Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14ARAUK 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
RP'li Harun Özdemir'in raporunda cemevlerine de din görevlisi atanması istenildi
Erbakatı'aAlevi raporuCEM ULUTAŞ _ _
Adaet Bakanlığı Özel Komisyon üyesi
ve RP İzmir II Başkan Yardimcısı
H a n n Özdemir tarafından hazırlanan
"Önmıli Bir Sonın Olarak
Alevlik'Tjaşiıklı rapor. Başbakan
^lecnettin Erbakan'a sunuldu..
^AJen Şûrasj"nın bir an önce
toplanması gerektiği kaydedilen
rapoıda, Diyanet lşleri Başkanlığı
bünyîsinde dini hızmet veren
kurunlar arasına "cemevieri''nin
âlınrrası, camilere tahsis edilen din
göre\lisi kadrosunun cemevlerine de
tahsis edilmesi gerektiği belirtildi.
Dogndan Başbakan Erbakana
sunulan raporda, Diyanet İşleri
Başkanlığrnda bir Alevi departmanı
oluşrurulması önerildi. RP Çorum
Millervekili Mehmet Aykaç
•Başbakan Erbakan'a sunulan özel raporda, Aleviliğin Türkiye'nin yakın
gelecekteki en önernli sorunu olacagı uyansmda bulunuldu. Raporda,
Diyanet lşleri Başkanlığf nda Alevilik için bir bölüm açılması gerektiği
vurgulanırken kurumun bütçe görüşmeleri, RP'de konuyla ilgili belirgin bir
aynlığın olduğunu ortaya koydu.
ise önceki gûn TBMM'de Diyanet
lşleri Başkanlığı bütçesi
görüşülürken, Aleviliğin
ateistliğin basamağı olduğunu,
îslam dini için yalnızca bir ekol olarak
kabul edilebileceğini. cemevlerini de
ibadet yeri olarak görmediklerini
söylemişti.
Birbirinin aksi bu iki göriiş, RP
içindeki yenilikçi ve muhafazakâr
kanatlar arasındaki belirgin aynlığı bir
kez daha gözler önüne serdi.
Gelişmelerin detaylı ıncelenerek
Alevilikle ilgili sorunlann acilen
çözülmesi önerilen raporda, Türkiye'de
yaklasık 20 milyon Alevi olduğu ve bu
yurttaşlara inançlan yönünde hiçbir
hizmet verilmediği belirtildi.
'Cemevi görevlisi atansırT
Bunun Türkiye'nin laiklık konusunda
yaptığı "en biiyük zulüm olduğu"
tespiti yapılan raporda. "Devletdin
aynmı yerine din ve mezhep ayrımını
büiikte düşünmelidir. Çünkii dinler
yaşama, mezhep ve tarikatlar iie
geçmektedir" denildi.
Alev i araştırmacı ve yazarlardan
Haydar Kaya, İsmail Tanyeli ve
Dedeler Birliğı Başkanı DervişTur'un
da görüşlennın alınarak hazırlandığı
raporda belırlenen diğer çözüm
önerilen şöyle:
- Dini eğitim ve öğretım kurumlan
olan Kuran kurslan. ımam-hatip
liseleri ve Anadolu ımam-hatıp
lıselennde Alevi Müslümanlardikkate
alınarak "ilave düzenlemeler"
yapılmalı.
- YÖK'e bağlı ilahiyat fakültelerinde
Alevilik bilimsel olarak
öğretilebilmeli. Aynca Alevilıği konu
edinen araştırma enstitüleri kurulmah.
- TRT'de Alevılenn dini merasim ve
günlerinde özel programlar
yapılabilmelıdır.
- Acil konu ders kitaplannın
yazılmasıdır. Genel çerçeveyi bakanlık
belırlemelı. ancak içerik Aleviler
tarafından oluşturulmalıdır.
Başbakan Erbakan'a sunalan raporun
sonuç bölümünde ise şu görüşlere yer
verildı:
* Devlet laik olduğunu, adaletle
hükmeffigini. kanun önünde eşittik
prensibine bağlı olduğunu tüm
yurttaşlanna hissettinnelidir.
Sorunlan böyle çö/meyi denediği
takdirde gereken anlayışı
yurttaşlarından görecektir."
CYDD den uiusal Egemenlik' mitingi
Türkiye
konuşmaya
başladı
• ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Türkan
Saylan, bu mitingle bir yurttaşlık bilincini ortaya
koyacaklannı belirterek hukukun üstünlüğü,
temiz siyaset, temiz yönetim, basm özgürlüğü ve
ulusal sanayiye sahip çıkmak amacını taşıyan
bütün yurttaşlan mitinge çağırdı.
İstanbul Haber Servisi - yapılacak. ÇYDD Genel Baş-
Çağdaş Yaşamı Destekleme
Derneğı (ÇYDD) ve Atatürk-
çü Düşünce Derneğı 'nin
(ADD) "temiz toplum, temiz
siyaset, basın özgürlüğü ve
ulusal sanayinin korunması"
amacıyla ortaklaşa düzenle-
Üiği "Ulusal EgemenMğinGü-
lcü" mitingi bugün Şişli Abi-
Ide-i Hürriyet Meydanı'nda
Radikal, 34
çâlışanının
işine son
verdi
İstanbul Haber Servi»-
İki ay önce yaym hayaüna
"O bir radikal" sloganıyla
başlayan Radikal gazete-
sinde. 34 çalısanın işine
son verildi. ÇağdaşGazete-
cilerDemegi (ÇGD) İstan-
bul Şubesi, basın çalışan-
lannayöneîik hertürlüten-
sikatı protesto ederek aü-
lanlar arasmda yer alan 5
kişilik özel listenin. Radi-
karin*radikalflk suıtnnı"
gösterdiğini bildirdi. ÇGD
fstanbul Şubesi'nce yapı-
lan yazıiı açıklamada, ga-
zetecilerin her zam döne-
minde bu tür tensikatlara
artık ahştınldıklanna dik-
katçekilerek şöyledenildi:
"İşten çıkanJan 34 tdğnin
5'i. geçmişlerinde muhalif
harekederiçindeyeralnıış,
destekiemtş, yargdanımş,
sendikal caişmalarda bu-
lunmuş gazetedier. Yazık
ohnasada bu arkadaşlara
gösterflengerekçe; 'durum-
larının, binanın durumuna
uygun olrnadiğı." Üsteöc
bu 5 kişi. yönetkilerinin de
ç ş ş
nnm takdir ettiği, çıkarri-
malaruıa karşı koyduğu
isimkr. Radikal vöneticüe-
rimn karşı çıkmaana rağ-
meo bo arkadaşlanmız,
nuiessesetaraündaa atridı-
lar»
kanı Prof. Dr. Türkan Saylan,
bu mitingle biryurttaşlık blin-
cini ortaya koyacaklannı vur-
gularken DİSK Genel Başka-
nı Rıdvan Budak da Türki-
ye'nin, Susurluk'taki kazanın
ardından 12 Eylül'den bu ya-
na ilk kez silkinişe geçtiğini
söyledi.
Bugün saat 12.00'de başla-
yacak mitinge sendikalar,
meslek odalan, sivil toplum
kuruluşlan, sanatçı dernekle-
rinden çok sayıda kişinin ka-
tılması bekleniyor.
ÇYDD Genel Başkanı
Prof. Dr. Türkan Saylan, gü-
nümüz dünyasında çağdaş de-
mokrasinin, devlet ve sivil
toplum örgütlerinin ortaklaşa
çalışmasıyla yürütüldüğünü
belirterek Atarürk'ün çağdaş
Türkiye için ortaya koyduğu
ulusal egemenliğin gücünü si-
vii toplum örgütleri, sendika-
lar, sanatçı dernekleri ve basın
örgütleri ile birlikte göster-
mek istediklerini vurguladı.
Bu mitingle bir yurttaşlık
bilincini ortaya koyacaklannı
ifade eden Saylan, hukukun
üstünlüğü, temiz siyaset, te-
miz yönetim, basın özgürlüğü
ve ulusal sanayiye sahip çık-
mak amacını taşıyan bütün
yurttaşlan mitinge çağır-
dı.DlSK Genel Başkanı Rıd-
van Budak da bugün lstan-
bul'da düzenlenecek mitinge
katılacağını belirterek Türki-
ye'nin, Susurluk'taki kazanın
ardından 12 Eylül'den bu ya-
na ilk kez silkinişe geçtiğini
belirtti.
Susurluk'taki kazayla açı-
ğa çıkan devlet-mafya-aşiret
bağlantısının ardından çözül-
meye başlayan kirli ilişkilere
gösterilen tepkilerin uzun bir
süre daha devam edeceğini
\urgulayan Budak. "Arükde-
ğişik sosyal sıuflardan insan-
lar. devletin içinesızmış pislik-
leri temizlemek için harekete
geçmiştir. Türkiye'nin gelece-
ğini aydınlıkgörmekgerekir"
dedi."
iOrdudan ablanlaraI
RP kucak açüi
Haber Merkezi - Refah
İPartisi, Yüksek Askeri Şûra
•(YAŞ) tarafından irticai ça-
ilışmalan nedeniyle ordudan
'uzaklaştınlan askerlere ku-
icak açtı.
Kana! D'nin haberine gö-
;re, geçen dönemlerde ordu-
dan uzaklaştınlan iki yüzba-
!şı MuratBalçık ve EmruDah
Gezer. 11 Kasım 1996 günü
,'birdilekçeyle Adalet Bakan-
jlığı Savunma Uzmanlığı
jkadrosuna girmek için baş-
ivuruda bulundu. Personel
genel müdürlüğü, Genelkur-
may Başkanhğı'na bir yazı
yazarak bu kişilerin son üç
yılhk gizli sicil dosyalannı
istedi. Yazılan istek mektu-
bunda RP'li Adalet Bakanı
Şevket Kazanın imzasının
bulunduğu tespit edildi.
Kazan, konuyla iligili so-
nılan "Benim Genelkıır-
may'la ne ilişkim var" diye-
rek yanıtladı. Bakanlıktan
yapılan açıklamada ise Ka-
zan'ın böyle bir belgeden
haberi olmadığı iddia edildi.
Susma hakkına sahip
olduğunuzu unutmayınız.
İstanbul Barosu CMUK
Uygulama Servisi
Tel: 252 95 16 -17 Faks: 252 95 18
B i r ç o k
-
V U i a r v e
^
î s t a n b u r u a n l a ö r
eserterinde. (stanbul'un gü-
£ e m U e r i İ I h a m ^ n a ğ l 0 | u r ^ ^ O r h a n V M İ gjb j ı s t a n b u l ' U d i n jC r
gözleri kapalı. kimileri ha^asına suyuna \ urgundur. Belli ki o İstanbul yainızca dizelerde yaşıyor artık. YılLar geçtikte y itirilcn değerler,
umarsızlıkJar. şimdi karşımı/a görmek istemediğimiz bir manzara çıkanyor. Marmara'daki 700'ü aşkın bahk çeşidini birkaç diizineye
indiren bu boşvercilik nesilden nesile sürerken yannlar için daha da karanlık bir tablo oluşturuyor. (Fotoğrat: KU BİLAY TÜNTÜL)
KESK, işçiler ve siyasi partiler bugün demokratik devlet istemlerini dile getiriyor
Emekçinin kalbi Kızılay'da çarpacak
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Kamu Emekçileri Sendıkala-
n Konfederasyonu'nun öncülü-
ğünde (KESK), işçi sendıkalan, si-
yasi parti ve demokratik kitle ör-
gütlerinin desteğiyle yapılacak ve
" Demokratik devlet, halk için büt-
çe" isteminin dile getirileceğı ey-
lem, bugün Ankara'da gerçekleş-
tirilecek. Eylem için yurdun çeşit-
li yerlerinden Ankara'ya gelen çok
sayıda kişi, bugün dört koldan Kı-
zılay Alanı'na yürüyecek.
Ankara Demokrası Platfor-
mu'na(ADP)üyegruplar. Yüksel
Caddesi'ndeki Harb-Iş Sendikası
önünde buluşarak Mithatpaşa
Gaddesi üzerinden Sıhhiye'ye ine-
cekler. Ankara dışından gelen
gruplar da saat 09.30'da Hıpodrom
önünde toplanarak Ulus'tan gelen
grupla birlikte Sıhhiye'ye doğru
yürüyüşe geçecekler ve saat
11.30'da buradakı ADP kortejiyie
birleşerek Kızılay Alanı'na gire-
cekler.
Eyleme katılacak geniş bir ke-
Sendikacı memurlar yılımyor
HAKAN DİRİK
İZ.MİR- Memurlar, "işlcmedikleri suçlar"ı işlemeyi
sürdüreceklerini belırtiyorlar. Iktidann, Toplantı \e
Gösten Yürüyüşleri Yasası'nm yeterince
uygulanmadığını öne sürerek memurlara ceza
yağdtrmaya başlaması, sendikah memurlan yolundan
döndüremedi. Yaptıklan basın açıklamalan nedeniyle
hapis cezasına çarptınlan ve cezalan ertelenen
memurlar, cezanın infaz edilmesinden kaygılanmalanna
karşın sendikal mücadeleden ve demokratik haklardan
ödün vermeyeceklerini söylüyorlar.
Izmir'de sendikacı memurlara ilk ceza 3 Ağustos 1995'te
Tüm Haber-Sen'in kapatılmasını protesto etmek için
KESK îzmirŞubelerPlatformu'nun yaptığı basm
açıklaması nedeniyle geldi. Yapılan basın açıklamasının
Toplantı veGösteri Yürüyüşleri Yasası'na aykın olduğu
gerekçesiyle Maden-Sen MYK üyesı Ayhan Özkaya.
Eğitim-Sen İzmir 5 Noiu Şubesi eski başkanı Caner
Canü, Tüm Malıye-Sen İzmir Şube Başkanı Ramiz
Sağlam ve Tüm Haber-Sen Yönetim Kurulu üyesi
Erdinç Beceren 1 yıl 3 ay hapis ve 375 bin lira para
cezasına çarptınldılar. Hükümetin, Toplantı ve Gösten
Yürüyüşleri Yasası'nm "yeterince uygulanmadtğı''
gerekçesiyle ilgililere talimat verdiğini anımsatan
Maden-Sen Genel Eğitim Sekreteri Ayhan Özkaya,
siyasi ıktidann gelişen toplumsa! muhalefeti durdurmak
için bu yasayı kullanarak ceza yağdırmaya
başladığını söyledi.
Bugüne dek tüm basın açıklamalannın sadece adli
soruşturmaya neden olduğunu kaydeden Özkaya, son iki
yıldıradli ve ıdari soruşrurmalann birlikte
yürütüldüğünü belirtti. Bu adli ve ıdari soruşturmalann
önceleri takipsizlikle sonuçlanmasına karşın, son
dönemde cezalann yağmaya başladığını dile getiren
Özkaya, 3 ağustosta aldıklan cezanın ertelendiğini,
ancak bu cezadan sonra yüzlerce basın açıklaması
yaptıklannı söyledi.
sim de Cebeci yönünden Kızılay'a
ınerken Dikmen Demokrasi Plat-
formu da TBMM'nin arkasından
Kızılay'a ulaşacak.
ADP'den yapılan açıklamada,
1997 bütçesinin. gelir adaletsizli-
ğınin. faız ve rant gelirlerinın art-
masının, emperyalizme bağımlılı-
ğın, iç ve dış borçianmanm, "Kürt
halkına ve emekçilere kar-
şı y ürütülen savaşuı bütçe-
si" olduğu savunulurken,
Susurluk kazasının da
"Türkiye devlerinin. tüm
emekçilere ve ezilenlere
karşı bir savaş ay gıtı ola-
rak örgütlendiğini açıkça
serçilediği'"önü sürüldü.
Açıklamada, eyleme
katılanlann "Demokratik
de\ku halk için bütçe iste-
yecekleri" kaydedildi.
CHP Genel Başkan Yar-
dımcısı OnurKumbarao-
başı. KESK öncülüğünde-
ki eylemi destekledikleri-
ni ve haklı istemlerinin ik-
tidar tarafından ciddiye
alınması gerektığini söy-
ledi.
DİSK Genel Sekreteri
Kemal Daysal da bugünkü
eylemi destekleme karan
aldıklannı bildirdi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Neden
Universitelep?
Dünyanın her yerinde toplumlar, sürekli bir ha-
reketlilik içindedir. Sürekli yeni talepler ortaya çı-
kar, yeni beklentiler doğar. "Yeni sınıflar" ortaya
çıkar diyemeyiz ama, yeni "gruplar" ortaya çıkar.
Kimi zaman büyük, kimi zaman küçük...
insanlığın tarihi onbinlerce yıl geriye gider. Biz
bu tarihin ancak 5-6 bin yıllık ufak bir bölümünü
bilebiliyoruz. Ve bu bildiğimiz, ya da bildiğimizi
sandığımız bölümü de çoğu kez yalan yanlış bi-
liriz. Zira elimizde yeterince kaynak yoktur.
Son birkaç yüzyılın tarihiyle ilgili yeterli kaynak
bulunabilir ama, o kaynaklara ulaşmak da bir so-
rundur. Hele iş, "yakın tarih" denilen ve son 30-
40 yılı kapsayan bir döneme gelince, o dönemle
ilgili kaynaklara ve belgelere ulaşmak, neredey-
se olanaksızdır. Çiinkü yakın tarihle ilgili bu tür bil-
gilerin çoğu, gizlidir ve sansürlüdür.
Cumhuriyet tarihimizi eleştirmek ve gagalamak
isteyen kimileri, bu tanhin saptırılarak anlatıldı-
ğından şikâyet ederler ve "arşivler kapalı" diye
yaygara kopanrlar. Arşivler elbette kapalıdır. Ar-
şivler sadece Türkıye'de değil, dünyanın her ye-
rinde kapalıdır. Hiç "açık" arşiv olur mu? Gazete
bayiinden dergi mi alıyorsunuz?..
Dünyanın herhangi bir ülkesinde, herhangi bir
arşive gidip bir belge istediğıniz zaman, önce bir
dilekçe verirsiniz. Kimliğinizi belgelendirir ve ama-
cınızı yazarsınız. istediğıniz belgeyi ya verirler, ya
vermezler. Hem bu süreç salt devlet arşivleri de-
ğil, özel arşivler açısından da geçerlidır.
Bambaşka şeyleryazmak isterken, konu nere-
lere geldi... Neyse, bunları bir yana bırakalım, ko-
numuza dönelim.
Son birkaç yüzyılda gördüğümüz toplumsal ta-
lepler, genellikle "ekonomik" ve "siyasal" hak ta-
lepleri biçiminde idi. Batı toplumlarında bu talep-
lerin çoğu karşılandı ve bunlann yerini; çevre gi-
bi, cinsiyet aynmcılığına son verme gibi farklı alan-
lardaki talepler aldı.
Fakat günümüz gelişmiş demokrasilerinin bu
noktaya gelmeleri kolay olmadı. Kimi zaman ka-
dın emeğinin sömürülmesi, kimi zaman çocuk
emeğinin sömürülmesi, kimi zaman sömürgeler-
den kaynak aktanlması vs. biçimlerde yaşanan
süreç, kanlı ve gözyaşlı bir süreç oldu.
Emekçi kitleler demokratik taleplerini dile ge-
tırdikleri zaman, eğer sistem bunlan karşılamak-
ta zorlanırsa, sorunlar "sokağa çekilir." Ve bunun
ardından da, "düzeni ve devleti koruma" adına fa-
şizm sahneye konulur. Kimi zaman adını vererek,
kimi zaman da üstü örtülü bir bıçimde...
Bu oyun, Batı'nın gelişmiş demokrasileri açısın-
dan "geçmişte kalan" bir oyundur. Fakat Türkiye
gibi ülkeler açısından bu oyun, hâlâ oynanabilir
ve maalesef "sonuç alınabilir" bir oyundur.
Sonuç alınabilir bir oyundur, çünkü toplumu-
muzda öylesine dengesizlikler, haksızlıklar vardır
ki; insanların sokağa dökülmesine değil, sokağa
dökülmüyor olmalanna şaşırmak gerekir.
Oynanabilir bir oyundur, çünkü yukarda da de-
ğindiğim gibi, toplumumuzda sokağa dökülme-
ye hazır kitleler vardır ve bu kitleler arasmda, en
duyarlı ve üzerine oyun kurulabilir olanları da, iş-
çiler ve öğrencilerdir.
işçilerdir; çünkü örgütlüdürler ve dinamik birsı-
nıftıriar. Fakat onların örgütlülüğü ve dinamizmi,
egemen sınıflar açısından ciddi sakıncalar taşır.
Ve bu nedenle hem işçilerin örgütlülüğünü boz-
maya çalışırlar, hem de işçiler üzerine oyun ku-
rarken daha dikkatli davranırlar. Ama gene de tüm
sakıncalarına karşın, bu "potansiyeli" ellerinin al-
tında tutmak isterler.
Gençler ve özellikle ünıversite öğrencileri, üzer-
lerine oyun kurulabilecek en duyarlı kesimdir.
Çünkü gençler özverilidir, duygusaldır ve ataktır.
Çünkü gençler, henüz bir "aile geçindirmek so-
rumluluğunu" üstlenmemiş olduklan için, bir öl-
çüde "gözü kara"d\r\ar.
Çünkü yaşam, gençlerin "köşelerini" törpüle-
yememiştir. Gurur duygulan, diğer duygu ve kimi
korkulannın önünde gelir.
Hele Türkiye gibi; gençlere, belirli "misyonlar"
yüklenmiş ülkelerde, gençler siyasete çok daha
ilgili ve her türlü provokasyona açıktırlar.
Gençlerin "örgütlü" ve merkezi bir örgütün de-
netiminde olması, "egemenleri" ürküttüğü için, bu
örgütler dağıtılır ve ufak gruplar biçiminde örgüt-
lenen gençler istenilen yöne çekilir. Bu işler Tür-
kiye'de de böyle tezgâhlanır.
Siyasal partilerin gençlik kollannın yasaklan-
masını başka nasıl açıklayabiliriz? Bu arada "ül-
kücülere" ve "Milli Gençlik Vakfı "na pek dokunul-
mamıştır. Zira onlann ipi, egemen gücün elinde.
Son günlerde kimi üniversitelerde başlayan
"saldınları" bu bakışla değertendirmek gerekir.
Bazı gazete ve televizyonlar, hâlâ "karşıt görüşlü
öğrencilerin çatışmasından" söz ediyor. iğrenç
bir şey bu.
Ne "çatışması"? Düpedüz faşist "saldın'var.A-
ma kimileri ya bunu görmek istemiyor, ya da gör-
memeleri gerektiği söyleniyor. Karşıt görüşlü öğ-
rencilerin saldınsı nereden çıktı?
Bizi bir yerlere götürmeye çalışıyorlar. Ve biz bu
filmi daha önceleri de görmüştük. Bakalım filmin
sonu değişecek mi?
İBDA/C davasına devam edildi
îdamla yargılanan Şahin'e tahliye
Idam istemiyle yargılanan İBDA/C sanıklanndan .Mehmet Şahin (soldan ikinci) ile örgüt iiyeliğinden
yargılanan Şanül İğde ve Olcay Oğnz tahliye edildi. (Fotoğraf: HÜLYA TOPCU)
İstanbul Haber Servisi - Şeriatçı İBDA C örgütü
adına Istanbul'da çok sayıda bombalama eylemi ile
yazanmız Toktamış Ateş'e suikast planladıklan öne
sürülen 20 sanığın yargılandığı davada. aralannda
ıdamla yargılanan Viehmct Şahin"in de bulunduğu
üç sanık tahliye edildi.
Istanbul 4 No'lu DGM'de dün yapılan duruşma-
yaörgütün yönetıcılennden Ali Osman Zor, Mehmet
Şahin, Şaban Çavdar, Alaattin Baki Aytemiz, Okay
Oğnz ve Şamil İğde ile a\ ukatlan katıldı. Duruşma-
da sanıklann üç yıl önce molotofkokteyli attıklan
öne sürülen Fener Rum Erkek Lisesı ı)e Yuva Kım-
yon Kız Lisesi 'nin müdürü Mehmet Emin Engiz ta-
mk olarak dinlendi. Liseye gece molotofkokteyli
atıldığını söyleyen Engiz, duvara İBDA'C yazıldı-
ğını belirtti. Engiz, buokullara böyle bir eylem ger-
çekleştirilmesinin politik yönü olabıleceğine dikkat
çektı. Daha sonra söz alan sanık avukatlanndan Ha-
san Ölçer, Yener Doğruer'in tanık olarak dinleml-
mesinı istedi. Sanıklardan hiçbırini tanımadığını
söyleyen Yener Doğruer, polısın yaklaşık üç yıl ön-
ce kendisını gözaltına aldığını belirtti. Emniyette
bazı elektronik aletlenn sanıklardan Mehmet Şa-
hin'e ait olduğunu belirten bırtutanak hazırlandığı-
nı ifade eden Doğruer, kendısine bu tutanağın zor-
la imzalattınldığını öne sürdü.
Sanık avukatlan ise müvekkillerihakkındasomut
bir delil olmadığını, buna karşın üç yıldır cezaevin-
de bulunduklannı savundular.
Sanıklardan "anayasal düzeni değiştirmek" fiılı-
nı düzenleyen TCY'nın 146. maddesı uyannca i-
dam istemiyle yargılanan Mehmet Şahın'Ie "örgüt
üyeliği'' fiilini düzenleyen 168. maddesı uyannca
yargılanan Şamıl İğde ve Olcay Oğuz'un tahliyesi-
ne karar veren mehkeme heyeti duruşmayı erteledi.
İstanbul DGM Savcısı'ncahazırlanan iddianame-
de sanıklann şeriatçı İBDA C örgütü adına "anaya-
sal düzeni değiştirmek" amacıy la kiliselen, bıraha-
neleri bombaladıkları, yazanmız Toktamış Ateş'e
yönelık suikast planladıklan, bu olaylar sırasında 2
kişinin ölümü, 16 kişınin de yaralanmasına yol aç-
tıklan öne sürülüyor.