Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17 NİSAN 1996 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Imar Bankası, Telsim'e yatınm için verdiği kredi alacağına karşılık santrallara haciz koydurdu
Uzanlar, siyasflerin telefonunu kesti• Haciz işleminin uygulandığı santralların, Yenişehir,
Çankaya, Kavaklıdere gibi bakanlıklann. milletvekillerinin
yoğun olarak bulunduğu bölgeleri kapsaması dikkat çekti.
• Uzanlar, bu uygulamayla. siyasilerin Telsim kartlı cep
telefonlannı kesip. onları cezalandmrken. Türk Telekom
devreye girerek santrallarda kontrolü yeniden sağladı.
ÖZGÜR l LLSOY
Lzanlar'a ait Imar Bankası. yine
Uzanlar'a ait olan Teisim'den alaca-
ğını gerekçe göstererek. Telsim sant-
rallanna haciz koydurmaya başladı.
Imar Bankası'nınTelsimden 360 mil-
yar 754 milyon 142 bin TL'lik alaea-
ğına karşılık haciz koydurduöu sant-
rallar. Yenişehir. Esenboğa. Çankaya
gibi dahaçok bakanlann. milletvekil-
Ferinin bulunduğu bölgeleri kapsıyor.
Türkiye imar Bankası'nın vekille-
ri Avukat İ. Hakkı Özgür ve Avukat
Erkin Çırakh, 8 N'isan günü Esenbo-
ğa santralına gelerek haciz uygulaya-
caklannı belirtti ler. Olay günü hazır-
lanan tutanakta. Türk Telekom vetkı-
lilen. sıMemdekı ke>ıntinın önce kont-
rol merkezinde tespit edildiğini belir-
terekşöylededıler: TEsenboğa'yaan-
za için gelindiğinde, Telsim firnıası
personelince, çalışan sistemin enerji-
si kapatılarak. sistem üzerinde bulu-
nanQMLA.MCLl,SMH\V karfla-
nnın söküldüğü tespit edilmiştir."
Tutanakta. Telsim'e ait olduğu be-
lirtilen söz konusu tesislerin Anaya-
sa teminatı altında olduğu. bu yiizden
şahıs malı >ayılamayacağı da kayde-
dildi.Telekom yetkilileri. kamunun
elındeki birmala haciz koydurmanın
yasal açıdan mümkün olmadığına
dikkat çekerek (Jzanları hukuk dışı
davranmakla suçladı. Imar Bankası.
aynı uygulamayı 11 nisan günü bu
kez Ka\aklıdere santral binasında ger-
çekleştiıdı. Cunıhuri\et'e bilgi ve-
ren Telekom yetkilileri. imar Banka-
sı a\ukatlarıyla gelen icra memurla-
nnın da onayıyla santrallardaki "or-
tak kontrol kartlannın^çıkanldığını
ifade ederek şöyle konuştular: "GSM
sistemini devre dışı bırakan haciz uv-
gulamasından sonra biiHin Kavakİı-
dere, TB\ I.\1,Ga/Jozmanpaşa ve Çan-
ka>a hölgesi sustu. Ancak biz geldik-
ten sonra çalışmava başladı. Haciz uy-
gulamasının diğer illerde de gerçek-
leştirileeeği bildirilhor."
Yenışehir'de bakanlıklann bulundu-
ğuna. Kavaklıdere. Çankaya civarın-
da bürokratlann, millet\ekillerinin
yaşadığına. Esenboğa'nın da yoğun
rrafigine dikkat çeken Türk Telekom
yetkilileri. "Bu santrallara haciz kon-
durulması hilinçji bir eylemdir" yo-
rumunu yaptılar.
Bugüne kadar. Ankara Saray. Ye-
nişehir ve Kavaklıderc'de, Istanbul'da
da Tahtakale santrallarında benzer
olaylann yaşandığını ifadeeden Türk
Telekom yetkilileri. söz konusu ıs-
tasyonlarda iç güvenlik tertibatının
alındıSını. hizmeteck \eniden başlan-
dığını ifade ettiier.
Telsim Genel Müdürü YümazDağ-
de\iren de. Imar Bankası'nın Tel-
Mm'den alacaklı olduğunu kabul ede-
rek. "Telsim'in kuruluşunda 250 mil-
yon dolarlık bir yatınm \ apıldı. Ban-
kalardan dört beş > ıl \ adeli kredi alın-
mıştı. bu kredinin en bü> ük bölünıü
de İmar Bankası'ndan karşılandı"
şeklınde konuştu. Haciz uygulamala-
n sırasında hızmetin kesildiğıne inan-
madığını ifade eden Dağde\ iren şun-
lan söyledı:
"Teİsim \e Imar Bankası a> nı gnı-
ba ait olnıakla beraber, her şirket bir-
birinden a> n. Tabii öncelikle her şir-
kt't kendini kurtarmak mecburne-
tinde. PTT bizi içeri almıyor. o > ü/den
uygulamalardan haberdar değiliz.
Ankara, İstanbuhe İzmir'dede sant-
rallara haciz kundu ancak hizmetin ke-
sildiğini hiç sanıımoruz. Hafta sonu-
na doğru konu> la ilgili daha fazla bil-
gi edineceğiz."
İmar Bankası'nda ise C'umhurı-
yet"in konuyla ilgili sorularını yanıt-
İa\acak bir ilüili bulunamadı.
Plan Biıtçe Komisyonu Başkanı Özdemir-
2 katrilyonluk
gelire vergi yok
Biltekin Özdemir.
ANKARA
(Cumhurivet Bü-
rosu)- TBMM
Plan ve Bütçe Ko-
mısyonu Başkanı
ANAP Samsun
Milletvekili Bil-
tekin Özdemir.
Türkıye'dekı ka-
yıtdışı ekonomı-
nin2 katrılyon lı-
ra tutarında bı.-
yüklüğe ulaştığı-
nı belirterek. bu
kesimin vergilen-
dırilme^i duru-
munda bütçeye
350 tnlyon liralık ek kaynak
sağlanacağını belirtti.
Siyasete atılmadan önce
Maliye Bakanlığı Müsteşar-
lığı göre\ indedebulunan Öz-
demir. toplumun yaran. hal-
kın ve ülkenın gereksinimle-
n için kayıtdışı ekonominin
mutlaka vergiyetabı tutulma-
sı gerektiğıni kaydettı.
Ozdemır. "Bu >apılama/-
sa, serbest pi\asa ekonomisi
karşıtı görüşler ile bilimsel ol-
ma\an diğer >akla^ınılar H-
bepsiz\eregüç kazanacaklar,
ekononıik bü>üme sürdürü-
lentez, işsi/ük azalnlamaz. Hat-
ta halkın demokratik rejime
>e siyasi partilere inancı \e gii-
veniazahr" dedi.
Özdemir. Maliye Bakanlı-
ğı'nca a\da bir yayıtnlanan
"^aklaşım" dergisinın nisan
savısındakı "Kamunun İç
Dengesi NC Kayıtdışı Ekonomi*
başlıklı makaİesınde. reel eko-
nomi göstergelennin en ba^ııı-
da kamunun ıç dengesinı gös-
teren kanıu açığının geldiği-
nı belirtti. Bu açığı. konsoli-
de bütçe. KlT'ler. mahalli ida-
reler. döner sennaveler \ e fon-
ların oluşturduğunu anlatan
Özdemir. bu bütünün içınde
ilk iki sıra>ı bütçe \e KlT'le-
rin aldığına dikkat çekti. Öz-
demir. son dö-
nenıde sosyol gü-
\enlikkuruluşla-
nnınkamuaçığı-
ııj olan olumsuz
^tkılerininde. iz-
lenen politikalar
^oııucuhazlıartı-
ğını vebuartışın
halen de\am et-
tığını ka\detti.
Özdemir. ka-
mu borçlanma
gereginin kamu
vatınmlannıaşan
düze>lereçıktığı
dönemlerde. di-
ğer bütün ekonomik gösterge-
lerin vapısal bozulmalara uğ-
radığını. gelışme trendlennin
olumsuza yöneldiğini anlattı.
Özdemir. makalesinde. bu-
günkü olumsuz tablonun ne-
denini şöyle açıkladı:
"Bugünkü ağır »lumsoz
tablonun temel nedeninin de
1990 > ılında başla\ ıp. Körfez
krizinin etklshle 1991 > ılın-
da kotrol edilmenıis. bulunan
\e •> tarihten sonra izlenen
>anlış gelir, harcama \e borç-
lanma politikalan yüzünden
1992.1993, 1994\\e 1995 >ıl-
lannda cumhuri>et döııemi-
nin ene \ üksek düze> ine > ük-
selerek, kamu \alınnılannın
neredeyse iki katına ulaşan
kamu borçlanma ihthacı ol-
duğu bilinmektedir. 1994 >>
lında alınan \e5 Nisan karar-
ları olarak bilinen önlemler
paketini de \atinmlan \e ih-
racatı artırarak. ekonomi) i
bü> ültectk. kamu açığını \ a-
pısal olarak Kileştirip. gelir
dağılımını düzeltecek özeüik-
lerden \oksun, çok kısa \ ade-
li geçici \e anzi etkiler göste-
recek >etersiz diizenlemeler
olduğu, herkesçe kabul edü-
mektedir. l \ gulama sonuçla-
nnın da bu yargı> ı doğruladı-
ğı ne \azık ki ortadadır."
Veteriner hekimlerden ithalatı gizleyen Bakan İsmet Atilla'ya tepki
^Hastahkh hayvanlar getiriliyor
9
EBRL TOKTAR
ANKARA-Veteriner Hekımler: Derneği
Başkanı Meliha Yılmaz. Tanm \e
Kö.Mşlen Bakanı İsmet Attilanın. il
müdürlcrhle vaptığı toplantının ba.sına
açık bölümünde ~Ha\\an ithalatıvla ilgili
gerekli önlemler alınmıştır" derken, basına
kapalı bölümde "\ icdansız personel,
ülkc'st' Mersin Linıanr'ndan hastalıklı
ha\\an soktu" şeklınde çelişkıli
açıklamalar \apmaMin "Bakan, topu
personeîe atarak. sonımluluktan
kurtulmaya çaüşiNor" diye şorumladı.
Attila'yı ıstıfa etme\e çağıran Yılmaz,
kımsenin halkın sağlığıyla oynamava
Mıakkı olmadığını belirtti. Türk Veteriner
Hekımleri Bırlıği Merkez Konse\ Başkanı
Hasan Metin de. hav\ancılıkla ilgili
sorunları Tanm \e Köy ı^lerı Bakanı
şenne Sağlık Bakanı ıle tanışabildiklcrme
dikkat çekti. Metin. "Günübirlik
politikalarla ülke >önetilmez"dı\e
konuştu. Veteriner Hekimlcri Derneği
Başkanı Meliha Yılmaz. Tanm Bakanı
Attila'nın çelişkilı açıklamalarda
bulunarak. ikili oynadığını \e gerçeklerı
kamuyoundan sakladığını söyledi.
Bakanın istifa etmeye çağıran Yılmaz.
şunları söyledi: "Hastalıklı ha>\an
girmişse girmiştir. Ama bunun
kamuo\ undan vaklarınıaması gerekirdi.
İnsanlar da ona göre önlemini alırdı.
İnsanlann sağlığını tehlike\e atma>a bir
bakan olarak \icdanı el vernor nıu?"
Türk Veteriner Hekımleri Bırlıği Merkez
Konsey Başkanı Hasan Metin de yaz
aylarında hay\an hastalıklannda büyük bir
artış olacağını söyledi \e gereken
önlemler alınmaz^a Türkıye'nın
Avrupa nın tüketim pazarı olacağı
uyansında bulundu. Et ithal eden Angora
firmasında tanm danışmanı olarak çalışan
C'engizGürel. ıthal hay\anlann yüzde 28-
35'ınin öldüğünün tahmin edildiğini
\urgulayarak. Farım \e Köyişleri
Bakanlığı'nın kâğıt üzerinde sorumluluk
sahibi olduğunu söyledı. Gürel.
"Bakanlık ipin ucunu kaçırmıştır" diye
konuştu. Et \e >üt \eriminı arttırmak için
ıthal edilen hayvanların hastalıklı
olduğunu \urgulayan Gürel. "Veremli
ha\\anların ithaî edilmesi bunun bir
örneğidir" dedı. Gürel. damızlık dü\e
seçimine gönderılen kışilerın. yabâncı
finnaların gösterdiğı defolıı hay\anlan
getirdiklerini \urguladı. Damızlık dü\e
seçimlerinin cazıp bir ">urtdışı gezisi"
haline geldiğini \urgulayan Gürel. "Seçim
için görevlendirilen elemanlar, bakanlıktan
harcırah \e >olluk alı>urlar. Bu da ha>\an
seçimlerini cazip bir dış geziye
dönüştürijyor. Bu gezilerden. ahbap-çavuş
ilişkisi olanlar \ararlanı\or" diye konuştu.
1996 Bütçesi'ne göre dolaylı vergilerin payı yüzde 60'a ulaşacak
Akaryakıtın vergisi şirkederden fazla
ANKARA (ANKA) - Akaryakıt
Tüketim Vergisi (ATV) bütçenin umut
kalemi oldu. Akaryakıtayapılaıı zam-
larla birlikte tahsılatı da artan ATV.
\ergı kalemlerı ıçerısınde. gelir \er-
gisı \e dahilde alınan Katma Değer
Vergi.-i'nden (KDV) sonra üçüncü
büy ük gelir kaleminı oluşturuyor.
Hükümeıten, geçen yılın son ay-
larında TBMM'ye IS5 trilyon lira
olarak gelen •YTV tahsilat tahminı.
Maliye Bakanlığı'nın ısteğı üzerıne
TBMM Plan ve Bütçe Komısyo-
nu'nda95 trilyon lira arttırılarak 280
trilyon liraya çıkarıldı. ATV tahsilat
tahminındeki bu değışikliğın
akaryakıt fıyatlarınayıl başın-
dan buyana yapılan \eyıl so-
nuna kadar yapılacak zamlar
dıkkate almarak gerçekleştı- ;\\
rıldiği bildirildi. ATV, akarya- '«-.tİ
kıt ürünlerinin fiyatlan içeri-
sıııdeoransal olarakyeraldığı ıçın ya-
pılan zamlar tahsilat rakamını arttı-
rıyor.
ATV. ulaştığı bu büyüklükle. bu
y ıl ıçın 6 lOınly on lira olarak tahmin
edilen gelir vergisi \e 395 trilyon li-
ra olarak tahmin edilen dahilde alı-
nan KDV'den sonra üçüncü büvük
__ vergi gelirı kalemi olma Ö7el-
'§! § ' ' liğinekavuştu. ATVbuyıl-41
^ ^ J , milyar dolara ulaşması bekle-
S 5 H nen Türkiye'nin toplam itha-
'." latından tahsil edilecek
%•! KDV'v le ise aynı boyutta tah-
min edildi. Ithalattan alınacak
KDV'nin de 280 trilyon liraya ulaş-
ması bekleniyor Hükümetın. gelir
veservet iizerınden alınan doğrudan
vergıleryerıne ATV. KDV ve benze-
ri dolaylı vergilere yüklenmesı. do-
laylı vergıyükünüönemliölçüdeart-
tıracak. Buyıl için 2 katrilvon 73 tril-
yon lira olarak tahmin edilen toplam
vergi gelırlerıııın yüzde 60"ının do-
laylı vergılerden oluşacağı tahmin
edilıyor. DOLIVMZ vergilerin payı ise
yüzde 40'ta kalacak.
Bütçenın vergi gelirleri dışındaki
diğer kalenıleri içerisinde yer alan
kimı "gizli vergiler" de dikkate alın-
dığında dolaylı vergi yükü daha da
artıyor. Telefon. elektrik. ıçkı. siga-
ra ve Devlet Malzeme Öfisi'nın
(DMO)sattığı mallar ıle Devlet Ha-
va Meydanları IşletiTiesrnın(DHMl)
hizmetleri üzerinden bütçeye aktarıl-
masi öngörülen paralarda "gizli ver-
gi" olarak nitelendiriliyor.
Bilgilenme, tüketicinin de hakkı
Bilinçlenme rüzgârları Türk
Tüketıcisi'ni belli bir
noktaya getirdi. Artık satın
aldığı ürün ve hizmetin
kalitesine önem vermeye
başlayan Türk tüketicisi, ayıplı
bir ürünle karşılaştığında ne
yapılacagını. karşılaştığı
herhangi bir sorunla nasıl
mücadele edeceğini biliyor.
Bu zamana kadar yalnızca mal
ve hizmetlerin serbestçe
seçimı ve ayıplı malların tazmin
edilmesi hakkını kullanan
tüketiciler, artık yeni bir
döneme imzalarını atarak. bilgi
edınme, eğıtilme. güvenlik ve
güven duyma, temel
ihtiyaçların gıderılmesi, temsil
edılme fsesini duyurma),
sağlıklı bir çevreye sahip olma
hakkını kullanmaya da
başladılar. Mersin'de geçen
günlerde yaşanılan olay.
tüketicılerin "Bilgi Edınme ve
Sağlıklı Bır Çevreye Sahip
Olma Hakkını" kullanmaya
başladıklannı bır kez daha
gozler önüne seriyor.
Geçen ay Mersinli bir tüketici,
Sanayi ve Tıcaret
Müdürlüğü'ne başvurarak
"Beledıyeye yatırdığı temızlık
vergisi ile atıksu parasının
nerelere, nasılharcandığı"r\\n
hesabını sordu. Bilgilendirme
hakkını sonuna kadar
kullanmaya karar veren
Nurhan Varlı, Sanayi ve
Ticaret Müdürlüğü bunyesinde
oluşturulan Hakem Heyeti
Başkanlığı dışında. Tüketiciyi
Koruma Derneğfne. Mersin
Anakent Belediye
Başkanlığt'na ve Yenişehir
Belediye Başkanlığı'na da
başvurularda bulundu.
Okurumuz dilekçesinde
Koşulsuz müşteri mutluluğu nasıl yaratılır?
G
e//şen tüketim yapısı üretici ve satıcı firmalan, "Koşulsuz
müşteri mutluluğu"na yöneltti. Mağaza yönetiminden satış
birımıne kadar uzayan müşteri mutluluğu zinciri, kımi
zaman hizmet içı eğitim eksikliği, kimi zaman da firmanın bu
konuya ciddi olarak eğilmemesi yüzünden aksamaya mahkûm
oldu. istanbul'dan yazan okurumuz Ali Başarır'ın başına
gelenler, Türkiye'de"koşulsuz müşteri mutluluğu"nun ne kadar
ışlediğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
A ubat ayı başında Capitol
^ Bata Ayakkabı'dan 3
TT milyon liraya bir bot
aldım. Bir süre sonra botun
çoraplanmı boyadığını
farkettim. Mağazaya gidip
şikâyetimi anlattım.
Ayakkabıyı
değiştiremeyeceklerini
söyleyen yetkililer, sorunun
ayakkabının derisinden
kaynaklanabileceğini, bu
nedenle derinin yıkanması
gerektiğini vurguladılar.
Gerekli bakım verilmesine
karşın ayakkabı boyamaya
devam etti. Buna karşın
yetkililer,
değiştiremeyeceklerini
kesin bir dille anlattılar. Ali
Başarır/İSTANBUL
O
kurumuzun şikâyetıni Bata Ayakkabılarını
ithal eden şirketin müşteri hizmetleri
sorumlusu Ayşe İşcaner e ılettık. ithal
ayakkabılarda bu tür sorunların
yaşanabileceğini kaydeden işcaner, yıkanan
derinin yalnızca bir hafta daha boyayacağını,
sonra normale dönecegini iddia etti. işcaner
müşterınin isteği doğrultusunda ayakkabıyı
değiştirebıleceklerini ya da parasını iade
edebileceklerini bildirerek, mağaza yetkililerinin
ürünü satmadan once boyama riskıne karşı
uyanda bulunması gerektiğıne dikkat çektıler
Daha sonra okurumuzu arayan Ayşe işcaner,
istediği zaman ayakkabıyı bir yenisıyle
değiştirebıleceğini bildırdı.
Bunun üzerine Capitol Bata'ya gıden Ali
Başarır, ayakkabıyı değiştirmek için geldiğini
soylediğinde, yetkililer beğendiği bir ayakkabıyı
alabıleceğini belırtmişler. Okurumuz. 3.3 milyon
liralık bır bot beğendığınde, kasadaki görevli
300 bin liralık farkı ödemesi halinde yeni
ayakkabıyı alabıleceğini söyfemiş. Ancak
mağaza müdürü olaya müdahale ederek, farkın
300 bin lira değıl 800 bin lira olduğunu
belirtmiş. Okurumuz nedenini sorduğunda,
mağaza müdürü "Siz bu ayakkabıyı 3 milyon
liraya aldığınızda mağazamızda yüzde 20
ındırim vardı. Indirım dönemimiz bıttı. 3 milyon
liranın yüzde yirmısını de ödemek
zorundasınız" demiş. Bunun üzerine
okurumuzun, ayakkabıyı almaktan vazgeçtığıni,
parasını gerı alacağını soylemesi üzerine
okurumuza 3 milyon lirası iade edilmış.
Sanıyorum. işgüzarlık olsun diye. yüzde 20
indırim farkını isteyen satış müdürü, 3 milyon
lirayı okurumuza iade ederken, 300 bin liralık ek
bir ödeme ıle okurumuzun beğendiği yeni
ayakkabının satın alınabileceğini pek
düşunmemiş olsa gerek. Çunkü okurumuzun
yeni ayakkabıyı satın almak istemesı halinde,
300 bin lira dışında ek bir para ödemesi için
hiçbir sebep kalmamış. •
şunlara yer vermış:
"Her yağmur yağışında ilımizin
altyapısının tam yapılmamış ve
kanallann temızlenmemiş
olması nedeniyle zaman zaman
su baskınlan yaşıyoruz.
Evlerin önüne park ettiğimiz
araçlar, zemın kattakı evler ve
ışyerlen yağmur nedeniyle
mağdur durumda kalıyorlar.
Ayrıca su kanallanndan çıkan
fareler de halk sağlığını tehdit
edıyor. Sorumlular, hiçbir
konuda sorumluluklannın
farkında değiller. Ödediğimiz
çevre temızlık vergilen ve atık
su paralannın nerelerde
kullanıldığının tarafımıza
aynntılı olarak bıldirilmesinı,
Büyükşehir ve Yenişehir
Belediye Başkanlıklanndan;
Tüketici Yasası 'na ışlerlik
kazandırılarak. maddı ve
manevi zaraharımızın
gıderılmesi için ilgili yerlere
gerekli başvurulann yapılmasını
saygılanmla arz ederim. "
Okurumuzun başvurulan
sonrasında. Mersin Büyükşehir
Belediyesi Su ve Kanalızasyon
Idaresi Genel Müdürlüğü'nün
Varlı'ya gönderdiği açıklamada.
uzun sürelı ani şiddetli
yağmurlarda sel suları ile
baskına uğrayıp kanalizasyon
ve yağmur suyu ızgaralarının
yetersiz kaldığı yerlerin tespit
edilip, daha geniş çaplı
kanallarla çukurda kalan sel
sularının toplandığı yerlere
döşeme yapıldığına değinilmiş.
Şehrin bazı semtlerine yağmur
suyu loğar' hattı döşendiğini
açıklayan yetkililer, toplanılan
atıksu bedelınin kullanılmış
suların kanahzasyonlarda
toplanması. arıtma tesislerınde
arıtıldıktan sonra denizin 2 km
açığına pompalanması ve
pompaların bakım, tamiri, enerjı
bedellerini ve yağmur suyunu
denıze dırekt verecek ızgara ve
menfeslerin yapılması için
kullandıklarını belirtiyorlar, •
HULYA GENÇ
Cumhurıyert Garefesı
TU'KOCJ,-; J j d 39 J T
CaûalogiL, 1STANBUL
TEL 512 05 05
FAX 5 ?4 07 51
Lee
Cooper'ın
jesti
G
eçen sene almış
olduğum Lee Cooper
marka kadife
pantolonun arka
kısmında kısa bir süre
sonra potluk oluştu.
Giyilemeyecek derecede
çirkin bir görüntüye sahip
olan pantolonu Istanbul
Bölge Müdürlüğü'ne
gönderdim. Müdürlük
yetkililerinden Melek
Dikeç'le yaptığım
görüşmeler
sonrasında. pantolonda
üretim hatası
bulunmadığını, buna
karşın bana yeni bir
pantolon verilecegini
öğrendim.
Lee Cooper'a göstenmiş
olduğu duyarlılık için
teşekkür
ediyorum.
Çiğdem Korkmaz /
İSTANBUL
BENCE
İZZETTİ> Ö^DER
Ozelleştirelim mi?
Sermayenin tüm dayatmalarına. sermaye yanlısı
medyanın tüm yönlendirmelerine ve sıyasal gücün
tüm çabalanna karşın özeileştirrne konusu. halka tam
olarak kabul ettirilememıştir. Ülkenin fevkalade ya-
rarına olan bu sağlıklı yapılanma, ne halkın sağdu-
yusundan ne de özelleştırme yanhlarının beceriksiz-
liğinden kaynaklanmaktadır. Bunun temel nedeni, her
düşüncenin kendi maddı ortamında yükseliyor ol-
masıdır. Nitekim, özelleştirme lehindeki akım da
özelleştirmeye karşı direnç de kendi maddi temel-
lerı üzerinde yükseldi ve yükselmektedir.
Böyle bır yaklaşımla dünya ve Türkiye kamuoyun-
da özelleştirme lehinde duşüncelerin yükselmesınin
gerekçeleri, çok net olarak görülmektedir. Bu gerek-
çe, ilk bakışta, kamu işletmelerinin zarar edıyor ol-
ması biçiminde topluma yansıtıldı. Oysa konu, bi-
raz daha yakından incelendığınde, böyle bir görün-
tünün gerçek nedeni oluşturmadığı şu iki olguya
bağlı olarak derhal anlaşılmaktadır. Bunlardan birin-
cisi, kamu işletmelerinin zararlarının. bunların mül-
kiyet biçıminden kaynaklanıyor olmaması, ikincisi ise
özelleştirme söylemı ıle birlikte devletin küçültül-
mesı savının da ortaya atılmış bulunmasıdır.
Kamu işletmeleri. mülkiyet biçiminin bir sonucu
olarak zarar ediyor olsa ıdi bu kuruluşlar son yıllar-
da değil, tüm hayatları boyunca zarar etmiş olurtar-
dı. Oysa, teknık nedenle zarar edenler dışında, ge-
nel olarak kamu işletmelerinin her dönemde zarar
oluşturdukları söylenemez. Demek kı sorun, mülki-
yet biçımi dışında aranmalıdır. Bu kuruluşlann yatı-
nm, istihdam. fiyatlama vb. gibi politikalan kâr ve-
ya zararın belirlenmesinde etkılı olmaktadır. Dene-
bilir kı, bizzat bu politikalar kamu kuruluşlannın mül-
kiyet biçimi ile ilgilidir. Dolayısıyla, kamu işletmele-
rinin zararlarına neden olan bu politikalar, özelleş-
tirme yapılmadan çözülemez. Bu savlar kamu işlet-
melerin bulunduğu tüm dönemler için geçerli olma-
dığından, söz konusu pohtikaların da asıl tetikleyici
olmadıklan, bunların, başka tetikleyıcilenn araçlan
olduğu anlaşılmaktadır.
• * •
Bu işletmeler niçin yatınm, istihdam ve fiyatlama
politikalannı ekonomik koşul ve kurallara göre be-
lirlemezler? Bu bir cehalet olayı mıdır? Hayır. bu
olay ne cehalatle ne de politik basıretsizlıkle açık-
lanabılir. Söz konusu politikalar. güçlü sermayenin
çıkarı doğrultusunda ve fevkalade bilinçli bır biçım-
de sıyasal karar organınca sahnelenmış uygulama-
ların birer yansımasıdır. Kamu işletmelerinin uygu-
ladığı yatınm politikası yanlıştır, çünkü özel kesımın
kaynak çekme gücü artmıştır. Kamu kuruluşlannın
istihdam politikası yanlıştır, çünkü ışsızlik sigortası
özel kesimin işine gelmemektedir. Kamu kuruluşla-
rının fiyatlama politikası yanlıştır, çünkü kâh özel ke-
sime sağlanan temel girdı fiyatlannın düşük tutula-
bilmesi, kâh ekonomide genel fiyatların denetlene-
bilmesi ve kâh aksayan vergi gelırlerinin telafi edi-
lebilmesı için bu kuruluşlar kullanılmaktadır. Böyle-
ce. ekonominin yüzde 80 üretımını gerçekleştiren özel
kesimin yarattığı sorunlara çözüm bulunmaya çalı-
şılmaktadır. Daha açık bir ifade ıle nasıl kamu açık-
ları, aslında özel kesimin kamuya deplase ettığı açık-
lan ise benzer biçimde, kamu işletmelerinin sorun-
ları da bir bölümü itibarıyla özel kesimin oluşturma-
sı bir yana. bunun tam tersine, özel kesimin çok cid-
di yükü kamu işletmelerinin omuzlarındadır.
• • •
Kamu işletmeleri, işte ekonominin bu koşulları
üzerine yükselen işletmelerdir. Ne bu işletmelenn ve-
rimliliği diğerlerinden çok farklıdır ne de siyasiler, bu
kadar oy kaybı pahasına böyle ciddi hatalar ışlerler.
Özel kesım işletmeleri ile ilgili şöyle bir test uygula-
yalım: Bugün girdi fiyatlan. emek ve ücret politika-
lan, vergi düzenı, çevre yaklaşımı, tüketici korunma-
sı sistemi vb. gibi bir işletmenin içınde yaşadığı eko-
nomik koşullar. satınalma parıtesı kıstasına göre,
Avrupa ülkeleri düzeyine çekilse. acaba kaç özel fir-
ma ayakta kalır? Eğer bu koşullarda özel kesim
ayakta kalır ise o zaman niçin gümrük birlığinden çe-
kiniyortar; niçin ihracata bu kadar destek istiyorlar:
niçin "ihraç fazlası mallar" ıçerıde bu kadar rağbet
görüyor ve niçin toplumda ithal mal kullanma eğılı-
mi bu denli fazla. Özel kesım. tüm bu sıkıntıları "fi-
yat peçesi" kullanarak toplumdan gızlemekte ve
bunun adınada "serbestpıyasa "demektedir. Evet.
piyasa "serbest"tir, ama kimın ıçın! Enflasyon soru-
nuna gelince, hiç kimsenin kendi çocuğuna kızma
hakkı yoktur!
Gelecek hafta, özelleştirme aleyhinde giderek
yükselen kamu bilincınin maddı temellerinı tartışmak
üzere!
iş Bankasının 1996 beklentisi
' Yüksek enflasyon
yüksek faiz'
Ekonomi Sen isi- tş Ban-
kasi'na göre. köklü bir ı>-
tikrarprogramı uygulanma-
dığı takdirde yüksek faizle
birlikte y üksek enflasyonlu
günler 1996"y a da damgası-
nı v uracak. Yılın ilk yansın-
da enflasyona karşı yapıl-
ması muhtemel düzenleme-
lerin ekonomide kısmi dur-
gıınluk yaratacağını haber
veren İş Bankası. yıl gene-
linde i^eGümrük Bırlıği'nin
y aratacağı yeni fırsıtları de-
ğerlendimteye yönelik uygu-
lamalann ağırlık kazanaca-
ğını öne süriiyor.
Türkıve İş Bankasının.
"Ekononıik Rapor 1995"
başlıklı yıllık raporunda
1 >}% y ılında ekonomide ye-
ni bir istikrar programı uy-
gulanması gerektiğine dik-
kat çekildı. İstikrar progra-
mının başta özelleştirme ol-
mak üzere sikı para ve ma-
liye programları ıle ıçernıe-
bigerektıği önerildı. Rapor-
da. kamu ke>imının kı>a va-
dede yoğunlaşan ıç borç ser-
visi ve erken >eçımının ge-
tırdıği ek yük. ekonominin
başlıca sorunları olarak de-
ğerlendirıldi.
Bunun yanında Gümrük
Bırlıği'nin uygulamayageç-
mesı ile birlikte beklenen it-
lıalat patlama» da ı>tıkrar
programını kaçmılmaz kı-
lan unsurlara dahıl edildi.
Kamu ke>iminde fiy at artiş-
lannın ertelendığıne dikkat
çekilen raporda başta özel-
leştirme \egerçekçı kıırpo-
lıtikası olmak üzere yapı^al
düzenlemelerin y apılmaııia-
sı durumunda entlasyon ve
faizlerde herhangi bır azal-
nıa olamavacağı ifade edil-
di.
Sabancı
J
dan Enerji-Sa
A.MvARA(A.\KA)-Sabancı Grubu. Kocaelı bölge-
sinde faalıyet gösteren fabrikalarının elektrik enerjısi ğe-
reksinimi kendi üretimiyle karşılayacak.
Sabancı Holding ve bünvesmde'kı dön şirket tarafın-
dan Koçaelı'de bu amaçla bır şirket kuruldu. "Enerjisa
Enerji Lretim AŞ" adı verilen şirketin «.emıaycsi 100
milyar lira olarak belirlendı. Şirkette Brisa Bıidgestone
Sabancı Lastik AŞ 36 mikar^O milyon. Kord^ı Kord-
bezi Sanay ı AŞ 33 milyar430 milyon. Beksa Çelik Kord
Sanayi \Ş 1 milyar 180 milyon. Hacı Öıııer Sabancı
Holdingde2W milyon lırjlıkpay edındı Şirketin ılkyö-
netim kurıılunda GiilerSabancı.Hazıın Kantarcı. Biilent
Sa\aş, Ahmet Çağlar vc Tufan Darbaz göıev aldı
kordsd fabrıkasınm \anmda kurulan şirketin. ortak
kuruluşlann elektrik ve I.M gerekMnımlerını kaı>ılamak
amaeıyla entegre üretim tcM.slerı kunıc.ııiı bıldmldı