Katalog

7KASIM 1996 PERSENBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3. kaynak paketi yolda • ANKAR.-V (Cumhıriyrt Bürosu)- Eışbakan Necrnettin îrbakan. bıincı veikincı knnak paketne göre proıe i\ızey inde t le olma\an ysnmlan bütçeye ka^r.ak göstenrkeı 3. ka\nak p^ketinın jıazırîıklaniyinde olduklannıa;ıkıadı. Erbakjn. din toplanan Ekonemık \urul'un açılışında yjptığı konuşmada (jzelleştinscek: 51 kuralusın durumunin gözden geçnldigmi. 1J 97 vılı özelleştmne programının eksiksiz olması içın :ereklı kararlann aındığını bıldirdı. Ertakan. elektnk santrallannın da hızla özelleştinle;eğini bildi-di. 'Köyü boşaltılana para venilsin' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP: Doğuve* <Düne>doğu \nadolu bolgelerınde köy len boşaltılan y urttaşlara bazı olanaklar sailanmasını düzenleyen bır \asa önerisı Jıazırladı. CHP Tuncelı !Millet\ekıli Orhan Velı Vıldırım ılegrup Başkanvekilleri Önder Sav. Oya Ara^lı \e Nihad Matkap tarafından Fıazırlanarak TBMM Başkanlığı'na sunulan öneride. kövlerinden ayrılmak zorunda bırakılan ailelere her vıl 50 milyon lira para vardımı vapılması. bu paranın Bakanlar Kunılu kararıyla arttınlma.M. uni\ersıteye giden çocuklardan harç parası alınmaması. öğrenim kredısı \e de\let yurtlannda barınma sırasında bazı kolaylıklann sağlanmas.ı öngörüldü Aydın'daki açlık grevi • AVDIN(A\)-A>dınE Tıpı Cezae\fnde 115 tutuklu \e hükümlünün sürdürdüğü açlık grev ı 44. güniine gırerken sağlık durumuljozulanlardan tedav i) i kabul edenlenn sa\ısı 5'e yükseldı. Önceki gece Aydın De\ let Hastanesı'ne kaldınlan. ancak teda\ ıv ı kabul etmedîkreri için cezaev ine geri götiirülen Harun Gül. Âydın Bor. Oktay Güzel. tedav i olmak ıstedıklennı belırtınee. dün \eniden hastaneve se\k edıldı. Sağlıkdurumu bozulanlardan Mustafa Sarıkava'nın akşam saatlennde tedav isine ba^lanıldı. Bövlece, teda\ i> i daha önce kabul çden Âli Ka\a ile hastaneye vatınlan tutuklu \e hükünılü sayısı 5'e yükseldi İzmir'deki silahlı çete | | İZMİR (AA) - Izmır Emnıvet Müdürlüöü'nce. kurduklan silahlı çetevle Ege Böigesi'nde çeşıtli {ınayet. varalama. şantaj ve haraç alma olavlarını gerçekleştirdikleri iddıasıyla gözaltına alınanların sayısı 47'ye yukseldı. Asaviş Şube Müdürü Metin Şen vönetımınde Gasp ve Örganıze Suçlar Büro Amırliğı ekiplerınce sürdürülen operasyonda. dün. 2 kışı daha 1 tabancavla birlikte yakalandı. Bövlece. 13 günde yakalananlann sayısı 47"\e vükseldı Hastalıklı buğday tartışması • ANKARA (AA) - Ithal buğdavda hastalık tartışması devam edıyor. TMMOB Zıraat Mühendıslen Odası Başkanı \e HÜGıda Mühendısliğı Bölümü Başkanı Gürol Ergin, -Amenkan resmı hububat standartlannın üzennde Ergot'lu buğday. Türkıye'ye kesınlikle sokulmamah" dedi. Ankara Fınncılar Odası Başkanı Yusuf Ekşı ıse. Ergot oranı kabul edılebılırdüzeyde Ikılunan buğdaylann rthaline izin verilmesını tetedi. Benlioğlu'na 30 yıl ceza • İstanbul Haber Senisi - Kendısını Rock Hudson'a benzettikleri gerekçesiyle ikı arkadaşını öldürmekten nuıebbet hap^e mahkûm olan. ancak cezası Yargıtav iarafından bozulan tshak Benlıoğlu. veniden yapılan yargılamada 30 yıl ağır Jıapıs cezasına çarptırıldı. Bülent Ecevit, grup başkanvekilinin eleştirilerine tepki göstererek istifasmı istedi DSP'de Soysal depremiANKARA (Cum- huri>etBiirosu)-DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit. Genel Başkan Yardımcısı Rahşan Ece\it \e kendısıne vönelık eleştı- rılerı nedenıvle bır süredır ılışkıle- nnın gergın olduğu Grup Başkam e- kılı MümtazSovsal'ın bu görev den ıstıfasını istedi. Soysal'a. basına vaptığı vazılı açıklamavla yanıt \ ermev ı yeğleven Ece\ ıt. "Rahşan Ecevifin parti so- runlanna kanşma hakkı. bir vıldır üyemizolan Sayın SoysaTın kanşma hakkından daha az değildir. Sayın SmsaTın sözleri, aramızda benim sandığımdan da derin a> nlıklar bu- lunduğunugösteri\or~dedı. Soysal ıse "Partimiziniçkonulankonusun- da açıklama yapmak zorunda deği- lim" dıyerek suskun kalmayı yeğ- lerken kararını bugün yapılacak grup toplantısında açıklayacağını bıldirdı. Soysal'a vakınmılletvekıi- lerı. "gruptangüveno)uistemesi>a daistifaetmeyerekdirenmesi" seçe- neklennı tartıştılar Soy sal'ın bır gazctede yer alan \ e Rahşan Ece\ıt'e ydnelık eleştınle- nnın yanı sıra. "Ece\it iktidar iste- mi\or, gözii yılmış. Türkije'nin so- runlannın çözülemeyeceğini düşü- nüyor" sözlerı. DSP'yı kanştırdı. Ecevit. dün Eskışehr'e hareket et- meden önce Soysal'ı ıstıfaya çağı- ran yazılı bıraçıklama yaptı. Edını- len bılgıye göre. bu açıklama bır zarfa konularak önce Soysal'a gön- denldı. Ay nı saatlerde Soy sal'ın söz konubu haberle ılgılı bır düzeltme \e açıklama yapmaya hazırlandığı oğrenıldı. Ece\ıt. yazılı açıklamasında. Soy sal'ın çıkışını yadırgamadığını. bır süredır böyle bır cıkış ıçin hazır- landığını sezdığını. ancak söy ledık- lennı y adırgadığını söy iedı. Ecev ıt. açıklamalannı şöyle sürdürdü. "Benim iktidar olmaktan kork- tuğumu. partimi/in iktidar olnıası- nı istemediğimi söylemiş. Nereden bu yargıva \ardığını anlayanıadını. Millet hcnü/ bize iktidar olma >et- kisini >ermiş değil. umanm ki ilkge- nelseçimde\erir. Eğer Sayın Soysal, A\AP-W P hükümetine ortak ol- mak yerine dışandan destek \ermiş olnıamızı kastediyorsa bunu bireleş- tiri konusu yapmaya hakkı yok. Çünkü o tutumumuz, Meclis gru- bunıu/un oybirliğiyle belirttiği gö- rüşe ve parti meclisimizin oy birliğiy- le verdiği karara day alıy dı. O karar- da Sayın Soysal'ın da oyu \e onayı \ardı. Kaldı ki. son gensoru görüş- meleri öncesinde, belirii koşullarla ikridara ortak olabileceğimizi de söyledim. V ine Sayın Soysal'a göre güya ben, Türkiye'nin sorunlannın çözülemeyeceğini düsünüyormu- şum. Öyle bir kaygım %e karamsar- Iığım oİsa siyaseti bırakırdjm. Tanı tersine. hep söy lediğim gibi DSP, ül- kenin her sorununa en gerçekçi \e tutarlı çözütıleri üreten partidir. A- ma Say ın Soy sal. DSP'nin bu özelli- ğine \e niteliğine ne konuşmalann- da ne de yazdıklannda değiniyor. Bir yıldır üyesi olduğu DSP'yi adeta parmakİannın ucuyla tutuyor." Soy sal'ın her konuda görüşünü aldığını. ancak söz konusu haberde yeraldığı gıbı herdedığı ıçinu hak- lısın" demedığını vurgulayan Ece- \ıt. eşını hedef alan sözlerle ılgılı olarak da "Rahşan Ece\ it, benim ya- saklı olduğum dönemde \e en /or koşullaraltında.bu partiyi kuran \e yıllardırgecesini gündü/ünü bu par- tinin tutarlı bir doğrultuy la güçlen- mesi için harcayan insandır. Hcrhal- Malvarlığı Merkez Bankası bilgi vermedi AYŞE SAYIN ANKARA - Merkez Bankası. D\P Genel Baş- kanı ve Başbakan Yardım- cısı Tansu Çiller'ın ABD'dekı gaynmenkulle- rı almak ıçin yurtdışına yaptıgı para transferinin Hazine Müsteşarlığı'nca saptanan "bildirimi zo- runlu" rakam olan I mil- yon dolann altında olduğu gerekçeshle bu konudaki soruşturmav ı \ iirüten TB- MM Komisvonu'na bilgi \ermedi. Komisvon. Çil- ler'in bu gayrimenkulleri edindiği dönemde bu limi- tin 50 bin dolar olduğu ge- rekçesivle. Merkez Banka- sı'ndan yeniden bilgi istc- nilmesini karaıiaştırdı. TBMM Malvarlığı So- ruştumıa Komısvonu. dünkii toplantısında Çıl- ler'in komısyona ılettiğı 36 gayrımenkule ılışkı- tapu bıldırımleri ile Tapu ve Kadastro Genel Mü- dürlüğü 'nden gelen kav ıt- lan karşılaştırmava devam etti Komisvonaynca. Çil- ler aılesının ABD'deki gayrimenkullen aldığı > ıl- lardakı yurtdışına para transfenne ilışkın Merkez Bankasfndan ıstenılen belge>ı inceledı. Ancak bu belgede. Çiller'ın bu dönemdeki vurtdışına yaptığı transferlerın. bil- dinmı zorunlu rakam olan 1 mıl>on doların altında olduğu gerekçesıv le. her- hangi bırbılgi)e>erveril- medi Edinılen bılgıve göre komis>onun ANAP'lı üvelerı. bu limıtin. Çil- ler'in ABD'dekı gavrı- menkullerı aldığı dönem- de 50 bın dolar olduğuna dikkat çekerek Merkez Bankası'nın. halen uygu- lanan rakam üzennden de- ğerlendirme yapmasına ıtiraz ettıler K.omisyonun diğer üyelennm de katılı- mıvla. Merkez Banka- sı'ndan yeniden bılgı ıste- nilmesı kararlaştınldı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Ç İPPÎASl COĞf&S a£rĞfi.! ' de böyle bir kimsenjn parti sorunla- nna kanşma hakkı. bir yıldır üye- miz olan Sayın Soy sal'ın kanşma hakkından daha az değildir" açık- lamasını yaptı. Ecevıt'ın bu açıklaması. DSP ıçınde. "Bu kadar tahammülsüz olunamaz. Ecevit kendini aşamıyor" yorumuna yo! açarken partıde yeni bır mücadele dönemının de ışaretı olarak değerlendırıldı Bazı millet- \ ekı llerı. "Açıklamaiyi oldu. Böyle- ce parti içi mücadele öne alınmış ol- du. Soysal bu konuda çok temkinü dav ranıyordu. Asıl mücadele şimdi başlıyor. Üstelik bu "çıle çıçeklen" hareketi gibi olmaz, çok daha fazla yankısı olur" değerlendırmesını yaptı lar. Açıklamanın ardından toplanan DSP Grup Yönetım Kurulu'na (GYK) Soysal da katıldı. 2.5 saat kadar süren toplantıdan sonra gaze- tecı ve TV kameramanlannın ablukası altında kısa bır açık- lama yapan Soysal. "Bütçe dönemi başlarken grup yöne- tim kurulunda diğer tüm par- tiler ne yapıvorsa biz de onu yaptık. Bütçe müzakereleri için görev bölümü yaptık" de- dı. Soysal. gazetecılerın "Isti- fayı düşünüyor musunuz" so- rusuna. "Konuşmamayıdüşü- nüyorum" yanıtını \ermekle yetındı. GYK toplantısında Grup Başkanvekılı Hüsamet- o'nOzkan ile bazı mılletvekıl- lerının eleştınlen ve Ecev ıt'ın açıklamasını gündeme getır- me çabalannı. Soysal'ın •'Bu- nu yann (bugün) grupta. genel başkanın önünde konuşuruz" dıyerek kestığı öğrenıldi. Top- lantıda. İstanbul Mılletvekılı Cev det Seh i"nın. " Hem parti- nin yetkili organlannda konu- şulsun. deniyor hem de yazılı açıklamaJaria parti içi konu- lar basına duyuruluyor" eleş- tıri;,ını dıle getırırken her şe- yınkonuşulmasıgereöını vur- guladığı ögrenıldı İstanbul \lıllet\ekılı Nami Çağan'ın da Genel Başkan 'lardımcısı Rahşan Ecev ıt'ın parti ışlerıy- leyakından ılgılenmesınınya- rarlı olduğu görüşünü açıkla- dığı bıldırıldı. Soysal'ın. bugünkü grup toplantısında kendısı ıçin gü- venoyu ısteyebıleceğı belırtı- lırken "Soysal grupta seçildi. Göıw grup verdi, grup alır" değerlendırmesı yapıldı. Soy- sal'a y akın bazı mılletvekılle- n de "Mümtaz Hoca kararlı davranmalı. mücadele etmeli. istifa etrnemeli. direnmeli" görüşünü dıle getırdıler. Çiller manevi değerleri koruyarak değişimi nasıl sağlayacaklarını açıkladı 4 LaikizANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-D\'PGenel Başkanı veDişişlen Bakanı Tansu Çil- ler. manevi değerlen koruya- rak değışımı gerçekleştıren DYP'nın >enı tanımını "2D" olarak yaptı DYP'nın. laıkl - gin temınatı olduğunu savu- nan Çiller. "AynızamandaEI- hamdülillah Müslümanız" de- dı. Çiller. D'ı'Pgrubunda yap- tığı konuşmada. ara yerel se- çim sonuçlarını degerlendırdı 24 aralıktan bu yana çıkar gruplannın ve karanlık çevre- lerin DYP'ye "HaçlıSeferleri" gibı saldırdığını öne süren Çil- ler. "Eceli değiştirnıek müm- kün değil. Korkunun da ecele faydası yok D^ P. çıkar grup- lanna tavız Nermemiştir" dedi Seçım sonuçlannın halkın merkez sağda bırleşmenın ad- resını DYP olarak gösterdığı- ni savunan DYP liden Çiller. yapılan kamuoyu yoklamala- rının halkı değil patronları kandırdıöını sövledı. DYP'nın halkın üzerinde uzlaştığı değerlerın temınatı olduğunu söyleyen Çiller. bu değerler ıçin "2D" tanımını yaptı. Çiller. şunlan söy İedı: "DYP de bir varıdan laik Yeni Oluşumcular DYP liderini geri çevirdi Çiller'in çağnsına ret HÜLVA KARABAĞU ANKARA-Yeni oluşumcular, seçim so- nuçlannı zaftr olarak aösteren DYP Genel Başkanı TansuÇiller'in DYP'de bütünleş- me çağnsını reddettiler. Izmir Bağımstz Milletvekih Rıfat Sentaroğlu. "DYP'je dönmemiz müıııkün değil" derken İstan- bul MiJletvekılı NecdetMenzir, "'ÇiBer.zü- ğürtteseHisiiMfe" yorumunu yaptı. Yeni olu- şumcular grubunda yer alan Rıfat Serda- roglu ve Necdet Menzir, DYP'ye geri dön- meyeceklerini açıkladılar. Bursa Mılletve- kılı Caviî Çagiar da Çilfer'ın çağnsını •'ayıp- dıye nitelendırerek "Bizim ay nlma- nıızdan bu yana ne değişti ki?" dedi. Cumhuriyet'e, seçim sonuçlannı ve ye- ni oluşumu değerlendiren Serdaroğlu, DYP'den ayrılma gerekçelerınin giderek doğrulandığını söyledi. "Ben kendiadıma dönmem diyorum" dıyen Serdaroflu. ara yerel seçımlerin özel şartlar içınde yapıldı- ğına dikkat çekerek siyasette doldurulma- sı gereken büyük bır boşluk olduğunu vur- guladı. istanbul Milletvekilt Necdet Menzir. ara yerel seçimlerın ölçü bile sayılamayacağı- nı vurguladığı konuşmasında, Çiller'ın oy artışı sav unmasm,- "züğürt tesellisr biçı- mınde yorumladı. Türkiye cumhuriyetinden ya- nayizderkendiğer taraftan El- hamdülillah Müslümanız, de- mektedir." Çi Iler. merkez sağda bırleş- menın halkın mesajı olduğunu belırttı DYP'lı küskünlere \e ANAP'takı kadrolara sesle- nen Çiller. ANAP lıden Mesut Vılmaz'a yüklendığı konuş- masında şunlan söyledr "Düşünsünler. böyle bir dava- yı ve halkın davetini bir talih- siz liderin makus kaderine terk edebilir miyız? Özal. de- ğişimlerle partisine vunılmuş bir markaydı. Sayın \ ılmaz, sadece çıkar gruplannı arka- sına aldı. Hem muhalefette hem iktidarda kaybeden, 3 ay- da bir partisini kırdıran. de- magoji üzerine politika yapan liderin arkasına Türkiye'nin kaderini daha ne kadar ta- kacaklar?1 " IRMIKI AYDIN ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Kolay bir yazı olmayacak. Besbelli. Okuyucuya serzeniş- te bulunmak. hatta okuyucuyu bir hesaplaşmaya çağırmak pek alışılmış değil. Olsun. Bu kez de alışılmadık bir yazı olsun. Gerek Tırmık'ta. gerek Cum- huriyet'in başka köşelerinde "devlet"\ konu ya da kimı kez hedef alan yazılar çıktığında faksla, telefonla. mektuplatep- kiler geldi. Birkaç tane değil. Çok geldi. Gelıyor. Kimileri endazeyı kaçı- rıp "PKK bülteni gibı yazı ot- muş bu" demeye getırdiler. Ki- mileri "Devlef'ın eleştirilmesi- nin devleti zayıflatacağına dik- kati çekmekle yetındi. Besbelli ki Cumhuriyet oku- ru "devlet" kavramınaduyarlı. Bız de duyarlıyız. • • • Çizmeyı aşıp "devlet" kavra- mının polıtik. sosyolojik ıçerıği- ne ilişkın ahkâm kesecek de- ğiliz. Ama "kavram" demek bı- le kendıliğinden bir "soyutla- maya" işaret ediyor. Yanı bır kavram olarak devletten yana olmak ya da devlete karşı ol- mak söz konusu olmasa ge- Kimi Okuyuculara Serzeniş... rek. Devlet bir aygıt. Bir erk, bir iktidar aygıtı. Devletm Marksist yorumunu bu yazıda bir yana bırakırsak devlet aygıtının işle- vi. yurttaşlann mutluluğunu. esenlığini, güvenliğını sağla- maktan ibaret. Aygıt iyiyse. iyi işliyorsa bu işlevlerini yerine getirebiliyor. Tersi söz konusu ise sonuç da mutsuzluk. gü- vensizlik oluyor. Örneğın... Örneğin. otomo- bil gıbi. Otomobıl de bir aygıt. Devletten farkı, soyut değil so- mut oluşundan ibaret. Bir u- laştırma aygıtı. iyi işliyorsa ki- şiierı bir yerden bir başka yere kolay, çabuk ve rahat ulaştırı- yor. Kötü işliyorsa yolda bırakı- yor. Işlemiyorsa ulaştıramıyor. Hıç kimsenin aklına da ışleme- yen, olduğu yerde durmaktan öte ışe yaramayan bır metal - plastik yığınını sevmek, ondan yana ya da ona karşı olmak gelmıyor. Aygıt ışlediğı ve "işlevini ye- rine getirebıldiği" sürece an- lamlı ve değerli. Çağdaş devlet üç temel bi- leşenden oluşuyor: Yasa ko- yucu erk. yürütme erki ve yar- gı erkı. Yasaları kural olarak Meclis yapıyor. Hükümetleryürütüyor. Yargı da yasa ihlallerini denet- lıyor, cezalandırıyor. uyuşmaz- lıkları yasalar çerçevesınde çö- züyor. • • • Bu kadarı ortaokul yurttaşlık bilgısi derslerinde de var. Ama devletin kılcal damar- larına kadar mafyanın sızması halinde ne yapılacağı hiçbir yurttaşlık bilgisi dersinde öğre- tilmıyor. Ama politikacılarla mafya çetelerinin iç içe geçmesi, mafya-polıtıkacı ortaklıklarının korucu aşiret reıslerıyle ortak- laşmaları durumunda yurttaşın ne yapacağı da öğretilmıyor yurttaşlık bilgısi derslerinde. Ama devletin dizginlerini ele geçirenlerin ülkede içsavaş benzeri bır çatışmayı bitirmeyı değil sürdürmeyi, savaş ran- tından pay kapmayı yeğleme- leri halinde ne yapılacağı da yurttaşlık bilgisi kitaplarında y- er almıyor. Ama yargının görev ve yet- kılerinin çek-senet mafyaların- ca. yargısız infaz tımlerınce. ölüm mangalarınca devralındı- ğı durumlarda yurttaşlık bilgisi dersleri çaresiz. Devlet soyut. Devletin diz- ginlerini elinde tutanlar somut. Hükümet somut. Yargı somut. • Meclis somut. Kanlı canlı ın- sanlardan oluşuyorlar. Insana özgü yeteneklerle donanmış ya da.. kusurlarla sakatlanmış insanlardan oluşuyorlar. Kimi, doymak bılmez bır mülk ve zenginlik tutkusuna kendini kaptırmış. ilkesiz. do- nanımsız. kültürsüz. Örneğın, Tansu Çiller. Kimi. ortaçağdan kalma ve ortaçağa layık aşiret ilişkilerini 2000'e beş kala sürdürmek için her şeyi göze almış. Örne- ğin. Sedat Bucak Kimı. polis şeflığını kişısel çı- karlarının ve zavallı bır güçlü- lük tutkusunun mancınığına dönüştürmüş. Ahlaksal endi- şeleri bir yana atmış. karanlık ilişkilerin batağına batmış. Ör- neğin, Hüseyin Kocadağ. Kiminı insanlık dışı bir ide- olojinin (faşizm) tetikçilığinden devletin gizli operasyonlarmın tetıkçisine dönüştürmüşler. Devletin gizli iş yapamayacağı ilkesi (Evet! Evet, devlet gizli hiçbir şey yapamaz. Yaparsa devlet değil, çete olur) utan- mazca çığnenmiş ve bır eskı "ülkücü"den bır ölüm makine- sı yaratılmış. Örneğin. Abdul- lah Çatlı. ••• Devleti, yukandaki "örneğin- ler"den soyutlayıp kutsadınız mı, "soyut"un bir başka anla- mına, "saçma"yakapılmakka- çınılmaz olur. işlevlerini. varoluş nedenleri- ni yerıne getirebilen, insanları bir yerden bır yere kolay, çabuk ve rahat ulaştıran otomobiller- den yanayım. Bu işlevini yeri- ne getiremiyorsa onu onar- maktan; pisse iyice. ovalaya ovalaya temizlemekten; çürü- yen parçalarını kesıp atmaktan ve yenilemekten yanayım POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKJVIET ÇETİNKAYA Kim Hesap Soracak?.. Bırdemokratik hukukdevletinde, bırteröristin ta- butu bayrağımıza sarılıyor, Nevşehir cadde ve so- kaklarında saatlerce dolaştırılıyorsa ben ne yaza- bilirim? Bir demokratık hukuk devletinde, eski bir MİT ajanı televizyona çıkıp Abdullah Çatlı ıçin "O bir kahramandı" diyebiliyor, eski ülkücü mafya lider- leri, "Biz vatan, millet ve bayrakiçin varız"'diye ko- nuşabiliyorsa ben ne söyleyebilirim? Bir hukuk devletinde, Başbakan Necmettin Er- bakan. yardımcısı Tansu Çiller, Içişleri Bakanı Mehmet Ağar hâlâ koltuklarında oturabiliyor, ra- hat rahat ortalıkta dolaşabiliyorlarsa ben kime ne anlatabilirim? Tansu Hanım gayet rahat, hacı Erbakan'ın dün- yaumurunda değil... Tansu Hanım diyor ki: "ANAP'takı kadrolara kapımızı açtık..." Erbakan ise hac seferiyle uğraşıyor: "Karayoluyla hacca gidılecektir..." RR 6 trilyonun hesabını yapıyor, ülkücü mafya li- deri 3 milyon dolar komisyon düşüyle milletvekih, polis denetimınde Kuşadası'nda 'kumarhane pa- zarlığı'nı bitirmeye çalışırken Susurluk yakınların- da trafik kazasında ölüyor... itirafçı katillerin Diyarbakır Otogan'nda polisle birlikte 'kimlik kontrolü' yaptığı demokratik hukuk devletinde: 'eroin kaçakçılan'nın. Güneydoğu'da- ki 'kan gölü'nde •avanta peşinde koşan' çetelerin hesabını ben mı soracağım, işçilermi, memurlar mı, aydınlar mı yoksa devlet mi? • • • Cumhuriyet'in Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç'in Çağdaş Yayınlan'ndan çıkan 'Medya ile Politika'ad\\ (Erinç, bugün TÜYAP Kitap Fuan'nda Cumhuriyet Kitap Kulübü standında okurlarıyla bu- luşacak) son kitabını okuyorum. çürümüşlüğün ve kokuşmuşluğun fotoğrafını seyrederken... Sevgili Orhan Erinç, 'Medya Tekellen ve Işçıleri' anlatıyor kitabında. Diyor kı: "Geçen hafta medya tekellerinin gazetelerinde çok önemli bir değışıklık gözlendi. Işçılerin Bur- sa 'da yapacaklan miting, dokuz sütuna manşette ve koca koca harflerle kamuoyuna duyurulmuştu. Oysa aynı gazeteler, şimdiye kadar işçilerın ve me- murlann yaptıklan mitinglerigörmezden gelmeyiil- ke edinmışler, işçılerie memurlann haklı ısteklerini sermaye çevreleri adına yorumlayarak eleştırme- yi görev bilmişlerdı. Aralannda bu mitingler nede- niyle doğan işgücü kaybının faturasını bile çalışan- lara çıkarmayı liberal-ilerıcilık sayanlar olmuştu. Bursa 'daki miting, bu değerlendirmelerın dışında kaldı. Çünkü mitingin amacı bedelsız ithalat karşı- sında yerli otomotıv sanayiinın düşeceğı zor du- rum ve bunun çalışanlara etkisinın işsizliğı körük- lemesiydi. Mitingten olumlu sonuç bekleyenler arasına sanayiciler de giriverince işçiler ilk kez hak- lı görülmüşlerdı." • • • Durum böyle olunca ne olur? Türkiye'nin tüm demokratık dinamik güçleri dış- lanır, medya kendi çıkariarını 'medya-devlet' iliş- kileriyle ayakta tutar, 'vatan, millet, bayrak' edebi- yatı yapıp devlet bankalanndan aldığı trilyonları ce- be ındirir... Siz, sözüm ona düşünce ve inanç özgürlüğünü savunanların, Kürt sorununu masaya yatıranların, 'vatan, millet, bayrak' diyenlerin. 'başörtüsü' tez- gâhına sığınan şerıat pazarlamacılarının ağzından hıç şu cümleyi duydunuz mu: "Kişı temel hak ve özgürlüklerının dolayısıyla de- mokrasinin temel taşlarından birisi sendikal hak ve özgürlükleri kullanmaktır..." Ben hiç duymadım!.. Bakın, bu sözüm ona düşünce ve inanç özgür- lüklerini tartışan, Kürt sorununu masaya yatıran, Müslümanlara 'zulüm yapılıyor' edebıyatıyla ayakta kalmaya çalışanların gazetelerinde, dergi- lerinde sendikal örgütlenme yoktur. yasaktır... Akit gazetesınden RadikaPe; Zaman gazetesin- den Yeni Yüzyıl'a; Türkiye gazetesinden Hürriyet'e: Yeni Şafak gazetesinden Demokrasfye: Orta Do- ğu gazetesinden Sabah'a; Milli Gazete'den Mılli- yet'e dek Cumhuriyet gazetesi dışındakı hiçbir ya- yın organında 'sendikal örgütlenme'^ yoktur ve pat- ronlarca yasaklanmıştır... Yani şeriatçı, ırkçı, liberal, sağcı ve solcu hiçbir gazete patronu basın emekçılerine sendikal örgüt- lenme izni vermemektedir... Sendikal örgütlenme salt 'toplu pazariık' olana- ğı sağlamaz, o ışyerinde 'demokratik örgütlenme'y'ı de gerçekleştirir... Bugün Türkiye'nin gereksınimi budur!... Türki- ye'nin içinde bulunduğu bu yozlaşma, çürümüşlü- ğün en somut fotoğrafıdır... Medya patronlarının vergı kaçakçılığına göz yu- man sıyası iktidar bu nedenle de terörıstle ışbırlığı yapar, yargısız infazları, faili meçhullerı görmemez- likten gelır, polis müdürünü hertürlü pazarlığın içine sokar... Yalan mı? Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya tiı Planet.com. TR HİKMET ÇETİNKAYA AŞIK KADINLAR SOKAĞI Önce bakıştılar Soluksuz kaldılar bır süre... Erkek, kadının elıne dokundu. sonra başını önüne eğdı usulca... Bır zaman tunelınden geçıyor gıbıydıler. Belkı bıraz da duş yorgunuydular. Kadın ıçındekt coşkuyu dışa vuramıyordu. Gozlennı kaçırıyordu erkeğın gozlennden... Bırden "kırmızı mektuplara" daldı. Dedi kı: "Bır çıçeği bile yumuşacık dokunuşlara sahıp bır aşkla seven sana ınat, ben çığlık çığlığa bağırarak dıkenlerı sevmeyı surdureceğım...'' 300.000 TL. {KDV dahıl) Çağ Pazartama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkjmsoğüt Sokak No: 9/B Cağaloğtu- İstanbul Tel:514 01 95/96 Posta çeki no.: 666322