Katalog

SAYFA CUMHURİYET 3KASIM1996PAZAR 4 HABERLER Y e r e l A r a s e ç i m l e r i B u g i i n Y a p ı l ı y o r Küçük seçime büyükheyecanOsmaniye belirleyecek: ı n. ı iiçe ve ıo beidede bugün yapılacak yerel ara seçimler, siyasi partiler için kamuo} r u yoklaması niteliğinde olacak. İktidar partilerinin 24 Aralık seçimleri sonucuna göre yüzde 50'lik oy desteği hesabıyla rahat girdikleri seçimlerde. sonucu Başbakan Erbakan'ın. "Başşehir bile olur" dediği Osmaniye ile Burdur'un Bucak ilçesi belirleyecek. A.NKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Siyasi partiier ıçin "kamuoyu yokla- ması" nireligim uşıyan ara yerel seçim- leri içın vakîaşık l löbın seçmen bugün sandık başııu gidecek. 1 il. 1 ilçe ve 10 beidede>apıiacak seçimlere, iktidarpar- tilerı. 24 Aralık genel seçimlerinin sonuçlarını dikkate alarak yüzde 50'lik oy desteği hesabıv la rahat gırerken. CHP. seçime girmeyenDSP'ninoylannıalma umudu taşıyor. RP. DVR'ANAP ve CHP'nın yanşa- cağı seçimler için siyası parti liderleri dün akşama kadar seçiın mejdanlannda turlayarak sevtnenlere \aat yağdırdılar. Seçimlerde a^ıl çekişme. en fazla seçmene sahıp olan \e •"seçim rüş\eti~ verılerek il yapılan Osmaniye'de vaşanacak. Başbakan Necmettin Er- bakan'ın. "Başşehirbileolur*dedığı Os- maniye'de 76 bin 500 seçmen oy kullan- ma hakkına sahip. Sonuçlan ağırlıklı o- larak Osmaniye ile Burdur'un Bucak ilçesinin belirleyeceği. toplam 110 bin 602 seçmenm 397 sandıkta oy kul- lanacağı seçim çe\releri. sandık ve seç- men sayılan şöyle- Adıyaman-Besni-Suvarlı (2 bin 849 seçmen. 11 sandık). Amasya-Merkez- Aydınca ("52 seçmen, 3 sandık). Os- maniye (76 bin 500 seçmen. 270 sandık). Sakarya-Sapanea-Kurtköy (1474 seç- men. 5 sandık). Burdur-Bucak (15 bin 661 seçmen, 58 sandık). Aydın-Kuyu- eak-Horsunlu (1771 seçmen, 7 sandık). Denizlı-Tavas-Kızılcabölük (3 bin 378 seçmen. 13 sandık). İzmir-Bavındır- Çırpı (2 bin 363 seçmen-9 sandık). Tra- bzon-Şalpazan-Geyikli (1811 seçmen. 6 sandık). Mardin-Merkez-Yalım (1465 seçmen. 5 sandık). Manisa-Saruhanlı- Dilek 11457 seçmen. 6 sandık). Çorurn- Kargı-Hacıhamzalı (1121 seçmen. 4 sandık). Ara yerel seçimler nedeniyle yurt genelinde propagandava yönelik yayın yasağı uygulanırken. seçim yapılan yer- İerde de silah tasıma \e ıçki satışı yap- ma yasağı oy kullanma saatinin bitişıne kadar uygulanacak. iktidar rahat' 24 Aralık seçimlerine göre iktidarpar- tıleri. seçim yapılan yerlerde yüzde 50'lik oy oranıyla önde görünüyor Seçim yapılacak 12 merkezde 24 aralık izenel seçimlerinde: RP yüzde 30. DYP yüzde 18 7. ANAP vü'zde 18. MHP yoizde 13.6. DSP yüzde 7.6. CHP yüzde 7.5. diğer partiler de yüzde 4.6 oranında oy aldılar. Devlet İstatistik Enstirüsü'nün (DİE) \erilerine göre. il yapılan Osmaniye'de. 24 Aralık'ta 74 bin 22 seçmenden 58 bin 758"i o_\ kullandı. Osmanive'de. 24 Ar- alık seçimlerinde RP yüzde 35.9 oranıy- la binnci parti olurken. DYP y üzde 14.6, ANAP yüzde 14.6, MHP yüzde 14.8. D- SP vüzde 8. CHP vüzde 7.3. HADEP yüzde 3.3. Millet Partisi yüzde 0.5 oy aldı. 24 Aralık'ta 15 bin 73 seçmenden 13 bin 919 kişınin oy kullandığı Bur- dur'un Bucak ilçesinde ANAP yüzde 29.6. DYP yüzde 25.3. RP yüzde 21.1. MHP yüzde 12. DSP yüzde 3.8. CHP vüzde 5.5 ov aldı Oya Gökbayrak 'Polis komployu itiraf etti' • Polisın kendisine konıplo yaptığını savunan Gökbayrak. ""Benim nezdimde tüm Cumartesi Anneleri ile tutuklu anneleri karalanmak istenivor. Polislerşubede komployu itiraf etti ler" dedi. Hl'LYATOPCl Ev ine yapılan baskında tekerleklı sandalyesınde uyuşturucu bulundurduğu gerekçesiyle gözaltına alınan \e daha sonra tutuklanan Haklar \e Özgürlükler Platformu sözcüsü Oya Gökbayrak kendisine komplo yapıldığını belirtti. Cumartesi Annelen ile tutuklu ve hükümlü yakınlanna çamuratmak isteyenlerin kendisine böyle bır "oyun oynadığı"nı belirten Oya Gökbayrak. "Sandalyeme uyuşturucu kovan polisler şııbede bunu bana itiraf edecek kadar rahattılar" dıvekonuştu. Haklar \e Özgürlükler Platformu sözcüsü Oya Gökbayrak'ın Küçükarmutlu'daki e\ ine. !4Ekim 1996tarihinde Narkotik Şube'ye bağlı ekıplerce operasyon düzeniendi. Gökbayrak tekerleklı saldalyesinde 17 gram eroin buluduğu iddiasıyla gözaltına alındı ve çıkarıldıfiı Sarıyer Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklanarak Bayrampaşa Cezaev i'ne gönderildi. Polisin uyuşturucu kuliandığı ve sartığını öne sürdüğü Ov a Gökbayrak'ın Adli Tıp Kurumu uzmanlannca yapılan muayenesi sonucunda hazırlanan raporunda ise " Uyuşturucu maddelerden hiçbirine rastlanmadı" denildı. Evıne Narkotik'ten polislenn geimesinin kendisinde şüphe uyandırdığını belirten Oya Gökbavrak. "Arkadaşlarıma bunun bir komplo olduğunu söyledim" dedı. Polislenn evi gelişigüzel aradığını söyleven Gökbavrak. en son tekerlekli sandalyesinin arandığını ifade etti. Yere eğilerek sandalyesini arayan polisin. sandalyenin bir ucu açık olan \e yaklaşık 2.5 sanrimetre çapındaki borunun içınde bir şey olduğunu söylediğini anlatan Gökbayrak. karanlık olan ortamda paslı boru içinde bir şey görünmesini "mucize" olarak nitelendirdi. Sol eliyle arabaya \uran polisin sağ elini vücuduyla birlikte hafifçe döndürdüğünü belirten Gökbayrak. şövle konuştu: "Elini çevirdiğinde avucunda kahverengi bir poşet vardı. Onu sen kovdun onu dîye bağırdım. Gazeteciyi çagırın poşetin resmini çeksin' dedi. Gelen gazeteciye, 'Simdi fotoğraflanmı çekebilirsin ama bu uyuşturucuy u buraya polisler koydu. Benim açıkJamalarımı da aynen yaz' dedûn. Oysa sonradan öğrendiğime göre gazetelerde Eroinci cumartesi Annesi' başükü haberler yapılmış. Bu basın ahlakına avkırıdır." Konak Alanı'ndaki gösteriye izin vermeyen polis, 1 'i kadm 5 kişiyi gözaltına aldı IzmirMe arnıelere izin yokİSTA.NBIL/İZ.MİR (Cumhuriyet) -Cumartesi Anneleri dün 76. kez Galatasaray Lısesi önünde toplanırken. Izmır'de Konak Alanı'nda ıse Cumartesi Anneleri'ne polıs izin vermedı. Polis gösteri vapmak isteyen biri kadın 5 kişı gözaltına aldı. Galatasaray Lisesi önünde dün 76. kez toplanan Cumartesi Annelen. kamuoyunun dıkkatini gözalrındaki kayıplara çekmeye çalıştılar. L'vuşturueıı sattığı iddıaMyla futuklanan Hakiar ve Özgürlükler Platformu sözcüsü OyaGökbayrak'ın tekerlekli sandalvesi de meydandaki yerini aldı. Tekerleklı sandahenın üzerıne "l yuşturucu, Oya Abla'nın tekerlekli sandahesinde değiL devfetin iktidar koltuğundadır~yazılı pankart konuldu. Alman Meslek Edindirme Grubu'ndan 9 kişilik bir heyet. kayıp vakınlanna destek vermek için oturma ey lemine katıldı. 200 kışilık gnıbun yarım saariık sessiz oturma eylemlerinın ardından vapılan açıklamada, Uluslararası Insan Hakları Birhğı'nin Carl Von Ossietzky Ödülü'nün kayıp yakınlanna verildiği anımsatıldı. Açıklamada. adına ödül verılen Ossietzky'nın Hitlerfaşizmine karşı vapıtlarıy la mücadele vermiş bır gazeteci ve barış savunucusu olduğu. Nobel Ban$ Ödülü aldığı 1935 yılında bir toplama kampında verem hastalığı nedeniyle öldüğü anlatıldı. Açıklamada. "BuödüL, andelyesincft Galatasaray Lisesi önündekj eylemde, uyuşturucu bulundurduğu savıv la suçlanan Gökbayrak'ın tekerlekli sandahesi de vardı. her ne pahasına olursa olsun, gözaltında kayıp vakını olmadığı Alanı'nda oturma eylemi yapan tutuklu yakınlarını geri çevirdi. gözaltında kav bolmuş kızının. oğlunun. kardeşinin, yakınının hesabını soran Öcak'İara, Fatma \eFadime Morsümbül'e, Elif Tekın'e, Hanım Tosun'a, Hatice Toraman'a, Mehmet Karakoç'a, İrfan Bilgin'e. Birsen Gülünay'a, Hasene Türkoğlu'na ve halde buraya gelip karşı duruşunu dile getiren herkese \erildi"denildı. Oturma eylemi bitımınde. denıokratik kitle örgütleri temsilcilerince. Cumartesi Anneleri'ne birer karanfil verildi. Bu arada Izmir'de her cumartesi Konak Cumartesi Anneleri'ne polis izin vermedi. "Gözaltında Kayıplarla Mücadele Platformu" (GÂMP) adı altında örgütlenen anneler dün öğleden sonra Konak Alanı'na gelme>e başladı. Konak Alanı'nı çembere alan güvenlik güçlerı. alana gelen anneleri ve Bu arada polis alana gıren kişiler üzerinde kimlik yoklaması yaptı. Sıkı güvenlik öniemi alınmasma karşın 20 kişilik bir grup korsan gösteri yapmak ıstedı. Polısle göstericiler arasında çıkan tartışma sonucunda biri kadın toplam 5 kişi gözaltına alındı. Prof. Dr. Bakır Çağlar, trenin kaçmasmı değil, kalkmasını istediğini söyledi 'îhlallerin önlenmesiiçin birşeyyapûnuyor' NECATİ AVGIN İZMİR- Hukukçular. Türkiye'nin insan hakları ihlalleri konusunda sınıfta kaldığı görüşünde birleşti. L'zun y ıllar Türkiye'yi A\ rupa İnsan Haklan Mahkemesi'nde savunan ve bu görevinden ıstıfa eden Prof. Dr. Bakır Çağlar. Türkiye aleyhine açılan dava sayısının 1465 olduğunu. Türkiye'nin insan haklan ihlallerinde Polonya'dan sonra ıkincı sırayı aldığını belirtti. Izmir Barosu Başkanı Çetin Turan ve eski Baro Başkanı Güney Dinç. Türkiye'nin Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'ne uymaması halinde. Avrupa Birlıği'ne girmesinin hayal olacağı görüşünü savladılar. Prof. Dr. Bakır Çağlar. insan hakları ihlalleriyle ilgili olarak Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na Temmuz 1996 tarihi itibarıyla 30 ülkenin başvurduğunu, Türkiye'nin Polonya'dan sonra ikıci sırada yer aldığını belirtti. Dosyalardaki sayısal yoğunluğun önemli olmadığını. nitelik açısından önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Bakır Çağlar. şunlan söyiedı: "Her ülkede insan haklan ihlali olur. Önemli olan, insan haklan ihlallerinin giderilmesi. Türkiye'de insan haklan ihlalleriyle ilgili başvurular \ar: ancak tüm uyanlara karşın. insan haklan ihlallerinin önlenmesi için Türkiye'de bir şe> ler yapılmıyor. Türkiye beklemede. Ben trenin kaçmasmı değil, trenin kalkmasını istiyorum. Temmuz 1996 itibanyla komisyonda Türkiye aleyhine açılan da\a sayısı 1465'tir. Bunların büvük bir boTümü incelemeye alındı. Komisyonda bekleyen dosya sayısı 611, tebliğ edilen dosya sayısı 489. komisyonun kabul ertiği dosya sayısı 11, ta/minatia karara bağlanan dosya sa\ısı ise 8. Bu dosyalann yüzde92'si. Güney doğu'da meydana geldiği öne sürülen insan haklan ihlalleriyle ilgili." Türkive'nın. insan haklarıvla ilgili hukuk kurallarını Avrupa standardına uyarlamazsa Strasbourg'da yargılanacağına dikkat çeken Prof. Dr. Çağlar. 6 sivasi partinin kapatılmasıyla ilgili başvuru olduğunu kaydettı. Prof. Dr. Çağlar bu başv urulardan en ilgıncınin ıse **de\letin ülkesi \e milleti ile bölünmez bütünlüğüne ve azınlık varatma yasağına av kınlık" gerekçesi ile kapatılan Türkiye Birleşik Komünist Partisi'nin açtığı dava olduğunu belirtti. Türkiye'nin insan haklan, düşünce özgürlüğü. demokratikieşme açısından son derece kötü durumda olduğunu belirten İzmir Barosu Başkanı Çetin Turan da bır yıl içinde. gazeteci. yazar. sendıkacı \e mılletvekilinden oluşan 150"yi aşkın düşünce suclusu için istenilen hapıs cezasının 877 yıl olduğunu. aydınlara 140 yıl hapis ve milyarlarca liralık para cezası verildiğinı. son dört yılda 16 gazeteci öldüriUdüğünü belirtti. SIFIR NOKTASll ORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Bugün pazar. Şanar, Anka- ra Kapalı Cezaevi'nin hava- landırmas/nda; Işık Yurtçu, Sakarya Cezaevi'nde: eğer yeri değişmediyse İsmail Be- şikçi, Bayrampaşa Ceza- evi'nde; Alper, Ayvalık'ta vol- tada. Birçok düşünce suçlu- su, cezaevlerinin havalandır- malannı arşınlıyor. Türkiye, bir haftadır Cumhuriyet Bayra- mı'nı kutluyor. Bugün pazar. gazetelerTur- gut Ozal'ın Kürt sorununun çözümüne ılişkin tutumunu tartışıyor. Özal'ın, ölümünden önce, siyasi çözüme ilişkin planlar yaptığı ve bu planları gerçekleştirmek amacıyla rıs- ki göze almaya niyetli olduğu yazılıyor. Güneydoğu'da savaş de- vam ediyor. Savaş, artık gen- cecik çocukların beflerine bombalar bağlayarak infilak ettirdiklerı bir aşamaya geldi. Sıvas ve Adana'da yaşları he- nüz 18 civarındaki ikı genç kı- zın ve o genç kızla birlikte po- Volta Atarken Banşı Düşlemek lislerin havaya uçtuğu olaylar. birçok yeni soruyu da günde- me getiriyor. Kafamdaki ilk soru; "Neden hep gençler ölüme gidiyorlar, neden on/arölüyorlar?" 10 yı- lı aşkın süredır. ölen insanları- mızın neredeyse tamamına yakını 18-25 yaş arası genç- lerden oluşuyor. Savaşa onlar karar vermediler. Savaşın sür- mesinde ve tırmandinlmasın- da da onların bir payı yok. Za- ten onlara soran da yok? • • • Savaşın devamını yaşlı yö- neticiler istiyorlar. Dağlarda ise gençler ölüyorlar. Gençle- rin bellerine bomba bağlan- ması, en az onların iki katı ya- şındakılerin karan. Ölüme ise gençler, çocuklar gidiyorlar. Kafamdaki ikinci soru. Gü- neydoğu'nun dünyanın en önemli eroin merkezlerinden birisi haline gelmesı... Binler- ce silah yakalayan güvenlik güçleri, bir buçuk ay içinde 800 PKK'liyı öldürebilen gü- venlik güçleri, Güneydo- ğu'daki eroin ticaretine acaba neden engel olamıyor? Neden dağ taş asker ve polis kaplıy- ken eroin mafyasına ilişkin ciddi bir ipucu ele geçirilemi- yor? PKK'nin Güneydoğu'da uyuşturucu işi yaptığı sık sık basına açıklanıyor. Bunca operasyon sırasında acaba hiç uyuşturucu ele geçirilmi- yor mu? Her gün haber bül- tenlerinı dolduran "Ölü ele ge- çirildi, şehitdüştü... "haberle- rinin ardında, havaya uçan genç kızların ölüme gönderil- mesinin arkasında başka ne hesaplar var diye düşünüyo- rum. Soruları uzatmak mümkün. pazar günü canınızı daha faz- la sıkmak istemiyorum. Şa- nar'ı. Işık'ı, Alper'i, Beşikçi'yi yeniden gözümün önüne ge- tiriyorum. Onlar silahlı değil- diler. Kimsenin ölmesini isteme- mişlerdi, kimseyi öiüme gön- dermemişlerdi. Savaşa karşı çıkmışlar, düşüncelerini cesa- retle söylemişlerdı. Alper'le Işık. kendi düşün- celerini bile açıklamaya fırsat bulamadan başkalarının yaz- dıklannı ve söylediklerini ya- yımladıklan için cezaevini boylamışlardı. Savaşın devamında ısrar e- den yaşlıları ve ölüme gönde- riien gençleri düşünüyorum, bu çelişmenin ne zaman ve nasıl sona ereceğini bir türlü çözemiyorum. • • • Turgut Özal'ın kardeşi Yu- suf Özal'ın, ağabeyinin ölü- müyle ilgili iddialara verdiği cevap çok ilginç: "Ağabeyimin ölümûyle ilgi- li iddıalardan önce, şüphelibir uçak kazasında yaşamını yiti- ren Orgeneral Eşref Bitlis olayı açıklığa kavuşturulmalı. Allah 'ın verdiği canı yine Al- lah 'ın aldığına inanmak istiyo- rum." • • • Ne garip bir ülke olduk de- ğil mi? Yıllardır on binlerce ca- na mal olan bir savaş sürüyor. Bu savaş. devletin en üst dü- zeyinde görev alanların ölü- münde bile kuşkularyaratıyor. Gencecik kızlar kendileriyle birlikte masum insanları da havaya uçuruyor. Güneydoğu. eroin ticareti- nin dünyadaki en önemli mer- kezi oluyor. Savaş sürüyor. Türkiye'de eroin patlaması oluyor. Her gün neredeyse bir- kaç genç uyuştumcudan ya- şamını yitiriyor. Birileri hâlâ savaşın deva- mında ısrar ediyor. Cezaevi avlularındaki ay- dınlar ise barışı düşlüyor. MIKRO Bugiin beiediye başkanı ve beledive mectis ü\elerini sececek olan 12 se- çim bölgesinde, 24 Aralık 1995 milletvekili seçimlerindeki seçmen sayılan \e secim sonucl"-»'"i «nvlpr Belediit Adana-Osmanıye Burdur-Bucak Denızlı-İCızılcabölûk Adıyaman-Suvarh Izmır-Çırpı Trabzon-Geyikli A)dın-Horsunlu Sakarya-Kurtköy Manisa-Dılek Mardm-Yalım Çoninı-Hacıbamza Amasya-Aydınca Seymen 74022 15073 3276 2521 2162 1738 İ7 27 1405 1353 1115 923 692 JRP 35.9 21.1 2.1 24.2 4.7 32.4 5.1 45.1 2.8 23.2 İO.I 14.8 DYP 14.6 25.3 48.7 13.3 33.3 13.7 28.5 18,2 29.9 12 1 33.6 34.3 ANAP 14.6 29.6 17.6 13.4 10.9 28.7 21.3 20 36.6 24.3 17.7 30.8 MHP 14.8 12 5 22.2 10.6 7.5 13 4.5 1.4 3.7 30.8 7.8 DSP 8 3.S 12 2.2 17.4 9.6 18.4 8.2 2.1 0.8 2.8 3.1 CHP HADEP 7.3 5.5 12.9 13.6 11.9 4.8 11.5 1.4 25.1 0.2 1.8 7.5 3.3 0.8 0.5 7.3 9.5 1.4 0.8 0.5 0.8 34.3 0.7 0.9 DİNÇ Zor Zanaattır İnce İş' "Dünyanın en eski mesleği" diye tanımlanıyor "o"kadınların işleri... Kiminegöre "orospı/'oluyor- lar, kıminegöre''fö/7/şe", "sokakkadını", "hayatka- dını", "ağırişçi", "amele", "zanaatkâr", "obiçimka- dın"ya da "hanımefendi"... ister konsomasyona çiktıkları barların yüzlerinde- ki çizgileri görünmez kıldığı loşluklarında, ister "müşteri" bekledikleri kaldırımların bilinmez tehli- keliliğinde, ister bir genelevin kahredici kalabalığıri- daki yalnızlıklarında, ister lüks bir randevuevinin yı- kıcı görkeminde, ister sosyete salonlarının kimin eii kimin cebindeliğinde karşılaşılsın, birkaç kelamıp ardından hep o aynı ve hep o "roman olacak" dü- şüş öykülerini anlatıyorlar... "Adam diye sevdiydim o genci. 'Seni evimin sul- tanı yapacağım' diye kandırdı beni. Önceleri her şey iyi gidiyordu ya, sonradan içıp içip sapıtmaya, sapıttıkça da beni dövmeye başladı... Bıçağını çe- kip oramı buramı çıziyor, tabancasına sanlıp ağzt- ma burnuma sokmaya kalkıyordu... Daha da son- rasında elimde avcumda ne varsa çekip almaye başladı... Dayanamadım! Ya kezzap atacaktım su- ratına ya da kaçıp gidecektim evden... Kurtulacak'- tım." Ve çoğunlukla da "kurtuluşu" kaçıp gitmekte bulmasının sonrasını gene hep o aynı teranede art- latıyor: "Sokaklarda aç açıkkaldım. Çalamadım a 'bicim, çalamazdım. Sonra vücudumu satmak zorunda kaldım. Bir. üç. beş derken kapanın elinde kalma- yabaşladım... Derken 'benimki' çıkıverdikarşıma... Onun gücüne sığındım. Şimdi sıkı mı öyle kolum- dan çeken alıp götürsün! Sırtımı ona dayamışım ki, varsın ppramı o alsın. Beni koruyorya!" Ve çoğunlukla da "korunmayı" ve de "koruyana sırt dayamayı" gene hep o aynı romansı gerçek ız- liyor: "Günün birinde benimkine de bir haller oldu. Hep içerdı ama, artık eve arkadaşlannı da getirip içer oldu. Sonunda bir gece, nasıl oldu vallahi biL miyorum, satıverdi beni getirdiklerine... Şimdi ge- ne o koruyor beni ama, sokaklarda satıp da vücu- dumla kazandığımın tümünü almacasına. Kaçıp kurtulmak mı? Allah saklasın, ya bir yakalarsa etr mediğini komaz vallahi!" '• Düşüşün romansı dizini hep böyle oluyor. Oluyor da. düşenin nereye düştüğü farklılaşıyor! Kimı düşe düşe kerhaneye düşüp orospuluğun hakaretine uğratılıyor, kimi sosyete salonlarında.bu,- luyor kendini ki, hammefendiliklere sığdırılamama- casına! • ' Kiminin "koruyucusu" eli silahlı bir kabadayı olu- yor, kimininki takkeli sarıklı bir kara dinli; kiminin "kollayıcısı" ensesi kalın bir "muteber" kişi, kimi- ninki düpedüz pezevenk! Ve tüm bunları, önce kendileri inanmamacasına anlatırken dillerinden Allah adını ve küfürü; ellerin- den tespihi, etek altlarından bıçağı eksik etmiyor- lar... Ve hangi ortamda. hangisini dinlerseniz dinleyin "düşmüs" kadınların yaşam ve namus felsefeleri de hep aynı oluyor... "Ben bedenimı satarım, ruhum erkeğimindir. Be- denim orospudurama, ruhumun namusuna lafdo- kunduranı ya ben yakarım ya da benimki!" Ve en cahilinden en okumuşuna dünyanın en es- ki mesleğini ince iş edinmiş olan kadınların hiç, a- ma hiç biri ne satılmışlığının ayrımma varabiliyor, ne tüketilmişliğinin ne de ayrımma varmayı düşünüyof satılmakla zenginleşmenin anlamsızlığını ya da sa» tıldığını kullanarak yükselmenin gerçek düşüş oldur ğunun! Ve onları dinlerken laflarından ne nem kapılıyor ne de laflarından dönüp tersini yapacakları düşür nülebiliniyor... Ne dillerindeki Allah adından sahte- kârlık akıyor ne de ettikleri küfürlerden... Ne ellerin: deki tespihin karanlık bir amacı oluyor ne de etek- lerinin altındaki bıçaklar öyle arkadan vurmaya çe- kiliyor! Çünkü onlar beden zanaatkârıdır; beyin orospu- ları değil! Ana fikir: Toplumlan etik çöküntüye götürenler beden orospuları değil, beyin orospularıdır. Ana fikrin ana fikri: Tarihe geçmiş fahişeler sa- yısızdır ama, tanhı gerıye dondürecek fırıldakları çevirenler sadece beyin orospularıdır. Sıvas Valiliği açıkladı 'Intiharsaldınsını düzenleyenleröldürüldü* HATİCE BİÇER SIVÂS - Sıvas'ta J polis memuru ve bir vatandaşın ölümüyle sonuçlanan inti- harsaldınsını gerçekleştir- dığı ılen sürülen 6 kişilik PKK grubundan 2 kişi. Hafik ıîçesi Durulmuş Kö- yü kırsal alanında güvenlik güçleriyle girdikleri çatış- mada öldürüldü. Sıvas Valiliği tarafından yapılan yazılı açıklamada. Zara ilçesi Büyükköy nü- fusuna kayıtlı Sefkan kod as1111 Zeynel G ürlev ik (25) ile Tunceli Pertek nüfu.su- na kayıtlı Özgür kod adlı Özgiir Irmak'ın (21) 29 Ekim günü üç polıs memu- ru ve bir vatandaşın ölümü ve 10 vatandaşın yaralan- masıy la sonuçlanan intihar saldınsını planlayan kişi- ler olduklan bildirildi İntihar e>lemcilerinden Bermal kod adlı GülerO- taş ve Sinan kod adlı Hacı Can'ın eylem sırasında öl- düklerini. aynı olayda bir PKK'linin de saS olarak ele geçırildiğini belirten yetkililer. Sefkan kod adlı Zeynel Gürlevik ve Özgür kod adlı Özgür Irmak'ın da ölü olarak ele geçırildiğini, avnı gruptan intihar ey- lemcisi olarak Ptrver kod adlı Sıddık Özalp ın aran- dığını açıkladılar. Yardım çağnsı 29 Ekım günü Bermal kod adlı Güler Otaşırf Çarşı Karakolu önünd^ gerçekleştirdiği intihar ey-r leminın ardından Sıvas ta Şırnak Cizre nüfusuna ka- vıtlı Pener kod adlı Sıddık, Özalp'inl 18)de intihar ey- leminde bulunmak içın gö- rev lendirildiği istihbaratı- nın yapıldığını belirten yetkililer. teröristin yaka- lanması için Sıvaslılardan vardım çağnsında bulun- du. \'alilikçe hazırlanan •'Aranıyor" bülteninde, Sıddık Özalp'in resimleri; ve görüldüğünde yapıla-1 cak ihbarla ilgili telefon. numaralan yer alıyor.