Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1
23 ARALIK 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Murat Ülke
tahliye edildi
• ESKİŞEHİR(AA)-
«Bılecik 9 Jandarma Er Eğitım
Alayı'nda. tek tıp elbise
_giymedığı. askerlığin diğer
gereklennı venne getirmediği
içın "emre itaatsızlıkte ısrar"
suçu işledıği gerekçesiyle
rrutuklu bulunan Osman Murat
, Ülke'nin yargılanmasına
^devam edildi. Askerı
_mahkeme, sanık Clke'nin
yargılanmasının tutuksuz
Ndev am edılmesıne karar
^verirken duruşmayı erteledi.
cÜlke'nm. tahlije edıldikten
~sonra askerlik şubesıne
gönderileceği bıldirildi.
PKK'nin serbest
bıraktığı asker
• DİYARBAKIR(AA)-
PKK'nın bir süre elınde
"tuttuğu 6 erden Ibrahım
' Yaylalı hakkında bölücü örgüt
"uyelıği iddiasıyla Diyarbakır
Dev let Gü\enlık
Mahkemesi'nce dava açıldı.
DGM tarafından hazırlanan
iddianamede, santğa yasadışı
"öreür üvesı olmaktan
-TCK'nîn 168-2 \e Terörle
"Mücadele Kanunu'nun 5.
;
-maddesi. TCK'nın 31. 33.
'Ynaddelerince 15 ile 20 yıl
%rasında değışen hapıs cezası
r
verilmesı ıstendı.
-fddianamede, sanık
-YayJalı'nın. bazı
ftelevizvonlara aeıklamalarda
-bulunarak PKK'nin
-propagandasını yaptıgı
belırîıldı.
Sav'dan
öasına övgii
£ • ANkARA (Cumhurivet
->Bürosu)-CHP Genel Sekreter
-Yardımcısı Atılla Sav, yazılı
-ve görsel basının. özelİikle
rtoplumu kırleten suç ve
>cmayet şebekelennın
-içyüzünü aydınlatmada
-gösterdiğı başarı ve
.-yüreklılığiv le demokratik
-düzenın savdamlığına biiyük
ı katkı sağladığını bıldırdi. Sav.
"Bu yılın kurumlar arası
bırincısi basindır" dedı. Sav
1996 yılının en önemlı
•olayının Su.surluk kazası
.olduâunu da itade ettı.
Bölücü öpgüt
davası
• MALATYA (AA) - Malatya
! Dev let Güvenlık
esi'nde bölücü örgüt
r yargtlanan 15
• ü&ifktan bhi ömürböyu hapis
tcezasına çarptınldı. Malatya 2
,No'lu DGM'de dün yapılan
duruşmada. sanıklar
^kendılerıne yöneltilen
-suçlamalann asılsız olduğunu
öne sürerek. beraatlannj
_istediler Mahkeme heyeti,
I
sanık Yılmaz Buker'ın
ömürboMi. Halil Çıplak'ın da
3 yıl 9 ay hapis cezasına
çarptırılmasına karar verdi. 13
sanık ise beraat efti.
Erdemir'den
açıklama
• Haber Merkezi-Ereğli
.Demir Çelik Fabrikasf ndan
cyapılan açıklamada, Ereğli
_Beledi>e Başkanı Halil
Posbıvık'ın şirket
.yöneticılerıne vönelik
^açıklamalannın asılsız olduğu
öne sürüldü. thale
yönetmelığine göre satışa
^surtulan hısselerin satış
lişlemlennin Özelleştirme
'tdaresi Başkanlığı tarafından
"ihale \e teklif usulü" yasal
doSrultuda sürdürüldüğü
'beîirtıldi.
Cezaevinde
buluşma
' • ANKARA (ANKA)-
1
Rekor cezalara mahkûm yazar
ve yayıncısı cezaevinde
bulus.ru. Hapis cezasını
"bitirdiğı halde ağır para
cezalannı ödemeyi reddettiği
"için hapisten çıkrpayan Yurt
"Yayınlan sahibi Ünsal Öztürk,
kitaplannı yayımladığı
:;
araştırmacı yazar Ismail
""Beşikçi'nin bulunduğu Bursa
'Özel Tıp Cezaevi'ne
nakledıldi.
Kanal D'ye
yayın durdurma
' • ANKARA (AA)- Radyo \e
"Teleuzyon Üst Kurulu
-(RTLK). Kanal D
'telev izyonuna. "Teke Tek"
~adlı programda "liderler
"-zirvesi" için "Zirve miydi
f
zırva mıv dı" sözleri sarf
'•edildiği gerekçesiyle 10
ocakta uygulanmak üzere bir
L-günlük yayını durdurma
•'cezası verdı.
Sigaraya zam
•^ Haber Merkezi - Marlboro
fc
100"s. Marlboro Lights 100's
~\İ3rlboro Bo\. Marlboro
r
Lıghts Box ve Parliament
~ 100's sigaralannın fıyatlan
r
bugünden ıtıbaren geçerli
olmak üzere arttınldı. Buna
' göre venı fiyatlar şö> le
-belırlendı: Marlboro'100's.
' Marlboro Lights 100's ve
Parliament 100's 130 bin Iıra,
r
Marlboro Box \e Marlboro
LıehtsBox 120 bin lira.
ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Rize'de çetelere ve hükümete yüklendi
'Bımları ezer geçeriz'DÜRDANE KOCAOĞLU / FAİK
BAKOĞLL/ÖMERŞAN
RİZE-ANAP Genel Başkanı Mesut Yd-
maz, devleti kirli ilişkilerden. hırsızlardan.
yolsuzlardan temizleme konusunda göster-
diği mücadelede haklı olduğunu belirterek
"Hz. Ömer'in bir sözii var. 'Eğer haklıv-
ken boyun eğersen. hakkını aramazsan,
hem hakkından. hem şerefinden olursun'
demiştir. Ben de nc şerefimden. ne si/in hak-
kjnızı savunmaktan vazgeçerim. Serseriler-
le beni yıldırama/lar. Siz arkamda olduğu-
nuz sürece biz bunlan ezer geçeriz" dedı.
ANAP lideri Yılmaz, kardeşi .Merkez
Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) üvesi
Turgut Yılmaz ve bir grup milletvekiliyle
dün Rize'ye aitti.
Ağar savcısına inceleme
Arttıraıı:
Cüppemi
bırakırıın
• Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığının
kaldınlmasını isteyen sa\ cı Nihat Arttıran
için başlatılan inceleme sonunda suç
unsuru bulunursa soruşturma açılacak ve
ceza söz konusu olursa bu Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu'nca saptanacak.
Orta Cami'de cuma namazı kılan Yıl-
maz. Cumhuriyet Meydanı'nda coşkulu bir
kalabalığa hitap etti. Yılmaz. "Birtakım
serserileri üzerime salıp burnuma yumruk
attılar. YanL, 'Mafya işlenne burnuna sok-
ma" dediJer" dive başladığı sözlerini şövle
sürdürdü:
"Hz. Ömer'in bir sözü vardır. Ömer,
'Eğer haklıyken boyun eğersen. hakkını
aramazsan. hem hakkından, hem şerefin-
den olursun" diyor. Ben de ne şerefimden,
ne si/in hakkını/ı aramaktan vazgeçerim.
Serserilerle beni >ıldıramazlar. Siz arkam-
da oldukça onlann hepsi \ ız gelir. Cenabı
Allah'tan başka kimseden korkmam" de-
dı.
Mesut Yılmaz, Başbakan Necmettin Er-
bakan'ın bugüne kadar \erdiği hiçbir sözü
tutmadığmı sa\unurken. "Hoea. 30 sene
" Yılbaşı haram' dedi.
Şimdi 5 günlük >ılbası tatilini onayladı.
Noksa Hacı Baba, Noel Baba mı oldu?" di-
ye konuştu.
Yılmaz. bu hiikümetin sonunun >aklas.-
tığını ka\dederken de "Birikiavakalmaz.
hoca\ı da bacıyı da beraber paketle\ece-
ğiz'* dedi. Hükümete kamyon çarptığını
ka\deden Yılmaz. şunlan sö>ledi:
"Bon dc\letim kanun tanımam dhorsa,
o devlet bitmiştir. Dev let suç işleyemez, eş-
kı\a> ı. hırsızı koruyamaz. Bunlar kendi suç-
larını örtmek için PKK'nin arkasına sığın-
maya çabşıyorlar. Tiirki>e'de hiç kimsenin
benden ve hemşerilerimden daha milliyet-
çi olduğunu kabul etmnorum. Dulun,yeti-
min hakkını Amerika'\a senet olarak ta-
şıyanlar milliyetçilikten hiç söz edemez. Bi-
risi çıkar da suclarını örtmek için vatan-
dan, milliyetçilikten söz ederse bilin ki >a-
landır. Biz bu \alancıları. bırsızları. asalak-
ları, uğursuzları doletten temizleyeceğiz.
Para> la besledikleri gazeteler, tele\iz>onlar
beni yıldıramaz. L'zerime saldıklan serse-
riler beni korkutamaz. Çünkii ben Rizeli-
\im. Adım da \ilmaz. Siz arkamda oldu-
ğunuz sürece biz bunlan ezer geçeriz."
1996'nın hukuk devletinin zedelendiği.
peşpeşerezaletlerinvaşandığı bir yıl oldu-
ğunu anlatan Yılmaz. "Ama hiç merak et-
meyin. Akşam karanlığının en yoğun oldu-
ğu an, aydınlığa en yakın andır. Yeni yıl. al-
nının akıyla yaşayan dürüst insanlann yıtı
olacak Türkiye'nin kaderinin değjştiği >ıl
olacak"dedi
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Adalet Ba-
kanlığı Teftış Kurulu. Su-
surluk skandalının odağın-
da bulunan DYP'li Meh-
met Ağar'ın dokunulmaz-
lığının kaldınlması ıste-
miyle hazırladığı fezleke-
nin iade edilmesi üzerine
soru^turmadan çekilen
Ankara Cumhuriyet Sa\cı-
sı Nihat Arttıran hakkında
inceleme başlattı. Arttıran.
" Üzerimegelirlerse cüppe-
mi önlerüıe bırakınm"de-
d_k
Soruşturma haşladı
Adalet Bakanlığı Teftı^
Kurulu'nca başlatılan in-
celemeyle görevlendirilen
bakanlık müfettışlennden
Şükrii Seçkin, dün Ankara
Adliye Sarayı'nagitti. Seç-
kin, Arttıran 'ın Ağar hak-
kında hazırladığı fezleke-
nin iade edilmesinden son-
ra soruşturmadan çekilme-
si \e bu konuda yaptığı
açıklamalann bazı gazete-
lerde yayımlanması üzeri-
ne. haberi yazan gazeteci-
lerden Sabah gazetesi mu-
habıri Cemal Doğan'ın bu
konudaki bilgisine başvur-
mak istedi. Doğan. Adalet
Bakanlığı müfettişi Seç-
kin'e. "yazdığı haber ko-
nusundaaçıklama >apmak
zorunda olmadığını ve bu
konuda göriiş bildirmeye-
ceğini*' söyledi.
'Açıklama yapmadım'
Savcı Nihat Arttıran ise
hakkında inceleme başla-
tıldığının anımsatılması
üzerine. soruşrurmadan
çekilmesi konusunda ke-
sinlikle hiçbir açıklama
yapmadığını belirterek bu
konuda gazetecilerin ken-
disine yönelttiği sorulara
yanıt vermediğini ve gö-
rüşme istemlerini geri çe-
virdiğini söyledi. Hakkın-
da başlatılan işlemle ilgili
olarak açıklama yapmak
ıstemedığını belırten Arttı-
ran. "Çok üzerime gelirler-
se cüppemi önlerüıe bıra-
kınm" dedi.
Arttıran için başlatılan
inceleme sonunda suç un-
suru bulunursa soruşturma
açılacak ve ceza söz konu-
su olursa bu Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kuru-
lu'nca saptanacak.
Ankara Cumhuriyet
Savcısı Nihat Arttıran,
Mehmet Ağar hakkında
başlatılan soruşturma so-
nunda. "görevikötü>ekul-
lanma" suçundan yargıla-
nabilmesi için dokunul-
mazlığının kaldırılması
konusunda hazırladığı fez-
lekeyi 11 aralıkta Adalet
Bakanlığı'na göndermişti.
Arttıran'ın hazırladığı
fezleke. Adalet Bakanlığı
Ceza İşleri Genel Müdür-
lüğü tarafından incelene-
rek "eksiklikler bulundu-
ğu" gerekçesiyle iade edil-
mişti.
ÇtZMEDEJN YUKARI MUSA KART
Çiller, "1960-70 yıUannda komünist olan bazı kişiJer, bugün bazı tekellerin desteğinde KÖŞE yazan
olup. devletin bağnna bıçak gibi kalemlerini saplnorlar" dedi.
'Hükümet zmğ
"Parlamento çatısı altında partimizin deklarasyonuna
arkadaşımız var" diyen Sezgin, DYP'den kopmalann
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL Hüsanıettin Cindoruk'un da >er aldığıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL
hükümetinin küçük ortağı D\P. Susurluk'ta
meydana gelen kazasıyla köşeye sıkışırken.
"yeni oluşumcular" partileşıyor. Parti kurma
çalışmalarını sürdüren Aydın Millenekili
Ismet Sezgin. yeni partıy îe TBMM'de
millervekilı aritmetiğinin değişeceğini ve
hükümetin sandalve sayısının düşeceğini
söyledi. "Parlamento çatısı altında partimizin
deklarasyonuna imza atmaya hazır pek çok
arkadaşımız var" dıyen İsmet Sezgin, DYP'den
kopmalann
olabileceği
mesajını verdi.
Sezgin. Başbakan
Neemettin
Erbakan'm
Susurlukta
meydana gelen
kaza konusunda
ikılem içinde
kaldığını
kavdederek
"Erbakan.
Susurluk'u va
çözecek,>a
ortaklığı bozacak"
dedi. İsmet
Sezgin. aralarında
Çiller, mevki vererek cay-
dırma politikası izlemek-
le suçlanıyor.
Hüsanıettin Cindoruk'un da ver aldığı
DYP'den kopan isimler adına dün düzenledıği
basın toplantısında merkez sağda kurulacak
yeni partinın temel ilkelerini tanıttı. Sezgin.
partilerınde politikadan maddi ve manevi
kazanç umanların değıl. millete ve
demokrasiye borcunu ödemek isteyenlerin bir
araya geldiğini belirtti. Sezgin. karanlık
anlayışlar. yaklaşımlar ve uygulamalann
ülkede yarattığı **kararsızlıklara son vermeyi"
amaçladıklannı vurgulayarak. partinin "umut
ve vaatticareti" vapmayacağını söyledi.
Sezgin, parti tüzüğü ve programının 7 ocak
günü tamamlanacağını kaydederek partinin
adının da bu tarihte açıklanacağmı söyledi.
Sezgin. avnı gün TBMM'de parti grubunun
oluşturulacağını ka>dederek TBMM'de
millervekilı aritmetiğinin değişeceğini ve
hükümetin sandalve savısının düşeceğini
belirtti. Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan
Sezgin. DYP Genel Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'in veni partive 14
milletvekilinin gideceği yönündeki
açıklamasının anımsatılması üzerine. "Bunu
Sa>ın Çiller'e sorarsanız daha i\i edersiniz.
Ancak. parlamento çatısı altında partinin bu
temel ilkelerini içeren deklarasvona imza
atmaya hazır pek çok arkadaşımız var" dedı.
Sezgin. Ciller'ın kabineyı değiştırmeye
imza atmaya hazır pek çok
olabileceği mesajını verdi
hazırlandığı vönündeki başka bir soru üzerine
de "Sayın Çiller. her sıkıştığı zaman. av nlmak
isteyen milletvekillerine bazı yüksek mev kiler
vererek caydırma politikası izler" yanıtını
verdi. Sezgin. partinin kurulmasına ilişkin
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüş
alışverişinde bulunmadıklannı kaydederek
"Partinin oluşumunda bir organik bağımız >ok
Olması da mümkün değil" dedi.
Sezgin. Susurluk'ta meydana gelen kazanın
soruşturulmasında gecikme olduğunu
vurgulayarak Başbakan Erbakan'ın bu konuda
ikilem içine düştüğünü söyledi.
•Rahatsıaz. ama vesika \ok'
DYP Nevşehir Milletvekili Esat Kıratboğlu.
Susurlık kazasından sonra. partilerinin çeşitli
savların odağına oturması konusunda.
"Rahatsızlık duv mamak mümkün değil. Ama
ortada vesika vok Mehmet Evmür. Abdullah
CatlTnuı MİT'in görevlisi olduğunu sövlüyor. O
zaman Emniyet Genel Müdürlüğü'nde de
görevlidir. Bunda valnızca Ağar'a yüklenmek
yalnış. İlk defa kullanan MİT" dedi.
Ağar ın kendı nazannda "makbul" bir kışı
olduğunu bildiren Kıratlıoğlu. "Bu hadise bir
parti mücadelesi haline geldi. Partinin başını
\emek istiyorlar. .Ama şu görünüşte jiyemezler"
diye konuştu.
TlRMIKI AYDIN ENGIN e - mail: engin (a planet.com.tr
Hanı bir toplantıda bir fıkra
anlatırsınız. Fıkralarda espri
çoğunca son cümleye saklan-
mıştır. O son cümleyi de söy-
lersiniz. Gülen güler. Beğen-
meyen gülümser. Hiç beğen-
meyen burun kıvırır. Ama ba-
zen orada biri daha vardır. Fık-
rayı anlatana bön bön bakar ve
bütün ciddiyetiyle sorar:
-Eeee?
Önünüzde fazla seçenek
yoktur. Ya o herifi aranızdan se-
petlersiniz ya da mizahtan vaz-
geçer manavdaki domates, la-
hana, karnabahar, kabak fiyat-
lan üstüne bir sohbete atlarsı-
nız.
Pekiiiii, şimdi bu gazetede ya
da herhangi bir gazetede şöy-
le bir haber okusanız ne düşü-
nürdünüz:
"... Afyon'un Çay ilçesinde
lise edebiyat öğretmeni Sü-
leyman Ekim, bugün gazete-
cilere bir demeç verdi. Öğret-
men Ekim demecinde aynen
şöyle dedi: 30 hazirana dek
enflasyon düşmezse eğer, 5
temmuzda intihar edeceğim.
Kendimi kitaplarımla birlikte
Zifiri Karanlıkta Mizah
Afyon kalesinden atacağım. Iz-
leme 100 bin, fotoğraf çekme
1 milyon, görüntüleme lOmil-
yon. Biletleri adresimden edi-
nebilirsiniz. intiharımı engeile-
yenlere tazminat davası aça-
cağım,"
Süleyman Ekim'i öğretmen
kimliğiyle değil de yazar, mizah
yazan kimliği ile tanıyor idiyse-
niz bu karamizahın tadını çıka-
rırdınız herhalde.
Mizah lezzeti görecedir. Mi-
zahın bu türünden hoşlanma-
yabilirdiniz de. Süleyman
Ekim'in mizahını tatsız bulur-
dunuz. Diyelim... Diyelim du-
dak bükerdiniz.
Ama herhalde "Eeee" de-
mezdiniz. (Yanıldıysam Tırmık'\
burada bırakın ve gazetenin
sayfalarında domates, lahana,
karnabahar, kabak fiyatları üs-
tüne haberler var mı. yok mu
aramaya başlayın)
• • •
Yahya Gür bir vali. Şimdi ne-
rededir, hangi ilin vali koltuğun-
dadır bilmiyorum. Merak da et-
miyorum. Işin orasını valilik
yaptığı ilin halkı düşünsün. A-
ma Yahya Gür'ün Afyon Valisi
olduğu günleri iyi anımsıyo-
rum. Dinar'ın depremin ön be-
lirtileriyle beşik gibi sallandığı
günlerde bu vali, halka "Evle-
rinizden dışarı çıkmayın" diye
emir ve öğütler yağdırmıştı.
"Validir. Bir bildiği vardır" de-
yip evde kalan onlarca Dinarlı
da bu anlamsız güvenlerinin
bedelini canlan, nasılsa canını
kurtaranlar ise mallarıyla öde-
mişlerdi.
Depremin dumanı tüter, Di-
nar göklerinde deprem kur-
banlannın acılı çığlıkları yankı-
lanırken bu vali efendi bir TV
kanalına canlı yayında bilgi ver-
di. Hepimiz Cumhuriyet Haber
Merkezi'nde halkalanmış, te-
levizyondan valinin demecini(l)
dinlerken gencecik bir stajyer
muhabir kendini tutamadı:
- Abi, adamın tek bircümle-
si bile düzgün değil be, dedi.
Ikilafı üst üste getiremiyor. Bü-
tün cümleler düşük. Nasıl vali
olmuş bu böyle?
• • •
Işte bu iki lafı üst üste geti-
remeyen vali, mizah yazarı (üç
kitabı var) ve edebiyat öğret-
meni Süleyman Ekim'in deme-
cini okuduktan sonra "Eeee"
dedi. ll Milli Eğitim Müdürü Rı-
za Kültür (adamın soyadına
dikkat ettiniz değil mi?) ile el
ele verdi ve... Ve Süleyman
Ekim'e işten el çektirip akli
dengesinin yerinde olup olma-
dığının belirlenmesi için bir
sağlık kuruluna sevk etti.
Süleyman Ekim "de// olma-
dığını" kanıtlamak için az kal-
sın delirecekti. Pırıl pınl bir hu-
kukçu, avukat Şenal Sarıhan
ile omuz omuza verdi; pırıl pırıl
Türkçesi ile dilekçeler yazdı ve
delilikten aklandı. Valiliği mah-
kemeye verdi. Kazandı. Tazmi-
nat aldı ve göreve iade edildi.
Ama Afyon'un en uç köyüne,
Inli ilköğretimOkulu'na. Böyle-
çe Ekim ailesi üçe bölündü.
Öğretmen Süleyman Ekim, öğ-
retmen eşi ve öğrenci oğlu üç
ayrı yerde yaşamak zorunda
kaldılar.
Ekim ailesinin serüveni uzun.
Ayrıntılar bu yazının konusu
değil. Bu yazı Süleyman
Ekim'in uğradığı haksızlıklara
dikkat çekmek amacı filan da
taşımıyor. Ama son günlerde
kendisi kara, kapkara, zifiri ka-
ra bir mizaha dönüşmüş dev-
lete baktıkça nedense Süley-
man Ekim'in başından geçen-
leri anımsıyorum.
Günlerdir, aylardır yazılıp çi-
zilenleri dinleyip dinleyip "Ee-
ee" diyen devlete baktıkça gül-
sem mi, ağlasam mı bilemiyo-
rum.
Yoksa bir demeç mi versem?
"Şu Susurluk işini ciddi ciddi
ele almazsanız Afyon kalesin-
den kendimi atarak intihar
edeceğim. Izlemek 100 bin,
fotoğraf çekmek 1 milyon, ha-
reketli görüntü 10 milyon" mu
desem?
Kararsızım. En iyisi Süley-
man Ekim'e bir danışayım.
POLITIKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Gölgeler...
Acılar dinamit gibidir...
Korkudan sinmiş umutlar insanın yüreğini kemi-
rir...
Bir şiirin dizelerinden çıkıp gelen 'karartma ge-
celeri' aydınlık serçeleri nasıl ürkütürse öyle ka-
çınılmaz ve ağırdır yaşam...
Tıpkı güneşi ısıran sessizliğin getirdiğı bozbula-
nık bir günün ortasında yalnızlığın büyüyen göl-
gesi gibi...
Fırtınalı ve yağmurlu bir gecede insanın içini ka-
rartan bir televizyon ekranının içinden yansıyan o
gölgeler beni derin bir sessizliğin ortasına bıra-
kıp kaçarken birden 6O'lı yılların sonlarına, 70'li yıl-
ların başlarına döndüm...
Günlerdir tartışılan 'çefe' olayı nasıl oluyor da
böyle bir tartışmanın içinde 'PKKile savaşa' dö-
nüyor, çıkarilişkileri 'vatan-bayrak'tutkusuyla bü-
tünleşip kahramanlaşıyordu?
Yüreğimde bir sızı büyüdü. Cehennemin içinde
ağır ve hantal bir gün başladı...
O 6O'lı ve 70'li yıllardaki "Komünistler Mosko-
va'ya" çığlıkları, karanlık gölgeleri bir başka yüz-
le televizyon ekranına taşıdı:
"Biz sizin yanınızdayız!.."
Neden yanlarındaydılar, niçin destekliyorlardı?..
Çıkariarı için...
Ulkeyi babalannın çiftliği sananlar, hepimizi Ma-
labadi Köprüsü'nün altındaki topraklarda boğaz
tokluğuna çalışan ırgatlar sanıyordu...
Tüm rezillikler ortaya çıkmış, Haluk Kırcı'yı Is-
tanbul Emniyet Müdürlüğü'nden kaçıran şebeke-
nin 'birileriyle' bağlantısı olduğu artık anlaşılmıştı...
"Saygın kişinin" bin yıllık oyunu artık su yüzü-
ne çıkmıştı...
Acaba o "saygın kişiyi" sarıp sarmalayan, ona toz
kondurmayan kimi meslektaşlanmız şimdi ne ya-
pacaktı?
• • •
Karanlığa doğru tüm bildik yıldızlar sönerken
yoksul ve soğuk bedenler tüm sevdaları terk e-
der...
Kapılar kapalı, gökyüzü kilitlenmiştir...
Televizyon ekranında çoğalan gölgeler bir ölüm
mangasının infaz sonrası yalnızlığını yansıtmakta-
dır...
Fırtına susmadı, yağmur dinmedi...
Hasan Hüseyin Er, Ramiz Şişman, Fatma Öz-
yurt, Ulaş Şahintürk ve diğerleri...
Bunlar da 'bir başka ölüm timi'nin öldürdüğü
gençlerdi...
Onların adlannı belki hiç duymadınız... Ölme-
nin ve öldürmenin bir yaşam bıçimi olduğu ülkem-
de bu gencecik bedenler, bir gece yarısı kurulan
pusuda 'dava arkadaşlan' tarafından ölüm ferman-
iarı verilerek cezaevinde infaz edildiler...
Ölüm saçan Kalaşnikof silahlar yoktu. Sadece
bıçak ve çuval vardı...
Bir gece yarısı treninde sinsice yaklaşan hain
eller kendi akıllarınca 'hainliğin' bedelini ödettikle-
rini sandılar...
işte o gece bir şiir şarkıya dönüştü tüm acıma-
sızlığın içinde:
"Kana boyandı kirmenimde yün
kuşmarlara, tuzaklara düştüm
menevişlendi durgun sularım
sedefbir bıçak aldım dostlar
güneşi yiyorlar aç kuşlar."
• • •
Acıların dinamitleştirdiği. toplumun yozlaştığı
bir ortamda hangi gerçeği anlatsanız boşuna...
Fırtınalı ve yağmurlu bir gecede kararan umut-
lar, sinsi tuzaklar içindeyiz...
6O'lı yılların sonlarında, 70'li yılların başlarında
"Komünistler Moskova'ya" diyenler şimdi oralan
mesken tuttular ama. onlann çocuklan bugün ek-
ranların içinde yarasa çığlıkları atıyorlar...
Gencecik insanlar 'hainlerin' hain suçlamasıyla
infaz edilip kapı arkasına bırakılıyor, 'vatan-bay-
rak' çığırtkanları bunca cinayetlerin ortasında kah-
raman edasıyla dolaşıyor...
Aç kuşlar, güneşi bakır gibi kalaylamıyor artık...
Küflü bir ortamda kurutulmuş papatyaları kitap
sayfalarının arasında saklayamıyoruz...
Soîgun bir hercaimenekşe beni bir başka evre-
ne taşırken, buğulanan camın arkasından karşıhk-
sız bir kuğunun aşkı gibi acıyla buluşturuyor...
Şairin dediği gibi yelesi gümüşten, sevdası süt-
beyaz terkisinde bir ölüm, topluma acıları giderek
alıştırıyor...
Siz bunun farkında mısınız?
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
Maym ve roketlere
5 yılda 350 sakat
• Güne\doğu"da döşenen mayınlar. PKK'lilerin
bulunabileceği noktalara atılmış. ancak patlamamış
roketler ve atış poligonlannda unurulan patlayıcı
maddeler. kırsal kesimde ölüm ve sakatlanmalara
yol açıyor. Siirt'in Hadderis Köyü'nde poligonda
unutulan roket mermileri son 3 ayda 1 kişinin
ölümüne 8 kişinin ağır yaralanmasına neden oldu.
DİYARBAJOR (UBA) - pedi ve Travmatoloji Bölü-
Terörle mücedelenin de-
vam ettiği Güneydoğu'da
döşenen mavınlar. patla-
mamış roketler v e atış po-
ligonlannda unurulan pat-
layıcı maddeler 5 yılda 350
kişinin sakatlanmasına ne-
den oldu.
3 ay içinde Siirt'in Had-
dens Köyü'ndeki atış po-
ligonunda meydana gelen
roket patlamasında, 5 ço-
cuk ağıryaralandı.
Diyarbakır Dicle Cni-
versitesi'nde tedavi altına
alınan 11 vaşındaki Tevfîk
Erdoğan, sakat kalması-
nın vanı sıra. görme fonk-
siyonunu da yitirdi.
Baba Abdulhekim Er-
doğan. daha önce aynı yer-
de 3 patlamanın yaşandığı-
nı belirterek. asken>enin
önlem almadığını ileri sür-
dü.
Dicle Üniversitesi Orto-
mü tarafından yapılan
araştırmada. son 5 yılda
mayın v e ateşli silahlardan
dolayı 350 kişinin sakat
kaldığı ortaya çıktı.
Sakatlananların büyük
bülümünün kol ve bacak-
lan kesilirken bir kısmın-
da ise ağır derecede kalıcı
haşarlar meydana geldi.
Öte yandan, Şırnak'ın
Idil ilcesi Teke Köyü'nde
köy koruculuğu yapan 16
yaşındaki Fazıl Ongül,
bastığı mayının patlaması
sonucu ayağını yitirdi.
Köy çeşmesinin önüne dö-
şenen mayına basan 3 ay-
lık konıcunun Diyarbakır
Tıp Fakültesı Araştırma
Hastanesi'ndetedavisi sü-
rerken doktorlar. mayın ve
havan mermisi patlaması
sonucu her geçen gün sa-
kat kalan insan sayısının
arttığını söylediler.