Katalog

/ 29 MAYIS 1996 ÇAR$AMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Köskten destek Yılmaz Çiller'den bilgi istedi " ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. koalisyondan desteginı çekme manev ralarıyla hükümett bunalıma götüren DYP'nin. icraatlan . engelle>en bakanlarma karşı .'" Başbakan Mesut Yılmaz a tam destek verdi. Yılmaz'ın. kararname ve lasanları imzalamayan bakanları azletmesıne veşil ışık yakan .,ve karamamelerde DYP'li . Başbakan Yardımcısı Nahit Menteşe'nın ımzasını aramavacagı mesajı veren Defnirel. "Hükümet bunalımlannın de\ let kri/i haline dönüşmesine izin -\ermem. Bunun için de .anayasa çerçevesinde elimden •,geten her şeyi yapannı. Devlet lcdurmavacaktır" dedı. Başbakan Yılmaz, müstafi 'hükümet dönemınde örtülii ödenekten 450 mılyar lıra harcayan Tansu Çiller'ın. •hesap \ermek zorunda .oldugunu belırtirken. DYP'ye ,de çağrıda bulundu. Yılmaz. fa"Bir misyonun temsiicisi _ oldugunu ifade eden böyle bir parti icabında liderinden de hasap sormalıdır. Aksi halde hesap veremez. Devletin birtakım gizli sırlannın ' arkasına saklanarak. dev leti vyönetmeye talip olamazsınız" /dedı. Başbakan Mesut Yılmaz. dün Cumhurbaşkanı ,Demirel'ın çağrısı ûzerıne ' Çankaya Köşkü'ne çıktı. ^.Edinilen bılgıve göre I saat 5 *- dakika süren toplantıda. Demirel. Yılmaz'a özetle • şunları söyledı: "Hükümet bunalımlannın .; devlet krizi haline - dönüşmesine izin \ermem. Bunun için de anavasa - çerçevesinde elimden gelen herşeyiyapanm. lstifa etseniz de. güvensizlik oyu alsanız da. yeni hükümet kunılana kadar • hükümetiniz devam edecektir - ve başta teröıie mücadele olmak üzere. devletin bütün r işleri yürütülmelidir. Devlet , durmayacaktır. Nitekim, 24 Aralık seçimlerinden sonra önceki hükümet istifa etmiş, ~ ama 6 martta >eni hükümet kunılana kadar görevine - devam etmiştir. Mesela, Kardak krizi gibi önemli bir i ülke meselesi. istifa etmiş ama . göreve devam etmekte olan t bir hükümet zamanında çözülmüştür." Yılmaz. görüşmenın ardından yaptığı ~ açıklamada Demirel'ın. hükümet sorununun her *: ülkede olabıleceğinı. ancak - bunun bir devlet boşlugu - yaratmasına ızin vermeyecegını söylediğinı bıldırdi. Yılmaz. "Sayın c Cumhurbaşkanı. devlet ' işlerinin herhangi bir şekilde L engellenmesi durumunda. bununla ilgili tedbirierde de bana vardımcı olacaklannı ifade ettiler"dı\erek. . kararnamelen imzalamayan Sanayı \e Tıcaret Bakanı . Yalını Erez ile L laştırma Bakanı Ömer Banıtçu'ya karşı azıl yetkisini isim kullanmadan anımsattı. Yılmaz. "Azüyetkinizi kullanacak mısını/" sorusuna. "Şu anda evvela bu tür engellemelerin ikna yoluyla aşılabileceğini düşünüyorum, bu şekilde aşılması mümkün olmazsa gerekli tedbirleri alacağım" yanıtını \erdi. HTumhurbaşkam'nın, Çiller'ın ;»örtülü ödenek konusunda kendısine açıklama yapması gerektığine ilişkın görüşünü yineledigini bildıren Yılmaz, .Demirel'ın. RP'nın kararnameleri imzalamama vönündekı başvurusunu geri . çe\ irdiğıni ve yazılı vanıtını ..bu partiye birkaç gün önce .vereceğinı belırtti. Yılmaz. • "Cumhurbaşkanı. ' karamamelerde Menteşe'nin imzasını aramayacak mı" ,'sorusuna. "Sayın " Cumhurbaşkanı. hiçbir zaman aramadı. O bizim koalisyon ortağıv la • aranıızdaki mutabakattı" •*degerlendirmesıni yaptı. -•"Yıîmaz'm açıklaması. daha - önce bazı kararnameleri -rMenteşe'nın ımzası olmadığı •ıçın gen çevıren Demirel'ın. -tbu konuda da onay verdiği -işeklınde değerlendırildi. t^aşbakan Mesut Yılmaz. dün ,düzenledığı basın •toplantısında ortağını sert biçimdeeleştirdi. , ,Yılmaz. DYP ve RP'nın birlikte hükümet kuracağını ."deklare etmesı durumunda başbakanlık görevinden hemen istifa edecegini belirterek. "Türkiye'yi siyasi istikrarsıziığa götürmekte hiçbir şekilde pav üstienmem. Bu saatten sonra DYP ve RP'nin kuracağı koaliyon da " ne "Refahvol'ne "Dogı-urefah" - koalisvonu olur. Bu sadece "örtülü Mercümek" koalisvonu olur" dedi. -«Örtülü ödenek konusunun ıjkamuoyuna mal edılmesınden hrahatsız oldugunu savunan -lYılmaz. "Sayın Çiller'in bilgi vermesini istedim. Bu isteğimde ısrarlıyım" dedı. Gensoru önergesinin görüşülmesi seçim sonrasma kalıyor RP ve DYP'ran planı tutmadıANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-RP'nin. Başbakan Mesut Yd- maz hakkında verdiği gensoru önergesi ile ilgili hukuksal tartış- ma sürerken. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli'nin. Meclis'i en geç pazartesi günü olağanüstü top- lantıya çağırmayı planladığı bil- dirildi. Meclis'i "tartışma içine çekmek istemediğT ifade edilen K.alemli'nin. toplantı tanhi konu- sunda sıkıntılı olduğu, ancak gen- soru prosedürünü de dikkate ala- rak görüşmeleri seçim sonrasına bırakma eğiliminde olduğu öğre- nildi. ANAP. gensoru gerekçesi- ni oluşturan güvenoylamasının ip- talıne ilişkin Anayasa Mahkeme- si'nin gerekçelt kararının Resmi Gazete'de yayımlanmadığı için TBMM Başkanhğf na itıraz baş- vurusunda bulundu. DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit de görüş- melerin seçim sonrasına bırakıl- masını istedi. RP'nin, hükümet hakkında ver- diği gensoru önergesinin görüşül- mesi için TBMM'nin olağanüstü toplanması istemini inceleyen TBMM Başkanı Kalemli'nin. bu isteği yerine getireceği. ancak ta- rih jkonusunda sıkıntılı olduğu öğ- renildi. Gensoru prosedürü ve ANAP'ın itiraz başvurusunu da dikkate alarak görüşmelen pazar- tesi gününe bırakması beklenen K.alemli"nin, yakın çe\resine. "Anayasa gereği olağanüstü top- lantı istemini yerine getirmek zo- runda olduğu" kulıslerdedile ge- tınldı. TBMM'yi tartışma konu- su yapmak istemediği kaydedılen Kalemli"nin şu görüşleri aktardı- ğı ifade edildi. "Önergenin bastırılıp dağıtıl- ması için perşembe (yarın) son gün. Bundan sonra 10 gün içinde benim Meclis'i toplantıya çağır- mam lazım ve bunu yapacağım. Amafevkaladezorbirdurum \ar. Bu tarihi seçimin öniine alsam bir grup, arkasına alsam bir grup iti- raz ediyor. Ama ben anayasa ku- rallan içinde kaldığım süre içinde o itira/lar ha\ ada kalır. Kanuı \ ic- danını da rahatlatnıak istiyorum. İkincisL Meclis'i tartıştırmak iste- miyorum. Benim en biiy ük sıkın- tım bu. Bana cuma da yakın geli- yor. pazartesi de yakın getiyor." TBMM'nin seçim nedeniylc ta- tile girdığı \e bu gerekçenin or- tadan kalkmadığı görüşünde oldu- ğu bildırılen Kalemli'nin. "Mec- lis'i toplantıya çağırdıktan sonra benimle kimse tartışmamalı. Bu- gün de yann da perşembe günü de önergeyi bastırabilirim. Nihai ka- rar vermedim, herkese danışıyo- rum'"uörüşünü dile getirdiöi kay- dedildı. ANAFtan itiraz ANAP da RP'nin gensoru öııer- gesine dayanak gösterdiği. gü\e- noylamasına ilişkın Anayasa Mah- kenıesi karannın "resmen oluş- madığı" gerekçesiyle. TBMM Başkanlığı'na itiraz baş\urusun- da bulundu. Anavasa Mahkeme- Bir nıiting daha bitti Si\asi parti lidcricrinin 2 ha/iran ara yerelseçimleri nedeniyle yurt içi geziİeri voğun bir tempoda sürüvor. ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut \ ılmaz, önceki gün Bingöl'de seçmenlerden aday ına oy istedi. Konuşmasını tamamladıktan sonra Bingöllülere \edaeden Vılmaz, seçim otobüsünün merdheninden yorgun, ama mcmnun indi. (Fotoğraf: A A) !>i'nın karannın. Resmi Gazete'de gerekçesıyle yayımlanmasından sonra yürürlüğe gireceğine dik- kat çeken ANAP Grup Başkanve- kili Murat Başesgioğlu. bu konu- nun Meelıs denetimine bırakıl- maMnın yargıya müdahale anla- mına geleceğini vurguladı. Ba- şesgioğlu. "Bugensoruyugörüş- mek demek. Anayasa Mahkeme- si'nin gerekçeli karannı TBMM'ye yazdırnıak demektir" dıye ko- nu^tu. TART1Ş>L\LI GENSORU Gözler Kalemli'de ANK.AR.A (Cumhuriyet Bürosu)-RP'nin, hükümeti düşürmek için verdiği gensoru önergesinin gerekçesi ve görüşülme takvimi tartışma yarattı. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli, Meclis'i olağanüstü toplantıya ne gün çağıracağını bugün açıklayacak ve böylece hükümetin düşürülmesi takvimi de kesinleşecek. RP'nin "yok saydığı" hükümeti düşürmek için verdiği gensoru önergesinde Anayasa Mahkemesi'nin henüz yayımlanmamış karannı gerekçe göstermesi tartışma yarattı. Anayasanın 153. maddesinde bu konuda yer alan düzenleme şöyle: "Anavasa Mahkemesi'nin kararlan kesindir. İptal kararları. gerekçesi vazılmadan açıklanamaz. ... Kanun. kanun hükmünde kararname veya TBMM İçtüzüğü va da bunlann hükümleri. iptal kararlarmın Resmi Gazete'de ya> ımlandığı tarihte yürürtükten kalkar..." Olağanüstü toplantı Meclis, Cumhurbaşkanı. TBMM Başkanı tarafından dogrudan v a da üyelerin beşte birinin itnzalı başvurusu ile olağanüstü toplantıya çağrılabiliyor. TBMM'nin 3 haziran günü toplanıp RP'nin önergesini gündeme alması durumunda. en erken 2 gün sonra. 5 haziran günü oylama yapılabilecek. Kendisiyle celisti RP, kendini tekzip etti ANK.ARA (Cumhuriyet Büro- su)-Anayasa Mah- kemesi'nin güve- noyuna ilişkin oyla- mayı iptal etmesin- den sonra yok saydığı 53. ANA- YOL azinlık hükümetinın Başba- kanı Mesut Yılmaz hakkında gen- soru önergesi veren RP, kendisiy- le çelişiyor. RP Grup Başkanve- kili Şevİtet Kazan. "Gensoru as- lında. güvenoyu almış hükümet- ler hakkında verilir" dedi. Ka- zan. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in. hükümetin güveno- yu aldığını açıklamasından son- ra gensoru vermek zorunda kal- dıklarını. Başbakan Yılmaz'ın RP'yı haklı görmesini istedi. Ka- zan. Yılmaz hakkında soruşturma önergesi. TBMM Başkanı Mus- tafa Kalemli hakkında da içtüzük değişıkliği önergeleri hazırladık- lannı bildirdı. Kazan, dün Başbakan Yılmaz hakkında verdikleri gensoru ile ilgili tartışmalaradeğindi. "Cum- hurbaşkanı Demirel, bu hüküme- tin güvenoyuaMığıyönündeyx>nım yapsa da 65 milyon bunun aksini düşünüyor" görüşünü savunan Kazan, 24 Aralık seçimlerinden sonra milli iradeye saygı gösteril- mediğini bildirdi. Seçimlerden sonra bir anti-RP cephesi oluştu- rulduğunu öne süren Kazan. "Her zaman anayasa kitabını yanında gezdiren Sayın Cumhurbaşkanı. 1993 yılında bir yetki kanununun Anayasa Mahkemesi'nce iptaJ edil- mesinden sonra gösterdiği duy ar- lıgı. güvenoyu konusunda da gös- termiş olsaydı Türkiye bu sıkınn- lara düşmezdi" dedi DYP, Çağlar'ın da aralarında bulunduğu bazı partilileri ihraca hazırlanıyor Çiller'in, muhalifleri 'silme' hesapları OSMAN A\ DOGAN ANKARA - D^ıP yönetimının hükümeti düşür- mek için ANAP'a karşı RPileişbirli- ğini güçlendırerek sürdürmesi. lıberal milletvekille- rini tedirgin ederken Tansu Çil- ler'e karşı gruplarhalinde hareke- te geçen muhahfler. gensoruya "hayu-" oyu verme ve RP ile ko- alisyon kurulması durumunda is- tifa etme eğilimıne girdiler. D\P yönetiminin hükümet kurma sü- recinı yeniden başlatarak ANAP'ın da içinde bulunduğu çoğunluk hü- kümeti değil. RP'yle koalisyona hazırlandığı görüşünün egenıen olduûu DYPİulislerinderDYP- ANAP- CHP ya da DSP koalısyo- nu isteyen milletvekilleri istifa ederek ayn bir grup kurulmasını tartışmaya başladılar. Hüsamet- tinCindoruköncülüğündekı mu- haliflerden Refaiddin Şahin, Os- man Seyfi v e Baki Tuğ da GIK üyeliğınden istifa edebilecekleri- ni belırtirken Ordu Milletvekili Şahın. "Milletvekilliğinden bile is- tifa edebilirim" dedı. RP ile önce malvarlığı soruştur- ma önergelerini seçim sonrasına ertelemek sonra da ortağı bulun- duğu ANAYOL azınlık hüküme- tini gensoruyla düşürmek konu- sunda anlaşan DYP'yi, işbirliğini ılerleterek RP ile koalisyona git- mesi durumunda istifalar bekli- yor. Çiller'in giderek yalnızlaştığı ve hakkındaki Meclis soruştur- malarından kurtulmak için RP ile yakınlaştığı DYP'de, farklı ağız- lardan en az 50 milletvekilinin is- tifa edebileceği belirtildi. RP ile koalisyona karşı çıkan Bursa Mil- letvekili Ca>1tÇağlar,"DYPbuise sıcak bakmaz. Koalisyon kurup da RP'ye rüşvet mi verecegiz? Hü- kümet ettiğin zaman bu TEDAŞ, TOFAŞ, malvarlığı bunlardan vaz- geçelim demektir" dedi. Çaelar, Çillere. "Neden ANAREFAHku- rulurken özveride bulunup baş- bakanlığı bıraktıgı 1 " sorusunu yö- nelttı. "RP ile hükümet olmaz" diyen GlK üyesı Tevfik Diker ıse "50-60 kişi var istifa edecek. Nasıl yaparsınız" dedı. İstanbul millet- vekilleri Cefi Kamhi ve Bahattin Yücel, istifa edeceklerini açıklar- ken çok sayıda lıberal milletveki- linin yapılan toplantılarda RP ile yakınlaşmadan duydukları rahat- sızlıklan belirttikleri ve istifa ede- ceklerini ifade ettikleri bildirildi. ODP LIDERI l'FUK UR4S SIVASTA POLISLERE SESLENDI 'Üniformalı yoksullar, sendika kurun' HATİCE BİÇER ÖDP hderi l fuk Uras - Yüzü kı- zaran politikacı gördünüz nıü? SINAS-Öz- gürlük ve Da- vanışma Par- tisi Genel Baş- kanı Ufuk t - Sıvas'taras yaptığı miting sırasında görevli polislere "İ'niformalı yoksullar. siz de sendika kurun" diye çağrı- da bulundu. Yurttaşlara "^'üzükı- zaran bir politikacı gördünüz mü" diye soran Uras. "Ben37yaşında- yım. yüzü kızaran bir siyasi gör- medim" dedi. 2 Haziran yerel seçimleri için Sı- vas Cumhuriyet Meydanı'ndadü- zenlenen mitingde konuşan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Lras. şimdi- ye kadar kurulan partilerin tama- mının sermaye panisi oldugunu ve halka hiçbir şey vermedikleri için voksul insanlann partisi ola- rak ODP'yi kurduklannı söyledi. "Tesettiirlü ^ tesetrürsüz, bun- lann hepsi dü/en partisi. Serma- ye partisi" diye konuşan Özgürlük \e Dayanışma PaTtisi'nin lideri Ufuk Uras. "Bu meydanlardasiz- lere seslenenler. vaatlerde bulu- nanlar vaatleriniyerinegetirmedik- leri halde bir daha. bir daha sesle- niyorlar. Yüzleri de kızarmıyor. \üxü kızaran bir politikacı gördü- nüz mü? Ben 37 vaşındayım, yü- zü kızaran bir siyasi görmedim" dedi. "Bu partflereoy verecek misiniz" şeklindeki sorusuna yurttaşlardan "Birdahaasla"yanıtını alan Ufuk Uras."Sıvas'ta solda güç birliği- nin gerçekleşmesi gerekiyor. So- lun kalpazanlarını teşhir etmek zorundayız. Ruhlaru inançlança- lanlannortavaçıkması gerekiyor" dedi. ÖDP lıderi Ufuk Uras."mi- ting alanındaki polislere de sesle- nirken şunlan söyledi: "Üniformalı yoksullara sesleni- yorum. Siz de sendikanızı kurun. Sendikayı kötü anlatıyor olabilir- ler. Ama öyle değil. Muhafazakâr- lar olabilir içinizde. Bu düzenin nesini muhafaza edeceksiniz. Edes'lerin,Civan'lann partilerini mi?" 'Pay savBşı' ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras. son siyasi gelişmelerle ilgili ola- rak ANKA'nın sorulannı yanıt- larken de, siyasilerarasındaki tar- tışmalan, "yağmanın, talanın ye- niden paylaşımına ilişkin bir pay sa\aşı" diye nitelendirdi. IFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR CHP Genel Başkanı ve bir grup CHP'Iİ, Doğu ve Güneydo- ğu'yu kapsayan iki günlük bir se- çim gezisi yaptılar. Bu geziyi bi- zim gazeteden arkadaşımız Mi- yase İlknur ızledi. Miyase ilginç izlenimlerle döndü. Birçok beldede köy'boşalt- malar ve bombalamalar nede- niyle neredeyse insan kalma- mış. Bu yüzden mitinglerde ka- labalıklar toplanamamış. CHP, Alevilerin yoğun olduğu bölge- lerde yapılan seçimler konusun- da umutlu mesajlar almış. Miyase, mitingler sırasında halktan en çok ilgiyi Sabri Er- gül'ün gördüğünü anlattı. Sab- ri Ergül'ün. Ege bölgesinden bir milletvekili olmasına karşın bu kadar ilgiyi sırf insan hakları ko- nusunda duyarlılığı nedeniyle gördüğü anlaşılıyor. Özellikle Alevi bölgelerinde CHP'nin destek bulması, parti yönetiminde yeni umutlar ya- ratmış. Hatta, CHP'Iİ Mehmet Sevigen, Genel Başkanı Bay- kal'adönerek "Efendim, bu böl- gede banşı ancak biz sağlaya- Neredesiniz Ey CHP'liler? biliriz" diyor. Sevigen'in bu söz- lerini duyunca Deniz Baykal'ın bu bölgedeki konuşmalarını doğrusu merak ettim. Gazete- lerde çıkan konuşmalara baktım; ne Güneydoğu sorununa iliş- kin, ne barışa ve insan hakları- na ilişkin bir vurguya rastlaya- madım. • • • Miyase'yesordum. Baykal'ın bu konulara ciddi olarak yöne- lip yönelmediğini öğrenmek is- tedim. Baykal'ın konuşmalannın ana temasını. gazetelere de yan- sıdığı kadanyla Ecevît'le yaptı- ğı polemikleroluşturmuş. Ece- vit'in sosyal demokratların ikti- dara ortak olmasını engellediği- ni belirten Baykal. "Ya sen gir, ya da bırak biz girelim" tema- sını işlemiş. Ya faili meçhuller! Ya yargısız infazlar! Köy göçertmeler! Köy bombalamalar! Bu konularda Baykal'ın ağ- zından doğru dürüst tek kelime çıkmıyor. Hatta Elazığ'da oğlu iş- kencede öldürülen bir baba. "Neyaptınız"diye sorunca Bay- kal. "O zaman ben başbakan yardımcısı değ/7o7m"cevabını veriyor. Sanki Baykal Başbakan Yar- dımcısı iken Mehmet Ağar baş- ka bir ülkenin Emniyet Genel Müdürü'ydü, Ünal Erkan da Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'ni Patagonya'da yapıyordu. Zaten şimdi o çok arzuladığı hükümete girse, onlarla yakın mesai arkadaşı olarak icra-i fa- aliyet edecek. Sonra ne olacak, faili meçhuller mi duracak? Yok- sa Güneydoğu'da banş mı sağ- lanacak? Güneydoğu'da onlar- ca cinayetin sorumlusu olan ve devlet tarafından desteklendiği ayyuka çıkan 'Hizbullahçıları' mı soruşturacak? CHP liderinin böyle projeleri ve yönelimleri oldugunu gören, duyan oldu mu? Güneydoğu gezisinden yeni döndü. Oralar- da, ülkenin içinde bulunduğu bu ağır bunalım koşullanndara- dikal çözümler mi önerdi? Ce- sur siyasetler mi savundu? Ül- kede kan gövdeyi götürüyor, sistem tamamen çürümüş du- rumda. Sosyal demokrat lider- ler küçük iktidar oyunları dışın- da ciddi hiçbir öneri getirmiyor- lar. ••• CHP kitlesi önemli ve duyar- lı bir kitle. Bu kitle, CHP'nin adım adım eridiğini görüyor. Nereye gitsek bu şikâyetlerle karşılaşı- yoruz. CHP'lilerin bu şikâyet ve yakınmalarını, somut çözüm önerilerine dönüştüımesinden başka bir yol yok gibi görünü- yor. CHPzorzamanlann partisidir. Bu partinin tavrı siyasi yaşamı- mızda her zaman önemli bir ağır- lık oluşturmuştur. Ama bugün ne yazık ki CHP yönetimi bu ağırlığı hissettiren birtutum için- de değil. Solda birlikten çokça söz ediliyor. Baykal da birlik di- yor. Peki nasıl bir birlik? Hangi il- keler temelinde birlik? CHP, 1970'li yıllann ortalarında yüz- de 42'lik oy oranına nasıl ulaş- mıştı? O zaman "Işkenceciler- den hesap soracağız", "Toprak işleyenin su kullananın", "Bu düzen deg/şme//d/r"diyordu. Bugün koşullar çok daha ağır. Çok daha radikal çıkışlar gere- kirken, CHP yöneticileri ne ya- pıyor? işkencecilerden hesap sormak yerine, her yanı kana bulanmış olanlarla hükümet or- taklığı peşinde koşuyor. Onlara bizi de alın diye sesleniyor. Meh- met Ağar'ın Adaiet Bakanı oldu- ğu bir hükümette Deniz Baykal ne yapacak, doğrusu merak edi- yorum. CHP hızla eriyor. CHP, kendi- sine en çok gereksinme duyu- lan dönemde dar perspektifli bir yönetimle inanılmaz bir vurdum- duymazlık içinde. POLİTİKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA İslami Hareker... __ Gazeteci arkadaşlarımız Evren Değer ile Tuncay Özkan'ın birlikte hazırladıklarıUğurMumcucınaye- tine ilişkin 'Suikast Raporu 93/96' adlı kitap. kimi ipuçlarını apaçık ortaya koyuyor... Uğur Mumcu, 24 Ocak 1993 günü otomobiline yer- leştirilen bombayla alçakça katledildi. O günden bu- güne değin geçen süre içinde. devletin güvenlik güç- leri ve yargı, kitapta yer alan ve Cumhuriyet gazete- sinin titizlikle üzerıne gittiği bulguları, ne yazık ki de- ğerlendirilemedi. Önceki akşam eski polis müdürü Salih Güngör'ün 'Operasyon' adlı haber-araştırma programında. ko- nu bir kez daha gündeme geldi. Önce şunu belirtmekte yarar var: Ben ve dığer ar- kadaşlarım, Salih Güngör'ün, Operasyon programı için konuşmamıştık. Izlediğiniz çekimler, gazeteci Yalçın Çakır ve Metin Dalman tarafından hazırlanan 'Uğur Mumcu Belegeseli'y\e ılgiliydi. Ancak bu belgeselin küçük bir bölümü sanırım atv'ye satılmış, Salih Gün- gör de 'Operasyon'da bu bölümleri kullanmıştı. Uğur Mumcu cinayetinın yeniden gündeme gelme- si ve tartışılması iyi oldu. • • • İslami Hareket Örgütü ve Irfan Çağıncı. son üç yıl- dır gündeme geliyor. Çetin Emeç ve Turan Dursun- cinayeti nedeniyle şu anda tutuklu olarak yargılanı- yor. İslami Hareket Örgütü nedir ve ne değildir? Şeriatçı gazetelere ve yazarlarına göre böyle bir örgüt yoktur... Neden? Çünkü Müslümanlar adam öldürmez... işte devlet içinde kımı güçler de bu nedenle 'şeri- atçı terör örgütleri'ri\ görmemezlikten gelir. Yani on- ları koruyup kollar. Şimdi sizlere Evren Değer ve Tuncay Özkan'ın yaz- dığı 'Suikast Raporu 93/96' adlı kitabından İslami Hareket Örgütü'yle ilgili bir bölüm aktarıyorum: "Birel süreklı Iran 'ı gösterıyor ve bunun maddi te- melide oluşturuluyordu. Zaten Türkiye-lran savaş se- naryolan bir süredir gündemdeydı. Mumcu suikas- tının ilk soruşturmasını yapan, dönemin Ankara Em- niyet Müdürü Mehmet Canseven, hacca gitmeden önce o günier için yazılmaması kaydıyla yaptığı açık- lamalarda 'Bana izin versinler. girip Iran Elçiliği'nden 4 kişiyi alayım, o zaman bu suikast aydınlanır. Ama içeriye giremiyorum ve dışarıda da almama izin ve- rilmiyor. Zaten adamlar da çıkmıyor. Telefonları din- liyoruz, çok önemli mesajlar var 1 diyordu. Aynı dönemde Dışişleri Bakanlığı 'nda danışman ola- rak görev yapan üst düzey biryetkili ise 'çok özel bir toplantıda' ABD'nin 1986 yılında, KürtFederasyonu'na izin vermesi halinde Türkiye'nin Nahcıvan'ı ilhakına göz yumacaklannı ilettığıni söylüyordu. Aynı danış- man, bu çok özel toplantıda, ABD tarafının Türkiye 'ye ekgüvence olarak Kuzey İran üzerinden Azerbaycan 'a yol açmayı önerdiğinı de kaydedıyordu. (Tarih 1986, ABD'nin bu teklifi yaptığı günlerde Sovyetler Birliği henüz çökmemişti.) ABD 'nın bu teklifi tabiiki SSCB 'yi yıkmak üzere oluşturulan Yeşil Kuşak Projesi 'nın ya- rattığı sıkıntıyı gidermeye, kısacası Iran'daki rejımi değiştirmeye yönelikti. Yakalanan örgüt üyelerı her ne kadar duruşmalar- da Iran la ilişkileri olduğu yolundaki emniyet ifadele- rini reddettilerse de bu ülkede eğıtim aldıkları, İran- lı bazı diplomatlarla ilişkı kurdukları sabıtti. Hatta dö- nemin Içişlen Bakanı ismet Sezgin, mayıs ayında yap- tığı açıklamada örgütün iranlı diplomatlarla ilişkileri konusunda somut bilgileri de ıçeren şu sözleri sarf ediyordu: - Kampa giden kişilerin tüm masraflannı İranlı Mah- mut Hasemi 'nın karşıladığı, - Türkiye 'deki şah yanlısı Iranlıların tespit edilerek bildirilmesi karşılığında kamp yeri verilmesi ve yar- dımcı olunması için anlaştıklan, - Iran 'a eğitime gidenlerın 2-4 ay arasında eğitime tabi tutulduklan ve eğıtimlerinde, takip, tarassut ve kontrtakip, çeşitli tabancaların sökülüp takılması, atış eğitimi ile başta C-4 plastik patlayıcılar olmak üzere patlayıcı eğitimi aldıkları, - Kum kentindeki Fatih Gani Huseyni isimli aske- ri kampta İranlı sivil ve üniformalı kişılerce eğıtim ve- rildiği belirlenmiştir." • • • İslami Hareket Örgütü. 1984 yılında Batman'da ku- ruldu, 1987 yılında ise istanbul'ataşındı. Burada üzerinde önemle durulması gereken nok- ta şudur: 1979 yılında işlenen Abdi İpekçi cinayetin- den sonra 1990 yılına dek gazeteci, bilım adamı öl- dürülmedi. 1990-91 yıllarında Çetin Emeç, Muam- mer Aksoy, Bahriye Uçok, Turan Dursun ye 1992 de Musa Anter öldürüldü. islami Hareket Örgütü ıse Uğur Mumcu'nun katledilmesinin ardından otomo- bil hırsızlığıyla ortaya çıktı. Ancak irfan Çağıncı 1996 yılında yakalanabildi. 1991 -95 yılları Batman'da faili meçhul cinayetlerin en yoğun olduğu dönemdir. Işin ilginç yanı, şu anda RP'den Belediye Başkanı Salih Gök'ün oğlu Gubbettin Gök, islami Hareket Örgütü davasından tutukludur. insan Hakları Derne- ği (IHD) Batman Şube Başkanı Sıddık Tan'ın da bu örgütün kurucularmdan Şefik Polat'ın evinde öldü- rüldüğü bilinmektedir. İslami Hareket Örgütü'nün iç ve dış bağlantıları, Hizbullah'la, hatta PKK ile olan ilişkileri ortadadır. Ar- kadaşımız Halil Nebiler tüm bunları yıllar önce Cum- huriyet'te yazmıştır. Uğur Mumcu ve diğer faili meçhul cinayetleri çöz- mek o kadar güç değildir. Ama devlet nedense inat- la bu cinayetleri çözmemekte direnmektedir. Neden? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya <<ı Planet.com. TR Öcalan'la ilgili haberi yalanladı Yılmaz: En adi en rezil iftira ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Mesut V ılmaz, PKK lideri Abdul- lah'Öcalan'ı. düzenlenecek suikast öncesinde bilgılendir- digine ilişkin haberlerın. si- yasi amaçlarla çıkarılan bir yalan oldugunu belirterek "Bu en adi. en rezil bir ifti- radır"dedı. Yılmaz. hakkındaki asıl- sız iddıalann siyasi amacını ortaya çıkarmak için. Öca- lan'ı. yapılan suikast önce- sinde bilgilendırdiğine iliş- kin habevlen birkaç gün son- ra yalanlamay ı tercih ettıği- ni bildirdi. Öcalan'ın. 20 bin Türk yurttaşının ölümünden sorumlu "bir cani oldugu- nu" ifade eden Yılmaz. "Dev let sorumluluğu taşıv an bir kişinin bövle bir ilişkiye girmesini değil iddia etmek. diişünmekdahi mümkün de- ğildir. Sayın Çiller'in bu ko- nuda yapmış olduğu beyan- lar. Türkiye"de siyasetin ne- lere kadir oldugunu göster- mektedir. Bunu ne basın ah- lakıyla bağdaştirmak ne de vatanseverlikle bağdaştır- mak mümkündür. En adi. en rezil bir iftiradır" dedı. D\P Genel Başkan Yar- dımcısı Esat Kıraüıoğlu. Yıl- maz" ınÖcalan'ı uvardığına ilişkin haberlere değınerek "Bu ayva da y utulmaz" de- di.