Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
: 2 3 MAYtS 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Enerji Bakanı'na 'her fabrikaya bir jeneratör' restinin çekildiği İSO Meclisi'nde iki kez elektrik kesildi
Sanayicinm sigortası atb
İSO Başkanı Hüsamettin
Ka\i: Enerji fîyatı içindeki
fon v e pa\ lar kaidıriimalı.
Ekonomi Senisi - Son yıliarda gi-
derek artan elektrik kesintilenveyük-
sek enerji maliyetlerine Ankara'daki
hükümet kavgalannın da eklenmesi.
sonunda sanayicilerin sigortasını at-
tırdı. fstanbul Sanayi Odası'nın(fSO)
"2000'li vıllara gjrerken enerji soru-
numuz ve çözüm öneriJeri"mn tartı-
şıldığı dünkü meclis toplantısında ko-
nuşan sanayicıler. elektrik kesintile-
rinden şikâyet ederek. artık evlerine
vefabrikalanna jeneratör almaya baş-
ladıklannı ifadeettiler. fşadamı Sakıp
Sabancı Türkiye'yi elektrik ithal eder
konuma getırenlerden mutlaka hesap
sorulmabi gerektiğinı ifade ertı.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Hü-
samettin Kavi ıse enerji fiyatı için-
deki tüm fon ve paylann kaldınlma-
sı gerektıgıni ka\ dettı. Bu arada ener-
ji sorunlannın tartışıldığı dünkü mec-
lis toplantısında Sakıp Sabancı'nın
konuşması sırasinda elektrıklenn iki
kez kesilmesi. meclis üyelen arasın-
da gülüşmelere yol açtı.
Toplantıya konuk olarak katılan
Enerjı \e Tabıi Kaynaklar Bakanı
Hüsnü Ooğan yaptığı konuşmada.
• Sakıp Sabancı. Türkiye'yi elektrik ithal
eder konuma getirenlerden mutlaka hesap
sorulması gerektiğini ifade etti.
• ÎSO Yönetim Kurulu Başkanı Hüsamettin
Kavi ise enerji fiyatı içindeki tüm fon ve
paylann kaldırılması gerektiğini kaydetti.
Türkive'de bir enerjı sıkımısının ka-
pıda olduğunu belirterek enerjı sek-
törünün artık bir devlet işi olmaktan
çıkanlması gerektiğini söyledi. Bakan
Doğan, 1995 vılında 86 mılyar kilo-
vvaft saat (ku h) elektrik tüketimi ya-
pıldığmı belirterek. bunun yüzde 17
si-
ninkayıp olduğunu ifadeettı. Doğan.
bu >ılın ılk 4.5 ayındaki elektnk tü-
ketımınin geçen yılın aynı dönemine
oranlayüzde 13.2 arttığmı ve 1996 he-
defınin 97.5 milyar kwh olarak bek-
lendiğinı söyledi. Son öyılda toplam
enerjı yatırımının 12 milyardolardan
"\5 milyar dolara genlediğini söyle-
yen Doğan. sorunların çözümü için kı-
sa \adede neler yapılması gerektiği-
ni şöyle ifade etti:
"Mevcut santrallann daha ivi kul-
lanıimasL birmeaşanıasına gelen sant-
rallann süratle bitirilmesi, otoprudük-
tör santrallann kıırultnasının kolav-
laştinlması \e ithalata gidilmesi gere-
khor. Gürcistan ve Bulgaristan iize-
rinden ithalat için çalışmalar sürü-
yor."
Yap-işlet-devret modelinin 'dev-
ret' kısmını kaldırarak bir sanayi te-
>isi kurargibi özel sektörün doğrudan
büyükenerji yatınmlannı sağlayacak
birmekanizmageliştirdiklerinibelir-
ten Doğan. hidroelektrik.jeotermal ve
nükleer enerjinin bu modelin dışında
bırakıldığını bildirdi. Doğan. bunla-
nn dışındaki bütün alanlarda yerli ve
yabancı sermayenin doğrudan kendi
sahipolacağı500. 1000. ISOOmega-
vvathk santrallar kurabilmesi için bir
model gelıştırdiklerini de ifade etti.
Işadamı Sakıp Sabancı ise yaptığı
konuşmada. çevresindekı bazı arka-
daşiannı njeneratör almaya başladık-
larına dıkkat çekerek Türkjye'nın
I97()'lı > ıllardakı enerjı darboğazını
yenıden yaşadığını belirttı. Türki-
ye'nin Suri>e"den elektrik alıp teks-
til gibi ürünler ihraç edebileceğini
vurgulavan Sabancı. devletin gerek
enerji nakli gerekse fiyatı konusun-
da reel fiyatlann çok üstünde düşün-
diiğünü belirttı. Ingiltere'de olduğu
gibi elektrik santrallarının mülkiye-
tinin değil çalışma sisteminin özelleş-
tirilmesi gerektiğini belirten Saban-
cı. "Söz konusu sistem doam etrik-
çe. bütün kurumlann başına Saban-
cı'> ı getirirseniz hiçbirşe> değişmez"
şeklinde konuştu. İSO Yönetim Ku-
rulu Başkanı Hüsamettin Kavi deözel
sektörün elektrik enerjisi üretiminde
her türlü gümriik ve fondan muaf tu-
tulmasıgerektiğini kaydetti. Ka\i ay-
rıca, enerji fiyatı içindeki fon ve pay-
lann. sanayinin rekabet gücünü art-
tıracak şekilde kaldırılması gerek-
tiğini ifade etti.
Enerji Bakanı Hüsnü Do-
ğan: Türkiye'de Enerji sıkın-
tısı kapıda.
Nahcivan ve Gürcistan'a verilen bedava elektrik; Van, Siirt, Muş, Hakkâri ve Şırnak'ı karanlıkta bıraktı
ektrik de Doğu'dan kaçıyorAH1V1ETÇEÜK
Plansızhk ve siyası öncelikle-
rin cezasını y ıne Doğu ve Güney-
doğu Anadolu bölgelen eekiyor.
1991 yılında \ahci\an ve Gür-
cistan ıle yapılan hükümet proto-
kolü ile bu ülkelere verilmesi ka-
rarlaştırılan elektrik; \'an. Siirt.
Muş, Hakkâri ve Şırnak'ı karan-
lıkta bırakıyor.
Türkiye Elektnk Dağıtım AŞ.
iki ülkeye verdigi yılda ortalama
696 kilovatsaat elektriği DoŞu
Anadolu Bölgesi'nin istihkakın-
dan keserek gönderiyor. Elektrik
kısıntılarmın hat safhaya ulaştı-
ğını belirten Van Tıcaret Sanayi
OdaM Başkanı Feridun Irak, ge-
çen yıl kesintiler nedeniyle 60 gün
çalışmavan fabrikalarının bu yı-
lın ilk 90 gününde 60 gün çalışa-
madığına dıkkat çekti.
Siirt Ticaret Sanav i Odası Baş-
kanı Zeki Barın da özellıkle son
biryıldır elektnk sikmtısı yaşadık-
lannı belirterek bunun Nahci\an
ve Gürcistan'a venlen elektriğin
kendi bölgeiennden çekilmesın-
• Türkiye Elektrik Dağıtım
AŞ Gürcistan ve Nahcivan'a
verdiği yılda ortalama 696
küovatsaat elektriği. Doğu
Anadolu Bölgesi'nin
istihkakından keserek
gönderiyor.
• Elektrik kısıntılarmın had
safhaya ulaştığını belirten Van
Ticaret Sanayi Odası Başkanı
Feridun Irak. geçen yıl
kesintiler nedeniyle yıl
boyunca 60 gün üretim
yapamazken bu yıl da ilk 90
günde 60 gün
çalışamadiklanna dikkat çekti.
den kaynaklandığını dile getirdı.
Biryandan elektrik sıkıntısı var
diye açıklamalar yaparak nükle-
er santrallar için zemin hazırla-
yan. öte yandan Nahcivan ve Gür-
cistan'a yılda 696 milyon kilovat-
saat elektriöi bedava veren hükü-
Muş Yem Sanayi A.Ş
Muş Sut Sanayi A.Ş
Emaş Endustri
Muş Un San. A.Ş.
DoğJaa elektrik bekieyen tesfsfer
ntaş Un A.Ş
Sanra Un A.Ş.
Van Golu Un A Ş.
Başaralar Un A Ş
Elbırlıkler Un A.Ş.
Bınncı Un A.Ş
Sevgınler Un A Ş.
Sevgınler Vem A.Ş.
Van Yefn A.Ş
Vepsan A.Ş.
Pfastık A S
Van Et A Ş.
Van Yun Iplık
Sumerbank Den
Van Sut
Et Balık
Van Çımento
Hazır gıyım tesısı yapıiıyor
Kurtulan Çıment. A.Ş.
Kızılay Yem A.Ş.
Tarlak Yem A.Ş.
Erten Metal San. A.Ş.
Uz-Er Metal San A.Ş.
Sıırt Pazan Tanm Ürûnlerı A.Ş
Ay-Tok Gıda San A.Ş
Barınlar Orman Urunlen A.Ş.
met. bunun faturasını Do-
ğu ınsanına ödetiyor. Devletin,
Gürcistan veNahcivan'a elektiri-
ği bedava verdiğını belirten Van
Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Ferıdun Irak. parasını ödediklen
halde elektriği kullanamadıklan-
nı belirttı. Ildeki elektrik sıkıntı-
sının 1992 yılında başladığını be-
lirten Irak. ~Odönemde etkili ol-
masa da 1993 > ılından itibaren et-
kileme>e başladı. Çünkii bu ara-
da gerekli altvapı vatırımlan ve
hazırlıklar vapılmadı; nüfus da
artınca. sıkıntı çok daha etkili ol-
du. 1994> ılından itibaren deelekt-
rik kesinriierinden fabrikalar ça-
lışamaz oldu" dedı. Hükümetın
heraşamada Doğu'ya yatırım ya-
pılması gerektiğini vurguladığı-
nı belirten Irak, buna rağmen böl-
geye yatınm yapanlann cezalan-
dınldığını kaydetti.
Nahcivan ve Gürcistan'a beda-
va elekfrik vermenin bir hükümet
politikası olabileceğını belirterek
buna itirazlarının olmadığını vur-
gulayan Irak, "Biz "neden verili-
yor" demiyoruz. Sadece bunun
acısının neden bizden çıkanldığı-
nı merakedhoruz" diye konuştu.
'Sıkıntı nakil hatlanndan'
Konuyla ilgili olarak TEDAŞ
yetkililerive yaptıklan görüşme-
lerde kendılerine sıkıntının veri-
len elektrikten değil. nakil hatla-
rından kaynaklandığının söylen-
diğini de belirten Jrak. "Sorun
buysa hatlann bir an önce onanl-
masını istiyoruz" dedi.
Düşük voltaj nedeniyle zaten
randımanh çalışamadıklannı b«-
lirten Siirt Ticaret Sanavi Odası
Başkanı Zeki Bann ise fabnkala-
rını tanı randımanla çılıştırıma-
dıklarından yakındı. Barın. son
bir yıldır elektrik kesintilerinın
arttığını söyleyerek sorunun
çözümlenmesini ıstedi.
Ürün alımı aşamasında 5 üretici birliği genel müdürünün kızağa çekilmesi tepki yarattı
Tanm kesimine Yalım Erez darbesi
MERİH AK
Sana\i Bakanı Yalım Erez: Gö-
rev den almadım. göreviendirdim.
İZ.MİR - Sanayi ve Ticaret Bakanı Valım
Erez. Ankara'da kızağa aldığı 5 bırlik genel
müdürüyle pazarlığa girdi. Ğörevden alma
ve yeni genel müdüratamak için Başbakan
Mesut Vılmaz'ın onaymın gerektiği karar-
nameden umudunu kesen Erez'in, birlik ge-
nel müdürlerinebaşkagörevlerönerdığı öğ-
renildi. Bu arada 5 birlikte vaşanan "genel
müdüroperasyonu" alım öncesi bu kuruluş-
lan zora soktu. Bırlikler krize gırmemek
için genel müdürlerini gen ıstişor.
Yalım Erez. Sanayi ve Ticaret Bakanı ol-
tnasının ardından "Çalışana dokunnıam.
Göre\indekalır'*açıklamasınakarşınbirlik-
lerdegenel müdüroperasvonu başlattı. Ba^-
bakanlığı dönemınde bırlikleri.
u
kara de-
lik" olarak kamuov u önünde mahkûm eden
TahsuÇiller'i.uygulamalanvlahaksızçıka-
ran bırlik başkanları. Erez tarafından teker
teker kızağa alındı.
Taris. Genel Müdürii Cihan Altınöz. Trak-
va Birlik Genel Müdürii Fuat Erçetin. Ant-
birlik Genel Müdürii Malik Lnal. Karade-
niz Birlik Genel Müdürii YusufErgün ile Ko-
za Birlik Genel Müdürii MesulGüL. Erez'in
gazabına uğradılar.
Genel müdürlerin bırliklerin özerkleştiril-
mesi için hazırlanan yasa taslağında çalı>-
mak için Ankara'ya çağnldığını belirten
Erez. buna karşın Tariş ve Trakya Birlik'te
vasadışı vekilatamalanyla birlikleritam bir
çıkmaza soktu. Hııkuk dı^ı atamalar. birlik-
lerde i^leven çarklann teker teker durması-
na neden olurken Tarı^ ve Trakya Birlik zor
duruma dü^tü. Genel müdürsüz kalan v e ürün
alıınına hazırlanan bırliklerde ne olacağını
kımsebilmıyor. Bırliklerin, gelecek alım dö-
nemınde piya.saya gıremeyeceği. böylece
üretıcının de tüccarın eline bırakılacağı gö-
rüşü ağır basıyor.
Ancak ıkılı kararnaıneyle ğörevden alın-
maları söz konusu olan genel müdürler için
Erez'in, Başbakan Mesut Yılmaz'ı ıkna ede-
meği öğrenildi. Bu gırişimi başarısızlıkla
sonuçlanan Erez'in bu kez " Genel müdür-
leri Ankara'da görevlendirerek yerlerineve-
kâleten atama" yolıınu seçtiği bildirildi.
Genel müdürlerin Ankara'daki beklevış-
len ısesürüyor. Raporluolan Koza Bırlik Ge-
nel Müdürii Mesul Gül'ün dışındaki genel
müdürler. günlerini bekleyerek geçırivor.
Bu arada Erez'ın miisteşar vardımcısı ara-
cılığıyla genel müdürlerı başka görevler
önermeye hazırlandığı öğrenildi. Erez'in
tepkileri gidennek için "Bengörevdenalma-
dım. Göm iendirdim. arkadaşlann çahşaca-
ğı konularvar" açıklamasını yaparak tepkı-
len gidermeye çalıştığına dıkkat çekilıyor.
IŞÇININ EVRENINDEN
ŞUKR4N SONER
Düzenin En Büyük Partisi
Akıllıya 40 kere söyleyip deli etme hesabı, Refah
Partisi, kendisi dışında kalan partileri "düze partisi" ilan
edip, her gün, her yerde bunu söyleyerek kendisinin
farklı olduğuna herkesi az ya da çok inandırmayı ba-
şarmıştı.
Bize göre şeriata ödün verme, farklı söylemle halkı
daha iyi kandırmanın ötesinde. zaten hiçbir farkı yok-
tu. Ancak son aylar ve hele de son günlerin politikala-
rı ile Refah "batıl" dediği duzenin en büyük partisi ol-
duğunu kanıtladı.
Son günlerin boyutları düşünülemeyecek çirkin po-
litika oyunlarının, özellikle Tansu Çiller'in, ANAP'lı,
DYP'li milletvekillerinin "bu kadan da olmaz" dedirte-
cek nitelikteki ayıplarını biraz daha fazla açığa çıkar-
ma yanında. asıl farklı hava vermeye çalışan Necmet-
tin Erbakan ve Refah'ın gerçek yüzünü ortaya çıkar-
ma gibi çok "hayırlı" bir işlevi oldu.
Erbakan ve arkadaşlarınm düzene uyum sağlama-
da gösterdikleri esneklik, sözde çaktırmadan politika-
da döneklik, dün "kara" dediklerine bugün "ak" de-
medeki yüzsüzlük, pardon beceriklilikleri ile yarışabi-
lecek az bulunur.
Sürekli haktan söz eden Refah'lı mılletvekılleri, ko-
misyon toplantısında oy haklarınnı kötüye kullanarak
Metin Göktepe ile ilgili Meclis soruşturmasını yok et-
mek gibi bir işe kalkıştılar.
Önce toplumun bu kadargözü önünde olmuş bir olay-
da, Meclis'ın görev yapmasını engellemelerini mantı-
ğı pek anlaşılamadı. DYP ile anlaşıp, Çiller'e hesap sor-
makta bile geri dönmeleri uzenne, dertlennın Süleyman
Mercümek ve Erbakan'ın servetinin hesabının sorul-
masını engellemek olduğu ortaya çıktı.
Şimdi Erbakan ve Refah bütun guçlerini. Meclısi ta-
tile sokmak, komisyonları işletmemek için harcıyorlar.
Belli ki hükümete gelebilmek uğruna, Çiller'e hesap sor-
maya kalkışmış olmaktan fazlası ıle pîşman olmuşlar.
Erbakan ve Refah'ın bütün kurmayları, bir yandan
Meclis'ın hesap sormasından kurtulmak. bir yandan
da kurtulmanın en iyi yolu olarak gördükleri iktidara gel-
menin son çırpınışlarındalar.
Düzenin en büyük partisi olduklannı. kamuflajlarını,
bütün taktiklerini unutmuş konumdalar. Daha doğru-
su başları öylesine belada kı şimdi bu aynntıları düşü-
necek halde değiller.
DYP'yi, ANAP'ı, pariamenterleri, kamuoyunu, Refah-
lı hükümet ortaklıgına koşullandırmak üzere, yeri ol-
sun olmasın "Bu hükümetin, Anayol'un işibıtmiştir, bir
hafta içınde iktidara geliyoruz" türunden demeçlerıni
verıyorlar.
Çeşitli toplantılarda medya mensuplarının, kaygıla-
ra yönelik sorularını yanıtlarken de
"Batı ile ilişkiler mi?"
"Hiçbir sorun olmaz, en iyi ılişıkıyı biz kurarız."
"DYP, Çiller'lenasılanlaşabılirsınizmı?", "Bızzaten
aralıksız görüşme halindeyız. DYP'nin konumu bunu
açıklamaya uygun değil. Her an ortaklık kurarız."
"Hem bız zaten parlamentodaki bütün partilerle or-
taklık kurabiliriz. Hiçbirsorun çıkmaz. Hükümetı bız ku-
racağız. Boşuna zaman kaybedilmesin. Cumhurbaş-
kanı karamameleri imzalamasm. Yılmaz hemen istifa
etsin. Cumhurbaşkanı bana (Erbakan 'a) hükümeti kur-
mak üzere yetki versin. Bu ış hemen olacak."
Erbakan ve Refah'lılar sadece bu işin nasıl olacağı-
nı anlatmıyorlar. Erbakan'ın ve partinin iktidarı adına
her şeye hazır olduklannı açıklayıp duruyorlar
Hani dığer partilerdüzen partısıydiler, batıldılar? On-
larla her koşulda. mutlaka nasıl anlaşacaklar? İktida-
ra geldiklerinde hiçbir şeyi değiştirmeyeceklerine na-
sıl güvence verıyorlar? Hanı bu düzene karşı tek par-
tiydiler?..
Umarız seçim kampanyalarında halkın karşısına çı-
kıp söylediklerı yalanlara kanan, şerıat duzenıni iste-
diği için değil, sadece "hak düzenınden yana, yozlaş-
mış diğerpartılerden farklı" olduklarını söyledikleri için
umutlanıp, denemek uzere oy veren seçmenler de
olup biteni izliyorlardır.
Toplumun, kamuoyunun bu konularda daha fazla al-
datılmaması için asıl medyanın şartlı refleksten, koşul-
lanmadan kurtulması gerekiyor. Tüm habercı ve yorum-
culann, "diğerpartiler ve Refah" ayırımından, saplan-
tısından vazgeçmeleri anlam kazanıyor.
Şeriata, tarikatlara. DYP ve ANAP'tan biraz daha
fazla kucak açmasının ötesinde, Refah'ın, her tür kir-
li sıyaset oyunu, servet kirlenmesı de dahıl, diğer dü-
zen partileri ıle en küçük bir çelişkisi yok.
Bu bızım özel yorumumuz, gözlemimiz değil; iktida-
ra gelememenin panığı, kaygısı içinde, Erbakan ve Re-
fah'lıların son gunlerde çok sık söyledikleri sözlerden
ortaya çıkıyor. Kendilen farklı olmadıklannı söyleme, bu
konuda güven verme, duzenın en büyük partisi olduk-
lannı kanıtlama çabasına. yanşına girmiş bulunuyor-
lar.
ÇIFTÇI
DOSTU / Çay-Kur'un tasfiyesi
senaryonun son aşaması
ÇAY
DOSYASI
GİRESUN - Çay üzerinde sürdürülen
oyunlar devam ediyor. Gelişmelere bakılır-
sa daha da devam edecek. Çünkü çayda
yüksek kazanç var. Bu kazancı. özel sek-
tör üretici ile paylaşmaya razı değil. Bu çev-
reler üreticilerin hakkını da kendi kasalan-
na aktarmak istiyor... Ne yazık Ki bu çıkar
çatışmasında 1980 yılından sonra gelen
hükümetler de üreticinin karşısında, tücca-
rın yanında yer alıyor!..
Geçmiş yıliarda üreticinin sömürülmesı-
ne en büyük engel Çay-Kur'du. Bu neden-
le. daha Turgut Özal'ın başbakanhğı dö-
nemindeÇay-Kur'un.önceetkisizhalege-
tırılmesıne, arkasından da en uygun za-
manda ve biçimde tasfiyesıne karar veril-
dı. Bu planlar yıllarca uygulandı. Çay-Kur'un
etkisiz hale getırilmesınde başarıya ulaşıl-
dı... Şimdi sıra tasfiyesınde! Aynı senaryo
dığer tarımsal KİT'leriçındeyazılmıştı. So-
nuçta üreticilerin karşı çıkmasına rağmen.
SEK ve Yem Sanayi'nın haraç-mezat satı-
şı önlenemedi. Arkasından Et-Balık Kuru-
mu'nun en değerli ve modern kombinaları
da özelleştırme bahanesı ile değerinin çok
altında elden çıkarıldı. Hepsını özel sektör
aldı. Hem de akıl almaz düşük fiyatlarla.
Tabii, hayvancılığı geliştirmek ve üretici-
sını korumak amacı ıle kurulan bu 3 KİT
devletin elinden çıkınca, et ve sut piyasası
tamamen özel sektörün eline geçtı... Dev-
letin ve milletin parası i'e kurulan ve hay-
van üretıcilerının ımkânları ile gelişen SEK
fabrikaları, üretıcılerden aldıkları sütlerın fi-
yatlarını hemen yarı yarıya düşurdüler...
Hayvancılığın geleceğı de tehlikeye girdi.
Yem Sanayi'ndedeaynı şeyler oldu. Fab-
rikalar özel sektöre satılınca devletin pıya-
sadaki kontrolü tamamen kalktı ve hemen
ardından yem fiyatları füze gibi fırladı...
Et-Balık Kurumu'nun kombınalan da özel
sektörün eline geçer geçmez. üretici etını
40 ile 50 bin lıra daha düşük fiyatla satma-
ya başladı. Buna karşılık marketlerdeki et
ve sut fiyatları daha da artış gösterdı...
Böylece üreticiler zarar ederken, özel
sektör firmaları kazançlarını iki katına çı-
kardılar.
SEK ve Et-Balık Kurumu'nun bazı kom-
binalannı satmak için yürütülen plan, şim-
di aynen Çay-Kur için tezgâhlanıyor. SEK
ve Et-Balık Kurumu ıçın uydurulan borç hi-
kâyeleri, şimdi Çay-Kur için yaygınlaştırılı-
yor...Nitekim. SEK ve Et-Balık Kurumu'nun
trilyonlarca iira borcu olduğu ve bütçeyı sö-
mürdüğü iddıa edilmişti. Halbuki her ıkı ku-
rum da hem üreticileri, hem tüketicileri ko-
ruyor, hem de bir tek kuruş zarar etmiyor-
du, borcu da yoktu... Ancak gözden düşü-
rebilmek ıçın yüksek faizlı krediler almaya
zorlanarak borçlandınldı.
Çay-Kur da tasfiye planının bir parçası ol-
duğu için. kasıtlı olarak yüksek faızli kredi-
ler almaya mecbur bırakıldı. Hükümetler.
özel sektöre düşük faizlı yüz milyarlarca
kredi sağlarken, devletin ve çay üretıcisınin
öz malı olan Çay-Kur'a özel bankaların yo-
lunu gösterdı. Amaç, Çay-Kur'u ileride al-
tından kalkamayacağı bir borç batağına
sokmaktı...
Turgut Özal'ın başlattığı plan, Tansu Çil-
ler'in elınde gelişti ve hayat buldu... Hatta,
dönülemeyecek noktalara sürüklendı... Şim-
di de Çay-Kur'un ölüm fermanını Mesut
Yılmaz imzalayacak...
Çay-Kur'un 27 trılyon İira borcu olduğu
açıklandı. Tabii Çay-Kur'un ve alacaklı ban-
kaların hesaplanna bakarsanız bu rakam-
ları bulursunuz... Ancak Çay-Kur'un üç-beş
yıl içindeki defterlerini dıkkatlı bir gözle ta-
rarsanız, bu 27 trılyon lıra borcun en az 20
trilyon lırasının faız borcu olduğunu görür-
sünüz... Demek kı Çay-Kur'a düşük faizlı kre-
di kullandırılsaymış, borç miktarı gene de
7 trilyon lirayı geçmeyecekmiş...
Hatta biraz daha araştırma yaparsanız
başka gerçekler de ortaya çıkar. Eğer dev-
let çay piyasasına gıren özel sektöre o do-
nemın parası ıle sağladığı yüz milyarlarca
İira kredinin yarısını Çay-Kur'a aktarsaydı,
şimdi Çay-Kur'un birtek kuruş borcu olma-
yacaktı... En azından faizsiz kredi sağlana-
Dönemin Başbakanı Çiller 1 milyon
200 bin Karadenizliyi düşünmedi.
bılırdı... Nıtekım, bazı özel sektör fabrikala-
rını kurtarmak için kimlere "sıfır faizli" kre-
diler sağlanmadı kı?.. Özel sektöre verile-
nın yarısı bile Çay-Kur'u kurtarmaya yeter-
dı... Çay-Kur da dünya çapında bırkuruluş
olarak dımdık ayakta durur ve üreticisini
özel sektöre muhtaç etmez, sömürtmezdi!..
Çaydan geçımını sağlayan ve başka hiç-
bir gelıri olmayan 1 milyon 200 bin Karade-
nizli yurttaşımızın geleceğı, bızim gibi dü-
şünenler için, elbette üç-beş sanayiciden
çok daha önemlıydi... Ancak bunu ^
Özal'a ve Tansu Çiller'e anlatmak mümkün
olamadı...
Bu yıl çay taban fiyatı üreticiyı gene kur-
tarmayacak... Ürün bedellerini alabilmesi,
gene bir yılı bulacak ve belki de geçecek...
Bütün bunlar, Çay-Kur'un etkisiz hale ge-
tırilmesinden ve ıçıne düşürüldüğü ekono-
mık bunalımdan kaynaklanmaktadır. Bu
olumsuz gelışmelerde Çay-Kur'un hiçbir
sorumluluğu yoktur. Sorumlular Çay-Kur'u
kasıtlı olarak bu halegetiren hükümetlerdir...
Ancak Çay-Kur her şeye rağmen çay üre-
ticısinin tek güvencesidir... Eğeraçıklandı-
ğı gibi özel sektöre satılırsa çay üreticisinin
sonu geldi demektir. Eleştirdiğimiz bugün-
leri bile aramak zorunda kalacağız...
Çay-Kur yönetıcileri şu sıralarda borç
miktarının kesin tespiti için alacaklı banka-
larla görüşme halındeler. Başbakan Mesut
Yılmaz'ın da araya girmesi ile belkı yüksek
olarak hesap edılen faizlerde bir ındirim
sağlanabilir... Geri kalan miktarı için de çe-
şitlı çözümler bulunabilir... Ama önemli olan,
Çay-Kur'un geleceğı hakkında cıddi ve üre-
ticileri mağdur etmeyecek bir karar alınma-
sıdır. Bunu sağlamak için öncelikle yapılma-
sı gereken iş, Çay-Kur'u özelleştirme kap-
samından çıkarmaktır.
Eğer hükümet bu işlerden mutlaka kur-
tulmak istiyorsa. Çay-Kur'u üretici birlikle-
nnin oluşturacağı özerk bir kooperatife dev-
retmelidir. Çay yetiştiren 210 bin aile var. Eğer,
iyi bir duyuru yapılırsa üreticilerin en azın-
dan 150 bını kooperatife ortak olabilir.
Bu tür bir kooperatifin oluşumu için bir yıl-
lık süre yeterlıdir. Eğer şimdiden çalışma-
lara başlanırsa gelecek yıl üretim dönemin-
de Çay-Kur'un yerine bir Çay-Koop kuru-
labilır. Çaydakı tartışmalar da hiç olmazsa
bu yönü ılebiter... Nitekim Rize Ticaret Bor-
sası da çay üreticilerinın büyük çoğunluğu
da Çay-Kur'un üreticilerin kuracağı bir
kooperatife devredılmesını öneriyor... Aynı
öneriyi bazı ziraat oöaian da savunuyor!..
SÜRECEK
Ankara Ticaret Borsası da Miras'a destek verdi
TOBB'de dengesiz seçim
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Türkı>e Odalarve
Borsalar Bırlıgının cumar-
tesigünüyapılacak5l. Ola-
ğan Genel Kurulu'nda Yö-
netim Kurulu Başkanlığı için
halen av nı görev de olan Fu-
at Miras ıle Ankara Ticaret
Odası Başkanı AhmetÇavu-
şoğlu'nunadav olmalanbek-
leniyor. Ankara Ticaret Bor-
sası (ATB) Yönetim Kuru-
lu Başkanı ErolGemalmaz.
Miras'ın listesıni destekleve-
ceklerini açıkladı.
TOBB'nin 51. Genel ku-
rulu cumartesi günü başla-
yacak. TOBB Yönetim Ku-
rulu. Ticaret Odası, Sanayi
Odası. Ticaret ve Sanavi
Odası. Deniz Ticaret Odası
ve Ticaret Borsası konsey-
lerinin seçımleri de pazar
günü yapılacak.
998 delegenin katılması
beklenen aenel kurulda.
TOBB Yönetım Kurulu Baş-
kanlığı için Miras ile Çav u-
şoğlu'nun aday olması bek-
lenıvor.
Ege, Erez'in
6
mirasına' sahip çıktı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Türkiye Oda-
lar ve Borsalar Birlıği'nin önümiizdeki hafta yapılacak
genel kurulunda Ege deiegeleri agırlık kov mava başla-
dı. IzmirTicaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem
Demirtaş. TOBB Başkan adaylanndan Ahmet Ça%u-
şoğlu'nun ticaret odalan konseyine seçilmesinini mkan-
sız olduğunu belırtti ve"Seçimlereteklisteylegidilecek-
tir. Bunda da Ege'nin damgası olacaktır" dedı. Demir-
taş. TOBB Genel Kurulu'na politika bulaştınlmayaca-
ğını da vurguladı.
TOBB seçimlerinin yaklaşmasıyla birlikte heyecan da
doruğa çıkıyor. Fuat.Miras'ın başkanlığına kesin gözüy-
le bakan delegeler. yönetim kurulundan pay kapmak
için yoğun çaba ıçine girdi. Ege Bölgesi'nden 3 ile 5 kı-
şinin TOBB un yönetim kuruluna girmesi bekleniyor.
Ege Bölgesi deniz ticaret odalannda 1. ticaret odalann-
da 89, ticaret v e sanav i odalannda 24. borsalarda 75, sa-
navi odalannda da 23 delegeyle kilit rol üstlendi.
IZTO \'önetim Kurulu Başkanı Demirtaş. seçim so-
nucunun şimdiden belli olduğunu öne sürdü. Ankara Ti-
caret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB başkan
adayı Ahmet Çavuşoğlunun ticaret odaları konsevine
seçilemeyeceğini savunan Deminaş.-
*Ça\uşoğlu'nun
>üzde 1 şansı bileyok. Konse> sandığındançıkamavacak-
tır. Bunun sonucu da genel kurula tek listevle gidilecek.
Bunda da Ege'nin damgası olacak" dedı.
ATB Yönetim Kurulu
Başkanı Gemalmaz. dün dü-
zenlediği basın toplantısın-
da TOBB Başkanlık seçım-
lerinde Miras'ın listesıni des-
tekJeveceklerini bildirdi. Ge-
nel kurulda sıyasi hesapla-
nn vapılmasını sakıncalı bul-
duklannı belirten Gemal-
maz. Çavuşoğlunun sıya-
silerden destekli olduğunu
sav undu v e "Çav uşuğlu'nun
başkan olması durumunda,
vereceği hizmetin bağımsız-
hğı bu destekten etkilenecek-
tir"dedi.
Gemalmaz. Sanav ı ve Ti-
caret Bakanı Yalım Erez'den
sonra TOBB'nin başkanhğı-
na gelen ve halen başkanlı-
ğını sürdüren Fuat Miras'ın,
yem dönemde de başarılı
olacağına ınandığını belirt-
ti. Gemalmaz. şö> le konuş-
tu:
" Başanlı bir vönetimden,
başarısız bir döneme dön-
mekistemiyoruz. Borsamız,
ülkenin ekomomik ve sosval
sonınlannın çözümündeüze-
rine düşen sonımluluğun bi-
lincindt olarak Miras'ına sa-
hip çıkıvor."
Siyasetın tıkandığı bir dö-
nemde. ticaret ve sanayinin
bırlik olması gerektiğini be-
lirten Gemalmaz. tıcari ha-
yatta bölünmenin zarar ge-
tıreceğini belirtti. Borsa ola-
rak Miras'ın etrafında ke-
netlenme gereğini dile geti-
ren Gemalmaz. başta Ah-
met Çavuşoğlu olmak üze-
re. diğer başkanlık adaylan-
na Miras'ın yanında olmalan
çaerısında bulundu