Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 TEMMUZ 1996 CUMARTESİ
12
Paramızla kirlilik saün alıyoruzAshnda yapılan, promosyonla çekici hale getirilen ve kabul ettirilmek istenen düşüncelerin algısal çerçevemize yerleştihlmesidir.
Böylece, dünyaya bu çerçeveden bakan insanlaryaratılmaktadır. Böyle bir insan yaratılınca da ipler düşünce sahibinin olmakla
beraber, gazeîeyi satanla saîın alan arasındaki bu bağ sayesinde kırılması zor ve zaten kasten kunılmuş kısırdöngü oluşmaktadır
F
enı dunya duzenı ve
getırdıklennden
etkılenmeyen ne ya da kım
kaldı' Hele değışım
plansızsa Değışımın planlı olması
acaba ulke ıçın ıstendık oJmasına
yeterlı ko^ul mudur1
Nereden geldığı
beilı nereye gıdeceğı tam da bellı
olmayan bırdeğişim surecınde
Turkıye'nın oynayacağı rol son derece
edılgen gorunuyor Gunumuz ınsanı
ise. bu değışım surecmde yonunu
bulmak ıstıyor Edılgenlığın
kesınleşmesinde ya da bu değışım
surecının vonunu etkılemede payı olan
pek çok laktorle beraber son >ıl \e
a> larda kıtle ıletişim araçlannın
onemınm arttığı bırgerçektır
Doğumdan olume adı eâıtım konsa da
konmasd da. ınsan, doğrudan ya da
dolaylı. planlı ya da plansız. heran bır
eğıtım surecındedır Eğıtım surecı
ıcınde >er alan faktorler aıledır.
okuldur işvendırgıbı ısımler etrafında
bırleştırılebılır Anılan ısımlerdeyer
alan değışkenler. bıreyde çogu zaman
keııdı kontrolunun dışında bır algısal
alan varatırlar Buna kısaca algısal
çerçeve dıvebılınz Algılanmızdan
kazandığımız genel tutum algısal
çerçe\emızı oluşrurur Algısal çerçe\e.
her an \enıden tanımlanmaya açık bır
alandır Tutum geliştırme ıse etkıleşım
surecı ıle butunleşme ve surecın
urununden guçlu bıretkı çıkarma
ışıdır Tutum ıse ınsanlann ola> ve
objelere karşı takınacakJan tavırdır
Bırev vaşamı boyunca eğıtım
kurumlanyla ılışkı kurduğu takdırde
amajı planlı denetımlı bırsureçte
oğrenır Ancak vaşamı boyunca eğıtım
kurumlaı ıv la ılışkı kursa da kurmasa
da ınîormal eğıtım dedığımız, bıreyın
davranışlan uzerınde tıpkı eğıtım
kurumlan gıbı değıştırme etkısı olan.
bır ceşıt eğıtımın etkısı altındadır Eger
bıre>ın eğıtım duzeyı yuksekse, daha
çok kendını etkıleyen etkılenn ve etkı
derecelennın farkında olma. kontrol
altınaalma vonunu değıştırme ve
hdtta etkılenmeme gucune sahıp olma
şansını yakafayabılmekte. tersı, bu
şansı ortadan kaldırmaktadır Ancak
yınede hıçbır bıre> tam olarak
ınformal eğıtımın etkısınden kaçamaz
İnformal eğıtım, yaşamın hemen her
alanında bulunması nedenıyle formal
egıtıme gore dalıa sık etkısınde kalma
olasılıgında bulunduğumuz bır eğıtım
çeşıdıdır Bu eğıtım rurû. adı gereğı
kaçak, gızlı. >asadışı değıldır, ama
kımsenın denetımınde de değıldır
Zaten çoğunlukla farkında olamadan
gerçekieşır
Eğıtım duzeyı ne olursa olsun, kıtle
ıletışım araçlannın ınsan uzerındekı
etkısınden soz etmek gerekırse. kıtle
ıletışım araçlarının ınsanın dunyayı
algılamasına etkısı olduğu gıbı. yenı
bır algısal çerçeve yaratmaya ve var
olan algısal çerçeveyı pekıştırmeye
etkısı de vardır Yaşamımız boyunca,
çevremızden aldığımız her uyarıcı ıle
ogretenın bıze oğretme amacı
taşıyarak. ancak bızım oğrenme amacı
taşımadan oğrendığımız<ya da tam
tersı) pek çok ınformal oğrenmeyle
karşılaşınz Çok kuçukbırornek
vermek gerekırse. bınsınden ayrılırken
'hoşçakaT derken artık fngılızce 'see
jou'dan çevın olan •goriişmek üzere'
y a da 'gonişuriız' dememız gıbı llk
başlarda kullannken yadırgadığımız.
ama yaygınlaşınca olağanlaşan bır
değışıklık Sankı yaygınlaşması.
