Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
-3KASIM1996PA2AR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Cumhurbaşkanı
uyardı
• A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cunhurbaşkanı
Sülevman Demırel. dünvada
sınır aşan sorunların başında
uvuşturueu ve terörün
geldiğinı voırgulayarak
Türkive'nin cte cıddiye
-alınacak bıçimde bu
-sorunlarla kar>ı karşıya
olduğunu söyledi. Çağdaş
Sahne Gösten VJerkezi.
-yyuşturucuyla mücadele
-İçin kalemeal;nan "Plastik
.Hayatlar' adlı ovuna
_^iesteğınden dolayı
,<Tumhurbaşkanı Demirel'e
^iikran plaketı sundu.
" pemirel. uyu^rurucu ıle
mücadelede de\ letın
yalnızca ciddi önlemier
almasının yetmediğıni.
ailelerin de bu önlemlere
•fcatılması gerektiğinı anlattı.
İslami finans
kurumları
• Ekonomi Senisi -
REFAHYOL hükümetinin
ıktıdara gelme>ıvle >ıldızı
^»arlayan özel fınans
Tturumlan. kendilerini laik
düzenin içinde görüyorlar.
Faizsiz bankacıfık hizmeti
•\eren bu kurunılar. de\letin
faik nitelığinin kendilerine
•islami inançlara göre
finansal hızmet ızni
.vermesivle perçınlendiğini
savunuvorlar. Özel finans
Jıurumlan lÖFK.) arasında
21 şubev le en >aygın şube
agına sahip olan İhlas
Finans Genel Müdürü
.•Mehmet Savaş.. özel finans
Jcurumlannın varlığının
,de\ letin laık niteliğinin
dogal bır sonucu olduğunu
savundu.
Demirel'in ekim
ayı faaliyetleri
• ANKARA (AA)-
Cumhurbaijkanı Süleyman
Demirel'in. ekim ayında
yurtiçi \e dışında yaptığı
i>ezilerde. toplam 25 bin 405
kilometre vol kat ertiğı
açıklandı. A> içinde 2 bin
650 kabul gerçekleştiren
Demirerin. verlı \e vabancı
babin mensuplanvla da 11
mülakat yaptığı bildinldi.
TTB'den penisilin
açıklaması
• ANKARA (Cumhurivet
Bürosu) - Türk Tabipleri
Birligi(TTB)Merkez
tConseyi. bilimsel \erilerin
"•genelde her penisilin
jönesi yapılması öneesi rest
yapmanın pratik olmaması
nedenhle gereksiz
bulunduğunu" ortaya
kovduğunu bildırdi. TTB.
"hekimTerin vaptıklan her
uysulama iein getinlen
yanli
1
} sııçlama \e
yargılamalann kimseye
yarar sağlamav acağını
belirfti.
'Sendikalar kan
kaybediyor'
• ANKARA {Cumhuriyet
Bürosu) - DlSK. Genel
Sekreteri Kemal Daysal.
yabancı sermayeye davalı
şirkerlenn ^endıkalı is.çi
istememesi \e 12 Eylül
döneminde çıkanlan >asalar
nedeniyle sendıkal hareketin
kan kaybettiğini sövledi.
Türkive'de sendıkaîı işçi
sav ısının düştüğüne dikkat
çeken Davsal. "Ücretli
emek \ar olduğu sürece.
hem sendikalar hem de
toplusözleşme süreci var
placaktır" diye konuştu.
İl sözii' davası
!
| ŞANLIURFA (AA) - Eski
ev let bakanlarından Erman
Şahin. "Sivereke il sözü"
davasn la ilgili olarak
mahkemeye gönderdiği
eevap dilekçesinde.
•"Sivereklilerin ıl talebini
haklı \e makul buluvorum"
dedi. Dilekçesinde.
Si\erek"i zıvaretınde. da\acı
cemiyet vetkililerinin il
talebini dinlediğinı belirten
Şahin. Si\erek'in il olması
i^in çaba gösterdiğini. ancak
konunun Bakanlar Kurulu
tarafından
sonuçlandırmadığını
kavdetti.
DBH mitingi
• BALIKESİR
(Cumhuri>et) - Demokratik
Banş Hareketı'nın. banş
mıtinglerinin ılkı
Balıkesir'de semah
gösterılerıvle. türkülerle.
îîalayiarla. partinın kurucusu
Alı Havdar Yezıroğlu ve
genel b'aşkanı Prof. Dr.
Mehmet Eti'nin katılımıvla
gerçekleştiriidi.Veziroğlu.
DBH'nin solun merkez
partısi olduğunu sövlerken
TBMM'de solu temsil
ettiğini söyleyen iki partiden
birinin misyonunun
bittiğinı. dığennin liderinin
misyonunu tamamladığinı
sa\undu.
Ahnanya'ya 3 mesajCumhurbaşkanı Demirel, 3 günlük temaslan sırasında 'genişleyecek Avrupa Birliği'nin
Türkiye'yi de içermesi' konusunda Alman hükümetinin aktif desteğini isteyecek
DOĞANAKIN
ANKARA - Cumhurbaşkanı Sülevman
Demirel'in. yann başlavacak Aîmanva
ziyareti sırasında. "genişlevecek Avrupa
Birliği'nin (AB) Türkije'ji de içermesi"
konusunda Alman hükümetinin aktif
desteğini ısteveceği bildinldi.
Avrupa'va açılım politikası cerçevesınde
İtalyanın ardından Almanja'ya
\apacağı zıyaret önem taşıyan
Demirel'in temaslan sırasında. bu ülkede
PKK"\e karşı uvgulanan vasağın
"getşek" tutulması konusunun da
gündeme gelebileceğı ka> dedıldi.
Alman) a Cumhurbaşkanı Roman
Herzog'un resmı konuğu olarak 3 günlük
birzi\aret ıçın \arın
Alman) a")a gıdecek
olan Demirel. 7 kasım
perşembe gününe kadar
başkent Bonn. Berlin \e
Münih'te temaslarda
bulunacak. Demirel'in
ziyareti. So\\etler
Birliği'nin dağılmasının
ardından Doğu \e Batı
Alman) a'nın
birleşmesinın 7.. bu
ülke\e Türk işçilerinin
gidişinın de 35.
yıldönümüne rastlıyor.
• Sayıları 2 milyonu aşan Almanya'daki Türk yurttaşlannın
hukuki statüleri \e gmenliklerine ilişkin istemleri de dile
getirecek olan Demirerin ziyareti sırasında. bu ülkede PKK'ye
uygulanan yasağın "gevşek" tutulması konusunun da gündeme
gelebileceği bildirildi.
AB'\e tam üyelik sürecinde. bu konuda
soğuk birtutum takınan Alman
hükümetinin aktif desteğini de
isteyeceğine işaret edildi. Almanya.
özeİlıkle barındırdığı Türk nüfus
nedeniyle Türk ışgücünün AB sınırlan
içinde serbest dola^ımına sıcak
bakmıyor.
Avrupa'da PKK've kar^ı ilk şa^ağı
uvgulaşan Almanya"nın. terör örgütüne
kar^ı vasaklama politıkasını
"ge\şetmesi" konusunun da gündeme
gelebileceği kavdedildi. Türkıve'nin
Almam a Büuikelçisı \blkan Vural.
hafta içinde )aptığı açıklamada,
"(Almam a'da) Etölücü terör örgütü
>asağının neölçiide uygulandığına
bakıldığında. vasağın uvgulanmasında
3 temel konu
Enerji ve Tabıı
Kavnaklar Bakanı Recai
Kutan. Sanavi \e Ticaret
Bakanı \alim Erez.
kalabalık bir isadamı \e
gazetecı hevetivle
Almanva'va gidecek
olan Demırelin.
tema.sları Mrasinda 3
temel konuda mesaj
ıleteceğı diplomatik
kavnaklarca dile
getinldı. Almama'daki
Türk toplumunun hukuki
statüleri \e güvenlık
sorunlarına ilişkin
konuların görüşmelerde
gündeme getinleceğinı
kavdeden dipiomatik
kaynaklar.
Cumhurbaşkanı
Sülevman Demirel'in
ikıli ihşkilerin
geliştirilmesi ve
Türkive'deki Alman
yatınmlannın
arttınlması üzerinde de
duracağını söyledıler.
Demirel'ın. Türkive'nın
Çİ23IEDEN \X FL4RI MUSAKART
Olağanüstü Hal 3 ay daha uzatıldı.
ÇIKSJN FAUN!
esneklikler olduğunu görüvoruz.
Vasaklama karan tümüvle uygulanmış
değildir. Özü itibanvla nispi bir kolavlıkJa
varlığını sürdürüvor" dedi.
RP ile bağlantıları bilinen Milli Görüş
teşkilatları ile şeriatçı grupların
Almama'daki voğun faaliyetlerinın de
iki ülke arasındaki duvarlı konular
arasında bulunduğuna dikkat çekildı.
10 miNar dolarük ticaret
Türkiye ile Almanva arasındaki ticaret
hacıni. çok sayıda ülkev le olan boyutları
aşarak geçen vıl 10 milvar dolara
)aklaştı. Almanva. Türki)e'nın en yoğun
ticari ılişkiler kurduğu ülkelerın başında
gelivor. Dev let (statistik Enstıtüsü'nün
rakamlarına göre Türkive.
Almanya')aİ992'de3 "
milvar 660 milvon dolar.
1993'te 3 milvar 654
mil)on dolar. 1994'te 3
milvar 934 milvon dolar,
geçen yıl da 4 milvar 600
milvon dolar düze)inde
ıhraeat vaptı.
Türki)e"nin Almanya'dan
v aptığı ithalat da bu
yıllarda sırasıvla 3 milyar
^54 milyon dolar. 4 mil)ar
533 milvon dolar. 3 milvar
233 milvon dolar ve geçen
v ıl da 4 mıtvar 850 milvon
dolara ulaştı.
Türkive'nın Alman)a
Büyüİcelçisı Volkan Vural.
Doğu ve Batı Almanya'nın
birleşmesinin 7. yıldönümü
nedeni) le v azdığı
makalede. Türklerın bu
ülkede kurdukları 35 bin
işletmede 125 bin kişinin
çalıştığını bildırdi.
"Dümanın hiçbir >erinde,
Almanva örneğinde olduğu
gibi, bir ülkenin 2 mihonu
aşkın vatandaşı vabancı bir
toplumda
vaşamamaktadır" dıven
Vural. Alnıanva'daki
Türklerın. bu ülkenin
gavrı safi mılli
hasılasına yıllık katkılarının
da 70 mılşar marka
(yaklaşık 4.5 katrılvon lira)
ulaştığına dikkat çektı.
Türkive'nin 1997
bütçesinin 6.2 katril)on
lira dolayında öngörüldüğü
dikkate alındığında.
bu rakamın öneminin
ortava çıktığına işaret
edildi.
Cumhuriyet Halk Partisi Istanbul İl Örgütü'nün partiçi eğitim programı başladı
Baykal: CHP'nin ideolojisi varİstanbul HaberSenisi-CHP Ge-
nel Başkanı Deniz Ba>kal. diğer
partılerın ak.sıne CHP'nın bır ide-
olojisı olduğunu behrterek. "İde-
oloji ka>gılannı bir kenara bıraka-
rak,hem İiberaJ hem muhazafakâr-
ları bir arada toplavan vaklaşım-
lar. ancak geçiş dönemlerinde gö-
rülen tutariılıktan. bütünsellikten
uzak vakJaşımlardır. Bunlar bir
süresonra kimlik krizine girerler"
dedi. Bavkai. CHP'nın hedeflen-
nin eşitliği. özgürlüğü ve da) aniş-
mayı temel ilke olarak gerçekleş-
tirmek olduğunu sövledı.
CHP Istanbul İl Örgütü'nün.
gençlerevönelıkdüzenledıği "Par-
ti içi eğitün programr dün Sa\ ov
Otel'dedüzenlenen toplantıv la baş-
ladı. CHP II Başkanı Mehmet Ali
Ozpolat programın amacının genç-
lenn partı ideolojisini daha iv ı an-
laması \ e anlatabilmesı olduğunu
söyledi. Baykal. günümüzde ide-
olojinın kalmadığını belirterek
-CHP'nin temel gücünü ideoloji-
sinden aldığı kesindir" dedi.
CHP'nın KurruluşSavaşı içinde şe-
killenmış. çok özel bır parti oldu-
ğunu ifade eden Bavkai. partinın
" l lusal kurtuluş veçağdaş demok-
rasi" olmak üzere iki çızgısinin
bulunduğunu kavdettı. Mustafa
Kemal'ın Kurtuluş Savaşı sırasın-
da egemenliği hanedanlıktan. mil-
lı egemenliğe dönüştürdüğünü
anımsatan Bavkai. şövle devam
ettı: "İf burada başladı. Milli ira-
de> i v ansıtacak bir v apılanma baş-
ladı. Örgütlenme başladı. Burada
600 \ ıla mev dan okuma \ar. \ urt-
taşlık olgusu benimsenhor. Bunlar
bizi çağdaş hııkuka o da evrensel-
liğe götiirdü. Biz bö>k bir aravış
içindeyken iist \apıda bir geriye
dönüş başladı. Sanki laiklik \ anlış.
Laiklik>anlışsa\urttaşlıkda)an-
İstanbul ANAP'ta istifa günü
İstanbul Haber Senisi - Eski ANAP İstanbul İl
Başkan Yardımcısı Tekin Küçükali ile kalabalık bir
grup. ANAP'tan istifa etti. Partinın. Genel Başkan
Mesut V'ılmazyüzünden sürekli oy kaybettiğini öne
süren Küçükali, bundan sonra ANAP aleyhine
çahş^caklannı belirtti.
ANAP'ın İstanbul olağan kongresinde ıl
başkanhğına adav olan Tekin Küçükali, önceki gün
basın kuruiuşlanna bir faks çekerek partiden bin
kişinin istifa edeceğini duyurmuştu. Tekin
Küçükali ile yaklaşık 200 kişi dün ANAP'ın eski
Genel Başkanı Turgut Özal'ın mezan başında
toplandı. ANAP'ın Mesut Yılmaz nedeniyle
sürekli oy kaybettiğini öne süren Küçükali. partinin
"•milliyetçi sol" ile •'liberaJi/min" arasında
yalpaİ3dığını savundu. Yılmazın tek kaygısının
genel başkan olarak kalmak olduğunu sövleyen
Küçükali. "Millctc hizmeti çoktan aklından
çıkarmış, sadece \c sadece dışanda °o
kadm'psikozu. içeride de Kim Yılmaz ailesinden
yanadır. kim değildir?' paranması ile günlerini,
avlannı. hatta yıllannı hareıyor" diye konuştu.
Yönetimin çoktan tarihe gömüldiigünü.
"komünist-faşist" rejimlen aratmadığmı savunan
Tekm Küçükali, ANAP'ın karanlıkgeleceği ile
ilgili hiçbir sorumluluk almayacaklannı v urguladı.
lış. Yurttaşlık >anlışsa milli irade ve
cumhuriyet de yanlış. Teknoloji-
nin. bilimi geliştirmenin dini istis-
mar edeceği görüşü yanlıştır."
Davanışma temel ilke
Baykal. CHP'nin ikinci birçiz-
gısi olan sosyal demokrasinin dog-
matik modele bağlı anlavışı _\an-
sıtmadığını ifade ederek, bunun
biryöntem olduğunu sövledi. Sos-
yal demokrasinin yaşanan gerçek-
lerin ışığındaanlaşılması gerekti-
ğini belirten Baykal. hedeflerini
de "İnsanlar arasında eşitliği ger-
çekleştirmek,özgürlüğü temel ilke
olarak kabul etmek, insanlar ara-
sında dayanışmayı temel ilke ola-
rak görmek" diye sıraladı. Sosyal
demokraside insanın ön planda ol-
duğunu v urgulayan Genel Başkan
Baykal. "Burada bir davanışma
\e pay laşma var. Daima 'biz" diye-
ceğiz. Dünyanın ve Türkive'nin bu-
günkü ortamında buna her za-
mankinden çok ihtiyacı var" dedi
IRMIKIAYDBV ENGİN e-mail: engin@planet.com.tr
Frankfurt Hayvanat Bahçe-
si'nde bır yılan bır fareyı yuttu.
Küçüklerın gözyaşlarına, büyük-
lerin korku ve merhamet çığlıkla-
rına. bakıcıların uzun sopalarla
onca çabasına rağmen fare kur-
tulamadı... Belgesellerden izledi-
ğimız bır "doğa olayı"m canlı iz-
ledık.
Bır rastlantıydı. Piton yılanları-
nın kafesıne nereden girmişse bir
fare gırmişti. Küçük. sevimli. boz
bir fare. Bakıcıların haykırışların-
dan. koşuşturmalarındanfarket-
tık ve kafesın önünde kocaman
bir halka oluşturduk. Kafeste yı-
lanlar uyuyor ve fare rahat, endi-
şesızdolanıyordu. Pıtonlardan bı-
ri başını kaldırdı. Sankı fare ıle göz
göze geldıler ve fare donakaldı.
Koca piton hareket edene kadar
o küçük, çevık yaratık ıstese ko-
layca tüyerdi. Herhalde istıyordu
da. Ama büyülendi. Kımıldama-
dan. cellatının kendine ağır, te-
laşsızca kayarak yaklaşmasım iz-
ledı.
Piton geldi ve kımıldamadan
duran fareyı yuttu.
Korkunçtu. Küçükler ne söz,
büyüklerin bile rüyasına girmiştir
(Benim gırdi).
Bakıcı genç kız anlattı. Yılanla
karşılaşan fare çok şıddetlı bır
psikolojik deprem yaşarmış. Bir
Fareyi Büyüleyen Yılan
tür felç. ^raşama içgüdüsünü bı-
le ışlemez kılan bir felç. Kendıni
koruma reflekslerınin çöktüğü bir
felç...
• • •
Özelleştirmeden söz edeceğız.
"Söylenmedik ne kaldı?" deme-
yin.
Soru yanlış. "Özelleştirme tar-
tışmaları başladığında söylenen-
lerden bugüne ne kaldı?" diye
sorun.
En ateşli özelleştirme yandaş-
ları bile 80'lerın sonunda, 90'la-
rın başında yemın bıllah ediyor-
lardı. Özelleştirme karşıtlarının yü-
reğine su serpmek için sürekli
vurguluyorlardı:
- Özelleştirme bütçe açıklannın,
borçlann tasfıyesi ıçin değil, as-
la değil. Kamu maliyesinin dur-
maksızın büyüyen yukünü kaldır-
mak; verimsiz, hantalKİT'lehtas-
fıye etmek; devlet bankalarının
politika esnafı tarafındanyağma-
lanmasını önlemek; kamu kuru-
luşlannın amca, yeğen, dayı, hem-
şerı. delegeler için işe yerleştir-
me çoplüğune dönuşmüşluğu-
ne bırson vermek ıçin yapılacak.
Özelleştırmeyı gerçekleştire-
cek olan Kamu Ortaklığı idare-
si'nin (KOİ) o dönemdekı başka-
nı. özelleştirmenın ateşli yanda-
şı. özelleştirmeyi ülke ekonomı-
sınin düzelmesı ıçın 'olmazsa ol-
maz koşul' olarak gören, bunu
açık kalplılıkle savunan Tezcan
Yaramancı ıle yaptığımız söyle-
şiden bırcümle hâlâ kulağımızda:
- Eğerözelleştirme gelırlen büt-
çe açıklannı kapatmak ıçın kulla-
nılırsa bu intihar olur. Özelleştir-
me anlayışının ıntiharı değil, eko-
nomınin intıhan...
• • •
(Galiba) 1994'te, istanbul'da
toplanan •'Özelleştirme Sempoz-
yumu "nu izleyen bir Bulgar mes-
lektaş anlattıydı. Kamu mülkünu
haraç mezat satan ve gelirleri me-
mur maaşlarına. tanm destekle-
me alımlanna. kamu açıklannın
kapatılmasına harcayan Buiga-
rıstan'da olup bıten halkın dılın-
de fıkralara donüşmuştu. Fıkralar-
dan bırı şöyle:
- Adamm tavukları varmış. Yu-
murtalarını satıp geçinip gıdıyor-
muş. Adam hovardanın tekıymış.
Gellnne bakıp haddını hesapla-
madan bırmetres tutmuş. Ona ev-
lerdöşemış. Yetmemiş, bırmet-
res daha. Gecelen o barsenin, bu
pavyon benım dolanır olmuş.
Borç gırtlağa dayanmış. O da ta-
vukların tümünü satıp kapıya da-
yanan alacaklıları savuşturmuş.
Borç yukunu sırtından atmanın
sevincıyle birmetresınden ötekı-
ne koşmuş. O bardan ötekı pav-
yona dolanmış...
Adam şımdı Sofya 'da kerhane
sokağında pezevenklik yapıyor-
muş. Oğluyardımcısı olmuş. Met-
resleri ve karısı ile kızı da içeride,
kerhanede çalışıyorlarmış...
• • •
Erbakan ile stepnesı Çiller bir
denk bütçe muhabbetı tutturdu-
lar. Bencileyın ıktisat bıliminetre-
ne bakar gıbı bakanlara kara ka-
ra duşünmek kaldı. Denk bütçe.
"gelinyle gıderi denk bir bütçe"
demek olsa gerek... diye düşün-
duk. Gırtlağa kadar borca batmış
bır ülkede gelırle gıderi denkleş-
tirmek nasıl mümkun olur... diye
sorular sorduk.
Cehaletımize rağmen, "Bırde-
falık da olsa. seçım propagan-
dası ıçın kullanılmak üzere tek bır
bütçe yılı ıçin bile olsa denk bir
bütçe ıçın kaynak yok" deyip cid-
dıye almadık.
Şimdi yumurta kapıya geldi.
Refah hükümeti stepnesi DYP ıle
el ele verip 8.5 milyar dotarlık bir
özelleştirme geliri hesabını dök-
tüter masanın üstüne. Gördüğüm
kadarıyla ekonomi uleması, bu
özelleştirme gelirlerınin gerçek-
leşip gerçekleşemeyeceğini tar-
tışmayı yeğliyor. YaniTelekom'dan
3.5 mılyor dolar gelebilir mi, ge-
lemez mi? Bu fiyata alıcı bulunur
mu bulunmaz mı? Bunca yıldır
müşteri çıkmayan Petlas'a bu kez
kim, ne verır? Verilen hükümetin
öngördüğü rakama ulaşır mı? Cep
telefonu lisans satışından 1 mil-
yar dolar beklentisı ne kadar ger-
çekçi?
Tartışılan, gördüğümüz kadany-
la bu ve bununla sınırlı.
Anneeeee!
Kamu mülkü haraç mezat gi-
diyor. Gelen paralar da denk büt-
çe uğruna kamu açıklarına harca-
nacak ve bunu saklamaya bile
gerek görmeden pervasızca söy-
lüyor hükümet.
Sofya'da pezevenklik yapan
Bulgar aklıma geliyor durmadan.
Bır de Türkiye halkını, piton
yılanının önünde donup kalmış,
tepkisiz, duyarsız fare gibı gör-
meye başladım.
POLİTİKA GÜ1NLÜĞÜ
HİOIET ÇETINK.4YA
Sevda...
Bir kadın düş kuruyordu mavi zamanlar içinde.
Bir kadın yorgun bir gecenın sabahında gıilüm-
süyordu...
Sanki uzun bir yolculuğa çıkmıştı kadın...
Gri yalnızlıklarlaçogalan kent, yarı aydınlık birgü-
nün içindetelaşları, heyecanlarıtopluyorduusulca...
Çocuklar uyanıyordu. Çocuklar anlatılan masal-
lara inanmıyordu...
Salonun tam orta yerinde duruyordu kadın. Ka-
dın uzun boylu, irı gözlüydü...
Bir şarkı ona yeni mevsimleri tanıştırıyordu...
Erkekse uzun divanın üzerinde kadını izliyordu. Mor
çiçekli perdeden bir ışık çızgısı boşluğa düşüyordu...
Tutkularadım başı büyüyordu. Zamansız bır sev-
da belkı kadının kirpiklerinde filizleniyordu. Umutla
birleşen bir ses, sınırsız sevışmelerı çağırıyordu.
Erkek o anda çok eskilere doğru yolculuğa çıkı-
yor; kimı kaçışların. terk edışlerin resmini çızıyor-
üu.
Kadın. erkeğe sokuldu ve kulağına bir şeyler fısıl-
dadı. Soluksuz bakıştı ıkısı de o anda. Bir tutku be-
denlerını alev alev tutuşturdu...
Her sabah yaşlı güneşle uyanan sevgililer gibiy-
di kadınla erkek...
Kadın birçığlıkattı...
Dedi ki:
"Seni seviyorum!"
Erkek. kadının saçlarını okşadı...
Mavı zamanlar içinde düş kuran sevdiği kadına
Philippe Chabaneix'ın dızeleriyle yanıt verdi:
•'Senden gelır her ne varsa dünyada,
Sensın acısı-tatlısı gecelehmin,
Değışmem saçlarını kıpkızıl yangmlara,
Denizler kadar derın gûzel gözlenn.
Güneşlerınde doğmuşsun ekim akşamlarınm,
Hayatı sende bulurum ölümleri sende.
Salt isteklerıne bağlı ey tatlı kadın,
Neylersin benden uzak kuzey ellerınde?"
• • •
O sabah yağmur yağıyor istinye sırtlarına...
Mavi zamanlar içinde düşler kuran kadın siyah ıpek
çarşaflarda uyanıyor...
O sabah kadının çocuksu yüreği 'birkuşgibi'çac-
pıyor...
Erkek ise Yannis Ritsos'la buluşuyor İyonya de-
nizine bakarken...
Diyor ki:
"Nasıl da guzelsın. Korkutuyor benı guzelliğın!.."
llkyaz ayının gümüş iç çekişleriyle bezenmiş şi-
ırler gibı coşkulu bır günü kucaklıyor. Loş barları ve
denizcı meyhanelenyle gençleşmış kente meydan
okuyor...
Uzak ve solgun çocukluğundan sıynlıp akşam ala-
cası bır kasabaya gıdiyor bırden. Çatılardakı karga-
ları ve hüzünlü gençliğini anımsıyor...
Metin Attıok'un "Bırgün ölürüm" dediğı dızele-
rinde sabahçı kahvelerini, umutsuz aşkları bir anı
tüneğındeyaşıyor...
Bir şeyler mırıldanıyor Metin'den, mavi zaman
içinde düş kuran kadına duyurmadan:
"Bunları yap sakın unutma,/ Mum yak bir aşkın
sıcak anısına, I Suyla hesaplaş, rüzgâra sür yüzü-
nü,I cesedini bul biryokluğun kıyısında.I Bunlan yap
sakın unutma.
Yasını tut günlerce ağla I Mandalı düşmüş birka-
pakl Göğsünün kuşsuz kafesınde,/ Tak tak vurur-
ken sızlayan boşluğa,/ Yasını tut, günlerce ağla.
Sonra gityenı biraşkı bulmaya,/ Bıryağmur son-
rasının/ Duru aydınlığında,/ Yıkanmış avlun, dınmış
avuntunla,/ Sonra git yeni bir aşkı bulmaya."
• • •
Kadın erkeğe bakıyor. erkek kadına...
Son tren kalkışa hazırlanıyor...
Artık gıtme zamanı mı?
Kadın erkegin burnuna götürüyor sağ elinın baş
parmağını. Erkek kadının kirpiklerinden öpüyor...
Sabah mı. gece mı hiç bellı değil...
O koskoca kent bır sabah grinın yalnızlığı içinde
çoğalırken, akşamın yorgun zamanı içinde kendi-
ni bulmaya çalışıyor...
Kadın ve erkek salonun orta yerinde vedalaşı-
yor...
O sırada çocuk çığlıkları duyuluyor sokakta. Ya-
şamın içinde açan çiçekler gülümsüyor.
Erkek, kadına soruyor:
"Ay mı yorgun yoksa güneş mi?"
Kadın gülümsüyor:
"Bana kalırsa ikisi de çok yaşlı..."
Kadın saçlarını savuruyor mavı zamanın içinde düş
kurmadan...
Kadın kapıya yönelirken son kez bakıyor erkeğe...
Tıpkı Anna Ahmatova gibi sesleniyor:
"Artık aynı bardaktan içmeyeceğiz
Ne suyu ne tatlı şarabı
Erken sabahlarda öpüşmeyeceğiz,
Ve birlıkte gözlemeyeceğiz camdan akşamı.
Sen güneşle soluklanıyorsun, ben ayla.
Ama yaşamadayız bir aynı sevdayla."
Mavi zamanlar içinde düş kuran kadın çıkıp gidi-
yor...
Homeros'un Hesperos'u anlattığı gibı şaşırıyor
erkek...
Gecenin karanlığında başka yıldızlar arasında kay-
bolan kadın belki de masaldaki gibı Atlas dağının
tepesınden gülümsüyor...
Kim bilir?..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya " Planet.com. TR
HİKMETÇETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Once bakışflar. Soluksuz
kaldılar bır sure...
Erkek. kadının elıne
dokundu sonra başını
önuneeğdı usjlca...
Bır zaman îunetınden
geçıyor gıbıydtler. Belkı
bıraz da duş
yorgunuydular.
Kadın ıçındekı coşkuyu
dısa vuramıyordu. Gozler nı
kaçınyordu erkeğın
gozlennden
Bıraen "kırmızı
mektuplara" daldı.
Dedi kı:
"Bır çıçegı bile yumuşacık
dokunuşlara sahıp br
aşkla sever sana ınat, be"
çığlık çığlığa bağıraraK
dıkenlen sevmeyı
surdüreceğım..."
300.000 TL. fKDVdahıl
Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatan Caddesi Salkjmsöğüt Sokak
No: 9/B Cağaloğlu- Isanbul TeJ:514 01 95/96
Posta çekı no.: 666322