05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 21 KASIM 1996 PERŞEMBE HABERLER Batman'da 17 yaşındaki genç kıza tecavüz eden üç köy korucusu ağır ceza mahkemesinde hâkim karşısmda Tecavüzcü korucular yargdanıyorKorUCUİar tehdİt edîyor Korucuların tecav üzüne uğradıktan sonra hamile kalan ve doğurduğu bebeğini yetiştirme yurduna veren R.D.. korucuların kendisini sürekli tehdit ettiüini sövledi. HLLYATOPCl 17 yaşındaki R.D. çocuğuna bakacak durumda değil. 1994 yılının Aralık aymda Bat- man'ın Kozluk ilçesinde 17 yaşın- daki bir genç kıza teca\üz ettikleri belirlenen üç köy korucusu hakkın- da Batman Ağır Ceza Mahkeme- sı'nde da\a açıldı. Olaydan beş ay sonra hamile kaldığının farkınavar- dığını, bu nedenle çocuğu doğıır- mak zorunda kaldığını belinen R.D. "Çocuğa bakacak durumda deği- lim. Bu nedenle çocuğu. Diyarba- kır'da yetiştirme yurduna \erdik. Korucular ise beni sürekli tehdit edi- \orlar" divor. Batman'ın Kozluk ilçesinde 1994 yılının Aralikayındameydanagelen olayda 17 yaşındaki R.D. köy koru- cusu olan N.A., E.A. vc C.A.'nın kendisineevlerinın yakınlarında te- cavüz ettiklerini öne sürdü. Anncsı ve babası olmayan genç kız. koru- cular kendisini ölümle tehdit ettiği için durumu bir başkasıııa anlata- madı. Olavdan kısa bır süre soııra karnında ağrılar hıssedeıı R.D. Si- irt'te doktora gitti. Doktorun keııdı- sine. "Karnınsutoplamış. başka bir rahatsızlığın yok" demesi üzerine ise kövüne döndü. Olaydan beş ay sonra karnı büvüdüeünde hamile ol- duğunu anlavabildi. Ancak kürtaj olmak için çok geç kalmıştı. Çocu- ğu doğurduktan sonra 10 günlükken Dıyarbakır Yeîiştirme Yurdu'na bı- raktı. Bir daha da yüzüııü görmedi. Yakın akrabalan ile birlikte köy ko- rucuları hakkında Batman Savcılı- ğı'na suç duyurusunda bulundu. Savcılık çocuğa kan testi yapılnıa- sinı istedı. Test sonucunda çocuğun N.A.'ya aıt olduğu belirlendi. Bunun üzeri- ne üç köv korucusu hakkında "Zor- la ırza geçme ve hamile bıraknıa" >uçlarından dava açıldı. Olavdan sonra köyünde kimse kendısine sahıp çıkmadığı için İs- tanbul'a halasının yanına gelen R.D.. bıırada uzıın bir süre psikolo- jik tedav i gördü. Ancak hâlâ olayın şokuııu atlatamadı. Sorulanmızı ol- dukça tedirgin bır şekilde yanıtla- yan R.D. korucularm olavdan sonra kendisini sürekli ölümle tehdit etti- ğini belirtiyor. Tecavüz olayı onaya çıktıktan sonra koruculann bunu inkâretme- diğini vurgulayan R.D. "Sürekli, "Bize kimse bir şey yapamaz, arka- mızda hükümet var'dediler. Benza- ten çok korkmuştum. Bir şey yapa- madım" diye konuşuyor. Olavdan sonra gördüğü psikolojik tedav inin pek yararını görmeyen R.D. korucu- lar hakkında açılan davadan da umutlu değil. Çünkü köy meydanın- da. "Yaptık işte, kim bizden hesap soracak"di>e bağıran korucular hâ- lâ görevlerinin başında. 