ıstendık olmasını garantıler gıbı Kıtle
ıletışım araçlanndan gazeteler,
verdıklen ınformal eğıtım aracılığıyla
algısal cerçevemızı etkılerler
Toplumsal değışme. butun hızıyla
ulkemızle beraber butun dun>ayı
etkısıne almış durumda Değer
yargılarının değışımıyle kendını
gunluk yaşamda da açıklıkla gosteren
toplumsal değişme karşısında ulke
olarak neler yapmalıyız'* Insan olarak
hangı değer yargılannı ve tutumlan
surdurmelı. degışmede olumsuz etkısı
olacak hangılennı atmalıyız
0
Kulturumuzdegışı>or Aslında hergun
oluşan bu değışmeler bınkım
varatmasalar gozlemek bıle zor Hıç
farkında olmadan her gun adım adım
değışıvoruz *\ma her değışım bır
gelışım değıldır Orneğm ortaçağ
karanlığına ulkeyı gommek de bır
değışımdır, ama gelışım değıldır Tek
tek bıreylenn eğıtımlen veya otekı
kışısel ozelfıklen toplumsal
değışmenın akışını değıştırme gucune
sahıp değıl. ama ınsanların
gruplaşmaian ve harta kıtleler halıne
gelmesı toplumsal değışmenın
akışındaetkılı olabılır Uikemızde
yayımlanan gazetelenn sı>asal
davraniş uzerınde etkılı olduğunu,
yaptığımız ve yapılan araştırmalardan
bılıyoruz Sı>aset, ekonomı, aıle, dın.
vb toplumsal kurumlardakı yapısal
değışmeler ve bu kurumlar arasındaki
ılışkılenn değışmesı toplumsal
değışme ıse sıyasal davraniş uzennde
doğrudan etkısı olan gazetelenn
toplumsal değışme uzenndekı dolaylı
etkısınden soz etmek hıç de
yadsınamaz bır çıkarsama olacaktır
Son yıllarda kendı ıçınde devınıp
Hepsının ortak amacı. okunmak ve çok
satmak Gazetelenn ışlev ı mı değıştı,
>oksa. asıl ışlev lennı >uruten
gazetelenn >anında ayrı bır sınıftama
mı doğdu' Acaba bır sınıflama da, asıl
ışlevı gazetecılık olanlar veasıl ışlevı
>enı dun>a duzenını kabul ettırıcılık
olanlar dıyeyapılabılır mı1
Kuşkusuz.
bu sorular hemen her okuyucu ıçın
yaşamsal sorulardır ve sorgulanması
gerekır Ancak konuya eğıtım
açısından bakınca ve bu açıdan
meslegı gereğı bakamayan her bıreyın
algısal çerçevesının kendı rızası
dışında etkılenmesı. hatta kırlenmesı
soz konusu olunca promosyonun
etkısınden soz etmek gerekır
Bırgazete, haber vermek ıçın
promosyon vapıyorsa orada bır sıkıntı
vardır Bu sıkıntı da. verdıklerı haber
ve yorumlann toplumun genış
da, haber verme. haberdar etme
gorevını yenne getırme davranışı
olarak sunmaktadırlar Aslında yapılan.
promosyonla çekıcı hale getirilen ve
kabul ettirilmek ıstenen duşuncelenn
algısal çerçevemize >erleştırılmesıdır
Boylece. dunyaya bu çerçeveden bakan
insanlar yaratılmaktadır Boylebır
ınsan yaratılınca da ıpler duşunce
sahıbının olmakla beraber. gazeteyı
satanla satın alan arasındaki bu bağ
sayesinde kırılması zor ve zaten kasten
kunılmuş bır kısirdongu oluşmaktadır
Bu 0} le bır kısırdongudur kı. yalnızca
onlenne konan haber-yorumlarla
duşunen vedavranan bu insanlar.
karşılığı olmadan bılgı sahıbı olmak
dahı ıstemeyecek hale gelmışlerdır
Promosyon, bu anlamda ınformal
eğıtım yoluyla afgısal çerçevemızı
etkıleyerek, bıreysel bazda. sıyasal
azetelenn rolü, toplumsal değişmenın toplumumuza getırdiği değişıklıklen
sorgulamadan kabul ettirerek uyum sağlatmak üzere algısal çerçeveleri yenıden
düzenlemek ve devindirmek midır? Yoksa, gazeteler olarak toplumsal değişmenın akışını
sorgulayacak bireylerin algısal çerçevelerinı geliştirmekten yana bır rol mü oynamak daha
yararlıdır? Toplumumuza baktığımızda bınncı seçeneğin ağır bastınldığını görüyoruz.
Öyle ki, kahvedekı futbol sohbetı ıçın bıle insanlar önceden spor gazetesî alıp kendi
görüşienni kenara itip, sunulan görüşlerle tartışıyor.
duran. ama gereklı çıkışı yapamayan
sıyasal sjstemımızın ıçınde bulutıduğu
durumda, tum kıtle ıletışım araçlarında
oldugu gıbı gazetelenn de payı vardır
•Genelde kıtle ıletışım araçlan. ozelde
yazılı basından gazete aracılığıyla
edınılen ınformal eğıtım yoluyia
algısal çerçevemızın etkılenmesıne
venlebılecek en gozle gorunur ornek
sıyasal davranıştır Gıttıkçe
kalabalıklaşan dunyayı bır
koymuşçesıne yakın kılan. tek ve etkın
ıletışım olanakfan sunan kıtle ıletışım
araçlannın obur davranışlanmıza da
etkısı vardır Davranışlanmızaetkı
eden otekı faktorlenn etkısını hafıfe
almaksızın ve dışlamaksızın, bu
araçların gucu. var olan faktorlenn
etkılennı olandan çoga arttırmak
olarak ozetlenebılır Orneğın,
TBMM"ye ılışkın guvensızlık.
sozgelımı yuzde 0 5 oranındayken. bır
sozde kamuoyu yokiaması yapıp. bu
oranı yuzde 80"lere tırmandırmak
gıbı Kuşkusuz. ornekler olumlu ya
da olumsuz arttınlabılır
Gazeteler de sınıflandmlabılır Boyalı
basın. tekelleşmış basın, sol basın. sağ
basın, dını basın. \b basını da
çeşıtlemek olası Son zamanlarda bır
de kuponlu gazeteler. kuponsuz
gazeteler çıkrı
kesımlen tarafından benımsenmedığı
anlamına gelır Bunu aşmak uzere
promosyon yapan gazeteler, kendı
oğretılennı, duşuncelennı-ve
dogrularını genış kıtlelere aktanp
onlan şekıllertdırmek ve yonlendırmek
ıçın araç olarak promosyonu
kullanmaktadırlar Oğrenme, her
zaman yalnızca yararlı, ıvı, doğru bılgı
sahıbı olmak değıldır Bır ınsan tepkılı
olmayı ve>a karara katılmayı
oğrenebıleceğı gıbı. tepkısız kalmayı
ve kararı onaylamayı da oğrenebılır
Bu anlamda. kendı duşuncelen
doğrultusunda karara katılan ve
onaylayan ınsanlan odullendırmek
gerekır Kendılennı ıstenılır kılmak
ıçın promosyonu bır odul olarak
kullanan gazeteler. klasık koşullamaya
dayalı. hıç de demokratık olmavan bır
oğrenme gerçekleştırmektedırler
Gunumuzde nerede>se her gazetenın
bırde televızyon kanalı var Televızyon
reklamlanyla gazeteye yonlendınlen
ınsanlara promosyonla gazete
satılmaktadır Reklamlann sureklı
olarak. toplumun hassas olduğu
uyancılan (orneğın, ulusal bırlık ve
beraberlık ıhtıyacı) vererek ıhtıyaç
yaratması. ınsanlan promosyon yapan
gazetelere klasık koşullama
aracılığıyla yonlendırmektedır Bunu
davranıştan uretım davranışına
çeşıtlenebılecek bıryelpazede
toplumsal kurumlarımızın (sıyaset,
aıle, dın, eğıtım. sağlık. vb ) >apılannı
ve bunlar arasındaki ışleyışı
değıştırerek toplumsal değışmenın
yonu veya yonsıizlugü uzennde etkılı
olmaktadır
Konunun bır obur yonu de
promosyonun yaşama dılımımıze
gtrmesı Bızım ıçın anlamlı bır zaman
dılımınde, yaşam dılımımıze gıren her
turlu ıletışım bızım ıçın anlamlıdır
fletışımın sağlıklı olabılmesı ıçın,
kaynakla alıcı arasındaki ortak yaşantı
alanının bırbınnı kaplaması
gerekmektedır Bu. aynı değerler, aynı
sıkıntılar, aynı duygular ve aynı
duşuncelen vs paylaşmak anlamına
gelır Boyle bır geçiş donemınde,
halkın ıhtıyaç duyduğu değerler,
gunluk tuketım maddelerı bellı
Gazeteler de kendı duşunce ve
doğrulannı dayatmak. toplumu
yonlendırmek ıçın ışte bu değer ve
ıhtıyaçlan kullanıyorlar Oyle tuketım
maddelen venyorlar kı genç kızı olan
bırevde çeyız, olmayan evde
yenılenecek eşya olarak sunuluyor
Sankı aıleden bın gıbı yaşamımızın bır
parçası oluverınce. reddedılmez,
dışlanmaz bır varlık olarak sankı bır
kılıf gıbı yaşam alanımızı kaplıyorlar
Son derece tehlıkelı bır durum
Promosyonun toplumun temellenne
dınamıt koyucu etkılerınden bın de
fırsatçılık tutumuna ve tek taraflı
duşunceye sevk etmesı Bırmalın
reklamı televızyon aracılığıyla ~Bu son
firsat, sakın kaçırmavın vri. divelim on
beş kupona " vapılıyor. aradan zaman
geçıyor. kupon adedı ona duşuyor Tam
bır Mahmutpaşa pazan On beş kupona
alana mı bır sıfat gerek satana mı on
kupona malı alana mı. bılemıyoruz
Kısaca, yuzeysel bakınca. hep almak.
satın almak uzenne kurulunca duzen,
her şey satılıkmış gıbı bır ızlenım
alınıyor Ama aynı konuya bıraz daha
dennlemesıne bakınca sureklı satın
almak, ınanılmaz bırdoyumsuzlugu
beraberınde getınyor Bu doyumsuzluk
yalnızca maddesel alanda değıl
duygusal alanda da yenı tutumlarla
kendını gosterıyor Avrupa'nın yıllarca
cınsel ozgurlukten (ne demekse) yana
olup. simdılerde bekârete donmesı gıbı
bır şey bu Bırgecelık aşklar. arabası
varsa sevmek. gıbı, gıbı çoğaltılabılır
Sanayı toplumlannın genel sıkıntısı
yalnızlık ve ne yazık kı sağlıklı
sanayıleşemeden kapımızda Aslında
Turkıye'de boyle bır yalnızlıkta da
sunulan yenı tuketım araçları yok değıl
ve ne yazık kı. gerçek Musluman
olmayanlarca dın de bır tuketım aracı
halıne getırılmış durumda Fırsatçı
yaklaşım, bır tutum olarak oğrenılınce,
oğrenıldığı yerde kalsa hadı bır derece,
ama ınsan zekâsı durağan değıl.
oğrendığını başka alanlara ulaştınyor
Sınav yapıyorsunuz. sınava gırmeden
not ıstemeye gelıyor Sınavdan çıkınca
ıstesın anlamında soylemıyorum,
sınava gırmeden ışını garantıleyecek
Çalışmadan en kolay yoldan amaca
ulaşmayı seçıyor Karşılıksız ış
yapılmayan bırtoplumda yetışen
kuşak olumlu bır davranış gostermenın
kendı geleceğı ıçın gereklı olduğunu
algılayamıyor Olumlu bırdavranışın
hemen peşı sıra odul beklıyor
-\yrtca, malın parası gazete okurunun
cebınden çıkıyor. sonuçta kendı
paramızla kırlılık satın alıyoruz, bırde
otekı ulkelerın katalogla alışvenş etme
yontemını öğrenıyoruz Pazardevn,
yennı katalog donemıne bırakıyor
Aynca. gazeteyı promosyonla satanlar
halka promosyonun parasını odettıklen
gıbı. televızyon reklamlarının
gıderlennı de odetmektedırler
Yeter kı satıh A) Eskıden taksıte
'•oeemfırrrıeHaKİı Şımdı gunluk taksıte
ozendınldik Özal donemıyle başlayan
bır surecı promosyon yapan gazeteler
rırmandırdı ve artık. Turkıye'de 'iyi
tüketici'kav ramı değiştınldı Artık,
çok tükettığımızde. hele hele marka.
ozellıkle de yabancı marka
tükettığımızde iyi tuketıcıyız
Gazetelenn rolu, toplumsal
değışmenın toplumumuza getırdığı
değişıklıklen sorgulamadan kabul
ettırerek uyum sağlatmak uzere algısal
çerçevelen yenıden diız-enlemek ve
devindirmek mıdır'
Yoksa, gazeteler olarak toplumsal
değışmenın akışını sorgulayacak
bıreylenn algısal çerçevelennı
gelıstırmekten yana bır rol mu
oynamak daha yararlıdır'
Toplumumuza baktığımızda bınncı
seçeneğin ağırbastırıldığını goruyoruz
Oyle kı, kahvedekı futbol sohbetı ıçın
bıle insanlar onceden spor gazetesî alıp
kendı goruşlennı kenara ıtıp, sunulan
goruşlerie tartışıyor Çok çeşıtlı gazete
varlığını. demokrası gereğı olarak
gostenyorlar Pekı halkın sesı nerede0
Ozetle belırtılen goruşler konunun
yalnızca ekonomık boyurunun değıl
sosyal. sıyasal boyutlannın varlığına
ışaret etmektedır Bu goruşler
doğrultusunda katkı payı olsun
olmasın promosyonun tumuyle
kaldınlmasının toplum açısından
zorunlu olduğu duşunulmektedır
Buyazı Doç. Dr. \ıu 4lkı$ (Mımar
Sinan L niversitesi Fen-Edebiyat
Fakııltesi Eğitiın Bilimleri Bolumu
Oğretim Lyesi) ve Recep Sak 'ııı Oıldız
Teknik L nıversitesı Fen-Edebiyat
Fakultesı Eğıtım Bilimleri Bolumu
Lisans oğrencisi), tarafından yurutulen
genii kapsamlı bir araşttrma
sonucunun yorumu olarak kendileri
tarafından ozetlenmıştır.
ORÜŞI SEFA TAŞKIIV
Yazının bılınmedığı zamanlarda, yalnızca so-
zun geçerlı olduğu eskı dunyada insanlar edın-
dıklen yaşam deneyımını oykulerle, soylence-
lerle aktardılar geleceğe Buna 'mıtolojr denı-
yor Her halkın mıtolojık bır geçmışı vardır
Sıyasal ıktıdar, bır ulkeyı yonetme gucunu el-
de tutmak demektır.
Ulkemızde son gunlerde yaşanan olaylar, es-
kı çağlann masallardunyasında 'mıtolojık bır ık-
tıdan' anımsatıyor
Olay gunumuzden yaklaşık 3500 yıl oncean-
tık Yunanıstan'da yaşanır
Oıdıpus, Tebaı adlı bır kentın kralıdır. Kade-
nn kurbanı olup, suçlu olduğunu duşunerek
kendı gozlerını kor eder. Krallığı bırakır. Kent-
ten kaçar
Ikı oğlu vardır Adları Eteokles ve Poline-
ikes'dır Oğullann ıkısı de babalannın yerıne
kral olmak ısterler Hangısı kral olacaktır^ Uzun
uzun tartışırlar aralarında Sonra anlaşırlar. Sı-
rayla, donuşumlu olarak bırer yıl kral olacaklar-
dır
Önce Eteokles kral olur lyı kotu yonetır ulke-
yı Kardeşı, kentten ayrılır, dığer dıyarları gez-
meye çıkar Gorgusunu arttırmak ıstıyordur bel-
kı
Bır yıl çabuk dolar Pohneıkes'ın sırası gelır.
Gerı doner Kardeşınden krallığı teslım etmesı-
nı ıster Eteokles, elınegeçırdıgı ıktıdarı vermek
Mitolojik Iktidarıstemez. Iktıdar tatlıdır' Kardeşını kente sok-
maz Dayıları devlet adamı Kreon da, gençle-
n uzlaştıracağına Eteokles'ı tutar.
Hakkı olan ıktıdar Polıneıkes'e verılmez Do-
nuşumlu yonetım, devır teslım zamanı gelınce
dontışmez Kapanın elınde kaJır ıktıdar'
Mağdurolan Polıneıkes, ısyan eder Topladı-
ğı guçlerle kralı olmak ıstedığı kente saldırır Ya-
nar yıkılır ortalık.
Sonunda, ıktıdar ısteyen ıkı kardeş kentın
surtarı onunde teke tek dovuşurier Olesıye vu-
ruşurlar Kardeş kavgasında kazanan olmaz
Eteokles ve Polıneıkes bırbııiennı oldurur
Elbette ulke yonetıcısız kalamaz ikı kardeşı
vuruşturan dayı Kreon, bu ıkı bahtsız adamın
kanı uzenne kral olur Hem de ne kral!
Kreon, katı ve acımasız bır yonetıcıdır Yan-
daşı olduğu Eteokles'ı, yurdunu savunan bır
kahraman sayıp buyuk bırtorenle gomer Hak-
kını arayan otekı kardeş Polıneıkes'ı, kendı ken-
tıne karşı savaştığı ıçın oldukten sonra bıle ce-
zalandırmaya kalkar Olu bedenının uzenne bır
avuç toprak atmayı bıle yasaklar
O zamanlar olu bır kışının cesedının gomul-
memesı, o kışı ıçın buyuk bır onursuzluk sayı-
lırdı Kral kreon. kurda kuşa yem olsun dıye ka-
yalıklar uzenne bırakır olu yeğenı Polıneıkes'ın
bedenını
Devletın yasaları doğanın yasalarından daha
onemlıdır Kral Kreon ıçın
Bır tek, ıkı kadersız gencın kızkardeşlerı An-
tıgone karşı çıkacaktır kralın buyruğuna. So-
nunda kardeşı olen
Polıneıkes'ı, ızınsız, kendı ellerıyle gomecek-
tır genç kız Olmuş kardeşını onursuzluktan kur-
taracaktır Kızkardeş yureğı ne de olsa'
Koyduğu yasaya karşı çıkan Antıgone'yı Kral
Kreon ceza olarak bır mağaraya kapatır Antı-
gone soylu bır kızdır Aşağılanmaya boyun eğ-
mez
1
Kapatıldığı yerde kendını asar Nışanlısı
Haımon zalım Kral Kreon'un oğludur Sevdığı
kızı mağarada olu bulunca o da kendı canına
kıyar
Bu acıklı oykuyu bınlerce yıldır unutmuyor m-
sanlık Sofokles'ın, 'Kral Oıdıpus', 'Antıgone'gı-
bı trajık oyunları hem dunya hem de ulkemız
sahnelerınde yıllardan berı gosterıme gırıyor
Tıyatrodaoyunculan ızleyerek yıllarca once ya-
şandığı varsayılan olaylara ıbretle tanık oluyor
insanlar
'Donuşumlu yonetıcılık' yapma yoluyla ıktıdar
olma bızde yenı karşılaşılan bır olgu. 'Donu-
şumlu başbakanlık' yontemı ıle ulkeyı yonetme-
ye çalışıyor sıyasal onderlerımız
Seçımlerde bırbırıne açık ustunluk sağlaya-
mayan partılenmız, onderlerının sırayla başba-
kan olması koşu/uyla ortaklık kuruyorlar Amaç
elbette seçmenlerıne verdıklerı sozler doğrul-
tusunda ulkeyı yonetmektır
Donuşumlu yonetım, yenı sorunlar, yenı so-
rular çıkanyor ortaya
Sırası gelene ıktıdar devredılecek mı? O gu-
ne kadar neler olacak1
? Yapılan anlaşmalara
uyulacak mı'? iktıdarın gucu, kendılerını bırbır-
lenne yakın guçtegorenortaklar tarafından na-
sıl paylaşılacak?
Bunları zaman gosterecek Umalım ulkemız
çağdaş uygarlık duzeyıne erışme yolunda ıler-
ler'
'Sırayla ıktıdar' olma, 'donuşumlu ulke yone-
tımının başına' gelme, Hz isa'dan yaklaşık 500
yıl one yazılmış tıyatro oyunlarına bıle konu ol-
muş Ancak ıktıdar olanlar ve olacaklar, Kral
Oıdıpus'un ve çocuklarının oykusunu okumalı
ve unutmamalıdır
Mıtolo)ik de olsa 'kıssa da hısse' vardır
1
Allah ulkemızı mıtolojık ıktıdarlardan korusun!
POLİTİKA VE ÖTESİ
MEHMED KEMAL
Bir Dakika Durunuz!..
Her sozcuğun Turkçesınden yana olan Nurullah
Ataç, antolojıye guldeste derdı Bır sure, kullanılır gı-
bı oldu Şımdı antolojıye seçkı dıyorlar
Ataç, bır eleşrırmendı Ama hıçbır zaman kendıne
eleştırmen denmesını ıstemezdı, denemecı denme-
sını ısterdı
Sıvas kıyımında yakılan Asım Bezirci çok yonlu bır
edebıyatçıydı Eleştırı, araştırı, tarıh, deneme gıbı ede-
bıyatın turlu dallarında yazardı Oylesıne çalışkandı
kı "edebıyatın kanncası"ad\n\ takmışlardı Şaır Sen-
nurSezer, "sosyalıstkarınca", "atomkarınca"der-
'dı
Babıâlı'de ya yokuştan aşağı ınerken ya yokuştan
yukan çıkarken rastladığımda :
"Asım çokyoruluyorsuni "derdım
Tatlı tatlı guler ,
"Ne yapalım ışımız bu' "
Gerçekten de bır edebıyat adamıydı, ekmek para-
sını kazandığı muhasebecılığı ışten saymazdı Onun
gunluk yaşamında muhasebecılık ettığını çok kışı bıl-
mezdı
Lıseyı bıtırdıkten sonra Istanbul'a gelmış ve edıba-
yat fakultesıne yazılmıştı Edebıyatta alaylı değıl mek-
teplıydı Bazen "Sen mekteplı munekkıtsın" dıye ta-
kılırdım Boyundan uzun, yaşından çok kıtabı vardı
Durmadan yazardı
Ataç, bızım dıvan şaırlenne efendı derdı Baki Efen-
dı, Nabi Efendı, Nedim Efendı gıbı Adlarından son-
ra bır efendı eklerdı Fransız şaırlennın başına bır
mosyu eklerdı Mosyo Gide ,Mosyo Flober...
Asım Bezırcı'ye, bu guzel adama Sıvas ta kıydılar
Ulkemız bır cehenneme dondu '
Hapıshaneler olum orucu tutan gençlerle dolu Her
gun bır olum haberı alıyoruz Olum bır cana kıyırn mı,,
ıntıhar mı? Her olumun sonunda bır genç gıdıyor ya,
sız adını ne koyarsanız koyun1
Bır Adalet Bakanı var, "Ben hapıste yattım, hapıs-
hanelerı bılırım" dıyor Hapıshanede yatmış, burala-
rın eza ve cefasını çekmış bır kışı olum orucu tutan-
lara boyle mı davranır?
Hapıshaneler açlık grevı tutanlarla, olum orucuna
yatanlaria dolu
Ya sokaklar?
Sokaklar da 'Cumartesı Annelen'y\e dolu
'Cumartesı Annelen' her cumartesı Beyoğlu'nda
Galatasaray Lısesı kavşağında toplanıyor, yıten ço-
cuklarını arıyorlar
"Ahmet'im nerde?"
"Mehmet'ım nerde?" '
Bırıncı Dunya Savaşı'nda da bu anneler cephede
yıten yavrularını sorarlardı
Sızın hıç oğlunuz oldu m u '
Yollarda olu gozledıraz mı?
Karakolların karanlık odalarında, tabutluklarda ço-
cuklarınızı aradınız mı? Faılı meçhul cınayetler, em-
nıyetın loş kondorlarında sorgular, turlu ışkenceler
Her cumartesı aynı yerde, aynı koşede, coplanma
karşılığı bekleme, yolları gozleme, aynı acı, aynı dert
Galatasaray'ın onunde yere oturacaksınız, bekle-
yeceksınız Önlar coplayacaklar, sız coplara daya-
nacaksınız dıreneceksınız
Kım mı bunlar?
Bunlar 'Cumartesı Annelen' Suçlan, yıten ço-
cuklarını aramak Çocuklarının geleceğını yollarda
oturarak beklemek Durun bır dakika
Sızın de kardeşlennız, bacılarınız, akrabalarınız var-
dır ıçlennde j
"Bır dakika durunuz' "
BULMACA
SOLDANSAĞA:
1/Gazıantep ınav-
nıadlı ılçesınınya-
kınlarındakı unlu
eskıçag kentı 2/
Bır çaîgıyı dogru 3
ses vermesi ıçın
ayarlama Ulke-
mız sulannda ya-
şayan ve "biz" de -
denılen mersınba- '-
>
lığı turu 3/Alman 7
fa^ıstı Lzum su-
yu 4/ Çok cefa 8
görmuş kımse 5/ g
Yemek Sınır nı-
şanı Bır organımız 6/
"Çok onemlı kışf anla-
mında kullanılan uluslara-
rasıkısalrma Intanelıbe-
zelye 7/Kendmeozgubıl- 3
lurlaşmış bır bıçımı olma- 4
yan maddelere venlen ad
Sertbırıçkı 8/Alanya nın
eskı adı 9/ Telefon sozu
Burulmuş erkek dana
Ğ
1 2 3 4 5 6 7 8
1/ Sunger avcılığında kul- «
lanılan surtme ağı 2/ Bu- '
vuk kardeş agabev Eskı dılde kuzey 3/ Pembe renklı sa-
rap Bır top vesopayla vapılan atlı spor 4/komurocakla-
nnda ortaya çıkan ve patiaması buyuk felaketlere vol açan
gaz Eskı MısırdagunestanriM 5/Satrançta bırtas Kur-
şunkalemı ve kımı aygıt parçalarının yapımında kullanılan
bır çeşıt dogal karbon 6/ Bır >evı benzerlerınden avıran
ozellık "Havır anlamında kullanılan soz 7/Şua 'lunan
mıtolojısındesavaştannsı 8/Eskı dılde aslan >ankı 9/Po-
kerde kağıt dağıtma sırası gelen oy ucunun. karıp kestığı kâ-
ğıtlan dağıtılmak uzere kendısınden sonrakı ovuncuva ver-
Mersin'de gorev yapmak ısteyen
AİLE DANISMANLARIARANIYOR
MATURE
-I H Tepe Unıv ÇSE bolumu bulumunu bıtırmış
J Gelışmeye ve yenı egıtımler almaya açık
J Çocuklan seven sıgara rçmeyen
J Yuva deneyımı tercıh sebebıdır
MATURE ekıb/nın bır uyesf olmak ısteyen
adaylar lutfen bızı arayınız
MATURE Eğıtım & Aıle Danışmanlığı Merkezı
Tel (216) 336 04 62 / 418 28 94
kendıne guvenen sorumluluk duygulan
9elışmış bagımsLZ kışılykJı mutlu bır nesıl
yetıştınlnıesıne katkıda bulunmak ısteyen
MATURE
EV OGRETMENLERI ARANIYOR
-10 3 yaş arası oebek ve çocuklan cok sevıyorsanıj
J Çocygun ennde sevg dolu ortamda tam gun
egıti"ı vefmek ıs* yorsar z
J Ulus Bosîanc Goztepe .e ıstedıgın2 serrtte
çalış-nak ıstıyorsamz
J Unfvrsıte veya lıse mezunu egıtm almaya
açıksanız
J 20 Hj yaş arasında ve sıgara .çmıyorsanız
MA URE e«ıb 1 r bc uyes olrnsk steyen adayfar
•utfen ocı aravınız
MA*R Eğ t m S AJ e Dan smarlc
Tel: (216) 336 04 62 / 418 28 94