25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
1 23 ARALIK 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Murat Ülke tahliye edildi • ESKİŞEHİR(AA)- «Bılecik 9 Jandarma Er Eğitım Alayı'nda. tek tıp elbise _giymedığı. askerlığin diğer gereklennı venne getirmediği içın "emre itaatsızlıkte ısrar" suçu işledıği gerekçesiyle rrutuklu bulunan Osman Murat , Ülke'nin yargılanmasına ^devam edildi. Askerı _mahkeme, sanık Clke'nin yargılanmasının tutuksuz Ndev am edılmesıne karar ^verirken duruşmayı erteledi. cÜlke'nm. tahlije edıldikten ~sonra askerlik şubesıne gönderileceği bıldirildi. PKK'nin serbest bıraktığı asker • DİYARBAKIR(AA)- PKK'nın bir süre elınde "tuttuğu 6 erden Ibrahım ' Yaylalı hakkında bölücü örgüt "uyelıği iddiasıyla Diyarbakır Dev let Gü\enlık Mahkemesi'nce dava açıldı. DGM tarafından hazırlanan iddianamede, santğa yasadışı "öreür üvesı olmaktan -TCK'nîn 168-2 \e Terörle "Mücadele Kanunu'nun 5. ; -maddesi. TCK'nın 31. 33. 'Ynaddelerince 15 ile 20 yıl %rasında değışen hapıs cezası r verilmesı ıstendı. -fddianamede, sanık -YayJalı'nın. bazı ftelevizvonlara aeıklamalarda -bulunarak PKK'nin -propagandasını yaptıgı belırîıldı. Sav'dan öasına övgii £ • ANkARA (Cumhurivet ->Bürosu)-CHP Genel Sekreter -Yardımcısı Atılla Sav, yazılı -ve görsel basının. özelİikle rtoplumu kırleten suç ve >cmayet şebekelennın -içyüzünü aydınlatmada -gösterdiğı başarı ve .-yüreklılığiv le demokratik -düzenın savdamlığına biiyük ı katkı sağladığını bıldırdi. Sav. "Bu yılın kurumlar arası bırincısi basindır" dedı. Sav 1996 yılının en önemlı •olayının Su.surluk kazası .olduâunu da itade ettı. Bölücü öpgüt davası • MALATYA (AA) - Malatya ! Dev let Güvenlık esi'nde bölücü örgüt r yargtlanan 15 • ü&ifktan bhi ömürböyu hapis tcezasına çarptınldı. Malatya 2 ,No'lu DGM'de dün yapılan duruşmada. sanıklar ^kendılerıne yöneltilen -suçlamalann asılsız olduğunu öne sürerek. beraatlannj _istediler Mahkeme heyeti, I sanık Yılmaz Buker'ın ömürboMi. Halil Çıplak'ın da 3 yıl 9 ay hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi. 13 sanık ise beraat efti. Erdemir'den açıklama • Haber Merkezi-Ereğli .Demir Çelik Fabrikasf ndan cyapılan açıklamada, Ereğli _Beledi>e Başkanı Halil Posbıvık'ın şirket .yöneticılerıne vönelik ^açıklamalannın asılsız olduğu öne sürüldü. thale yönetmelığine göre satışa ^surtulan hısselerin satış lişlemlennin Özelleştirme 'tdaresi Başkanlığı tarafından "ihale \e teklif usulü" yasal doSrultuda sürdürüldüğü 'beîirtıldi. Cezaevinde buluşma ' • ANKARA (ANKA)- 1 Rekor cezalara mahkûm yazar ve yayıncısı cezaevinde bulus.ru. Hapis cezasını "bitirdiğı halde ağır para cezalannı ödemeyi reddettiği "için hapisten çıkrpayan Yurt "Yayınlan sahibi Ünsal Öztürk, kitaplannı yayımladığı :; araştırmacı yazar Ismail ""Beşikçi'nin bulunduğu Bursa 'Özel Tıp Cezaevi'ne nakledıldi. Kanal D'ye yayın durdurma ' • ANKARA (AA)- Radyo \e "Teleuzyon Üst Kurulu -(RTLK). Kanal D 'telev izyonuna. "Teke Tek" ~adlı programda "liderler "-zirvesi" için "Zirve miydi f zırva mıv dı" sözleri sarf '•edildiği gerekçesiyle 10 ocakta uygulanmak üzere bir L-günlük yayını durdurma •'cezası verdı. Sigaraya zam •^ Haber Merkezi - Marlboro fc 100"s. Marlboro Lights 100's ~\İ3rlboro Bo\. Marlboro r Lıghts Box ve Parliament ~ 100's sigaralannın fıyatlan r bugünden ıtıbaren geçerli olmak üzere arttınldı. Buna ' göre venı fiyatlar şö> le -belırlendı: Marlboro'100's. ' Marlboro Lights 100's ve Parliament 100's 130 bin Iıra, r Marlboro Box \e Marlboro LıehtsBox 120 bin lira. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, Rize'de çetelere ve hükümete yüklendi 'Bımları ezer geçeriz'DÜRDANE KOCAOĞLU / FAİK BAKOĞLL/ÖMERŞAN RİZE-ANAP Genel Başkanı Mesut Yd- maz, devleti kirli ilişkilerden. hırsızlardan. yolsuzlardan temizleme konusunda göster- diği mücadelede haklı olduğunu belirterek "Hz. Ömer'in bir sözii var. 'Eğer haklıv- ken boyun eğersen. hakkını aramazsan, hem hakkından. hem şerefinden olursun' demiştir. Ben de nc şerefimden. ne si/in hak- kjnızı savunmaktan vazgeçerim. Serseriler- le beni yıldırama/lar. Siz arkamda olduğu- nuz sürece biz bunlan ezer geçeriz" dedı. ANAP lideri Yılmaz, kardeşi .Merkez Karar ve Yürütme Kurulu (MKYK) üvesi Turgut Yılmaz ve bir grup milletvekiliyle dün Rize'ye aitti. Ağar savcısına inceleme Arttıraıı: Cüppemi bırakırıın • Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığının kaldınlmasını isteyen sa\ cı Nihat Arttıran için başlatılan inceleme sonunda suç unsuru bulunursa soruşturma açılacak ve ceza söz konusu olursa bu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nca saptanacak. Orta Cami'de cuma namazı kılan Yıl- maz. Cumhuriyet Meydanı'nda coşkulu bir kalabalığa hitap etti. Yılmaz. "Birtakım serserileri üzerime salıp burnuma yumruk attılar. YanL, 'Mafya işlenne burnuna sok- ma" dediJer" dive başladığı sözlerini şövle sürdürdü: "Hz. Ömer'in bir sözü vardır. Ömer, 'Eğer haklıyken boyun eğersen. hakkını aramazsan. hem hakkından, hem şerefin- den olursun" diyor. Ben de ne şerefimden, ne si/in hakkını/ı aramaktan vazgeçerim. Serserilerle beni >ıldıramazlar. Siz arkam- da oldukça onlann hepsi \ ız gelir. Cenabı Allah'tan başka kimseden korkmam" de- dı. Mesut Yılmaz, Başbakan Necmettin Er- bakan'ın bugüne kadar \erdiği hiçbir sözü tutmadığmı sa\unurken. "Hoea. 30 sene " Yılbaşı haram' dedi. Şimdi 5 günlük >ılbası tatilini onayladı. Noksa Hacı Baba, Noel Baba mı oldu?" di- ye konuştu. Yılmaz. bu hiikümetin sonunun >aklas.- tığını ka\dederken de "Birikiavakalmaz. hoca\ı da bacıyı da beraber paketle\ece- ğiz'* dedi. Hükümete kamyon çarptığını ka\deden Yılmaz. şunlan sö>ledi: "Bon dc\letim kanun tanımam dhorsa, o devlet bitmiştir. Dev let suç işleyemez, eş- kı\a> ı. hırsızı koruyamaz. Bunlar kendi suç- larını örtmek için PKK'nin arkasına sığın- maya çabşıyorlar. Tiirki>e'de hiç kimsenin benden ve hemşerilerimden daha milliyet- çi olduğunu kabul etmnorum. Dulun,yeti- min hakkını Amerika'\a senet olarak ta- şıyanlar milliyetçilikten hiç söz edemez. Bi- risi çıkar da suclarını örtmek için vatan- dan, milliyetçilikten söz ederse bilin ki >a- landır. Biz bu \alancıları. bırsızları. asalak- ları, uğursuzları doletten temizleyeceğiz. Para> la besledikleri gazeteler, tele\iz>onlar beni yıldıramaz. L'zerime saldıklan serse- riler beni korkutamaz. Çünkii ben Rizeli- \im. Adım da \ilmaz. Siz arkamda oldu- ğunuz sürece biz bunlan ezer geçeriz." 1996'nın hukuk devletinin zedelendiği. peşpeşerezaletlerinvaşandığı bir yıl oldu- ğunu anlatan Yılmaz. "Ama hiç merak et- meyin. Akşam karanlığının en yoğun oldu- ğu an, aydınlığa en yakın andır. Yeni yıl. al- nının akıyla yaşayan dürüst insanlann yıtı olacak Türkiye'nin kaderinin değjştiği >ıl olacak"dedi ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Adalet Ba- kanlığı Teftış Kurulu. Su- surluk skandalının odağın- da bulunan DYP'li Meh- met Ağar'ın dokunulmaz- lığının kaldınlması ıste- miyle hazırladığı fezleke- nin iade edilmesi üzerine soru^turmadan çekilen Ankara Cumhuriyet Sa\cı- sı Nihat Arttıran hakkında inceleme başlattı. Arttıran. " Üzerimegelirlerse cüppe- mi önlerüıe bırakınm"de- d_k Soruşturma haşladı Adalet Bakanlığı Teftı^ Kurulu'nca başlatılan in- celemeyle görevlendirilen bakanlık müfettışlennden Şükrii Seçkin, dün Ankara Adliye Sarayı'nagitti. Seç- kin, Arttıran 'ın Ağar hak- kında hazırladığı fezleke- nin iade edilmesinden son- ra soruşturmadan çekilme- si \e bu konuda yaptığı açıklamalann bazı gazete- lerde yayımlanması üzeri- ne. haberi yazan gazeteci- lerden Sabah gazetesi mu- habıri Cemal Doğan'ın bu konudaki bilgisine başvur- mak istedi. Doğan. Adalet Bakanlığı müfettişi Seç- kin'e. "yazdığı haber ko- nusundaaçıklama >apmak zorunda olmadığını ve bu konuda göriiş bildirmeye- ceğini*' söyledi. 'Açıklama yapmadım' Savcı Nihat Arttıran ise hakkında inceleme başla- tıldığının anımsatılması üzerine. soruşrurmadan çekilmesi konusunda ke- sinlikle hiçbir açıklama yapmadığını belirterek bu konuda gazetecilerin ken- disine yönelttiği sorulara yanıt vermediğini ve gö- rüşme istemlerini geri çe- virdiğini söyledi. Hakkın- da başlatılan işlemle ilgili olarak açıklama yapmak ıstemedığını belırten Arttı- ran. "Çok üzerime gelirler- se cüppemi önlerüıe bıra- kınm" dedi. Arttıran için başlatılan inceleme sonunda suç un- suru bulunursa soruşturma açılacak ve ceza söz konu- su olursa bu Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kuru- lu'nca saptanacak. Ankara Cumhuriyet Savcısı Nihat Arttıran, Mehmet Ağar hakkında başlatılan soruşturma so- nunda. "görevikötü>ekul- lanma" suçundan yargıla- nabilmesi için dokunul- mazlığının kaldırılması konusunda hazırladığı fez- lekeyi 11 aralıkta Adalet Bakanlığı'na göndermişti. Arttıran'ın hazırladığı fezleke. Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdür- lüğü tarafından incelene- rek "eksiklikler bulundu- ğu" gerekçesiyle iade edil- mişti. ÇtZMEDEJN YUKARI MUSA KART Çiller, "1960-70 yıUannda komünist olan bazı kişiJer, bugün bazı tekellerin desteğinde KÖŞE yazan olup. devletin bağnna bıçak gibi kalemlerini saplnorlar" dedi. 'Hükümet zmğ "Parlamento çatısı altında partimizin deklarasyonuna arkadaşımız var" diyen Sezgin, DYP'den kopmalann ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL Hüsanıettin Cindoruk'un da >er aldığıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL hükümetinin küçük ortağı D\P. Susurluk'ta meydana gelen kazasıyla köşeye sıkışırken. "yeni oluşumcular" partileşıyor. Parti kurma çalışmalarını sürdüren Aydın Millenekili Ismet Sezgin. yeni partıy îe TBMM'de millervekilı aritmetiğinin değişeceğini ve hükümetin sandalve sayısının düşeceğini söyledi. "Parlamento çatısı altında partimizin deklarasyonuna imza atmaya hazır pek çok arkadaşımız var" dıyen İsmet Sezgin, DYP'den kopmalann olabileceği mesajını verdi. Sezgin. Başbakan Neemettin Erbakan'm Susurlukta meydana gelen kaza konusunda ikılem içinde kaldığını kavdederek "Erbakan. Susurluk'u va çözecek,>a ortaklığı bozacak" dedi. İsmet Sezgin. aralarında Çiller, mevki vererek cay- dırma politikası izlemek- le suçlanıyor. Hüsanıettin Cindoruk'un da ver aldığı DYP'den kopan isimler adına dün düzenledıği basın toplantısında merkez sağda kurulacak yeni partinın temel ilkelerini tanıttı. Sezgin. partilerınde politikadan maddi ve manevi kazanç umanların değıl. millete ve demokrasiye borcunu ödemek isteyenlerin bir araya geldiğini belirtti. Sezgin. karanlık anlayışlar. yaklaşımlar ve uygulamalann ülkede yarattığı **kararsızlıklara son vermeyi" amaçladıklannı vurgulayarak. partinin "umut ve vaatticareti" vapmayacağını söyledi. Sezgin, parti tüzüğü ve programının 7 ocak günü tamamlanacağını kaydederek partinin adının da bu tarihte açıklanacağmı söyledi. Sezgin. avnı gün TBMM'de parti grubunun oluşturulacağını ka>dederek TBMM'de millervekilı aritmetiğinin değişeceğini ve hükümetin sandalve savısının düşeceğini belirtti. Gazetecilerin sorulannı da yanıtlayan Sezgin. DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in veni partive 14 milletvekilinin gideceği yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine. "Bunu Sa>ın Çiller'e sorarsanız daha i\i edersiniz. Ancak. parlamento çatısı altında partinin bu temel ilkelerini içeren deklarasvona imza atmaya hazır pek çok arkadaşımız var" dedı. Sezgin. Ciller'ın kabineyı değiştırmeye imza atmaya hazır pek çok olabileceği mesajını verdi hazırlandığı vönündeki başka bir soru üzerine de "Sayın Çiller. her sıkıştığı zaman. av nlmak isteyen milletvekillerine bazı yüksek mev kiler vererek caydırma politikası izler" yanıtını verdi. Sezgin. partinin kurulmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüş alışverişinde bulunmadıklannı kaydederek "Partinin oluşumunda bir organik bağımız >ok Olması da mümkün değil" dedi. Sezgin. Susurluk'ta meydana gelen kazanın soruşturulmasında gecikme olduğunu vurgulayarak Başbakan Erbakan'ın bu konuda ikilem içine düştüğünü söyledi. •Rahatsıaz. ama vesika \ok' DYP Nevşehir Milletvekili Esat Kıratboğlu. Susurlık kazasından sonra. partilerinin çeşitli savların odağına oturması konusunda. "Rahatsızlık duv mamak mümkün değil. Ama ortada vesika vok Mehmet Evmür. Abdullah CatlTnuı MİT'in görevlisi olduğunu sövlüyor. O zaman Emniyet Genel Müdürlüğü'nde de görevlidir. Bunda valnızca Ağar'a yüklenmek yalnış. İlk defa kullanan MİT" dedi. Ağar ın kendı nazannda "makbul" bir kışı olduğunu bildiren Kıratlıoğlu. "Bu hadise bir parti mücadelesi haline geldi. Partinin başını \emek istiyorlar. .Ama şu görünüşte jiyemezler" diye konuştu. TlRMIKI AYDIN ENGIN e - mail: engin (a planet.com.tr Hanı bir toplantıda bir fıkra anlatırsınız. Fıkralarda espri çoğunca son cümleye saklan- mıştır. O son cümleyi de söy- lersiniz. Gülen güler. Beğen- meyen gülümser. Hiç beğen- meyen burun kıvırır. Ama ba- zen orada biri daha vardır. Fık- rayı anlatana bön bön bakar ve bütün ciddiyetiyle sorar: -Eeee? Önünüzde fazla seçenek yoktur. Ya o herifi aranızdan se- petlersiniz ya da mizahtan vaz- geçer manavdaki domates, la- hana, karnabahar, kabak fiyat- lan üstüne bir sohbete atlarsı- nız. Pekiiiii, şimdi bu gazetede ya da herhangi bir gazetede şöy- le bir haber okusanız ne düşü- nürdünüz: "... Afyon'un Çay ilçesinde lise edebiyat öğretmeni Sü- leyman Ekim, bugün gazete- cilere bir demeç verdi. Öğret- men Ekim demecinde aynen şöyle dedi: 30 hazirana dek enflasyon düşmezse eğer, 5 temmuzda intihar edeceğim. Kendimi kitaplarımla birlikte Zifiri Karanlıkta Mizah Afyon kalesinden atacağım. Iz- leme 100 bin, fotoğraf çekme 1 milyon, görüntüleme lOmil- yon. Biletleri adresimden edi- nebilirsiniz. intiharımı engeile- yenlere tazminat davası aça- cağım," Süleyman Ekim'i öğretmen kimliğiyle değil de yazar, mizah yazan kimliği ile tanıyor idiyse- niz bu karamizahın tadını çıka- rırdınız herhalde. Mizah lezzeti görecedir. Mi- zahın bu türünden hoşlanma- yabilirdiniz de. Süleyman Ekim'in mizahını tatsız bulur- dunuz. Diyelim... Diyelim du- dak bükerdiniz. Ama herhalde "Eeee" de- mezdiniz. (Yanıldıysam Tırmık'\ burada bırakın ve gazetenin sayfalarında domates, lahana, karnabahar, kabak fiyatları üs- tüne haberler var mı. yok mu aramaya başlayın) • • • Yahya Gür bir vali. Şimdi ne- rededir, hangi ilin vali koltuğun- dadır bilmiyorum. Merak da et- miyorum. Işin orasını valilik yaptığı ilin halkı düşünsün. A- ma Yahya Gür'ün Afyon Valisi olduğu günleri iyi anımsıyo- rum. Dinar'ın depremin ön be- lirtileriyle beşik gibi sallandığı günlerde bu vali, halka "Evle- rinizden dışarı çıkmayın" diye emir ve öğütler yağdırmıştı. "Validir. Bir bildiği vardır" de- yip evde kalan onlarca Dinarlı da bu anlamsız güvenlerinin bedelini canlan, nasılsa canını kurtaranlar ise mallarıyla öde- mişlerdi. Depremin dumanı tüter, Di- nar göklerinde deprem kur- banlannın acılı çığlıkları yankı- lanırken bu vali efendi bir TV kanalına canlı yayında bilgi ver- di. Hepimiz Cumhuriyet Haber Merkezi'nde halkalanmış, te- levizyondan valinin demecini(l) dinlerken gencecik bir stajyer muhabir kendini tutamadı: - Abi, adamın tek bircümle- si bile düzgün değil be, dedi. Ikilafı üst üste getiremiyor. Bü- tün cümleler düşük. Nasıl vali olmuş bu böyle? • • • Işte bu iki lafı üst üste geti- remeyen vali, mizah yazarı (üç kitabı var) ve edebiyat öğret- meni Süleyman Ekim'in deme- cini okuduktan sonra "Eeee" dedi. ll Milli Eğitim Müdürü Rı- za Kültür (adamın soyadına dikkat ettiniz değil mi?) ile el ele verdi ve... Ve Süleyman Ekim'e işten el çektirip akli dengesinin yerinde olup olma- dığının belirlenmesi için bir sağlık kuruluna sevk etti. Süleyman Ekim "de// olma- dığını" kanıtlamak için az kal- sın delirecekti. Pırıl pınl bir hu- kukçu, avukat Şenal Sarıhan ile omuz omuza verdi; pırıl pırıl Türkçesi ile dilekçeler yazdı ve delilikten aklandı. Valiliği mah- kemeye verdi. Kazandı. Tazmi- nat aldı ve göreve iade edildi. Ama Afyon'un en uç köyüne, Inli ilköğretimOkulu'na. Böyle- çe Ekim ailesi üçe bölündü. Öğretmen Süleyman Ekim, öğ- retmen eşi ve öğrenci oğlu üç ayrı yerde yaşamak zorunda kaldılar. Ekim ailesinin serüveni uzun. Ayrıntılar bu yazının konusu değil. Bu yazı Süleyman Ekim'in uğradığı haksızlıklara dikkat çekmek amacı filan da taşımıyor. Ama son günlerde kendisi kara, kapkara, zifiri ka- ra bir mizaha dönüşmüş dev- lete baktıkça nedense Süley- man Ekim'in başından geçen- leri anımsıyorum. Günlerdir, aylardır yazılıp çi- zilenleri dinleyip dinleyip "Ee- ee" diyen devlete baktıkça gül- sem mi, ağlasam mı bilemiyo- rum. Yoksa bir demeç mi versem? "Şu Susurluk işini ciddi ciddi ele almazsanız Afyon kalesin- den kendimi atarak intihar edeceğim. Izlemek 100 bin, fotoğraf çekmek 1 milyon, ha- reketli görüntü 10 milyon" mu desem? Kararsızım. En iyisi Süley- man Ekim'e bir danışayım. POLITIKA GUNLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Gölgeler... Acılar dinamit gibidir... Korkudan sinmiş umutlar insanın yüreğini kemi- rir... Bir şiirin dizelerinden çıkıp gelen 'karartma ge- celeri' aydınlık serçeleri nasıl ürkütürse öyle ka- çınılmaz ve ağırdır yaşam... Tıpkı güneşi ısıran sessizliğin getirdiğı bozbula- nık bir günün ortasında yalnızlığın büyüyen göl- gesi gibi... Fırtınalı ve yağmurlu bir gecede insanın içini ka- rartan bir televizyon ekranının içinden yansıyan o gölgeler beni derin bir sessizliğin ortasına bıra- kıp kaçarken birden 6O'lı yılların sonlarına, 70'li yıl- ların başlarına döndüm... Günlerdir tartışılan 'çefe' olayı nasıl oluyor da böyle bir tartışmanın içinde 'PKKile savaşa' dö- nüyor, çıkarilişkileri 'vatan-bayrak'tutkusuyla bü- tünleşip kahramanlaşıyordu? Yüreğimde bir sızı büyüdü. Cehennemin içinde ağır ve hantal bir gün başladı... O 6O'lı ve 70'li yıllardaki "Komünistler Mosko- va'ya" çığlıkları, karanlık gölgeleri bir başka yüz- le televizyon ekranına taşıdı: "Biz sizin yanınızdayız!.." Neden yanlarındaydılar, niçin destekliyorlardı?.. Çıkariarı için... Ulkeyi babalannın çiftliği sananlar, hepimizi Ma- labadi Köprüsü'nün altındaki topraklarda boğaz tokluğuna çalışan ırgatlar sanıyordu... Tüm rezillikler ortaya çıkmış, Haluk Kırcı'yı Is- tanbul Emniyet Müdürlüğü'nden kaçıran şebeke- nin 'birileriyle' bağlantısı olduğu artık anlaşılmıştı... "Saygın kişinin" bin yıllık oyunu artık su yüzü- ne çıkmıştı... Acaba o "saygın kişiyi" sarıp sarmalayan, ona toz kondurmayan kimi meslektaşlanmız şimdi ne ya- pacaktı? • • • Karanlığa doğru tüm bildik yıldızlar sönerken yoksul ve soğuk bedenler tüm sevdaları terk e- der... Kapılar kapalı, gökyüzü kilitlenmiştir... Televizyon ekranında çoğalan gölgeler bir ölüm mangasının infaz sonrası yalnızlığını yansıtmakta- dır... Fırtına susmadı, yağmur dinmedi... Hasan Hüseyin Er, Ramiz Şişman, Fatma Öz- yurt, Ulaş Şahintürk ve diğerleri... Bunlar da 'bir başka ölüm timi'nin öldürdüğü gençlerdi... Onların adlannı belki hiç duymadınız... Ölme- nin ve öldürmenin bir yaşam bıçimi olduğu ülkem- de bu gencecik bedenler, bir gece yarısı kurulan pusuda 'dava arkadaşlan' tarafından ölüm ferman- iarı verilerek cezaevinde infaz edildiler... Ölüm saçan Kalaşnikof silahlar yoktu. Sadece bıçak ve çuval vardı... Bir gece yarısı treninde sinsice yaklaşan hain eller kendi akıllarınca 'hainliğin' bedelini ödettikle- rini sandılar... işte o gece bir şiir şarkıya dönüştü tüm acıma- sızlığın içinde: "Kana boyandı kirmenimde yün kuşmarlara, tuzaklara düştüm menevişlendi durgun sularım sedefbir bıçak aldım dostlar güneşi yiyorlar aç kuşlar." • • • Acıların dinamitleştirdiği. toplumun yozlaştığı bir ortamda hangi gerçeği anlatsanız boşuna... Fırtınalı ve yağmurlu bir gecede kararan umut- lar, sinsi tuzaklar içindeyiz... 6O'lı yılların sonlarında, 70'li yılların başlarında "Komünistler Moskova'ya" diyenler şimdi oralan mesken tuttular ama. onlann çocuklan bugün ek- ranların içinde yarasa çığlıkları atıyorlar... Gencecik insanlar 'hainlerin' hain suçlamasıyla infaz edilip kapı arkasına bırakılıyor, 'vatan-bay- rak' çığırtkanları bunca cinayetlerin ortasında kah- raman edasıyla dolaşıyor... Aç kuşlar, güneşi bakır gibi kalaylamıyor artık... Küflü bir ortamda kurutulmuş papatyaları kitap sayfalarının arasında saklayamıyoruz... Soîgun bir hercaimenekşe beni bir başka evre- ne taşırken, buğulanan camın arkasından karşıhk- sız bir kuğunun aşkı gibi acıyla buluşturuyor... Şairin dediği gibi yelesi gümüşten, sevdası süt- beyaz terkisinde bir ölüm, topluma acıları giderek alıştırıyor... Siz bunun farkında mısınız? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR Maym ve roketlere 5 yılda 350 sakat • Güne\doğu"da döşenen mayınlar. PKK'lilerin bulunabileceği noktalara atılmış. ancak patlamamış roketler ve atış poligonlannda unurulan patlayıcı maddeler. kırsal kesimde ölüm ve sakatlanmalara yol açıyor. Siirt'in Hadderis Köyü'nde poligonda unutulan roket mermileri son 3 ayda 1 kişinin ölümüne 8 kişinin ağır yaralanmasına neden oldu. DİYARBAJOR (UBA) - pedi ve Travmatoloji Bölü- Terörle mücedelenin de- vam ettiği Güneydoğu'da döşenen mavınlar. patla- mamış roketler v e atış po- ligonlannda unurulan pat- layıcı maddeler 5 yılda 350 kişinin sakatlanmasına ne- den oldu. 3 ay içinde Siirt'in Had- dens Köyü'ndeki atış po- ligonunda meydana gelen roket patlamasında, 5 ço- cuk ağıryaralandı. Diyarbakır Dicle Cni- versitesi'nde tedavi altına alınan 11 vaşındaki Tevfîk Erdoğan, sakat kalması- nın vanı sıra. görme fonk- siyonunu da yitirdi. Baba Abdulhekim Er- doğan. daha önce aynı yer- de 3 patlamanın yaşandığı- nı belirterek. asken>enin önlem almadığını ileri sür- dü. Dicle Üniversitesi Orto- mü tarafından yapılan araştırmada. son 5 yılda mayın v e ateşli silahlardan dolayı 350 kişinin sakat kaldığı ortaya çıktı. Sakatlananların büyük bülümünün kol ve bacak- lan kesilirken bir kısmın- da ise ağır derecede kalıcı haşarlar meydana geldi. Öte yandan, Şırnak'ın Idil ilcesi Teke Köyü'nde köy koruculuğu yapan 16 yaşındaki Fazıl Ongül, bastığı mayının patlaması sonucu ayağını yitirdi. Köy çeşmesinin önüne dö- şenen mayına basan 3 ay- lık konıcunun Diyarbakır Tıp Fakültesı Araştırma Hastanesi'ndetedavisi sü- rerken doktorlar. mayın ve havan mermisi patlaması sonucu her geçen gün sa- kat kalan insan sayısının arttığını söylediler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle