Katalog

S1B, CUMHURİYET SAYFA HABERLER DYP kupuculam önünde • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP Genel Başkam Tansu Çiller"e lcarşı olağanüstü kongreyi «oplamak amacıyla ilan •aeren DYP kuruculan ftakkında açılan davaya dün _Ankara 13. Asliye Hukuk "Mahkemesi'nde başlandı. •Sezar Aygen ve taraf avukatlarının katıldığı «iuruşmav ı grubun diğer sözcüleri Mehmet Dülger âle Mehmet Muhsinoğlu da âzledi. Davalılardan Hürriyet Gazetesi'nın .avukatı. mahkemenin ^örevsiz olduğunu ıleri sürerek. işbölütnü itırazında jbulundu. Mahkeme yargıcı. işbölümü itirazının reddedilmesine ve Hümyet «Gazetesı'nebır yazı ^önderilerek. dava konusu îlanlann kimin tarafından Verildiğinin sorulmasına lcarar verildiğini açıkladı. Ceylan yargılandı • İstanbul Haber Servisi - Sendikacı Münir Ceylan. Ada dergisinde yayımlanan bir röportajında "Bölücülük propagandası" yaptığı gerekçesivle açılan davada yargılandı. tstanbul 1. DGM. Ceylan'ın katılmadığı duruşmayı dosyanın incelenerek karar verilmesi için erteledi. Çitosan'ın satış göpüşmeleri • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Çimento Sanayii AŞ'>e(ÇlTOSAN)ait Bozüyük Seramik Sanayii AŞ \e Fılyos Ateş Tuğlası Sanayii AŞ'nin özelleştirme ihalesinde uv,gun teklif veren olmadı. Ihale Komisyonu Başkanı, Özelleştirme Idaresı Başkan Yardımcısı Engin Aras. iki fabrika için verilen teklifin de değer tespit çalışmalarında belirienen bedelin çok altında olduğunu bildirdi. Çimento fabrikalarının satışına bugün Yanmca Porselen \e Kurtalan Çimento Işletmeleri'nin ihaleleriyle devam edilecek. 1 Mayıs . kutlamalapı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Türk-ts.,DtSK, Hak-IşveKESK temsilcileri. 1 Mayıs kutlamalarını değerlendirmek üzere dün Türk-lş Genel Merkezi'nde sivil toplum örgüt temsikileri ile bir araya geldı. Türk-lş Gene! Sekreteri Şemsi Denizer. toplantıdan sonra yaptığı açıklamada. "1 Mayıs'ın görkemli bir şekilde kutlanması için çalışıyoruz. Sosyal devletin kurulması. demokrasinin geliştirilmesi için birhkte uğraş veriyoruz" dedi. Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi de. 1 Mayis'ı Karabük'te "KARDEMlR modelinin" tartışılacağı bir toplantı ile bilimselbir şekilde kutlamayı düşündüklerini \e İstanbul'daki kutlamalara da katılacaklarını kaydertı. İl olmanın betteli 14trilyon • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TBMM Içişleri K.omisyonu. dün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen yetkı yasasına dayanılarak \1 yapılan Yalova. Karabük ve Kilis ile ilgili kanun hükmünde kararnameyi (KHK) görüşmek üzere toplandı. toplantıda. milletvekillerinin yeni il ve ilçelerle ilgili taleplen ile karşılaşan Içişleri Bakanı Clkü Güney. 1 katnlyon lira bütçe açığı olan bir ülkede maddi olarak yeni il ve ilçe kurma olanağı bulunmadığını belırterek "Hükümetin de yeni il ve ilçe kurmaya niyeti yok. Biz. talepte bulunanlara " 14 trilyon lira getirin. sizi il >a da ilçe \apalim' diyoruz" dedi. Asgari ücrette belirsizlik • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve Sosval Güvenlik Bakanı Emın K.ul. geçen yıl eylülde yürürlüğe giren asgari ücretin. yeniden belirlenmesi için henüz çağrı yapmadı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nu ne zaman toplantıya çağıracaklarını açıklamayan Kul. gazetecilere. Ç ğ zaman göreceksiniz" yanıtını verdi. DYP, yolsuzluk önergelerini Çiller'i engellemek için düzenlenen komplo olarak niteledi RP'ye Hizbullah suçlamasıOS.MAN AVDOGAN ANKARA - TOFAŞ'taki kamu hissele- rinin satışı ve Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ > ihalelerindeki yolsuzluk iddiala- n nedeniyle Yüce Divan'da yargılanması gündeme getirilen Tansu Çiller" i savunmak isteyen DYP yöneticilen. suikast ihbarlan- nı da dayanak aldılar. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci. RP'nin. Çiller'in başbakanlığını engellemek için şeriatçı te- rör örgütü Hizbullah ve tran'la birlikte ha- reket ettiğini ileri sürdü. Ekinci. Çiller hakkındaki suçlamalara kar- şılık. haklanndaki iddialar nedeniyle Baş- bakan Mesut Vılmaz. DSP Genel Başkanı Bülent Ece» it v e RP liden Necmettin Erba- kan'ın da Yüce Divan'da yargılanmaları gerektığini öne sürdü. RP'nin Yüce Divan"da yargılanması ıs- temiyle Tansu Çiller hakkında verdiği TBMM soruşturma önergelenne, koalıs- von ortağı ANAP ile DSP ve CHP'nin de destek verme eûılımıne «irmeleri üzerine İran p a r m a ğ l DYP Genel Başkan Yardımcısı Ekinci. Hizbullah'm Çiller'e suikast hazırlığında olduğu ihbarıvla. TOFAŞ ve TEDAŞ yolsuzluklarıyla ilgili soruşturma önergeleri arasında bağlantı kurarak "Bunlar Tansu Çiller'in başbakan olmasını engellemek için vapılan komplolar. RP. Hizbullah ve İran'la birlikte hareket edi\or" dedi. zordurumda kalan DYP savunmaya geçti. Ortağı ANAP'avehükümeteçekimserdev tek veren DSP'ye tepki gösteren DYP yö- neticileri. Yılmaz ve Ecevit hakkında da yolsuzluk iddialan bulunduğunu öne sü- rerken RP'v i İran ve şeriatçı terörörgütü Hiz- bullah'la birlikte hareket etmekle suçladı- lar. DYP Genel Başkan Yardımcısı Hasan Ekinci. Çiller hakkındaki dosyaların "fos" olduğunu ve yalnızca RP'nin gündeminde bulunduğunu söyledı. Tansu Çiller'in "he- sabını veremeyeceği tek kuruşunun bulun- madığını" belirten Ekinci. "Savın Çiller'in başbakan olmasını engellemeye \ ttııelik komplo bunlar. Suikast olavı var. 6 Hizbul- lah militanı. Tansu Çiller'i öldürmek için Tür- kive'vesızmıs,. RP Hi/butlah'la. İran'la bir- likte yapıvor bunları. RP. Hizbullah terör ör- gütüyle birlikte hareket ediyor" dive ko- nustu. Ekinci. Çiller'in Yüce Divan'da yargı- lanması ıstemivle gündeme getirilen suç- lamaları. "sistemi varalavan biryol" olarak nitclerken "Madem bu mantıkla hareket ediyonız. Eğer genel başkanlann birer dos- yası \iice Divan'da bulunsun dhorsak, 4 tane genel başkan hakkında da birer dosva hazıriamak «trvkivor. Hepsi hakkında bi- rer dosva bulunsun Yüce Divan'da" dedi. Çiller'in suçlanmasının bir "siyasiyoP açtığını ifade eden Ekinci. Mesut Yılmaz. Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit hak- kında da geçmis, dönemlere ilişkin çok sa- yıda yolsuzluk dosvası bulunduğunu sa- \undu. DSP Genel Başkanı Ecevit'i suç- larken eski Gümrük ve Tekel Bakanı Tun- cay MataracTnın 36 yıl hapis cezası alma- sına ilişkin olayı anımsatan Ekinci. şöyle ko- nuştu: "Sa> m Ecevit'in bir başka bakanı da (Sos- val Güvenlik Bakanı Hilmi Işgüzar) 15 yd hapse mahkûm oldu. Mesut Yılmaz hakkın- da. insanlann birbirierini \ urduklan, yurt- dışına kaçtıklarıC i\angateolayı var. AKFA olayı var. Erbakan hakkında, uyuşturucu ka- çakçılığı olayını kimse unutmadı. Erba- kan'ın senatörii, uyuşturucu kaçakçılığın- dan İtalva'da 3 yıl hapis yattı. Alnıanva'da- kimahkemede/Tümbunlardan Erbakan'ın bilgiji var. Bunlar onun bilgisi dahilinde ya- pılıyor" diye ifade verdi. Sanayi Bakanlı- ğj'ndaki beİgefi rüşvet olaytnı Erbakan'ın kar- deşi Akgün Erbakan gerçekleştirdi. tutuk- landı. Tüm bunlann dosyaları var, yoksa ha/jrlavaJım. Resmi kav ıtlarda bu bilgiler bu- lunuvor. Böyle bir sivasi yol v arsa, genel bas- kanlar hakkında dosva hazırlasalım N üce Divan'a gitsinler." PAB'da Leyla Zana sorgulaması Parlamentolararası Birlik (PAB) 96 Konferansf nın ikinci gününde, Türkiye'nin Kürt politikası ve DEP milletvekillerinin durumu gündeme getirildi. Istanbul Haber Servisi - PAB Konferansı için Istanbul'da bulunan Yunan Parlamenterler Heyeti Başkanı John Anthopulos da Türkiye ile Yunanıstan arasında bir bunalım dönemı yaşandığını anımsatarak. Yunanistan'ın karasularını 12 mile çıkarma karannı -kendince uvgun gördüğü bir zamanda" uygulayabileceğini söyledi. Istanbul'dakı çalı^malarını sürdüren PAB konteransında dün yoğun bir trafik yaşandı. TBMM Başkanı Mustafa Kalemli. çeşıtli ülkelerin parlamanto gruplar\nı kabul ederken Başbakan Mesut Yılmaz. genel kurulun ögleden sonrakı oturumunda bir konuşma vaptı. Insan hakları ve azınhk komisyonu da kendı aralannda toplandı. Genel kurulun öğleden önceki oturumunda konuşan Norveçli kadın parlamenter Anita Apentun. DEP li milletvekilerintn konumunu gündeme getirerek şunları söyledi: "Şuanda Türkiye'deki benim meslektaşlanm, farklı bir etnik kökene mensup olduklan için cezaevinde bulunuyor. Güneydoğu'da köyler bombalanıyor ve boşaltılıvor. Norvec olarak biz, Güne\dogu'daki köyleri ve kasahialan. kardeş köy ve kasaba ilan ettik ve onlarla davanışnıamızı sürdüreceğiz. Türkive. Kürt politikasına yaklaşımıyla insan haklannı ihlal eden bir ülke konumuna gelmiştir." Hapıshanede bulunan meslektaşlannın ve özellıkle de Leyla Zana'nın serbest bırakılmasını isteyen Norveçli kadın parlamanter Apentun'a. Türk deleaasyonundan Istanbul ANAP Mılletvekili Ahat Andican yanıt verdi. Konuşmasına. **Pariamenterlerin yargılandığı \e mahkûm edildiği tek ülke Türkiye değildir" diye başlayan Andican. Türkiye'de Kürtlerin azınhk olarak kabul edilmediğini ve Kürt kökenli Türk vatandaşlarının eşit haklara sahip olduğunu vurguladı. Türkiye'nin mücadelesinin Kürt kökenli vatandaşlara karşı değil. PKK adlı terör örgütüne karşı olduğuna dikkat çeken Andican. Türkiye'nin tüm insan haklanm tanıdığını ve koruduğunu sözlerine ekledı. "12 milden va^eçmeviz'' Parlamentolararası Birlik (PAB) Konferansı için Istanbul'da bulunan Yunan Parlamenterler Heyeti Başkanı John Anthopulos. Türkiye ve Yunanıstan'ın çabalarını başta ekonomik konular olmak üzere. çe^ıtlı alanlardaki ışbirliği çerçevesınde bırleştirmesi gerektığini belirterek ikı ülke arasında sağlanacak ekonomik. kültürel ve bılımsel işbirlıgınin mevcut sorunların çözümü için bir yol oluşturabileceğini söyledi. Anthopulos. Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'ın son ABD gezisi sırasmda ortaya atılan, "Atina'nın 12 milden vazgecebileeeğr şeklindeki haberlerın asılsız olduğunu söyledi. Genel kurulun öğleden sonraki oturumuna katılarak bir konuşma vapan Başbakan Mesut Yılmaz. özellikle kadın delegelerden alkışaldı. Yılmaz, konuşmasında insanhğın son zamanlarda insan haklan ve demokrasi alanlarında bir hareketlenmeye tanık olduğunu belirterek "Dünya insan haklanvla temel hürriyetlerin önemini yeniden keşfetmiş bulunuyor" dedi. Totalitanzmde genel bir çöküntü olduğunu. ulusları ayıran duvarlann kalktığını ve dünyanın küresel bir köye dönüştüğünü vurgulayan Yılmaz, bu gelişmelerin parlamentoların önemini ortaya çıkardığını sövledi. Yılmaz, konuşmasını >övle sürdürdü: "Bütün kadınİar da eşit varahlmışlardır ve bu hak da onlara tann tarafından verilmiştir. Türkiye'nin bu eşitliği Atatürk'ün önderliğinde tanımış olmasından gurur duvuvorum. Kadınla erkek arasındaki son eşitsizlik kalıntılannı da bertaraf etmek için birlikte ga> ret göstermeüyiz. 1 * Yılmaz'ın bu sözleri kadın parlamenterler tarafından alkışlandı. PAB'a katılan Şili parianKiıio grubu. lX-vlut Bakanı İmren Avkut'a Şili'nin en hüvük devlet nişanı olan "Grand Cruz" nişanını verdi. Senatör Sergio Paez tarafından İmren Avkut'atakılannişanın.Avkut'un 1981 >ı- lından beri Türkive paıiamentosunda aralıksı/ olarakı;alışması, kadın haklannı ulusal ve uiuslararası platformlarda sav unması ve iki ülke parlamentosu arasın- daki ilişkilerin geliştirilmesine katkı sa0adığı için verildiği belirtildi. Tı Şilili parlamenter ile İmren Aykut arasındaki vakın iüşki dikkatleri çekti. Baykal: ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Başka- nı Deniz Bavkal. hükümetin ömrünün "yolsuzluk soruş^ turmalan"na ondekslendiği- ni belirterek "Böylebir hükü- met Türkiye'nin sorunlannı çözemez. Bizvolsuduk iddiala- nnın soruşturulmasım hiçbir zaman engelk'nıedik, engel ol- mayız da memnuniyet duya- nz"dedı. Yolsuzluklarkonu- sunda mılletvekılı dokunul- mazlığının "koruyucu" ol- maması gerektığini vurgula- yan Bavkal. dokunuimazlı- Öın kaldırılmasını ıstedi. ~ CHP hdcri Deniz Baykal. partisinin Meclıs grup top- lantısında, yolsuzluk iddıala- rı ve 1996 bütçesıne ilişkin görüşlerini dile getırdi. ^blsuz- luk tartışmalarının Türki- ye'nin gündemine girdiğini vurgulayan Baykal. DSP'vi de bu konuda ızlediğı polıtı- ka nedeniyle ısimvermeden eleştirdt. "Hayal kınklığı bütçesi' 1996 bütçe vasa tasarısını da eleştiren Baykal. "Bu bir hayal kınklığı, umutsuzluk bütçesidir" dedi. Erken ge- nel seçimler nedeniyle. önce geçici bütçe yapıldığına dik- kat çeken Baykal. "Her se- çim döneminde, ülke ekono- misi bö>le iki güdük bütçeye bırakılamaz. Bunun degişti- rilmesi gerekir" diye konuş- tu. Türkiye"de seçimlenn ar- tık sonbaharda yapılmasının gelenek haline geldiğini an- latan Baykal. seçim sonrası hükümet oluşumunun uzun zaman aldığını, bu nedenle bütçe yapılamadığmı söyledi. Baykal. bu sakıncalı durumun ortadan kaldırılması için. se- çim dönemlerınde. TBMM Plan ve Bütçe Komısyo- nu'nun. her partiden eşit üye- ninkatılımıylaçalışması için TBMM Içtüzüğü değişikliğı önerdi. 1 Mayıs'ınyaklaştığınada dikkat çeken Baykal. "Nasıl Nevruz korku olmaktan çıkanldıysa, 1 Mayıs da kor- kulan gün olmaktan çıkanl- malı vc dünvanın demokratik ülkelerinde nasıl kutlanıvor- sa, Türkiye'de de öv le kutlan- malı" dedi. IRMIK /AYDIN ENGİN _^y nce bizim manav uyardı. Bir yan- g \ dan kıvırcık salata ile taze soğanı 1 § plastiktorbayatıkıştınrkenbiryan- ^ — ^ dan da sordu: - Abi sen gazetecisin. bilirsin dedi. Hani biz Avrupa'ya ginüydik... - Avrupa'ya değiİ. gümrük birliğine. - Her ne şeyimse ağabey. İşte oraya girdi- ğimizden bu yana dört av geçti, hiçbir sev ol- madı. - Ne olacaktı da olmadı? - Vani ne bileyim ağabev. Söz misali benim baldız akrabalara ^decekti Almanya'ya, \i- zededilersonrada vermedilen.. Sonracığıma, ne bilevim işte ağabev. hiçbir değişiklik ol- madı vani! Bu nasıl Avrupa'ya girmek ? - Demek girmemişiz. -\ay be. gene uyuttular bizi demek ağabev ! • • * "...Kendimizi Avrupa'nın hem ekonomik, hem poütik bir parçası olarak göriiyoruz. Türkive kendini Avrupalı olarak hissedivor ve Av rupalı savıvor. Avrupa Topluluğu'nda- ki yerimizi alacağız-." Bu sözler, sıradan birinin degil, Dışişleri Bakanlığı Müsteşan OnurÖymen'in. Keli- mesi kelimesine aktaramadım. Ama içeriğı tam yukandaki gibi. Geçen günlerde Avru- pa Topluluğu ile Türkiye'nin ilişkilerini ko- nu alan bir seminerde söylendi. Onur Öymen böyle düşünen tek kişi olsay- dı. gülüp geçmek mümkündü. Ama tek de- ğil. Gümrük birliğine girişimizin arifesinde. sırasmda ve ertesinde verilen demeçlen. ya- pılan değerlendırmeleri. atılan başlıkları an\msamakyeterli. Geçen günlerde ttalya'nın Torino kentin- dede birtoplantı vardı: Avrupa Topluluğu Hü- Devlet hayal kurarsa... kümetler Konferansı. Konferansın veterince altı çizilmeven ana konusu da Avrupa Tbp- luluğu'nun genişleme perspektifleri idi. Konferansın sonunda yayımlanan sade su- ya tirit ortak bildiriyi bir yana bırakalım. An- cak konferansa gıden süreçteki hazırhkların ve konferans sonrası yapılacakiarm belgele- ri. bılgileri ufak ufak vavımlanmaya ba^lan- dı. Özellikle satır araları dıkkatlı okundu- ğunda durum pek açık: Avrupa Toplulu- ğu'nun kısa. orta ve hatta uzun erimli geniş- leme politikalannda Türkiye yok. Bunu ben bılebildiğimegöredevletin tepesindekı baş- bakanlar. bakanlar. vekiller. müste^arlar da biliyorlar. Bile bile "Türkiye. Avrupa Top- luluğu'nun bir parçasıdır" diyorlar. Bu du- rumda yalan sövlemiyorlarsa haval kuru- yorlar. Işe bakın siz. Dev let hayal kuruyor. kendi kurmuyorsa y-urttaşlanna hayal kurdurtuyor. Oysa Brüksel (yani filmın esas çevrildiği yer. Lüksemburj. Strasbourg'la birlikte üç Av- rupa başkentınden biri) ka\ naklı bilgiler ter- sini söyiüvor. Tonno Konferansi'na ilişkin ve henüz parça buçuk elde edılebilen Brüksel belgeleri. Avrupa Topluluğu'nun genişleme perspektiflen söz konusu olduğunda Av us- turya'yı. henüz AT'ye katılmamış İskandi- nav ülkelerini. lsv ıçre"> i zaten doğal üyc gö- rüp, Çek Cumhuriyetı'ni, Macaristan'ı. Po- lonya'yı, Baltık cumhurivetlerini (Estonya. Litvanya. Letonya), eski 'i'ugoslavya'nın var- lıklı parçası Slovenya'yı tartışıyor. Malta ve Kıbns (Rum kesimi) için "Henüz ekonomi- leri hazır degil ama olsun. Küçücük ülkeler. Arada kavnarlar" devıp >e^ii ışık vakıyor. Genışleme öncelıklerinde örneğin Polonya "Bir pazar olarak elverişli, kültür olarak so- runsuz, sivasal olarak cndişv verici" tanım- lanıalanyla değerlendirilivor. Beyaz Rusya ve Ru^ya Federa^vonu için söylenense "Şim- dilik dursun. L zun vadede belki~den ibaret. Peki Türkıye.' Yok! Türkıve için yere göğe sığdınlama- van. genel seçimlerde DYP'nin sivasal pro- pagandasının ekseni olarak benimsediği güm- rük birliğinden ötesi yok ufukta. Bu durumda bırileri bizimle kafayı mı bu- luyor? Yoksa o bırileri. kendi uydurduğuna kendı ınananlar örneğı mitomani hastalığı- na mı tutuldular? Yoksa... Gelin şu işi henüz vakit varken hatta önü- müzde çooooook uzun vakıt varken bir kez daha düşünelim. Solcusu. sağcısı. sosyalis- ti.kapitalisti.dindan.ateısti.işbirlikçisi, Ke- mahbti. zengini. yoksulu... Bir kez daha dü- şünelim. Yakıcı soruların vanıtlanması gerek: Av rupa Topluluğu (AT) bir Hıristiyan bır- liğı mıdir' Hem bövle düşünüp. -Nüfusu- nun yüzde 99'u Müslüman olan". edebiya- tında geri durmayanlar bir vandan da AT ile birleşmeve yeşıl ışık yakıyorlar. Çiller'inki parlak. Erbakan'ınki solgun. ama ışığın ren- gi hepveşil. Avrupa Topluluğu, millıyctçtlik (ukısalcı- lık) kav ramının içinde değil, üstünde f ilizle- nen bir sivasal birlik. Tek para. tek bayrak. tek marş (ulusal değil resmi marş). tek pasa- port, tek pazar. Yani tek Dev let: Avrupa Bir- leşik Devletleri'ne giden bir süreç yaşanıyor. Bu süreçte Türkiye'nin yeri ne'.' Altı ok'un ulusalcıhk ılkesini. Türk ulusalcıhğı olarak kav rayıp tanımlayan kimi sosyal demokrat- lardan, milliyetçiliği temel bir ideoloji ola- rak benımsemiş DYP. ANAP ve MHP ele- başılanna kadar çok geniş bir yelpaze. Av- rupa Topluluğu'na katılmayı ilke olarak be- nimsıvorlar. Bunlar bu noktadaki çözümsüz çelişkiyi görmüyorlar mı? Av rupa Topluluğu. liberatizm'i salt ekono- mik lıberalizme indirgemeksizın. sivasal li- beralizmin önündeki engelleri de ortadan kaldıran bir tek dev lete doğru yürüyor. Av- rupa Birleşik Devletleri'nde geçerli olacak. Batı Avrupa ülkelerinin pek çoğunda daha şim- dıden sistemin "olmazsa olmazı"na dönüş- müş demokratik kural. ilkeler ve yasalara karşı. ne bileyim bir Mehmet Ağar. bir Nec- det Menzir. bir Cnal Erkan, Ayvaz Gökde- mir, DoğanGüreş, AgâhOktav Ğüner ne ka- dar mutsuz olacaklannı fark etmiyorlar mı? Benim için farketmez. Ne malım var Av- rupa'ya satacak; ne param var Avrupa'dan mal alacak. Ama yukarıda saydığım abiler, abla- lar, amcalar. teyzeler sorunu bir kez daha dü- şünmek zorundalar. Bunlar dev letintepesindemevzilenmışler ve bunlar hayal kuruyorlar. Hem "Pekvakın- da veUle deAvrupa Topluluğuna kanlacağız" diye haval kuruyorlar; hem de (bu işlerde pek kaza olmaz. ama diyelım oldu) kazara katıhnırsa "murtu" olacaklarını sanıp hayal kuruyorlar. Ben hayal kurabilirim de devlet hayal kuramaz.. gibi geliyorbana. POIİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yüzbaşı'nın Cinneti, Tülay'ın İntiharı... Tülay Okan 16 yaşındaydı ve ailesiyle birlikte bir yıl önce Diyarbakır'dan Izmir'e göç etmişti... Tülay, Bornova Mustafa Kemal Lisesi birinci sınıf öğrencisiydi. Sessiz ve kendi halindeydi. Başarılı ol- mak için gece gündüz derslerine çalışıyordu. Tülay Okan, ders yılı başından bugüne dek sınıf ar- kadaşlarınca dışlanmış, kimi öğretmenlerin tepkisini çeker olmuştu. Ne zaman Güneydoğu'da bir meh- metçik şehit düşse tüm gözler ona çevrilirdi. Tülay artık potansiyel suçluydu. Bu durum Tülay'ı bir yalnızlığa itiyordu hızla. Kimi zaman hiç konuşmuyor, okula gitmek istemiyordu. Sınıf arkadaşları, kimi öğretmenler onu suçluyortar- dı: "8u mehmetçikleri Kürtler öldürüyor..." Tülay'ın arkadaşları bunun tam tersini iddia ediyor- lardı: "Tülay bir yıl önce geldi ama okula uyum sağlaya- madı..." 16 yaşındaki lise öğrencisi Tülay Okan, önceki gün oturdukları evin dördüncü katından atlayarak yaşa- mına son verdi. Gazeteler bu olayı pek fazla önem- semedi. Diyarbakırlı Tülay Okan neden intihar etti? Onu bu yaşta ölüme götüren neden ne olabilirdi? Herkes suskundu. Kimse bir açıklama yapmıyor- du... Tülay'la ilgili tek bir ipucu vardı: "Sessiz, sakin ve içine kapanık bir öğrenci..." Tülay'ın babası Osman ve annesi Hatice Okan şöyle diyordu: "Sanırız arkadaşları dışlamış... Okula gitmek iste- miyordu... Sınıf arkadaşları konuşmasıyla alay edi- yormuş..." Osman ve Hatice Okan fazla konuşmak istemiyor- lardı... Tülay'ın sınıf öğretmeni Hatice Kececi ile rehber öğretmen Şefik Ozdal ne diyordu? Onlarda "Tülayiçine kapanık, çekingen bir çocuk- tu" deyip ekliyorlardı: "Ailesine Tülay'ın bir psikolog tarafından tedavi edilmesini önerdik..." • • • Jandarma Yüzbaşı Ferda Düzel başanlı bir Si- korsky helikopteri pilotuydu. Evli ve bir çocuk baba- sı olan Yüzbaşı, önceki gün Levent'teki askeri lojman- larda cınnet geçirdi. Henüz nedeni anlaşılmayan bir tartışma sonucu, önce 5 yaşındaki kızı Hazal'ı, ar- dından eşi Fatma Düzel ı tabancasıyla öldürüp inti- har etti... Acaba Jandarma Yüzbaşısı Ferda Düzel'i 'cinnet geçirecek' duruma getiren etkenler neydi? Kimse bu konuda bir şey söylemiyor... Yetkililerin açıklaması ise çok kısa: "Bulgular intiharı göstenyor ama bir şey söylemek mümkün değil..." Jandarma Yüzbaşı Ferda Düzel, Güneydoğu'da çok sayıda operasyona ve sıcak çatışmaya katılmış- tı. Büyük olasılıkla eşi ve çocuğu Istanbul'da kalıyor- du. izinli ya da görevli olarak Istanbul'a gelmiştı Yüz,- başı Düzel. Yüzbaşı Ferda Düzel'in dairesinin kapısı kınlarak açıl- dı. Salon kan gölüydü. Masanın üzerinde bir not bu- lundu. Yüzbaşı Düzel şöyle yazmıştı: "Ölümümden kimse sorumlu değildir. Kendi ver- diğim kararı uyguladım..." Olay henüz aydınlanmadı, resmi bir açıklama da yapılmadı... Yüzbaşı çocuğunu ve karısını neden öldürdü? Onu böyle bir vahşete iten nedenleri kamuoyu öğrenebi- lecek miydi? • • • Her iki olay beni uzun uzun düşündürdü... Diyarbakırlı Tülay 16, Yüzbaşı Ferda ise 30 yaşın- daydı... Hem Tülay'ın hem de Ferda'nın bir bunalıma gir- dikleri kesin... Ferda ve Tülay birbirierini hiç görmediler, hiç tanı- madılar... Tanıdıkları tek yer vardı: Güneydoğu... Güneydoğu'daki acı, kan ve gözyaşını Tülay ve Ferda gördüler. yaşadılar... Biri lise öğrencisi. diğeri subaydı... Kurtuluş olarak ölümü seçtiler. geride gözü yaşlı ana- lannı.babalarını, yakınlannt bıraktılar... Bu bir Türkiye fotoğrafıydı... Acı ama gerçek olan da buydu!.. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetınkaya " Planet.com. TR DSP'de TOFAŞ belirsizliği ANK\R.\ (Cumhurivet Bürosu)- DSP. DYP Genel Başkanı TansuÇiller' ııı. ka- palı teklif zarflarını açarak TOFAŞ'taki kamu hıssele- rinin satı^ındadanışmanlık >apacak firmanın seçimi ihalesine fesat kanştırdığı gerekçesiyle Meclis --oruv turmasına tabi tutulması ko- nusundaki tav rını netleştir- medi. TOFAŞ konubunda dün soruşturma önergesı v errne- si beklenen DSP'nin Grup Başkanvekili Hasan Hüsa- mettin Özkan. böv le bir ha- zırlıklannın olmadıâını açık- ladı. DSP'li bazı yöneticiler, önceki gün TOFAŞ'taki ka- mu hisselerinin satişında danışmanlık yapacak fir- manın seçimi ihalesine fe- sat kanştırdığı gerekçesıv- le Çillerhakkında soruştur- ma açılması içinönergeha- zırladıklarını duvurdular. DSP li bu vöneticiler. RP'nin peşine düşüldüğü görüntüsü v aramıak isteme- dıklerini. buna karşın TO- FAŞ konusunda Çiller'in Miçlu olduğuna ınandıklan için ayrı bir soruşturma önergesi vereceklerıni ba- smasızdırdılar. Ancak.dün bu konuda hiçbir gelişme olmadı. DSP Grup Yöne- tim Kurulu üvesi NamiÇa- ğan. kendısinın kapalı bir toplantıda yaptığı TEDAŞ koııubundaki konuşma.sının \ anlış anlaşıldığını v e basi- na vanlış bilgi Mzdığını söy- ledi. Grup Başkanvekili Ha- san Hüsamettin Özkan da TOFAŞ ile ılgı soruşturma önerge^i hazırlıkları ol- madıüını bildirdi.