Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 9 KASIM 1996 CUMARTESf
4 HABERLER
Tunceli'de PKK'lilerin kendi aralarmda yaptıkları şifreli telsiz konuşmalarından eylemin anlaşıldığı bildirildi
BaykaPa sırikast öulendiALPER BALLI
TUNCELİ- Yöredeki gıdaambargo-
su ve göc nedenivle vaşanan sorunlan
yerinde incelemek üzere Tuncelı'ye gi-
den CHP Genel Başkanı Deniz Ba> kaî'a
PKK'nin gerçekleştirmek istediği su-
ikast gırişınıınin son anda önlendiği bil-
dinldı Ba>kal. Tunceli'nin sorunlannı
Ankara gündemıne taşıvaeakiarını be-
lirterek. teröre karşı mücadele \enlirken
halkın baskı altına alınmaması gerektı-
ğini vurguladı.
~ CHP liden Bavkal ve partili mılletve-
killerinin Tunceîi'de gerçekleştirdiği 2
günlük inceleme gezisi dün sona erdi.
Baykal'a gezisi sırasında PKK tarafın-
dan gerçekleştinlmek istendiğı belirti-
len suikast girişimi son anda önlendi.
Bavkal Tunceli'ye gelmeden önce P-
KK'lilerin kendi aralanndaki şifreli tel-
siz konuşmalan deşifre edildiğinde orta-
va çıktı. PKK'lilerin telsiz konuşmasın-
da. suikastla göre\lendirılen tinıe "Ge-
rekli teknolojik ve lojistik donanımınız
var, işi bitirin. Bavkal'a karşı planlanan
hareketi tamamlavın" yolunda talimat
gönderdığı behrlendı. Bunun üzerine
kentte çok voğun gii\enlik önlemleri alı-
nırken, CHP heyetinin güzergâhı sürek-
li değıştirildi. Baykal\n ilçeler arasın-
daki seyahatleri sürekli yol kenanna di-
7ili zırhli araçlar ve helikopterlerle iz-
lendi.
Baykal'ın Tunceli'de belediyeönünde
konıiîfna vapacağı meydandan sonraki
sokakta olayla ilgisi olduğu sanılan bir
kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. An-
cak. bu bilgi doğrulatılamadı. Bavkal ko-
nuşma>aptığı sıradatelsizlerden. "Çar-
şaflı \e türbanlılara karşı dikkatli olun,
onlançoksıkıaravın"anonslan vapıldı.
Tuncelı YaliM Atıl Lzelgün. suikast gi-
nşimıneilişkinsorulara "Bukonudavo-
rumyapamam" vanıtını \erdi.
Tunceli'ye yardım sözü
CHP liderı Bavkal. Tuncelı belediye
hizmet bınasinın açılişı öncesinde halka
vaptığı konuşmada. Tunceli'nin Türki-
ye'nin demokratık laik yapısının güven-
cesi olduğunu \ urguladi Bavkal. "Ama
bu mücadele vapılırken halk mağdur
edilmemeli. Terörle mücadele halkın
anavasal haklanndan yoksun olmaması
için v apılır. halkın esenliği için > apılır. Te-
rörle mücadele edeceğim dive halka bas-
kı vaparsanız karşınıza alırsınız. Terörle
mücadelenin kurbanı olarak halk. top-
lum. insan verilmemelidir. Sen terörle
mücadelevle \atandaşı ezersen. o müca-
dele kinıin ekmeğine \ağ sürer? Tunce-
li'nin ezilmesine izin \ermeyiz" dive ko-
nuştu.
Bavkal. güvenlik gerekçesiyle bazı
yerleşim birimlerinin boşaltılabileceğini.
ancak bunun vatandaşıngereksinimleri-
nin karşılanmasının ardından vapilması-
na işaret ederken. şöv le de\am ettı:
"Birvetkilinin. "Benburavı boşaltıyo-
rum' demeje hakkı, hukuku. yetkisi var
nıı? Ha\ ır. Kamulaştırma > apılmalı. taz-
minatlarıödenmeli. Oravaburavadağıt-
tığınız örtülü ödeneği, paraları getirin
Tunceli've. Halkın sorunlannı çözün.
Deprem. sel. vangın afettir de. bu hukuk
afeti, terör afeti değil mi?"
Suikast gırişımivle ilgıli Cumhuri-
vet'in sorularını yanıtlavan Bavkal. ön-
ceki gece vali ıle yapılan toplantıda ken-
disine PKK'lilerin telsiz konuşmalany-
la ilgili bilgi venldiğini anlatarak. "Çok
üzerinde durmadık. Ertesi gün (dün)
programımızı avnen uyguladık" dedi.
Bu arada emnivet güclerinin önceki
gece \alilik önünde şüphe üzerine laci-
\ert paltolu bevaz çoraplı hamile kılı-
ğında bır kadını aramak istedikleri. an-
cak bunu gerçekleştiremedikleri öğre-
nildi. Gece v e gün bo> unca telsizden ka-
dının eşgaiine ilişkin anonslar yapılarak
güvenlik görevlilerınin dikkati çekildi.
Bavkal ve milletvekillennin konakladı-
ğı tesıslerin önünde çok voğun güvenlik
önlemi alındı.
ANAP YSK yolunda Aydm Cezaevi'nde tedaviye alınan eylemci sayısı, 3 kişinin eklenmesiyle 16'ya yükseldi
Açhkgrevinde tehükeüdönemeçAYDIN (Cumhurivet) - Aydın
E Tipi Cezae\i'nde PKK
davalarından vargılanan 120
tutuklu ve hükümlünün
başlattıklan süresiz açlık grev i
47. gününü doldurdu.
Sağlık durumlan ağırlaşan 3
eylemci daha Avdın
Devlet Hastanesı'ne
kaldırılırken. tedavı altına
alınan eylemci sayiM 16'ya
çıktı. Avdın Cumhurivet
Başsavcısı EminÖzler. Adalet
Bakanlığı'nın genelgesini
uyguladıklarını belırterek.
ölüm olavlarının meydana
gelmemesi için durumlan
ağırlaşan eylemcilerin
direnişieri dikkate
alınmayarak. koğuşlardan
alınıp hastaneye gönderildiğini
açıkladı.
Aydın Devlet Hastanesi'nde
tedav i altına alınan Ali Kava.
Remzi Özçelik, Mustafa
Sarıkaya. S'aşar Elbir, \\ dın
Bor, Oktay Güzel, Özcan
Erdem, Ferhat Aksu, Doğan
Baltacı. Dav ut Aslan, Feyzullah
Başakçı. Kahraman İkbav.
Alaattin Aktaş, Hüsevin Âcar,
Ahmet Ertaş ve Harun Gül'iin
sürekli doktor kontrolünde
oldukları öğrenildi.
Hastane vetkilileri. Harun
Gül'ün bünvesinin lOiiündür
su kabul etmediğini. diğer 15
evlemcide ise nıide daralması
ve solunum volları yetmezliği
olduğunun belirlendiğini
belırttıler.
Cezaevı ve hastanedeki
yakınlarının sağlık
durunılarıyla ilgili olarak bilgi
edınmek isteven tutuklu
yakınlarından birgrup
cezaevi önünde. birgrup ise
hastane önünde beklevişlerini
Bahattin Şeker-Asker kaçağı mı?
Kaçak
bakan
taıttşması
büyüyor
ANK\RA (Cunıhuri\et Bürosu) -
Sahte belgelerle a~.kerlık
görevinden kaçtığı suçlamasına
hedefolan DYP'li Devlet Bakanı
Bahattin Şeker'in. nıilletvekılliği ve
bakanlık koltuğu tehlikeye girdi.
ANAP. askerliğini vapmamış bir
kişinin
u
miller\ekili"* olamavacağı
gerekçesıvle YSK'ye başvurmava
hazırlanıyor. ANAP Grup
Başkanvekili Cumhur Ersiimer.
belgelerin ellerine ulaşması
durumunda Şeker'in
milletvekilliğinin iptali için
YSK'ye başvuracaklarını açıkladı.
Gençlik ve spordan sorumlu Dev let
Bakanı Şeker ise. belgeler eşlığınde
yayımlanan haberleri valanladı.
"Arena" progranıında >a> ımlanan,
Şeker'in, gerçeklere avkırı biçımde
kendisini yurtdışında göstererek
normal askerlik görevinden kaçtığı
haberi muhalefeti harekete geçirdi.
Ersümer. anayasada
milletvekilliğine seçilebilme
koşullarının açık olduğuna dikkat
çekerek. "Hem milletvekilliğinin
iptali için YSK"\ e baş> uracağu,
hem de Meclis'in diğer denetim
yollannı işleteceğiz" dedi. Ersümer.
programın yavımlanmasından
sonra. çok savıda seçmenin
kendisini aravarak. bazı beledive
başkanlan hakkında da askerliğini
yapmadığı ihbannda bulunduğunu
aktardı. Anayasanın milletvekili
seçilme yeterliliğini düzenleyen 76.
maddesi. milletvekili seçilebilmek
için. "askerlik hizmeti"ni yapmış
olma zorunluluğu getirivor.
Bakanlar Kurulu üvelerı de avnı
hükümlere tabi olduğu için.
Şeker'in askerliğini yapmadığının
"sabit" olması durumunda bakanlık
koltuğn da elinden gıdeeek. MSB
ve Genelkunnav Ba^kanlığı'nın da
harekete geçebıleceğı ve
soruşturma başlatabileceği
kaydedildi. Şeker ise. askerlik
görevini yerine getirişi\le ilgili
ortava atılan iddialan valanladı.
Emeklilerin çile ku>ruğu süriiyor. Herkesten giderler adı altında 650 bin lira alındığını söyle>en bir emekli memur. 2.5 nıiKona ya-
kın emekliden alınan bu paranın de\lete 3 trihon lirava yakın kazanç sağladığına dikkat çekerek bu anlayışı protesto etti.
Sağlık karnesinde vurgun iddiası
İstanbul Haber Ser\isi - SSK
sağlık karnelerının süresız
geçerli olduğu. değiştırılmesi
için -Mİbaşına" dek süre
verıldiğıne vönelık söylenti ve
iddıaların da doğru olmadığı
belirtildi. Sigortalı ve
emeklilerin. ellerindeki eski
sağlık karnelerıvle muayene ve
tedavı olabilecekleri
vurgulandı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanlığı'ndan dün vapılan
vazılı açıklamada. SSK sağlık
karnelerinin yil sonuna kadar
değiştirilmesi gerektiğı
volıındaki sövlentilerin gerçek
dışı olduğu vurgulanarak.
sağlık karnelerinin
değiştınlmesi için belirli bir
sürenın bulunmadığı belirtildi.
Açıklamada. emeklilerin veni
tip sağlık karnelerini almak
için yoğun başvuruda
bulunduğu vurgulanarak. şöyle
denildi:
"SSK sağlık karnelerinin
değiştirilmesi için belirli bir
süre yoktur. Yılbaşına kadar
süre verildiği volundaki
söylentiler doğru değildir.
Sigortalılar \e emeklilerimizin
ellerindeki mev cut sağlık
karneleri süresiz olarak geçerli
olup, bunlarla muavene ve
tedavi olmalan mümkündür.
Sağlık karnelerini değiştirmek
için vatandaşlanmızın ıı/un
kuyruklar oluşturmasına,
saatlerce beklemesine ve
sıkıntıya «irnıesine hiçbir neden
yoktur.
SSK Genel Müdürlüğü, tüm
sağlık tesislerine ve sigorta
müdürlükJerine gönderdiği 6
Kasım 1996 tarihli genelgede
daha önceki genelgelerine ilave
olarak tüm teşkilafını bu
konuda bir defa daha
talimatlandırnıış \e eski sağlık
karnelerinin değiştirilmesi
konusunda ilgililere hiçbir
şekildeuvanda
bulunulmamasını bildirmiştir."
DİSK: Insafsı/lık
DİSK \önetim Kııruiu üvesi ve
Örgütlenme Daire Başkanı
Hulusi Karlı ise dün vaptığı
şazrlı açıklamada. SSK
emeklılerının değiştirmesi
istenen sağlık karnelerinin
yasalarçığnenerek bır demek
yoluvla satılmasının tam
anlamıvla bir 'insafsızlık*
olduöunu ifade etti. Karlı
açıklamasında. sağlık karnesi
ıçın gerekli tüm bilgilerin
emeklilerin sağlık karnelerinde
nıevcutken yeniden belge
istenmesinin anlamsız
olduğunu belırterek.
"Dağıtımını SSK'nin vapması
gereken bir belgenin hiç ilgisi
olmavan bir derneğe verilmesi.
bakanlık eliv le bu derneğe
haksız kazanç sağlamaktan
başka bir anlam
taşımamaktadır" dedi.
Her emekliden çeşitli giderler
adı altında 650 bin lira
alındığına dikkat çeken bir
emekli memur. 2 buçuk
milvona vakın emekliden
alınan bu paranın dev lete
vakkışık 3 trılyon liraya yakın
kazanç ^ağlandığını belirterek.
bu anlavışı prote^to etti.
sürdürüvor. Sorunun çözümü
için e> lemcilerin a\ ukatlannın
vanı sıra İHD Genel Merkez
vöneticilerinin Adalet Bakanı
Şevkef Kazan'Ia görüşme
girişimlerinın sürdüğü
öğrenildi. Bu arada ÎHD Genel
Başkanı Akın Birdal'ın A>dın
Cumhunyet Başsavcısı ve
cezaev i \etkılılenv le görüşmek
üzere Aydın "a geleceği
bildirildi.
47. gün
MültecUer
hastaneye
kaldınhlı
ANKARA (Cumhurivet
Bürosu)- Iranlı
sığınmacılar. İHD Genel
Merkezi'nde sürdürdükleri
açlık grevının 47. gününde
polis müdahalesiyle
hastaneve kaldırıldılar. 15
sığınmacı. açlık grevinı
ölüm orucuna
çevirdiklerini açıkladılar.
Türk Tabipleri Bırligi
temsilcilerı. olavı "fîili
gözaln" olarak
değerlendirdıler. tranlı
sığınmacılar. Bırleşmiş
MÜIetler Mülteciler
\üksek Komıserliği'nin.
kendilerıne "mülteci"
statüsü tanıması amacıyla
başlattıklan açlık grevinin
47. gününde dün. Emnijet
Müdürlüğü ^'abancılar
Şubesi tarafından
ambulansla hastaneve
kaldınldılar. Sağlık
durumlan ölüm sınınna
gelen sığınmacılar. açhk
grevıni ölüm orucuna
dönüştürdüklerinı
açıkladılar. İranlı
sığınmacıların sözcüsü,
polis müdahalesine. BM
Mülteciler \ üksek
Komiserliği'nin önceki gün
vaptığı açıklamanın neden
olduğunu belırterek.
"Ölümümüzden BM
sorumludur. Bugünden
itibaren hastanede ve başka
şehirlere gönderilmemiz
halinde gönderildiğimiz
verlerde ölüm orucunu
sürdüreceğiz" dedi. TTB
hekimleri. İranlılann
hastaneye kaldınlmasıyla
ilgili hazırlanan tutanağa.
sığınmacılann sağlık
nedenivlerivle
götürüldüğünün vazıldığma
dikkat çekerek. "İranlüar
tedav i istemediklerini
açıkladılar. Bu açıklamaya
karşın sağhk gerekçesiv le
müdahale yapıldığının
sövlenmesifiilibir
gözaltıdır. Bu uygulamayla
uluslararası tıp kurallan ve
ahlak ilkeleri ihlal
edilmiştir" dedi ler.
(IFIRNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.c
Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği
(TEMAD) Başkanı Orhan Özkan'dan bir
mektup aldım. Özkan, Nokta dergisine
verdiğim bir demecin, astsubaylar ıçin-
de tepkıye neden olduğunu belirtiyor.
Nokta dergisinde çıkan açıklamamın
başlığı, "Garnizon partılerinın emekli
başçavuştan olur lideri" şeklındeydı.
Nokta'nın, siyasi partilerin liderleriyle il-
gili sorduğu soruya verdiğim yanıtın bır
bölümünde şunları söylemıştım: "Türkı-
ye'de partiler içındeki herkes birbirine
benziyor. Zaten partiler parti olmaktan
çıkmış durumdalar. Ben bunlara garni-
zon partisi diyorum. Bu partilerde çalı-
şanlara da emekli başçavuş gözuyle ba-
kıyorum. Önce bunu aşmaları lazım."
Astsubaylar haklıydı. Özkan, mektu-
bunda bu tepkilerini şöyle dile getiriyor-
du: "Türkiye'de astsubay toplumunun
değer ve kıymetinibilmeyen ve anlama-
yanlara şunu vurgulamak isterim: Biz,
ülkemize hayatımızpahasına hizmet ve-
riyoruz. Ordumuzun mühendislik sınıfı
görevini yapıyoruz."
"Tahsil durumumuza gelınce, yuzde
80'imız yüksek okul ve üniversıte me-
zunuyuz. Horlanmayı ve aşağılanmayı
Astsubaylann Haklı Tepkisi
kabul etmiyoruz... Ülkemizı'n dirlik ve dü-
zeninı bozmak için değil, onun ıdamesi
ve yaşaması için mücadele ediyoruz."
Astsubaylara uyarıları için yeniden te-
şekkürediyorum. Gerçekten. parti lider-
leriyle. başçavuşları aynı kefeye koymak
bır haksızlık. Başçavuşların böyle bir
benzetmedenalınmalarınavetepkigös-
termelehne de memnun oldum. Emekli
Astsubaylar Derneği'nin, bir sivil toplum
örgütlenmesı olarak siyasi partilere ben-
zemekten hoşlanmamasından alınacak
çok ders olduğu inancındayım. Astsu-
baylar, parti liderlerıne benzetilmek iste-
miyor. Esnafları, sıyasetçılerebenzetme-
ye kalksak muhtemelen onlar da aynı
tepkıyı gösterirler.
Siyasetçilik işinin bu kadar ayağa düş-
mesi acı değil mi? Kimse onlara benze-
mek istemıyor. istememekte de haklı.
Hangi meslek sahibı, bir mafya babasıy-
la. binbır turlü kanundışı çıkarın ıç ıçe
girdıği bır ilişki içınde bulunmayı içine
sindirebilir? Hangı yurttaş. mafya baba-
lanna cinayet işlettirıp, bundan mali ve
siyasi çıkar elde etmeyi mesleğiyle bağ-
daştırabilır?
• • •
Türkiye'de sıyaset artık kirlenmenin
ötesinde bir noktaya gelmiş durumda.
Bütün vücudu saran pislik. kendiliğin-
den ortalığa saçılıyor. Birisinin arabası
kamyona çarpıyor. öbürüsü çocuk kaçı-
rıp yakalanıyor. Aslında. yönetimlerolay-
ların hiçbırısine müdahaleetmiyor. Zaten
nasıl etsin ki? Mehmet Ağar'ın, istifası-
nın istenmesi üzerine söyledıği şu söz-
ler çok anlamlı değil mi: "Bizim de söy-
leyecek bir çift lafımız olur." Mehmet
Ağar. son 10-15 yıldır güvenlik güçleri
içınde önemli bır yeresahıp. Güvenlik ve
ıstihbarat örgütlerinin. ne kadar karanlık
işe bulaştığını da en iyı bilenlerden birı-
sı. Başka ülkelerde darbe tezgâhlamak-
tan uyuşturucu kaçakçılığına kadar her
taşın altından devletin üst düzeyine uza-
nan kanunsuzluklar ortalığa dökülüyor.
Mehmet Ağar acaba kimi tehdit edi-
yor? Yıllardır aynı kaderi paylaştığı Tan-
su Çiller'ı mi? Şu anda sıyasetın ıçinde-
ki eski meslektaşlarını mı?
Kumarhane sahıplerı, terörle müca-
dele amacıyla kurulduğu söylenen Özel
Harekât Timı mensuplannca öldürülü-
yor. Olayın failı olarak yakalananlar, Meh-
met Ağar'ın emriyle serbest bırakılıyor.
Temel sorun. son dönem sıyasetın içı-
ne kan sokulması. Güneydoğu'da sür-
dürülen şıddet yanlısı politıka. önü alın-
maz bir hoyratlığın ve acımasızlığın ge-
rekçesi halıne getirıldı. Aşıret reislerı,
şiddet yanlısı politikayla birleşerek fe-
odal egemenlıklerını pekıştırdıler. Uyuş-
turucu, adam kaçırma. adam öldürme
artık resmi kımlikler altında yapılmaya
başlandı. Vatan, bayrak. mıllet sözcük-
leriyle bu yapılanlara kutsal bır örtü ka-
zandırıldı.
Öncelen kamuoyu. "Bu savaş. Gü-
neydoğu 'da bolucülüğe karşı yurütülü-
yor. Savaşta böyle şeyler normal. Zaten
olanlarda bizım uzağımızda. farketmez"
dıye pek olanlara aldırış etmedı. Fazla itı-
raz edenın başına da olmadık işler gel-
dığı ıçın toplum, olanları suskunlukla
seyretmeyı yeğledi.
Güneydoğu'da süregelen şiddetin
orada kalmayacağı. bütün devleti sara-
cağı. ülkenın batısına da sıçrayacağı bel-
lıydı. Savaşta ısrar, bütün kurumları çü-
rütüyordu. Barışı savunanlar vatan haini,
savaşçılar da vatansever sayıldılar.
Mehmet Ağar'a göre Hüseyin Koca-
dağ, Drej Ali'ye göre Abdullah Çatlı
kahramandı. Sedat Bucak ise bölücü-
lüğe karşı vücudunu siper etmış bir si-
yaset adamıydı.
Artık ne denebilir ki?
Bu yazıyı yazdıktan sonra açıklanan
Mehmet Ağar'ın istifası, savaşa karşı
banş cephesi için önemli bir başarı ve
önemli bir başlangıç. Banş güçleri ve
duyarlı kamuoyu, Türk Gladiosu'nun
kilitadamı Ağar'ın istifasındatayin edi-
cı bir rol oynadılar. Bu bir başlangıç. On
yıldır parlamentonun, güvenlik güçle-
rınin ve yargı organlannın yapamadığı-
nı kamuoyu başardı. Türk Gladiosu
ciddi bir yara aldı. Yarın bu önemli is-
tifayı yorumlamaya devam edecegim.
II
CIMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
"Orkestra
istanbul Devlet Tiyatrosu Aziz Nesin Sahnesi'nde
Arthur Miller'in bir oyunu sahneleniyor: "Orkest-
ra". Oyunu görmeye gıtmeden önce okuduğum
tekstin bende uyandırdığı bazı düşünceleri okurla-
rımla paylaşmak istedim.
Miller, çağımızın en önemli dram yazarlanndarl
biri. insanı içgüdüleriyle, tutkularıyla, çelişkileriyle
ve toplumsal ortamıyla gösterebilmeyi başaran bü-
yük biryazar. "Orkestra", onun "Satıcının Ölümü",
"Bütün Oğullanm", "Köprüden Görünüş" gibi ya-
pıtlarıyla tanıdığım dramaturjisinden farklı bir yer-
de duruyor. Bu oyununda, kahramanlarının kişisej
dünyalarının derinliklerine fazlaca inmiş olduğu
söylenemez. Bu sanıyorum ki, oyunda betimlenen
ortamm. hertürlü kişisel dünyayı olanaksız kılan ezi-
ci. boğucu etkisiyle ilgili.
Oyunun konusu, bütün insanlık tarihinin en bü-
yük yüzkaralarından Auschvvitz toplama kampı.
Burada, gaz odalarına gönderilmek üzere toplan-
mış kurbanlar arasındaki müzisyenlerden bir "Kız-
lar Orkestrası" kurulmuş... Bu benzersiz orkestra-
dan bugün yaşamakta olan tek tanık Esther Be-
jarano'nun kitap olarak yayımladığı anılar Miller'in
oyununa kaynak oluşturmuş...
• • •
Nazi toplama kampları sayısız sanat ürününe
kaynaklık etti. Sanatçılar daha çok uzun zaman o
cehennemlerde yaşanan insanlık trajedilerini konu
edineceklerdir. "Sofie'nin Seçimı", "Schindler'in
Listesi", benim en çok etkilendiğim bir roman ve
birfilm olmuştu. Onlara "Gece Bekçisi"ri\ de ekle-
yebilirim... "Orkestra"ise, sanatsaldokusununtar-
tışılabilirliğine karşın, sanat ve sanat-insan ilişkisi
üstüne çok düşündürücü bazı soruları tartışma ala-
nınagetiriyor...
• • •
VVilliam Styron'un romanında Sofie, bir an ka-
dar kısa bır zaman süresi içinde, ya oğlunun ya kı-
zının gaz odasına götürülmesi arasında bir seçim
yapmak zorundaydı... "Orkestra "dakilerin seçimi
ise, cellatların gerçekten yüksek sanat beğenileri
için müzik yapmakla gaz odasına gönderilmek ara-
sındadır... Onlar, bir süre sonra, gaz odasına götü-
rülmek üzere vagonlarla getirilen kurbanlar için de
müzik yapmak zorunda kalacaklardır... E. Bejera-
no'nun yakın zamanfarda kendisiyle yapılmış bir
söyleşıdeki sözleri, bana "Or/cesfra"nın sorunsalı-
nı daha da derinleştirici göründü: "O insanlar bize
el sallıyorlardt... Sanıyorlardt ki müzik varsa bura-
da kötü bir şey olamaz..."
• • •
Auschvvitz toplama kampındaki insanların ger-
çekte bir seçim şansları yoktu... Tıpkı W. Styron'un
romanındaki bahtsız annenin gerçekte bir seçim
şansı olmayışı gibi... Bu nedenle, oyun kahraman-
lannı yargılamak boşunadır. En ağır koşullarda da
sanatsal bir çalışmada yoğunlaşmayı başaran, yet-
kinliği arayan Fania, Alma gibi kişiler, bedensel za-
aflarının kurbanı olan Mariane'a göre hiç kuşku yok
ki daha erdemirRişilerdir... "Kızlar Orkestrası"nın
şefi Alma'nın, yaptığı işten tedirginlik duyan Fa-
nia'ya söylediklerini de yine sanatçının kılı kırk ya-
ran tıtizliğiyle, işine bağlılığıyla anlamaya çalışmak
gerekir: "Onları memnun etmeyi istemek zorunda-
sın. Hem de bütün kalbinle. Sen birsanatçısın Fa-
nia. Bile bile yeteneğinin altında çalamazsın...."
• • •
istanbul Devlet Tiyatrosu'nun dergisi (ya da ta-
nıtma broşürü) için A. Miller'in oyunuyla ilgili ola-
rak 'sanatsalyaratı ve direniş' konusunda hazırla-
dığım değinme yazısına "Auschvvitz O Kadar Uzak-
fam/?"başlığınıkoydum...Sanatçı, dün olduğu gi-
bi günümüzde de insanın trajik yazgısına ve en ağır
toplumsal koşullara rağmen, sanatına adanmayı
başararak üretim vermeyi sürdürüyor... Bu, insan
olmanın, belki hem en umutsuz. hem en erdemli
ve yüce çabası... Fakat Auschvvitz'teki tutsaklar-
dan bir farkımız olduğu kuşkusuz: Sanatçı ve in-
san olarak, yeni Auschvvitzlerin yaratılmasına şim-
dıden karşı koyabiliriz...
Barzaıü PKK
ile MED-TV
pazarhğında
LALE
SARlİBRAHİMOĞLLf
ANK.ARA-Türkiye'nin.
Kuzev Irak'taki Türkmen-
leri ön plana çıkamıa poli-
tıkasının. gerek Dışişlerı
Bakanlığı. gerekse Genel-
kurmav Başkanlığı içınde
görüş aynlığına neden ol-
duğu bildirildi. Sıvıl ve as-
keri bürokrasınin. Irak'ın
a\rı bir grup olarak varlık-
lannı ınkârettiği Türkmen-
leri Bağdat'a karşı koruyu-
cu önlemler almadan Ku-
zey Irak'ta bir taraf olarak
tescıl ettirme yolunda An-
kara'nın izlediğı politika-
nın. Türkmenleri Devlet
Başkanı Saddam Hüseyin
karşısında "kola> yem"
haline getireceği kaygısı-
nı taşıdığı belirtiidi Ku-
zev Irak'takı rakıp Kürt
gruplarını uzlaştırmavı
amaçlavan Ankara bildi-
risinin bazı maddelerine
itiraz eden Kürdistan De-
mokratik Partisi (KDP) !i-
deri Mesud Barzani'nin
ise. PKK ile terör örgütü-
nün yayın organı MED-
T\"de partisi alev hıne ya-
yın vapılmaması için pa-
zarlık vaptığı ortava çıktı.
Başb'akan Yardımcısı ve
Dışişleri Bakanı TansuÇil-
ler. Irak birlıklerinın Celal
Talabani liderliğindeki
Kürdistan >'urtsever Birli-
gi'ne(KYB) karşı KDP've
destek vermek amacıyla
Kuzey Irak'a girmelerivle
gelişen olavlar sırasında. I-
rak'ın otoritesinin tesis
edilmesine değin Kuzey I--
rak'ta oluşturulacak geçıc?
verel vönetim içinde Türk-I
menler'in Künlerle eşif
oranda temsil edilmelerinr
ıstediklerini açıklamıştı.
Ankara da yapılan Kuzey I-
rak Kürt gruplarını uzlaş-
tırma görüşmeleri sonunda
ya> ımlanan bildiriyle de,
türkmenler'e tarafîar ara-
sında oluşturulacak ateşkes
hattını denetlemesi görevi
verilmesi kararlaştınlmıştı.
Türkive'nin Türkmen poli-
tikasının artı ve eksileri
şö\le sıralanıyor:
- Türkiye, Kürt gruplan-
nı uzlaştırma görüşmelerinr
Ankara"da gerçekleştirip,-
Kuzey Irak'ta resmen ara-
buluculuk rolüne soyundu.,
Aksi takdirde arabuluculuk
rolünü PKK'nin üstlenme-'
si olasılığı bulunuyordu.
- Türkiye aktif rol üstle-
nerek. Iran ve Suriye'ye.1
Kuzey Irak işlerine kanş-
maması için mesaj verdi.
Bu Türkive'nin artı hanesi-
ne yazıld'ı. Bu arada uzun'
yıllar tarafsız kaldığı, za-
man zaman da. Ciller'in de-
yimiyle Bağdat'ın soykın-'
mına uğrayan Türkmenlert-
Saddam "a karşı koruyacak'
caydırıcı önlemleri almadı.'
Türkmenlerin ön plana çı-
karılmasını eleştirenler. bu
politika izlenirken Türk-
menlerin Saddam ile yakın-
laştırılması stratejisinin iz-
lenmiş olması gerektiğine
dikkat çekiyorlar.