Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 KASÜM 199S CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 15
rVCARLIKLARIN IZİNDE... OKTAY EKİNCI
Tarihsel, doğal, kentsel ve arkeolojikSlT'ler bölgesine konımaprojeleri zinciri...
Çanakkale'ye üçlü savunma..•Geçen yazın son)anr_doğru Troia'yı
(Truva) ziyare: ettiğim:Je. sadete Ça-
nakkale bölges! için de:l. tüm Tirkiye
için "umut \erici bir Ûuşmaya* tanık
olmuştuk.
Yıllandırkorima kon.,undaki cz\eri-
lı çabalarıyla tinıdıtırn: Prof. Dı Raci
Bademli. kazıev înın in^deki çarcakaltı
masasında arkeologbrL.ojkulu hrgö-
riişme yapnordu. "Ivob gelsin*"de\ıp
merhabalaştıkt^n sonra-.asava serilmış
haritaiar üzerındekı "coşüıya'"bi.zjeka-
nldık. Bademij ile T.-OLJa göre* apan
arkeologlar. bögenin gc.'ceği ıç/ir birer
"kurtuluş projesi" olara.. gündernde bu-
lunan iki önem'.i çalı^mrın "ortak ilke-
lerini" sapmorardı. Bujnhi bul-işma-
daşanyanagelen ikipru-'den bıri.koor-
dınasvonunu Racı Bade-Ynin üstlendi-
ği Gelibolu Dünva Banşrarkı çaluması.
diğen ıse Arkeoloji ^e A-keologlar Der-
negTnce sürdürülen "Tnıia Tarihi Milli
Parkı" kampamasıydı.
Gelıbolu Düsıya Bar..- Parkı Projesi.
1997yıh içinde s.onuçla:.nası tasarlanan
~ulusİararasıbirvanşma'şeklinde:ıaz]r-
lanıvor. Bırkaçgün önccCumurb^kan-
lıgfnca da onaşlanar. T- ia Tarihi Milli
Parkı Projesı ıse aslırda"2Ş>ıld«r" Tür-
kiye'nın gündemindeyd
Şimdi bu ıkı proje içrde -deym >e-
rindeyse- kollar dirseklere dek sı\jnmış
durumda. ODTÜ bünyes-deoluştırulan
veyıneProf. Dr Bademl rıinyönenmin-
de çalışan özel bır büro. Grlıbölu Yarıma-
dası Tarihi Mıllı Park' \e.e\resıni"tüm
insanüğın banşözlemlerinsimgele>ecek~
bir dün\ a parkır.a dönüşt_-mey ı rıedefle-
yen uluslararası v arışrna: n son hazırlık-
îannı \apıyorlar.
Arkeoloji \e Arkeologar Derncğı \e
destek \erendıger kurul.-larda 1971 yı-
lından bu \ana Orman Bakanlığı arjivle-
rinde gerçekleşmeyi bekedikten sonra
geçen pazartesı günü ona> anan Troıa Ta-
rihi Nfılli Parkı Proje^i'r i artık yaşama
geçmesı için "20 bin kişük" ımzakam-
panyasıdosyasını Cumhı/başkanı Demı-
rel"e sunacaklar...
Kardeş proje 'ÇEYAP
1
Aslında bu ıkı "paraleTprojemr "or-
tak dostlan" olan diöer b - tarihsel proje
de -Çanakkale kent mertezinde** uygu-
lanmava basjandı.
Kısa adı ÇEY\P olan Çanakkale E\-
lerinı Yaşatma Projesı'nip|könem!ı adı-
mı olarak tarihi ÇimenliL kalesi çesre-
sindekı eski kent dok.su "Koruma
Amaç.lıİmarPlanı"na"kauşturuldu. Ça-
lışmayı ba^latan ve sonulandıran ~Ça-
nakkale Sivil İnisnatifOrubu". Tiirkı-
ye"de ılk kez ~katıîuncı \t demokrarik"
bir koruma planlaması s.recini ya>ama
geçirerek "kentin tarihselkimli«ini" spe-
kiilatıfımarbaskılanaltınıiatümüyle yok
olmaktan kurtarmış oldulır. Çanakkale
CU>lHURBAŞKANrı\A '20 BİN İMZA*
Troia Tarihi Milli
Park ProjesiArkeoloji ve Arkeologlar
Oerneği Genel Merkez Yönetım
Kurulu. 1971'den bu >ana.
"devletin ilgisini bekleyen" bu
önemlı projenın artık
gerçekleşebilmesi için 19%"nın
haziran ayında bir imza
kampanvası başlattı. Sadece
Troia antik kentini ziyaret
edenlerden "15 bin katılımın"
sağlandığı bu kampanyada.
Türkiye'nin degişik yörelerinde
si\ il toplum kuruluşjannın da
desteğivle imza sayısı "20bine"
yaklaştı.
'Çanakkale Boğazı
korunmatT
Derneğın geçenlerde milli park
kararını onaylayan
Cumhurbaşkanı Demirel*e
hıtaben yazmış olduğu başvuru
metninde. özetle şu bilgi \e
dilekler yeralıyor:
"Çanakkale Boğa/ı'nın bugüne
kadar kısmen korunan her iki
yakası. son yıllarda ö/ellikJe Asya
kısmının imara açılmasına
dönük girişimlerte bü\ük tehlike
altına girmiştir.
Ekteki planda da görüldüğü gibi
Çanakkale Boğazı'nın Ege
Denizi ile biıieştiği 12x12 km'lik
alan, ender rastlanan doğal
zenginliğinin \anı sıra, yoğun
arkeolojik ve tarihsel
değerierimizi de
barındırmaktadır. Öyle ki
bölgede Anadolu coğrafjasının
biçimlenmesinden. Ulusal
Kurtuluş Savaşrmızın
kazanılmasına kadar geçen çok
uzun bir sürecin kalıntılannı
izlemek olasıdır.
Coğrafik açıdan 4 bin yıl önce
topograryasını tamamlamış,
bugüne kadar değişmeden gelen
tek bölgedir. Arkeolojik açıdan
başta Troia (Truva) olmak üzere,
60 kadar arkeolojik kalıntıya
sahip dünyada en çok adı geçen
ve en çok yavını \apılmış olan
SİT alanıdır. Atalanmı/dan
kalan bu mirası. ona zarar
vermeden çocuklanmıza
bırakmak. banş dilediğimiz bu
dünyada bizim tarihsel görevimiz
otmalıdır. Sadece yurt
sa\unulmasında gösterilen
olağanüstü gavretler. dökülen
kanlar düşünüldüğünde bile. bu
bölge>e özel bir önem verilmesi.
hem doğal hcnı de tarihsel
önemini \ itirmeden korunması
gerektiği açıktır. Anadolu ve
Avrupa u>gariığının
oluşmasında coğrafi ve stratejik
nitelikleri savesinde bü>ük rol
o> nayan. cumhuriyetimizin
kuruluşu için vuzgeçilmez bir
sembol olan Çanakkale Boğazı
korunmalıdır. Bu nedenle 1971
> ılından bu yana tasarianan
Tarihi Milli Parkı Banş Parkı'na
dönüştürmeve desteğinizi
bekliyoruz."
Arkeoloji \e Arkeologlar
Dernegi Genel Merkez
Yönetim Kurulu
Belediyesi \ e Edirne Koruma Kurulu'nun
da başlangıçtan ıtibaren se\gi)le kucak-
layıp destek verdiklen bu anlamlı çaba-
nın ürünü olan planlar, yine her iki ku-
rumca da onav lanarak geçen a>' resmen
yürürlüğe sokuldu. Şimdi bu çalışmavı
kotaran si\il inisıvatıf grubu ve kentteki
diğerduvarlı gruplar. ımarplanı hazırla-
nırken "halka açık çaiısnıa atölyesi" şek-
lınde kullanılan. kentsel SİT ıçindeki Ya-
lı Camisi'ne komşu Yaü Han'ın a\ lusun-
da "yorgunluk atıvorlar."
