03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 KASIM 1996 CUMARTESİ Yılmaz'm evindeki arama ertelendi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP Genel ' Başkanı Mesut Yılmaz'ın çalışma ofisınde bulunduğu belirlenen "bocek" adiı dinleme cihazlarının noter gözeıiminde aranması ertelendi. Dün yapılması planlanan arama. Yılmaz'ın. Almanya gezısi dönüşüne bırakıldı. Roma'dan Zana'ya yurttaşlık • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Roma Şehir Konsülü. kapatıfan Demokrası Partisi (DEP) eski mıllervekıllı Leyla Zana'ya "Onursal Roma Yurttaşlığı Belgesi" verdi. Konsülün. Zana"nın Italyan yurttaşJığına geçirilmesi için hükünıete başv urduğu da belirtilirken. ödülü \ermek isteyen İtalyan he>etinin Leyla Zana ile görüşme istemi kabul edilmedi. Erbakan'm cuma diplomasisi • ANKARA (Cumhuri>et Bürosu) - Başbakan Necmettın Erbakan. Pakistan'daki ş.eriatçı Cemaat-iil İslami Partisi lideri Hüsevin Ahmet Gazi'nin Ingiltere'de yaşavan yardımeısı Ahmet Hurvt'legızli bırgörü^me yaptı. Erbakan. RP'nin bahçesınde bulunan Hamidi>e Camii'nde Pakistan Cemaat-ül Jslami Partisi yöneticisi Ahmet Hurşit ile cuma nanıazı kıldı. Bugüne kadar dünyanın çeşitli ülke'erinden şeriatçı liderlerle cuma namazlannda gerçekleştirdiği gizli diplomasisini dün de sürdüren Erbakan. Hurşit ile birlikte genel merkezde öğleyemeği >edi. Hurşit ile Erbakan'm baş başa göriişmesının ardından açıklama vapılmadı Başbakan'a sıkı koruma • ANKAR* (Cumhurnet Bürosu) - Susurluk "ta meydana gelen "de\ let- mafva-aşıret" üçgenmdekı kirli ittifakı ortaya çıkaran trafik kazasının ardından yavgınlaşan Başbakan ve bakanlara yönelık suikast iddialannın ardından Başbakanlık'ta koruma önlemleri arttırıldı. Başbakanlık Binası'na gelen her türlü paket. çiçek \e kapalı zarfın bomba uzmanlannın kontrolünden geçirilmesi karariaştırılırken. binava silahla girilmesi de yasaklandi Gazianteplilere plaket • .ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. sağlık yatınmîanna katkıda bulunan Gazıanteplileri plaketle ödüllendirecek. Gaziantep'te. devlet- vatandaş ışbirliğivle sürdürülen sağlık yatınmîanna. toplam 169 milyar 300 milyon lıra katkı sağlayan hayırsev erler. Demirel tarafından Çanka\a Köşkü'ne çağnldı. Sigara yasagına onay istemi • ANKARA (AA) - ANAP Istanbul Milletvekili Bülent Akarcalı. sigaraya yasaklar getiren yasayı onaylaması için Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i arayacağını bildirdi. Geçmişte eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın aynı konudakı yasa hakkında hukukçulan tarafından vanıltıldığını kaydeden Akarcalı. •"Cumhurbaşkanı'nı arayıp Özal zamanında geri gönderme gerekçesi olarak ortaya konan gerekçelerin tümünün yanlış değil. yalan olduğunu söyleveceğim" dedi. Ç6D Genel KUPUIU • Haber Merkezi - Çağdaş Gazeteciler Derneği (CGD) Istanbul Şubesi'nin Olağanüstü Genel Kurulu yarın yapılacak. ÇGD lokalınde saat 11 .OO'de başlayacak genel kurulda yeni yönetim kurulu ve denetleme üyeleri seçilecek. HABERLER Avukatını azleden Sıvas kıyımı sanığı Atalay'ın itiraflarda bulunabileceği öğrenildi 'Kıynru başlatan Karataş' EVİN GÖKTAŞ ANKARA-Sıvas kıyımı da\asında avukatını azleden Mevliit Atalay'ın. gelecek oturumda bazı itiraflarda bulunabileceği kaydedildi. Yakın çevresınden alınan bilgıve göre Atalay. karar değiştirmemesi durumunda. savunmasında. olayı başından sonuna kadar anlatıp suçsuz olduğunu kanıtlamava çalişacak. Son oturumda avukatını azlettiğini ve sa\unma>ı kendisinin yapacağını belirten Atalay'ın ta\n. 25 aralık günü yapılacak duruşmada. olavla ilgıli şimdiye kadar açıklanmamış bilgiler \ereceği beklentisi yarattı. Yargıtay tarafından ıdam cezasına çarptınlması istenen Atalay'ın. avukatını azletmesine tepki gösteren cezaevi arkadaşlan tarafından dışlandığı ilerı sürüldü. Atalav. gözaltındayken \erdıgi ifadede. olay sırasında alkollü olduğunu belirterek Madımak Oteh'nin önünde Aziz Nesin alevhinde slogan attığını. ancak otelın yakılması eylemine katılmadığını kaydetti. • Son duruşmada avukatını azlettiğini ve savunmayı kendisinin yapacağını belirten Atalay. gözaltındavken polise verdiği ifadede oteli asıl yakan kişilerden birisinin Yunus Karataş olduğunu açıklamıştı. Yargıtay tarafından idam cezasına çarptırılması istenen Atalay'ın, avukatını azletmesine tepki gösteren cezae\ i arkadaşlan tarafından dışlandığı ileri sürüldü. Oteli yakanlardan birisinin Yunus Karataş olduğunu belirten Me\ lüt Atalay. aözaltındaki ifadesinde şö>le dedi:' " "Olav günü akşam Âlem Birahanesi'nde İbrahim adlı arkadaşımla birtikte bira içhorduk. Atılan bir taşın birahanenin camını kırması ü/erine. dükkân sahibi ile birükte >fadımak Oteli'nin taşlanmasını izledik, Bu arada emnivet müdürü Ali Bey "in fenalık geçirmesi üzerine, kendisine vardınıcı oldıık. Bu sırada bir bidonjçerisinde benzin getiren şahsın elindeki bidonu alnıak isteven polis memurlarına vardımcı olup. daha sonra bir bidon su getirip vere dökiilen benzini söndürmeve çalıştım. Bu sırada İslam dinine külîir eden Aziz Nesin alevhinde slogan attık. Başka da bir e>lemim olmadı. Otelin vanmasından sonra ola> verinden uzakJaştını.** Ifadeleri çelişkilerle dolu Atalay. sa\cılığa \erdiği ifadede ise herkesin oteli taşlanıasi sirasında kendisinin de oteli taşladığını ve "Sıvas Aziz Nesin'e mezar olacak" dive slogan attığını. otel perde.sıııi tutuşturanlardan birisinin Yunus Karataş olduğunu belirtti. Sulh ceza yargıçlığıııdakı ifadesinde otele ginlmesini önlemek için kurulan polis barikatını zorlamava çalı^tığını \e cezaevinden veni çıktığı için polislerin kendisini tanımadığını bildıren Atalay. otomobılleri ters çevıren \e benzin deposunu ta^lavanm KnılSankava olduğunu sövledı. Kamu tanıklarından olan dönenıin Sıvas Emnıyet Miidürü Doğukan Öner ile diğer tanıklar Sami Ece, Rahim Çalışkan \e Şaban Yılmazda Atalay'ın. Madımak Oteiı önünde kurulan polis \e asker barikatını aşmava çalışanlann ön saflannda yer aldığını kaydettiler. Mahkemenin karan Ankara 1 Nolu DGM'nin kararındaki "netice \e kanaat" bölümünde. \lev lüt Atalav "ın ifadelerınde çeli^kı bulunduğu \ urgulanarak şövle denıldi. "Her ne kadar sanık son soruşturma aşamasında üzerine atılj sucları inkâr etmişse de cumhurivet sa\cısı ve sulh ceza vargıcı huzurunda kamu tanıklannı doğrulav ıcı ifade vermiş \ e ola\ lara katıldığını açıklamıştır. Hatta sanık Yunus Karataş \e Erol Sankaya'nın da olavların içindeki verini \e rolünü açıklamıştır. Sanığın me\cut eylemleri ile bina yakmak suretivle de birden çok kişinin ölümüne neden olmak suçunun fer'i iştirakçileri içinde bulunduğu ve asii failleri suç işleme kararında tahrik \e teş\ikçi olarak rol o\ nadığı kesin kanaati hasıl olmuştur." Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın avukatlara türban serbestisi planına ret 6 Türban dinsel gösteıi unsııru' • Türki\r e Barolar Birliği Genel Başkanı Eralp Özgen. Adalet Bakanı Kazan'ın yargı makamlarına vaptığı duyuruyla a\ ukatların tür'banla duruşmalara girınesini vargıçlann takdirine bırakmasının anayasava aykın oiduğunu belirtti. ANKAR.\ (Cumhuri>et Bü- rosu) - Türkhe Barolar Bırlıgi (TBB) Genel Başkanı EraJpÖz- gen. Adalet Bakanı Şevket Ka- zan'ın. vargı makamlarına yap- tığı. av ukatların türbanla duruş- malara girmesinin vargıçlann takdirine bırakıldığı duvurusu- nun anayasava aykırı olduğunu sö>ledi. Kazan'ın bağımsızyar- gıya "dolaylı yoldan baskı" uy- guladığını belirten Özgen. "du- ruşmalara başörtüsmle girme yasagının kaldınldığı" volunda- kı duyurunun Adalet Baka- nı'nın kişısel görüşü olduğunu ve av ukatların resmı givsıleri- nin belırlenmesıyle ilgıli TBB- Genel Kurulu genelgesinin yü- rürlükten kaldırılamavacağını vurguladı. CHP Grup başkan- vekilleri O>a Araslı ve Önder Sa\ da. "Kazan, dinin siyasete alet edilmesine kanat germekten vazgeçmelidir" dedıler. Özgen. Kazan'ın, avukatlara türban serbestisine yönefık adı- mına ilişkin duyurusunun hu- kuk ve sistem açısından yanlış olduğunu ve türban vasağının sürdüğünü söyledi. Özgen. "Kazan'm. TBB Genel Kuru- lu'nun genelgesini ortadan kal- dırma\etkisiyoktur"dedi. Ka- zan'ı "kişisel düşüncelerini ba- kanlığjn görüşü haline getir- mekle" suçlavan Özgen. sözle- rıni şöyle siirdürdü: "Kazan. başörtülü avukatı duruşmava kabul edip etmeme- nin yargıcın takdirinde olduğu- nu söylerken, başörtülü a\ ukat- ları duruşmava aimamanın ana- yasava av kırı olduğunu iki sav fa anlatıp>argıçlara dolav lı talimat vernıe volunu tutarak. çelişkive düşmüştür." AnayasaMahkemesi'nintür- banı serbest bırakan bir yasa hükmünü 1989 yılında iptal et- tiğini anımsatan Özgen. iptal kararı gerekçesindeki "Türban serbesdsinin laik hukuk düzeni- ne aykınlığı belirgindir" ifade- sıne dıkkat çektı. Bu konuyla ilgili basın top- lantısı düzenleyen CHP Grup başkanvekilleri Önder Sav ve Oya Araslı da. "Kazan. dinin si- >asete aletedilmesine kanat ger- mekten vazgeçmelidir" açıkla- masını yaptılar. Akşener'den sorulara yanıt yokİçişleri Bakanı Meral Akşener. kamu düzeni ve dev let otoritesinin devamı için organi/e suç şebekeleri ile etkili mücadelenin şart olduğunu vurgulavarak bir dizi önlem alınnıasını istedi. Akşener yaj ımladığı genelgede. organize suç şebekeleri ile mücadelede profesyonelleşmiş \e uzmanlaşmış kadroların olacağını belirtti. Akşener bakan olduktan sonra ilk kez dün tstanbul'a gelerek kentin löneticilerinden birer brifing aldı. İlk /narerini İstanbul \aliliği'ne>apan Akşener. \'ali Rıdvan Nenişen'den İstanbul'un sorunlamla ilgili brifTng aldı. Yenişen'in bir anı plaketi sunduğu Akşener, siirdürmekte olduğu göre\ inin çokonuriu \ezor olduğunu sö>ledi. Akşener, İstanbul'un 80 il içerisinde en \oğun nüfusa sahip kent olduğunu \urguia>arak "Bura>a bir İçişleri Bakanı olarak İstanbul için nelervapabilirim. onu ögrenmeye geldim" dedi. Ardından İstanbul Fmııivet Müdüıiüğü'nde. Fnınivıt Müdürü Kemal Ya/ıcıoğlu'nun bir brifing verdiği Bakan Akşener, gazetecilerin ısraıiı sorulannı yanıtsız bıraktı. "Burava brifing almava geldim ve aldım; hepsi bu" diven Akşener. hükümetin Susurluk olavı hakkında susmava de\am edeceğinin de işaretini vermiş oldu. (Fotoöraf: KADER TLĞLA) CHP: Tunceli sürgünden de kötü AV'ŞE SAYIN A\K\R.\-CHP mılletvekillerinin Tunceli ve ılçelerine ^ vaptıkları ınceleme gezısinın ardından hazırlanan raporda. teröre karşı güvenlik önlemleri gerekçe gösterilerek 450 bin insanın mağduredildiği belirtildi. Raporda. Tunceli'de uygulanan zorunlu göç ve gıda ambargosu nedeniv'le halkm "yaşamdan kopartıldığı" v urgulanarak "1938"de Dersim'den sürgün edilenlere sağlanmış olan olanaklar dahi. bugün kö\ ünden sürgün edilenlere çok görülmektedir" denildı. CHP Tunceli \lillet\ekilı Orhan N'eli ^ ıldınm. Utaııbul Mılletvekilleri .Algan Hacaloğlu. Ercan Karakaş \e Erzıııean Milletvekilı Mustafa ^ ıldız'ın açıkladıkları ön raporun ardından. gezi değerlendirmeleri ve çözünı önerilerini içeren rapor tamamlandı. 'Hepsi bizim çocuğumuz' Doğu ve Güneydoğu Anadolıf nun 20"ve yakın ilinde 12 v ıldır. terör. şiddet ve baskı olduğuna dikkati çekılen raporda. "İster güvenlik güçlerimiz ve askerlerimiz olsun, ister ona silah doğrultan kandınlmış gençler olsun. hepsi bizim çocuklanmızdır. akmakta olan kardeş kanıdır" görüşüne \er verıldı. 450 bin kişi mağdur Şımdıve kadar Doğu ve Günevdoğu'da kö> boşaltmalar. göçe zorlamalar nedenivle 450 bin kişinin mağduredildiği kaydedılen raporda. Ağustos 1995 ıtibarıvla Tunceli'nin de 420 kö> ünden li<4'ünün. 1179 mezrasindan 625'inin boşaltıldığı. 18 bin 436 yurttaşın başka bölgelere göç etmek zorunda kaldığı ifade edildi. Geri dönüşün olmadığı verlerde vaşavan vurttaşlar için ise "topfu çiftlik ve merkez köv"prqıelerının vaşama geçirilmesi gerektiğı vurgulandı. Hemen hıç yatınm vapılmavan Tunceli"de h'ayvancılığın çökertildiğine dıkkatı çekılen raporda. "Ziraat Bankası besi projesi kredilerinden vararlanabilmek için kefaletsiz. ö/el denerimli kredi plasman sistemlerinin uvgulanması" önerisı veraldı. "Gıda ambargosu bir insanlık ayıbıdır. TunceliŞe \e Tuncelililere büvük haksızlıktır" denilen raporda. bu uvgulama ile halkın sağlıklı vaşam hakkının elınden alındığı vurgulandı. Tunceli"de. insan haklanna avkın bir başka uvgulamanın da ulaşım ve seyahat özgürlüğü olduğu belirtildi. SIFIRNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Sedat Bucak'ın önceki gece HBB televizyonunda hazırlanan "çanak" konuşması, bir çok so- ruyu yeniden gündeme getiriyor. Sedat Bucak, kazadan hemen sonra şuurunun yerine geldiğini ve basında çıkan her haberi dik- katle izlediğini söyledi. Bu açık- lamadan, Sedat Bucak'ın hak- kındaki iddialardan başından iti- baren haberdar olduğunu öğ- renmiş bulunuyoruz. Kafalardaki ilk soru 20 günden bu yana öyleyse neden sustu? "Sustunıculararabamdayoktu" diyor. Kazanın ilk gününden iti- baren Bucak'ın arabasındasus- turucu olduğu yazıldı. söylendi. Şuuru yerinde olan Bucak, gaze- teden bu haberi okuduğu ilk gün değil de. neden 20 gün sonra arabamda susturucu yoktu di- yor. 0 zaman Sedat Bucak'a ça- nak sorular soran gazetecinin 20 gündür neredeydin diye araya girmesi gerekmiyor muydu? Sedat Bucak. kaza sırasında korumalannın ve akrabalarının Sedat Bucak'ın Konuş(turul)ması arkadaki arabalarda olduğunu ve hemen olay yerine yetiştikle- rini de anlattı. O zaman susturu- cuları arabaya kim koyabilir? Kendi korumalarını. Koca- dağ'm. Çatlı'nın adamlarını kim ekarte edebilir? Buna nasıl ina- nacağız? Gerçeği söyleyelim: Sedat Bucak, 20 gün boyunca ne açık- lama yapacağınm hazırlıklanyla uğraştı. Çok sayıda üst düzey si- yasetçiyle ve bizim bilmediğimiz insanlarla konuştu. Bu arada muhtemelen Sedat Bucak'ın bi- (incinin yerinde olmadığı açıkla- narak zaman kazanıldı. Önceki gece, Sedat Bucak'ın konuştuğu saatlerde ben de Flash TV'de idim. iki programın aynı anda yayına girmesi nede- niyle Flash TV ekibi HBB'cilere, yayın sırasında karşıhklı canlı bağlantı kurmayı öneriyorlar. Se- dat Bucak'a damşıyorlar. Sedat Bucak önceden kendisine yazı- lı olarak bildırilecek bir soruyu cevaplayabileceğini söylüyor. Benden de bu tür bir soru gelir- se karşılık verebılecegini belırti- yor. Flash TV'mn yaptığı bu öne- riyi reddetim. Ancak canlı yayın- da karşıhklı tartışma olanağı bu- lursam böyle bir öneriyı kabul edeceğimı bildirdım. Çünkü bu meslek ilkelerinin bir gereğı. ancak gerçekleri ortaya çıkarmaya yardımcı olabilecek birgörüşmeyiyapabılirdim. Baş- ka türlüsü: hakkında çok ciddi ıddialar bulunan Bucak'ın yap- tıklarını örtbas etmeye neden olabilirdi. Her gün yem bir cınayet ay- dınlanıyor. Sorumlularını arıyor- sunuz. hepsinin vatansever ol- duklarını söylüyorlar. Tarık Ümit'i hanginiz oldürdu diye so- ruyorsunuz, cevap "Ben vata- nım için canımı vermeye hazı- rım"oluyor. Behçet Cantürk ü. Yusuf Ekinci yi. Savaş Bul- dan ı. Medet Serhat ı Abdullah Çatfı ekibinin oldürdüğüne ilişkin devlet raporları var, buna ne ce- vap vereceksiniz diye soruyor- sunuz. "Abdullah Çatlı. dünya- nın en iyı ınsanı, bırkahraman ve vatanseverdı" cevab) karşımıza çıkıyor. Pekı bu cinayetleri kim işledi? Türkiye'deki büyük suikastları kim gerçekleştirdı? Bu sorunun cevabı yok. Bir ülkede büyük su- ıkastlar. eğer içinde devlet güç- leri veya uluslararası parmaklar yoksa aydınlanır. Abdi İpekçi ci- nayetınde Mehmet Ali Ağcaya kimler tetiği çektirdi? En sıkı ko- runan cezaevinden onu kimler, ne amaçla kaçırdı? Bu sorulann cevabını devlet bulmak ve vermek zorunda. Ara- dan yıllar geçiyor ve karanlıklar hâlâ aydınlanamıyorsa. devletin bunda sorumluluğu olduğunu söylemeye devam edeceğiz. Devlet. bazılarının sandığı gi- bı. soyut ve ulaşılmaz bir güç de- ğil. Devlet. sistemi sürdürmek amacıyla kurulmuş bir örgütlen- me. Devlet; cumhurbaşkanıyla, ordusuyla. meclisiyle. hüküme- tiyle, yargısıyla. polisiyle düzeni korumak için organize olur. Eğer bir sistem kendi koyduğu hukuk kurallarını ihlal etmeye başlarsa. bu sonuçtan devletin bütün ku- rumlan sorumlu olur. Uğur Mumcu'nun katilini ve- ya katillerini ortaya çıkarmak yal- nızca polis ve yargının görevi de- ğil. Meclis'ten. cumhurbaşkanı- na kadar bütün yetkililer, kanun- suzlukları ortaya çıkarmak zo- runda. Yoksa aynı soru onlara da yönelecek: "6u cınayetler ve kanunsuzluklaryapılırken devlet/ sizyönettiniz. Kim bunlar?" CÜMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRA.MOĞLU 'Yaşamın Trajik Duygusu' Kendjmden hiç hoşnut olmadığım bir zaman- da, canım aynı anda birçok şeye birden sıkılmak- tayken ve birkaç gün sürecek bir yurtdışı yolcu- luğu için sabahın çok erken bir saatinde evden çıkmak üzereyken yanıma Miguel de Unamu- no'nun bir başyapıt olan kitabını. "Yaşamın Tra- jik Duygusu"nu aldım... Otobüste, sonra hava- alanında ve uçakta, kitabı geçen yıl okuduğum- da altını kurşun kalemle çızmiş olduğum bölüm- leri, satırları bir kez daha okudum. Bunlardan ki- milerini sizlerle payfaşmak istiyorum. Günlükya- şamlarımıza. ülkemizin yaşamına dair önemli ya da az önemli ya da hiç önemi olmayan şunca ko- nu dururken neden ispanyol şair-romancı-filozof Unamuno veonun "insan", "tanrı", "varoluş"ko- nularındaki felsefi kitabı? Daralan, sığlaşan ya- şamlanmıza bir genişlik. derinlik getireceğini um- duğum için... Zaten sabahın alacakaranlığında evden ayrılırken, yanıma neredeyse içgüdüsel olarak bu sevgili kitabı alışımın nedeni de başka bir şey olamazdı: "Kendim" olduğumu, sadece "/cend/>r;"olduğumu, "kendim" dediğim şeyden başka bir şey olmadığımı, olamayacağımı, olma- mam gerektiğini bir kez daha anımsamak, du- yumsamak ihtiyacı... Yine "başka birgökyüzü al- tında", yabancı bir kenrteki otel odamda. masa- mın üzerinde Miguel de Unamuno'nun kitabı du- ruyor. Ona kulak vermenizi diliyorum... • • • Filozoflar, felsefe ve şiir üstüne: "... bir filozofta, bizi kesinlıkle en çok ilgilendir- mesigerekli olan insandır... Eğerbir filozofbir in- san değilse, filozoftan başka her şeydir o: her şeyden önce, bir bilgiçtir, bir bilgiçse taklididir bir insanın, aslı değil... felsefe, şiirgibi bir bütün- leşme ve bireşim (Synthesis) çalışmasıdır, yok- sa sözde felsefi bilgınliktir. . Herbilginin birama- cı vardır. felsefenin de öyle ereği vardır tüm yaz- gımıza, yaşam ve evren karşısındakı tutumumu- za ilişkin. Felsefenin de en trajik sorunu, aklın ge- reksinmelerıni kalbin ve iradenin gereksinmele- riyle uzlaştırmaktır." • • • Birlik ve süreklilik üzerine: "Bir insanı belirleyen, onu bir insan yapan bir birlik ilkesi ve bir süreklilik ilkesidir. Gövde saye- sinde önce uzamda (mekânda) sonra da eylem ve iradede bir birlik ilkesi.. bugün ben olanın, sü- rekli bir seri bilinç halleri yoluyla, yirmi yıl önce benim gövdemin içinde olandan çıktığı su gö- türmez gıbi görünmektedır bana. Bellek birey- sel kişilığin temelıdir, geleneğin bir halkın kişiliği olması gibi tıpkı. Bizler bellekte ve bellekle ya- şarız ve tinsel (manevi) yaşamamız gerçekte sa- dece belleğimizin varlığını sürdürmesi için, ken- di ni umuda dönüştürmek çabası, geçmişimizin kendinigeleceğe dönüştürmek çabasıdır... Her-,, kes kendi kişHığtnı savunur ve kBndi düşünüş ya - da duyuş biçimindeki bir değışikliği, ancak bıf değişiklik ruhunun birliğıne girebilıp onun sürek- liliğiyle bağlantılı olabildikçe; bu değişiklik varo- luşunun, düşünüşünün ve duyuşunun tüm geri kalan biçimiyle uyum saglayabilip bütünleşebil- dikçe ve aynı zamanda, o kimsenin anılarıyla kay- naşıp bırleşebıldikçe kabul eder. Bir insan çok, hatta hemen hemen tumüyle değişebilir, ama bu değişiklik onun sürekliliğı içinde olmalıdır." • • • Yaşamın trajik duygusu üstüne: "Bir şey vardır ki daha iyı bir ad olmadığından yaşamın trajik duygusu diyeceğız ona biz.. etten ve kemıkten insanlar arasında bu yaşamın trajik duygusuna sahip tipik örnekler olmuştur..." • • • Umamuno'nun (O. Derinsu çevirisi) kitabına değişik nedenlerle (bazen de belki tartışmak için) yine döneceğim. Bu yazıyı. "yaşamın trajik duy- gusu"na sahip insanlar arasında saydığı büyük Italyan şairi Leopardi'nin dizesiyle bitirmek is- tiyorum: Yazgı, aşkla ölümü aynı zamanda varet- ti... Yavınu Zarakolu bir davasından beraat etti. Zarakolu ve Kürkçü yargdandı Istanbul Haber Servisi- Human Rights VVatch tarafından hazırlanan ve Belge Yayınları'nca vavımlanan "Savaş ve İnsan. Türkive've Silah Transferleri \e Savaş Yasaları İhlalleri" adlı kitap hakkında TCK'nin 159 1 maddesınden yavıncı Ajşenur Zarakolu ve gazeteci Ertuğrul Kürkçü"nün varsılanmasına devam edifdi. tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya Kürkçü ile kesinleşmiş bir cezası nedenıvle Bayrampaşa Cezaevi'nde bulunan Zarakolu katıldı. Yabancı basının ve Human Rights \Vatch'un Belçikalı ve Fransız avukatlanmn da izlediği duruşmada "Devletin askeri ve ı emnivet muhafaza - kuvvetlerini tahkir ve i tezyif etmek" suçundan 1 vıldan 6 yıla kadar hapis istemivle vargılanan Zarakolu ve ' Kürkçü suçlamaları reddetti. Mahkeme başkanı, sanık avukatiarı Osman Ergin'ın mahkemeve î delil olarak sunduğu bazı dosyaları incelemek amacıy la duruşmayı erteledi. Zarakolu aynca ' Belge Yaymcılık tarafından vayınlanan. vazar Faysal Dağlı'nın kaleme aldığı "Ateşten » Portreler" adlı kitap nedenivle yargılandığı ' davadan da beraat etti. '
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle