25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yav m Yonermenı Orhan Erinç # Genel Yavın Koordınatoru Hikmet Çetinkaja 0 Yazıışlerı Mudıırlcn İbrahim Yıldız. DinçTa>anç(Sorumluı # Haber Merkezı Müduru. Hakan Kara 0 Gorscl Yonetmen Fikret Eser Djt Hdhcrler. Şinasi Danı^oğlu • Ktıhbarjt Cengiz \ ıldırım # F.konomı Bülent Kı/anlık 0 Kultur Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir Yücelman 0 Makaleler Sami Karaören 0 Duzclmıc. Abdullah ^ a/ıcı 0 Fotoâraf. Erdogan Köseoğlu • Bılgı-Bclge fdibe fiuğra 0 Yurt Haberlen \lehmet Faraç V. j \ ın Kunılu İlhan Selçuk i Bu>kjn ı. Orhan Erinç. Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinka) a, Şükran Soner. Ergun RaJcı, Dinç Ta>anç. İbrahira V ıldı/. Orhan Bursalı. Muslafa Balha\. Hakan Kara. Ankara TeniMİcısı Mustafa Balbav • HabtrMudünı Doğan Akın Ataturk Buh an No 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel. 419502(1 (7 hatl. Faks: 4195027 0 tzmır TenısılciM Serdar Kızık. H Zı>a Bh 1352 S. 2 3 Tel. 4411220. Fak* 4 4 i m i " 0 Adana Temsılcısı Çetin \ iğenoğlu. Inönü Cd 119 S No I Kat:l. Tel. 3522550. Faks' 35225^0 Mües^ese Mudurıi Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe 1 Bülent Yener 0 tdare Hüs«\in Gürer 0 tşletme Önder Çelik 0 Bılgı-Ulem. \ail tnal 0 Bılgısayar Sıstem Mürmet Çiler A C: • Yonetım ICurulı Ba^kanı - Genel Mudur Gulbtı Erduran # Koordınatör Reh; Işırman # (jene! Mudur YardımciM Mine Akdağ Tel 514 (>' fl 5 I ' 4 5 V)-5I3S4f>0-6I.Fjks 51 TJ:» n \e Bâsan: Yenı Oun Haber AMÜM. BaMiı \e Yj>mcıhk A Ş ;.d 3''41 CüulogJu 3433-1 Kl PK 24h Kuibul Tel ıt> 2 '2' fl2 U5 05 <:<) I3TEMMUZ1996 Jmsak: 3.41 Güneş: 5.36 Öâle:13.r İkindi: I 7.14 Akşam: 20.44 Vatsı: 22.30 Tıpta uzmanlık sınavı • ANKARA (AA) - Tıpta uzmanlık eğitimı görmek üzere Sağlık Bakanhğı eğitim hastanelenne. üni\ersıtelerin tıp faküitelerine ve GATA Askerı Tıp Fakültesi'ne alınacak adaylar için 1996 Eyliil dönemi "Tıpta Lzmanlık Eğitimine Giriş Sınavı"'. ÖSYM tarafından 14-15 Eylül 1996 tarihlerinde Ankara'da vapılacak. Sına\a ilişkin kılavuz \e başvuru belızelerinin il sağlık müdürlüklerine gönderıleceği belirtilerek adaylann. 15-30Temmuz 1996 tarihleri arasında gerekli ı^lemleri yaparak il sağlık müdürlüklerine başvurmaları istendi. Vereme karşı yeni ilaç • HAMBl'RG(AMCA)- Hamburg yakınlarındaki Borstel'de Tıp ve Biyo Bilimleri Araştırma Merkezınde. Alman bilim adamlarınca vereme karşı yenı bır ılaç geliştirildiği bıldırıldı. Aralarında dirençli \erem mikrobu taşıyan hastaların da bulunduğu 100"ü aşkın denek üzerinde yapılan araştırmalarda. yeni yöntemın uygulanmasından bır ;,üre sonra \erem belirtilerinin kaybolduğu. üç ile on bıray sonra ise hastada verem nııkrobuna rastlanmadığı belirtildi. Tepe Mobilya'dan yeni ürün • Haber Merkezi - 1995 yılında ta-.arımı tamamlanıp üretinıe geçılen \e 1996 Mart ayında bayilik sistemıyle satışı başlanan Tepe Mobilya'nın Tepe Kanzma yeni ürün grubu. Ankara'nın Turan Güneş Bulvan'nda yeni bir nıaöaza açtı. Koyu ceviz. açık ceviz ve kiraz olmak üzere 3 ayrı renkte üretilen ve geniş bir ürün yelpazesine sahip olan Tepe Karizma ürün grubu. kullanılan nıalzeme. tasarım \e üretını detaylarıyla Tepe'nm diğer ürünlerinden farklı bir çızgi taşıyor. Felaketler raporu • CENEVRE(LBA)- Kızılhaç'ın yayımladığı "Dünya Felaketler Raporu" ürkütüvor. Uluslararası Kızılhaç Örgütü'ne göre dünyada her yıl 133milyon insan deprem. sel felaketi ve toprak kayması gıbı doğal felaketlerden etkilenirken. insanlığı demokrasi karijitları ve diktatörierin de tehdit etmeye başladıkları belirlendi. Baskıdan kaçanların sayısı on yılda katlanarak büyürken. 2005 yılına kadar dünyada 60 milyon kışınin de ışkence kurbanı olaeağı belirtiliyor. TüPksaMC ağustosta hazır • ANKARA(AA)-Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürıı Cengiz Bulut. Türksat-1C uydusunun hafta sonunda 31.3 derece doğu olan ana yörüngesine oturacağını. uyduya burada bazı testleryapılacağını ve daha sonra ağustos ayı ortasında hızmete gireceğıni bildirdi. Türksat-lC'nin hizmete girmesi ile Avrupa'da izlenecek kanal sayısının artacağını anlatan Bulut. Türkıye'de de yayınlann net ızlenebileceğini ıfade ettı 1 milyon 255 bin dekar orman alanı, anayasaya aykın biçimde özel kişi ve kuruluşlara devredildi De^iet eüyle ormatı yağtnasıEBRL TOKTAR ANKARA - Orman Mühendıslerı Odası'ncayapılan bıraraştırmada. Tür- kiye'deki 1 milyon 254 bin 95 7 dekar orman alanının 24 bin 650 adet kı^ı v e kuruluşa devredildiği belirlendi. Or- man sınırları dı^ına çıkarılan alanların rant değen yüksek yerlerde yoğunlaş- tığına dikkat çekilen ara>tırmada. kadast- ro komisyonlarınca orman alanından çıkarma işlemi en fazla yapılan illerin Kocaeli. Balıkesir. Antalya. Sakarya ve İstanbul olduğu saptandı. Araştırmada. Türkiye'dekı yabani zeyiinlikler. sakızhklarve makilik alan- ların özel şahıslaradağıtıldığı belirtüe- rek. "tlkemizinengüzelyerlerindeki or- man formu taşıvan /evrinlik alanlan ta- til köylerine dönüştiirülmüştür" den- di. Araştırmada. 6831 say ılı yasanın dev - letormanlarındamadenocaklarıylaka- mu yararı gözetilnıek koşulu ile riertür- lü bina ve tesis y apılma.sına. fabrika. taş. kireç. kömür ve terebantin ocaklarının açılnıaMiıa ve su ürünleri tesı^lerinin kurulabılmesıne olanak verdiğine dik- kat çekıldi. Araştırmada. 1984-1995 y ılları arasında 7 bin 700 adet işletme- ye 219 bin 830 dekar. 6 bin 804 tesise 24 bin 490 dekar. I9 7 balık iiretme te- sısine de 1920 dekar orman alanının ızin ile dev redıldiğı bıldırildi. Anayasaya aykırı Araştırmada.6831 sayılıyasanın5"". maddesinin orman sahalarının "ağaç- landırrna" adı altında gerçek ve tüzel kışilere tah.Msini sağlayacak şekilde de- ğiştırildiğine de ışaret edilerek. bunun anayasanın 169. maddesıne aykırı oldu- ğu bildirildi. Araştırmada. orman alanlarının dev - rının "Özelleştirnie** anlamına geldığı vurgulanarak. "Bu >asa ile 224 gerçek kişiye 21 bin 222 dekar. 121 köv tü/elki- şi\e 38 bin 700 dekar, diğer tüzel kişele- re de 21 bin 18 dekar orman alanı tah- sis edilmiştir" saptamasına ycr verıklı. Anayasının 169. maddesinde yer alan '"De>letormanlarının mülkiyetidevre- dUemez. Devlct ormanları yasaya göre de\letçe işlenir \e yönetilir. Bu orman- lar. zamanaşımı ile miilk edinilemez \e kamu yaran dışında irtifak hakkına ko- nuolunamaz"yönündekı hüknıün2634 say ılı y asa tarafından delındığine ışaret edilen araştırmada. "Bu yasa ile ülke- nıi/in (imıanlık alanlar tam anlamıyla yağmalanmıştır" dendi. Orman Mühendisleri Odası Başkanı Salih Sönmezışık da 2634 sayılı yasa- nın ormanlık alanlan kiralama süresi- nı49yıldan99yılauzattığınadikkatçe- kerek şunları söyiedi: "Bütünlüğü bo- zulan bu alanlarda ormanı orman >a- pan sistemlerin kavbolması ile buralar orman olma özelliğini \ itirme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktadır. Burada da ormanlar üstü kapalı olarak özelleştıril- miştir. Orman Genel Müdüriüğü. özel- likle 1983 \e 1991 vıllan arasında iş ve işle\ lerini bir kenara itmiş, adeta dev let Arsa Ofisi gibi çalışmıştır." YENI ORMAJN BAKANI NEVZAT DAGLFDAN ITIR4F 'Ekosistem aşm bozuldu'(Cumhuriyet Bürosu) - \e\zat Dağlı. Or- man Bakanlığf naatanmasının ardından düzenlediği ilk basın toplantısında Türkiye'de ekosistemin u aşın dere- cedebozulduğunu" bildirdi. Erozyonla mücadelede ba- şarı sağlanamadığına da dikkat çeken Dağlı. "Sizlerin ve milletimizin karşısına bir iddiay la çıkıyoruz. Türkiye çölolmayacaktır" dedi. Ülkedeki odun gereksinimini kar- şılayacakçalışmalarabaşlayacaklannı bildiren Dağlı. eroz- yonu durdurmak için önlem alacaklannı kaydetti. Dağ- İı, Orman Bakanlıgrnın. erozyon sahalarındaki yoğun insan baskısını azaltmak ve bu yörelerde yaşayan yurt- taşlann ekonomık durumlannı iyileştirmek için 'Doğu Anadolu Su Havzası Rehabilitasyon Projesi'ne başladı- ğını bildirdi. Projenın Elazığ. Malatya ve Adıyaman il- lerinde yürütüleceğini belirten Dağlı. "Erozyonun yo- ğun olarak görüldüğü bölgelerden biri de GAP bölge ba- rajlarının kurulduğu Fırat \e Dicle hav zasıdır. Sadece Fı- rat havzasından taşınan malzeme miktarı yılda 108 mil- yon tondur. Bu nedenle bölgede alınacak erozyon kont- rolü tedbirleri barajlarımız için çok önemlidir" dedı. Dağlı. Türkiye'nin 2000 y ılındakı odun gereksinimi- nın 40 milyon metreküp olacağına işaret ederken ülke- ninyıllıkendüstriyel veyakacakodun üretiminın 15 mil- yon metreküp odun olduğuna dikkat çektı. Dağlı. orman yangınlarıy la mücadele etmek üzere Kanada yapımı 215 tipi bir uçak kiralandığını bildirerek -Gelecekyü- larda en son teknolojiler kullanılarak yangınla mücade- le çalışmalarımız maksimum düzeye ulaşacaktır" dedi. Antalya'da kongre Dağlı. 6 yılda bir düzenlenen "Dünya Ormancılık Kongeresi"nin bu yıl Antalya'da yapılacağını ve kong- reye çeşitli ülkelerden 3 bin katılımcının beklendiğinı söyiedi. Dağlı, kongrenin bir ormancılık olimpiyatı ol- duğıınu vurgulayarak "Kongrenin Türk ormancılık ça- lışmalarına yeni ufuklar açacağına inanıyorum" dedi. Sabahın erken saatlerinden itibaren Lişer ^aylası'na çıkan Ocaklı halkı, saatlerce horon teperekdoğanın büvüsiine ortakoldu. Karadeniz'de yayla coşkusu MELTEM FIR.ATLI Çarpışan dünyadan, kanla çoğalan gözyaşından. öfkeden. ahlaksızlıklar- dan, arsızlıklardan uzaklaşın v e Ka- radenizyaylalarınaçıkın. Şairİsma- il L'yaroğlu'nun dızelerinde anlattı- ğı yeşil gözlü kızı bulup gözlerine uzun uzun bakın, çayır çınıen ferah- lığı dol»un içinize ve ipince ıslanın sanki yeşil bir yağmur yağıyormus gibi üstünüze. Sonra horon tepin yo- ruluncaya. kendinızden geçınceye kadar. Hatta kapın silahı. nişan alın gökyüzüne. Anıa lütfen dikkat edın körpecik dallarını zedelemey in ağaç- Iarın. kanatsız bırakmayın kuşları... Sonrabinbırrenkliçiçekler. yeşillik- ler arasında saatlerce huzur duy arak oturun. yaşamın gerçek sesinı dinle- yin. Karadeniz yaylalarının sevdalıla- nna. her geçen gün yenilerı ekleni- yor. 2000 metrenin üzerindeki yay- lalara bır kez çıkanın. yüreğine dü- şen tutku bır daha dinmıyor. gelecek yaza kadargünler say ıltyor. Vöre hal- kı da yayialara çıkişlarını şenlikler- le kutluyor. Bölgenin turistik açıdan tanıtımında önemli bır yere sahip olan bu yayla şenlıklerı 2 ay sürüyor. Bir yaylad'a bıterken diğerınde baş- layan şenlikler boyunca kemençe. da\ul, zuma sesleri hiç kesilmiyor. Ka- dın. erkek günlerce neşe ıçinde ho- ron tepip eğleniyor. 12 Eyliil askeri darbesı sonrasın- da yasaklanan ve bu yüzden unutul- mayayüztutan şenlikler 1992yılın- dan bu yana belediye ve muhtarlık- ların da çabalarıyla daha da coşkulu kutlanıvor. Lişer buluşması Bu y ıl da Yayla Şenlıklerf nın ılkı Maçka Belediyesi'nın katkılarıyla Ocaklı Köyü'nce Lişer (Soğuksu) Vaylasrnda gerçekleştirildi. Dağla- rındoruklanndakıyaylaya.yöre hal- kı sabahın iik saatlerinde itibaren ara- balar ve minibüslerle gelmeye baş- ladı. Yöresel halk sanatları sergilenn- den karpuzculara. köftecilerden mı- sırcılara kadar sayısız tezgâhın açıl- dığı yay lada davul. zurna ve kemen- çe eşliğinde saatlerce horon tepildi. İstanbul Bahçeliev ler Belediye Baş- kanı Saffet Bulut da şenliğe katılan- lararasındaydı. Şenliklerin gerçekleş- mesınde büy ük katkısı bulunan Maç- ka doğumlu Bulut, onur konuğu ola- rak şenlıkte yerini aldı. Şenlik. jan- darma birlıklennin gölgesinde Kara- deniz erkeğınin \azgeçılmez tutku- su silahların ateşlenmesiyle sona er- di.Ama şenlikler bitti sanmayın. Sa- dece ilki sonuçlandı. 4 eylüle kadar Karadeniz yaylaları şenlıkli. Uzatmah masal soıııuıda bitiyor 1992 yılı Kasınu'ndayapılan bir tören sırasında çekilen bu fotoğraf. Prens Charİes ile Diana evliliğinde sonun başlangıcıydı. (Fotoğraf:RELTERS) LONDRA(Cumhuriyer)- Pren- ses Diana ile Prens Charlesın bo- şanma koşullan üzerinde anlaşma- ya vardıkları bildirildi 15yıllık ev lılığını sona erdirecek olan bo- şannıa kararı gereğınce Prenses'in 17 milyon sterlın (26 milyon do- lar) alacağı ancak asalet ünvanı- nı kaybedeceği kaydedildı. Pren- ses'in avukatı Anthony Julius ta- rafından yapılan açıklamaya gö- re Diana özel giderlerini karşıla- mak için y ılda aynca400 bin ster- lin (600 bin dolar) alacak. Iki yıldan beri ayrı yaşayan ün- lü çift. Kraliçe'nin geçen aralık ayından bu yana sürdürdüğü ıs- rarları karşısında bo^anma işlem- lerine hız vermişlerdi. Görgü ta- nıkları Prens Charles'ın boşan- ma konusunda daha aceleci dav - randığını, Pranses Dıana'nm ise düşünmek için zamana ihtıyaç duydugunu kaydediyorlar. Ingiltere'nin ünlü magazin ga- zetesi The Sun, boşanmanın Pren- ses Diana için büyük bir darbe niteliği taşıdığını. evliliğin sona ermesiyle Diana'nın sıradan bir vatandaş düzeyine ineceğini ya- zıyor. Avukatlar. Diana'nın boşanma koşullarının reddetmesi durumun- da Prens Charles'ın 5 yıl bek- lemesi üerekeceöini bildirmişler- di. Ingiliz yasalanna göre taraflar- dan birinin boşanmayı kabul et- mediği durumlarda. boşanmanın gerçekleşmesi için çiftın 5 y il ay- rı yaşadıklarının kanıtlanması ııerekivor. ALTAN AKAT 'SİT GERİLİMİ'NE GİRDİ Koruma müdürü konunaya karşı • SlT kararlannı savunduğu için Mimarlar Odası'na cephe alan Kültür Bakanhğı Koruma Genel Müdürü Altan Akat. Çeşme SJT karannın iptali yönündeki önerisi Yüksek KuruFda bu kez onaylanmayınca "Danıştay kararları beni bağlamaz" demeye başladı. EKİNCİ ALUCA/lZMİR-lzmır ve İstanbul bölgelennde 1995 yılında ılan edilen "doğal SİT" kararları. koruma ku- rullarında ve koruma ilkeka- rarlannda yapılan değişiklik- lere ragmen yürürlükten kal- dmlamıyor. Koruma Vüksek Kurulu Ankara'daki son toplantısın- da. bu kararlar arasındaki Çeş- me \anmadası SlT ılarnnm öncelıkle "iptalini" isteyen Koruma Genel Müdürü .Altan Akat'ın teklifine bu kez onay vermedi. Anımsanacağı gibi aynı Yüksek Kurul, daha önce yı- ne Altan Akat tarafından (ia- zırlanan ve SlT'lerle ılgili "daraltıcı" tanımlar ve hü- kümler getiren yenı ılke ka- rarları taslaklarını 19 Nisan 1996 tanhindeki toplantısın- da "olduğu gibi" onaylaya- rak yürürlüğe sokmuştu. Ko- rumacı veduyarlı çevrelerın yoğun tepkılen \e yıne bu yenı ilkelerm ıptalı içm Iz- mır'de açılan davalarda "yü- rütmeyi durdurma" kararı- nın alınması üzenne Yüksek Kurul. bu kez Altan Akat'ın ısteğine göre değıl. "hukuka uygun"davranmayı yeâledı. Böylece21 Haziran I9%ta- rıhinde yapılan son toplantı- da. Çeşme'dekı SlT ılanının kaldınlması yönündeki Genel Müdürlük önerisi gündeme bile alınmayarak Altan Akat 13 "e karşı 1 oy la "valnız" bı- rakıldı... Izmır ve Ege'dekı duyarlı çevreler, Yüksek Kurul'daki bu "uyanışı" umutla v e mem- nunlukla karşılıyorlar Deneyimlı bir eskı kurul üyesi dostumuzun yorumuna göre Kültür Bakanlığı'nın Mimarlar Odası'na karşı ta- kındığı son olumsuz tutum- ların arkasında da yıne aslın- da Altan Akat'ın "kişiselça- balan** vatıyor. SlT'lerın ıptalini isteyen Genel Müdür. SlT'lerı savu- nan ve bunun ıçın etkın mü- cadele veren kamu yararına bırmeslek kuruluşuıuın Kül- tür Bakanhğı 'na an bir ka- mu bınasında bu çalışmala- rını sürdürmesıni "durdur- mak" ıstiyor. Nıtekım yine Akat'ın son lıükümet değişiklıği günle-JJ rındekı "iktidar boşluğun-' dan" yararlanarak Mimarlar Odası 'nı İstanbul Yıldız Sa- rayı'ndakı Dışkarakol Bına- sı'ndan "zorlaçıkarmalan" y önünde v alıliğe alelacele y a- zı yazmiş olması da bu yoru- mu doğruluyor. Gergin toplantı Nitekım. edindığimız bıl- gılere göre Istanbul'ıın San- yerbölgesindekı ormanların Koç Cnıversıtesı tarafından tahrip edilmesi tehlıkesıne karşı en büyük yasal engeli oluşturan 1995yılı Kasımve Aralık aylarındaki "doğal SİT" ılanlarını geçersızkıla- mayan Altan Akat. hıç değıl- se Çeşme Yarımadası'nı SlT'ten çıkartabilmek için Yüksek Kurul'un son toplan- tisına Çeşme Belediye Baş- kanı'nı da da davet etti. \e var kı kurul üyeleri. hem genel müdürün hem de Belediye Başkanı Nuri Er- tan'ın yoğun ısrarlanna rağ- men. halen idarı yargıda da- vasürecindebulunan bırSlT kararı ıçın. (benzer durum- larla ılgılı son Danıştay hü- kümlerıni dedıkkatealarak) bu asamada venı bır kararala- mayacaklannı belırttıler. Bu gelişme üzenne yine Altan Akat'ın "Danıştay be- ni bağlamaz. dilediğimiz ka- ran almay a yetkimiz xar* şek- lındekı ıtırazı ise aynı toplan- tıda öncelikle bakanlık hu- kukçularının tepkisıne neden oldu. Fikri Sağlar dönemin- de benzer tutumları nedeniy- le görev ınden alman bu ge- nel müdürün. sonunda "Da- nıştay karanyla" makamına gen döndüğünü bilen Yüksek Kurul üyelen. böy lesı bır "çif- te standart" dav ranışa da des- tek vermeyerek Çeşme SİT karannın ıptalı ısteğıni "itti- fakla" gen çevirdiler... MESELA DEDIK ERDAL ATABEK T"~T rbakan Hoca. atı aldı. dereyi /-f geçti. Dey imin aslı "Csküdar'ı * > geçti"dir ya da Üsküdar çok- tangeçilmişti. Meclıs'teyaşananger- ginlık de yapay bir sinirlilikti. "Ben miyim.sen misin?"toslaşmasına ben- zeyen içi boş bir gerginlik. Yıllardır nelere "kabul" dendiğini şöyle bir düşünürseniz şimdi "ret" demenin epeycegeç kaldığı da anlaşılır. Bura- lara öyle damdan düşer gibi gelin- nıenıiş. adım adım basamaklar çıkıl- mıştı. Sıra son basamaklara geİınce "\o, işte bu olmaz, bu da nereden çık- tı?" demenin anlamsızlığt da orta- daydı. Şimdi bakalımbuson "kabul" hangı adınılarla gelmışti? Siz hilafeti bile getirirsiniz.. u sözler. Demokrat Parti'nın ünlü başbakanı Adnan Mende- res'ındir. Grubunda sıkıştınlıp daistifayazorlanıncabütünbakanla- nnı i!>tifa ettirmiş. kendini de bu söz- lerle kurtarmak istemişti: "Siz ister- senizhilafeti bilegetirirsiniz." Bu söz- ler. "kabul"diye karşılanmış: Adnan Menderes. istifadan kurtulmuş: yeni kabinesıni kurmuştu. Cumhuriyet Türkiyesi'nin temel ilkesi olan "din- leyönetilmeyendevlet" karan bu söz- lerle hiçe say ılıyor. "eğer istenirse" devletin dinle yönetilebileceği açık- lanıyordu. Bu sözlere "kabul" diyen- ler ilk birkaç basaınağı çıkıyorlardı. Demokrat Parti'nin dinı siyasetealet etmesi ıktidara gelmenın y olu olarak göriilüyor. pani gerçekten de bu yol- Atı alan nereyi geçti?.. la iktidara geliyordu. Halkın deyi- miy le "demir kırat" ata biniyor. Ûs- küdar'ın yolıınu tutuyordu. zorunlu din dersleri konuyor... T~""v ın dersleri resmi eğitinıprog- / I ramlannaönce"isteğebağlı" A. S olarak konuldu. Ailelerin is- teğıne bağlı olarak öğrencıler. din derslennegiriyorlardı. Buradakı açık- lama "çocuklann dinlerini öğrenme- leri" gerekçesine baölanıyordu. Oy- sa isteyen aile. elbette çocuğuna di- nıniöğretmekteserbesttı. Ancak dev- letin kendi okullannda din eğitimı vermesi kısa sürede "dinler kültürü eğitûni'*olmaktan çıkıyor. çocuklara din inancını \e ıbadetini anlatıp uy- gulayan bırbiçıme giriyordu. 12 Ey- lül yönetimindeokullardaki din ders- leri. "isteğe bağlı" olmaktan çıkarılı- yor. "zorunlu din dersleri" Lıçımini alıyordu. Buna "kabul" diyenler bu- günkü "kabul" oylarınm merdiveni- neyeni basamaklarekliyorlardı. Ders- lerin yeni biçimi artık "dinler kültü- rü" olmaktan açıkça çıkıyor. inanç ve ibadetin öğretildiği \e uygulandı- ğı biryöntem oluyordu. imam-hatip okulları ve Kuran kursları... y. mam-hatıp liseleri bütün sağ par- / tilerin bırbiriyle varıştığı bir ~ka- Â. bul" ıçinde artıyordu. Türkiye'nin imam-hatip gereksinmesinın çok üs- tüne çıkan sayılarıyla giderek asıl amaçları olan "imam-hatip lise kö- kenli yüksek eğitim"e yöneliyor. ile- ride kamu yöneticisi yetıştirecek fa- kültelerözel hedefler olarak seçıliyor- du. Kızlardan imam-hatip olmadığı halde "imam-hatip kız liseleri" açılı- yor. din kökenli egıtimyaygınlaştın- İıyordu. Bustrateji meyvelerini veri- yor. son yıllann kaymakamlan. Mil- li Eğitim yetkilileri. güvenlik örgüt- leri bu kaynaklardan yetişenlere tes- lımediliyordu. Dıneğitimi kökenli ol- mayanların sayıları azalıyor,giderek etkisiz görev lere getiriliyorlardı. Kuran kursları çok daha yaygın. çok daha kontrol dışında gelışiyordu. "Çocuklara kutsal kitaplarını oku- mayı öğretmek" adı altında açılan Kuran kursları. laık cumhuriyetin te- mel ılkelerini reddeden bir bağnaz eğitimin yuvalan oluyor. bütün bun- lar yazılıp söylendiöi halde aldıran olmuyordu. Bütün bunlarolurken Refah Parti- si iktidarda değildi, Erbakan da baş- bakan değildi. İktidar. ANAP'ın daol- sa DYP'nin de olsa hiçbir şey değış- miyordu. Basamaklaryükselmiş. "ik- tidara gelebilmek için din propagan- dasıyapmak" çoktan aşılmış. "dinin sivasal iktidarı"na yaklaşılmıştı. Erbakan başbakan... 5 0 yıldır bu merdivenin her ba- samağınahırsla "kabul" diyen- ler. onlan geçip de son basama- ğa çıkan Erbakan'a neden şaşıyorlar, anlaşılamaz. Tansu Çiller'in de Me- sut Vılmaz'ın da sivasal çizgisıni iz- ledikleri partilerinin geçmişı bu ba- samaklann nasıl çıkıldığının tarihıdir. Refah Partisi'ni de Erbakan Hoca'y ı daburalaraonlargetirmişlerdir. "Re- fah Partisi şunları yapacak" dedikle- ri herşeyı onlaryıllar boyunca yap- mışlardır. Refah Partisi'nin çok faz- la yapacak şeyı de kalmamıştır. Son adım "din devletini kurmak"tır kı Refah Partisi'nin de -şimdılik- böy- le bir niyetı olmayacaktır. Belki ile- ride de böyle bir niyet göstermeyecek. ama bu niyetı gerçekleştirmek isteyen- lerin neler yapacağı da sonradan or- taya çıkacaktır. Atı verdiniz. Üsküdar geçildi. ba- kalım volculuk nereve' 1
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle