Katalog

21 hj^SlM 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 DmMulardan açlrkgrevi • AMvARA (Cunıhurivet Büro»l- Ankara Merkez Kapa' Cezae\ i'nde DHKI-C\eTK.P-ML da\ ata-andan yargilanan tutuk ıflar, <endilenne yönefi^ba>kılan protesto etmeL .«çın dün bır günJük açlık_re\.iyaptılar TuruklıJar adına dün yapılci >azılı açıklamada. cezae. mdeki yakıniannı ziyarttttmek amacıyla cezae. ne girmek iste\en ziyaretılere ınsanlık dı$ı uyguLrna \apıldığı öne süriilenrk. "Bu gelişmeleri protest>>etmek ıçin dün <önceL 2ün) DHKP-C. MLKP.EKIM.TİKB. TKP-LL. PKK. DHP. TDKP slarak sayım vermejk" denildi. C-4 tfavasında idam kararı M ANkARA(Cumhurivet Bürosu)-Ankara DGM. C- 4 plast i patlay ıcılarının ihamnuıfdesı olan Vunaniîcan yapımı RDX jnaddesyle askerı tesıslere £\lem ruzırlıeında olduklan *ekırsa kesımde gii\enlık güçlemte çatışmava tirdikleri sa\ıv la yargılanan sanıklarJan Zana Mazak'ı idam ceıasına mahkum enı. SanıklarJan Hakan Özgenç. D2_\ıl hipjs eeza.sina •t;arptın <iı. Ankara 2 No'lu DGM'de eörıilen davanın <jünkü karar duruşmasına. trutuklu sjnıklardan Mazak i Je avukgtı Şenal Sanhan katıldı. Valiliklere silah ruhsatı yetkisi • ANKARA (Cumhurivet Bürosu)- Jçişleri Bakanı "Vleral ALşener. >tlah taşıma ruhsatı \?rme \etkisini -valilerece\rcttı. İçişlen Bakanı Ak^ener. dün \ jlıliklenr gönderdiği öenelgede. "41 1 ""79 karar •sa>ı!ı Au-şli Silahlar \e Bıçaklarile Diğer Aletler Hakkında YönetmeliK'm 7 madde-iinin "a' bendine <göre sahb oldugum silah taşıma iznı \erme yctkisıni. avnı madJenın sorı •fıkrasına göre il valilerine de\redı\ı>rum" dedi. Kamer Genç'e pana cezası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Parlamentodaki e^ınsellık tartışması scnucu açılan da\a scnuçlandı Ankara 12. A>lı>e Hukuk Mahkenıesi. TBMM'nın bır oturumunda AVAP Eskişehir Millenekıli Mustafa Bilcılar'a "eşcinsel" diverek kışılik haklanna hikaret etîi£i aerekçesiyle T3MM Ba*kan\ekili\e DVP Tunceli Mılletvekili KimerGenç'i. 300 milyon lin taznıınat ödemeye mihkûnı ettı. Mahkeme. açlan kar^ı davada ise B:lcılar'ın Genç'e 50 rnKon lira tazminat öcemesine karar \erdi. biandalı anne davayı kaybetti • ANKARA (Cumhurhet Birosu) - Yargıtay. Halim \\ ile tzlandalı anne Sophia H.nsen'in çocukları Vesile veA\şegül"ün \elayetlerini baiaya bırakan yerel mJıkeme karannı onadı. ^'a-gıtay 2. Hukuk Dairesı, İzjndaiı anne Hansen'in tenyiz istemine ilişkin m.elemesini tamamlayarak 6 ıldan bu vana süren daa>ı sonuçlandırdı. Djre. Bakırköy 8. Asliye HJ<uk Mahkemesi'nin Voile ile Ayşegül'ün veayetini Al'a bırakan lcaannı onadı. Tayan: Bîlgiç kıpunmadı • \NKARA (Cumhurivet Birosu)-Milli Savunma Baanı Turhan Ta> an. Y"î<seko\a"da bazı polis ve kcucularla işbirliği yaarak adam kaçırma. faili mc'hul cinayet \e fid\e 3İJ larına karıştığı jeskçesiyle tutuklanan İCaraman Bilgıç'in Hikâri Tugay Komuranı tarfından korunduğu ıdcalanni reddetti. CHP Srıs Mılletvekili Mahmut Işı'ın yazılı soru 3wgesın) yanıtlayan Tiın. iddıaları je.ştırmekle vetindı. CP'nin ilk hazırladığı rarırda. askerı yetkililen tıeefgösterdikİeri savıyla ra:»m hazırla\an mıervekilleri hakkında suç dLirusunda bıunufduğunu beiirten Tzm. Bilgiç'in itirafçı olnk teslim olduğunu \e ha»cında gerekli yasal sirçlerin işletildiğini <a ndu. RP'li Adalet Bakanı Kazan'ın taslağı esas alınınca DYP'li Zeybek tasansını geri çekti Sansürde de ıızlaştılarHÜLV'A K-\R\BAĞLI ANKARA-Hükümetın DYP kanadı. RP'li Adalet Bakanı Şe\ket Kazan'ın basına »an- sürün yanında ağır para cezalan da öngören >asa taslağını bü>ük ölçüde kabul ettı. Tas- lakta. "doletin itibannızedeJeyecekhaber \e yonım"ıle">a)anhaber-gerekçeleriylesan- sür öngöriilürken resmı belgeîere davanma- \anhaber!ennvavımlannıaması ılkesı benım- sendı. DVP tarafının. Kazan'ın hazırladığı taslakta \alnızca para cezalannda vumu^at- ma\aptığı bıldırılirkencezalann lOOmıhon Sivil örgütler ayakta Kitle örgütleri basmın yanında lıra ile 2 mılyar lıra arasında tııtulması konu- iunda uzlaşıldı. Basından sorunılu De\ let Ba- kanı DYP'li Namık KemalZe>bek. hükiimet adına hazırladığı taslak konusıında panisin- den destek görme> ınce. "çalışmalardan affi- nı" ıste\erek gerı çekıldi. DYP Grup Başkan\ekilı AJi Rıza Gönüi. RP'nin özellıkle "de>letin itibannı zedele- \en" konularda îsrar ettığını sö\ ledı. Gönül. Cumhuri>et'ın. "Kaddafi acısı mı çıkanlı- >or" sorusuna. "Neden her şe>i böyle algılı- yorsunuz?" yanıtını \erdı. DV P oiarak özel yaşamın gızlılığı üzerindedurduklarmı\ebu alanda düzenleme \apilmasi konusuna RP'nın de destek \erdıgıni anlatan Gönül. "DYP'nin düz<>nlemede baktığı en önemli ko- nular arasında özel yaşamın «izliliği \e aile mahremijeti \ar" dedı. Kazan'ın "yalan ha- ber" koıiüsunda ağır para cezalan öngördü- ğünü \e D\'P oiarak bunu aşağı çektıklerıni beiirten Gönül. "Son şekle göre cezaiar, 100 mil\on lira ile 2 mihar lira arasında deği;i>or. Ancak. hapis cezalanm reddettik" dı>e ko- nuştu. DYP Başkanlık Dnanı. dün toplana- rak basına getınlecek düzenlemeler konusu- nu ele aldı. Çıiler'ın. DYP'nin hazırladığı metne bıraz daha yaklaşılmasını ıstedıği \e ağır para cezalarının hafifletılmesını önerdı- ği ka\dedıldı. RP Grup Ba^.kan\ekılı Salih Kapusuz. Cumhurnet'e şaptığı açıklamada. hükümet orakları oiarak uzerinde anlaştıkları bır me- tın bulunmadıgını söyledı. Kapusuz. basın çalışanlannın haklarmm ön palanda tutuldu- ğu bır teklıf taslağı üzenndeealıştıklarını be- lırterek "DV Pilegöriişmelerimizsürii>or. Biz bu alanda yapılan başka çalışmalan da esas alacağız. \e tasarı oiarak değil de teklif oiarak kanıuoMina açıkla>acağız" dedı. / Haber Merkezi- REFAHYOL hükümetinin basına kisitlamalargetiren çalışmaları. A\rupa Parlanıentosu'nea endi^e ile karşılandı. Avrupa Gazeteciler Birlığı ilesıvıl toplum örgütîeri de çalışmalara sert tepki gösterdi. Demokratik kıtle örgütlerince yapılan açıklamalarda. "Halkın gerçekJeri öğrenme hakkı gasp ediJemez" denildi. Türkı\e-A\rupa Birligi K.arma Parlamento Konıi»\onu (KPK) toplantısının son gününde REFAHYOL hükümetinin ba^ına vönelik çalı^malan ele alındı. AP üşeleri. yasa tasansının kabul edilmesinin. AP-Türkiye ilişkilerini olumsuz etkileveceği mesajını \erdiler. Gazeteci Metin Göktepe'nin gözaltında öldürülme^ivle ilgıli gelışmelen de yakından ızleyen Belçıkalı AP üveM Magda Ael\oet, 'tehlikeli' oiarak nıtelendırdiğı va>a tasaribi ta>lağının "Susuriuk ola\ ı ile \akından ilgisi olduğunu" belirtti. AeKoet. "Bu konudaki gelişmeler bizim için çok önemli" dedı. KPK'nin AB kanadı Birinci Başkan ^'ardımcisı \e AP'nin Hollandalı ü> esj Pieter Dankert de "Bu taslak kabul edilirsc aramızdakj ilişkiJer daha da kötüleşecek" dı\e konuştu. Avrupa Gazeteciler Bırlıği (AEJ) tarafından yapılan avıklanıada. bılgilendırilmiş bir toplumun. temız \e demokratik bir ülke yaratabılmenın en önemii güvences.i oiduğu vurgulanarak "Türk med>asının bazı karanlık ilişkileri orta\a çıkararak kanıuovunu bilgilendirmeve vönelik cabaları. gerçek anlamı\la gazetecilik mesleğinin icrasından başka bir şe> değildir" denildi. 'Hedef, susturmak' Türk-lş Genel Sekreten Salih Kılıç, açıklamasında. hükümetın dıkkat çekici bir zamanlamayla gündeme getirdiği yasa tasansıyla demokrasinin ' temel taşlanndan bin olan basını sustuımayı hedeflediğini belirtti. DİSK Genel-İş Başkanı AttilaÖngel. REFAHYOL hükümetinin Susuriuk kazasıyla ortaya çıkan yolsuzluklan örtbas etmeye çalıştığını \e bu konuların üzerine gıden basm-ya>'in organlannın sesini kesmeyi amaçladığını \urguladı. Atilla Önael. basının susturulması girişimlerine karşı tüm demokratik güçlerle ı^bırliğı yapmaya \e sendikal güçlerini kullanmaya hazır olduklannı açıkladı. Türk Eczacılar Birliği Başkanı Mehmet Domaç, halkın bılgi edinme hak \e özgürlüğünün önünde 150'nin uzerinde va^a bulunduğunu \ urgulaşarak haber alma önündeki tüm engellerin kaldınliTuiM. ıleti^imde tekelleşmenın önüne ueçilmesi sıerektıginı söyledi. HrADEPGenel Sekreter Yardımcisi Melik AygüL REFAH\OL'un "devlet-mafy a-polis" bağlantılan \e ı^lenen cinayetlerin ü^tünü kapatmak ıçin baMiıa sansürvasaları çıkarmak istediğini belirterek "Bu tasarının \asalaşması halinde halkın de\ let idaresine olan inancı da tamamen ortadan kalkmış olacaktır" dedi. Türkive Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Ziya Sona>, sıyasi iktidarı bir an önce san;>ür giri^iminden \azgeçme\e çağırarak "Sansür girişimi> le ilgili karar. toplunısal tepkiler göz önüne alınarak >eniden değeriendirilmelidir" gorü^ünü dile getirdı. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART TBMM Basın öü DYP lideri, RP'nin tasarısına destek verdiklerini söyledi 'Özgür basın 9 takıyyesiANKAR.A (Cumhuri)et Bürosu)-DYP Genel Başkanı \e Ba^bakan Yardımcısı Tansu Çiller. RP'nin hazırladığı basına sansür getiren yasa tasarısı taslağma destek verdiklerini açıklarken, birinci kuvvetin ötesinde güç olmaya çaba gösterdiğini savunduğu medya içın "Kendilerini nıilletin uzerinde imparator ilan ederier, bunu açıkça dasöylerier" dedi. Çiller, basın patronlarının ellennde bankalar. sigorta şirketleri ve holdingler bulunduğunu belirtirken. muhalif yayınlar ba^Jamadan önce hiç ilgi göstermediği sendikal örgütlenmenın önündeki engelleri \e medyada tekelleşmeyi eleştirerek çifte standart sergiledi. Çiller. partisinin dün yapılan Meclis grup toplantısında. eşi ve kendisinin suç örgiirü kurduğu. mafya-polis aşiret ilişkilerinin hükümete kadar uzandığı haberleri \e Susuriuk kazasına deâınmedi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yıhnaz'ın son dönemlerde "gülme dersleri" aldığı yolundaki "yalanlanan" haberieri anımsatan Çiller. grubuna "Gülmederside alınır mı deme\in" dive seslenerek "İnsanın içi baştan aşağı karanlıksa gülmedersidealır"dedı. Ülkede laıklik \e türban konusunda yapay bunalımlar varatıldığını öne süren Çiller. rejımi hedet'alan sözleri nedenıv le hakkında soruşturma açılan kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe'vı. "milletvekili" di\e andı Grubunun uvarisı üzerine hatasinı düzelten Çiller. densiz oiarak nitelendirdiği Karatepe'vi aynca savundu. Çiller. "Cumhurivet bunları kaldıracak güçtedir. Atatürk'ün nıayası tutmuştur. Atatürk'ün dehası milletin mavası olmuştur. Ancak konuşmanın özgürlüğünün nıücadelesini \ine biz yaparız" dıye konuştu. Türban konusundakı tartışmaları "Artık duymak istemivorum" sözleriv le dile getiren Çiller. "İsteyen blucinîe başörtüsü, isterse de mini etekle üniversiteje gider" dedi. Sansüre destek Adalet Bakanı Şe^ket Kazan'ın basına ağır kisitlamalar getiren yasa tasarısı taslağını destekledığini. "halk için özgürlük, demokrasi" sözleriv le beiirten Çiller. basının halktan koptuğunu ve 3 kasım seçimlerinin bunu resmen ortaya kovduâunu sa\undu. Basında tekeller olduğunu muhalif yayınların ardından dile getirmeve başlayan ve bu gerçeği dün yineleyen Çiller. basın patronlarının ellennde bankalar. sigorta şirketleri ve holdinuler olduöunu anlattı. Ağırhklı oiarak 2-fAralık 1995 seçim döneminin ardından muhalif vavın \apan Doğan Grubu'nu özellikle hedef aldığı anlaşılan Çiller. şunları söyledi: "Bir kişi 2 bü> ük gazete, > üzlerce küçük dergi, sigorta şirketleri, holdinglere sahip. Çalışanlaruıa bile ipotek koy muş. Sendikal hakları yok. Dağıtım tekelleri var. reklam tekelleri yar. De»letten menfaatlan var. İstedikleri iktidarları getirip götürmede önemli rol oynariar. Birinci kuvvetin ötesinde tek kuvvet olmava çalışırlar. Pariamentonun ötesinde, takrik oluştururiar. İktidar seçerier. ^alan düzenlemesi. stratt'jinin taktiği oiarak ortaya çıkan kamuov u voklamalan yaparlar. Kendilerini milletin uzerinde imparator ilan ederier. açıkça da sövlerier" Çiller. halkın üzerine bir güç konmasına izin verme\eceklerini belirterek "Bizim yapmak istediğimiz, 'halkın üstünde güç olmasin. onu yönlendirmesin" dedik. Bu yasa. standardı ileri gitmiş ülkelerde bulunmavan düzenlemeler içeriyorsa hesabını biz veririz" dedi. görüşmesi 26 kasımda ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-REFAHYOL hükümetinin. basına dönük sansür v e baskı yasası hazırlığı sürecinde. kamuovu oluşturmak amacıyla gündeme getirdiği "basın" konulu genel görüşme 26 kasım günü vapılacak. TBMM'de dün vapılan öngörüşmelere. bakanlığının TBMM Plan \e Bütçe Komi.svonu'ndaki bütçe görü^melerine bile katılmayan Ba^bakan Yardımcısı ve Dışışleri Bakanı Tansu Çiller'ın de katılması dikkatı çekti. RP Istanbul Milletvekili Mukadder Baseğmez. görüşmeler sırasında "Tekelleşme sansürün ta kendisidir" dedi. TBMM Genel «.urulu'nda öticekı gün ba^lanan "basın" konulu genel görüşme önergesinin öngörüşmeleri dün tamamlandı. Görüşmeler sirasında söz alan D\'P Afvon Milletvekili Nuri Vabuz. ba^ın kuruluşlannın. halkın değil. "patronlarının" çıkarlarını sav undugunu öne sürdü. Basın patronlarının, gazetesi. televizyonlan. bankalan. büyük ticari şirketleri olduğunu kaydeden Yabuz. medyanın insanlann yatak odalanna girerek. "mütecaviz" bır tutum ızlediğini sövledi. Yabuz. u Eğer basın, sivasetin kirlendiğini söv lerse. si>asetçi de basının kirlendiğini söyler" dedi. RP grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Mukadder Baseğmez. muhalefet partilerini eleştırirken, "Sankisiz basından hiç rahatsız değilsiniz, siz gazeteleri bov kot ettiniz.' Yasaksız Türkıye' dive dhe bura>a gelmedik mi? 'Yasaksız Türkiye' ile ">asasız Türkiye' birbirine karıştırılıvorsa o başka" dedi. Baseğmez. "basın hürrheti Ue tencere tabak hürrrtetinin" karıştırılmamasını isterken. "Bizim basuıla meselemiz yok. Onlar vurdukça biz büvüdük. Basının vurduğu yerdegül biter" dive konuştu. Tekelleşme tehlikesine dikkat çeken Baseğmez. "Adam sadece gazete sahibi değil, kı> metli kâğıtlan da var. Manşetlere göre bu kâğıtlar işlem görüyor. Tekelleşme. sansürün ta kendisidir. Bir düğmeve basünor. rotatifler tek yanlı dönüyorsa asıl bu sansürdür" görüşünü dile aetirdi. IRMIKIAYDEV ENGİN e - mail: engin (a planet.com.tr Dün bütün medya organları, Erbakan'ın sessizliğini bozdu- ğunu ve nihayet Susurluk'taki kaza üstüne konuştuğunu du- yurdu. Önceki gün, haber Cumhuriyet Haber Merkezi 'ne ulaştığında biz de seğirttik. Şu on beş günü aşan sessizliğin ne mene bir yiğitlikle bozuldu- ğunu merak ediyorduk. Çıka çıka üç beş satır çıktı. Herkes de "Susuriuk fasa fiso" sözü- ne takıldı ve taktı. Akşam TV kanalları, dün sabah da gaze- teler aynı noktaya takılmış ve takmış: Susuriuk fasa fiso... Oysa Erbakan, grubunun basına kapalı toplantısında yaptığı fasa fiso konuşmada salt 'fasa fiso' demedi. ardın- dan ekledi: "Bunlann hepsi rantiyeci medyanın abartma- sı"... Ben de buna takıldım ve taktım. Önceki gün, gece, dün sabah hep düşündüm. Bir tür- lü içinden çfkamadım. Susurluk'taki mutlu trafik ka- zasının anlamını abartan med- ya tayfasını şöyle bir gözden Biraz Rant Olsa da Yesek geçirdim. Içlerinde iyi tanıma- dıklarımı ayıkladım. Olura bel- ki içlerinde rant yıyen, o yüz- den de rantiyeci nitelemesini hak etmiş biri çıkar, mahcup olurum diye ince eleyip sık do- kumaya çabaladım. Gazete koridorlarında rastgeldiğim ak- lı başında sayılanlara "rantiye- ci medya"y\ sordum. Çoğu rantiyeci demenin bakkalcı ya da şoförcü demek gibi bir dil saçmalığı olduğuna işaret edip gülüp geçtiler. Tabii benim gibi birinci sınıf bir araştırmacı gazeteci böyle yüzeysel değerlendirmelerle yetinmez. Rantiyeci ya da ran- tiye... Erbakan'ın demek iste- diği zor da olsa anlaşılıyor. Üs- tat rantla beslenen gazetecile- rin Susurluk'taki kazayı abart- tığını söylüyor. Kötü söyleme- si dil cehaletini gösterir, ama haksızlığını değil. Rant en yahn tanımıyla, "Toprak, hisse senedi, taşın- maz mülk gibi servetlerden hiç emek harcamaksızın, alınteri dökmeksızın elde edilen dü- zenli gelir" demek. Yüzde yüz emin olmadıkfa- rımı (bir yanlışlık yapmamak için) bir yana bırakıp bildiğim ve Susurluk'u fena halde abar- tan. işin kötüsü abartmakta kararlı ve ısrarlı kimi medya amelesıni gözden geçirdim. Rantiyeci, rant yiyici, rantçı, rant ş'apıcı... l-ıh bulamadım. Kim? Ahmet Altan mı? Ta- nırım. iki üç yıl aynı binada alt- lı üstlü çalıştık. Avanağın teki- dir. Rantyiyeceğineşiirmiirye- meyi yeğler. Rant getirir diye eline hisse senedi tutuştursa- lar, çevirir arkalarına not tutar. Yazdıklannı temize çekince de tutar notları çöp sepetine atar. Kim? Bizim Oral Çalışlar mı? Müthiş bir "rantiyeci"d\r. Rant getirecek bir dairesi var. Onu kiraya verdi. Kendi kirada oturuyor Dairesinden aldığı ki- ranın üstüne cepten ekleyip oturduğu evin kirasını ödüyor. Bu kadar işbilir bir rant yiyici- sidiryani. Kim? Can Dündar mı? His- se senedi, mülk. toprak gibi gerçek rant kaynaklarına sa- hip olamasa da medya starı olup şöhretın rantını yiyebilir- di. Avanaklık yarışında onun da hiçbirimizden geri kalmadığı ortada. Tuttu belgesel TV dizi- leri hazırlamayı yeğledi. iki yıl öncesinden anımsadığım. ha- zırladığı belgesel için TV kana- lından aldığınm üstüne cepten ekleyerek masraflarını çıkar- mıştı. Yani o da rant yerine ka- zık yemeyı becerenlerden. Kim? Bizim Hikmet Çetin- kaya mı? Güldürmeyin beni? Urla'da Gazeteciler Koopera- tifi'nden edindiği bir yazlığı var. Aldığı maaş aklına geldikçe başlıyor o dairenin kaç para edeceği üstüne hesaplar yap- maya. Böyleceavunupgidiyor fukara. "Ulan bari kiraya ver, üç beş kuruş getirsin" diye akıl verdiğimizde, "E, ben yazlan bir iki hafta gittiğimde nerede oturacağım?" diye soruyor. Istenirse daha da uzar bu lis- te. Ama ne kadar uzasa, Su- surluk'u abartan şunun şura- sında bir avuç gazeteci. Arala- rında benim bilebildiğim tek bir "rantiyeci" de yok. O zaman kalıyor geriye bir soru: Kim, Erbakan'ın sözünü ettiği bu rantiyeci medya? Benim fark etmediğim ve "Susuriuk olayı "nı inatla abar- tan, üstünde ısrarla, vazgeç- memecesineduran, "Yahusık- tıartık, değiştirin şu plağı. Tür- kiye 'nın gündemi bundan iba- ret değil" uyarılanna rağmen bu işin ucunu bırakmayan baş- ka birileri mi var? POLİTİKA GUNLUGÜ HİKMET ÇETİNKAYA Tunceli Gerçeği... Tunceli üzerine yazdığım kaçıncı yazı, şu anda anımsayamıyorum!... Tunceli yöresine kış erken gelir; Hakkâri'ye, Kars'a, Bitlis'e oiduğu gıbı... Tunceli'nin üç yıldır çözümlenemeyen bir soru- nu var: Gıda ambargosu... Aşağıdaki açıklama Aydınlık dergisinde yayım- landı. CHP ilçe Başkanı Hakkı Erdem, DYP llçe Baş- kanı Murat Büklü. ANAP llçe Başkanı Niyazi Genç. DSP ilçe Başkanı Hıdır Dikmen, Ticaret Odası Başkanı Ahmet Fidan ve daha birçok ku- ruluşun başkanınm imzasını taşıyan açıklama 'Tun- celi gerçeği'ni yansıtıyor... Okuyoruz: "Işsizlık had safhada ve göçün de kaynaklann- dan bırıdır. Yoksulluk, günlük zamlar. köylehn bo- şaltılması, gıda ambargosu, baskı, dayak ve haka- retin yanında keyfi uygulamalar, ilçemizde hayatı ımkânsız hale getirmıştir. Köylerin boşaltılması, yayla yasağı, mayınlama, yasak bölge uygulama- lar/, can ve mal güvenliğinin olmayışı sonucu, köy- lülenmız, elindeki hayvanını yok pahasına satmak zorunda kaldı. Köylerini terk ederek gittikleri yer- lerde perişan oldular. Bugün mal ve can güven- liklerı sağlandığı takdirde dönmeye hazırlar. Hatta Senek ve Kırkmeşe köylülerı köylenne döndüler. Şu anda yerleşim alanı olan 20 köyümüz vardır. A- ma bu köylerımizin de etrafları mayınlanmıştır. Bu uygulama sonucu mal ve can güvenliği tehlikede- dir. Bugüne dek onlarca büyükbaş hayvan, mayın patlaması sonucu telefoldu." • • • Yoksulluğun ve umutsuzluğun kol gezdiği 8 bin 700 nüfuslu Pülümiir'de neler oluyor? Galiba oralarda yaşananlar Pablo Neruda'nın dizelerındekı çığlıklan yansıtıyor. Yüzerken karşıdan karşıya batmış yürekler, üz gün kireçlahitte yetişen ıslak çimenleri anımsatıyor... Devam ediyor Pülümür'de olup bitenler: "Köylülerimız, köylerine gidip gelmekte zorluk- larla karşılaşmaktadırlar. Kimi bölgelere gidip gel- mek tamamen yasaktır. Halkın daha önce yetiştir- diği meyveler toplanılmamakta, bölgenin önemli geçim kaynaklarından biri olan ceviz ürününden vatandaşlar faydalanamamaktadırlar. Köylerine gi- dip gelen vatandaşlanmıza adeta ezıyet edilmek- tedır. Bırpaket sigara, 1 kılo şeker ve 1 paket çay ıçin bazen saatlere varan keyfi bekletmeler olmak- tadır. Hatta bu kontroller sırasında hakaret ve da- yak olayları yaşanmaktadır. Köylerimize düzenle- nen baskınlarda gece kapısını açmayan vatandaş- ların kapılan zorla kınlmakta. köylülere dayak atıl- maktadır. Geceleh bazı köylerimize rastgele ateş açılmaktadır. Kısacası halkımız tedirgınlik içindedir. llçemiz, bır köye dönüşme tehlıkesi ile karşı kar- şıyadır. Küçük esnafımız zor durumdadır. llçemiz ekonomısine katkı sunabılecek en büyük potansi- yel olan askeri birtiklenn çoğu Erzincan ile alışve- riş yapmaktadır." • • • Pülümür'de yaşayan insanlarımız yılgın, tedirgin ve umutsuz... Yol kontrollerinde yurttaşlara zorluk çıkarılıyor, keyfi uygulamalar insanları çileden çıkarıyor, göç halkın umudu oluyor... Ne istiyor Pülümürlüler? 1- Işsizliği gidermek için bölgemizde bulunan madenler (krom. alçıtaşı ve tuzlar) işletmeye açıl- malıdır. 2- Bölge halkının en önemli geçim kaynağı olan hayvancılık teşvik edilmelidir. Yerli halka konan yayla yasağı kaldırılmalı, yasak bölge uygulamala- rına son verilmeli, mayınlanan alanlar temizlen- meli, halkın uğradığı maddi kayıp karşılanmalıdır. Hayvancılığı ve ancılığı teşvik için halka kredi ko- laylığı sağlanmahdır. 3- Vatandaşa hakaret. eziyet. dayak ve keyfi dav- ranmak son bulmalıdır. Kalan bir avuç köyümüz gö- çe zorlanmamalı, tam tersine köyüne dönmek is- teyenlere kolaylık sağlanmalıdfr. Geceleri yerleşim alanlarına açılan ateş halkı tedirgin etmekte, can ve mal güvenliğini tehdıt etmektedir. Bu uygulama- ya son verilmelidir. 4- llçemiz ekonomisine katkı sağlamak için; Pü- lümür'de bulunan askeri birliklerin gıda ihtiyaç- lannı ilçemız esnafından teminı cıhetine gidilmesi- ni istiyoruz. 5- İlçemizin ağır kış şartları göz önüne alınarak; özellikle köylülerimizin kışlık ihtiyaçlarını temin etmelerine kolaylık gösterilmelidir. Bölgemizde uy- gulanan gıda sınırlamasının en azından hafifletılme- sini ve vatandaşlanmızın gerek maddi. gerek ma- nevi kayıplarının telafi edılmesini istiyoruz. Devlet Pülümür'de yaşayan yurttaşlarımızın se- sini duyuyor mu bir çözüm yolu arıyor mu? Sanmıyorum!.. Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (o Planet.com. TR Dağıtım tekelini engelleyen yasa ANAP Anayasa Mahkenıesi yolunda ANK.AR.A (Cumhuriyet Bürosu)-ANAP. anavasaya aykırı hükümler içerdiği gerekçesı_\ le basın sektö- ründe \a$anan dağıtım te- keline son \erme gerekçe- sine davandırılan yasayı Anavasa Mahkemesi'ne götürme kararı aldı. ANAP'ın, iptal istemiyle bugün Anayasa Mahkeme- sı'ne baş\ uracağı bildirildi. AN'AP grubunun basına kapalı bölümünde. dağıtım tekelinin önlenmesine iliş- kin yasanın Anayasa Mah- kemesi'ne götürülmesı ko- nusu ele alındı. Alınan bil- gıye göre. görüşmede. ana- vasanın ana muhalefet par- tisine tanıdığı olanak çerçe- \esinde. Anavasa Mahke- mesi'nde bu yasa içın iptal davası açılması görüşü be- nimsendt. ANAP grup baş- kanvekillerinin. iptal baş- vurusunu bugün saat 10.30'da yapacaklan bildi- rildi. ANAP'ın iptalını istedi- ği yasa ile dağıtım şirketle- rine. gerekh koşulları yeri- ne getiren kuruluşların sü- reli yayınlarını dağıtma zo- runluluğugetırılırken bayi- lerin de kendilenne ulaştı- rılan ürünleri dağıtmakla yükümlüolacakları hükmü getırildi. Yasada. vavınlan dağıtma>an şırket \e bayi- lerin yanı sıra dağıtımı teh- dit \oluyla engelleyen dağı- tım şirketlerıne de iş\eri ka- patma eezası ııvgulanması öngörüldü. Yayın dağıtım sektörün- de Doğan \e Bilgin grubu- na ait Bf R-YAY'ın tekel du- rumuna gelınesi \e dağı- tımda t'iyatı istedikleri gibi belirlemeleri nedeniyle özellikle düşük tirajlı gaze- telerin yaşadığı sıkıntılann giderilmesini amaçladığı kaydedilen yasanın eıkarıl- ması için hükümet yanlısı yayın \apan Akşam gaze- tesini çıkaran Aslı Yayıncı- lık'ın sahibi MehmetÂlillı- cak\oğun kulis yaptı.