Tarihsel kentdokusunun -yaşatılması"
kararından ötürii, StT içindeki "eskiimar
haklannı yitiren" kımı çevreler. Yalı
Han'daki bu duyarlı ortamın "huzurunu
bozmaya" çaiı^salar bıle beledivenın ve
koruma kurulunun kararlılıgı sayesınde.
Çanakkale kültür zenginlığini 3. bin yıla
da taşımanın mutluluğunu vaşıyor. Hele
iinlüSançaj'ınyineÇimenlik Kalesi'nin
yanından Çanakkale Boğazı'na kavuştu-
ğu bölgenin de aynı ptaniama sürecinde
"doğal SjT" olarak koruma altına alınmıs.
olması ıse a>nca bir sevinç kaynağı.
Çünkü, sözüm ona ulaşım için ısraredi-
len. ancak hemen tüm fızibılite v e gerçek
ÇED raporlarında sadece "toprak ranh-
na, vağnıava ve siyasal prestije" hızmet
edebıleceği kanıtlanan Karayolu Köprii-
sü Projesi. Boğaz'ın "en dar yeri" oldu-
ğu için
t
*burayabasacakşekUde"tasarlan-
mış. Ne var ki bu tasarıyı reddeden koru-
ma kurulu kararlarının yanı sıra Sançay
ve çev resinin doğal SİT olması da tarihin
ve doğanın üzerindeki bu tehdidi "*geri
püskîîrteır* yasattfâŞSıiâkfar olarak \ ü-
reklere su serpiyor...
Çanakkale kent merkezınde kültürel
zenginliğin korunması çabaları işte böy-
lesi bır umut vericı aşamadayken kuzey-
deki Gelibolu Yanmadası Milli Parkı'nın
ve güneydeki Troia Tarihsel Parkı'nın da
birer kurtuluş projesi ile etkin koruma al-
tına alınması çabaları. Türkiye için son
yılların belki de en gurur vericı atılımla-
rı. Böylesi bırgüzellik içerisınde Ba>ın-
dırlık Bakanlığı'nııı. vıne Gelibolu Yan-
madası'nı "va«ma yapılaşmasına açan"
talihsiz bir planı 16 Temmuz 1996'da
onaylaniış olması ise hiç kuşkusuz koca
bir •"çirkinlik" olarak tarıhe geçiyor. Üs-
telik kültürel. doğal ve arkeolojik SlT'le-
rin yanı sıra Fatih'in mirası olan Kılit-
bahir ve Çimenlik kalelerıni altına alan
"köprü çirkinliğiyle" de birlikte...
Gelibolu Dünya Banş Parkı Projesi için yarışma
Hem Türkive hem de dürva tarı-
hı açısından 20 _vüz\ıla von veren
Çanakkalesavaslan.Gelibo!u ^'arı-
madası'nın batı kesımindeîi Tari-
hi Milli Park içerisınde >er alan
anıtlar. şehıtiikler ve tabyalarla
"anılar dünvasında" yenn alıvor
Önceki yıl herkesı üzüntüveboğan
bır yangınla orman örtüsünubüvük
oranda yitiren bu "e\TCns€( park"
için Cumhurbaşkanı Sülevman De-
mirel'in isteği ve himaveleri altın-
da. yine ev rensel değer taşıyan bır
proje başlatıldı. Koordınasyon ve
hazırlık çalışmaları Prof. Dr. Raci
Bademli tarafından sürdürülen bu
proje. Gelibolu Yanmadası Tarihi
Mıllı Parkı'nın yakın gelecekte bır
**Dünya Banş Parkı" kımliğıv le dü-
zenlenen 21. v üzy ıla armağan edil-
mesını hedefliyor. Projenın elde
edilmesı ise amacı ve anlamına da
uygun olarak "uluslararası yanş-
ma" ile sağlanacak...
Son zamanlarda ODTL 'de oluş.-
turulan özel bır büroda çalışmaları
"mesleki \e teknik danışman" ola-
rak sürdüren Raci Bademli. proje ve
\arışmaylaılgilıgelı>melerhakkın-
daşubılgileri veriyor: "SayınCum-
hurbaşkanımızın dileği. 1918'lerde
yüzyilın en önemii sa\ aşlanndan bi-
rinin yaşandığı bu topraklarda.
Türkiye'nin dünya banşına olan
katkısını ölümsüz kılacak bir yer-
yüzü parkı varatmaktır. Bu amaçla
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter-
liği v e Milli Güv enlik Kurulu Genel
Sekreterliği'nin eş yürütücülüğu al-
tında bakanlıkJararası bir yönlen-
dirnıe kurulu da oluşturuldu. Va-
nşma için gerekli tüm haritaiar el-
de edildi ve şimdi bilgi kitapçığını.
şartnamey i \e sözleşme taslağını da
tamamlama aşamasındayız-."
Lluslararası proje yan^masının.
tarihsel anlamı da dıkkate ^lınarak
18 Mart 1997'de. yanı eır.peryalist
amaçlarla Çanakkale'ye yükİenen
dünya ordularının savaştan artık
"\azgeçmek"zorunda kaldıkları ta-
rıhın vıldönümünde dünvava ılan
edileceginı söyleyen Raci Badem-
li. yarışma yöntemıne ılişkin ola-
rak da şunları vurguluvor:
"Türkiye, ilk kez bir uluslarara-
sı yanşnıay ıyine uluslararası bir uz-
man kuruluşla işbirliği içinde dü-
zenliyor. ^anşma. Mimarlar Oda-
sı'nın da üyesi olduğu Dünya Mi-
mariar Birliği'nce (L'IA) belirienen
kurallarla yapılacak. 7 kişüik jüri-
nin 5'ini LIA saptayacak. Böylece
100'ü aşkın ülkeden 100 binden faz-
la mimara çağnmtz da gitmiş ola-
cak..."
Gelibolu Dünya Banş Parkı pro-
ie yarışmasının 1997 yılı aralık
ayında sonuçlanması planlanıyor.
Eğer büyük bir terslik olmazsa,
Türkiye 1998 yılında insanlığa çok
değerlı bır aımağanı Gelibolu'da
sunacak.
Yani Çanakkale dırenişıyle ya-
zılmaya başlanan bağımsızlık des-
tanının 1923'teki tarihsel aşaması
olan Cumhuriyet'ın de "75. yıldö-
nümünde..."
KUITUR • SANAT
ıımıı
SlC JEAN-PAUL ÜAPPENEAU FIIUI
amdaki Siivari
BETO4LU (251 32 40) I I 15-15 OO-IO 45-21 3OJJJ
CAPtTOL O I O M U ) 12.OO-15 30-1» 4S-21 4 5 ^ ^
MOV«PLEX »85 24 4») 1,00-13 30-18 00-1300-21!
1MS CMB BİYİ nW«l-1IH CBU El M FtJHHZk-nKTIIBHnM
'Bır Sman 8oj Yapıtı'
PROTESTO
(LA HAINE - NEFRET)
Y Mathıeu Kassovıtz
tşltm»-. 1«LO« rkM (OIH) m H M «UMMAOH'ln K»ttıl«nyto
Bevojtu ALKAZAR (293 24 64) 12.0O-14.15-16.30-18.45-21.00
KıdıkovAS 336 00 50 II.30-14.00-16.30-19.00-21.30
8 Kasım'dan Itibaren Antara KAVAIOIDCRFde
RÜSTE1ULBATUM
"HALAMIN STAND UP'LARI"
Pazar 19.00/ Pazartesi 21.00
Kenter Tiyatrosu. Halaskargazi Cad. No: 35 Harbiye
Tel: (0212) 246 35 89-247 36 34
Biletler gişe ve Vakkorama mağazalannda
MEIS
Cafe
1996 VENEDİKJURİ ÖZEL ÖDÜLÜ
8KASIM'dM
İTİBARa
Beyoğlu ALKA2AR
Bakırköy İNCİRLİ
Kadıköy AS
SJNEMAURMDA
I
Kültür Sanat
ilanlarınız için:
293 89 78 (3 hat)
İDSO
ISTANBUL DEVLET SEÎ4FONI ORKESTRASI
8 Kasım 1996 Cuma Sddt I 9.00
9 Kasım 1996 Cumartesi Sûût I 1.00
Erol Erdinç '
Ayla Erduran Keman
ATATÜRKü ANMA KONSERİ
S. PROKOFIYEF
Keman Konçertosu No. 2 Op. 63, Sol minör
P. I. ÇAYKOVSKI
Senfonı No.6 Op. 74, Sı mınör "Paretık"
Cem Karaca,
Uğur Dikmen
(Dosiionylo Birlikte)
Saat: 23.00
Bölent Ortaçgil
BüyOkpamıokkofK Sot. No. 7/2
BeyoSu (Hoyd Kahves yanı)
Tel: 293 99 73
10KASIMA
KADAR
Ents Akayçen Sk No 26!6Spor Cd
Maçka istoihl Tel 1211) 260 60 5İ
EVPALISI
f Kültür
i Sanat
!Ş ilanlarınız için:
£293 89 78
(3 hat)
YER: AKM BUYUK SALON
Bu ilan OyokMBcric 'ın katkılarıvla yayınlanmışt
CİHAT ARAL
"Göç Resimleri"
IŞ BANKASI SANAT GALERİSİ / 5 Kasım - 27 Kasım
Caltn, Bayram ve pazar günlen dışında hergun 12 00-1900 arası açıhır
Istiklak Cd. Meşeiık Sk. No:2 Kal:2 Beyoğiu / Tel. 244 20 21
ADNAN ÇOKER
d e r l e m e l e r
22 Kasım'a kadar uzatılmıştır.
MİNE SANAT GALERİSİ
Banariye Cad. Sokullu Sok. No:1 Kadıkoy-İS1
Tel: (0216ı 345 64 40 Fax: 346 78 10
Nurdan
Akkaş TIYAIROOM Serhat
Akkaş
ÇOCUK ATATURK
H'l.'H'HiL'l Yazan-Yöneten: Serhat Akkaş
H e r C u m a r t e s i S a a t 1 2 . 0 0 v e 1 4 . 0 0
Ataköy YUNUS EMRE KÜLTÛR MERKEZİ /TEL : 661 38 95
ODAK NOKTASI
AHMET CEIV1AL
Bir Festivalin İkinci Yılı
Eskişehir Uluslararası Festivali, geçen ekım ayın-
daki etkinlikleriyle biriikte ikinci yılını geride bırak-
tı. 1995 yılındaZeyl/nog/u Vakfı'run girişimiyle baş-
latılan festivalin kurumlaşma yolunda önemii adım-
lar attığı, bu yılki etkinliklerden yansıyan bir olguy-
du.
Cazdan klasik müziğe. sergi ve konferanslardan
tiyatro temsillerine kadar uzanan geniş bir yelpa-
zede gerçekleştirilen bu yılki festivalin en göze çar-
pan özelliklerinden biri, geçen yıla oranla basınla
çok daha 'yaygın' ilişkilerin kurulmasıydı. Bu yön-
deki çabaların bütünüyle yetkin düzeyde olduğu-
nu rahatça söyleyebilmek, elbet olası değil. Ama
öte yandan bu çaptaki hiçbir girişimden hemen
ikinci yılda her şeyin saat gibi işlemesi beklenemez.
Bu yılki festivalin çeşitli açılardan geçen yıldakine
oranla büyük ilerleme kaydetmiş olması, kanımca
yetkinliğe yöneliş bağlamında çok umut verici bir
gelişme sayılmalıdır.
Kısa süre önce hizmete giren Anadolu Üniversi-
tesi Atatürk Kültür Merkezi'nin salonlannın etkin-
liklere tahsis edilmesiyle birlikte festival, bu yıl me-
kân açısından da çok daha rahat edebilme olana-
ğına kavuştu. Bu arada konserlerın düzenlendiği
büyük salon, teknik tasarımı açısından parlak bir
sınav verdi.
Artık iki üniversiteyi barındıran Eskişehir'de üni-
versite öğrencilerinin bu yılki festivale de çok yo-
ğun ilgi göstermeyi sürdürmeleri, işin bir başka se-
vinilecek yanıydı. Üstelik bu ilginin yalnızca örne-
ğin caz ya da reggie konserleriyle sınırlı kalmama-
sı. üniversiteli gençlerin London Consort toplulu-
ğunca sunulan 'Kristof Kolomb Dönemi Ispanyol
Müziği' konseri gibi 'uzmanca' bir etkinlik için de
saatlerce kuyrukta beklemeleri, festivale yönelik
genel bir ilginin göstergesiydi. Bu konser başlamak
üzereyken Sayın Zeynep Zeytinoğlu'nun bilet bu-
lamayan öğrencilere de içeriye gırme olanağını
sağlamasını ise burada, gençlere yönelik bir sanat-
severtutumununsıcakömeğidiyeanmakisterim.
Kanımca Eskişehir Uluslararası Festivali'nin per-
de arkasında kalan. ama üzerinde önemle durul-
ması gereken bir başka anlamı da var. Ülkemizde
on yıllardır geçerli olan uygulama. Anadolu serma-
yesinin temsilcilerinin sanat ve kültür gereksinim-
lerini daha çok büyük kentlerde karşılamaları yo-
lundadır. Zeytinoğlu Vakfı ise alışılagelmıs yerel
şenliklerin ve festivallerin kapsamını çok geride bı-
rakan çabalarla sanatı, üstelik uluslararası boyut-
larda olmak üzere, Eskişehir'e getirerek bu bağ-
lamda çok değerli bir öncülük görevini üsdenmiş
oldu. Bu 'ilk', en az festivalin etkinlikleri kadar üze-
rinde durmaya değer bir özelliktir. Böyle bir gırişi-
min. büyük kentlerin dışındaki bir üniversite ken-
tinde düzenlenmiş oluşu ise ayrı bir önem taşı-
maktadır. Çünkü 'olması gereken' üniversite, yal-
nızca belli alanlardaki uzmanlık çalışmalarıyla sınır-
lanmışlığın ötesinde, düşünce bağlamında sürek-
li kendisini besleyebilecek, çok boyutlu bir kültü-
rel ortamla sarılı olarak yolunu sürdürmesı gereken
bir eğitim kurumudur. Bu gerçek göz önünde tu-
tulduğunda, sürekli bir kültür ve sanat festivalinin
atmosferiyle birlikte yaşayan bir üniversitenin öğ-
rencilerinin uzun vadedeki ayrıcalıkları kendiliğin-
den ortaya çıkar.
Bu yılki festival etkinlikleri, Eskişehir'in -uzun bir
aradan sonra- kurulan ilk özel tiyatrosu olan Eski-
şehir Tiyatora Kumpanyası'n\r\ üçüncü kuruluş yıl-
dönümünü kutladığı günlere rastladı. Bir özel tiyat-
ronun karşılaştığı ve 'özellığinden' kaynaklanan
çetin güçlükler göz önünde tutulduğunda, üç yıl—
lık bir ayakta kalabilmjş olma süresıni artık 'kurum-
laşmayla' eşanlamlı saymak, sanırım bir abartı ol-
maz.
Yine bu yılki festival etkinlikleri başlamak üzerey-
ken Eskişehir'in ikinci özel tiyatrosu olan Tiyatro-
tek perdelerini açtı. Dört kişiden oluşan bu toplu-
luğun üyeleri de tıpkı Eskişehir Tiyatora Kumpan-
yasf'nınkiler gibi Anadolu Universitesi Devlet Kon-
servatuvarı Tiyatro Oyunculuğu Bölümü'nü biti-
ren gençlerden oluşuyor. Özel tiyatro açmak gibi
günümüzdeçeşitli açılardan yüreklilıkgerektıren bir
girişime Eskişehir'in ikinci kez sahne olması. üze-
rinde ayrıca düşünülmeye değer bir konu. Ama ka-
nımca şurası kesin ki uluslararası bir festival ile bir-
kaç tiyatroyu. sanat galerisini ve EFSAD gibi fotoğ-
raf sanatının geliştirilmesinı ve yaygınlaştırılmasını
amaçlayan bir derneğini barındırmaya başlamış
bir üniversite kenti, artık bir "sanat kenti" olmaya
da adaylığını koymuş demektir. Zeytinoğlu Vak-
fı'nın, bu yıl yaptığı gibi gelecekte de festival çer-
çevesinde kentin yerel sanat kuruluşlarına yer ver-
mesi, Eskişehir'in sanat kenti kimliğinin çok daha
örgütlü bir biçimde vurgulanmasını sağlayacaktır.
Yayıncılar Birliği'hden rapor
6
Yayımlanıa ö
tehdit altmdadır'
Kültür Servisi - Türki>e
Yayıncılar Birliğı. düşünce ve
düşünceyi ifade özgürlüğü-
nün "suç" olmaktan çıkması
gerektiğini belirtti. Vayıncı-
hk mesleğinin mesleki bütün-
lüğü bakımından önemlı bir
tehdit altında bulunduğunu
savunan Yayıncılar Birliği,
Yayınlama Ozgürlüğü Komi-
tesi adına yazar. yayıncı Ra-
gıp 2^arakolu'nun kamuoyu-
na sunduğu 'Vavımlama Öz-
gürlüğü Komitesi RaporıT
başlıklı raporda. "yayunlama
özgürlüğü'nün düşünce ve
ıfade özgürlüklerinin yanı sı-
ra "basın özgürlüğü'nün ay-
rılmaz bir parçası olduğunu
vurguladı.
Raporda, •Yayımlama Öz-
gürlüğü' ka\ramının ülke-
mizde tanınmadığı belirtile-
rek siyasal iktidarların son
yirmı yıl içinde düşünce öz-
gürlüğü yanında yayımlama
özgürlüğünün de karşısında
olduğu vurgulandı. Ayrıca,
196O'lı yıllarda 'düşünce su-
çu' anlayışı herhangi birdava
konusu olduğunda, yayıncı-
ların > argılanmasının söz ko-
nusu olmadığı, 141-142.
madde yargılamalarında ya-
yıncının 'ancak yazar kimliği
belirsiz ise' yargılanabildiği
anımsatılarak 1980 sonrası
açılan davalarda yayıncıların
da sorumlu tutulduğuna dik-
kat çekildi.
Raporda. 1991 "de TCK"-
nin 141 -142. maddelerini kal-
dıran \e bunun \erine Terör-
le Mücadele N'asasfmn 8.
maddesini ikame eden düzen-
lemeden sonra > ay ın dünyası-
nın önemii bir tehdit altına
girdiğı belirtilerek 'suçlu'
olarak görülen kitaplar ıçın
uygulanan astronomik para
cezalannın tüm ya\ ın dünya-
sını tehdit altına soktuğu sa-
vunuldu. Raporda. Terörle
Mücadele Yasası'nın 8. mad-
desine getırilen \eni düzen-
leme ile kıtap ya\ıncısına da
'hapis' cezasının öngörüldü-
ğü anımsatılarak "TMY'nin
6. \e 7. maddeleri de anavasa-
daki iikelere aykırı biçimde,
gazetecilerin röportaj ve ben-
zeri çalışmalarını "terör örgü-
tünün' propagandası kapsa-
mı altına sokarak bu tür
önemii çalışmaların \ayını-
lanması konusunda önemii
bir tehdit oluşturmaktadır.
Bu durumda basın \e halkın
bilgi edinme özgüıiüğünü kı-
sıtlamaktadır" dcnıldi.