19 yaşında istemeyerek anne olan R.D. ise kö- yünü terk ertikten sonra geldiği îs- tanbul'da yaşam savaşı veriyor. Bonolarını ödemedi Refahlı Hasan Hüseyin Ceylan'a haciz geldi SERTAÇ EŞ \NKARA - Laık cumhurıyet karşıtı mücadelesınde "Çözünı şeriattadır" dıven RP Ankara Milletvekılı Hasan HüseyinCeylanın maa^ \e telefonuna: vadesi. genel seçimlerin vapıldıgı 24 Aralık 1995 dönenıınde dolan 350 milyon lıra tutarındaki ikı boııova dayanan borçlarını ödememesı nedenıy le hacrz konduğu ögrenıldı. Cumhuriyet'ın ele eeçırdiğı 'belgelere tıöre, RP'hCevlan. AliRıza Yıimazadh bır kişiye verdiöi 24 Aralık 1995 ve 20 Aralık 1995tarihlı toplam 350 nıılyon liralık iki bonoyu vadesinde ödemedi. Ceylan'ın bonoları ödememesi üzerine. başka kişilerce ciro edilen bonolar için. son alacaklı. 6 Mart 1996 tanhmde Ankara 8. lcra Müdürlüğü'ne başv uruda bulundu. En son alacuklının başv urusunu değerlendiren 8. lcra Müdürliiğü. faızıy ie birlikte 461 milvon Murat Ülke 504 bın lıraya ulaşan bonoların tutarınııı ödenmesini sağlaınak amacıy la C'ey lan"ın maaşı ıle adına kayıtlı teletbnlara hacız konniaMiıı kararlaştırdı. X. lcra \liidiir Yardmıcısı Bayram Toksoy'un imzasıyla. 1" Nisaıı 1996 tarıhınile TB\1M Merkez Savmanlığı'na gönderilen yazıda. "Alacağın tahsil edilmesi için borçlu Hasan Hüseyin C'eylan'ın afmakta olduğu maaşı veya ücretinin borç bitinceye kadar l/4'ünün hac/Jne karar \erilmiştir" denıldı. TBM\1 Merkez Savmanlığı'ndan Mehmet l nal ımzasıy la X Mayıs 19%'da gönderilen cevabi vazıda. parlamenterlerın ödencklerınin üçer av lık olarak tahakkıık ettiği belimlerek "Ankara Milletvekili Sayın Hasan Hüseyin (eylan'ın, 461 milvon 5<M bin lira olan borcu kayıtlarımı/a işaret edilmiş olııp sa>ın üyenin 15 Temmuz 19% tarihinde alacağı ödeneklerden dosyanız için kesintiye başİanacaktır" denıldı Baba Gezmiş ve 68'liler Birliği Vakfı'ndan gazeteci Şahin Alpay'a tepki 'Makyavelistier hidayete erdî'İstanbul Haber Senisi - Fethullah Gülen'ın her hafta 8- 10 gazeteci ve verdiği vemek davetinin sonuncusuna katılan Millive! gazetesı köşe >azarlarından Şahin Alpavın "Hocam inanını/ Deniz Gezmiş yaşasa>dı. şimdi o da hi/inı gibi düşünürdü. Bu masadaki sohbette o da aramızda olurdu" sözlerı tepkiyle karşılandı. Şahin Alpavın, Deniz üezmis/le ilgilı sözlenne tcpkı gösteren babası Cemil Gezmiş. "Böyle bir toplantıda Denr/"in adının geçmesi onun en son dönecek kişi olarak gnrüldüğünün kanıtıdır" dedi. Baba Gezmiş. Alpay'ı tanıınadığını. ancak sözlerinden her gün çizgi değiştırecek birisi olduğunun anlaşıldığını vurgulavarak şunlan söyledi: "Bu/avallılar neden hâlâ adımı/ı kullannorlar anlamıyorum. Kendi flnansal kavgılan için Deniz'i mi örnek göstermeleri gerek? Aslında bir vandan da mutlu oldunı. Demek ki bu hocanın etki gücünün ö>lesine geniş olduğu düşünülüyor ki bu etki altına en son Deniz'in gireceği düşüniilüvor. DenİA Vlpa\ gibi çıkar sağlamak için kimsenin sofrasına oturmazdı. Son \ ıllardaki pek çok sanatçının, \azann >e gazetecinin •Makva\clis(" bir tutumla artık "hidayet'e erdikleri görülü>or." Baba Gezmiş. bu değerlendırmeyi vaparken bir Bektaşi fıkrasını da örnek gösterdi: "Bir Mevlevi hocasıvla Bektaşi dedesi konuşu>oıiarmış. Hoca, Bektaşi dedesine inanışlarında hic fark Milli>etga/etesi köşe\a/ariarııulan Şahin Al- pav 'ın Deniz Gezmiş'e ait \orumu tepki çekti. olmanıasına karşın neden aralarında ayrılık olduğunu sormuş. Bektaşi dedesi bu sorııv u şö\le>anıtlamış: Haklısın, aramızda vok farkımız. Fakat bır küçük nüans var ki o da şu: Sjz Allah der dönersiniz, biz ise Allah der bir daha da dönmeyiz." 68'liler Yakfı'ndan vapılan vazılı açıklamada ise Deniz Gezmış'in ülkesinın kurtuluşu için benımsediği vol doğrııltusiında ölümii göze aldığı belirtilerek "Düşünce\e da\ ranışlanndan ödün \ererek kendilerine bugünkü çürümüş ortanıda vcr tutmak istfvenlcr. Türki>e'nin gönlünde taht kurmuş olanlarla kendilerini kıvaslavarak bir vere varamazlar" denildi. 68'liler V'akfı'nın açıklamasında ise Deniz Gezmışin, emperyalizme ve işbirlikçilerine karsı olan. ekonomıde. sıyasette. kültürde tam bağımsızlığı savunan birinsan olduğu belırtıldi. Deniz Gezmiş'in. "gerçekten demokrarik bir Türkiye yaratılması için mücadele ettiği" anımsatılan açıklamada şöv le denildi. "Deniz Gezmiş, benımsediği yol doğrultusunda (ilümü göze aldı. haksız vere idanı edildi. İdamın ortadan kaldırılması yönünde kendisinden istenilen ödünü vcrsevdi. belki de aramı/da >aşı>or olacaktı. Ancak o. idealleri doğrultusunda onurlu >aşadı ve onurlu öldü. Düşünce \e da\ranışlarından ödün \ererek kendilerine bugünkü çürümüş ortanıda ver tutmak iste>enler. Türkivc'nin gönlünde taht kurmuş olanlarla kendilerini kıvaslavarak bir vere varamazlar." Görüşlerıne başv urduğumuz vazar Şahin Alpa> ise bu konudaki düşüncelerini kendi gazetesinde >azacağını söyledi. 'Vicdani retçi'ye uluslararası destek • Halkı askerlikten soğıttmak suçundan askeri mahkemede vargılanan İzmirSavaş Karşıtları Dcrneği Başkanı Osman Murat Ülke've \unanistan. İngiltere. Almanya başta olmak üzere pek çok Avrupa ülkesinden destek «elivor. ANKAR\(ANKA)-Halkı askerlikten soğutma >ııçun- dan Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nde vargılanan ve iki aydan iki vıla kadar hapsi ıstenen Izmir Sava? Karşıtları Derneği Başkanı Osman Murat Ülke've başta Almanva. İngiltere ve Yuna- nistan olmak üzere pek çok Avrupa ülkesi ile Türkiye'den destek vağıvor. Genelkurmay Askeri Mah- kemesfndekı dünkii duruş- masındatahlıve edilen \e Bı- lecik'tekı birliğine gönderilen Osman Murat Ülke için İHD Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenlendi. İHD Genel Başkanı Akın Birdal. Murat Ülke'nm pek çok ülkede kullanılan s vicda- ni ref hakkının Türkive'de öncülüğünü vaptığını vurgu- ladı. Türkivecleadıneolursa olsun bır savaş vaşandığını kaydeden Birdal. "Bu sa\aş ekonomik, sosyaL siyasal çö- küntülere neden oldu. Türki- ve'de bir sendrom >aşanı>or. Genç bir insanın da askeregit- mek istememesiga>etnormal. Ülke'nin askere gitmek iste- memesi anlayışla karşılanma- hdır"dedi, ' Murat Ülke've destek ol- mak ıçın Türkive'de bulunan Yunanistanlı savaş karşıtı Raptis Theophanis de v aptığı açıklamada. kendi ülkesiııde de "vicdani retçi"lenn askeri mahkemelerde yargılandıkla- rını ve askeri cezae\ leriııde yattıklannı kaydettı. Her ikı ülkenin dev letierinın v üriittii- ğü propagandanın bir düşman hayali ve bir nefret duvan v a- ratmaya yönelık olduğunu. bunun da halkların gerçek çı- kanna hizmet etmediğinı v ur- gulayan Theophanis. şunlan söyledi."Temeldesorumlulu- ğunu her iki hükünıctin de pa>laştığı kör bir poütika var. Bu gerçek onları. sonsuz bir silahlanma döngüsüne götü- riiyor ki bunun > ükünü hep i- ki halkçekiyor. Bir kimseaçık- lamaları va da <?> lemleri ile hu politikavı eleştirnıe>e kalklı- ğında. dev let onu cezalandırı- >or"dedı. Raptis Theophanis. hiçbır koşiıl altında Yıınan ordu.-ıı ıle ı^bırliğı vdpmavacağını da v urgulav arak ülkesıııe döndii- ğündebenzerbıraçıklanıava- parak askerlık belgelerini S'u- nan dev letine gerı gönderece- ğini açıkladı. Ülke've destek olmak ıçın Türkive'de bulunan L luslara- rasi Sava^ Karşıtları Derneği ve Alman Barış Örgütü'ne mensup ulu.»lararasi komıte de Ülke've her platformda destek oldcaklarını belirterek iilkelennde topladıklan bıne vakın ınızavı Murat Ülke ile davanışma komıtesı üveleri- ne ılettıler. îstanbul Emniyet Müdürü, işadamı Manisa'nın oğlunu kaçıranlan basma tanıttı Ceyşullah'ın beyin takıım ararayor İstanbul Haber Senisi - Yahudi işadamı Sami Manisa'nın oğlu İshak Manisa'v ı polis süsü vererek kaçırdıktan sonra 1 milyon dolar fidye isteven şeriatçı Ceyşullah (Allah'ın ordusu) örgütünün 8 militanı basına gösterildi. îstanbul Emnivet Müdürü Kemal Yancıoğlu. aralarında örgüt liderı Selim Veten'in de bulunduğu firardaki 5 vönetıcinin de fotoğraflarını basına dağıtarak "Bunlann İslamivetle ilişkisi vok. Sadece bir avuç çapulcu bunlar" dedi. Operasyonlar anlafıldı İstanbul Emniyet Müdürü Kemal Yazıcıoğlu. Terörle Mücadeleden Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı Reşat Aftay ve Terörle Mücadele Şubesi Müdürü Atilla Çınar tarafından dün vapılan açıklamada. şeriatçı Cevşullah örgütüne vönelık operas>onlann sonucu anlatıldı. Emnivet Müdürü Yazıcıoğlu. 'ı'ahudi işadamının oğlunu 13 Kasım 1996 tarihinde kaçıran ve 1 milyon dolarlık fidye ısteyen örgüt üyelerinin vakalanması için 9 ayrı noktaya operasvon düzeniendiğini belirterek "25 Ceyşullah'ın 5 vöneticisinin vakalannıası halinde şeriatçı örgütün çökertileceği belirtiüyor. Örgütün lideri ve Genel Emiri Selim \eten (43). Genel Emir Vekili Abdurrahman Gökınen (27). şûra üyeleri Ercan Demir (29). Seyfi Alba> rak (22) \e Nurullah Ergün'ün (25) Terörle Mücadele Şubesi ekipleri- nin elinden son anda kaçnkkın. ancak vakalanmalannın an meselesi olduğu açıklandı. gündür örgüt ü>elerinin elinde bulunan İshak Manisalı bu operasyon sonucu kurtanldı. Yakalanan 8 kişinin sorgusu sonucu 1992-1994 >ıllan arasında Afganistan'ın Celalabad kenti vakınlanndaki bir kampta sivasi ve askeri eğitim gördükleri anlaşıldı. Örgüt üyelerinin Manisa'\ı kaçırma evlemi dışında. Fatih'te Fami isimli tekel bavii ile Çukurbostan'a bomba atma evkmini gerçekleştirdikleri belirlendi" dedi. Ceyşullah örgütünün üyesı oldukları iddiasiy la gözaltına alınaıı kişilerin isımleri şöyle: Ömer l stahüsevinoğlu. Celal İskender. kemal Kurban. Kenan Kurban. Hamza Oktay Yurtse>er. Orhan Söyler, Nlustafa İsmailSevinç ve Cüne>t Çakar. Gözaltına alman kışılenn üzerinde ve gösterdiklerı yerlerde \apilan aramalarda u.e 4 adet tabanca. 3 adet pompalı tüfek. 10 adet boru bomba. 11 adet kapsul. 9 adet elektrikli tunye. 2 adet enjektör. 7 adet .sahte SSCB pasaportu. 2 adet eep telefonu. 1 adet el telsizi. biri İshak Manisalı'\ a ait olan 2 adet otomobil ele geçirildi. İstanbul Emniyet Müdürü Yazıcıoglu'nun "firarda bulunan örgüt jöneticileri" dıyerek basına tamttığı Ceyşullah lıderleri de şöyle: Örgütün lideri ve Genel Emirı Selim \eten (43). Genel Emir Vekili Abdurrahman Gökmen (27 ). şûra üyesi Ercan Demir (29). şûra üyesi Seyfi Albayrak (22) ve şûra üyesi NuruIlahErgün(25). S1FIR NOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Türkiye bır dönemecin eşi- ğinde. 12 Eylül öncesine daya- nan ve 12 Eylül askeri cunta- sıyia tırmandırılan. Güneydo- ğu'daki savaşla kana bulanan bır süreç. sonunda bir dönüm noktasına geldi. Eski içışleri Bakanı İsmet Sezgin, bu sü- recin Güneydoğu'daki savaş- la nasıl nitelik değiştirdiğini şu sözlerle özetliyordu: "Tama- men Tansu ÇillerVn ve Meh- met Ağar'/n hırsından oldu. Bunun temelini telaş ıçinde at- tılar. Böylece devlet içinde devletçikler oluştu." En ırkçı. en şoven kesim işi o kadar kanlı ve kirli bir nokta- ya vardırdı ki sonunda devlet içinde ayrılık çıktı. Bugüne ka- dar çetenin yaptıklarını onayla- yanlar, onları siyaset dünyası- na sokanlar. bunlardan kurtul- mak gerektiği noktasına geldi- ler. MİT'in çete aleyhine rapor yazması, devlet ıçindeki bir başka eğilimın geliştiğinin ha- bercısıydi. En suçlu. en kanunsuz, en kanlı grup yakayı ele verdı. A- ma henüz gereken darbeyi ye- Bundan Sonra Neler Olabilir?medi. Çünkü. hükümet çoğun- luğu, hâlâ bir kader birliği için- de. çetenin üzerine yürünme- sinin önüne taş koyuyor. Uğur Dündar. TV programında ken- disine yönelik suikast hazırlık- lannın adresinin hükümet için- de olduğunu tereddütle yer bı- rakmayacak şekilde gösterdi. Bu hükümet, çeteden hesap soramaz ki. RP-DYP koalisyo- nu, sırf kendi geleceğıni kur- tarmak için bu işi elinden gel- diğince engelleyecek. Ama suçlulann kanun önüne çıkarılmasına ve ortaya dökül- müş gerçeklerin örtülmesine gücü yeter mi? Bu sürecin so- nu, RP-DYP koalisyonunun dağılmasıyla bir yere gelecek. DYP içinde bır parçalanma ol- madan, çetenin tam anlamıyla dağıtılması çok zor. Çünkü çe- tenin bir ucu. belki de başı yar- gı önüne çıkarılmadan süreç sonuna kadar gitmiş sayılma- yacak. Italya'da devlet içindeki çe- teyi ortaya çıkaran savcı. "On- ce ait kademedeki polislerden başladık" dıyordu. Bizim böy- le bir şansımız var mı? Bızde ait kademedeki polislerle en üst düzeydeki yetkililer birbirine kanşmış durumda. Bu neden- le daha sert direnmelerle kar- şılaşılacağı belli oluyor. Suçlu oldukları kamuoyu önünde or- taya çıkmış kişilerin elinde hâ- lâ iktidar olanakları bulundu- ğunu unutmamak gerekir. Suçlarının hesabını vermesi gerekenler, basını susturmak için Meclis'i toplantıya çağıra- cak kadar güçlüler. Ancak güç- lerinin en sonunu kullandıkla- rını unutmamalıyız. Çünkü altlarındaki toprak hızla kayıyor. Medyanın ortaya çıkardığı her pislik ve kirli ilişki, onlara yenı bır darbe indiriyor. Inandırıcılıklarını, güçlerini adım adım yitiriyorlar. Son çı- kışları, karanlıkta ıslık çalmaya benziyor. Şovenist. ırkçı ve soyguncu çetenin daha bugünden ağır bir darbe yediğini ve zamanını doldurduğunu saptayabiliriz. Morallerı yerinde değil. Sedat Bucak'ın günlerdir kamu- oyundan kaçması bunun bir işareti. Ona kahramanlık paye- sini uygun görenler. kaderleri- ni de birleştirdiklerini ilan edi- yorlar. Çete darbe yiyor. Ancak çetenin suçlarının iyice ortaya dökülmesi, Türkiye'nin önü- nün açılmasında önemli bir rol oynayacak. Türkiye bunun arayışı içinde. Necmettin Erbakan ve ar- kadaşları, altından kalkamaya- cakları bir ışbirlığinin içine gir- diler. Tansu Çiller'le yaptıkla- n kader ortaklığı onlara çok pa- halıya mal olabilir. Erbakan bir taşra tüccarı hesabıyla, ne ka- dar kalırsam ve ne kadar kalı- cı maddi olanaklar elde eder- sem kârdır diye düşünüyor. Sırtını dayadığı Islamcı taşra sermayesiyle yıllardır hesap- laşmak istediği istanbul büyük sermayesine darbe indirmenin hesabını yapıyor. Çiller'le itti- fakının içinde böyle bir boyu- tun olduğunu da unutmamak gerekir. Çete yara alıyor. Çete darbe yiyor. Çiller'in kaderi bu süre- cin sonunda belli olacak. Ka- muoyu ve demokrasi güçleri- nin ağırlığı, çeteye indirilecek darbenin derinliğini de belirle- yecek. Çeteye indirilecek dar- benin gücü. Güneydoğu'da barışın önünün açılması için de bir başlangıç yaratabilir. Siya- si Islamcıların çete ile kader birliğine girmeleri, kendi gele- ceklerini de etkileyecek. Türkiye, çok bilinmeyenli denklemin bir boyutunu çöz- me noktasına yaklaşıyor. Hü- kümet, bu denklemden yara almadan çıkamaz. Hükümetin kamuoyunda oluşan baskıya uzun boylu direnebilmesi de mümkün değil. Ama çetenin darbe yemesi her şeyin sonu değil. Türk devleti içinde bin türlü oyun var. Iplik söküldük- çe yeni terziler çıkacağını da unutmamak zorundayız. Sehit Aileleri Derneği suçladı 'Tansu Çiller evlatlanmızm kanıyla siyasette' • Ankaralı 300 şehit ailesi tarafından kurulan Şehit Aileleri Yardımlaşma ve Davanışma Derneği, içinde "şehit"" sözcüğü geçen bir adla dernek kurulamayaeağı gerekçesi\ le tüzelkişilik kazanmadan kapatıldı. E\ İ\ GÖKTAŞ ANKARA - Mahkeme kararıyla kapatılan Şehit Aileleri ^ardım ve Dava- nışma Dernegf nin kurucu- ları. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'ı. "Güneydoğu'da ölen askerlerin kânıyla si- yaset yapmakla" suçladılar. Mahkemenin. içinde "şe- hif sözcügü geçen bır ad- la dernek kurulamayaeağı yönündeki kararına ıtıraze- den kuruculardaıı Ahmet Kandemir \ e Hamif Köse. ""Doğu ve Güneydoğu'da Pısi Pisiııe Ölenler" ya da "Bır Hiç Uğruııa Ölenler' adıy la mı dernek kuralım" dedıler. Şehit Aileleri Yardımlaş- ma ve Davanışma Derneği, Muharıp Ga/ıler Derne- ği nin şıkâyetı üzerine. An- kara 6. Asliye Hukıık Mah- kemesi tarafından öneeki gün feshedildi. Mahkeme. kapatmaya gerekçe olarak derneğin adının içinde "$e- hit" sözcüğünün kullanıl- masını gösterdi. Dernek kurueuları Ahmet Kandemir \e Ha- mit Köse. mahkemenin ka- rarına tepki gösterırken "Peki bu bu adla dernek kuramayacaksak hangi ad- la dernek kuralım? 'Doğu ve Güneydoğu'da PIM Pisi- ne Ölenler' ya da Bır Hıç Uğruııa Ölenler'adıy la mı dernek kuralım?. Adında şehit kelinıesi bulunnıayan böy le bir derneğin ne anla- mıolur" dedıler Derneğin. Muharıp Ga- ziler ve DYP lideri Tansu Çiller'in başkanı olduğu Zübeyde Haııım Şehit Ana- lannı Güjç1ejijj^mçy\akf( tarafından engellendiğinı ileri sûren Kandemir ve Köse. "Tansu Hanını bizim evlatlarımı/ın kanı üzerin- de siyaset yapıyor. Yargıya da bu \ akıfetki ediyor. Ama şehit aileleri bir gün bunun hesabını soracaktır" diye konuştular. Ahmet Kande- mir. 27 ılde kurulan derne- ğin Ankara'da kurdurul- mak ıstenmedığını vurgu- larken Zübeyde Hanım \akfı ile Muharıp Gazı- ler Derneğı'nin. gerçek şe- hit aılelennın örgütlenme- sine izin vermedıklerinı ıd- dia ettı. PKK ile müeadele- de Doğu ve Güneydoğu'da şehit düşenlerle Muharıp Gaziler Derneği'nin ılgisi bulunmadığıııı. Zübeyde Hanım Şehit Analannı Güçlendirme Vakfı'nın da ailelerin so- runlany la ilgılenmediğini ileri süren Kandemir. "Tek amacnntzyardınıa rrıuhtaç durumda olan şehit aileleri- ne y ardım etmekti. Ama bu işin mafyalığını yapanlar bize engel oldular. \ ine de ne yapıp yapıp bu derneği kuracağız" dedi. 'RP'li bakan bia kovdu1 Şehit ailelerinin TBMM, Genelkurmay ve Emekli Sandığı ile ilgilı birçok so- runlarının olduğunu bildi- ren Kandemir, şunlan söy- ledi: "Bu sonınlanmızı di- le getirnıek için geçen hazi- ran ayında RP'li Çalışnıa Bakanı Necati (, elik'le gö- riişmeye gittik. Fakat, hiç ummadığımı/ bir olayla karşılaştık. Necati Çeİik, ' Bunca ışın güeün arasında bir de sizinle mı uğraşaca- ğını. İçip içıp buraya geli- yorsunuz' diyerek bizi ma- kamından kovdu. Hepimiz şoke olduk. Ankara'nın RP'li Belediye Başkanı Me- lıh Gökçek de şehit aileleri olarak bize hiç değer ver- nıiyor. Kendisiyle göriiş- mck için biry ıldan beri ran- devu talep ediyoru/, fakat bizi sürekli atlatıyor. Gök- çek'c faks çekip. bazı cadde ve sokaklara şehitlerimizin adlarını vermesini istiyo- ru/. 'Postacılar. cadde ve sokak adlarını kanştınr' ge- rekçesiy le, bu istekierimizi reddediyor. Oysa Gökçek, her gün bir park \e cadde- nin adım değiştirip.akla ha- yale gelmeyen yeni yeni ad- İarkoyuyor." Derneğin ku- rucusu Hamit Kö;>e, Tansu Çiller'in. başkanı olduğu Zübeyde Hanım Şehit Ana- lannı Güçlendirme Yakfı ile "şehitleri sömürdüğü- nü" ileri sürdü. Vakıf yöneticilerinin. düzenledikleri etkinlfkter'e .gerçek şehit aileleri olarak kendilerinin çağrılmadığını bildıren Köse. şunlan kay- dettı: "Bu vakfın düıcnlediği toplantılara /aıııaıı /aman katılıyomz. Çağnlmadığı- mız rialde. sağdan soldan duyup gidiyoruz. Gittiği- mi/de. vii/ümii/c bile bak- mıyorlar. Konuşmak istiyo- ru/. konuşturnıuyoriar. Bi- ze anarşist diyorlar. Vakfın düzenlediği toplantılara ko- nuşmacı olarak katılanla- rın hiçbirisinin, şehitleri- mizieilgisiyok. İçbeştane Çiller'in yağcılığını yapan kişi. bu toplanhlarda sürek- li olarak DV P'nin propa- gandasını yapıyor. Gerçek şehit aileleri olarak demek kurtıp örgütlenmek istedi- ğimi/de de, nüfuzlannı kul- lanıp bizlere engel oluyor- lar." ABD'ye para transferleri DYP liderinin aracısı Halit Cıngıllıoğlu ANKARA (Cunıhuriyet Bürosu)-D\'P Genel' Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in. ABD'ye para transferlerını. aıleye yakınlığıyla bilinen ve Halk Bankası'ndan trilyonlarca lırjlık kredi alan Halit Cıngıllıoğlu na ait Demirbank aracılığıyla yaptıSı belirlendi. ÂBDyki gayrimenkullenn alımı ıçın yaklaşık 7 milyon dolar harcadığı basına yansıyan Çiller hakkında kurulan TBMMMaharlığı Komisyonu'na ulaşan belgelere göre aile. Demirbank aracılığıyla yurtdışına 900 bin dolar transferetti. Ancak. muhalefete mensup komisyon üyeleri. taşınmazların değen ile transferediien miktar arasındaki fark ve Demirbank dekontunda gönderilen bankanın adının yer almamasını kuşkuyla karşıladılar. Çiller'ın vurtdışına transfer ettiğini bildirdiği miktarı inandırıcı bulmayan bazı komisyon üyeleri. Cmgıllıoğlu'nun Çiller aılesine yakınlığına dikkat çekerken dekontta gönderilen bankanın adının bulunmamasının. dekontun güvenilirliğı konusunda kuşku uvandırdıgını vumuladılar Komısyona dün ulaşan dekontta. Çiller ailesinin 400 ve 500 bin dolarlık dilımler halinde toplam 900 bın dolar gönderdiği göstenlırken paranın ABD'dekı hangi bankaya gönderildiği bilgisi yer almadı. Çiller'ın taşınmaz alımı için bu rakamın çok . üzerinde para harcadığını savunan komisyon üyeleri,• bu gay rimenkuller için > transfer dışındakı miktanm nereden karşılandığını soracaklarını bildirdiler. ; Komisyonun muhalefete mensup üyelerinin. < Demırbank'tan transferle , ilgili ayrıntılı belge ; isteyecekleri öğrenildi. Çiller çiftınin transfer için tercih ettikleri Demırbank'ın sahibi Halit Cıngıllıoğlu'nun. şirketleri. aracılığıvla sadece 1995 sonu ve 1996 başında bugünkü kur üzerinden 6 trilyon lirayı aşan düzeyde nakdı ve gayrinakdi kredi ! aldığına işaret edildi. Cınaıllıoğlu'nun aynca Halk Bankasi ile ' ' Hollanda'da "Demir- ' Halkbank" adlı bir ' ortaklık kurduğunun altı ' çızildi. Başbakanlık Bankalar Yemınii Murakıplığı'nın. Halk Bankasi için kârlı olmadığı gerekçesiy le bu ortaklığa son verilmesine ilişkin bir I rapor hazırladığına da dikkat çekildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle