Katalog

Cumhuriyelİnıti\az Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç 0 Genel Yj\ın Koordınutoru Hikmet Çetinkaja 0 Yazııijleri Mudurlerı Ibrahim \ıldı/(Sorumlu). Dinç Ta>anç 0 Haber Merkezı Mııdurü Hakan Kara 0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser D>5 Habcrler Şinasi Danışoğlu 0 Istıhbjrat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Bülent Kızanhk 0 Kuiıı.ı Handan Şenköken 0 Spor Abdülkadir \ ücclman 0 Makalclcr Satni Karaören 0 Düzeltme Abdullah \ azıcı 0 Fotosraf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Habeı lerı Mehmet Faraç Yd\ınKuruiu İlhan Selçuk I Başkan ı. Orhan Erinç. Oktav Rurtböke. Hiknıet Çetinka>a.Şükran Soner, Ergun Baki. Dinç Ta> anç. İbrahim \ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı. Mustafa Balba\ 0 Haber Muduru Doğan Akın Atatürk Bulvarı No 125. Kat.4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 (" hat). Faks 4195027 # İzmır TemMİcısn: SerdarKıak.H ZıvaBlv 1352 S 23Tel 441122U. Faks. 44191 l"#AdanaTemsıilcısı ÇetinYiğenoğlu. InonüCd. 119S. No.l Kafl.Tel. 363 12 11. Faks-363 12 15 Müesse^e Müdürii- Erol Erkut 0 Koordınator Ahmet Korulsan 0 Muhasebe Bülent > ener 0 [dare Hüseyin Gürer 0 Işleune. Önder Çelik • Bılgı-Ulem: Nail tnal 0 Bügısayar Sıstem Mürmet ÇUer C: • Yonetım KuruİD Başkanı - Gene! Mudur Gülbin Erduran # Koordinator Reha Işıman # Genel Mudur Yardımcısı. Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 513v»580-513 8460-61.Faks 5138463 ^ avımla^an *e B^san- 'l en Gun Haber AunM Basın \e Yavtnuhk A S Turkowii (. ıc 3- 41 (.Jialoâ j 3433-t I-l PK 246 Nıanbul fel ıll 2!2ı 5 i : ns 1)5 ,;o hat I Faks (0212ı: 28 ARALIK 1996 Imsak: 5.49 Güneş: 7 .21 Öğle: 12.13 Ikindi: 14.30 Akşam: 16.50 Yatsı. 18.1" Lee'den kadınlar için kot • İstanbul Haber Senisi - Lee firması. 1954"te gençler arasında serbest gıyımin ön plana çıktığır.ı belirterek. bu dönemde Marihn Monroe. James Dean gıbı gençlığı peşinden sürükleyen >ıldızların da Lee givdiklerıni bildirdi. Lee firması tarjfından yapılan açıklamada. 19~5'lerde Lee'nın ilk kez bayanlar ıçin modeller gehştırdığıne dikkat çekılerek. o >ılların aykırı rock kralıçesi Tına Turner'ın Lee'nın bayan modellerını ilk dene\en ünlüler arasında yer aldıgı ifade edildı. Melih Başar'ın cenazesi kaldırıldı • İstanbul Haber Senisi - Geçırdığı rahatMzlık sonucu yaşamım \ıtıren eskı Basın Yavın ve Enformasyon Genel Müdiir Yardımcısı ve TRT eski çalı>anlarından kadrı Melıh Başartoprağa \erildı. Başar'ın cenazesi. Erenkö> Galippaşa Camıi'nde kılınan ögle namazından sonra Kuzguncuk Nakkaştepe Mezarlığı'na defnedıldi. Sınav başvuruları • ANKARA(Cumhuriyet Biirosu) - Anadolu Fen v e Anadolu Öğretmen liselerıne gırış sınavı başvurularının lOocak'a kadar uzatıldığı bildırıldı. Millı Eğıtım Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada. daha önce bu ^ınavlar ıçın başuırulann 31 Aralık 1996 tarihınde sona ereceği duyurulmuştu. Universitelerin harcamalan Erbakan'm yayımladığı tasarruf genelgesi ile durduruldu Para da yok harcama izni de. •. A l m a n ü n i v e r s i t e l e r i n i n d u r u m u Harç alınması tartışılıyor Alman ünıversitelerı Türk ünıversite- lerı ıle daha sıkı işbırlığıne gırmek isti- >or. lki ülke üni\ersıteleri arasındaki iş- bırlığinin güçlendirilmesi ıçın önümüz- deki aylarda Türkı>e'de bir toplantı _\a- pılaeak. Ürmersite Oğretim Üvelerı Derneğı Başkanı Prof. Dr. Burhan Şenatalar. ge- çen günlerde Bılım \e Araştırma Baka- nı Anke Brunn'un konuğu olarak Al- manya'daydı. Prof. Şenatalar, ikı hafta- lık program boyunca. bakanlık vetkıli- leriy le. \ ükseköğretımle ılgılı çeşıtlı ku- ruluşlann \önetıcılerı\le \e rektörlerle görüştü. Almanva'dakı \ükseköğretım sistemını inceleme olanağı buldu. Prof. Şenatalar'la bu ülkedekı yükseköğretım sistemi. ünıversıtelerin sorunları \e çö- ziım ara> ı^ları üzenne görüştük. Dernek Başkanı. Almanva genelınde yükseköğretimde finansal sıkıntının çok ciddi bir sorun olduğunu \e her e\ale- tin. ünıversıtelerde \enmliliğin arttırıl- ması \e bütçenin kullanılmasına yöne- lik olarak değışik modeller uyguladıkla- nnı anlattı. Prof. Şenatalar'ın \erdığı bıl- gılere göre, Almanya'dakı üni\ersiieler mali sorunlannı şöyle çözmeve çalışıyor- lar ' Ozgür hareket ediyorlar "Devlet, öğrenci sayısı artışına para- lel bir fon artışı sağlayamı\or. Artık^ü- kü üniversitelere devretmek istijor. L ni- \ersitelere torba bütçe \eriyor. ÜnKersi- teler. personel harcamalan dışında daha özgür hareket ediyoriar. Fakülteler ara- sındaki dağıtımda esneklik \ar. Bütçe- nin bir sonraki yıla aktanmında kola>- lıklar getirilijor. Niedersachsen e>aleti. global bütçe u\gulanıasına geçti. Kuze> Ren \\estfalya e\aletinde, personel har- camalan dışındaki harcamalarda aşa- ma aşama yeni sisteme geçiliyor. Bütçe. öğretim elernanı. öğrencL doktora ve me- zun sayısı gibi göstergelere bakılarak >e- rilijor. L nhersitelerde öğrencilerden harç alınıp. alınmaması da tartışılı\or. Bu u\- »ulanıa. bazı >eıierde ka\ı( harcı adı al- tında başlarılmış durumda. Bir e\alerte 400 üniversite hocası gazetelere ilan ve- rerek öğrencilerden harç alınmasına kar- ;ı olduklarını açıkladılar." Prof. Şenatalar. "Alrnantarafındall. TürktarafındaOünKersiteişbirliğiiçin- de. İşbirliğinin güçlendirilmesi için iki ta- rafın da ilgisini çekecek somut projeler önem taşı>or. Bu konuda 1997 ilkbahar >a da \az aylannda Türkiye'de bir top- lantı daha >apılacak" dedı. • İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Ülkü Azrak, bü>ük bir sıkıntı içinde olduklarını, öğrencilerden toplanan ve öğrenciler için kullanılması öngörülen fonu da kullanamadıklannı söyledi. FİGEN ATALAV Ödenek sıkıntısı içindeki üniversitelere birdarbede Başbakanlık'ın tasarrufgenel- gesiyle geldi. Genelge ile üniversitelerin ya- pacaklan harcamalar "kaynağı ne olursa ol- sun" durduruldu. Üni\ersiteler. bütçelerinin yetersizliği ve a>nlan ödeneği istedikleri zamanda \e yerde kullanamamanın sıkıntısını yıllardır yaşıyor. Arada bir gönderilen tasarruf ge- nelgeleri de bütün bunlann üzenne tuz-bi- ber ekiyor. Üniversitelere son gönderilen Başbakan Necmettin Erbakan imzalı ge- nelgeyle. "Personeleilişkin>apılacakgider- ler, güvenlik ve istihbarat hizmetlerinin ye- rine getirilmesinde zorunlu olan harcama- lar ile halen devam eden \a(ırım harcanıa- larının durdurulduğu belirtiliyor. Genel- aede. "havati önem arzeden acil ve zorun- lu harcamalar" için Başbakanlık'tan izin alınması gerektıği de belirtilivor. Böylece üniversiteler, ne öğrencilerden toplanan katkı paylany la oluşan fonu ne de öteki kaynaklannı kullanamazduruma gel- di. İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ülkü .Azrak. büyük bir sıkıntı içinde olduklannı. öğ- rencilerden toplanan \ e öğrenciler için kul- lanılması öngörülen fonu da kullanamadık- lannı söyledi. Azrak bu fondan şimdiye kadar öğren- cilerin ihtiyaçlarını karşılamak için harca- ma yaptıklarını. bundan sonra vapacakla- nnı ise genelge nedeniy le ertelemek zorun- dakaldıklannı söyledi. Prof. Azrak'ın ver- diği bilgiye göre. genelge yüzünden ne fa- kültenin çatısı onarılabilecek ne de öğren- ci sıralan yenilenecek. Fakültelereayrılan bütçenin belirlenme- sinde uygulanan yöntemi eleştiren Prof. Dr. Ülkü Azrak. "Üniversitenin bütçeöne- risi hazırlanırken fakültelerin ihtiyaçları kaba çizgilerle belirleni>or. Dekanlar. ihti- >açlannınkarşılanmasıgerektiğini üniver- site vönetimine kabul ettirmek. rektör ka- pısında beklemek zorunda kalıyor. V ÖK ön- cesinde fakültelerin tüzel kişilikJeri varken bu sorunlar yaşanmıyordu" dedi. 1 milyar kişinin sorunu aynı Dünyanın ülseriazdı • Prof. Sezer'in önerileri Sigarayla sa\a^ i\i \ürütülmcli. ailesinde ülser olanlar mutlaka mide kontrolü yaptırmalı. baharatlı. yağlı gıdalar \ e alkolden kaçınılmalı. kilo \erilmeli. İstanbul Haber Sen isi- Dünyadakı en önemli has- talıklardan biri olarak ka- bul edılen ülsere neden olan bakterinin basit bir kan testivle bulunabildı- ği bildirildi. İstanbul Ünı- \ ersitesi Tıp Fakültesi Gastroentoloıı Anabılım Dah Başkanı Prof. Dr. Ra- ufSezer. tam olarak bılin- memekle birlikte hastalı- ğa "helikobakter" adlı baktennın neden olduğu- nun sanıldığını belirterek "Tedavisi yapılmazsa öl- dürücü olabilen ülser. kan testivle belirlenip, erken tedavivle tamamen kurtu- e-posta : tan (a vol. com. tr lunabilir" dıye konuştu. Prof Rauf Sezer. ülse- n. "Genç ve orta yaşlarda görülen. sebebi kesin ola- rak keşfedilemeyen. mide \e vemek borusunun alt kısmı ile 12 parmak ba- ğırsağını tutan müzmin yara şeklinde hastalık* ola- rak tanımladı. Nedenı bi- lınmemesıne karşın son yı Ilarda *Helikobakter' ad- İı bakteriden şüphelenil- diğini söyleyen Sezer. bu bakterinin kanda tespit edi- lebildiğıni belırttı. ^ ^ eni yapılan araştırma- larla ülsenn yüzde 90-95 oranında teda'vı edılebıldi- ğını kaydeden Prof. Se- zer. "Tedavi birkaç sene devamlı olarak uv gulanır- sa. hastalık tamamen or- tadan kalkar" dı\e konuş- tu. Dünyada 1 miKar. Tür- kıve'dede 1.5milyonaya- kın ülser hasta.->ının bu- lunduğunu belırten Prof. Sezer. ülserın genellikle 18-50 yaşlan arasında gö- rüldüğünü sövleyerek. dünvada AlDS'ı geçtiği- ne dikkat çekti. Sezer. zamanında teda- vi vapılmazsa mide kan- seri. lenf bezi kanserleri- ne neden olabilen ülserle ilgilı olarak şutavsiveler- de bulundu: "- Sigaravla savaş i>i >ü- rütülmeli. - L Iser ırsidir. Ailesin- de ülser olanlar mutlaka mide tetkiki vaptırmalı. - Tüm insanlar düzen- li kontrollerini vaptır- malı. - Temiz gıda. nıunta- zam beslenme. baharat- lı. yağlı gıdalar ve alkol- den kaçınılmalı. - Kilo verilmeli. - Özellikle uv ku prob- lemi olanlar. yatağın baş kısnıını 10 santim kadar vükseltebilirler." Denizl 75 milyartirahkgemitemizleyecek tstanbul Haber Senisi - Ünlü işadamı ve armatörlerın kurduğu Denıztemız-Turmepa"nın yaptığı araştırmaya göre. plastiklerin 450 yıl boyunca denizlerde kaybolmadığı tespit edildi. Mart'97'de. inşa edilen 750 bin dolarlık (yaklaşık 75 milyar lira) deniz temizleme gemısinı göreve başlatacak derneğin. Bakanlar Kurulu kararıyla uluslararası sularda araştırma yapma >etkısi bulunuyor. Yönetim kurulu başkanlığını Rahmi Koç'un yaptığı dernek. denizler hakkında ilk bilgi danışma merkezini oluşturmayı hedetlıyor. Kamuoyunda deniz koruma bilincıni gelıştırmeyi hedefleri arasında tutan derneğin. denizlerimizi kurtarmak için gönüllü sorumluluk bildirisini imzaladığı belirtildi. \angın bombalı donanımıyla. çıkan vangınlara denizden müdahale edebilecek olan ilk temizleme gemisinın sahibi olan dernek tarafından yayımlanan "Denizleri Koruma Deklarasyonu" tüm dünvanın imzasına açılmış \e voğun bir ılgıvle karşılanmıştı. Deklaras\on, Birleşmış \1illetler Çe\re Koruma Programı (UNEP). Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO). Hükümetlerarası Oşinografi Komisyonu (JOC UNESCO). Dünya Doğa Vakfı (WWF). Dünya Çevre Koruma Birliği (IUCN) gibi kuruluşlar tarafından imzalanmıştı. Deniztemiz-Turmepa. 1995'te Kuala Lumpur'da düzenlenen bir sempozyumda. derneğin temsilcisi tarafından ortava atılan önemli bir konuyu daha gündeme getirdi. Genel kabul gören önerıye göre. trafik sorunlu dar geçitler ve boğazlara sahip ülkelerin ortak hareket esasına dayanıyordu. Derneğin Koordinatörü Öner Hgazbö>lece Türkiye"nin sesinin uluslararası platformlarda daha iyi duvıırulacağını söyledi. Denıztemiz- Turmepa'nın yaptığı araştırmaya göre denizlerde atıklann kajbolma süreleri şövle: Otobüs biletı: 2 hafta, bez parçası : 5 ay. ip : 1 yıl. boyalı tahta : 13 yıl. teneke : 100 yıl. alüminyum kutu: 250 yıl, plastik şişe : 450 yıl. cam şişe : Bilinmiyor. sigara ızmariti: Bilinmiyor. (Fotöğraf: MEHMET DESIİRKAVA) 6 3. köprü projesi îstanbul'a tuzak' İstanbul Haber Servisi-İstanbul Nâzım Planı'nın öngördüğü tüp geçit verine, 3. karayolu köprü- sünün \eniden gündeme getirilmesinin. kent için bir ruzak olduğuna dikkat çekildi. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şube- sı'nce yapılan yazılı açıkıamada. 1995"in ekim ayında onaylanan İstanbul Nâzım Planı'nda tüp geçit öngörüldüğü anımsatılarak "Sayın Tav^ip Erdoğan'ı kendi döneminde hazırianıp onaylan- mış olan bu plana sahip çıkmav a çağınvoruz" de- nıldi. Türkiye'de bugüne dek yapılan en kapsam- lı ulaşım etüdünün. Ulaştırma Bakanlığı'nca 3.5 yıllıkbirçalışmasonucundahazırlanan 'İstanbul Kentsel l laşım Etüdü' olduğu belirtilerek bu etü- dün sonucunda tüp geçit kararı verilmesine kar- şın. Karayollan Genel Müdürlüğü'ncehazırlanan bırprojeyle3. karayoluköprüsününyenıden gün- deme getinldığı bildirildi. Tüp geçit-köprü tar- tışmasının yeniden başlatılmasının bilimsel dü- şünceye sığmayan, endişe verici bir gelişme ol- duğu kaydedilen açıklamada, ulaşım politikası- nı belirleyecek temel tercih için "İnsanlara mı, yoksa araçlara mı hizmetedeceğiz" sorusunun ya- nıtlanması ıstendı. Özel oto ulaşımına hizmet eden karavolu ulaşım politıkasının kent ıçi ula- şımı bir kördüğüme çe\ irdıği vurgulanan açık- lamada. Tayyip Erdoğan'a yerel seçımler önce- si \e sonrası Boğaz'dan geçışe köklü bir çözüm için tüp geçidin takipçisi olacağına ilişkin vaat- leri de ammsatıldı. ÖSYS sahtekârı Siverek 1997'de smav merkezi olmayacak ANKARA (ANKA) - Susurluk kazasının ardın- dan yaşanan gelişmelerde adı karanlık ilişkilerle bir- likte anılan DYP Şanlıur- fa Mıllervekili Sedat Bu- cak'ın aşiretinin vaşadığı Siverek ilçesi, sınav sahte- kârı çıktı. ÖSYM, sınav güvenliğinin sağlanama- dığı gerekçesi\ le Şanlıur- fa'nın Siverek ilçesini sı- nav merkezleri arasından çıkardı. 1997 ÖSYS kılavuzun- da. ÖSS ve ÖVS sınav merkezi olarak Siverek'e yer verilmedi. Si\erek'in. sınav güvenliğinin sağla- namadığı gerekçesiyle. sı- na\ merkezleri arasından çıkanldığı belirlendı. Do- ğu \ e Güne> doğu Anado- lu bölgelerinde, sınav gü- senliğinin sağlanmasında güçlükler yaşandığı, aşi- ret üyeleri \e güvenlik güç- lerinin girdigi sınav salon- lannda. görevlilerin disip- lini sağlamakta zorlandığı öğrenildi. Özellikle aşiret- lenn >aşadığı yerleşimbi- rimlerinde. sınav göre%li- lerınin "Kimse kafasına göre hareketetmesin" şek- linde etkı altına alınmaya çalışıldığı behrlendi. Ay- nca güvenlik kuvvetlerinin de birlikte aynı sınav mer- kezlennde smava ginnek istedikleri bildinldi. Em- niyet müdürlüğü yetkili- lerinin, güvenlik ku\ vetle- rinin. görev yerlerinden uzaklaşmaması gerekçe- siyle. Şırnak'ta sınava gi- rebilmelen yönünde talep- te bulunduğu. ancak bu ta- lebın ÖSYM tarafından geri çevrildigi belirtildi. Parasız eğitim için 313 imza A.\KARA(AA)-Türkı- ye Mimar \e Mühendisler OdalarıBirlığı.DlSK. Öğ- retim Üyeleri Derneğı. Eğit- Der ve Öğretmen Dünyası dergisi temsilcilennden olu- şan ve 33 kitle örgütünün onay verdiği "Eğitim Hak- kını Sasunma Komitesi". parasız eğitim ıçin 313 im- za topladı. Komite sözcüsü Zeki Sanhan. yaptığı yazılı açık* Iamada. kampanyanın sür- düğünü v e parasız eğitimin Türkiye'nin geleceği açı- sından büyük önem taşıdı- ğını kaydertı. Sarıhan. hü- kümetin \e yetkililerin sa- natçı. yazar ve eğitimcile- rin yer aldıgı bul<ültür el- çilerinin sesine kulak ver- mesı gerektiğıni ifade etti. "Eğitim Hakkını Savun- ma Komitesi"nin parasız eğitim için imza kampan- yasına şair Cahit Külebi, Fazıl Hüsnü Dağlarca.Can Yücel, y azarYaşar Kemal, İlhan Selçuk. MeUh Cev det Andav. Ayla Kutlu, Erdal Öz, Oktav Akbai Vluzaffer İzgü. ressam Bedri Bay- kam. İbrahim Balaban, Muharrem Pire. eskı Mil- li Eğitim bakanlanndan Ab- nK't Tahtakıhç. tiyatro oyun- cusu Müjdat Gezen, Ğen- co ErkaL Riişrü Asyalı. ka- rikatürist Semih Balcıoğlu. bale sanatçısı Rengin Taş ve sunucu Cenk Koray'ın da aralarında bulunduğu 313 sanatçı. yazar ve eğitimci katıldı. MESELA DEDIK ERDAL ATABEK Feni y ıla girerken lıerkes birbırine "sağlık. mutluluk. başan" dilı- yor. ama bu arada "hindi haklan" gü- rültüye gitti. Her \ıl olduğu gıbi bu vıl da "hindi camiası" epey telefat verdi. Kesilıp de boyunlarına renkli kâğıtlar sarılan hindiler ay aklanndan asılmak suretiyle ışıklar altında hal- ka gösterilerek satışa sunuldu. Baş- ka zamanlarda paçayı kurtanp tavuk- lara piliçlere gulu gulu yapan hindi- lerin bu kere kimseye bir şey yapma olanakları vok. Batı'dan aelme bu "kestaneli hindi" merakı. kanatlılann bu soy unu > ılda bir kez de olsa hatır- lama şansını bir kısım ınsanlara \e- riyor. Eh. ınsanoğludahatırlarsaböv- le hatırlar. En ıvisi insanın aklına düş- memek. ama hindiler çaresiz kalmış. Bütün yıl kendılerini unuttursalarda yılbaşında yakavı ele \eriyorlar. Ba- kalım. bu yılba^ı mönüsünde kimin sofrasındanasıl bir hindi kendinigös- terecek' 1 Süleyman Baba'nın hindisi belli... 1 n "baba hindi" elbette Sülevman Bey'in sofrasına gidecek. Şöyle anlı şanlı. kanatlan açılınca heybet- li. boy nu uzun. ibiği gösterişli "baba hindi" bu sofraya yakışır. Elbette Sü- leyman Bey'in sofrasında tek bir hin- di değil. "babahindiler"'topluluğu bu- lunmalıdır. Nekı Süleyman Bey bel- ki de hindi etini sevmez. Izgarapiliç onun sağlığına daha uygun olabilir. ama artık bu adetten uzak kalması da beklenmez. Şan olsun dıye de olsa "baba hindiler" orada olmalıdır. Yeni yıl hindilere uğur getirmedi... Hoca. hindilere soğuk bakar... ~\ 7"ecmettinHoca"nın. yılbaşıylada 1 V hindi yemekle de arası iyi değil- dir. Bu yılbaşı meselesinden pek hoş- lanmaz, ama -şimdilik- buna dokun- mamak daha iyidir. Zaten laiklerin elınde kalan bir iki şe> in içinde bir de hindi olsa kıymet-i harbiyesi yoktur. Zamanı gelince bu "hindi zulmü" de ele almacaktırya. şimdilik sırası gel- memiştir. Ol bakımdan Hoca'nın ya- kınında bulunmak hindiler için şans- lı bir durum sayılır. Tansu Hanım hindisever midir?.. TT 7 lbette ki. "evet". Zıra ki bu adet Hd Amerika'da pek makbuldür. "Kestaneli hindi" davası da oradan geldiğine göre. Tansu Hanım'ın bu- nu benimsemesi doğaldır. Türk-Ame- rikan ilişkilerininsiyasi.iktisadi \eiç- timai yakınlığı yılbaşında "kestaneli hindi" yemeğının de baş \emek olma- sını zorunlu kılmaktadır. \akında Amerika memleketinde belki de bir hindi çiftliği kurmak suretiyle bu iliş- ki perçinlenecektir. Bu hindilerin iy i seçilmesi. "seçkin hindi" olması, biraz da Ingilızce gu- lu gululamaları tercih sebepleri ola- caktır. Zaten Ingilizce dilinde "hin- di" ile "Türkiye" sözcüklerinin aynı olması da bu tercihi zorunlu kılmak- tadır. Bu "seçkin hindi"lerin itınav la yo- lunacaklanna hiç şüphe voktur. Yo- lunduktan sonra da başlan aynı itinay - la vurulacaktır. Böylece daha leziz biryemekolacaklan kesindir. Ancak ıçlennedoldurulacakkestaneler artık Cavit Bey'in memleketı olan Bur- sa'dan gelmeyecektir. ama başka kes- taneleronlann yerini almakta gecik- meyecektir. Sonuçta "merv Christmas". Mesut Bey'e öfkeli baba hindi yakışır... Mesut Bej'e ciddi bir öfke yakı- şıyor. Gülmeyi epeyce talim et- se de mizaç ciddi ve öfkeli. Doğrusu olavlar da bu ciddi öfkeyi haklı kılı- y or. Ona gidecek hindinin de şöy le ka- bank kanatlı. dik ibikli. öfkeden kı- zarmış bir "baba hindi'' olması gayet- le münasip. Bövle bir hindi bulunca Mesut Bey "in onu kesip de yemeyi dü- şünmeyeceği hemen akla geliyor. Bil- mıyoruz. Mesut Bey bu hindiyi ya- nına alıp dolaştırmayı düşünür mü? Onu sinirlendirecek kişilerle müzake- reye giderken yanında götürüp "öfke- li İündi"yi en gergin anlarda şöy le bir turlatıp birilerinin çevresinde gezdir- mek hoş olmaz mı° Çev relerinde ka- nat kabartıp gezinen. ara sıra da ba- şını kaldınp gulu gululayan hindi ki- milerinin çahmını bozmaz mı? Bu da i> i bir medyatik olay olur gibi görü- nüyor. Bülent Bey'e düşünen hindi... latır. İkincisi. bu hindiyi kesmeye Bü- lent Bev'in mizacı uvgun değildir. Rahşan Hanım'la onu beslemeye ka- rar verirler. Şu halimize bakınca da sı- kı şık durumlarda bazı sorulan "hin- di")e sonnak hiç garip kaçmaz. Ki- min hangi durumlarda ne söylediği- ne bakılırsa "hindiyle danışma" çok daha makul sayılır. Belki de Bülent Bey'in değil ama hepimızin bir "hindi danışmanı" ol- masında sayısız faydalar vardır. Cümleye daha iyi bir yeni yıl dile- yelim. Gerisini 1997 düşünsün. Dülent Bev'e gidecek hindi ö\le JD iri. heybetli. >üksek ibikli falan olmamalıdır. Alçakgönüllü bir "di- yet hindisi" u.gundur. Zaten Bülent Bey'in de \emekle fazla bir ilişkisi >oktur. Ama "düşünen hindi" ona u\ar. Bir kere. memleketin genel du- rumunu böyle bir hindi pek güzel an-