Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 1996 Ç
4 HABERLER
RP'nin Meclis araştırması önergesi 14 mayısta TBMM Genel Kurulu'nda görüşülecek GLOBALPOUTIKİJ
Sendikacı 1 Mayıs ifadesi verdiHaber Merkezi - İstanbul'da 1 Mayıs
günii yaşanan olaylar nedeniyle siyasi
parîi sözcüleri. İstanbui Emniyet Müdü-
rü Kemal Yaacıoğlu'nun görevden alın-
masınj ısterken İçişlen Bakanı İ'lküGü-
ney. "İstanbul Valiside dahil olmak iize-
re olayda ihmali \e kusuru olanlar hak-
kında gerekli soruşturmanın yapılacağı-
nrsöyledı. Güney. "İçişleri Bakanının
gii>enlik güçlerine 'Silah kullanın' veya
'kullanmayın' diye talimat vermeye yet-
kisivokturn
dedi.
DİSK Genel Sekreteri Kemal Daysal
başkanlıgındaki "1 Mayıs tertip komite-
si"'' de İstanbul Devlet Güvenlik Mahke-
mesi (DGM) Savcılığı'nın açtıgi soruş-
turma nedenivle diin ıfade verdi. Olay-
larla ilsîili Meclisaraştırması açılması is-
temiyle RP tarafıııdan TBMM Başkan-
lığı'na sunulan önerge ise 14 mayıs salı
günii Genel Kurul'da ele alınacak.
Ankara Büromuz'ıın haberine eöre
İçişleri Bakanı Güney. dün TBMM Ge-
nel Kurulu'nda sözaiarak I Mayısola>-
lan hakkında bilgı verdi. Giiney. saldır-
gan grupların >aş ortalamasının 15-20
arasında değiştigini belirterek şunları
söyledi:
•*ÖlenJerden biri Marksist Leninist Ko-
münisf Parti, biri TİKKO'lu, biri de gar-
diyan. Yasadtşı gruplar kürsüvü işgal et-
ri. işçiler de alanı boşalttı. İşcilerin alan-
daki sa>ısı 20 bîndi. Alandakjlerin toplam
sayısı 35-40 bindi. Sendikacılann toplan-
tının disiplinini sağlamaları \e güvenlik
gû'çJerineyardım etmelerigerekirken ala-
nı terk ettiler. (.üveniik güçleri soğuk-
kanlılıklartnı yitirmediler."
CHP Grup Başkanvekili Önder Sa».
toplumun sindirilmeye. yıldırılmaya ça-
lışıldığını. yetkililerin de sadece seyret-
tiğini sa\undu. Sa\. 1 Mayıs günii Tür-
kiye'nin en büyük ilinin valisinin il dı-
şında olmasinın bağışlanamaz bir kusur
olduğunu söylerken. pasif da\ranan İs-
tanbul Emniyet Miidürü Yazıeıoğlu'nun
göre\ den uzaklaştınlması için yeterlı ne-
den olduğunu söyledi. DSP E.ski^chir
MiIlerv eki1i Ce\ det Seh i de o lay larda gü-
venlik güçleri ilehükümetin ihmaii veha-
zırlıksizlığının açık olduğunu söyledi.
İfade verdiler
İstanbul Haber Smisimiz'inhaberine
göre İstanbul DevletGü\enlik Mahkeme-
si'nın olayla ilgili başlartığı soruştıırma
nedenivle Türk-İş. DİSK. Hak-İş ve
KESK temsileilerinden oluşan 7 kişilik
I Mayıs tertip komitesi ifade verdi. Sa-
at 14.00'te DGM'dehazırbulunan komi-
te üyeleri adına bir ön açıklama yapan
DİSK Genel Sekreten KemalDaysal. sav -
cılığın kendilerini lanık olarak mı yoksa
sanık olarak mı çağırdığını bilmedikle-
rıni söyledi. Daysal. bir soru üzerıne
~Eğer sanık olarak çağrıldıysak bu \a-
him bir hatadır. Tepkimiz sert ulur" de-
di. İlk acıklamanın ardından Kemal Day -
sal. Hulusi Karlı. Faruk Biijükkucak,
An'lay Ayçin.OrhanAltuğ,İrfan Erdemoğ-
lu v e Şenel Oğuz' un ifadelen. DGM Sav -
cısı l'ğur Saldoğan tarafından alındı.
İfadesi alındıktan sonra açıklama va-
pan Türk-İş 1. Bölge Başkanı Faruk Bü-
ytikkucak. DGM Savcılığı'nın kendile-
rini "sanık" değil -tanık" olarak çağır-
dığı sövledi. Büv ükkucak. "karışıklığın
emnivelin kendilerini ek.sik bilgilendir-
nıesiıukn kavnaklandıgını" belirterek
>öv le konuştu:
" I Mav ıs ola> larıv la ilgili bildiklerimi-
zin anlatılması isfendi. Tertipkomitesinin
mitingle ilgili ııasıl bir çalışma vaptığı.
kürsünün güvenliği icin neler »apıldığı
soruldu. Ö/ellikle kürsünün işgal edilme-
si sırasındakiolav larve kürsünün işgaledü-
mesine ilişkin a\ rıntılar soruldu."
Tertip komitesi üvelerı. bugiin de saat
14.00"te Kadıköy Başsavcılıgı'nda ifade
\erecekler.
Ege Büromuz'un habenne göre izmir
Demokrasi Platformu'nca dün japılan
açıklamada. İstanbul'daki nıitingin gü-
venlik güçlerinin silahlı saldırısı sonucu
kana bulandığı ileri sürüldü. izmir Demok-
rasi Piatformu'nu oluşturan Tabip Oda-
sı, DİSK, KESK. İzmir Barosu. TMMOB,
Diş Hekimleri Odası. Eczacılar Odası.
İHD. ÇHD. Halkev leri. Pir Sultan Abdal
Derneği. Hacı Bektaş Derneği ileTüke-
tıci Hakları Derneği'nin ortak hazırladı-
ğı bildirıde. medvanın ve hükümet yet-
kililerinin. öldürülen 3 ki^jinin karilleri-
nin saptanmasi yerine tahnp olan i»er-
lerini sık ,->ık gündeme getirmeleri eleş-
tirildi. Başkent Üniversitesi Senatosuda
"Olav lar, insan hakları adına, insan hak-
larını vok etmeu- çalışan >asadışı odak-
ların kanlı e\ lem planlannı sergilemesi-
dir"açıklaıııasinı vaptı.
Varoslar
'Gecekondu
gençliği
köşeye
sıkıştınldı'
Yoksulluk varoslarda ODTÜ
Şehir ve Bölge Planlamu Bölümü
Başkanı Prof. Şenvapılı.
gecekondunun sosyal birsorun
olduğunu söyledi. Mimarlar Odası
Başkanı Söyler ise yoksulluğun
varo^lara ta^ındığını ileri sürdü.
HAZAL ATEŞ
ANK.ARA-ODTÜ Şehir ve Bölge
Planlama Bölümü Başkanı Prof. Dr.
Tansı Şemapıiı. I Mavıs'ta Kadıköv'de
meydana gelen kanlı olaylan
gecekondu insanının sosyal bir tepkisi
olarak değerlendirdi. Türkiye'de
gecekondula^manın sosval birsorun
olduğunu vurgulavan Senyapılı.
"Burada vaşavan gençteri işsiz, ileriye
donük umudu olma>an bir grup haline
dönüştürdük. Anarşi gecekondularda
\u\alanıyor*'dedi. Senyapılı. kanlı I
Mayıs nıitinginin nedenlerinin
Istanbul'da 1970'li yıllardan sonra
baslayan çarpık kentleşmenin bir
sonucu olan "gecekonduJaşma"
sorunu çerçevesinde irdelenmesi
gerektiğini belirtti. Gecekondu
gençlıginin yasadışı yollarla kimlik
tanıiTilaması yoiuna ba^vurduğunu
kaydeden Senyapılı. "•Gecekondu,
çev relerinde okuldan ay rıJma olayı
giderek artıyor. Bu okullarda verilen
klasik eğitinı
gecekondu yaşamına hiç uy muyor"
diye konuştu. Senyapılı. gecekondu
bölgesinde ya^anan ekonomik
sıkıntılara ek olarak. hızlı bir nüfus
anı^ının yaşandığını anlattı.
'Bir an önce çözünı*
Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği
(TMMOB) Mimarlar Odası Başkanı
Farih Söyler de. büyük ^ehırlere göç eden
insanlann geldiklerı yerlerin
yoksulluklannı varoşlara taşıdığını
v urgulayarak "Mardin'in sorunlan
çözülmezse. büy iik şehirierin
sorunlarının çöztilmesi imkânsı/" dedi.
Söyler. insanlann kendilerini güvenlik
çinde hissetmek için ^ehirlere göç
:rfiğini belirterek varoşlann sorunlarına
:aman geçirilmeden çözüm bulunmasını
stedi. Söyler. kırsal kesimde yajayan
nsanların yaşadıklan yerlerden
zaklaşmalarıyla sorunlann bitnıedigini
urguladı. Söyler. şunları söyledi:
Kentleşmenin icinde bulunduğu
arpıklıklar önlenmeden bu sorunlar
izülnıt'/. İnsanları yaşadıklan
;rk'rdcn uzaklaştırmakla da sorunlar
itmiyor. Bu durumda insanlann
?ndilerini güvende hissertikJeri yertere
iç etmesini engelleyemezsiniz.
sıl sorun da bu noktada başlıyor. Bu
ılilikayla doletin bu toplumun önüne
çnıesi mümkün değil.'*
Kackköy'degörevyapanpoMerinyargılanması istenüdi
Hasan Albayrak'ın ailesi \e34 kuruluşun temsilciteri, İçişleri Bakanı. vali >e göre\li polisler hakkında suç duy urusu dik'kçesi verdi. (KUBİLAY TL .NTLL;
6
Suçlu9 silah kııllaııaıı polislerdir
9
İstanbul HaberSenisi- I Mayıs günü Kadıköy 'de
yapılan gösteride üç ki^ının polıslerce öldürülınesı
nedenıyle içişleri Bakanı, İstanbul Valisi ve Emnf-
yet Müdiirü ile I Mayıs günü Kadıköy degörev ya-
pan polisler hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
Öldürülenlerden Hasan Albayrak'ın aıle.si ve 34
kuruluşun remsılcilerinın dilekçesinde. polıslerin ka-
nundışı olarak ve öldünne amacıyla ateş açtığı ve "kas-
ten adamöldürme". "müessir fiil" ve "göre^i kötü-
ye kullan/na" suçlannı ışledıkleri ileri sürüldü.
Aralarında Emek Partisi Genel Başkanı Levent
Tüzel. Sosyalisr /ktidar PartİM Genel Başkanı Ayde-
mir Güler. Özgürlük ve Dayanışma Partisi \f\'K
üyesi Filiz Karakuş. İHD istanbul Şubesi Yönetim
Kurulu üye.sı Kanıber Erkoçak ile çok say ıda sendi-
ka tenisilcisinın bulunduğu yaklaşık 100kışı. dün öğ-
le saatîerinde İstanbul Adliyesi'nin yanındaki park-
ta toplandı. Cagda> Hukukçular Derneği tstanbul Şu-
be Başkanı Mustafa l çdere. istanbul Adliyesı önün-
de y aptığı açıklamada. toplumun herkesimınden y üz
bine yakın kı^inrn. yaşanan ınsan hakkı ıhlalleri \e
antı - demokratik uygulamaları proteNto etmek ıçin
Kadıköy meydanına aktığını söyledi.
Meydan çevresınde "güvenlik" amacıy la konuv
landırılan polıslerin. daha önce y a^anaıı birçok olay -
da olduğu gıbi lıenüz mıting ba^lamadan "*üst ara-
ma" bahanesiy le kitlenin üzerine ateş açtığını belir-
ten t'çderc.provokasyonlaruı bununlada bitmediği-
ni. mıting boyımca k'ıtle üzerine üç kez daha ateş
açıldığını dılegetirdi.
Mustafa İ çdere. Ç HD'nın I Mayıs'ta öldürülen
üç kişinin katıllerininyargı önüne çıkanlmasınınta-
kıpçisı olacağını dile getirdi.
Daha sonra konu^an Hasan Albayrak'ın anıcası-
nın oğlu Hasan Albayrak ise kuzenınin "bayram
kutlamaya" gıttığını. ancak polis ateşıy le eenazesi-
nin geri döndüğünü söyledi. Kuzeni hakkında "ör-
güf üyesi"dıyeaçıklamayapıldığını daanımsatan Ha-
san Albjy rak. "Hasan. örgüt öyesi değildi. Bajramı-
nı kutlamak istejen bir emekçiydi" dedı. Albayrak.
herke.M lW?\ılmdakı 1 Mayıs kutlamalarına davet
etti.
Daha sonra kuruluş temsilcilen ve Hasan Albay-
rak'ın babası Düzgiin Albay rak. istanbul Cumhuri-
yet Başsavcılığı'na suç duy urusu dilekçesinı \erdi-
îer. Bu urada. Tüm Sağlık-Sen Aksarjy Şubesı "ı ö-
netim Kurulu üyesıErdal Dağdelen. yazılı biraçık-
lama yaparak oğlu Önder Dağdelen'in I Mayıs tan-
hinden bu yana Terörle Mücadele Şubesi'nde gözal-
tınJa bulunduğunu belirtti. Dağdelen. "Oğlumun
sağlığından w hayatıııdan şüphe duyuyorum" dedı.
HABITAT II Türkiye ufusal Raporu ve Eylem Planı
6
Kırsal nüfus, kenderde huzuın bozuyor'
ANKARA (Cumhuriyef Bürosu) -
Türkiye L'lusal Komitesi'nce hazırla-
nan "HABITAT II Türkiye Uusal Ra-
poru ve Eylem Planı'nda kırsal nüfusun
kentlerde yığılarak huzuru bozduğıı.
şiddetin varoslarda be»lendiği vurgu-
landı. Raporda. huzurlu ve terörün ol-
madığı bir kent yaşamının sağlanmasi
için yerel yönetinılereyeni sorumluluk-
lann verilmesi aerektigine dikkat çe-
kildi.
Kentlere göç eden insanlann köy ya-
şamındaki ili^kilerıne özgü mekaniz-
malarla kendılerine biryerleşme düze-
nı kurduğuna dikkat çekilen raporda.
~Aynı yörelerden gelenlerin kendilerini
i/oleetmeleri. diğer insanlar tarafından
dışlamalanna yolaçı>or. Bu dav ranışlar
genelde çatışmanın. hoşgöriisüzlüğün
ilk temel taşlannı oluşturuyor. Bu da
hemşericilik. siyasal parti bölücülüğü.
dinsel tarikatçüıkgibi bölünmeleri iceka-
panmalan \eay nnıcıbğı çoğaltnıaktadır.
Bu hal: bağnaiiığı, hoşgörüsüzlüğü, hat-
ta diişmanlığı korüklemektedir" denıl-
di.
Raporda. şu göriişlere yer \erildi:
"Banşcıl bir yaşama çelme takan hi-
mayeciliğinbelkidahabüyiikzararıhu-
kuk dışıda\ ranışlan vekural tanımama-
y ıözelolarak teşsıketmesidir. Bu hukuk-
saduk ozelKkiekonutvaşamında. hizmet-
lerde. hatta eğitimde, mafya deyimi ile
özetlenebüecekyeniörgütlenmelereyö-
nelmektedir. Bütün bunlar gereksiz ye-
re barışı bo/makta, servet dağılımını.
fırsat eşitliğini carpıtmaktaduf
Raporda. sorunlann aşılması için ge-
tirilen öneriler de şöy le:
"l zmanlaşnıış örgürler. anonim iliş-
ki kanallan ve özgün eğitimle. toprak-
tan kopmuş köy liileri hoşgörülii insan-
cıl bir kent yaşamına hı/la katmak ge-
rekir. Kentsel yaşama katılan gruplann
karşılaştığı sorunlan hafifletmeye. çöz-
meye çabşan mekanizmalar. himayeci-
lik ilişkilerinde olduğu gibi grupların
i/olasvonunıı sürdürücüdür."
IRMIK /AYDIN ENGÎN
3ene internet üstüne yazacağım,
a sakın beni bu işlerden anlayan bi-
lan sanmayın. Zaten Internet'in
ıdisi beni çok da fazla ilgilendirmi-
Aslında beni otomobil de. otoyol
şu yazıyı döktürdüğüm bilgisayar
ne bileyim, şu durmadan çalan
fon da, üstünde yazdığım şu ma-
ia çok ilgilendirmiyor. Hiçbirine
bir yakınlık, bir "sevgi" filan duy-
um yok.
stelik buniara yakınlık duymanın.
rı sevmenin biraz dengesizlik ol-
jnu düşünüyorum.
omobil, beni bir yerden bir baş-
sre çabuk ve rahat götüren dört
lekli, motoriu, içinde rahatkoltuk-
jlunan. pencerelerinden dışanyı
»debildiğim bir metal kutu. Onu
tek gibi bir enayiliğe niyetim yok.
bir yerden bir başka yere, "on-
daha çabuk, daha güvenli ve
keyifli ulaştıracak daha yeni ve
ileri bir "şey" çıktığında hemen
deceğim.
yolu elbette sevmiyorum. Güze-
ları kaplayan on beş-yirmı met-
ıışliğinde bir kara katran kitlesi-
si sevilir ki! Ama bir yerden bir
internet Gerillası...
yere giderken yağ gibi akıp giden bir
yolda sarsılmadan gitmeyi seviyorum.
Mesleğe kalemle yazarak başladım.
ilk daktilomu aldığımdaherkes beni kıs-
kanıyor sanmıştım. Masaüstü bir len-
duha olan ilk bilgisayarımdan şu elim-
deki taşınabilir, çevik ve zarifalete sıç-
radığımda da -bir iki maaşa patladı ta-
bii- pek sevindim.
•••
Ama kalemi, daktiloyu, bilgisayar
cihazını sevmeyi hiç düşünmedim.
Ben yazı yazmaktan başka elinden iş
geimeyen fukara bir gazeteci olarak
kolay yazmayı. yanlış yazdıklarımı ko-
lay düzeltmeyi çok seviyorum. Şu gün-
lerde, "Ben söylesern, o an/asa ve
söylediklerimıyazıya çevirse" türü bir
aletin düşünü kuruyorum.
Ona bir kavuşsam, şu bilgisayar he-
men çöp sepetinin en seçkin köşesi-
ne yerleşecek.
Çocukluğumda annem, sokaktan
eve. beni bağırarak çağırırdı. Şımdi
kanm. "çağrı"ma not bırakarak bana
ulaşıyor. Biraz para bulsam cep tele-
fonu alacağım. Bana kolay ulaşılma-
sını. istediklerime kolay ulaşmayı se-
viyorum. Belime taktığım şu tuhaf ka-
ra kutuyu sevmek gibi bir avanaklığa
kapılacak kadar da avanak değilim
yani...
... diye lafı dolandırıp geldik Inter-
net'el
Yukartdaki gevezeliklerden de an-
laşılmıştır ki Internet'i sevmek bence
saçmalık. Ama Internet'in olanakları-
nı gözardı etmek iki kez saçmalık.
Şimdilik bu olanaklarda, küresel bo-
yutta bir pazarkavgasına girmiş ulus-
lararası tekellerat oynatıyor. Hatta on-
lar biie henüz emekleme çağındaki
İnternet adlı bebekten neler sağlaya-
bileceklerinin (sağabileceklerinin) de-
nemelerinı yapıyorlar.
İnternet denen bu "elektronik oto-
yo/"da bilginin, gerçek bilginin deöz-
gürce. denetimden uzak. denetleme-
ye kalkışanları öfkeden kudurtacak
bir uçarılıkla dolaşabileceği daha şım-
diden belli.
Bir minik kanıt: Geçen haftalarda
Yeni Yüzyıl gazetesi yazdı. Ameri-
ka'da bir fast-food zincirınde yediği ku-
rabiyeleri pek beğenen müşteri. tari-
fini istemiş. Yazıp vermişler, ama kar-
şılığında da 250 dolannı kesmişler.
Adam, kurabiyelerin nasıl pişirıleceği-
ne ilişkin "bılgi"ri\n satılmasına, hele
hele böylesine bir kazıkla satılmasına
öfkelenmiş. Kurabiye tanfini Internet'e
aktarmış. Şimdi bir bilgisayar, btrmo-
demle donanmış, İnternet otoyolun-
da direksiyon sallayanlar kurabiye ta-
rifini bedavadan alıyorlar.
• * •
Bu bir magazin haber değil. Bilgi-
nin tekelini elınde tutanlara yönelik
sevimli ve umut verici bir savaş çığlı-
ğı ve zafer narası!
Düşünün: bilginin. gerçek bilginin,
örneğin kafadanbacaklıların sindirim
sistemi, Mısır Firavunu Tutanka-
mon'un karısının adının ne olduğu gi-
bi ıvırzıvır bilgilerin değil de gerçek bıl-
ginin İnternet kanallarında dolaştığını
düşünün bir.
Bunun salt keyfini değil, toplumu,
madem küreselleştik. şu kocaman
yerküreyi nasıl saydamlaştıracağını,
demokrasiyi nasıl birden ete kemiğe
büründüreceğini gözünüzün önüne
getirin hele bir.
inanıyorum ki her banka yönetim
kurulunun, her hükümetın, her savaş
konseyi brifinginin, her mafya konfe-
ransının, her silah konsorsiyumunun
yanındayöresinde. "içinde". yakının-
da birnamuslu ınsan vardır. Bu namus-
lu ve daha güzel, daha sağlıkiı bir dün-
ya özleyen insanlann ellerinden, ma-
salarından. gözleme alanlarından ge-
çen bilgileri Internet'e aktarıverdikle-
rini düşünün hele.
Son bir not: Bu okuduğunuz Tır-
mık, öyle rastgele ürmıklardan biri de-
ğil. ileride tarihçiler, "İnternet gerilla-
ları"nm doğuşunu araştırdıklannda
bugüne tarih düşürecekler. "İnternet
gerillalan man/festosu"nun ilk tasla-
ğının 8 Mayıs 1996'da Cumhuriyet
gazetesinde açıklandığını belirtecek-
ler.
Yaşadığınız tarihi anın değerini bilin.
ERGİN YILDIZOĞLU
Bir Özelleştirme Muc
Doğu Avrupa ülkeleri içinde. başarılı öz
söz konusu olunca akla hemen Çek Cumhı
lir. Gerçekten de özelleştirilmek için piyasa
lan 1700 şirketin hepsi satıldı. Böylece özel
toplam ekonomik etkınlik içinde payı. GSIv.
yüzde 66'ya. toplam mülkiyet içinde de yt
ulaştı. Tüm bunlar enflasyon ve işsizlikte biı
şanmadan gerçekleşti. Demek ki özelleştir
Çek mucizesinden bahsetmek mümkün. A
madalyonun bir de öbüryüzü olduğunu unut
Çek Cumhuriyeti'nde, özelleştirme. kupo
mıyla başladı. Halkın yüzde 80'i bu kuponli
dı. Böylece kısa zamanda nüfusun yüzde 8(
mülk" sahibi oldu. Ancak bu yeni "kapıtalis
kuponlan ne yapacaklarını bılemeyince, de
1
vikli ve yönlendirmeli yatınm fonları kurularal
ye gırmeye ve bu kuponlan. sahipleri adına yc
ye başladılar. Kısa sürede bu fonlann sayı:
ulaştı ve fonlann arasında merkezileşme ve
lan kendileri için satın alma eğilimleri başlac
özelleştirme aşaması tamamlandığında bu fon
çıkanlan hisselenn yüzde 70'inı ele geçirmişte
yüzde 70'lik payın yüzde80'i dört yatınm fonun
deydi ve nihayet bu dört fonun üç tanesinde
bankalan büyük hısse sahibiydiler(Economic
LessonsforReform, 12/1994). Böylecegörünü:
ka açık bir özelleştirme süreci başlamış, ama g
te bu süreçtüm özelleştirmenin ikınci aşamasıı
avuç büyük şirketin kasasına akmasıyla bitmi
Özelleştirmenin üçüncü aşamasında manza
rar değişmeye başladı. Yatınm fonlannın at k
duğu piyasaya. bütün sanayı şırketleri ve holc
girmeye ve özelleştirilmiş olan devlet işletmeler
tın almaya başlad/lar. ilk iki aşamada özelleş
mülkiyetin biçimini değiştirmiş. ama yönetim k
larına dokunmadığı için ekonomik kontrolü etkil<
ti. Şimdi bir taraftan bankalar diğer taraftan ulu;
rası şirketlerle işbirlıği içinde, Skoda (ağır sa
Chemapol (kimya), IPS Praha (ınşaat), ZPS. Z
makınelen)Stratton investmentsI HanvardGrou/.
ğıt ve diğer) piyasaya egemen olmaya başla
(WallStreetJournal, Central Europan Economıı
vviev, Mayıs).
Bir borsacıya göre, devlet işletmeleri böylece
halindekapışılırken, "Çek Cumhuriyeti'nde, 1989
bu yana, hiç dikkate değer yeni bir şirket kuruı
dı ".Buna karşılık el değiştiren 1700 şirketin yar
dan fazlası. çoğunluk hisselerine sahip tek bir o
tarafından kontrol edilir hale geldiler.
Çek özelleştirme sürecinin dikkate değerözellig
diğer Doğu Avrupa ülkelerindeki özelleştirme uy
lamalarının aksıne, işsizliğin yüzde 2.8 gıbı çok
şük bir düzeyde kalmış olması. Ancak 1995 Eı
ayında Avrupa Bırliğı Ekonomik Komîsyonu'na v
len Kees Zijlstra imzalı bir rapora göre işsizliğin
kadar düşük olması geçıci bir olguydu. Çünkü öı
leştirılen şirketlerin hemen hiçbıri henüz yeni sah
leri tarafından bir yenıden yapılanmaya tabi tutulrt
dılar. Bu şırketleri satın alan noldingler ve uluslaraı
sı sanayi şirketlerı. üretkenliği arttırmak ve maliyet
ri düşürmek için çok yakında bir yenıden yapılanr
süreci başlatmak zorundalar. Zijlstra'ya göre, işsi:
ğin bu kadardüşük olmasının bir diğer nedeni de ü
retlerin ve işsizlik tazminatfarının çok düşük olmas/
dı. Ancak geçen sene ışçi ücretlerıne tavan uygul
ması kaldırıldı ve yakın zamana kadar Macaristan \
Polonya'dakilerden bıle düşük olan ücretler yükse
meye başladı. Bu yeni ücret düzeyı, yeni düzen!em<
lere yol açacak... ikincisi, hemen hemen tüm gözlerr
cilerin üzerinde anlaştığı bir durumdan dolayı henii
iflaslara rastlanmıyor, yatınm fonları aynı zamand
borçveren şirketler de oldukları için müşterilerinin me
li durumlarını saklıyor ve iflaslan gerçekleştirmiyorla
Yatınm şirketlerı yerlerini sanayı firmalarına ve ban
kalara bıraktıkça bu uygulama da son bulacak.
Özetle. Çek özelleştirme mucizesi, muazzam bırte
kelci piyasa ve servet yoğunlaşmasıgetirdi. Şimdi üçün
cü aşama bıterken büyük bir olasılıkla bir yenıder
yapılanma, dolayısıyla bir iflaslar ve işsizlik sürec
başlamak üzere.
UZMANLAR l YARDI
'Mutluluğu bir maça
bağlamak yanlış'
Haber IMerkezi - Takı-
mının Fenerbahçe'yeyenil-
mesine üzülen ıkı Trabzons-
por taraftan önceki gün in-
tıharerti. Futbol maçlan son-
rasındakarşılaştıgımızvear-
tık birçoğumuzun doğal kar-
şıladığı gürültülü kutlama-
lara karşın bu durum futbol
maçlannın insanlarüzerinde-
ki etkısınin ne denlı büyük
olduğunugösterdi. Psıkiyat-
ris Sunu Tanaltay. insanlann
tüm mutluluğunu bir maça
bağlamasının çok yanlış ol-
duğunu v urgulayarak "Ken-
dilerini üzüntüye böylesine
terk edenlersanki dünyanın
sonu gelmiş gibi hissediyor-
lar.Oysa birtakımınyenilme-
siylehiçbirsey değişmez-dı-
ye konuştu. Tanaltay. şöyle
devam etti: "Maçlar her iki
tarann sportmenceoynadık-
ları oyunlardır. \e oyunun
sonundayenen deyenilen de
sportmence el sılâşır. Oysa
taraftariar öylesine tutku do-
lu amigolardır ki bir bakı-
ma 'kraldan çok kral taraf-
tarıdır' onlar. Hermevsim \e
her y ıl birileri kazanıp biri-
leri kaybedecektir. Gelin hep
birlikte Trabzon izievicisin-
den ders alalım. Venilgileri
de saygın bir hoşgörüyle ka-
buHenmeyibilelim.Tüm yan-
lışlanna karşın yaşam,itiüm-
den daha yüçlüdür."
Psıkolog doktor Özcan
Köknel, bazı insanlann tut-
tuğu takımfann yenılgisini
"kişifiğin kaybedilmesi '* ola-
rak değerlendirdiğini vurgu-
ladı ve "Renkler, kulüpler
kişilikle birleşririlivor. Tut-
tuklan takımın yenmesi on-
lara büyükhaz*erecekn'. .An-
cak aksi olup duygusal yah-
rıtn yapılan şey yitirilince
depresyon başl/yor. Olay,
ölüm-kalım sorunu olarak
elealuııyor. Freuddayıllarön-
ceaynı şeyisa\ unmuş" dedi.
Psıkolog doktor Acar Bal-
taş ise insanlann maç yüzün-
den intiharermelerini kabul
etmediğini söyledi. Baltaş,
konuşmasını şöyle sürdür-
dü: •'İnsanlar maç yüzün-
dcn infihar ctmiyor. Maç ba-
hane. Bu kişilcr Trabzons-
por'u çok çok se\<en kişilerde-
ğiL Takıııı sevgisi burada bar-
dağı taşıran son damla. İnti-
har eden kişiler akıl \e nıh
sağlığı açısından sınırda
duran insanlar."
Ford ödülleri dağıtıldı
İstanbul Haber Servisi -
Dünyaotomotıv sektörünün
önde gelen kuruluşlarından
Ford taraftndan Avrupa ça-
pında düzenlenen. "Henry
FordAvrupa KonımaÖdüİ-
leri" kapsamında. Türki-
ye'deki yansmada dereceye
gıren proje sahiplerine ödül-
leri törenle verildi. Bırınci
olan "Ayasofya'nındeprem-
den korunması" adlı proje.
Av rupa Büyük Ödülü Vanş-
masi'nda Türkiye'yi temsil
edecek.
Acıbadem Ford Otosan
Eğitim Merkezi"nde düzen-
lenen ödül törenınde konu-
şan Otosan Pazarlama Ge-
nel Müdürü Macit Akman.
bu yıl I3"üncüsü düzenle-
nen ve LJNESCO ile Birleş--
miş Milletler Çevre Progra-
mı tarafından desteklenen bu
yarışmaya ilk defa Türki^
ye'nın de katılmasından bû-
yükonurduyduklannnı söy-
ledi.Akman. ulusa) veulus-
lararası olmak üzere iki bö-
lüm olan yanşmanın Türki-
ye "deki etabına 42 projenin
katıldığım söyledi.