Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 1996 PERŞEMBE
HABERLER
Batman'da 17 yaşındaki genç kıza tecavüz eden üç köy korucusu ağır ceza mahkemesinde hâkim karşısmda
Tecavüzcü korucular yargdanıyorKorUCUİar tehdİt edîyor Korucuların tecav üzüne
uğradıktan sonra hamile kalan ve doğurduğu bebeğini
yetiştirme yurduna veren R.D.. korucuların kendisini
sürekli tehdit ettiüini sövledi.
HLLYATOPCl
17 yaşındaki R.D. çocuğuna bakacak durumda değil.
1994 yılının Aralık aymda Bat-
man'ın Kozluk ilçesinde 17 yaşın-
daki bir genç kıza teca\üz ettikleri
belirlenen üç köy korucusu hakkın-
da Batman Ağır Ceza Mahkeme-
sı'nde da\a açıldı. Olaydan beş ay
sonra hamile kaldığının farkınavar-
dığını, bu nedenle çocuğu doğıır-
mak zorunda kaldığını belinen R.D.
"Çocuğa bakacak durumda deği-
lim. Bu nedenle çocuğu. Diyarba-
kır'da yetiştirme yurduna \erdik.
Korucular ise beni sürekli tehdit edi-
\orlar" divor.
Batman'ın Kozluk ilçesinde 1994
yılının Aralikayındameydanagelen
olayda 17 yaşındaki R.D. köy koru-
cusu olan N.A., E.A. vc C.A.'nın
kendisineevlerinın yakınlarında te-
cavüz ettiklerini öne sürdü. Anncsı
ve babası olmayan genç kız. koru-
cular kendisini ölümle tehdit ettiği
için durumu bir başkasıııa anlata-
madı. Olavdan kısa bır süre soııra
karnında ağrılar hıssedeıı R.D. Si-
irt'te doktora gitti. Doktorun keııdı-
sine. "Karnınsutoplamış. başka bir
rahatsızlığın yok" demesi üzerine
ise kövüne döndü. Olaydan beş ay
sonra karnı büvüdüeünde hamile ol-
duğunu anlavabildi. Ancak kürtaj
olmak için çok geç kalmıştı. Çocu-
ğu doğurduktan sonra 10 günlükken
Dıyarbakır Yeîiştirme Yurdu'na bı-
raktı. Bir daha da yüzüııü görmedi.
Yakın akrabalan ile birlikte köy ko-
rucuları hakkında Batman Savcılı-
ğı'na suç duyurusunda bulundu.
Savcılık çocuğa kan testi yapılnıa-
sinı istedı.
Test sonucunda çocuğun N.A.'ya
aıt olduğu belirlendi. Bunun üzeri-
ne üç köv korucusu hakkında "Zor-
la ırza geçme ve hamile bıraknıa"
>uçlarından dava açıldı.
Olavdan sonra köyünde kimse
kendısine sahıp çıkmadığı için İs-
tanbul'a halasının yanına gelen
R.D.. bıırada uzıın bir süre psikolo-
jik tedav i gördü. Ancak hâlâ olayın
şokuııu atlatamadı. Sorulanmızı ol-
dukça tedirgin bır şekilde yanıtla-
yan R.D. korucularm olavdan sonra
kendisini sürekli ölümle tehdit etti-
ğini belirtiyor.
Tecavüz olayı onaya çıktıktan
sonra koruculann bunu inkâretme-
diğini vurgulayan R.D. "Sürekli,
"Bize kimse bir şey yapamaz, arka-
mızda hükümet var'dediler. Benza-
ten çok korkmuştum. Bir şey yapa-
madım" diye konuşuyor. Olavdan
sonra gördüğü psikolojik tedav inin
pek yararını görmeyen R.D. korucu-
lar hakkında açılan davadan da
umutlu değil. Çünkü köy meydanın-
da. "Yaptık işte, kim bizden hesap
soracak"di>e bağıran korucular hâ-
lâ görevlerinin başında. 19 yaşında
istemeyerek anne olan R.D. ise kö-
yünü terk ertikten sonra geldiği îs-
tanbul'da yaşam savaşı veriyor.
Bonolarını ödemedi
Refahlı Hasan
Hüseyin Ceylan'a
haciz geldi
SERTAÇ EŞ
\NKARA - Laık
cumhurıyet karşıtı
mücadelesınde "Çözünı
şeriattadır" dıven RP
Ankara Milletvekılı Hasan
HüseyinCeylanın maa^ \e
telefonuna: vadesi. genel
seçimlerin vapıldıgı 24
Aralık 1995 dönenıınde
dolan 350 milyon lıra
tutarındaki ikı boııova
dayanan borçlarını
ödememesı nedenıy le hacrz
konduğu ögrenıldı.
Cumhuriyet'ın ele
eeçırdiğı 'belgelere tıöre,
RP'hCevlan. AliRıza
Yıimazadh bır kişiye
verdiöi 24 Aralık 1995 ve
20 Aralık 1995tarihlı
toplam 350 nıılyon liralık
iki bonoyu vadesinde
ödemedi. Ceylan'ın
bonoları ödememesi
üzerine. başka kişilerce ciro
edilen bonolar için. son
alacaklı.
6 Mart 1996 tanhmde
Ankara 8. lcra
Müdürlüğü'ne başv uruda
bulundu. En son alacuklının
başv urusunu değerlendiren
8. lcra Müdürliiğü. faızıy ie
birlikte 461 milvon
Murat Ülke
504 bın lıraya ulaşan
bonoların tutarınııı
ödenmesini sağlaınak
amacıy la C'ey lan"ın maaşı
ıle adına kayıtlı teletbnlara
hacız konniaMiıı
kararlaştırdı.
X. lcra \liidiir Yardmıcısı
Bayram Toksoy'un
imzasıyla. 1" Nisaıı 1996
tarıhınile TB\1M Merkez
Savmanlığı'na gönderilen
yazıda. "Alacağın tahsil
edilmesi için borçlu Hasan
Hüseyin C'eylan'ın afmakta
olduğu maaşı veya ücretinin
borç bitinceye kadar
l/4'ünün hac/Jne karar
\erilmiştir" denıldı. TBM\1
Merkez Savmanlığı'ndan
Mehmet l nal ımzasıy la X
Mayıs 19%'da gönderilen
cevabi vazıda.
parlamenterlerın
ödencklerınin üçer av lık
olarak tahakkıık ettiği
belimlerek "Ankara
Milletvekili Sayın Hasan
Hüseyin (eylan'ın, 461
milvon 5<M bin lira olan
borcu kayıtlarımı/a işaret
edilmiş olııp sa>ın üyenin 15
Temmuz 19% tarihinde
alacağı ödeneklerden
dosyanız için kesintiye
başİanacaktır" denıldı
Baba Gezmiş ve 68'liler Birliği Vakfı'ndan gazeteci Şahin Alpay'a tepki
'Makyavelistier hidayete erdî'İstanbul Haber Senisi -
Fethullah Gülen'ın her hafta 8-
10 gazeteci ve verdiği vemek
davetinin sonuncusuna katılan
Millive! gazetesı köşe
>azarlarından Şahin Alpavın
"Hocam inanını/ Deniz Gezmiş
yaşasa>dı. şimdi o da hi/inı gibi
düşünürdü. Bu masadaki sohbette o da
aramızda olurdu" sözlerı tepkiyle karşılandı.
Şahin Alpavın, Deniz üezmis/le ilgilı
sözlenne tcpkı gösteren babası Cemil Gezmiş.
"Böyle bir toplantıda Denr/"in adının geçmesi
onun en son dönecek kişi olarak gnrüldüğünün
kanıtıdır" dedi. Baba Gezmiş. Alpay'ı
tanıınadığını. ancak sözlerinden her gün çizgi
değiştırecek birisi olduğunun anlaşıldığını
vurgulavarak şunlan söyledi: "Bu/avallılar
neden hâlâ adımı/ı kullannorlar
anlamıyorum. Kendi flnansal kavgılan için
Deniz'i mi örnek göstermeleri gerek? Aslında
bir vandan da mutlu oldunı. Demek ki bu
hocanın etki gücünün ö>lesine geniş olduğu
düşünülüyor ki bu etki altına en son Deniz'in
gireceği düşüniilüvor. DenİA Vlpa\ gibi çıkar
sağlamak için kimsenin sofrasına oturmazdı.
Son \ ıllardaki pek çok sanatçının, \azann >e
gazetecinin •Makva\clis(" bir tutumla artık
"hidayet'e erdikleri görülü>or." Baba Gezmiş.
bu değerlendırmeyi vaparken bir Bektaşi
fıkrasını da örnek gösterdi: "Bir Mevlevi
hocasıvla Bektaşi dedesi konuşu>oıiarmış.
Hoca, Bektaşi dedesine inanışlarında hic fark
Milli>etga/etesi köşe\a/ariarııulan Şahin Al-
pav 'ın Deniz Gezmiş'e ait \orumu tepki çekti.
olmanıasına karşın neden aralarında ayrılık
olduğunu sormuş. Bektaşi dedesi bu sorııv u
şö\le>anıtlamış: Haklısın, aramızda vok
farkımız. Fakat bır küçük nüans var ki o da şu:
Sjz Allah der dönersiniz, biz ise Allah der bir
daha da dönmeyiz." 68'liler Yakfı'ndan
vapılan vazılı açıklamada ise Deniz
Gezmış'in ülkesinın kurtuluşu için
benımsediği vol doğrııltusiında ölümii göze
aldığı belirtilerek "Düşünce\e
da\ ranışlanndan ödün \ererek kendilerine
bugünkü çürümüş ortanıda vcr tutmak
istfvenlcr. Türki>e'nin gönlünde taht kurmuş
olanlarla kendilerini kıvaslavarak bir vere
varamazlar" denildi.
68'liler V'akfı'nın açıklamasında ise Deniz
Gezmışin, emperyalizme ve işbirlikçilerine
karsı olan. ekonomıde. sıyasette. kültürde tam
bağımsızlığı savunan birinsan olduğu
belırtıldi. Deniz Gezmiş'in. "gerçekten
demokrarik bir Türkiye yaratılması için
mücadele ettiği" anımsatılan açıklamada şöv le
denildi. "Deniz Gezmiş, benımsediği yol
doğrultusunda (ilümü göze aldı. haksız vere
idanı edildi. İdamın ortadan kaldırılması
yönünde kendisinden istenilen ödünü vcrsevdi.
belki de aramı/da >aşı>or olacaktı. Ancak o.
idealleri doğrultusunda onurlu >aşadı ve
onurlu öldü. Düşünce \e da\ranışlarından
ödün \ererek kendilerine bugünkü çürümüş
ortanıda ver tutmak iste>enler. Türkivc'nin
gönlünde taht kurmuş olanlarla kendilerini
kıvaslavarak bir vere varamazlar."
Görüşlerıne başv urduğumuz vazar Şahin
Alpa> ise bu konudaki düşüncelerini kendi
gazetesinde >azacağını söyledi.
'Vicdani retçi'ye
uluslararası destek
• Halkı askerlikten soğıttmak suçundan askeri
mahkemede vargılanan İzmirSavaş Karşıtları Dcrneği
Başkanı Osman Murat Ülke've \unanistan. İngiltere.
Almanya başta olmak üzere pek çok Avrupa
ülkesinden destek «elivor.
ANKAR\(ANKA)-Halkı
askerlikten soğutma >ııçun-
dan Genelkurmay Askeri
Mahkemesi'nde vargılanan
ve iki aydan iki vıla kadar
hapsi ıstenen Izmir Sava?
Karşıtları Derneği Başkanı
Osman Murat Ülke've başta
Almanva. İngiltere ve Yuna-
nistan olmak üzere pek çok
Avrupa ülkesi ile Türkiye'den
destek vağıvor.
Genelkurmay Askeri Mah-
kemesfndekı dünkii duruş-
masındatahlıve edilen \e Bı-
lecik'tekı birliğine gönderilen
Osman Murat Ülke için İHD
Genel Merkezi'nde bir basın
toplantısı düzenlendi.
İHD Genel Başkanı Akın
Birdal. Murat Ülke'nm pek
çok ülkede kullanılan s
vicda-
ni ref hakkının Türkive'de
öncülüğünü vaptığını vurgu-
ladı. Türkivecleadıneolursa
olsun bır savaş vaşandığını
kaydeden Birdal. "Bu sa\aş
ekonomik, sosyaL siyasal çö-
küntülere neden oldu. Türki-
ve'de bir sendrom >aşanı>or.
Genç bir insanın da askeregit-
mek istememesiga>etnormal.
Ülke'nin askere gitmek iste-
memesi anlayışla karşılanma-
hdır"dedi, '
Murat Ülke've destek ol-
mak ıçın Türkive'de bulunan
Yunanistanlı savaş karşıtı
Raptis Theophanis de v aptığı
açıklamada. kendi ülkesiııde
de "vicdani retçi"lenn askeri
mahkemelerde yargılandıkla-
rını ve askeri cezae\ leriııde
yattıklannı kaydettı. Her ikı
ülkenin dev letierinın v üriittii-
ğü propagandanın bir düşman
hayali ve bir nefret duvan v a-
ratmaya yönelık olduğunu.
bunun da halkların gerçek çı-
kanna hizmet etmediğinı v ur-
gulayan Theophanis. şunlan
söyledi."Temeldesorumlulu-
ğunu her iki hükünıctin de
pa>laştığı kör bir poütika var.
Bu gerçek onları. sonsuz bir
silahlanma döngüsüne götü-
riiyor ki bunun > ükünü hep i-
ki halkçekiyor. Bir kimseaçık-
lamaları va da <?> lemleri ile hu
politikavı eleştirnıe>e kalklı-
ğında. dev let onu cezalandırı-
>or"dedı.
Raptis Theophanis. hiçbır
koşiıl altında Yıınan ordu.-ıı ıle
ı^bırliğı vdpmavacağını da
v urgulav arak ülkesıııe döndii-
ğündebenzerbıraçıklanıava-
parak askerlık belgelerini S'u-
nan dev letine gerı gönderece-
ğini açıkladı.
Ülke've destek olmak ıçın
Türkive'de bulunan L luslara-
rasi Sava^ Karşıtları Derneği
ve Alman Barış Örgütü'ne
mensup ulu.»lararasi komıte
de Ülke've her platformda
destek oldcaklarını belirterek
iilkelennde topladıklan bıne
vakın ınızavı Murat Ülke ile
davanışma komıtesı üveleri-
ne ılettıler.
îstanbul Emniyet Müdürü, işadamı Manisa'nın oğlunu kaçıranlan basma tanıttı
Ceyşullah'ın beyin takıım ararayor
İstanbul Haber Senisi - Yahudi
işadamı Sami Manisa'nın oğlu
İshak Manisa'v ı polis süsü
vererek kaçırdıktan sonra 1
milyon dolar fidye isteven
şeriatçı Ceyşullah (Allah'ın
ordusu) örgütünün 8 militanı
basına gösterildi. îstanbul
Emnivet Müdürü Kemal
Yancıoğlu. aralarında örgüt liderı
Selim Veten'in de bulunduğu
firardaki 5 vönetıcinin de
fotoğraflarını basına dağıtarak
"Bunlann İslamivetle ilişkisi vok.
Sadece bir avuç çapulcu bunlar"
dedi.
Operasyonlar anlafıldı
İstanbul Emniyet Müdürü
Kemal Yazıcıoğlu. Terörle
Mücadeleden Sorumlu Emniyet
Müdür Yardımcısı Reşat Aftay
ve Terörle Mücadele Şubesi
Müdürü Atilla Çınar tarafından
dün vapılan açıklamada. şeriatçı
Cevşullah örgütüne vönelık
operas>onlann sonucu anlatıldı.
Emnivet Müdürü Yazıcıoğlu.
'ı'ahudi işadamının oğlunu 13
Kasım 1996 tarihinde kaçıran ve
1 milyon dolarlık fidye ısteyen
örgüt üyelerinin vakalanması
için 9 ayrı noktaya operasvon
düzeniendiğini belirterek "25
Ceyşullah'ın 5 vöneticisinin vakalannıası halinde şeriatçı örgütün çökertileceği belirtiüyor. Örgütün
lideri ve Genel Emiri Selim \eten (43). Genel Emir Vekili Abdurrahman Gökınen (27). şûra üyeleri
Ercan Demir (29). Seyfi Alba> rak (22) \e Nurullah Ergün'ün (25) Terörle Mücadele Şubesi ekipleri-
nin elinden son anda kaçnkkın. ancak vakalanmalannın an meselesi olduğu açıklandı.
gündür örgüt ü>elerinin elinde
bulunan İshak Manisalı bu
operasyon sonucu kurtanldı.
Yakalanan 8 kişinin sorgusu
sonucu 1992-1994 >ıllan
arasında Afganistan'ın
Celalabad kenti vakınlanndaki
bir kampta sivasi ve askeri
eğitim gördükleri anlaşıldı.
Örgüt üyelerinin Manisa'\ı
kaçırma evlemi dışında.
Fatih'te Fami isimli tekel
bavii ile Çukurbostan'a
bomba atma evkmini
gerçekleştirdikleri belirlendi"
dedi.
Ceyşullah örgütünün üyesı
oldukları iddiasiy la gözaltına
alınaıı kişilerin isımleri şöyle:
Ömer l stahüsevinoğlu. Celal
İskender. kemal Kurban. Kenan
Kurban. Hamza Oktay
Yurtse>er. Orhan Söyler,
Nlustafa İsmailSevinç ve Cüne>t
Çakar.
Gözaltına alman kışılenn
üzerinde ve gösterdiklerı
yerlerde \apilan aramalarda u.e 4
adet tabanca. 3 adet pompalı
tüfek. 10 adet boru bomba. 11
adet kapsul. 9 adet elektrikli
tunye. 2 adet enjektör. 7 adet
.sahte SSCB pasaportu. 2 adet
eep telefonu. 1 adet el telsizi.
biri İshak Manisalı'\ a ait olan 2
adet otomobil ele geçirildi.
İstanbul Emniyet Müdürü
Yazıcıoglu'nun "firarda
bulunan örgüt jöneticileri"
dıyerek basına tamttığı
Ceyşullah lıderleri de şöyle:
Örgütün lideri ve Genel Emirı
Selim \eten (43). Genel
Emir Vekili Abdurrahman
Gökmen (27
). şûra üyesi
Ercan Demir (29). şûra üyesi
Seyfi Albayrak (22) ve şûra üyesi
NuruIlahErgün(25).
S1FIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
Türkiye bır dönemecin eşi-
ğinde. 12 Eylül öncesine daya-
nan ve 12 Eylül askeri cunta-
sıyia tırmandırılan. Güneydo-
ğu'daki savaşla kana bulanan
bır süreç. sonunda bir dönüm
noktasına geldi. Eski içışleri
Bakanı İsmet Sezgin, bu sü-
recin Güneydoğu'daki savaş-
la nasıl nitelik değiştirdiğini şu
sözlerle özetliyordu: "Tama-
men Tansu ÇillerVn ve Meh-
met Ağar'/n hırsından oldu.
Bunun temelini telaş ıçinde at-
tılar. Böylece devlet içinde
devletçikler oluştu."
En ırkçı. en şoven kesim işi
o kadar kanlı ve kirli bir nokta-
ya vardırdı ki sonunda devlet
içinde ayrılık çıktı. Bugüne ka-
dar çetenin yaptıklarını onayla-
yanlar, onları siyaset dünyası-
na sokanlar. bunlardan kurtul-
mak gerektiği noktasına geldi-
ler. MİT'in çete aleyhine rapor
yazması, devlet ıçindeki bir
başka eğilimın geliştiğinin ha-
bercısıydi.
En suçlu. en kanunsuz, en
kanlı grup yakayı ele verdı. A-
ma henüz gereken darbeyi ye-
Bundan Sonra Neler Olabilir?medi. Çünkü. hükümet çoğun-
luğu, hâlâ bir kader birliği için-
de. çetenin üzerine yürünme-
sinin önüne taş koyuyor. Uğur
Dündar. TV programında ken-
disine yönelik suikast hazırlık-
lannın adresinin hükümet için-
de olduğunu tereddütle yer bı-
rakmayacak şekilde gösterdi.
Bu hükümet, çeteden hesap
soramaz ki. RP-DYP koalisyo-
nu, sırf kendi geleceğıni kur-
tarmak için bu işi elinden gel-
diğince engelleyecek.
Ama suçlulann kanun önüne
çıkarılmasına ve ortaya dökül-
müş gerçeklerin örtülmesine
gücü yeter mi? Bu sürecin so-
nu, RP-DYP koalisyonunun
dağılmasıyla bir yere gelecek.
DYP içinde bır parçalanma ol-
madan, çetenin tam anlamıyla
dağıtılması çok zor. Çünkü çe-
tenin bir ucu. belki de başı yar-
gı önüne çıkarılmadan süreç
sonuna kadar gitmiş sayılma-
yacak.
Italya'da devlet içindeki çe-
teyi ortaya çıkaran savcı. "On-
ce ait kademedeki polislerden
başladık" dıyordu. Bizim böy-
le bir şansımız var mı? Bızde ait
kademedeki polislerle en üst
düzeydeki yetkililer birbirine
kanşmış durumda. Bu neden-
le daha sert direnmelerle kar-
şılaşılacağı belli oluyor. Suçlu
oldukları kamuoyu önünde or-
taya çıkmış kişilerin elinde hâ-
lâ iktidar olanakları bulundu-
ğunu unutmamak gerekir.
Suçlarının hesabını vermesi
gerekenler, basını susturmak
için Meclis'i toplantıya çağıra-
cak kadar güçlüler. Ancak güç-
lerinin en sonunu kullandıkla-
rını unutmamalıyız.
Çünkü altlarındaki toprak
hızla kayıyor. Medyanın ortaya
çıkardığı her pislik ve kirli ilişki,
onlara yenı bır darbe indiriyor.
Inandırıcılıklarını, güçlerini
adım adım yitiriyorlar. Son çı-
kışları, karanlıkta ıslık çalmaya
benziyor.
Şovenist. ırkçı ve soyguncu
çetenin daha bugünden ağır
bir darbe yediğini ve zamanını
doldurduğunu saptayabiliriz.
Morallerı yerinde değil. Sedat
Bucak'ın günlerdir kamu-
oyundan kaçması bunun bir
işareti. Ona kahramanlık paye-
sini uygun görenler. kaderleri-
ni de birleştirdiklerini ilan edi-
yorlar. Çete darbe yiyor. Ancak
çetenin suçlarının iyice ortaya
dökülmesi, Türkiye'nin önü-
nün açılmasında önemli bir rol
oynayacak. Türkiye bunun
arayışı içinde.
Necmettin Erbakan ve ar-
kadaşları, altından kalkamaya-
cakları bir ışbirlığinin içine gir-
diler. Tansu Çiller'le yaptıkla-
n kader ortaklığı onlara çok pa-
halıya mal olabilir. Erbakan bir
taşra tüccarı hesabıyla, ne ka-
dar kalırsam ve ne kadar kalı-
cı maddi olanaklar elde eder-
sem kârdır diye düşünüyor.
Sırtını dayadığı Islamcı taşra
sermayesiyle yıllardır hesap-
laşmak istediği istanbul büyük
sermayesine darbe indirmenin
hesabını yapıyor. Çiller'le itti-
fakının içinde böyle bir boyu-
tun olduğunu da unutmamak
gerekir.
Çete yara alıyor. Çete darbe
yiyor. Çiller'in kaderi bu süre-
cin sonunda belli olacak. Ka-
muoyu ve demokrasi güçleri-
nin ağırlığı, çeteye indirilecek
darbenin derinliğini de belirle-
yecek. Çeteye indirilecek dar-
benin gücü. Güneydoğu'da
barışın önünün açılması için de
bir başlangıç yaratabilir. Siya-
si Islamcıların çete ile kader
birliğine girmeleri, kendi gele-
ceklerini de etkileyecek.
Türkiye, çok bilinmeyenli
denklemin bir boyutunu çöz-
me noktasına yaklaşıyor. Hü-
kümet, bu denklemden yara
almadan çıkamaz. Hükümetin
kamuoyunda oluşan baskıya
uzun boylu direnebilmesi de
mümkün değil. Ama çetenin
darbe yemesi her şeyin sonu
değil. Türk devleti içinde bin
türlü oyun var. Iplik söküldük-
çe yeni terziler çıkacağını da
unutmamak zorundayız.
Sehit Aileleri Derneği suçladı
'Tansu Çiller
evlatlanmızm
kanıyla siyasette'
• Ankaralı 300 şehit ailesi tarafından
kurulan Şehit Aileleri Yardımlaşma ve
Davanışma Derneği, içinde "şehit""
sözcüğü geçen bir adla dernek
kurulamayaeağı gerekçesi\ le tüzelkişilik
kazanmadan kapatıldı.
E\ İ\ GÖKTAŞ
ANKARA - Mahkeme
kararıyla kapatılan Şehit
Aileleri ^ardım ve Dava-
nışma Dernegf nin kurucu-
ları. Başbakan Yardımcısı
ve Dışişleri Bakanı Tansu
Çiller'ı. "Güneydoğu'da
ölen askerlerin kânıyla si-
yaset yapmakla" suçladılar.
Mahkemenin. içinde "şe-
hif sözcügü geçen bır ad-
la dernek kurulamayaeağı
yönündeki kararına ıtıraze-
den kuruculardaıı Ahmet
Kandemir \ e Hamif Köse.
""Doğu ve Güneydoğu'da
Pısi Pisiııe Ölenler" ya da
"Bır Hiç Uğruııa Ölenler'
adıy la mı dernek kuralım"
dedıler.
Şehit Aileleri Yardımlaş-
ma ve Davanışma Derneği,
Muharıp Ga/ıler Derne-
ği nin şıkâyetı üzerine. An-
kara 6. Asliye Hukıık Mah-
kemesi tarafından öneeki
gün feshedildi. Mahkeme.
kapatmaya gerekçe olarak
derneğin adının içinde "$e-
hit" sözcüğünün kullanıl-
masını gösterdi. Dernek
kurueuları
Ahmet Kandemir \e Ha-
mit Köse. mahkemenin ka-
rarına tepki gösterırken
"Peki bu bu adla dernek
kuramayacaksak hangi ad-
la dernek kuralım? 'Doğu
ve Güneydoğu'da PIM Pisi-
ne Ölenler' ya da Bır Hıç
Uğruııa Ölenler'adıy la mı
dernek kuralım?. Adında
şehit kelinıesi bulunnıayan
böy le bir derneğin ne anla-
mıolur" dedıler
Derneğin. Muharıp Ga-
ziler ve DYP lideri Tansu
Çiller'in başkanı olduğu
Zübeyde Haııım Şehit Ana-
lannı Güjç1ejijj^mçy\akf(
tarafından engellendiğinı
ileri sûren Kandemir ve
Köse. "Tansu Hanını bizim
evlatlarımı/ın kanı üzerin-
de siyaset yapıyor. Yargıya
da bu \ akıfetki ediyor. Ama
şehit aileleri bir gün bunun
hesabını soracaktır" diye
konuştular. Ahmet Kande-
mir. 27 ılde kurulan derne-
ğin Ankara'da kurdurul-
mak ıstenmedığını vurgu-
larken Zübeyde Hanım
\akfı ile Muharıp Gazı-
ler Derneğı'nin. gerçek şe-
hit aılelennın örgütlenme-
sine izin vermedıklerinı ıd-
dia ettı. PKK ile müeadele-
de Doğu ve Güneydoğu'da
şehit düşenlerle Muharıp
Gaziler Derneği'nin ılgisi
bulunmadığıııı.
Zübeyde Hanım Şehit
Analannı Güçlendirme
Vakfı'nın da ailelerin so-
runlany la ilgılenmediğini
ileri süren Kandemir. "Tek
amacnntzyardınıa rrıuhtaç
durumda olan şehit aileleri-
ne y ardım etmekti. Ama bu
işin mafyalığını yapanlar
bize engel oldular. \ ine de
ne yapıp yapıp bu derneği
kuracağız" dedi.
'RP'li bakan bia kovdu1
Şehit ailelerinin TBMM,
Genelkurmay ve Emekli
Sandığı ile ilgilı birçok so-
runlarının olduğunu bildi-
ren Kandemir, şunlan söy-
ledi: "Bu sonınlanmızı di-
le getirnıek için geçen hazi-
ran ayında RP'li Çalışnıa
Bakanı Necati (, elik'le gö-
riişmeye gittik. Fakat, hiç
ummadığımı/ bir olayla
karşılaştık. Necati Çeİik,
' Bunca ışın güeün arasında
bir de sizinle mı uğraşaca-
ğını. İçip içıp buraya geli-
yorsunuz' diyerek bizi ma-
kamından kovdu. Hepimiz
şoke olduk. Ankara'nın
RP'li Belediye Başkanı Me-
lıh Gökçek de şehit aileleri
olarak bize hiç değer ver-
nıiyor. Kendisiyle göriiş-
mck için biry ıldan beri ran-
devu talep ediyoru/, fakat
bizi sürekli atlatıyor. Gök-
çek'c faks çekip. bazı cadde
ve sokaklara şehitlerimizin
adlarını vermesini istiyo-
ru/. 'Postacılar. cadde ve
sokak adlarını kanştınr' ge-
rekçesiy le, bu istekierimizi
reddediyor. Oysa Gökçek,
her gün bir park \e cadde-
nin adım değiştirip.akla ha-
yale gelmeyen yeni yeni ad-
İarkoyuyor." Derneğin ku-
rucusu Hamit Kö;>e, Tansu
Çiller'in. başkanı olduğu
Zübeyde Hanım Şehit Ana-
lannı Güçlendirme Yakfı
ile "şehitleri sömürdüğü-
nü" ileri sürdü.
Vakıf yöneticilerinin.
düzenledikleri etkinlfkter'e
.gerçek şehit aileleri olarak
kendilerinin çağrılmadığını
bildıren Köse. şunlan kay-
dettı:
"Bu vakfın düıcnlediği
toplantılara /aıııaıı /aman
katılıyomz. Çağnlmadığı-
mız rialde. sağdan soldan
duyup gidiyoruz. Gittiği-
mi/de. vii/ümii/c bile bak-
mıyorlar. Konuşmak istiyo-
ru/. konuşturnıuyoriar. Bi-
ze anarşist diyorlar. Vakfın
düzenlediği toplantılara ko-
nuşmacı olarak katılanla-
rın hiçbirisinin, şehitleri-
mizieilgisiyok. İçbeştane
Çiller'in yağcılığını yapan
kişi. bu toplanhlarda sürek-
li olarak DV P'nin propa-
gandasını yapıyor. Gerçek
şehit aileleri olarak demek
kurtıp örgütlenmek istedi-
ğimi/de de, nüfuzlannı kul-
lanıp bizlere engel oluyor-
lar."
ABD'ye para transferleri
DYP liderinin aracısı
Halit Cıngıllıoğlu
ANKARA (Cunıhuriyet
Bürosu)-D\'P Genel'
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Tansu Çiller'in.
ABD'ye para
transferlerını. aıleye
yakınlığıyla bilinen ve
Halk Bankası'ndan
trilyonlarca lırjlık kredi
alan Halit Cıngıllıoğlu na
ait Demirbank aracılığıyla
yaptıSı belirlendi.
ÂBDyki
gayrimenkullenn alımı ıçın
yaklaşık 7 milyon dolar
harcadığı basına yansıyan
Çiller hakkında kurulan
TBMMMaharlığı
Komisyonu'na ulaşan
belgelere göre aile.
Demirbank aracılığıyla
yurtdışına 900 bin dolar
transferetti. Ancak.
muhalefete mensup
komisyon üyeleri.
taşınmazların değen ile
transferediien miktar
arasındaki fark ve
Demirbank dekontunda
gönderilen bankanın
adının yer almamasını
kuşkuyla karşıladılar.
Çiller'ın vurtdışına
transfer ettiğini bildirdiği
miktarı inandırıcı
bulmayan bazı komisyon
üyeleri. Cmgıllıoğlu'nun
Çiller aılesine yakınlığına
dikkat çekerken dekontta
gönderilen bankanın
adının bulunmamasının.
dekontun güvenilirliğı
konusunda kuşku
uvandırdıgını vumuladılar
Komısyona dün ulaşan
dekontta. Çiller ailesinin
400 ve 500 bin dolarlık
dilımler halinde toplam
900 bın dolar gönderdiği
göstenlırken paranın
ABD'dekı hangi bankaya
gönderildiği bilgisi yer
almadı. Çiller'ın taşınmaz
alımı için bu rakamın çok .
üzerinde para harcadığını
savunan komisyon üyeleri,•
bu gay rimenkuller için >
transfer dışındakı miktanm
nereden karşılandığını
soracaklarını bildirdiler. ;
Komisyonun muhalefete
mensup üyelerinin. <
Demırbank'tan transferle ,
ilgili ayrıntılı belge ;
isteyecekleri öğrenildi.
Çiller çiftınin transfer için
tercih ettikleri
Demırbank'ın sahibi Halit
Cıngıllıoğlu'nun. şirketleri.
aracılığıvla sadece 1995
sonu ve 1996 başında
bugünkü kur üzerinden 6
trilyon lirayı aşan düzeyde
nakdı ve gayrinakdi kredi !
aldığına işaret edildi.
Cınaıllıoğlu'nun aynca
Halk Bankasi ile ' '
Hollanda'da "Demir- '
Halkbank" adlı bir '
ortaklık kurduğunun altı '
çızildi. Başbakanlık
Bankalar Yemınii
Murakıplığı'nın. Halk
Bankasi için kârlı olmadığı
gerekçesiy le bu ortaklığa
son verilmesine ilişkin bir I
rapor hazırladığına da
dikkat çekildi.