04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 7 KASIM 1996 PERŞEMBE 12 DIZIYAZI "YABANCI BASIN GOZUYLE LAIK CUMHURİYEü DOĞUYOR HA2IRLAYAN: Müminlerin başı Türkiye'den çıkanldı • Dışişleri Bakanı İsmet Paşa Ankara'da Millet Meclisi'nde dünkü tartışma sırasında şu açıklamayı yaptı: "Hilafet kaldırılsa da dinimiz bundan etkilenmeyecektir. İdeallerimiz o kadar yüce ilkelere oturmuştur ki, yöneldiğimiz amaçları halka, subaylara ve askerlere açıkça söylemekte asla tereddüt etmedik. Hilafeti kaldırma yönündeki kararlılığımızı sonuna kadar götürmeye kararlıyız ve gereken her türlü önlemi aldık. Istanbul bizim elimizde olacak, çünkü Yunanlılara ve halifeye karşı savaştık. Aynı çabayı göstermeye devam edersek istanbul kesinlikle bizim elimizden çıkmayacak. Eğer öteki Müslümanlar bize dostluk * gösterdiyse, bunun nedeni halifenin bizimle olması değil, güçlü olmamızdı." Mustafa Kemal'in, halifenin ailesindeki bayanların sürgün karamamesinin dışında tutulması yolundaki önerisi sonunda reddedildi. Yasa bir bütün olarak oya sunuldu, kararın uygulanması için İstanbul Valisi görevlendirildi. Z ondra. 4 mart - Halıte Abdıilnıecid, bu sabah saat 2 de Istanbul'dan ozel bır trenle kvıçre \e dogru \ola çıktı Hanımlanndan ıkısı ve oğlu Faruk kendısıne eşlık edıyordu İstanbul, 4 mart - Millet Meclısı, Şer ıve ve Evkat Vekaletı nın kaldınlmasını ve Dıyanet lşlen Başkanlığı nın kurulmasını ongoren onergeyı tartışmjsız kabul ettı Genelkurma\ Başkanı da artık Bakanlar Kurulu na uveoiarak katılamayacak Cumhurbaşkanı saltanat aıle;>ının mensuplannın surgıın kapsamının dışında bırakılmasinı isteyen bır önergeyı Millet Meclısı'ne sundu Ateşlı tartı^malardan sonra Meclıs. başkanlık önergesını reddettı \e hılafetın kaldırılması \e halifenin vesaltanat aılesının uzaklaştınlması yonunde o> kullandı 67 sehzade de Turkiye'yi terk edecek tstanbul 3 mart - Surgune vollanma kararı halifevı \e halifenin aılesının \anı s)ra 32 şehzadev ı ve 3^ prensesı kapsıvor Millet Meclısı halıfeve 100 000 TL ve >ehzade ıle prenseslere toplam 200 0(M) TL \ ermey ı. buna karşıhk bu kışılerın bankadan para çekmesinı vasaklamavı kararlaştırdı bununla bırlıkte yanlarında goturduklen kışısel eşyalan ve muı-evherlen satma hakkı tanındı Saravlarve şehzadelerın ıkamet ettıklen konutlar dev lete gerı donu>or. eskı saray ulusal muzeler yonetımıne bağlanacak Hallfe tahttan indirildi İstanbul. salı- Bu sabah saat 2'de. İstanbul Valısi ve Enınıyet Genel Muduru, vanlannda polıs oldugu haljie. Dolmabahçe Sarav ı nageldılerve burada halıfeve \urgun karamamesinin aJtına ımzasını atmasını emrettıler Bunun uzenne halıfeye tahttan çekilmesı ve hemen vola çıkmak uzere hazırlık yapması emredıldı Abdulmecıd. bır saat sonra yanında ıkı eşı ve oğlu olduğu halde bır otomobılle ozel bır trenın tsv ıçre volculugu ıçın kendısının bekledıgı Çatalta'va goturuldu Dışışlerı Bakanı İsmet Paşa Ankara'da Millet Meclisf nde dunku tartışma sırasında şu açıklamavı vaptı "Hilafet kaldınlsa da. dinimiz bundan etkilenmevecektir. İdeallerimiz o kadar yuce ilkelere otarnıuştur ki, > oneldığımız amaçlan halka. suba>lara \e askerlere açıkça soylemekte asla tereddüt etmedik. Hilafeti kalduma yonundeki kararlılığımızı sonuna kadar goturmeye kararlıvız \e gereken her turlu onletni aldık. İstanbul bızını elimizde olacak, çunku Yunanlılara \e halıfeye karşı savaştık. Aynı çabayı gostermeye devanı edersek. İstanbul kesinlikle bizim elimizden çıkmavacak. Eğer oteki Muslunıanlar bize dostluk gosterdhse. bunun nedeni halifenin bızımle olması değil. guçlu olmamızdı.1 ' Mustafa Kemal'in. halifenin ailesindeki ba>anlann surgun karanıamesinın dışında tutulmasi yolundakı onerısı, sonunda reddedildi Yasabır butun olarak o\ a sunuldu kararın uygulanması ıçın İstanbul Valisi gore\lendınldı 5 Mart 1924 tarıhlı Daily VM-S 'ten (Londra 'da y a\ ımlanan gazete) alınmıştır. Hindistan daki ettcileri Hılafetın kaldınlmasi ve halıtenın Turkıye Buyuk Millet Meclısı tarafından sınırdişı edılmesı buradakı Musluman çev relerde buy uk bır şaşkınlık yarattı Aşirı Muslumanlann goruşlennı temsıl eden "The Bombay Chronicle" halifenin geleceğının karara bağlanacağı bır Dun\a Islam Konferansı nın toplanmasını talep fcwa/Me» edıyor Hılafetın kaldırılması Hındistandakı sıvasal hareket uzennde muazzam sonuçlar doğuracak. çunku hilafet hareketının nıhaı çokuşunu de kapsıvor Halife İsviçre'ye doğru yola çıktı İstanbul 4 mart - Millet Meclısı tartışma vapmadan Evkaf ve Şer'ıye Vekâletı'nı kaldırmayı ve kurulan Dıyanet işlerı Başkanlığfnın hukumeften çıkartılmasını kararlaştırdı Meclıs egıtımın bırlığı doğrultusunda adım attı, bu ıse dınsel okulların kaldınlması ıle eşanlamlıdır lstanbuldan bıldınldığıne gore. protokol gorevlılen ve memurlar sultanın sarav ını Meclıs karan daha sultana bıldınlmeden terk ettıler Yanı son halıte herkes tarafından terk edıldı Abdulmecıd olaylann gelışımını sukûnet ıçınde ve soğukkanlılıkla ızledı Hanedanm butun mensuplannı bır buyuk aıle toplantisi ıçın bır arava getırdı Şehzadeler halifenin ve hanedan aılesının ulkevı Millet Mechsı'nın karanndan once terk etmesınde ısrarlı oldular Gonullu olarak tahttan çekılmeye herzaman kar^ı çıkmı^ olan halıte, bu >onde karar aldı Turkıye'den gelen ;>on haberlerden. Abdulmecıd'ın sanıldıgı gıbı Mısır a değil İsvıçre've gıtmek uzere Istanbul'dan aynldıgını oğrenıyoruz 6 Mart 1924 tarihli Vlnformation (Paris) gazetesmden alınmıştır. Halifenin yola çıkışı Halıfe.^anında e^lerınden ıkısi oğlu prens Omer Faruk Efendi ve kuçuk kızı oidugu halde dun ak^am, butun gun bovunca bekletıldığı Çatalca da Sımplon Ekspresfne bındı halife ve aılesi şımdı Bern v olunda Ekselanslannın > ola çıkışı ıle ılgılı genış aynntılar. dun geee basına dagıtıldı Buvuk Millet Meclısı nın karan kendısıne teblığ edıldığınde halife bunu dıkkatle dınledı ve bır an duşundukten sonra şu vanıtı v erdı "Siz de \atanın iviliğı ıçın çalışıvorsunuz. Allah size >ardımcı oJsun." Halifenin yurdışına vollanmasının bır anda vapılması buv uk bır şaşkınhk yarattı ve halk uzennde olumlu bıretkı u>andırdı Bununla bırlıkte gazetelerın gosterdıSı dıkkat goz onune alındığında, kamuovunun genel eğıhmını olçmek ıçın ımkânların sınırlı olduğunu sovlemek gerekır Ote yandan "İstiklâl Mahkemesi"nın çoktan Ankara'vı terk ettıgı \e Trabzon'da memnunıvetsızlığın dışa vurulduğu goiterılenn vapıldığı so>lentılen dolaşıvor 6 Mart 1924 tarihli The Tımes 'tan (Londra 'da yayımlanan ve bu\ uk sermayenin sözcüİuğunu yapan gazete) alınmıştır. Halife ve ailesi isvicre'de Brigue'de L Onent-E\press yerel saatle ;>aat 18 58"de Bngue Gan nda duruvordu Bırtelefon bıze halifenin veaılesinın trende ver aldıöını bıldırdı Bununla bırlıkte gınş formalıtelen vaklaşık vanm saatalı>ordu Ve sonunda ızın Sıon uzennden Bernden geldığı ıçın L'Onent-Express yoluna devam edebıldı Montrea\'de \anş saatını oğrenır oğrenmez II Abdulmecıd ın trenden ıneceğı ver olan Montreux've gıttık Grand Hotel'eve Holet des 4lpes'e aıt uç otomobıl. gelıp ıstasvonun onunde park etmıştı Tren gannda adalet ve polıs departmanında polıs şefı olan M. Jaquillard vanında çavuş Pichard ve ozel olarak Lozan'a gelen beş guvenlık gorev lısı olduğu halde. guvenlık hızmetını duzenlemek uzere onlemler alıyorlardı Bolşev ıkler ne derse desın, konukseverlıgın kesinlikle boş bır soz olmadığı bu ulkede polısler eskı halıfenın herhangı bır tehlıke ıle karşı karşıva kalması soz konusu olmamasina rağmen. ozellikle Abdulmecıd ın tıılen gereklı goreceğı onlemlerı almak ıçın oradavdılar ı\Iontreux\egeliş Trenın gelışı garda anons edıldı Gar neredev se ıssız bır durumdav dı. valnızca bırkaç komı<er bovdan boya \olta atıvorlardı. tek bırgazetecı bıle gorunmuvordu çevrede Bırkaç volcu orada burada haval meval seçılıyordu O anda 1836 A nolu vataklı vagonun bulundugu trenın gensine doğru voneldık Geleneksel kırmızı fes gıvmış Turkler trenden ınnıeye ba^lamışlardı , bıle Maıestelennın ozel kalem muduru Salih Keramet Bev 'e doğru v öneldık Keramet Bev gavet nazık bır bıçımde yolculuğun kesıntıve uğramadığını ve olavsız geçtığını belırttı fakat her şe>e rağmen bu uzun volculuğun eskı halıfevı sarstığını ve açıkça vorgun duşurduğunu so> ledı Onunla sohbet ederken Abdulmecıd trenden ındı Kendısı de kırmızı fes gıyınmiş olan eskı halıte nerdevse tumuyle bevazlaşmış gn sakalı. canlı ve denn bakışlan dık vuruvuşu ve ozellikle çevreve vavdığı hava ıle "volunu şaşırmış" bırı ızienımı verıvordu \aven ıle gorıışen Jaquıllard a voneldı Jaquıllard ne ona ne de çevresıne vonelık herhangı bır tehlıke olmadığını çok ıv ı bılmesıne rağmen ne gıbı bır onlem alınmasını ıstedığını sorduğunda, Abdulmecıd tebessum ederek Fransızca konuşunca çevresınde bır şaşkınhk doğdu Kendısıne kantonumuza hoş geldınız dıven polıs ^eflenne teşekkur ettı Sonra vagon-lı şırketının ^efıne yoneldı, onunde defalarca eğılen şefın omzuna. altını rahatlatmak ısteven bır ustun babacan tavnyla ve aradakı mesafey ı kaldırmak ıstercesıne, dostça bırkaç kez v urdu Abdulmecıd kadınlarından bın vanında olduğu halde çıkışa yoneldı, ıkı kadın da arkasından gelıyordu Her uç kadın da çarşafsizdı. fakat çevrelerındekı kışılenn, yabancı kışılerın bakışlanndan rahatsız olmuşça>ına tedırgındıler Saçlanna sıvah bırturban sarmışlardı ve tıpkı Batılılargıbı. sıvah uzun manto gıymışlerdı. ıçlennden bırı harıç En vaşlı gorunenı bej bır manto gıvmıştı Eskı halifenin vanında oğlu ve kızı da vardı Ozellikle duşkun olduğu kuçuk kızı daha henuz 12-14 vaşlannda Sanva çalan. omuzlannın uzenne duşen kahverengı saçlan bır kurdele ıle toplanmiştı, başına bej rengı bır başlık gıvmıştı Eskı halife once onu otomobıle bındırdı sonra oğlunu da yanına aldı, aynı otomobıle bındı Ikıncı otomobıle kadınlar ve bır oda hızmetçısı bındı Grand Hotel De Territet'de Halıfeve eşlık eden şahsıvetler endışelennı gızlemeve çalışıyorlar ve sovlu tavırlı ve fizığı ıle dıkkatı çeken yaşlının çevresıriı şefkatle kuşatıyorlardı Kadınlara gelınce. onlar. sıyah mantolan ıçıde. kollanndakı rengârenk eşarplarla ve melankolık bakışları ıle Lotf nın bazı savfalannı ve ozellikle 'Desenchentees'yı anımsatıyorlardı # Dairesinde Abdulmecıd daıresıne goturulduğunde saat 21 4O'ı gostenvordu Ona Grand Hotel'de bırdızı odaavnlmiştı Ozel olarak duzenlenen salon, goge bakıyordu, £skı hahfenıs odaJanna «• gıden korıdoruri diTfîne geldığimızde Jaquillanl'ın emırlennı bekleven guvenlık gorev lılerının yanı sıra gozumuze bu seçkın konuğun emırlennı bekleven resepsıyon şefı de ılıştı Jaquıİlard eskı halıtenın maıvetıne kabul edıldı Ağır bavullarçıkageldı Eskı halife ıle sempatık polıs şefı arasında çok dostça bır Mjhbetın gelı^tığı dişanva taşan seslerden anlaşılıyordu Çıkışta eskı halıfeve sorular sorduk Ilk kez gorduğu. ama hakkında çok $ev duymuş olduğu bu ulkede bulunmaktan duvduğu mutluluğu dıle getırdı Polıs şefının almak ıstedıgı onlemlen kabullendığını soyledı Bununla bırlıkte sıvasetle uğraşmadığı ıçın endrşelenecek bırşeyı olmadığını hıssettırdı ve bunun sonucunda katı bır gozetlemeyı yararsız gorduğunu belırttı Eski halifenin nhetleri Eskı halife ozel kalem mudurunun yardımı ıle, herhangı bırengelle karşılaşmadan yolculuğun sonunu getırmış olmaktan duvduğu menınunıyetı belırttı "O kadar acele vola çıktım ki. henuz bir şeve karar vermedim. Nijetlerimi mi sordunuz? Bilmivorum. Clkenizde mı kalınm yoksa başka bir yere mı giderim. bilmıyorum. \olculuk gayet kusursuz koşullarda gerçekleştı. Şımdiük sov levebilecekJerim tHinlar." \akıt geı, oldu Eskı halifenin ve maıyetının yerleşmesı zorunlu bazı başka duzeniemelere ıhtıyaç gostenyor Uzatmıyoruz Eskı halifenin bılınen koşullarda apar topar başlayan uzun bır yolculuğun yorgunluğunu çıkarmak ıçın burada bırkaç hafta geçırmesı guçlu olasılıktır. Abdulmecıd ın bızden konuksev erlık gormey ı beklemesı hakkıdır ve her şey daha şımdıden Türkıve'de unlenen ırmağın kıyısındakı bu kuçuk kentte huzur ıçınde dınlenebılecegını gostenyor 8 Mart 1924 tarihli Tribune de Laussanne'dan (hvıçre'deyayımlanan gtinluk gazete) alınmıştır. BİTTİ Ruanda da tarilıiıı getirdikleri Ruanda ve Burundı nın ılk sakınlen. Tua olarak ad- landınlan Pıgmelerdır Mılattan sonra lOOOyıllann- dan ıtıbaren bolgeve gelmeve ba^lavan Huru kabılele- n (Bantular) Tuaları yerlerınden uzaklaştınlmış veva hâkımıvetlen altınaalmı^lardı Daha sonraları 15 ın- cıyuzvıldan ıtıbaren kuzevden zengın hayvan surule- nvlegelen Tutsı kabılelerı sa> ılannın azlığına rağmen bölgede yerle>mı^ Hutu \ e Tualara hâkım olmuş v e bır kıalıyet kurarak onları vonetmeve başlamı^lardır 1896'da bolgeve ılk Avıupahlar ( Almanlar) geldı- ğınde Tutsi monarşısi aşağı vukan >ımdıkı Ruanda ve Burundı topraklannı kapsavan "Ruanda-L rundi" krallığınıvonetmektevdı AlmanlanngelmesıyleTut- sı monarşiM Almanya nın somurgesı halıne geldı ve durum Bırıncı Dun>a Sa\aşı"nın sonuna kadar surdu I919'da Mılletler Cemıyetı Ruanda-Urundı'vı Bel- çrıka nın hımavesine buaktı 1959 y ılına kadar, Belçı- ka Kongosu nun bır parçası olarak kaldı 1959 da so- murge vonetimıne karşı vapılan devrım sonucu 1960 ta "Ruanda-lrundi Krallıgı" Belçıka Kongo- su'ndanavnldı 1960"Iarda tum Afrıka daesen bağım- sızlık ruzgârlanna kapılarak 1961 de Ruanda ve Bu- rundı avn ıkı cumhunyet olarak bağımsizlıklannı ılan ettıler Alman ve Belçıka somurgecılığının başlama- sından gunumuze kadar geçen sureç ıçerısınde Tutsı- Hutu ılışkısı çeşıtlı nedenlerle. sosval uvuşmazlık se- vıvesınden. vazgeçılmez bır etnık kın halıne gelmış- tır Irkçılığın bu toplumlarda sosyolojık analızını vap- mak tabıı kı burada mumkun degıldır fakat başlıca ne- denlen arasında şu hususlar belırtılebılır Somurgecı- lerın geleneksel Hutu-Tutsı toplumsal ılı^kılerının denge \e ı^levışını doğru anlayamamaları kendıierı- ne kola>lık sağladığı ıçın, ıktıdan hepellennde tutmuş oian Tutsı soylulanna somurge yonetımmde onemlı sorumluluklar vermelerı ve zamanla Tutsılerı -ustun ırk- gıbı gosterecek yanlış bır tutum ıçınde olmaları bağımsızlık sonrasında da, Hutulara karşı vaktıyle vaptıkları haksızlığı telafı etme gavretıyle. Hutuları gerçekleştırdıklerı katlıamlara rağmen "demokrasi adına" Tutsılere karşı savunmalan 1994 Nısan-Vlayıs-Hazıran aylan toplu soykınm olavlarından sonra toplam bır mılyona yakın ınsan olmu> v e 4-5 mılvon kadan komşu ulkelere goç etmış- lerdı BuınsanlarhâlaTanzanva Burundı veZaıre'nın Ruanda ıle sınır bolgelennde acılen multecı kampla- rında vaşamaktadırlar Çok az savıda Tutsı veva Hutu bazı Avrupa ıılkelenne sığınma olanağını bulmuştur Burada da "insan haklan sa\unucusu" Batı ulkelen- nın genelde sav undukları ılkelerı aslında nufuz bol- gelerıne gore nasıl degışMk değerlendırdıklennı Ruan- da orneğı ıle apaçık gormek mumkundür 1991 'de I- rak tan kaçan kurtlere (veva kaçmavan bolge Kurtle- nne) kapılarını comertçe açan Amenka Bııeşık Dev- letlen ve bazı gelışmı^ ulkeler katlıamdan kaçan Ru- andalıların ıltıca ısteklerıne kesinlikle cevap verme- mıştır 1994 vazından ben Bırleşmı> Mılletler Mul- tecıler \ uksek Komıserlığı nın koruma \e vonetımı altındakı kamplarda vaşavan mılvonlarca Ruandalı multecı son derece guç şartlar altında yaşamlannı sur- durmektedırler Buyuk Goller Bolgesı'ndekı istıkrar çok buvük ol- çude, halen Burundı'de gelışmekte olan olaylara bağ- lı bulunmaktadır Bolgedekı Hutu-Tutsı etnık grupla- nnın ıktıdardengesı, mevcut Ruanda ve Burundı cum- hurıyetlen sınırlan çerçevesındehalledılemevecek ka- dar karışık ve zor Ruanda nın çoğunluğu Hutu olan halkı 3 yıldır komşu ulkelerde multecı kamplannda ya- şamakta, azınlık Tutsıler ıse boş bır Ruanda"da. ıltıca- cı Hutulanngen donmesını pek ıstemeden ıktıdarol- makta. yanı başındakı Burundı'de ıse, azınlık Tutsıler, hâlâ çoğunluk Hutulara hâkım olmaga çalışmakta, 1994 yazmdan ben 2 mılyon Hutuyu multecı olarak banndıran Zaıre'nın Runada smınndakı Kıvu eyale- tınde ıse, sıgınmacı asker ve mılısyenlenn kışkırtılma- sı bıryandan ZaıredıktatöruGeneral Mobutu'nungıt- tıkçe za>ıfla>an ıktıdan dığer yandan henuz ulusla- rarası oneme gelmemış bır ıç savaş başlamış bulun- makta Kısacası, en ufak bırkıv ılcım bu bolgede, ozel- lıkleZaıre'dekokludeğışıklıklerenedenolabılır Esa- sen son olaylar. bu koklu ve kanlı olacak defışıklık- lenn başlangıcı savılabılır BİTTİ * Bııleşmtş MılletlerMultealer YüksekKomıserlı- ğı 'nın Zaııe dekı Rııanda-Bunmdı ' Operas\ onu es- kı (1994-1995) go,e\ lısı ANKARA NOTLARI MUSTAFA EKMEKÇİ Yargıtay'da Yaşam Seçîmle Geçer! Yargıç guvencesını sağlıklı ırdeleyebılmek ıçın, Yargıçlar-Savcılar Yuksek Kurulu'nun yapısını ınce- lemek gerekıyor Yuksek Kurul yedı kışıden oluşu- yor Bu yedı kışının bakan ıle musteşarçıktıktan son- ra, kalan uyelerı, Yargıtay ıle Danıştay'dan gelıyor Uç asıl, uç yedek Yargıtay'dan ıkı asıl ıkı yedek Da- nıştay'dan, kendı genel kurullannca uç mıslı aday seçılerek saptanıyor Cumhurbaşkanı bunların ara- sından ıstedıklerını atıyor Cumhurbaşkanı da, en yuksek oy alana filan bakmayabılıyor Uygun gor- duğu uçten bırını atıyor Once, Yargıtay'ın yapısına bakmak gerekıyor Hangı ortamda ne bıçım bır a- day seçımı'' Bılenler bılır, bugun Yargıtay, kendı ışlevını buyuk olçude askıya almış durumda Işlerını ınceleme yar- gıçlarıyla (tetkık hâkımlerıyle) yurutuyor gıbı bır şey Yuce Yargıtay a yılda ortalama 240 000-250 000 dava gelır bu davalara bakan, otuz daıre var, bun- ların 20'sı Hukuk Daıresı 10'u da Ceza Daıresı ilk derece mahkemelerıyle Yargıtay arasında eskıden olduğu gıbı ' Istınaf Mahkemelerı benzerı mahke- meler olmadığı ıçın butun ışlerı buyuk oranda Yar- gıtay'dan geçer Bundan başka Yargıtay'a, kendf gorevlerının dışında bırçok gorevler de yuklenmış- tır Yargıtay yılın buyuk bolumunu seçımlerle geçı- rır Bunlardan kımılen şoyledır 1 - Yargıçlar-Savcılar Yuksek Kurulu'nun asıl uye- lerıyle, yedek uyelerının seçımı 2- Kendı daırelerı- nın dort yılda bır başkanlarının değışımı olur onla- nn seçımını yapar 3- Yargıtay başkanının seçımı, 4- Yargıtay başsavcısınm seçımı 5- Uyuşmazlık Mah- kemesı'nın seçımı 6- Anayasa Mahkemesı'ne gıde- cek uyelenn seçımı 7- Yuksek Seçım Kurulu seçı- mı Seçımlersureklı olduğu ıçın gundemeçı (takvımı) de bellı Bu durumda. Yargıtay uyelerı, surecın bu- yuk bolumunu seçımle geçırırler Seçım demek, ay- nı zamanda bır kulıs çalışması demek değil mıdır'' Abartma sayılmazsa, sureklı olarak Yargıtay'da uy- gulanan polıtıka, hıçbır partıde yoktur, denılebılır Bunlar bır yandan bolgecılık esaslarına gore, bır yandan laıklık ılkesıne daha pek çok esaslar goz onune alındığında, çok değışık gruplara ayrılmışlar- dır Yargıtay'a uye olan bır kışı, ılk ağızda ılenye do- npk olarak - Ben buraya geldım, 65 yaşına dek buradayım Burada uye olarak kalmayıp, hıç olmazsa bıryerte- re ulaşmalıyım 1 hesabıyla ılenye donuk olarak ılış- kılerını lyı tutma, butun gruplarla "dırsek temasın- da" bulunma zorunda kalabılıyor Bunların ıçınde her şey var, bolgecıler, dıncıler vb de var Tam ku- lıs ıçın bırçalışmanın, polıtık davranmanın bıçımlen- mesıne gınyor Yargıtay a gerçekte çok ıdealıst ıl- kelı kışıler gelıyor, ancak kısa sure ıçınde butun ılış- kılerını koparmış, o çarkın ıçerısınde ılenye donuk olarak, "Bana, şu belkı ılerıde bır ış ıçın gerekebı- lır 1 " dıyenler de çıkmaya başlar Bunların arasında şunlar da gozlenır Bır yerde çalışmıştır, dunyalarca çevresı vardır dostları vardır, onların ışlerıyle ılgılenmek zorunluluğu vardır Bırde bunlar eklenınce, sureklı olarak bır etkıleşım ıçerı- sınde bulurlar uyelar.kendılennı. Yanı, arbk Yargı- tay'dakıçalışmalartömüyle kendı bılımsel yetenek- lerını yıtınyor, bu tur ılışkıler bırçok ınsanı "al gulum vergulum" havasında bır çalışmaya surukluyor Duşununce kışı şaşırıyor Uye 'merhaba' deme- dığı bır kışının odasına gırıyor, saygılarını sunuyor - Şu konuda aday oldum, bana oy vermenı nca edıyorum dıyor Ayrıca kendısıne gıdılenler bır kez gıtmeyı de ka- bul etmemekteler Kız evı gıbı nazlanırlar, yanlarına bırkaç kez gıtme zorunluluğu vardır sankı Aksı hal- de, anında aleyhte bır ortam hazırianıverır Bır soy- lentı ama, şoyle anlatılır Ortan Sungurlu Adalet Bakanı olduktan sonra Yargıçlar-Savcılar Yuksek Kurulu'na gırıp çıkmaya başlar Bır ara şoyle der - Yahu, ben buraya gelmeden once yıllarca polı- tıka yaptım, ama ben polıtıkayı hıç oğrenememışım Ben, Yargıçlar-Savcılar Yuksek Kurulu'na gırdıkten sonra polıtıkayı oğrendım' Değındığımız gıbı, Yargıtay bu durumuyla sureklı ılenye donuk olarak, karşılıklı ıletışım, karşılıklı çıkar ışbırlığı ıçıne gırıyor Boyle olunca da, kurum, ken- dılığınden çurumeye başlıyor Bu ortam ıçınde se- çıme gırıyor uyeler, kımlerle ışbırlığı yapacak, kım- lerden oy ısteyecek'' Hepsı, taa onceden tasarlan- mış bunların Uç tane uye seçılecek bu ortam ıçın- de Bu bıçımde değışık ınsanlann çıkarları ıle de uyuşabılme yeteneğı kazanmış kışıler Kurul'a gırı- yor Yargıçlık kursusundekı, o sırf hakkı adaletı du- şunme yeteneğı, buyuk oranda yumuşamış, sıvnlık-; len torpulenmış, Yargıtay'a gıttıkten sonra, oranın bu polıtık sayılabılecek kulıs çalışmaları ıçerısınde, bu- yuk oranda yenı bır bıçımlenmeye gırmış olan ınsan-> larıduşunmekılgınçtır Bunlar her çeşıt gruplarla ış-. bırlığı yapacak duruma gelıyorlar Bu ortamda seçı-,' lıp, Yuksek Kurul'a gınyorlar BUL31ACA SED4T Y4Ş4\4\ 7 8 9SOLDANSAĞA: 1/ Hıtıtler ın gelı- »ınden once Orta Anadoluda vaşa- van halk 2/ Muğ- İa nın bır ılçesı Agırba>lı uslu 3/ Dans etmeyı mes- lek edınmış kadın 4/ Zehır Tıcaret e^vası 5/Halojen- " ler grubunun dor- duncu ametalı olan valın cısım Gü- 8 ze\ oruşlu kuçuk bır kuş (tl Yapağı- dan elde edılerek eczacı- lıktaveparfümendekulla- nılan sanmtırak renkte bır yag II Sıcağa ve soğuğa karşı davanaklılığıkukurt- 3 le arttınlmış kauçuk Es- 4 kıdıideavak 8/"'\eyalnız kalmada bır vaza — olan sahıl Lçu^mada gökyu- " zundebırsuruebabıl' (Ör- han Velı) Ince bulgur 9/ g Bır>e>ınsayılabılen, olçu- g lebılen durumu V LICARIDAN AŞAĞIVA: I/MOII bınvılın başlannda Anadolu'nun guneydoğusun- daveMezopotamyadayaşamışhalk 2/Karnıkrenklı Va- kupKadn'Karaosmanoğlu'nun bırromanı 3/Canlılan ben- zerlık ve farklılıklanna gore Mnıflandıran bılım 4/Hıdro- karbonlardan tureyen orgarrrk bır bıle^ık 5/01um cezası Bıroğrenımkurumu 6/K.ıl ve kum kanşımı san renklı ve-i rımlı balçıl<,^Büyukbakraç 7/Bır topluluktaçalışan ınsan- lann hermrı Bır nota 8/ Renyum elementının sımgesı Bırrenk fskambıldekı maça rengıne verılen bırbaşİca ad 9/Gemının kaplama tahtalan arasını ustupu ıledoldurup zıft-^ leyerek su geçırmez duruma getırme ışı ,
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle