğıni v e kabahatin cezaevlerinde bulunanlarda oldugunu belırterek "Benden daha başka hiç kimse bir şev beklemesin"dedı.Kazan"ın Bav rampaşa Cezaevi'ndesilah bulunduğu ıddiası üzerine bir basın açıklaması vapan tutuklu yakınları ı>e "Adalet Bakanı. olası bir operasyonu kamuov u nezdindemeşrulaşnrmak için bunu öne sürüyor. Bu. katliam planlarının habercisidir" dedi ler. Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktav1 da kendısı hak- kında Meclis soruşturması ısteveceğıni sö> leyen Kazan'a. "Benim dönemimde Bavrampaşa'da hiçbir açlık grevi olmadı ki pazarlık olsun. Ben görevdev ken cezaevı sonınunu köktençözecekbir reform programı hazırladım. O zaman RP'nin Grup Başkanvekili olan Şev ket Kazan, buna kar- şı çıkmıştı. Özür dilerim. ama şimdi karga gibi ötenler, o zaman ciddi çözümlere vanaşmadılar" dedi. Yazarlar, Cumhuriyet Başsavcısı Çitici ile görüşerek tutuklu ve hükümlülerin isteklerini ilettiler Yaşar Kemal ve Iivaneli^nin gLrişiminden sonuç yok İstanbul Haber Serv isi - Cezaev le- rinde 68 gündür devam eden ve 8 ki- şinin öldüğü açlık grev lerini bitirmek amacıvla dün i;.tanbııl Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ile bir arava gelen v azar Yaşar Kemal ve Zülfîi Li- vaneli'nin görüşmelerınde bir sonuca ulaşılamadı. Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın. Bayrampaşa Cezaev i'ne gidip tutuk- lularla görüşebilecekleri önerisi üze- rine İstanbul Adliyesı'ne gelen yazar- lar Yaşar Kemal \e Zülfîi Livaneli !s- tanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ile görüştü. Görüşme sonrasın- da basınaaçıklama vapan Livaneli. şu an tutuklu \e hükümlülerin 3 taleple- rinın bulunduğunu belırterek bıınlar- dan birincisinin. EskişehırCezaev i'nde bulunan 70 kişinin Bavrampaşa'ya nakledilmesi ve EskişehirCezaevi'nin kapatılması oldugunu belirttı. Livane- li. nakillerin gerçekleşmesi durumun- da açlık grevinın sona erebıleceğini kaydederek Kazan'a da bu konuda ri- cacı oldugunu söyledi. Bakanın bu ri- cayı kabul etmesi durumunda. cezaev- lerine gıderek bunu açlık grev ı yapan- lara ileteceklerını kaydeden Livaneli şöyle konuştu: "Bunuyapmadılar. Bu karardan geri dönmeveceklerini sövle- diler. Bi/inı de gidip 'Bu dııruma gel- miş. bu kadar ınsan ölınüş. bırakın bu işi' dememizin hiçbir anlamıvok. Ce- zaevine götürebileceğiniiz hiçbir ha- bervok. Eğer bakan kabuletsevdisöv- ledikkrimi/i. mesela'Bayrampaşa Ce- zaev i'ne 7U kişi nakledıliyor' deseler- di. gidip bunu söylevecekn'k. Bu du- rumda bir anlaşma zemini olacakfı" Livaneli, ölüm sınırında olan insan- lara yardımcı olmak amacıvla bu giri- şimde bulunduklannı ıfade ederek bu konuda ilışkilenn kopmuş oldugunu höyledı. Lnaneli. "Eğer cezaev lerine operasyon karan alınırsa, o zaman iş- te Türkiye'nin başına ukılır dünva. Böviebirşevieğerakıllanndan geçiyor- larsa... Düşünmemeleri la/ım" dedi. Yaşar Kemal de ölüm sınırında olan insanlarla pazarlık vapılamavacağını ifade ederek bir orta yolun bulunması gerektiğinı söyledi. Kemal, şövle ko- nuştu: "Hiçbirzaman insanlannölme- sinin; yani son çareyi ölüm olarak gö- riiyorsa bir insan. bunun vmu >ok. Çok sıkışmış bir insan. ancak canını ortava kovar. Devletlerin inatları olnıaz. Erba- kan. nasıl ki. "ışgalı altındadır Türkıve Amerıkalıların' dedi vıllarca..." En basarılı H İzmir Fen liseleri sınav sonuçlan ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- Milli Egitıın Bakanlığı "nın merkezi sistemle tek oturumda L'erçekleştirdıği Fen liseleri ve Anadolu öğretmeıı liselen sınavının sonuçları açıklandı. Anadolu öğretmen liselerinde 6 bin 336, fen liselerinde de 5 bin 952 öğrenci okullara verleştirilrneye hak kazandı. Her iki sınavda da. Denizli Anadolu Lisesi'nden Yusuf İzmirlioğlu birinci oldu. Fen liseleri ve Anadolu öğretmen lisclerine giriş sınav ı sonuçlan dün açıklandı. Sınav a başvuran I33 bin 111 adaydan 106 bin 5IX'i hem fen lisesi hem de Anadolu öğretmen liselerini tercih etti. Fen liseleri için .sınava giren I20 bin 556 adaydan 2 bin 640 ı 28 resıni. 3 bin 312si 36özel fen hsesine yerleştırildi. Anadolu öğretmen liseleri içın sınav a giren 104 bin 927 adaydan 6 bin 336'sı 74 Anadolu öğretmen lisesinı kazandı. Birinci Denizli'den Her iki okııl türüne yerleştiriien öğrenci savısi toplamda 12 bin 288'e ulaştı. Her iki sınavda da birinciliği. Denizli Anadclu , Lı.sesfnden Yusuf İzmirlioğlu, ikinciliği Y'ozgat Anadolu Lisesi'nden Emrah AkyoJ. üçüncülüğü de Kınkkale Anadolu Lisesi'nden Mustafa Durukal kazandı. Fen liselerinde. en basarılı ıller sırasıy la Konya. İzmır. Eskişehir. Kocaeli. Karabük. Aydın, Ankara. Yalova. Kınkkale ve Çanakkale olarak belirlendi Anadolu öğretmen liselerinde de en başan 10 il sıralamasında İznıır. Kon>a. Kocaeli. Karabük. E>kişehir. Aydın. Yalova. Kınkkale. Denizli ve Afyon yeraldı. Sınav sonuçlan 29 temmuz gününden itıbaren adayların adreslenne postalanacak. Fen liselerinde kesın kavıtlar 15-21 ağustos. Anadolu öğretmen lıselennde 15-20 ağustos gunlerı arasında vapılacak. Rektör ataması mahkemelik Cumhurbaşkanlığı ve YÖK'e dava açıldı • Ondokuz Mayıs Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Naci Gürses, rektör seçimlerinde en fazla ikinci oyu almasına karşın liste dışı bırakılmasını gerekçe göstererek, Cumhurbaşkanlığı ve YÖK'e dava açtı. Gürses, Danıştay 8. Dairesi'ne açtığı davada atama işleminin iptal edilmesini istedi. ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-22 ünıversıtede 12 temınuzda sonuçlandırılan rektör atamaları mahkemelik oldu. Ondokuz Mayıs Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Naci Gürses. en fazla ikinci oyu almasına karşın liste dışı bırakılmasını gerekçe göstererek. Cumhurbaşkanlığı ve Yükseköğretim Kurulu'na (YÖK) dava açtı. Gürses. Danıştay 8. Dairesi'ne açtığı davada atama işleminin iptal edilmesini istedi. Ondokuz Mayıs Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Naci Gürses. 12 haziranda üniversiteye yapılan rektör atamasının iptali istemivle Danıştav 8. Dairesi'ne Cumhurbaşkanlığı ve YÖK aleyhinde dava açtı. Dava dılekçesinde. rektör olarak atanan Prof. Dr. Osman Çakır'ın 137. Prof. Dr. Fahrettin Çeh'k'in 70 oy aldığı. 124 oy almasına karşın Prof. Dr. Gürses'in liste dışı bırakılarak verine 5 o> alan Prof. Dr. Kâmuran Erk'in alındığı kaydedilerek. şövle denıldı: "Böylesi bir takdir ve değerlendirme. kendisine ov veren I24öğretim üvesinin hiçe say ılmasıdır. V Ok. sıralamada üniversitenin irade ve isteğine savgılı olmak ve dav ranmak zorundadır. \ksi takdirde üniversitenin vaptıği seçimin hiçbir hukuki ve fiili anlamı kalmaz. \ ÖK'ün ilk üç kişilik listesinin içinde davacının yer almış olsa bile. seçilip seçilemeveceği avrı bir tartışma konusudur. L'vguiamadan genel olarak görülen odur ki Cumhurbaşkanı. üniversitesindeen çokovu -alan kişinin atanmasına karar vermektedir. Buna karşın. ikinci veva üçüncü sıralamada ver alan kişiv i de atadığı görülmektedir. Önemli olan, üniversitede rektör ada> adavını beliriemedeki. geniş bir katımla oluşan demokratik seçim sonucuna savgılı olmak ve atanmava esas olacak liste içinde ver alabilmektir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle