Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MAYIS 1996 ÇAP
OLAYLAR VE GORUŞLER
Çocuk Sorunlanndan Bir Kesit
NEŞE KIZIL Marmara Ünı lletışım Fak Öğretım Görevhsı
Ç
ocuklan onemsemek zorun-
dayız Sadece23 Nısan'larda
değıl herzaman Çocuklar
toplumsal kımlığımızı yann-
lara taşıvacak olanlar. çocuk-
lar a>nadakı yansımamız.
çocuklar yankı olan sesımız Çocuklar,
ozentısız kışılıklennde tum çarpıklıkla-
nmızı safıy ane dıle getıren kuçuk ınsan-
Iar Çocuklar umutbağladıklanmız Tur-
kıye Çumhun>eti nın ozgurlukçu, laık.
demokratık bır hukuk devletı olmasını
ıçtenlıkle ıstıyorsak hoşgoruyu olçulu -
uyaklı ve duzyazılardışında fıılıyatta da
gormek istıyorsak ışe çocuklanmızdan
ve onlan eğıtenlerden başlamak zorun-
davız Nıtehklı eğıtım ve oğretım polıtı-
kasıni butun polıtıkalann onune alıp da-
ha fazla gecıkmeden akılcı ve bılımsel
çozumler uretmelıyız
Ulkemızde dunyanınpekçokulkesm-
de olduğu gıbı, yazık kı acı \e sıkıntılar
ıçınde yaşam surmek zorunda olan ka-
pasıtelennden çok buyuk agırlıklann al-
tırtda ezılen çocuklar var Bunlan gor-
mezden gelerek vaşamak onursuzluk gı-
bı gelıvor ınsana Hasta ve sakat çocuk-
lar, kımsesız çocuklar. sokak çocuklan ve
tmerçekenler aıle ve toplum tarafından
kotu muameleve tabı rutulan çocuklar v e
yargılama oncesı ışkence gorenler Bu
çocuklann sorunlannı çozebılmek ve ın-
sanca onurlu bır yaşam surmelerını sağ-
lamak bızım elımızde Benımsemış oldu-
ğumuz hukuk devletı ılkesı demokratık
ılkelerıçerenvesosyalhaklarabunyesın-
de yer veren ana>asamız, çocuklan ko-
ruyucu maddeler ıçeren İş kanunu ve
Çocuk Mahkemelen Kanunumuzla ve de
ımzalamış bulunduğumuz Çocuk Hak-
lan Sozleşmesı ıle ulusal ve uluslararası
platformda çocuklara ılışkın hukuk du-
zenı açısından **tam" bır ımaj sergılesek
de uygulamaların hıç de olumlu ımler
(ışaretler) verdığını soyleyemeyız
Çocuklara ılışkın sorunlann çok bo-
yutlu olarak ele alınması v e bılımsel ola-
rak çozumlenmesı gerekır Yonetenlenn
uygulayıcıların, medyanın tum eğıtım
ve oğretım kuruluşlarının çocuk sorunu-
na yapıcı, çozumler uretıcı bıçımde el at-
ması zorunludur Çocuk Mahkemelen
Yasası'nın çıkarılmış olması, Çocuk
Hakları Sozleşmesrnın ımzalanması bu
yolda atılan olumlu adımlardır, ne varkı
bunlann gostermelık duzenlemeler ol-
maktan çıkanlması çocuklanmızı eğı-
ten, bılınçlendıren. onlar ıçın bır sağalt-
ma(terapı)nıtelığı taşıyanbıryargılama
ve ınfaz surecının oluşturulması zorun-
ludur Çocuklanmıza ılışkın olarak med-
yada zaman zaman rastladığımız ıçler
acısı goruntuler, Turkıyemıze yakışma-
maktadır
Sa> ısız çocuk sorunlan ıçınde çok faz-
la sozu edılmeyen. ama onem taşıyan
hıperaktıfveoğrenmeguçluğuçeken ço-
cuk sorunuvardırkı Mıllı Eğıtım Bakan-
lığı'nın bukonuuzennebıranonceeğıl-
mesı gerekır Bırçok uygar ulkenın bu
tur çocuklar ıçın ozel eğıtım kuruluşlan
veayncalıklı bıreğıtım-oğretım uygula-
ması gelıştırmış olduğu duşunulurse Tur-
kıye'de y onetenler düzey ı nde bu konuya
hıç değınılmemış olması duşundurucu-
dur Yonetenlenn konuya ılgısız kalma-
sı sonucu. okul yonetıcılen ve oğretmen-
len de bu tur çocuklara bır kulfet bır so-
run yumagı başlanndan atmalan gere-
ken bır v uk olarak bakmakta, "Eğitim ve
oğretimin akışını bozuvorlar" gıbı gu-
lunç gerekçelerle bu tur çocuklar suçlu
yaratıklarmış gıbı adeta bır kıyıya ıtıl-
mektedırler (tecnt edılmektedırler)
Hıperaktıf çocuk çeşıtlı nedenlerle
aşın hareketlı olan ve kendısını sınırla-
makta guçluk çeken çocuktur Okul ça-
ğına gınldığınde bu hıperaktıf olma du-
rumu bazen oğrenme guçluğu denen bır
sendromu da berabennde getırmekte ve
çocuk. normal hatta ustun zekâlı olsa da-
hı konsantrasyon sureM. oburlenne gore
sınırlı olduğu ıçın yaşıtı çocuklar kadar
oğrenememektedır Oğrenme guçluğu
çeken bu çocuklar, derslerde obur çocuk-
lardan daha fazla sıkılmakta. uzun sure
hareketsız ve konuşmadan duramamak-
ta, çok fazla ûzerlenne gıdıldığınde ısyan
etmektedırler Çocuğun bılgılı. bılınçlı
ve dene> ımlı oğretmene rastlaması duru-
munda sorun onemiı olçude halledılmek-
te. ancak olayı çocuğun yaramazlığı, ıl-
gısızlığı, taşkınlıgı ve bazen saygısızlığı
olarak değerlendıren ogretmenler, kuçuk
yavruyu daha da dennden yaralamakta-
dırlar
Bu tur çocuklar ıçın ulkemızde ozel
eğıtım ve oğretım veren kuruluşlar ol-
madığından yo/a çıkarak, ılkoğretım ve
ortaoğretım kuruluşlarındakı tum ogret-
men ve ıdarecılenn bu konuda bılımsel
olarak bılınçlendınlmesı ve bu volla ço-
cuklara zarar vencı davranışlann en aza
ındırılmesı, daha doğrusu yok edılmesı
gerekır
Çocuklanmızın en değerlı varlıklan-
mız veyannımız olduğu gerçeğınden yo-
laçıkarsakdeğışık huy ve karakteryapı-
Ianyla farklı psıkolojık kımlıklenyle çok
değışık ozellıkleryansıttıklarını gorecek
\e onlan mutlaka aralannda ıyılerı de
bulunan bu ozellıklerıyle kabui etmeye
çalışacağız Oğretmenlenn, asıl sorum-
luluklan olan eğıtım ışını daha cıddıve al-
malan veınsan sarrafiozen vedıkkatıy-
le çocuklann uzenne eğılmelen gerekır
Hıperaktıfve oğrenme guçluğu çeken ço-
cuklann da bu toplumun bıreyı olduğu
gerçeğınden hareketle onları dışlamak
yenne sevgı ho&goru. anlayış çemberı
ıçınde bu çocuklan kucaklamak ve ken-
dı ılgı alanlan dahılınde yonlendırerek
bellı aşamalar kazanmalannı sağlamak
gerekır Oğretmen ve okul ıdarecılenne
bu konuda onemiı gorev ve sorumluluk-
lar duşmektedır Fakat her oğretmen ve
ıdarecıden konuya aynı ılgı ve duyarlılı-
ğı (hassasıyetı) gostermesı beklenemeye-
ceğı ıçın hatta bazı okullarda bu tur ço-
cuklann okuldan uzaklaştırma gıbı teh-
dıtlerle karşılaştıkları ve obur oğrencı-
lerle kıyaslanarak kuçuk duşurulduklerı
duşurulurse Mıllı Eğıtım Bakanhğı'na
bu konuda duşen duzenleme sorumlulu-
ğu belırgın bır bıçımde ortaya çıkar Eğı-
tım oğretım sıstemımızde çocuğun bılgı-
sının notla değerlendınldığı duşunulur-
se, oğrenme guçluğu çeken çocuğu,
oburlerıyle aynı kefe>e koymanın hakk-
sızlık olacağı unutulmamalı. bır ınsan
olarak çağdaş eğıtım gormesı zorunlu
olan bu oğrencılere daha hoşgorulu yak-
laşılmalt oğretmen ona ışık tutucu yenı
yontemler denemelıdır
tnsanlann yuzlennın gulduğu hoşgo-
runun egemen olduğu. herkesın bırbın-
nın kuyusunu kazmak yenne bırbırıne
vardımcı olduğu bır ulkede yaşamak ıs-
tıyorsak ışe çocuklanmızdan başlamalı-
yız Çocuklarına onem veren uluslar ya-
nnlarını guvence altına almışlar demek-
tır Karnı tok. başı dık. kendıne guvenen.
topluma yararlı, sevgı dolu çocuklarla
kaynayan bır Turkıye'ye
ARADABIR
RAHMİ KUMAŞ
Başkanlık Saltanat Getirir
Turkıye de "sa/fanaf"ozlemıduyanlaraçıkaçık "pa-
dışahlık"> getırmek gerektığını soyleyemezler de ulke-
ye en uygun yonetım bıçımının Âmerıka Bırieşık Dev-
letlen başkanlık duzenı olduğunu yıneleyıp dururlar
Ozellıkle 12 Eylul'den sonra bu yondekı açıklamalar
yoğunlaştı Neredeyse 15 yıldır cumhurbaşkanının
başbakan da olması gerektığı duşuncesı topluma ve-
nlmeye başlandı Kurtuluşu bır kışıyı putlaştırmada
goren bu çağdışı anlayış, ulkemızın sağ nrtelıklı tum
partılerını sarar oldu Gun geçmjyor kı "kupon" bası-
nında, en çok ızlenen televızyon dıye kendını goste-
ren televızyonlarda bu yonde demeçler çıkmaz ol-
sun Duşunulmektedır kı ABD'de tıkır tıkır ışleyen
başkanlık duzeneğı Turkıye'de de ışler Oysa onemiı
olan bınnın ustunde guzel duran bır kumaşın bır baş-
ka kışının ustunde de guzel durup durmayacağı yo-
nundekı ayırıma varabılmektır
"Baş olanın boş olmayacağı" ınancının yaygın ol-
duğu bu toplumda, başbakanlık ıle cumhurbaşkanh-
ğını bır kışının uzennde bırleştınrsek yenı padışahlar ya-
ratırız 600 yıl boyle yonetılen bu ulke 76 yıldır Ata-
türk'un getırdığı 'parlamenter cumhurıyet'\e yonetıl-
mektedır 29 Ekım 1923'te Gazı Mustafa Kemal'ın
onunde Amerıkan başkanlık uygulaması da vardı, kı-
nk dokuk ışleyen Fransız yonetım bıçımı de Ama o
yıne de parlamenter yonetıme dayalı cumhurıyet rejı-
mını seçtı Bılıyordu kı eğer ABD bıçımlı başkanlığın
olduğu bır cumhurıyet kurarsa, bu er geç kaldırdığı
"saltanat" yonetımıne vanr Mustafa Kemal yalnız, ne
olur ne olmaz dıye Meclıs'ı dağıtma yetkısını de ustu-
ne almak ıstedı ama olmadı Oysa bunda çok haklıy-
dı Getırdığı yonetım anlayışının bır sonucuydu bu ıs-
tek
Batı'da gerek krallıklarda, gerekse cumhurıyetlerde
kullanılması olağan olan "yasama kunılunun devlet
başkanınca koşulların oluşması durumunda yenılen-
mek uzere dağıtı/ması" yetkısı neredeyse yalnız kur-
tartcı ve kurucu Mustafa Kemal'den esırgendı Bu bu-
yuk cnder de bır daha boyle bır yetkıyı ısteme gereğı-
nı duymadı 1960'tan sonra anayasal duzenımızın ıçın-
de yer alan bu yetkı hıç kullanılmadı, tam kullanılma
Drtamı doğarken başka yollara başvurularak Meclıs'ın
/aşamı uzatıldı
Ulkeyı yonetmek ıçın Meclıs'te bır partının en azın-
jan salt çoğunluğunun olması her zaman doğru de-
Jıldır 1950 -1960 arası Demokrat Partı'nın çoğunlu-
)u olmasaydı 27 Mayıs olgusu ortaya çıkmazdı 1961
»onrasında yaşadığımız kaıma ıktıdariarın, 1991'den
)u yana uygulanan hukumet bıçımlerının, demokrası-
3rde uzlaşmanın onemını anlatacağına, ulkeyı yone-
ememe ozuru olarak algılanagelmesı 'bır demokrası
nlmezlık değılse bır aymazlık'ttr
Eğer ulke 32 yıldır denk butçe yapamadıysa, eğer
ıu toplumda 20 yıldır fıyat artışları buyuk oranda sur-
nuşse, daha da ılerısı 1994'te yuzde 150 olmuşsa,
unda bır kışının ıstedığı gıbı ulkeyı yonetecek çoğun-
ığu olmayışının payı aranmamalıdır Tam tersıne, de-
lek kı o kışının oyle bır yetkısı olsa daha olumsuz so-
uçlarla karşılaşırdık Bugunku uzlaşma zorunlu hu-
jmet bıçımlenyle "Devlet malı denız, yemeyen do-
\uz" turunden ulkeyı yonetenler tek başlarına yeter-
çoğunluğu bulup yonetseler daha mı lyı plurduk
9
391 oncesı ANAP, daha doğrusu Turgut Özal dıle-
ğı çoğunluğa sahıptı de hangı kalıcı demokratık uy-
jlamayı getırdı ya da hangı ulusal sorunu tam çoz-
j
O halde bızde devletı yonetenlenn yetkılerını arttır-
aktan çok, bunlara demokratık eğıtım vermek çok
ıha zorunludur Başa geçen kendınde bır "hıkmet"
ıruyor, ondan sonra yetkı savurganlığı ıle ulkenın yo-
tımını guçleştırıyor Şu anda zaten Meclıs'te 5 tane
şkan var Astıkları astık kestıklen kestık
Bugun bu ulkede egemenlık gerçekten ulusun mu-
/•? Bu soruyu soran yok' Nıye sorup da yorulsun-
' Onemiı olan, ulke olanaklarmdan "değışım" ge-
»çesı altında çoplenmek
TARTIŞMA
CHP
Kadıköy
Kadın Kurulu Etkinlikleri
•
9 Mayıs 1996 saat 19 00
•
— Dinleti ^L_ _
—= Klasık Muzık —~
Gitar Erkın Ça\ uşoğlu
Trombon. Tolga Akkaya...
zzzr Konuşma: n
Serpıl Şekercıoğlu
ylesi:
İLHAN SELÇUK
Solculuk ve Neohberalızm
•
Yer: Kadıko\ E\ lendırme Daıresı
Bın uk Salonu-Hasanpaşa
İnsan, Kültür ve 68'lilik...
• nsan, doğa>a kole
I
olmava, kafa ve kol
emeğıvle
başkaldırmış ve bu
başkaldın ıle
ınsanîıgını
bulmuştur Insanın temel
kulturu. doğanın kolelığıne
başkaldın ıle oluşan, bu
nıtelıgı ıle ınsanhk tanhını
yazan v e ev rensel deferlen
yaratan emekçı kımlıklı
ınsan kulturudur Işte doğa
ıle mucadelede oluşan
ozgur eşıt ve dayanışmacı
toplum^al tek ve temel,
emekçı kımlıklı ınsan
kulturu. somuru ve sınıf
avnmcılığı ıle ıkırcıleştı bır
yanda somuru ve
avnmcılığı surdurmek
ısteyen egemenlerın
duzenınevasal ve Tannsal
bır geçerlılık kazandırmak
ıçın ıtaat, boyun eğme ve
kulluğa davalı bır egemen
kulturu, ote vanda somuru
ve sınıf avnmcılığı ıle
kavbolan ınsanı bırlıkteliğı
yenıden kurmak ıçın
ozgurluğe. eşıtlığe,
dayanışmaya ve kardeşlığe
dayanan emekçı kımlıklı
ınsan kulturu olarak
gunumuze kadar gelmıştır
Tanhsel gerçekler gostenr
kı. egemen kulturu sınıf ve
sıstemlen sonucu somuru,
baskı. şıddet, ışkence. savaş,
olum ıçeren bıreycı ve
çıkarcı, bağnaz. despot ve
somurgecı, ınsanı ve
ınsanlığı dışlayan
yabancılaşma ve
yalnızlaşma oluşturan
değerler varatmıştır Oysa
emekçı kımlıklı ınsan
kulturunde ınsan ve
ınsanhk akıl, bılım,
ılerleme. değışım ve devnm
vardır Bu kulturdur
Sevgı, banş ve kardeşlık
gıbı ınsancıl, ozgurlukçu ve
laıklık gıbı evrensel
değerlen yaratan. tum
duşunsel uretım ve
buluşlan, sanat ve dılı
oluşturan
Bu kulturel ıkırcılık
doğaldırkı bızım
tanhımızde de >aşanmış ve
gunumuze kadar taşınmıştır
Egemenlenn kendı
kulturlennı yerleştırme
uğruna vara'ttıkları bunca
acı ve oîume karşın. emekçı
kımlıklı ınsan kulturu,
Anadolu ve halkımızca,
evrensellığıne uvgun olarak
yaşatılmıştır
Bu kultur Anadolu'da
ılkçagda ınsanlan ev rensel
aşka çağıran Izmırlı
Homeros ıle ozgur
duşuncenın başkaldın
temehnı atan Efeslı
Herakleitos ve Talcs'ı
ortaçagda bağnazhğın ve
ınanç zulmunun geçerlı
olduğu Islam ve Hınstıvan
dunyasında sevgı hoşgoru
ve davanışmayı toplumsal
maya halıne getıren Hacı
Bektaş Veii, Vhi Evran,
Mevlana ve Yunus Emre'yı,
aynmcıhğa. yoksulluğa ve
zulme başkaldıran Şe>h
Bedrettin, Pir Sultan AbdaL
Dadaloğlu ve Köroğlu'vu,
bev. ağa ve multezım
baskısına başkaldıran ve
Kuvayı Mıllıye'nın
altyapısını oluşturan Yörük
Ali Efe, Demircı Mebmet
Eft. San Zevbek. Karavılan
ve Şahin Bej 'ı
empervalızm ıle saltanata
başkaldırarak bağımsız ve
laık cumhunvetı kuran
Vlusfafa Kemal Atatürk'u
yaratmıştır
Bu kultur ıle halkımız ıse
egemen Osmanlı asken
sınıfınca. gorev ı tımarda
çalışmak veaskerlık
yapmak olan suru
anlamında reaya Kurtuluş
Savaşı oncesı emperyalıst
pazarlarda şark köleieri gıbı
satılan kul gorunmesıne
karşın toplumsal
>a^amında sevgı ve
davanışmava dınsel
ınancında hoşgoruve hangı
kokenden dınden ve
mezhepten olursa olsun.
ınsana ve ınanca savgıva
davanan Anadolu
aydınlanması ıle
konuksever yardımsever ve
haksızlığa, zulme
başkaldırmış. sevgı,
durustluk ve eşıtlığı
savunmuş olanlan şıır. ovku
ve nırkulennde yaşatmış ve
halen vaşatan halk
kulturunu yaratmıştır
Egemen kul ve somurge
anlayışına karşı da
yuzyıllann ortak yaşam
bırlıktehğı ıle haksızlığa ve
zulme başkaldın
bınkımlerının sonucu
Turku-Kurdu, Sunnısı-
Alevısı ıle ulusal ve
demokratık başkaldınya
temel olmuş, kurulan
bağımsız ve laık cumhunyet
ıle de yurttaşlık haklanna
kavuşmuştur
Yurdumuz Anadolu ve
halkımızın bıze mıras
bıraktıgı kültür. ev rensel
kımlıgımıze uygun, yaşamla
ıç ıçe. vaşam dolu bir
kültiır'dur Sevgı.
dayanısma eşıtlık ve
ozgurluğe dayanan.
bağımsızlık ve laıklık
vaşam bıçımını varatan
'kul'a karşı yurttaşlık,
bagnazlığa karşı hoşgoru
aynmcıhğa karşi kardeşlik
kültüru...
Işte 68 lılık hareketı,
egemen sınıfça,
unutturulmava çalışılan
yurdumuz ve halkımızın bu
bınkımlen ıle Kurtuluş
Savaşımızla oluşan tam
bağımsızlık ve laıklık
temelıne davanan ulusal
kulturumuzu. toplumcu ve
demokratık bır ozle
sentezleyıp. evrensellıkle
buluşturan bır kulturel
başkaldınya da onculuk
etmıştır
Bu donemde kulturel
zengınlıklerımız teker teker
ortaya çıkarıldı. sanat
toplumsallaştı, sınema,
tıyatro, oyku. roman
müzık şıır ve resım
dalhmnda emekçı kımlıklı
ınsan kulturune uygun
vapıtlar. egemen kulturunu
"kâğrttan kaplan"orneğinde
olduğu gıbı yırtıp attı
Ozgur, eşıt, dayanışmacı,
toplumsal kultur, halk
arasında hızla yayıldı
Dogaldır kı buna bağlı sol
sıyasal soylemde hızla
guçlenıyordu Zaten 12
Mart mudahalesının temel
nedenı de sol sıyasal
soylemı besleyen, kulturel
bu zengınlık ıle egemen
kulturun 68"lılıkle guçlenen
toplumsal veevrensel kültür
karşısındayenılgısını
Kendi Yarattığımız Canavarlar...
oldum olası
sevmem bır
cmseya da
bır olaya
aynlmış bu
gunlen
Sav unulması ınsan hayatı
kadar kutsal her şey ın bır
gune siğdınlması halaylar
çekılıp turkuler yakılması.
bana hep 23 Nısan'larda
Cumhurbaşkanhgı
koltugunun. bır saatlık ya da
bırgunluk çocuklara
devredılmesını anımsatır Bu
gostermelık torenler,
vaşanılması gereken
doğrunun bır gunluk hızlı
çekımıdır olsa olsa Insanian
dıngın dırençlı olmaktan
alıkoyar mucadele ettığımız
sanısını uyandınr Ulkenın
çamurlu yollanndan.
ekmeksız ev lennden
habersız. ne Sıvas ta
katledılen aydınlardan,
Senırkent tekı sel
felaketınden. ne de
lzmır'dekı bır aıley ı yok eden
facıa çukurdan ızler taşır Hıç
değmemıştır çamur ellenne.
saksıdakı menekşesının
dıbındekınden gayn Belkı de
hıç kabahoyrateller
çarpmamıştır yuzlenne
ateşlerde vanılası sıcaklık
bırakan fşte bunun ıçındır kı,
kadının yaşamadığı,
yaşamasını da hıç btemedığı
şeylerın mucadelesını
vermesmı anlamlı bulmam
"Vayaşayanlar \a onlar
Onlann sev dadan başlan hıç
bulutlara değmemıştır
Cınsellıklen bıleayıptıt 15-
yaşmdakı Ingılız kizını
bayrak yaparlar Analann
çıkamadığı yol onlan da
ıçıne alır Izın vermez
özgurluğun vudum yudum da
oJsa yaşanmasına
Ya bız Bıze soluk soluğa
yaşıvormuşuz gıbı gelse de
ongorulen hapıslıkler
ıçensınde yok olmaya yuz
tutmuşuz Doğduğumuzda
ellenmıze tutturulan
bebeklerı şımdı kız
çocuklanmıza verıyoruz
Erkek çocuklanmıza O
gun de bır elınde sılah. bır
elmde araba. bu gun de
Galıba bu canavarları bız
yaratıyoruz ellenmızle
Kızlanmızı ıdeal
bebeklerıy le oynamaya
mahkûm ederken medyanın
elıne düzgun vücutlu guzel
yuzlu kızlanmızı meta olarak
sunuyoruz Bız analar.
saçlanmızı supûrge
ettıgımızı duşunurken her
telınde somurunün bınbır
oyunu dans edıyor Ve bız
Bız kadınlar. 'Duma
Kadınlar Gunü'nde kendı
durdurmdktı Bu nedenle
kıtaplan vaktılar gazete
dergı sınema ve tıvaroları
kapattılar vogun bıravdın
ve sanatçı kıyımına
gınştıler bağımsızlık,
ozgürluk ve eşitiik gıbı uç
ev rensel değer ve yureğı
ıdam sehpalannda
katlettıler
Yıne bu nedenledır,
gunumuz Yenı Dunya
Duzenı adlı egemen
kulturun bırevcı ve çıkarcı
verel sozculennın 68"lılığe
saldırmalan ve dınozorlukla
ozdeşleştırmelen Evet
68'lılık dınozorlann da
bulunduğu donemde
vaşavan ılk ınsan kokemne
dayanan. o denlı koklu. o
denlı ınsancıi bır ınanç
hareketıdy kendını
yakalama ve ınsanlığa
ulaşma hareketı
Aynı zamanda 68'lılık.
ıdeallen uğruna olmeyı
goze alanların fakat
ınsanca yaşanılacak bır ülke
ve dunya kurma ınancına
bağh olarak "Deniz" gıbı
coşkulu yaşamı
bayraklaştıran ve yaşama
ınsanı bıroz veanlam
getıren koklu bır kultur
hareketıdır
Ama bunu. bıreycılık
çıkarcılık dışında değerlen
olmayan. gunluk yaşavan
koksuzler ıle ınsan sırtından
geçınen bağırsak parazıtlen
anlamaz ve anlayamaz
Aynen ınsancıl. ınsanhk
dolu bınkım ve kulturunden
yoksun geçmış ve gunumuz
efendılen gıbı
SedatVural
yarattığımız canavarlara karşı
kadın hakkını savunmaya
çalışıyoruz
A>şe SüaJp - Jeolojı
Müh. / Bursa
PENCERE
Merkez Sağ RP'yi
İktidara Taşıyor...
Yinelıyorum:
Merkez sağ -bu gıdışle- Turkıye'yı şerı;
elıne teslım edecek
1950'de seçımle iktidara geçen merkez s
zaman adı Demokrat Partı ıdı- Avrupa'nın
sağından çok değışık bır nıtelıkteydı
Ayağının tozuyla ıkı ış yaptı
İktidara geçer geçmez, Anadolu mınare
Turkçe soylenen ezanı Arapçalaştırdı
Hıç vakıt yıtırmeden Turk Ceza Kanunu'nu
tınp fıkır ozgurluklerını daha da budadı.
•
Ulkemızde çok partılı rejımın kapılan açılrr
Ama demokrasının kapılan kılıtlıydı..
Bugun de kılıtlıdır
Çok partılı rejıme adım attığımızdan bu yar
nm yuzyıllık bır zaman geçtı, ama, 21'ıncı y
eşığınde Turkıye'nın sorunu nedır.
Demokrası!.
Alaturka bır kurnazlıkla çok partılı rejımı hall
mokrası gıbı yutturmak manfetını yarım yuz
berı merkez sağ yurutuyor
Merkez sağ partılerı, 1950'den berı seçır
mazları kılarak, sandık ıftarlan açarak, oy oruçl
tarak islamı somurmekten bıkmadı.
Muslumanlığı sıyasete alet ederek polıtıka
manın sonucu ortaya ne çıktı.
Refah Partısı'
Eskıden merkez sağın kanatları altında sr
yapmayı guvenlı bulan şenatçı kesım, bır sur
berı bağımsızlığını kazanarak doğrudan ıktıdc
vaşımına gırmıştır ve bugun Refah bırıncı pan1
•
Merkez sağ bır yandan Muslumanlığı somuı
ıktıdarını surdururken ote yandan 'sanayıleşmt
sermaye sınıfı yaratmak' dıye ozetlenebılece
ekonomı polıtıkasını benımsedı
Refah Partısı'nın 'rantıyecı' dıye vurguladığ
pıyı oluşturdu
Rantıyecılığın felsefes/ nedır''
Çalışmadan para kazanmak, koşeyı donr
uretımı dışlayıp tuketıme oncelık vermek...
21'ıncı yuzyıla yaklaşan Turkıye'de, rantıye
ofkelenıp dıncı partının ıdeolojısını kurtuluş yolı
bı benımseyen yığınlarla, halktan kopuk 'mutlu a
lık' karşı karşıyadır Merkez sağın ekonomı polrt
ları 12 Eylul donemınde "alternatıfsız" dıye su
du Özal ın sozde merkez sağ partısı ANAP, bı
yasetı 1991'e dek taşıdı, ardından merkez s<
otekı partısı DYP bayrağı elıne aldı
1996'yageidık
21 'ıncı yuzyıla 4 var
En buyuk partı hangısı?
Refah'
•
Yinelıyorum
Merkez sağ -bu gıdışle- Turkıye'yı şerıatçıl.
teslım edecek.
Ya merkez sol
Merkez soldan hayır var mı?. ,
Yoki
Nasıl hayır olsun kı merkez solda "duşman k,
deşler" solu etkısız bırakmak ıçın "ozelgörev" u
lenmışler gıbı solu parçalamakta anlaşıyorlar .
Ama kendı aralarında anlaşamıyorlar
Merkez sol, dıncı partının iktidara geçmesını e
gellemek yolunda merkez sağdan medet umuyc
Oysa merkez sağ, uyguladığı polıtıkalarla, dır
partıyı ıkt/dara taşıyor
İLAN
T.C.
İZMİR 4. SÜLH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
1994 41 Satış
Mahkemece satışına karar venlen Izmır ılı Dumlu-
pınarMah ada 644 pafta 81. parsel 117"de kayıtlı
taşınmazın mıktan 1412 m2 olarak vazılmışsa da. ta-
şınmaz 14129 m2"dır 16 4 1996 tanhh ılana ek ola-
rak ılan olunur 24 4 1996
Bastn 84966
Doğan Bey Mah Fevzl Çâkmak Cad No 56 (Beledıye Katlı Otopark Oınşı) Fomara / Bursa
Tel (0 224) 220 09 99 Faks (0 224) 220 41 37