25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'14 ARALIK 1996 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İP dosyası 'Ağar eroin ticareti yapıyor' • 'Çiller özel .Örgütü'nün şemasının yeraldığıve TBMM'ye sunulan İP dosyasında Özer Çiller'in de nükleer madde ve silah kaçakçılığı yaptığı ileri sürülüyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Işçi Panisı (İPı Genel Başkanı Doğu P&rinçek'in, Susurluk kazasının ardindan devlet- mafya-siyasetçi ılişkilen ve devlet içindeki çete örgütlerini araştırmak amacı>la kurulan TBMM Araştırma Komisyonu'na İlettiği dosyada. Başbakan Yardımcısı \e DYP Genel Başkanı Tansu ÇiJler ile eşi Özer Uçuran Çiller ve eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar'a yönelık ağır suçlamalar yer aldı. •Ozer Çiller'in nükleer madde kaçakçılığı yaptığına ilişkin ıddialann yer aldığı dosyada, Tansu .Çiller'in ABD yurrtaşı olduguna ilişkin belgeye de yer verildi. "^eni VİİT raporu"nun da eklendiği dosyada. uluslararası uyuşturucu kaçakçısı Hüseyin Baybaşin'in, Agar'ın eroin ticareti yaptığına ilişkin sav lan kaydedildi. TBMM'ye sunulan 183 sayfalık dosyada da Pennçek'in, "Çiller Özel Örgütü" adını verdiği örgütlenmenin şeması verilerek örgütün ABD'ye bağlı olduğu. MİT, JİTEM, Emniyet, ülkücü mafya ile uyuşturucu ve silah mafyasını içerdiği iddia edildi. Örgütün lider kadrolannın isimlerine de yer verilen dosyada, Özer Çiller'in. uluslararası nükleer madde kaçakçısı Hüseyin Dumanla birlikte iş yaptığı kaydedildi. Doğu Perinçek Dosyada, Çiller'in Duman'la birlikte çekilmiş fotoğrafının yanı sıra Duman'la birlikte Alman Lacosa GmbH firması için komisyon karşılığı "ortak iş yapacaklannı"içeren bır belge de yer aldı. Silah satışı ~ Almanya'nın Baden kentindeki BrenerOtel'de gerçekleşen Çiller-Duman görüşmesi sırasında hazırlandığı belirtilen belgede, "Biz Lacosa GmbH şirketi, yukanda adları belirtiJen bavlarm (Hiiseyin Duman ve Özer Lçuran Çiller) getireceği bundan sonraki tşlerde, bu baylan dışlamayacağımızı veya onları devre dışı bırakmayacağımızı bu belgeyle onaylanz. Komisyon pavlan üzerinde işten işe anlaşma yapılacakör" deniliyor. Dosyada Çiller ve Duman'ın "yaptığı iş"in. yasadışı osmium ve silah safışı olduğu sa\ landı. Dosyada. Tansu Çiller'in, ABD yurttaşlığına başvuru ve yurttaşlığa kabulüne îJişkin belgelerin yanı sıra "ÇiDerÖzelÖrgütü" plarak nitelenen kişilerin, Azerbaycan'daki darbe firişimi, Çin'in Sincan ölgesinde düzenlenen kışkırtma girişimi, Iran'la savaş kışkırtıcılığı. Avrasya feribotunun Jcaçınlması, uyuşturucu ticareti, Tank Ümit, Asker Simtko, Lazım Esmaili cinayetleri. genelev patroniçesi Matild Manukyan'a saldın ve bu saldındâ Özer Çiller'in eski yardımcısı Mehmet Urhan'ın öldürülmesi olaylanna kanştıgına ilişkin iddialar yer aldı. Dosyada, MlT tarafından yalanlanmayan. ancak herhangi bir kuruma verilmediği belirtilen u yeni MİT raporu" da yer aldı. Ordudan atılan dinci askerler gündemini Meclis'e taşıyan Refah Partisi şeriat istedi RP: Diıı ile şeriat aynıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yük- sek Askeri Şûra'nın (YAŞ) irticacı ordu iiye- Ierini ihraç eden karanyla ilgili tartışmalan TBMM'ye taşıyan RP milletvekilleri. ''şeri- at'' istemlerini genel kurul kürsüsünden di- legetirdiler. RPGaziantepMiIletvekilı Bed- ri Incetahtacı. "Din ile şeriat birbirinden av- nlamaz" sözlenne tepki gösteren CHP'lile- re, "Millet ne istiyorsa o gelecektir" v anıtını verdi. RP'liler, Başbakan Necmettin Erba- kanın YAŞ karannı onaylamasını göz ardı ederek Milli Savunma Bakanı Turhan Ta- yan'a yüklendiler. TBMM Genel Kurulu'nda Milli Sav unma Bakanlığı bütçesi görûşülürken sözalan RP milletvekillerinin. kararlann anavasava av- • RP Gaziantep Milletvekili Bedri Incetahtacı, "Din ile şeriat birbirinden aynlamaz" sözlerine tepki gösteren CHP'lilere. "Millet ne istiyorsa o gelecektir" yanıtını verdi. RP'liler. Erbakan'ın YAŞ karannı onaylamasını göz ardı ederek Milli Savunma Bakanı Turhan Tavan'a vüklendiler. kın oiduğunu söylemelcrine karşın. doğru- dan orduya yönelik eleştıri dile getirmemc- leri dikkat çekti. Devlet Bakanı Abdullah Gül. Bakanlar Kurulu toplantı.sının çıkışm- dagazetecılerin "Hükümetordununga/ete- Jereyansıyan uyansını nasıldeğericndirn or" sorusuna. "Öyle bir uyarı yok. Ne uyansı varmış"karşılığmı verdi. RP'lı Mehmet AJ- ta>. orduda özclleştirmenin gerekliliğını an- latırkcn sözii YAŞ kararlarına gctirdi. 69 or- du mensubunun ihraç edilmcsinin kendisini üzdüğünü anlatan Altay. bu insanlann görev- lerine savunmalan alınmadan son verildiği- ni öne sürdü. İhraçların. YAŞ yerine disiplin mahkemelen vc Askeri Yargıtay tarafından vapılması gercktiğıni belırten Altay, bu ka- rarlann ordıınun yüzde95'ıni rencide ettiği- nı ilerı *ürdü. Altay'ın sözlen iizerinc bazı Bakan Tayan 'YAŞ kararlan doğrudur' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Sav unma Bakanı Turhan Tayan. Yüksek Askeri Şûra'nın (YAŞ) 58 irticacı subay ve astsubayı ihraç eden kara- n konusunda. bazı DYP yöneticilerinden farklı ta- v ır koydu. Isim vermeden RP'nin siyasi polemik yaptığını belirten Tayan, "Ben de bir YAŞ iiyesiyim ve aiınan kararlar doğru- dur" dedi. Kimsenın na- maz kıldığı ve oruç tuttu- ğu için ordudan ihraç edil- meyeceğini belirten Tayan, "Koınuta kademesindeki insanlar vicdan sahibi in- sanlardır" dıye konuştu. Tayan. TBMM'de gazetecilerin sorulannı ya- nıtladı. YAŞ konusundaki tartışmalann anımsatılma- sı üzerine. sadece YAŞ ka- rarlannın değil, Cumhur- başkam'nın bazı kararlan- nın. Hâkimler ve Şavcılar Yüksek Kurulu kararlan- nın da yargı denetimı dı- şında oiduğunu belirten Tayan, "Bu bir ihtiyaçtan doğmuştur. TSK'nin disip- lin esasına göre tesis edil- miş bir önenüi organıdır" dedr. ' ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART milletvekilieri. "Başbakan Erbakan neden imzaladı? İmzalamasın o zaman" ıtirazında bulundular. Bu eleştinlere Altay'ın yanı sı- ra diğer RP milletvekilleri de yanıt vermedi. ANAP'lı Yiicel Seçkiner, kendisininde or- duda görev yaptığını. hiçbir zaman oruç tu- tup namaz kıldığı için eleştirilmediâini söy- ledi. CHP Milletvekili Önder Kırü. RP'iiierin eleştirilerinin gerçek olmadığını söylerken bütün kışlalardacamı oiduğunu belirtti. YAŞ kararlarını eleştirmek yerine RP'iiierin ana- yasayıdeğiştirmesigerektiğine dikkat çeken KJIİI. "Buradabazılan,bu karariariçinyar- gısız infaz diyor. Yargısız infaz ise bu mahke- menin başkanı genel başkanınız Erbakan mıydj" diye sordu. Kırlı. "Sa- yın Başbakan Erbakan, ince- lcmiş, uygun görmüş ki inıza- lanıış" dedi. RP Milletvekili Incetahtacı. konuşmasırun başında, genel kurulda yapı- lan konuşmalarda söz alanla- nn şeriatı eleştirdiklerini söy- leyerek, bu açıklamalan eleş- tirdı. İncetahtacf nın itirazla- ra "Bu millet ne istiyorsa o ge- lecektir" yanıtını vermesi üzerine genel kurulda tartış- malarya^andı. lncetahtacı'nın "Din ile şe- riat birbirinden ayrılmaz" sözleri üzerine. C'HP'lı Algan Hacaloğlu. "Şeriat mı getir- mek istiyorsunuz?7 " diye ba- ğırdı. Hacaloğlu, kendısine "Millet ne istiyorsa o gelecek- tir" diye yanıt veren Incetah- tacı'v a. "Getirin de görelim bakalınr diye tepki göster- di. Partisıne sataşma olduğu «erekçesiyle söz isteyen CHP'lı O>a Arash. "Dindev- leti kurulmasını istiyenier varsa, açıkça söylesin" dedi. Görüşmelerin tamamian- masının ardından Tayan'a, YAŞ kararlan konusundaçok sayıdasoruyöneltildi. Konu- nun demokratik hoşgörü için- de değerlendirilmesi gerekti- ğini belirterek hıç kimsenin inancından dolayı ordudan atılmadığını bildiren Tayan, cumhuriyetın laik niteliğine dikkat çekti. Tayan. polislerin askerliği- ne ilişkin soruya. "Bu konu- da bir düzenİeme hazırlığı içinde değili/. Kimse umut içinde ulup beklemesio, bir an önceaskeıiiğjni yapsın" yanı- tını verdi. Ecevit, Devlet Denetleme Kurulu'nun devreye sokulması gerektiğini söyledi Çankaya'da 'Sıısıırlıık' zirvesi BÜLENT ECEVİT ANK.4RA (Cumhurivet Bürosu) - Cum- hurbaşkanı Süleyman Demirel, "devlet-maf- ya-siyaset" üçgenindeki karanlık bağlantılar nedeniyle planladığı liderler zirvesi öncesin- de seri görüşmelerinı tamamladı. DSPIideri Bülent Ecevit. Susurluk skandalıyla ilgili so- ruşturmaların "dalbudak salnıasından" kaygılandı- ğını belirtti. Ecevit. 1 saat görüşmeden sonra yaptığı açıklamada. devleti saran karanlık ilişkilerağının OT- tayaçıkanlması içinnelenn yapılabıleceğini Demirel'e ilettığıni kay dederek. şoy le konuştu: "Bizim kaygımız bu konuda yapılacak giri- şimlerin zaman zaman dal- budaksaracakolmasından- dır. Bu kaygılann ortadan kaldınlmas! için Cumhur- başkanlığı'na bağlı Devlet Denetleme Kurulu'nun mutlaka dev reye sokulması gereğini kendisine ilettim." Demirel'in Devlet De- netleme Kurulu'nun çalıştı- nlması konusunda isteksiz ve tereddütlü oiduğunu kaydeden Ecevit, ANAP lideri Mesut Ydmaz'ın ay- nı yöndeki önerisine Demi- rel'in "Kurul buaraşürma- yı yapacak bilgi \e deneji- mc sahip uzmanlardan oluşmuyor" gerekçesiyle karşı çıktığma işaretetti. Kurul tarafından ya- pılacak inceleme. araştırmave denetlemeler- de ilgili kuruluşvekışilenn konuya ilişkin ıs- tenecek her türlü belge \e bilgiyi vermeklc yükümlü oiduğunu kaydeden Ecevit. "Ka- mu kurum ve kuruluşlan. kurul tarafından gerek görülecek müfettiş. araşhrmacı ve diğer u/nıan personeli kurul başkanlığı emrine gc- çici olarak göndermek ve gerekli yardımı sağ- lamakla yükümlüdürler. Kurul, gerekli gör- düğü hallerde ve sürelerde sözleşmeli olarak uzmançalıştırabilir"<Jedı. Görüşmede Irak'la CHP lideri Baykal, olaydaki siyasi ilişkinin açığa çıkarılmasını istedi 'Tahrip kaygısı Susurluk 9 u örtmesin' ANTALYA - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Susurluk olayında devletin tahrip olacağı kaygısıyla, olaym araştınlmasının önünün kesilmemesi gerektiğini söyledi. Baykal, Çiller'lerin çete oluşumunda olduğu suçlamalanna karşı da, "Tek taraflı suçlama yapmak btze yakışmaz. Onenıli olan. gihenilir soruşturma ile gerçegin ortava çıkartılmasi. Olayda siyasi Oişki olduğu göriilüyor vt' bunun da açıklanması gerekir"dedi. AJcdeniz Üniversitest Jktisadi ve Idari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen 'Türidye-Avnıpa İBşkileri Nereye Gkliyor?' lconulu panelde konuşan Baykal, Türkiye'nin Avrupa ile ilişkilerinin 700 yıla dayandığını ve her zaman da gergin bir şekilde devam ettiğini anımsattı. Baykal, biryıl önce kabul edilen gümrük birliğinden sonra Avrupa Birliği'ne tam üyelik konusunun gereklerinin yerine getirilemedigini, bu konuda Türkiye'nin hatalı oiduğunu vurguladı. Baykal. biryılın israf edilmiş yıl oiduğunu ancak hatalı olan tarafın sadece Türkiye değil, Avrupa'nın da yaniışlannm bulunduğuna işaret etti. AÜ Rektörû Prof. Dr. Vaşar Uçar, Türkiye'nin Avrupa ilişkilennın nereye gittiğinden önce Türkiye'nin nereye gittiğinin konuşulması gerektiğini anımsattı. IİBFDekanı Prof. Dr. Yavuz TekeUoğiu da Türkiye'de özgürlükler sorununun, ülkemizin AB'den giderek uzaklaşmasına olanak tanıdıgmı vurguladı. Fransa Lille Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Deniz Akagüi gazeteci Cengiz Çandar, eski DPT Müsteşan. emekii Büyükelçi Dr. AK Tîgrel ve Uluslararası ,Aıaştırmalar Merkezi'nden Dr. Semih Vaner'in katıldığı panelin çıkışında sorulara yanıt veren Baykal, Susurluk kazasmdan sonra ortaya çıkan konulann mutlaka çözülmesi gerektiğini vurguladı ve "Olayın yeni yeni boyutlan ortaya çıkıyor. Türkiye. bu olavın altında e/jfemez. Cumhurbaşkam devletin tahrip olmaması konusunda özen gösterivor. Hic kuskusuz hepimiz bu konuda özen ve önem gösteriyoruz. Anıa devletin tahrip olması kaygısı bu olaym ay dınlanması ihtiyacının önünu kesmemeli'* dedi. ılgılı görüşlerinı de ilettığıni kaydeden Ece- vit, Amerika'mn Irak politakasınm iflas etti- ğini ve Türkiye'nin bu konuda artık devreye girmesı gerektiğini söy ledi. Kurulması plan- lanan Kamu Güvenliği Müsteşarlığı konu- sunda da görüş alışvenşinde bulunduklarını kaydeden Ecevit, konuyla ilgili bu kadar kurum var- ken bu kuruluşa nıçın gerek duyulduğunu anlayamadı- ğını belirtti. Cumhurbaşkam Demi- rel. Ecev it'in Dev let Denet- leme Kurulu'nun görev ve yetkılerine ilişkin sözleri üzerine yazılı açıklama yaptı. Demirel. Devlet De- netleme Kurulu'nun bugü- ne kadar dev letin diğer or- ganlarının görev üstlendiği olaylar hakkında denetleme yapmak iizere görev lendi- rılmediğini belirterek. "Devletin sadece bu işlerle ilgili üniteleri dururkeruon- lara güvensizlik anlamına gelebilecek başka bir görev- krdirme vapılmasından ka- çınılmışör"dedı. Ecev it'in ardından Demi- rel ile görüşen BBPlideri Muhsin Yazıcıoğlu, son olayların ardından yurttaş- lann psikolojik durumu ve kaygılarını Cumhurbaşka- nı'na ilettiğini sövledi. IRMIKIAYDIN ENGIN e - mail: engin (<ı planet.com.tr Pandora'nın Kutusu eski Yunan'dan bir masaldır. O ku- tu açılmamalıdır. Merak ya da başka bir nedenle açıldığında kutuya hapsedilmiş kötülükler uçuşmaya başlar. Kapatmak için artık çok geçtir. Susurluk ilk patlak verdiğin- de Pandora'nın Kutusu bir kez daha Tırmık'a konuk olmuştu. Meğer bir bildiğimiz varmış. O günlerde sezgiyle değindiği- miz kutu, bugün günlük yaşa- mımızın birparçasınadönüştü. Ekranlarda psikopat katiller, te- tikçiler, mafyanın her boy ve türünden karanlık adamlar, gizli ve karanlık örgütlerin adam öldürme aygıtına dönüş- müş silahçıları sıram sıram boy gösteriyor. Gazetelerin sayfa- ları da aynı adamların itirafları, tanıklıkları(!), "Abi bildiklerimi bir söylesem, üüüüfff neler olur neler" tehditleriyle dolup taşıyor. Bunlar size yansıyanlar. Pandora'nın Kutusu Bunlar gazete ya da TV haber müdürlerinin süzgecinden ge- çip ekrana ya da sayfaya gire- bilenler. Otuz gündür zaten işi başın- dan aşkın gazeteciler ve özel- likle haberle yatıp haberle kalk- mak zorunda olan istihbarat ameleleri, bir de "bildiklerini anlatmak" üzere kuyruğa gir- miş it uğursuz takımı ile uğra- şıyoıiar. At izinin it izine karış- tığı bir ortamda doğruyu yan- lıştan, önemliyi önemsizden, gerçeği yalandan, haberi pa- lavradan anndırmaya çabalı- yorlar. Dedik ya Pandora'nın Kutu- su açıldı. Bugüne dek örtülü kalmış, karanlıklara sinmiş kö- tülükler sapır sapır dökülmeye başladı. Galıba bu Susurluk, Milattan Önce ya da Sonra gi- bi bir dönüm noktası oluyor. Hatta oldu bile. Galiba yakın- da daha kestirme yazıp çizip konuşacağız: SÖ (Susurluktan Önce), SS (Susurluktan Sonra) diyeceğiz. Bu satırların yazarı italya'da, Belçika'da, (o zamanki) Batı Almanya'da. Hollanda'daG/a- dio örgütlerinın açığa çıkarılışı- nı izledi. Burjuvademokrasisi- nin gelişkinliğinı sınama olana- ğı buldu. Yurttaşlık bilinciyle donanmış ve.. örgütlenmiş Batı Avrupalıların potansiyel (ya da fiili) cinayet şebekeleri- ni nasıl ve nereye kadar ayık- ladıklarını adım adım gözleye- bildi. Bütün NATO ülkelerinde da- ha 1952'de bu örgütlerin kurul- duğunu öğrendı ve basit bir akıl yürütmeyle, "Demek Tür- kiye'de de var" yargısına ulaş- tı. Ardından "Kontrgerilla, Se- ferberlik Tetkik Dairesi, Ozel Harp Dairesi, Özel Harekât Komutanlığı" gibi çeşitli ad ve kılıflar altında Türkiye'de etkin- lik gösteren kuruluşlarla "Tür- kiye Gladiosu "nun bir ve aynı örgütlenme olduğunda karar kıldı. Ancak Türkiye Gladiosu'nu değerlendirirken galiba farklı ölçütler de kullanmak gereke- cek. Uzunca süre "öteki Gla- dio'lar gibi bir Gladio" çerçe- vesinde kaldığı, öteki Gla- dio'lar kadar kana ve pisliğe bulaştığı anlaşılan Türkiye Gla- diosu, 1980'i (12 Eylül'ü) izle- yen dönemde şiddetli bir dö- nüşüme uğradı. Hele Gorbaçov ile Busch arasında silahlanmaya köklü bir sınırlama getiren anlaşma- dan ve hele hele 1989'da sos- yalist sistemın çöküşünden sonra NATO'nun işlevinin de- ğişmesi zorunluğu ve NATO çerçevesinde beslenip koru- nan Gladio'ların VVashington kaynaklı parasal kaynaklannın tıkanmasıyla Türkiye Gladiosu da bir seçme eşiğine geldi. (Bu nolctada öteki NATO ülkelerin- de Gladio örgütlerinın o gün- lerde artık rasfiye edildiklerini, en azından ciddi bir kısıtlama- ya uğratılmış olduklarını göz- den ırak tutmayın.) Resmi kanallardan beslen- me olanakları zayrfiayan, hatta yer yer yok olan Türkiye Gladi- osu'nun sivil(!) kanatları uyuş- turucu, haraç, arsa rantları, çek senet tahsilatı ve kumarhane manolanndan oluşan karanlık bir dünyaya yalınkılıç daldılar. Bugünkü kirlenmenin aldığı akla havsalaya sığmaz boyut- ların bir başka açıklaması yok gibi.. deyip bugüne nokta ko yalım. Yarın da devam ede- lim... POLTIİKA GUNLUGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kaynarca'da İnfaz... 12 Aralık 1996... Saat 21.00 sıralan... Pendik-Kaynarca'da beyaz renkli BMW marka otomobil otomatik silahlarla taranıyor. Otomobil- de bulunan iki kişi olay yerinde can veriyor... Ölenlerden Ali Ateş Tunceli'nin Hozat ilçesin- den, Engin Özeren ıse Elazığlı... Ali 37, Engin 41 yaşında... Ölen iki kişi Gebze'de 'Diliskelesi'nöe (Dilovası) bulunan Dil-Koop'un taşımacılığını yapıyor,.. Ali ve Engin'in 12 Eylül 1980 öncesi bir sol örgü- te bağlı olduklan söyleniyor... Ali ve Engin, çevrelerinde onurlu, dürüst kişiler olarak tanınıyor ve 'uyuşturucu mafyası 'yla uzak- tan yakından ilişkileri olmadıklan belirtiliyor... Acaba bu cinayet, sol örgüt içinde bir hesaplaş- ma mıyöı? Yaptığımız araştırmada böyle bir olasılık görül- müyor. Çünkü Alı ve Engin'in bu işleri çoktan bı- raktıkları yakın çevrelerince bilinıyor... Kimi gazeteler, olayı 'uyuşturucu mafyasının iç hesaplaşması' varsayım/na dayanarak verdiler... Yukarıda beürttiğımiz gibi Ali ve Engin'in 'uyuş- turucu kaçakçılığı 'yla uzaktan ve yakından bir iliş- kileri olmadığı kesın... O zaman? Bu konuda değişik yorumlar yapılıyor... Deniliyor ki: "Gebze'de Dılıskelesi'ne, içinde kaçak Merce- desler bulunan bır feribotun yanaşmasına karşı çıktıklan için öldürüldü Alı ve Engin..." Soruyoruz: "Yanı Mercedes kaçakçıları mı vurdu Ali ve En- gin '/?.." Yanıt: "Ama olay onu gösteriyor..." Olay, kimi kuşkuları da beraberinde getiriyor. Sal- dırganların içinde bulunduğu sahte plakalı mini- büs terk edildikten sonra yakılıyor ve içinde Ka- laşnıkof tüfekle çok sayıda boş kovan bulunuyor... • • • Anlaşıldığı kadanyla saldırganlar. olay yerine iki araçla geliyorlar. İki araçtan biri olan minibüs yakıl- dığına göre, eylemi o araçta gerçekleştirip diğer araçla kaçıyorlar... Infazın işlenış biçimi, bu işi yapanların profesyo- nel oiduğunu kanıtlıyor. Araçlardakı sahte plakalar, suç öğesi silahın o- lay yerinde bırakılışı, minibüsün yakılması bunu gösteriyor... Bize kalırsa infaz, bır çetenın işi... Bir de kullanılan silahın cinsi ve markası önemli: Rusyapımı Kalaşnıkof... Kaynarca'daki infazla ilgili söylentiler; işin için- de mafya bağlantısı olduğu, Gebze Diliskelesi'nde işlerini rahat görmek için Dil-Koop'a gözdağı veril- diğiyolunda... Hedef olarak seçilen Ali Ateş ile Engin Özeren'in mafyayla uzaktan yakından ilişkisi yok. İki genç insan 'solcu'kımlikleriniyitirmeden işya- şamına adım atmışlar. Türlü işlere girip çıkmışlar. Çoğu kez 'ülkücü mafya'nın hedef tahtası haline gelmişler. Belki de Gebze Diliskelesi'ni kaçakçı- lık işi için kullananlarla zaman zaman kapışmışlar... Sonra ne olmuş? Kaynarca'da yargısız infaz... Üstelik profesyonelce... Tıpkı Ömer Lütfi Topal cinayetinde olduğu gibi, Kalaşnıkof tüfeği araç içinde bırakıp minibüsü ya- kıp kaçmışlar... • • • Pendik Kaynarca'da önceki gün otomobilleri çapraz ateşe tutularak taranan Ali Ateş ve Engin Özeren'in infazlan bana, Akdenız ve Ege kıyılann- daki 'ülkücü mafya' örgütlenmesini anımsattı... 1991 'de infaz Yasası 'ndaki değişiklikle cezaevin- den çıkan kimi sol örgüt üyeleri, yaşam savaşı vermek için ış kurmak istediler. Kimileri otopark, çay bahçesi ihalelerine, kimileri kooperatiflerde ta- şımacılık işlerıne girdiler... Ayvalık'tan Çeşme'ye. Bodrum'dan Fethiye'ye dek pek çok kıyı kesimınde İstanbul, Ankara, Izmir gibi büyük kentlerde zar zor ayakta kalıyordu bu gençler... Birileri bir gün karşılarına 'ülkücü mafya'y\ çıkar- dı... Bu 'solcu gençler'in yapacakları iki şey vardı: Ya onlara haraç verecekler ya da onlarla mücadele edeceklerdi... ikisini de pek çoğu yapamadı. Yapanlar ise hep ölümle burun buruna kaldı... Neden mi? Devlet içindeki çeteler. bu 'ülkücü mafya'yla iç içeydi... Ali Ateş ve Engin özeren'in katilleri bulunacak mı? Şu aşamada yanıt vermek oldukça zor... Bir kez daha altını çiziyoruz... Alı Ateş ve Engin Ozeren, ne 'uyuşturucu maf- yası 'ndandı ne de örgüt içinde bir hesaplaşma peşindeydi... Onlar dürüst ve onurlu insanlardı. Ali ve Engin, Diliskelesi'nde kaçakçılığa karşı ta- vır almışlardı... Bu cinayeti işleyenleri güvenlik güçlerinin yaka- laması hiç de zor değildir!.. Eğer yakalanırlarsa çok şey gün ışığına çıkacak- tır... Internet http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya «ı Planet.com. TR ACI BİR OLUM Eşi bulunmaz insan. can dostumuz, meslektaşımız HÜSEYİN ATAN'ı yitirdik. Hepimizin başı sağ olsun. Cenazesi. 14.12.1996 Cumartesi günü (bugün) öğle namazından sonra Muğla Kurşunlu Camii'nden kaldınlarak Yenişehir Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. İSTANBUL TURlST REHBERLERİ ESNAF ODASI VÖNETİM K.LRLLU
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle