04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 NİSAN 1996 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 13 VAZIYET KİM KİME DDI DOIA BEHIÇAK Denîz SOM tetenrel: htt?://www^İMiet.t0Hi.tr/Xn ElekfroiBk posta: Demı.Som@pl«met.to«.tr Tefc 0.212.512 05 05 Fok$: 0.212.512 44 97 Dalaman Havaalam'ndaki büyük riskamu Emekçilerı Sendıkaları Konfederasyonu'na bağlı Bir- leşik Taşımacılık Çaiışanlan Sendikasıçokönemlibiraçık- lama yaptı. Genel Merkez yönetim ku- rulu adına sendikanın genel başkanı Oıtıan Altuğ ile genel sekreteri Süley- man Eryılmaz'ın ortak açıklaması medyada ne yazık ki yeralmadı... Dünyanın uygar bir ülkesinde böyle bır açıklama yapılsa yer yerinden oy- nardı... Çünkü sendika "Uçaklar gü- venli uçmuyor; Dalaman Havaalanı ak- sıyor" diyor: 'Yaz sezonuna girerken Dalaman Havaalanı'nda trafiğin yoğun geçme- si beklenmektedir. Ancak bu yoğun- luk. alanın bugünkü yapısal ve işlet- mecılıkle ilgili sorunlarından ötürü can ve mal güvenliğini tartışılır hale getır- miştir." Nasıl getirmiştir? "Italyan Selenia firması tarafından yapılan Dalaman radar kaplaması, is- tenilen standartlara uymamış, Dala- man ovasına gömülen radar antenin- den dolayı amaca uygun görüntüler sağlanamamıştır. Anten yer tespitinde uzman olmayan kişilerin oluru alınarak antenler o bölgeye tesis edilmiştir. Da- ha az masraflı olduğu için bu durum fir- manın da işine gelmiştir." Buyrun bakahm... Peki ortada böyle bir durum varken, kimse niye sesini çıkartmıyor? "Bu konuda hava trafik kontrolörle- ri tarafından yapılan uyanlar sürgün, sıcil bozma gibi tehditlerle bastınlma- ya çalışılmaktadır. Ekip şefi ve kontro- lör pozisyonundaki arkadaşlarımızın ehliyeti düşürülüp. yaklaşma ve radar- da hiç çalışmamış asıstan pozisyonun- daki stajyer kontrolörlere görev veril- mektedir." Bu denli sorumsuztuk olur mu? "Dalaman'daki anten ihtiyaca cevap vermeyince izmir Akdağ yansıtıcısın- dan entegre yapılarak amaca ulaşıl- mayaçalışılmıştır." Böylece Dalaman'ın sorunu halledil- di mi? "Hayır, bu çalışmaların istenilen so- nucu vermediği görülmüştür." Son durum ne? "Şu anda, radar kaplama haritala- rında uçakların emniyet irtifalarında kaybolmalarını, vektöıieme dediğimiz yönlendirme durumunda dağa çarp- ma, yakın geçme, şüphe ve alarm hal- lerini gündeme getirdiğinden büyük riskler taşımaktadır." Uçaklara nazar boncuğu asmışlardı, Dalaman'a da bir boncuk lütfen! SESStZ SEDASIZ NURİKURTCEBE Bayramlık B ugün bayram... Sadece bayramlık günlere değil, sıradan günlere de dostluk ve banş mesajlanyla başlanabilse; "iyi günler" lafta kalmasa... lyi bayramlar... Ve, Büyükçekme-ce'den ismail Ktrdar, "Laik Türkiye Cumhuriyeti'nde hele dini bayramlarda ibadet özgürce yapılamıyor" diyor. Doğru söyiüyor: "Cumhurbaşkanı, Başbakan, siyasilerden kimileri bayram namazı kılacak diye onların gideceği camiler ablukaya alınıyor, ibadetini yapacak vatandaşiar didik didik aranıyor." Peki nasıl olmalı: "Bence laik devletin yöneticisi ibadetini gizli yapar eylemez takıyye; kaçar sevaptan girmez günaha." Anlamlı bir söz: "Kaçar sevaptan girmez günaha!" Mert Ali Başanr'dan SÖZDEYİŞLER Savaş alanlan hayvan panayırian gibıdir; hep kurbanlar önde, kasaplar arkada. Amerika; dünyada benzeri olmayan bir ülke, çünkü... • şağıdaki sözlen Baykal ı Ozbek derlemiş... Her tümcenin içinde bir kıtaba konu olacak düşünce var... Göz ucuyla değil, altı çizıle çizile okunası sözler: "Hata yapmayan insan hiçbir şey yapamaz." "Eğer bır insan üniversiteden çıktıktan sonra, daha öğreneceği çok şey olduğunu öğrendiyse. yüksek öğrenim yapmanın bir zararı yoktur." "iyi yaşanmış bir hayat, iyi kullanılmış para kadar azdır." "Elde edilmesı güç olan herşey. genellikle öteki insanlar tarafından kolaylıkla küçümsenir." "Hiç kimse başkasının hatasına göz yummaz." "insanlar daha iyi görmek için değil, daha çok parlamak için ışığa koşarlar." "Sahip olmadığı şeylere üzülmeyen ve sahip olduklanna sevinen, akıllı bir insandır." "Gününü faydalı bir şekilde kullanmayı bilen bır insan için, asıl mutluluk akşam vaktinde gelir." "Zenginler ahlak bozukluklannı en iyi keşfederier, fakirter de fazileti." "Amerika, insanların idman olsun diye her gün on mil yürüdükten sonra asansörle birınci kata çıktıklan tek ülkedir." "Teleskopun son bulduğu yerde mikroskop başlar; hangisinin görüşü daha büyüktür?" L Ciluın Deınirci Uen -Q A F O R İ Z M A L A I V Benim bir deri. bır kemık kaimış se\gili halkım... Bari kendi derinin ueleceöinı emanet etme şu GERİCİLERE' Ferruh Sezgin'in unutulan özgeçmişi Nikah torerîmde A vukat Yeşim Erinç ile avukat Yaşar Okur evlenmeye karar verıyor... Hazırlıklar yapılıyor... Nikâhta şeker yerine konuklara farklı bir armağan vermek istiyorlar. Sıra nikâha geliyor... Ve Beyoğlu Evlendirme Dairesi'ndeki törene gelen konuklan çıkışta bir sürprız bekliyor... Avukat çiftin nikâhında şeker yerine konuklara birer Atatürk rozeti armağan ediliyor... Rozetin ığnelendiği küçük kartonun üzerinde, "Sızın adınıza Atatürkçü Düşünce Derneğı Istanbul Merkez Şubesi'ne bağışta bulunulmuştur" yazıyor. ilgılenenler için ADD'nin tüm şubelerinde bağış tutan, rozet başına 100 bin lira... Genç gazeteci Süheyla Kaplan Siyah Beyaz'da çalışırken. peşinde olduğu bir MHP haberi nedeniyle gazete yönetimince uyarılmıştı: - MHP ile ilgili haberlere daha yumuşak yaklaşalım! Ve hemen ardından işten atılmıştı. Kamuoyunda demokrat çizgisiyle tanınan Siyah Beyaz'da böylesi bir yaklaşım gerçekten şaşırtıcıydı... Ne ki daha da şaşırtıcı olanı, bir okurdan gelen kısa bilgi notuydu: "Demokrasiyi. fikir özgürlüğünü ve emeği savunduğunu söylediğiniz bu gazetede. şubat ayının son günlerinde Ferruh Sezgin ımzasıyla 'Çekiç Güç Gitsin mi Kalsın mı?' başlıkh bir yazı dizisi yayınlandı. Okuma olanağı bulabiidiniz mi bilmiyorum. nk günkü yazının üstünde Ferruh Sezgin'in kısa özgeçmişi vardı. Ferruh Sezgin'in; Yenı Düşünce, Ortadoğu, Yeni Günaydın gazetelerinde ve Yankı dergisinde politika yazarı olarak çalıştığı, 1945'tedoğduğu, 1965- 1987 yıllarında Türk Silahlı Kuvvetleri'nde görev yaptıktan sonra kendi isteğiyle ayrıldığı belirtiliyordu. Ama Ferruh Bey'in özgeçmişinin, bence en önemli yanı eksikti. Politika yazarının özgeçmişinde. Ferruh Sezgin'in MÇP ve MHP yönetiminde görev üstlenen ünlü bir ülkücü olduğu her nasılsa unutulmuştu. Siz 'unutulabilir' diyorsanız, ben 'unutulamaz' diyorum. Çünkü gazetenin hem genel yayın yönetmeni Ertan Günçiner'in, hem de haber müdürü Hikmet Çiçek'in eskiden çalıştıkları bir dergi ve gazetede Ferruh Bey'le ilgili birçok yazı yazıldığını biliyorum. Bu büyük unutkanlık sorununu çözmek için, MHP'ye yumuşak bakmayınca Siyah Beyaz'dan atılan gazeteciyle ilgili yazınızı bir kez daha okumak gerekıyor. Ankara'da politika yapan herkes Ferruh Sezgin'in Rıza Müftüoğlu ile birlikte siyaset yaptığını bıliyor." Şairi belli olmayan şiirden Onaran'ın Edep Ya Hu'suna airi meçhul şiirin şairini de, şa- irin şiirini de bulduk... Tümce biraz karışık oldu galiba. Ha- ni bir şiir vardı, elden ele do- laşan, fakstan faksa geçilen ve "Ata- türk'e dil uzatma sebepsız/ Sen anan- dan yrne çıkardın ama/ Baban kimdir bilemezdin edepsiz" diye bıtıyordu... Aynıiçerikte "Edep YaHu"başiıklı bir şıır, bu ayki Nefes dergisinde yayımlan- mış... "Abdal Seyfi" mahlasıyla Zeki Onaran'nın birşiiri... Zeki Onaran. şiiri dört yıl kadar ön- ce yazmış ve fakat ilk kez bu ay Ne- fes'te yayımlanmış. Onaran, 56 yaşın- da emekli deniz astsubayı. Deniz Kuv- vetleri'nde bando şefliği yapmış. Eğer bir yol aranacaksa, Bektaşi olduğunu söyiüyor... Şairi belli olmayan şiirle, şiirinin ben- zeşmesi konusunda bir tartışmaya gir- mek istemiyor... 'Hatlar şu anda maalesef doludur'Mayıs Üniversitesi'ne bağlı Amasya Meslek Yüksek Okulu öğretim görevlilerinden Hasan Işık, Ziraat Bankası'ndan aldığı kredi kartıyla bir miktar kredi kullanmıştı... Hesap ödeme tarihinin son gününde, kredi borcunu yatırmak üzere bankamatiğin başındaydı... Ekranda "Hatlar şu anda doludur, lütfen daha sonra deneyiniz" mesajını gördü... Gün boyunca gitti geldi; ekrandaki mesaj hiç değişmedi ve tabii ki Işık borcunu ödeyemedi, cezalı duruma düştü... Amasya Meslek Yüksek Okulu'nun elektronik bölümünde öğretim görevlisi olmasına karşılık, Türkiye'deki elektronik bankacılık sistemindeki böylesi bir "mesaj" Hasan Işık'ın aklına ister istemez şu soruyu getirdi: "Ziraat Bankası, gecikme faizi almak için mi bu sisteme başvuruyor?" Onaran'ın şiirinden önce bir paran- tez açalım: ervah sözcüğünün ruhlar olduğunu belirtelim. Işte, Zeki Onaran'dan Edep Ya Hu: Sana soruyorum ham ervah sofu, Tann'yla aramda sen ne ararsın? Tek elde mi sandın evrensel dini, Sen kim olursun da oruç sorarsın? Rakı içer isem bundan sana ne? Sarhoş o/sam bile, zaranm kime? Bir gün buluşursak kıldan köprüde, Ben geçerken sen de bakakalırsın. Bilmem ne ararsın kadın saçında? Belli ki gözlerin daim haramda. Aklını fikrini takıp uçkura, Başı açıklara türban sararsın. Edep ile otur, edeple söyle, Türk'üm diyenlerin yasası böyle, Sana ait olmayan işe girme, Malı pazartayan aracı mısın? Esaret altındaki devri unuima, Büyük Atatürk'e dilin uzatma, Sen annenden yine doğardın ama, Baban kim olurdu onu arardın. Abdal Seyfi yine kabından taştı, Kendini bilmezlere biraz sataştı, Laik düşüncenin nunınu saçtı, Bu nur ile belki aydınlanırsın. ÇİZGİLİK KÂMİL MAS.AR.ACI GADDAR DAVUT \LRI &APOÂB. PASANtN KAkUİT/AI 6 ALTINlN KOİCUSU C Â8 VUUZ. BüLUT BEBEK MMYÇİFTÇÎ poLis UÜKUUU y n mernui'Ları dövdü- bz&uR OLMAK 141'M DEN «A^MA^TAN/ HEP TARİHTE BUGl'N MIMTAZARIM\ 2,S Msaıı MUSSOLÎNİ'NİN SONU... t94S'T£ 8U6ÜH,İTALVA*NIN «4?/İTLİDEKİ BENİTO MUSSOUfJİ ÖLOÜKÜLI>Ü.'I[. DÜH YA SAVAŞtNIH AYenjPA'M SOHA £RME. SİNB BİRkAÇ aÛW KALA,MA2İLEKİN YA8DIMI İL£ İ£VİÇJZ£''YE KAÇMAH* Ç4. U$AN MlJ££OLl'yı,*1Er#£Sl'CIARA PS. TACCİ VE rs f=A$İSTLİDEÜl COMO SÖ'LÜ YAKINlAftlNDA İ İ CA YAKALJIAtDj ŞATOSUfJOA MAtCİNAU TÜtEKLE ÖLDÜKÜL DÜLER. (28 A//S4/V) BİR &ÜN £OURA,CE- fe r • SE .TL£)l1 ' MİU>NO''YA GET/fZİLEMEK • 1 I BİR &ARAJIH BALKONUUA BA$A$A- I RfiS/MPE, SOLDAN İKİNCI MUS- SOLINİ.IJCÜNCIJ l££ CLARA PtTACCİ'ülR.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle