Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 3 ŞUBAT 1996 CUMARTESİ
HABERLER
FUÜfüm fotoğpaf
•• ••••••
odulu
B Haber Merkezi - Avrupa
basın fotoğrafçılığının
saygın etkinliklerinden biri
olan Fujifilm Avrupa Basın
Fotoğrafı Ödülleri'nin
dördüncüsünde dereceye
girenlerbelli oldu. Bu yıl
Türkıye'nin de katıldığı
yanşmada, birinciliğe
Litvanya'dan Mındaugas
Kulbıs layık görüldü. 1995
Fujifilm Tûrkiye Basın
Fotoğrafçısı seçilen
Yıldınm Incealemdaroğlu
da ' Rakseden Semazenler'
adlı fotoğrafıyla jüri özel
ödiilü aldı.
Doğalgaz faciası:
40İU
• ANKARA (AA)-
Aydınlıkevler'de doğalgaz
zehirlenmesi sonucu 4 kişi
öldü, bir kişi hastaneye
kaldınldı. Emniyet
yetkililerinden alınan
bilgiye göre, Kırtaş Sokak
18 3 adresinde yaşayan aile
fertlerinın uzun süre
dışanya çıkmamalan
üzerine şüphelenen
komşulan durumu polise
bildirdi. Emniyet
yetkililerinin saat 13.00
sıralannda eve girmesi
sonucu oıtaya çıkan faciada,
Sacit, Hatice ve Burçin
Tuğlu ile evde tnisafir
olduğu belirlenen Mehmet
Şükrü Erdoğdu'nun öldüğü
anlaşıldı. Sabriye Erdoğdu
adlı misafir kadın ise SSK
Dışkapı Hastanesi'ne
kaldınlarak tedavi altına
alındı. Erdoğdu'nun hayati
tehlikeyi atlatamadıği
bıldirildi.
Hürriyefe
tazminat cezası
• ANKARA (Cummıriyet
Bürosu) - Hürriyet gazetesi,
insan haklanndan sorumlu
eski Devlet Bakanı Azimet
Köylüoğlu'na "PKK
sempatizanı" diyerek kişilik
haklanna hakaret ettiği
gerekçesiyle 100 milyon lira
manevi tazminat ödemeye
mahkûm edildi.Ankara
Dava. gazetenin 26 Ekim
1994 tarihli sayısinda yer
alan "Menteşe'den
Köylüoğlu'na PKK
sempatizanı uyansı"
başliklı haber nedeniyle
açılmıştı.
19 Hizbuflahçı
gözaltnida
• BATMAN (Cumhuriyet)
- Batman'da sürdürülen
operasyonlarda adam
öldürme, yaralama ve
kaçırma olaylanna
kanştıklan saptanan 19
Hizbullah üyesi gözaltına
alındı. Bir yıl önce
kaçırdıklan 8 yurttaşı
ramazan öncesi serbest
bırakan Hizbullah üyelerine
yönelik operasyonlarda,
kaçınlan yurttaşlann
tutulduğu bir yeraltı sığınagı
da ortaya çıkanldı.
Yetkililer, militanlann zekât
adı altında para toplamak
içın esnafa ve zenginlere
tebligat yaptıklannı
açıkladılar.
ÖDP Papti Meclisi
• AÎVKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - "Aşkın ve
devrimin partisi" sloganıyla
21 aralıkta lcurulan
Özgürlük ve Dayanışma
Partisi'nin (ÖDP) ilk parti
meclisi (PM) toplantısı
bugün gerçekleştirilecek.
Saat 10.00"daPetkim-İş
salonunda başlayacak ODP
PM toplantısının sabahki
bölümü basına açık olacak.
Öğleden sonraki
bölümünün basına
kapatılacaği bildırilen ve ıkı
gün sürecek olan toplantıda,
partinin örgütlenme
sorunlannın tartışılacağı
belirtildi.
Sarah'ya test
• KAHRAMANMARAŞ
(Cumhuriyet)-
Kahramanmaraşlı Musa
Kömeağaç'la evliliği
yankılara yol açan Ingiliz
Sarah Cook'a kemik testi
yapılabilmesi için ağır ceza
mahkemesine başvuruda
bulunuldu. Musa'nın
avukatı Yaşar
lannverdi, "Sarah,
annesinin baskısı nedeniyle
ifade vermiyor. Sarah'nm
ifadesi, 15 şubat gûnü
alınacak" dedi.
Büyükelçi Nüzhet Kandemir, ABD Kongresi'nin iki üyesini sert bir dille yanıtladı
Türldye'den Kızılhaç teplrisiFUATKOZLUKLU
WASHINGTON - Türkiye'nin
Washington Büyükelçisi Nüzhet
Kandemir, Türk hükümeti ile PKK'nin,
Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre
sözleşmesinin "İçsavaş kurallan ve savaş
esirieri" maddeleri çerçevesinde
çatıştıklannı öne süren ABD
Kongresi'nin iki üyesine "sert bir yanıt"
verdi. Kandemir. bölücü terör örgütü
PKK'yi "Bir savaşın tarafT konumuna
oturtmaya çabalayan ve Türkiye'nin
kınanması için Temsilcıler Meclisi'ne
geçen hafta bir karar tasansı sunan ABD
Kongresı Helsinki Komisyonu Başkanı
Christopher H.Smith ile Avrupa
MektUpla prOteStO Türkiye'nin VVashington Büyükelçisi
Nüzhet Kandemir, iki ABD Kongresi üyesinin, PKK'yi savaşın tarafı
olarak göstermesi ve bölgede Kızılhaç'ın görev alması gerektiğine
ilişkin girişimlerini üyelere gönderdiği bir mektupla protesto etti.
Güvenlik ve Işbirliği Teşkılatı
Parlamento Başkan Yardımcısı Steny
H.Hoyer'a birer mektup göndererek,
bölücü örgütlere karşı venlen
mücadelcnin "uluslararası Kızılhaç'ın
görev aJanma girmediğini*' hatırlattı ve
bu nedenlede kuruluşun Türkiye'de "bir
işinin olamavacağını" söyledi.
Büyükelçi, mektubunda, ABD'deki
Türkiye karşıtı lobilenn ıstekleri
doğrulrusunda çaba sarfeden Temsilciler
Meclisi üyesi Cumhunyetçi Christopher
H.Smith ile Demokrat Partılı Steny
H.Hoyer'a, "Terör örgütü PKK'nin
etkisi altında kahyorsunuz" dedı.
İki üyeyi, "Türkiye ile ilgili konulann
cahili" diye tanımlayan Nüzhet
Kandemir, kongreye sunulan ve
"bağlayKi" niteliğı bulunmayan 136
sayılı "kınama" amaçlı karar
tasansındaki görüşlerin sa\oınulmasının.
Türk-ABD ilişkilerine zarar getireceğine
dikkat çekti. Türkiye'nin Washington
Büyükelçisi, mektubunda özetle şunlan
ifade etti:u
Sizin sunduğunuz tasan, bir
yandan terorizmi insan haklanna yönelik
bir tehdit olarak görürken, diğer yandan
da PKK'nin çekici görünmek amacı\la
başlattığı kampamadan etkitenmiş.
Kongre'nin. konuya daha yapıcı biçimde
yaklaşımı, PKK'nin kampanvasının
ardındaki gerçek emelleri aniamak ve
NATO üyesi olan yakın bir müttefikinin,
yurttaşlannı korumak amacıyla
sürdürdüğü terörizmle mücadeiesinde
Türkiye'ye destek \ermek olacaktır."
Karar tasansmın, Türk hükümeti ile
bölücü terör örgütü PKK'yi "bir
çatjşmanın taraflanymıs" gibi
göstererek, daha baştan
"çok ciddö'' yanlışlıklara
düştüğünü belirten
Kandemir, "Bu çarpık
yaklaşım, hem yasadışı
bölücü terör örgütü
PKK'nin gerçek doğasuu,
hem de Türkiye'nin
terorizme karşı meşru
mücadelesini saptırarak
ortaya koymaktadır" dedı.
Türkiye'nin, yurttaşlanna
değil, ABD Dışişleri
Bakanlığı'nın söylediği
gibi "masum sivüleri
katieden, \-ahsi ve eli kanlı
bir terör örgütüne karşı
mücadele etriğini" anlatan
Nüzhet Kandemir'in
mektubundakı görüşleri
özetle şöyle:
Göz ardı edilenler
Hauşin. bastıra bastıra boyuyor dudaklannı; nasıl olsa tran'da değil. Küçük kadın Hauşin- sürgünle, ölümle. yasalaria çocukça inatlaşıyor.
Hauşin'in bugünkü gülmeleri, ovunlan, uyumaian yasadışı. Türkiye'dedurmalan yasak, Iran'a gidip ölmek serbest (RIZA EZER)
Uçurtmayı vuruyorlarhâlâ...ECE TEMELKURAN
ANKARA - Kuğu boyunlu Hauşin,
hazirladıklan oyunda gelin olacak.
Dudaklannı bastıra bastıra boyuyor. Nasıl
olsa lran'da değil, çocuk olmak. küçük bir
kadıncık olmak serbest. Hauşin, kısa eteğını
gıyerken, dudaklannı boyarken, lran'da
kendisıni bekleyen ölümle. Türkiye'dekı
yasalaria inatlaşıyor. Küçük hanımın
bugünkü uyuması, gülmesı, oyunlan,
yasadışı. Hauşin ve diğer çocuklann
Türkiye'de durmalan, başka bir >ere
gitmeleri yasak, Iran'a gidip ölmeleri serbest.
39'u çocuk, 90 lranlının Türkiye'de, Birleşik
Sosyalist Parti Mamak tlçe Orgütü'ndekı
bekleyışleri 183. gününe ulaştı. 90 Iranlı,
Türkiye'dekı "yasadışı" umutlannı
yaşatıyorlar Islam devnmının 17.
yıldönümünde şeriat rejımını protesto
ederek... Birleşmiş Mılletler'ın mülteci
olarak tanımlamadığı Iranlılann Türkıye'de
bulunmalan yasalara aykın olduğu içın,
göriildükleri yerde tutulup tran'a
göndenlmeleri gerekıyor. Bu yüzden,
haklannda sınırdışı edılme kararı çıkan
sığınmacı Iranlılar, yaklaşık lOOmetrekarelik
ilçe örgütü daıresınden dışan çıkamıyorlar.
Seslerini duyurmak içın 183 gündür çeşitli
eylemler yapan JranJılar, şımdi de
çocuklannın resimlen ve oyunlanyla
Iran'dakı şenat rejımını protesto edıyorlar.
Rejım değışıklığı yıldönümü içın düzenlenen
ve 10 şubata dek sürecek etkınlikler, Iranlı
çocuklann resım sergısı ve çocuklann her
gün oynayacaklan tıyatrodan oluşuyor. BSP
Mamak Ilçe Örgütü'nde her gün 17 00-20.00
arasmda yapılacak etkınlikler çerçevesinde.
mültecıliğe ılışkın paneller de yapılacak.
Kadınlar, mutfakta dudaklannı böyayıp kınk
el aynalannda saçlannı tanyorlar. Cemüe,
hemen açıklıyor: "Eyteme hanrlanıyoruz."
Hemen ardından. Iran'dan söz edıyor. Kocası
7 yıl hapıs yatmış. Bu süre ıçınde De\rım
Muhafızlan, dıkiş dıkmek ısteyen Cemıle'nın
evıni her gece basıp makınesinı kınp
çalışmasını engellemışler. Cemıle, Iran'ı
anlatıyor: "Sivah. hep shah. Maviyi
scvemezsin." franlı çocuklann resım
sergısının girışınde, bekleyışin fotoğraflan
var. Fotoğraflann bırınde, yme Hauşin, sol
yumruğunu havaya kaldırmış. Tüm dünyanın
tersıne, sol yumruğunu kaldırmak onun için
yaşamak, ev, ekmek, belkı bir de çarşaf
giymemek anlamma gelıyor. Çocuk
ağlamalanna benzeyen resimlerde, nedense
hep güzel gıysılı sarışm kızlar, kocaman,
renklı evler \ar. Resımlerdekı çocuklar, hep
evıti dışında, ev bomboş. Güneş, bulutiann
arasmda korkak bakıyor. Düş resımlennın
arasmda bir karakalem çalışma, gerçeği
anlatıyor Fılıstın askısına alınmış bir adam.
Resmi yapan 14 vaşında bır Iranlı çocuk. O.
dığerlen gıbı düşlenyle gerçeğın üzennı
kapatamıyor olmalı. Bir başka çocuk da
ülkesinın kankatürünü çızmiş: Tasmasını
Humeyni'nın tuttuğu çarşaflı bır kadın. Iranlı
çocuklar, düşe kalka sandalyelen taşıyorlar
salona. Resim sergısının olduğu salonda, bır
saat sonra panel başlayacak. Çocuklar
kendılerini anlatacaklar. Çocuklar, bir saat
sonra yasadışı eylemlenne başiayacaklar.
Erken tanıştıklan ölümü ve sürgünü, hıç
bılmedıklen gülme ve uyuma çeşıtlennı
anlatacaklar. Kolay gelsın çocuklar!
Seçimler yarın yapılacak
EMO Üe ŞPO'nun
genel kurulları başlıyor
Istanbul Haber Servisi -
Elektrik Mühendisleri Oda-
sı (EMO) ile Şehir Plancı-
lan Odası'mn (ŞPO) Istan-
bul şubelerinin genel kurul-
lan bugün başlıyor. Seçim-
ler ise pazar günü gerçek-
leştirilecek.
Genel kunıllarda yanşa-
cak gruplar dün konuyla
ilgili birer açıklama yaptı-
lar. Elektrik Mühendisleri
Odası ve Şehir Plancılan
Odası, bugün başlayacak
genel kurullanyla ilgiJi bi-
rer açıklama yaptılar.
"Demokrat Elektrik Mü-
hendjsleri" grubu adına ya-
pılan açıkiamada, oda üye-
lerinin dinsel inançlanna
göre aynmcılığa tabi tutul-
malannın, Meslekte Birlik
ve Çağn gruplannın oda
yönetimlerinde uyguladık-
lan bir politika olduğu vur-
gulanan açıkiamada daha
sonra şöyle denildi:
"Demokratik elektrik
mühendisleri vönetimde
bulunduklan dönemlerde,
üyelerinin özlük sorunlan-
na, ücret ve yan ödemeleri
ile ilgili taleplerine, tüm de-
mokratikistemlerine sahip
çıkmışve pofitikalan ile üye-
lerinin umudu haline gel-
mişlerdir. Demokratik
elektrik mühendisleri, hu-
rafelere karşı bilimin yol
göstericiliğini, siyasal ikti-
dariann ve yerel yönetim-
lerin yanlış uvgulamalan-
na karşı ülkenin ve halkın
çıkarlaruu savunmuşiardır.
Meslekte Birlik Gru-
bu'nun yönetiminde. mes-
iek aianındaki çahşmalar-
da. ülke gerçekleri. kamu-
nun genel çıkarlan bir ya-
na bırakılnus, odalar siya-
sal iktidarlann koltuk değ-
neğinedönüştüriilmüştür."
Meslekte Birlik ve Çağ-
n Grubu adına yazılı Dir
açıklama yapan Ertuğrul
Karaçuha ise şunlan söy-
ledi:
"Meslekte Birlik Grubu
partiler üstü bir gruptur.
Kunıluşundan bu >ana. bu
özeOiğini hassasiyetİe muha-
faza etmiştir. Odalann, mü-
hendislerin odası olmasını
amaçlavan her görüşten
mühendisin bir araya gel-
mesi ile kunıhnuştur. Sol-
da ve sağda siyasi partile-
rin bir araya gelerekkoalis-
yon yapmasının mümkün
olduğu günümüzde, çeşitli
görüşlerden mühendisle-
rin bir araya gebnesini ga-
ripseyen bir çağdaşuk id-
diasını aniamak mümkün
degüdir."
Şehir Plancılan Odası ta-
rafından yapılan açıkiama-
da da şöyle denildi:
"Sağlıklı toplumun ör-
gütlü toplum olduğuna
inanan, demokrat, çağ-
daş ve laik bütün şehir
plancılarını genel kurula
ve seçime katılarak oda-
mıza sahip çıkmaya davet
edivoruz."
NEPTUN VILLAGE
ELEMAN ALINACAKTIR
RESEPSIYON ŞEFİ
RESTAURANT/BAR
Restaurant Şefi
Tecrübeli Garsonlar
Tecrübeli Barmenler
HOUSEKEEPING
Housekeeping Şefi
Tecrübeli Çamaşırhane Sorumlusu
Terzi
SATIŞ ELEMANI
Butik Satış Elemanlan
ANİMASYON
30 kişilik profesyonel bir ekiple yeni deneyimler
kazanmak isteyen;
Tecrübeli Animatörler
Dekoratör
Terzi
Müracaatlann vesikalık resim ve el yazısı özgeçmiş ile
NEPTUN VILLAGE P.K. 30 Büyük Akkum / Seferihisar
İZMİR adresimize yapılması rica olunur. . f
Tel.: (0 232) 745 74 55 (4 hat)
"Bölücülerin, dil ve müzik
haklannı elde etmenin
peşinde olduğunu
savunmak, saflık değil,
açıkça bir cahUlikrir.
PKK'ye karşı verilen
mücadelede 20 bin insan dil
ve müzik haklan için mi
öldü? Kongre'ye sunulan
tasan, terör örgütü
PKK'nin Türkiye'yi tehdit
eden niteliğini gözardı
etmektedir. Türkiye'de
çeşitli etnik kökenlerden
gelen tüm yurttaşlar aynı
haklan) sahiptirier.
Türkiye'de siyaset ve ifade
özgürîüğü bulunmaktadır."
HADEP'in erken genel
seçimlerdeki oy oranının
yüzde 4.2 olduğunu
hatırlatan Kandemir,
TBMM'de çok sayıda Kürt
kökenli milletvekilinin
bulunduğuna da dikkat
çekti.
Ekonomik kalkınma
Washington Büyükelçimiz,
Türkiye'nin teronzmle
mücadelenın "en iyi yohı"
olarak "ekonomik
kalkınmayi" gördüğünü ve
bu amaçla nüfusun yüzde
9'unun yaşadığı
Güneydoğu Anadolu'ya
toplam yatınmlannın
yüzde 17.5 kadannı
ayırdığını da kaydetti.
Christopher H.Smith ile
Steny H.Hoyer, hafta
ortasında kısa adı (AGtT)
olan Avrupa Güvenlik ve
Işbirliği Teşkilatı Başkanı
Flavio Cotti'ye
gönderdikleri mektupta,
PKK ile Türk hükümeti
arasmda sağlanacak bir
"ateşkes" sonrasında
"ulusiararası Kraihaç
örgütü" ve Helsinki insan
Haklan Izleme
Komitesi'nin
Güneydoğu'ya
girebilmesine olanak
tanınmasını istemiş. "Türk
hükümetlerinin Kürt
sorununu çözmede
müktedir ounadıklannı"
iddia efmışti.
Helsinki Komisyonu
Başkanı Cumhunyetçi
Christopher H.Smith ile
Demokrat Partili
Steny H.Hover; benzerini
karar tasansı olarak
kongreye sunduklan
mektuplannda, şu görüşleri
savunmuşlardı:
Kızılhaç çağnsı
"Türk hükümeti tüm
politik suçlulan derhal
sahvermeli ve serbest
düşünce üzerindeki tüm
kısrtiamalan kaldırmah.
Böylece, tüm Türk
vatandaşlaru Kürtler
dahil, siyasi ve kültürel
haklannu tüm diğer
demokratik toplumlarda
olduğu gibi. özgürce
kullanma olanağuu elde
edecekler. PKK ateşkes
ilan etmeli ve sorunun,
Türidye'nin
toprak bütünlüğü
çerçe>esinde, demokratik
yollaria çöziimünü
destekledigini yeniden dile
getirmeli.
Türk hükümeti ateşkes
ilan etmeli ve cumhuriyetin
temel düşüncesi" Yurtta
sulh, cihan da sulh"
ilkesini doğrulamah.
Düşmanhklarm ortadan
kalkmasını takiben,
Kızdhaç'ın ve diğer ilgili
kuruluşlann (İnsan Haklan
tzleme Komitesi)
Güneydoğu'ya
girebilmelerine olanak
tanınmalı."
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Strati Korakas'a İkinci
Mektup...
Sevgili Strati, kardeşim, arkadaşım;
Bugün 1 şubat perşembe. Kartı, puslu bir Istanbul
akşamı. Geniş bir Boğaz görünümüne açılan salon
penceresinin kıyısındaki çalışma masamda, daktilo-
mun başındayım. Az önce, birşeylerie oyalanıyor, bir
yandan da cumartesi günü "Cumhuriyet" gazetesin-
deki köşemde yayımlanmak üzere tasariadığım ya-
zımın aynntılannı, kompozisyonunu zihnimde oluştur-
maya çalışıyordum. Telefon ve bana Atina'dan ula-
şan sesin, tasanmı değiştirdi. Beni karmaşık duygu-
lar içinde bıraktı; nice unutulmaz anılara alıp götür-
dü...
• • •
Yunanistan'a ilk yolculuğum Şubat 1978'dedir. Yu-
nanistanlı banşçılann çağrılısı olarak Türkiye Banş
Komitesi'nden bir ya da iki otobüs dolusu arkadaş
Atina'ya ve Selanik'e gelmiştik. O sırada sen henüz
milletvekili değildin. Yanlış anımsamıyorsam eğer,
Yunanistan Banş Komitesi sekreteriydin. Yine yanlış
anımsamıyorsam, büyük ozan Ritsos'la tanışmamı,
o ilk unutulmaz görüşmeyi sağlayan sen olmuştun.
Dönüşte, "Politika" gazetesinde, "Yüreğim Kaldı Ati-
na'da" başlıklı biryazı yayımlamıştım. Şimdi, dosyam-
dan çıkarıp göz gezdiriyorum: "Atina'ya giderken
geçtiğimiz şehirierde, uğradığımız kahvelerde ko-
nuştuğumuz insanlar, sıcak, yapmacıksız, içten birdost-
luk gösterdiler bize. Sanki birbirine düşman edilmek
istenen, siyasal iktidartarı karşılıktı diş bileyen iki ül-
kenin insanlan değil, kan kardeşleriydik."
Bu ilk yolculuktan sonra da Yunanistan'a her yol-
culuğum benim içın gerçek bır şölen olmuştur. San-
ki çocukluğa, ilk gençlik yıllanna yolculuk gibidir on-
lar. Uzak düşmüş kardeşlerin, birbirlerinden kopanl-
mış çok yakın akrabalann yıllar sonra buluşmalan gi-
bi bir duygu... Bunca ortak yanlan otan, birbirine bun-
ca yakın iki halk arasmda, kimler yükseltmiş bu gü-
vensizlik, düşmanlıkduvarlarını? 1980 Haziranı'nda,
bu kez Aziz Nesin ve başka arkadaşlarla bir Yuna-
nistan yolculuğundan dönüşümde, "Bu Kadar Uzak
ve Bu Kadar Yakın" başlıklı bir başka yazımda şu göz-
lemler var: "Atina 'da gazete manşetleri dikkatimi çek-
ti. Türkiye ile ilgili haberler sürekli olarak birinci ha-
ber niteliğindeydi. Bu haberien bihikte olduğumuzar-
kadaslara çevirttiğimde, Yunanistan 'ın bir başka yü-
zünü, halkı yanıltma, halklararasınadüşmanlıktohum-
lan ekme bakımından Türkburjuvazisinden hiç de ge-
ri kalmayan Yunan bun'uvazisini daha elle tutulurca
tanımış oldum..."
• • •
Sevgili Strati, kardeşim, arkadaşım;
Atina'da, Selanik'te, Istanbul'da (ve benim yur-
dumdan uzak yaşamak zorunda olduğum yıllarda, Pa-
ris'te), nice ortak anılanmız, yaşamlanmıza ilişkin ni-
ce aynntı, konuşulacak ne kadar çok şey var... Ati-
na'ya gelişlerimden birinde, senin Âtina'daki evinde,
sonradan yazık ki aynlacağınız Flaman asıllı eşini ta-
nımış, şimdi iki koca delikanlı olmalan gereken ikiz-
lerinizi görmüştüm... "Bütün emekçileri gibihalklan-
mızın I Saygılı, vakur I içten" bir insan olan, Midillili
köylü ve yıllarca Belçika maden ocaklannda işçilik yap-
mış baban daoradaydı... Telefon konuşmamızda so-
ramadım "Baban hayatta m;?" diye. Soru cümlesi gırt-
lağıma kadar geldi, orada düğümlenip kaldı...
Telefondaki sesin azıcık yaşlanmış gibi geldi bana...
Sen inatla tersini de söylesen... Sen ilk gençlik yılla-
nnı Albaylar cuntası döneminde, sürgünde yaşadın.
O günlerden bu günlere de banş için, demokrasi için,
gerçek bir sosyalizm için adanmış bir savaşçının mü-
cadelesini sürdürdün. Albaylar cuntası geldi ve geç-
ti... Burada, bizim hayatımızda ise yıkıntılar bitmek bil-
miyor... 1982'de Askeri Cezaevi'ndeyazdığım "Stra-
ti Korakas'a Mektup"ta şu dizeler vardı: "Albaylar
cuntasının döküntüleri/ Yatmaktalarhâlâ o hapisha-
nede I Ve benim yurdumda I Ipek bakışlı kızlanmız
yatıyor hapiste şimdi I Ve kara gözlü oğullanmız... I
Gençliklerini tadamadan daha I Güneşe doyasıya
bakamadan I Demir parmaklıklar arkasına kapatı-
lan.." Bu mektup-şiiryazılalı 14 yıl olmuş... Benim yur-
dumda hiçbir şey, ne yazık ki daha iyi değil... Ve ken-
di adıma itiraf ederim ki, 80'li yılların karanlık günle-
rindeyaşanabilmiş bir namusu, adanmışlığı, dayanış-
mayı, bugün özler durumdayız...
• • •
Sevgili Strati, kardeşim, arkadaşım;
Karlı, puslu bir Istanbul akşamında Atina'dan ge-
len sesin, bir kardeş sofrasına çağınr gibi, 9-10-11
şubat günlerinde Selanik'te düzenlenecek Balkan Ül-
keleri Banş Toplantısı'na çağınyor beni... Vakit darlı-
ğı ve biraz da birikmiş yorgunlukların beni zorladığı
bir süreçten geçiyor oluşum, Selanik'teki toplantıya
katılmama izin vermeyecek. Fakat, azıcık yorgun, azı-
cık yaşlanmış da olsa, aynı inançla, aynı adanmışlık-
la, aynı çocuksu yaşama sevinciyle Atina'dan Istan-
bul'daki evime ulaşan; aynı sabır ve sevecenlikle,
"kayalıklar krizi" bitmiş olsa da emperyalizmin ve NA-
TO'nun bu krizle bağıntılı olarak bölgede konumunu
daha da güçlendirdiğinı anlatan dost sesin, hayatla-
nmızda karamsarlığa yer olmadığını, her iki ülkenin
aydınlannı yeni koşullardayeni banşçı görevlerin bek-
lediğini anımsatıyor bana...
Polis seminerinde polise ogut:
KeiMİiııizi yargı
yerine koymaym
ANKAR4 (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazı
Üniversitesi lletişim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr.
Ertan Oktay. basının
kamuoyu oluşturma ve
yönlendirmedeki gücünün
arttığını belirterek "Bu
gücten yararianmamak
safdffliko»tır"dedi.AÜ
lletişim Fakültesi öğretim
üyelerinden Prof. Dr.
Muharrem V'arol, son
zamanlarda polisin
kendini yargı erkinin
yerine koyduğunu
belirtirken Türkiye'nin,
faili meçhul cinayetlerde
"rekora" gittiğini_söyledi.
Gazeteci Ttıncay Ozkan,
polisin görevinin
cezalandırmak değil,
suçlulan yargı
kurumlanna teslim etmek
olduğunu belirtti. Ankara
Emniyet Müdürlüğü ile
Gazi Üniversitesi lletişim
Fakültesi'nin işbirliğiyle
düzenlenen "Polis Halk
îlişkileri ve lletişim
Semineri", 29 ocak-1
şubat günleri arasmda
Ankara'da gerçekleştirildi.
Semınerde ilk konferansı
veren Prof. Dr. Ertan
Oktay. görevin başanyla
uygulanmasında hedef
kitleyle iletişimin önemine
değindi. Emniyet
görevlileri ile halk
arasında bır
iletişımsizliğin söz konusu
olduğunu vurgulayan
Oktay, sorunun temelini
her iki tarafın eğitim ve
bilinç eksüdiğinin
oluşturduğunu savladı.
AÜ öğretim üyelerinden
Prof. Dr. Varol, polisin son
zamanlarda kendısini
yargının yenne koyduğunu
kaydederek "Bir yürüyüş
ya da miting «rasında.
polisin görevi, kazayaya
da betaya neden olmak
değüdir" dedı.