Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17KASIM1996PAZAR CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
250 özel sağlık
kuruluşu
kapatıldı
• AMvAR.A(Cumhurivet
Bürosu) - Sa£ ık
Bak.anlığf nc; temmuz
ayından bu yana sürdürülen
denetimler seiucunda.
hizmete uygun bulunmavan
250 özel teşhs ve tedavi
kuruluşu kapatıldı. toplam 2
bin 755 kurulaş hakkında da
yasal işlem yapıldı
Şikâyetler üzerıne temmuz
ayındarı bu yana 3" bin 432
teşhis ve teda-i kuruluşu
denetimden geçirildi. Bu
süre zarfında 2 bin 755
kurulu* hakknda vasal
işlern yapıldı.bunlardan
250'si'kapatıldı
3. paketsalı
günü açılacak
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- C'alunia \e Sosya)
Güvenlik Bakanı Necati
Celik. REFAHYOL
hükümetinin 'fıayali'olarak
nitelendirilen kaynak
paketlerınden uçüncüsünün
salı günü açiklanacağını
bildirdi. SSK >asa taslağının
Başbakanlığa *e\k
edildiğini kaydeden Çelik.
kurum hastanelerının kötü
yönetildığıni anlatırken
"İpin ucu kaçmakla
kalmamış. puştun eline
geemiş. ŞımdıÇelıL ıpın
ucunıı bulmava. ondan sonra
da bu puştlann elınden
almaya çalışıyor" dıye
konuştu.
Mayına basan
asker yanalandı
• İstanhul Haber Servisi -
Askerı zırlılı tugavda göre\lı
bir asker. mayma basması
sonucu iki avağından
yaralandı. Mahmutbey 66.
Zırhlı Tugav fnda görevli er
Şaban Büyükaktaş (20)
mavına bastı. A.sken araçla
Istanbul Üniversitesı Çapa
Tıp Fakültesi'ne kaldınlan
Büyükaktaş. ameliyata
alındı. Bfctvükaktaş'ın nasıl
mayına bastığı konusunda
askeri vetkılıler henüz bir
aeıklama vapmadı.
Kan bağışına
ödül veriliyor
• İstanbul Haber Servisi -
Kızılay Zeynep K.amıl Kan
Merkezi. kan baeışlayanlara
madalya ve plaket veriyor.
Bügün yapılacak törende
kan merkezine 10 ile 45
arasında kan bağışlayanlara
madalya ve plaket verilecek.
Kızılay Zevnep Kamil Kan
Merkezi Müdiirü Dr. Şaban
Özbavburtlu. amaçlannın.
kan vermenin bütiin
vatandaşlann görevi olduğu
ınesajını iletmek olduğunu
belirttı.
Rüşvetçi
miışavire dava
• ANKARA (Cumhurhet
Bürosu)-RP'li Devlet
Bakanı Gürcan Dağdaş ile
Tanm \e Kö> i^Ieri Bakanı
Musa Demırcı'inin adını
kullanarak bir balık üretme
projesi için 600 milyar
liralık kredi i^ine rüşvet
karşılığı aracılık yaptıklan
ortaya çıkan Başbakanlık
Basın ve Halkla İlişkiler
Müşaviri Hüsevin Tov ve
organizasyonda adı geçen
diğer kişiler hakkında kamu
davası açıldığı açıklandı.
Başbakanlık Müsteşan
Kadri Keskin. sanıklar
hakkında 1 vıldan 5 yıla
kadar hapis cezası
ıstendığini belirtti.
Tunç için ikinci
kararname
• ANKARA (ANKA) -
Cumhurbaşkanı Sülevman
Demirel"in görevden alma
kararnamesıni geri
gönderdiği SSK Yönetim
Rurulu üvesi Halil Tunç için
>eniden kararname vazıldı.
Tunç'u. "Ba^ta ilkokul
mezunu olması nedenivie
görev i sürdüımeye muktedir
değildir" diye niteleyen
Calışma ve Sosyal Güvenlik
Bakanı Necati ÇelıVin,
Devlet Bakanı Ufuk
Söylemez'le beraber üç
>ayfalık gerekçe metni
hazırlavarak gönderdiği
kararnamenin köşkte
öeklediği öğrenıldi.
Sığınmacılap
greve ara verdi
• ANKARA (ANKA) -
Iranlı sığınmacılar. Birleşmiş
Milletler Mülteciler Yüksek
Kûmiserliği'nin üçüncü bir
jlkeve gönderilmeleri için
zamana ıhtiyacı olduğunu
Dİldırmesi üzerine 54'üncü
çünündeki açlık grev lerini
^ona erdırdiler. Hakları için
\erd klen mücadeleve devam
edeceklerıni bildıren
Mğır.macılar. isteklerinin
>erine getırılmemesi halinde
eylemlerine çeşıtli yollardan
devam edeceklerini
kaydettiler.
Laiklik ve orduyu ilgilendiren tartışma yaratacak konular gündeme getiriliyor
Refah'tan beşli loskaçANKARA (ANKA) - Türban ve imanı-
hatiplilere harp okulu volu açılınasına
ilişkin tartışmalar bir anda gündemin
birinci sırasına yerleşirken RP. her biri
ordu, şeriat ve laiklik tartışmalarına yol
açacak 5 konuda daha hazırlık vaptı
Necmettin Erbakan'ın 2 yılJık
başbakanlığı sürecinde gerçekleştirmekte
kararlı olduğu 5'lı planı için
RP. "Önce tartıştır, sonra geri çek ve
unuttur; en uvgun zamanlamayı vap ve işi
bitir" stratejisine göre hareket edecek.
RP yönetımi. parti tabanından ve fslamcı
kamuoyundan gelen talepler arasında
mutlaka hayata geçirilmesi
gereken öncelikli 5 konuyu
belirledi.
Önceleri çok tepki
almaMna karşın koalisvon
ortağı DYP lideri Tansu
Çiller'den destek alarak
türban konusunda başanlı
olduğuna ınanan parti
yönetimi "> azgeçilmez*
olarak niteledıği 5 konuyu
Erbakan'ın 2 yıllık
başbakanlığı süresi içinde
gerçekleijtirmeyi
kararlaştırdı. Hasan
Hüsevin Ceylan'ın
başlartığı •iman-hatiplilere
harp okulu yolu açılması'
tartışmasının da amaeına
ulaştığı görüşünde birleşen
RP'nın 2 yıl içinde hayata
geçirmeye kararlı olduğu
5'li plan \e DYP'vi ikna
etmek için hazırladığı
gerekçeler şövle:
# Genelkurmav
Başkanlığı Milli Savunma
Bakanlığı'na bağlanmalı.
Dünyanın hiçbir ileri
ülkesinde Genelkurmav
Başkanı. bakanın önünde
değıl. Tam demokrasi
denilecekse. 'Enkötü
demokrasi, en i> i askeri
vönetimden daha ividir"
denilecekse Genelkurmav
Başkanhğı MSB've
bağlannıalıdır.
# YAŞ kararlan yargı
denetimıne alınmalı. Her
yıl ordudan disiplinsizlik
ve çeşitli suçlamalarla
subay lar atıiıvor. Mahkeme
kararı olmadan dünyanın
hiçbir yerinde ınsanlan
Erbakan'ın 2 yıllık başbakanlık süresi içinde
gerçekleştirmekte kararlı olduğu hedefleri şöyle:
v* Genelkurmay Başkanlığı'nı Milli Savunma Bakanlığı'na bağlamak.
v* YAŞ kararlarının yargı denetimine tabi tutulmasını sağlamak.
u* Başörtülü subay eşlerinin askeri tesislere girmesine olanak tanımak.
J> Hacca karayolu ile gidilebilmesini düzenlemek.
u* Memurlara cuma namazı için izni yasalaştırmak.
cezalandıramazsınız. Subayların atılması O halde atılan subaylar mahkemeye
belki de haklı bir gerekeeye başv urabilmelidir.
dayanıyordur. Bunu anlayabileceğimız en 9 Başörtülü subav eşleri ve yakınları.
i> i merci mahkemedir. askeri tesislere ve lojmanlara girebilmeli.
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
Türkiye. Müslüman bir ülke. orduva da
peygamber ocağı adı bu Müslüman halk
tarafından \erilmiş. İnsanlarımızın
çoğunun e>i \a da annesi başörtüliidür.
Askerlenmizin yabancılarla evlenmesıne
de izin verildi. Bunların girdiği subay
lojmanlarına kendi evlatlanmızın
alınmaması. demokrasişle
bağda^mamaktadır.
0 Hacca mutlaka karayolu ile gidilmesi
sağlanmalıdır. Hac ibadetınin îsteşen
herkesin gidebilmesi için ueuzlatılması
gerekiyor. Hükümet insanların bu
ibadetîerini talepleri doğrultusunda
yapabilmelerı için
gereken önlenılerı
almakla vükümlüdür.
# Kamu kuruluşlannda
çalışanlara cuma namazı
izni verilmeli.
Bugüne kadar sürekli
öğlen mesaıleri
memurun cuma namazı
kılmamasinı sağlavacak
şekilde düzenlendi. Bu
bir zulümdür.
Bızim vapmamız
gereken. mevsım
koşullarını da her zanıan
dıkkate alarak memurun
öğle mesaisıni cuma
namazı saatine göre
ayarlamaktır.
RP vönetimı. yaptığı
değerlendırmede 5"li
planı uvgulamava
kovmak için DVP've
kar^ı "insanların inandığı
gibi >aşamalarını
sağlama' tezıv le hareket
etmevı kararlaştırdı.
RP'lÛer 2 > ılhk >üreçte
planı gerçekleştirirken
Erbakan'ın ıktidarda
ııasıl çalışacağına iliskin
parti vönetinıine ve
milletvekillcrine ve'rdiği
"Bir konunun mutlaka
gerçekleşmesini
işitijorsanız. önce orlava
atarak herkesin
tartışmasını sağla> ın,
sonra konu\ u geri
çekerek unutturun. F2n
sonundacn u\gun
/amanlamavı \ aparak
konuyu voniden getirin ve
işi bitirin" taktığıne göre
hareket edecek.
DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, güvenliğin feodal güçlere teslim edildiğini söyledi
flişkilerî çözemez'İstanbul Haber Ser-
visi - Demokratik Sol
Parti (DSP) Genel
Ba^kanı Bülent Ece\it.
devletin bırtakım si-
lahlı eylemcileri kullanarak suçlu
ve sanıklara karşı diyet borcu al-
tına gırdiğinı belirtti. Devleti sa-
ran karanlık ilişkılerin ancak ka-
za veya cinayet gibi tesadüflerle
fark edildiğini ifade eden Bülent
Ecev it, Meclis Araştırma Komıs-
yonu'nun bu yapısiyla karanlık
ilişkileri çözemeyeceğinı savun-
du. Ecevit.bazı RP'lilerinzevzek-
liği sayesinde laik Cumhuriveti
yıkma planlannın göz önüne se-
nldiğini de kaydetti. DSP Genel
Başkanı Bülent Ecev it. dün partı-
sinin İstanbul il merkezinde dü-
zenlediğı toplantıda ağırlıkla. Su-
surluk'taki trafik kazası gibi tesa-
düflerin açığa çıkardığı "polis-ül-
kücü mafŞa-shasetçi" üçgeninde-
ki karanlık ilişkilere değindi. Eşi
Rahşan Ecevit'in de katıldığı top-
lantıda Bülent Ecevit. devletin.
doğuda güvenliği feodal güçlere
ihale ettiğini ve 12 Eylül öncesi-
nin bazı eylemci suçlularını kul-
lanarak bunlara karşı diyet borcu
altına gırdiğinı tekrarladı.
Ecev it. "Devleti zehirii sarma-
şık gibi saran bu karanlık ilişkiler,
ancak yargı erkine 12 Evlül önce-
sinde sahip olduğu ba»ımsı/lıgı ye-
niden sağlayarak ve \ üksek De-
netleme Kurulu'nu Başbakan-
lık'tan ayırarak çözülebilir" dedi.
Yargının yeterince bağımsız ol-
maması nedenivie sorunlann üze-
rıne "medya kadar" dahi gıdeme-
diğinı ifade eden Ecev it. şövle de-
vam etti:
"Çözüni olarak önerdiğim iki
konuda da yasal düzenlemeler > a-
pılması için çoktandır önerge ha-
zırladık; ancak. bu önergeler bir
türlü Meclis gündemine getirile-
nıhor. DSP'nin önergelerini des-
teklemeven partiler.de\ leti sarma-
layan karanlık ilişkılerin de izi sii-
rüleme>en \olsuzlukların da so-
rumluluğuna ortak olmaktan
kurtulama/lar."
Susurluk'taki kazav la ilgili
araijtırma vapmak üzere Meclis
Araştırma Komisyonu kurulma-
sinın kararlaştırıldığını anımsatan
DSP lideri Ecevit. "Meclis Araş-
tırma Komisyonu \apısı gereği bu
karanlık ilişkileri çözemez. Meclis
Araştırma Komisıonu'na, mah-
kemeler gibi bir \argılama \etkisi
değil, ama sorguİama \etkisi veril-
melidir" diye konuştu.
Memurin Muhakenıatı Kanu-
nu'nun da sorunlann çözümü
önünde engel olduğunu \e kaldı-
nlmasını isteven Ecevit. konuvla
ils:ili bir soruvu vanıtlarken de.
CHP İstanbul Milletvekili Ercan Karakas
'Devletkendisiyle hesaplaşmalı'
BARIŞ DOSTER
CHP İstanbul
Milletvekili Ercan
Karakaş, kamuo\ unun
bir numaralı gündem
maddesi olan de\let-
mafŞa-aşiret üçgenını
değerlendırdı ve "Son
olaylar, de\ let içinde
devlet gibi çauşan
oluşumlar olduğunun en
açık kanıtı. Son 6 a>
içinde. de\ let içinde
ortaya çıkan 10'dan fazla çete de bunu gösteriyor"
dedi. Karakaş. sıvasette kırlılığin önlenmesı ıçın
toplumun dinamik kesimlenyle güçbırliği içinde
olmak gereğini vurguladı. Sivasettedürüstlük \e
saydamlık konusunda Italya örneğini veren Ercan
Karakaş. ülkedekı •temizeller* operasvonu
sonucunda 100'den fazia millervekilinin. 2
başbakan ve 2 parti liderinin vargı önüne çıktığını
anımsatarak "Bu olavlar. nereye kadar gidivorsa.
ora\a kadar araştınlmalıdır. Türk devleti bu
olavlarla hesaplaşmak zorundadır. Burada temel
sonınıluluk iktidar partilerine düşmekte.
muhalefetin ise güçbirtiği \apmasi gerekmektedir~
dive konuştu. Karakaş. CHP'nm bu konuda üzerine
düijenı fazlasıyla yaptığmı ifade ederek partısının
önensıyle kurulan araştınna komisvonuna dikkat
çektı. "CHPolarak Y üksekova, \arto, Divarbakır
Cezaevi Tunceli rapoıiannı hazırlavıp halkın önüne
kovduk. Muhalefeti valnızca TBMM'de değiU
halkın içinde de japıyoruz" diven Karakaş. her
^evın. toplumun gözü önünde olmasını
savunduklannı belirtti. Karakaş. Türkiye"deki
sivasal yapıv ı da eleştirerek sözlerıni şöyle
tamamladr "Halkın. çöziim üretemeven. lider
vtrinc kadro>u öne çıkarama>an parn'lere gmeni
azaldı. Bu bağlamda Türkive için sos>al
demokrasinin önemi her geçen gün artıvor. Çünkü
bizjnı evrensel göre^lerimizin vanında. laiklik.
demokratikleşme. insan haklan gibi bize ö/gü
vükümlülüklerimiz de var. \erei vönetimlerde \e
iktidar ortaklığı döneminde bize a/alan güveni
veniden tazeleverek ve 2000'li yıllara gelmeden solda
biriik konusunu aşarak Türkive'nin önüne
çıkmamız gerekijor."
Cumhurbaşkanı Sülevman Demi-
rel"ın Devlet Denetleme Kuru-
lu'nu neden dev reve sokmak iste-
medığinı anlavamadığını söv ledı.
Özel Harp Daıresi ile ilgili kuş-
kularını da vinelen Ecevıt:"Bu-
nun sivil uzantılan var. başbakan-
lığım sırasında bana verilen bilgi-
lere göre. o zamanki tabiıie ömür
bo\ u görev li bir takun vatansever-
ler görev almış. Bunlann izi sürü-
lemivor™ dedi.
Bülent Ecevit, Sedat Bucak'ın
hastaneden kaçarcasına taburcu
edilmesini de"Bucak''tavalnızaşi-
rct sırn değil. bir havli devlet sır-
nnın da olduğu anlaşılıvor" şek-
linde değerlendirdi.
RP'ülerin ze\ zekliği
Halkın laık Cumhuriyete karşı
vapılan saldınlardan da tedirgin
olduğunu kaydeden DSP lideri.
"Bazı önde gelen Refah ParriliJe-
rin zevzekliği sayesinde. bu hükü-
met ortağı partinin dev leti işgal ve
laik Cumhuriveti yıknıa planları
da gözler önüne seriliyor" dedi.
Hükümetin bedelsiz otomobıl
ithalatına izin veren kararnamesı-
ni de eleştıren Ecev it. hükümetin.
kavnak varatma bahanesiyle as-
lında ulusal ekonominin bir bü-
vük kavnağını kuruttuğunu bildir-
di. Ecevit. birbaşkasoruyu vanıt-
larken de MümtazSoysal'ın sade-
ce grup başkanvekilliğinden ısti-
fa ettiğini anımsattı veeşi Rahşan
Ecevit'ın Soysal'ın istifasını is-
tediği şeklindeki haberleri yalan-
IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin " planet.com.tr
Sırlarınız var mı?..
Benim de var!
Nasıl olmasın?.. insanız. Ku-
sur ve erdemlerimizle tanımla-
nıyoruz. En yakınlarımızla bö-
lüştüğümüz, onlaria bile bölüş-
mediğimiz, bölüşemediğimiz
sırlarımızla yüklüyüz.
Nedirsır? Birbaşkasının bil-
mesini istemediğimiz davra-
nışlanmız, eğilimlerimiz, ey-
lemlerimiz. hatalarımız, kusur-
larımız. tanıkhklarımız...
Kimi sır, açıklanması bizeza-
rar vereoeği için sırrımız olur.
Kimini.bir başkasına zarar ver-
memek için saklarız.
İnsan olup da sırn olmayan
var mıdır?
Evet. Bebeklerin sırn yoktur.
Bebeklikten çıktığı andan iti-
baren de sırlar biriktirmeye
başlar.
Anne yasakladığı halde ka-
vanozuna parmak daldırılıp ta-
dına bakılan reçel, bir sırdır.
Doğa Sırn - Devlet Sırn
Belki ileri yaşlarda gülerek iti-
raf edilir.
Alımlı komşu teyzeye duyu-
lan cinsel istek, komşu teyze
üstüne kurulan cinsel düşler,
ergenlik sırlarıdır. Belki hiç iti-
raf edilmez.
Merak şeytanına uyup de-
nenen uyuşturucu da bir sırdır.
Belki çok ileride. yakın bir ar-
kadaşa anlatılır.
Yaşlı yakınınıza, bir başka
yaşlı tanıdığın ölümünü patta-
dak söylemezsiniz. Uygun bir
an kollarsınız. Belki birkaç gün
sürecek bir sırdır.
Bu bölümden çıkacakfelse-
fi sonuç: İnsanların sırları var-
dır. İnsanların sırları olması do-
ğaldır.
• • •
Doğanın da sırları var. Bu da
doğal. Ama doğa, sırlannı sak-
lamaz. Tersıne, çağırırsızi. "Y7-
ğit ol da çöz, hünerli ol da çöz,
bilgıli ol da çöz" diye meydan
okur.
Doğanın kendisi bir sır. Insa-
nın varoluşundan beri çözme-
yeçabaladığı bir sır: Yaradılış!..
Peygamberler bu sırn çöz-
meye soyunmuştu: bilim
adamları bu sırrı çözmeye ça-
baladı, çabalıyor. "Evren nasıl
varoldu?" İnsan kadar eski bir
sır.
Kimi iman etti. "Tann yarat-
tı" dedi ve yanıt bulduğuna
inandı ve sustu. Kimi "küfrü ve
cehennemi" göze aldı. "Pekı,
Tann 'yı kim yarattı" diye sordu.
O gün bugün, gözüne uyku
girmiyor.
Bu bölümden çıkarılacak fel-
sefi sonuç: Doğanın sırları var-
dır. Doğanın sırlannı çözme
çabası, ınsanoğlunun en soy-
lu, en eski ve hiç bıtmeyecek
serüvenidir.
• • •
Devletlerin de sırları var.
işte bu doğal değil.
insan ve doğa canlı organız-
malar. Devlet değil. Devlet bir
aygıt. insanın sırrı, insanın do-
ğasında. Kusur ve erdemlerle
yoğrulmuş doğasında. Doğa-
nın sırrı. doğanın doğasında.
iyi, peki de, devletin sırrı ne
oluyor? Bir aygıtın sırrı olur
mu?
Kaşığın (yemek yemeyi ko-
laylaştırsın diye üretilmiş aygıt)
sırrı olur mu? Otomobilin (ula-
şımı kolaylaştırsın diye üretil-
miş aygıt) sırrı olur mu? Mah-
kemenin (yasalara dayanarak
adalet üreten. yargıçlardan ku-
rulu aygıt) sırrı olur mu? Dev-
letin (bir ulus ya da uluslardan
oluşan insan topluluklarının
belli bir ülkede, belli ve açık bir
hukuk çerçevesinde karşılıklı
ilişkilerini. başka devletlerle
ilişkilerini, yurttaşlarının güven-
liğını, esenlığıni sağlamak için
üretilmiş aygıt) sırrı olur mu?
Eğer bir devletin sırrı varsa
orada gizli kapaklı bir iş, bire-
dim, bir eylem. bir karar var de-
mektir. Yurttaşların bilmediği,
ama devlet adamlarının bildiği
bir iş, bir edim, bir eylem. bir
karar... Peki devlet adamı kim?
Onun ayrıcalığı ve farklılığı ne-
rede? Devlet adamını yurttaş-
tan farklı. ayrıcalıklı kılan ne?
Çok mu çocukça buldunuz
sorulan? Örneğin "Ama iç ve
dış düşmanlara karşı devletin
kendini koruyacağı sırları ol-
masa olurmu? Düşmanlarhe-
men o ülkeyı ham yapıverirler"
mi dediniz?
Yer kalmadı. Öyleyse yarın!
POLİTİKA GUNLUGU
HİKMET ÇETİNKAYA
• ••Nervarin Hikâyesi
Hava soğuktu, kaloriferler yanmıyordu...
Bir genç kız düş kuruyordu pencereden kara-
ran göğe bakarak...
Dıyordu ki:
"Israr ediyorum, benim hikâyemi yanlış yazdı-
nız..."
O kara gözlü. kara saçlı kız. VVyston Hugh Au-
den'i okumuş muydu yoksa?
Kimine göre ufak bir çocuktur aşk, kimine göre
bir kuş...
Genç kız o gün ne denli heyecanlıydı, ne denli
uçanydı kim bilir?..
işte o anda yüreğınde bir şeyler koptu. Kendini
bir bilınmezin içinde buldu...
Gerard De Nerval, genç kızın yazdığı pusulayı
okudu.
Siyah saçlı, siyah gözlü kızı bir yerlerde görse ta-
nıyabilir miydi?
Kızın yazdığı pusulayı okudu:
"Israr ediyorum, benim hikâyemi yanlışyazdınız.
Görüşmek üzere..."
Müzik kutusuna Weber'in bir kasedini koydu...
Hava soğuktu, kaloriferler yanmıyordu...
Genç kız üşüyordu...
Belki kurduğu düşte 'o adam' vardı. Belki Gerard
De Nerval'in camları kızıla çalan renkleriyle yanı-
yordu...
Aynı anda bir başka mekânda Nerval, ay ışığın-
da şiiryazıyordu:
"Kömür gözlü bir kumral en üst pencerede;
Eskidir geçmiş zaman esvapları eski.
Görmüşlüğüm var bu kadını; ama nerede?
Hatırlıyorum, başka bir hayatta belki..."
Zaman ne denli çabuk geçıyordu...
Hüzün ve sevda bir akşamüstü kendi türkülerini
söylüyordu. Rainer Maria Rilke yalnızlığı yağmu-
ra benzetiyordu.
Galiba doğruydu!
Yalnızlık akşamları denizlerden yükselirdı, uzak
ıssız ovalardan eser ve kentin tam göbeğine dü-
şerdi...
insanlar karşılıklı nefretler içinde değil miydi?
Ben Nerval'e bir pusula gönderen o siyah saç-
lı. siyah gözlü kızın 'yanlış yazılan hikâyesi' üzeri-
ne düş kurmaya başladım. Gece yıldızsız bir gök
altında VVallace Stevens'ın dızelerinden yola çıkıp
Cemal Süreya'nın gülünü koklayıp sokak ortasın-
da yıtip gitmeyı denedim...
Dedim ki:
"Ne geceyle ben; seninle ben, yalnız I Yapayal-
nızız, o denli birbihmizle, I Delice ötesinde, bilinen
yalnız olmaların.
Gece arkamıza düşen karanlık sade, / Sonuna
dek yalansız I Birbirimize yansıttığımız sonsuz ışık-
ta."
• • •
Elimde Cemal Süreya'nın yetişkin gün ışığıyla
'yanlış yazılan hikâye'nn ipuçlarını aradım...
Gerard De Nerval'in yakalayamadığı hüzünleri,
sevdaları. sevinçleri 15 yaşındaki gözleri miyop kız
çocuğunda yakalayıp O'na lyonya öykülerinin kah-
ramanlarını anlatmaya çalıştım...
Hava soğuktu, kaloriferler yanmıyordu...
Siyah saçlı kız, Nerval ve ben yoksa üşüyor
muyduk?
Hikâye yanlış yazılmıştı, öyle olmamalıydı ve biz
hiç üşümemeliydik...
Demeliydik ki:
"Sen el kadar bir kadınsındır
Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli.
Bazı ağaçlara kapı komşu,
Bazı çiçeklerin andırdığı.
İş bu kadarla bitse iyi;
Bir insan edinmişindir kendine,
Bir şarkı edinmişindir bir umut.
Güzelsindir de oldukça, çocuksundur da
Saçlannla beraber penceredeyken
Besbelli aradığından haberli
Gemiler eskirken, deniz eskirken limanda
Sevgili."
• • •
Tam bir haftadır kara gözlü, kara saçlı kızı düşü-
nüyordu Nerval...
Diyordu ki:
"Ne kadar güzel gülümsemişti bana!.."
Tam o sırada Cemal Süreya gülümsüyordu:
"Sen kalabalıkta bulup bulup kaybettiğım kim-
ya..."
Angelos Sikelianos bir açık pencereye yaslan-
mış bakarken tozlar uçuşuyordu havada...
Lavvrence, güneşe doğru büyüyen bir tutku çi-
çeğinden sevdaları kokluyordu. Akşamın alaca-
karanlığında bir kadınyavaşça şarkı söylüyordu...
Dışarıda sis vardı ve insanlar koşuşuyordu. Içe-
risı soğuktu. kaloriferler yanmıyordu....
Nerval yanlış yazılan bir hikâyede doğruları arı-
yordu...
Yaşam ince çizgilerle aşkları, hüzünleri, sevinç-
leri topluyordu...
Her şeye karşın yaşamak güzeldi!..
Pencereden kararan göğe bakıp düş kuran genç
kız bunun farkında mıydı?..
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hikmet .Cetinkaya uı Planet.com. TR
HİKMET ÇETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Önce bakrştılar. Soluksuz
kaldıiar bırsure...
Erkek. kadının elıne
dokundu. sonra başını
önüne eğdı usulca...
Bir zaman tünelınden
geçiyor gıOıyöıter Belki
bıraz da düş
yorgunuydular.
Kadın ıçındeki coşkuyu
dışa vuramıyordu. Gözler.-
kaçırıyordu erkeğın
gözlennden. .
Bırden -kırmızı
mektuplara" daldı.
Dedi kı:
'Bir çiçeğı bıle yumuşacık
dokunuşlara sahıp bir
aşkla seven sana ınat, ber
çıgiık çığıığa bağırarak
dıkenlen sevmeyı
surdurecegım..."
300.000 TL ıKDVdahılı
Çağ Pazaıiama A.Ş. Yerebatan Cadctesi SaJtonsöğüt Sokak
No; 9/8 Cağatoğiu- tetanbuf Te(:514 01 95/96
Posta çeki no.: 666322