Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
•ntivaz Sahibi: Ecrin Nadi
Gene! ^ı'avın Yonetmenı Orhan Erinç 9
Genel \ avın Koordınatoaı Hikmet Çetin-
ka\a # Vazuşlerı Müdurlerı İbrahim
Nıldız. DinçTavanç (Sorumlu) • Ha-
ber Merkezı Mudurü HakanKara#Gor-
>e] Yonermen Fikret Eser
Dı^ Habcrler Şinasi Danışoğlu 9 Ktihbarat
Cengte ^ ıldırım • fcUınomı Biilent Kızanlık
9 Kultur Handan Şenköken 9 Spor
Abdülkadir ^ ücelman 9 Makaleler Sami
Karaören 9 Duzeltme Vbdullah >. azıcı
9 Fotoerat" Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge
Edibe Suğra 9 Yurt Hjberlen Mehmet Faraç
\a>ınKumlu İlhanSelçukıBaskan).
Orhan Erinç. Oktaj Kurtböke.
HiknıetÇetinka>a.ŞükranSoner,
Ergun Balcı. Dinç Ta> anç. İbrahim
•S ıldız, Orhan Bursalı. Mustafa
Bafba>. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba> 9 HaberMuduru Doğan
Akm Atanırk Bul\ an No 125. Kat 4. Bakdnlıklar-Ankara Tcl
4195U20 (" hat). Fakb 419502"' 9 Izmır TemsılciM
Serdar Kızık, H Zı\a Bl\ \İ52 S 2 3 Tel 4411220.
Faks 44191 P 9 Adana Temsılcısı Çetin Mgenoğlu.
inönuCd 119S N'oi Kat l.Tel 3522550. Faks 35225^0
Muessese Mudurü Erol Erkut 9
Koordınator \hmet Korulsan 9
Muhasebe Biilent Vener 9 İdare
Hüscyin Gürer 9 tşletme Önder
Çelik 9 Bılgı-Ulem Nail tnal 9
Bı!gısavarSıstem:Mürii\et Çiler
MEDYA C: • 1 onelım Kunılu
Başkanı - Genel Mudur Gülbin
Erduran 9 Koordınator Reha
Işıtman 9 Gene! Mudur Yardımcısı
Mine Akdağ Tel 514 IT 53 -
51395M>-^n»<J6(^6i.Faks 5138463
^ a«fnlt-\aB \e Basan: > cnı Itır Hjbe
Tur.cfiıCKİ ^ 4UağJİoç_---UU
Aıansı Basın \e >'a> ıncılık ^ Ş
»t"PK 246 K u p M fe! 10 2! 21 5! 2 05 05 (20 hat I Fak* (0 212)513 85 95 10K.ASIM 1996 Imsak: 5 Güneş:6.39 Öğle: 11 55 tkindi. 14.33 Akşanr Î6 58 Yatsı: 18.20
Yjrtdışı yükssk
lisans sınavı
• ANKARA (Cumhjriyet
İBwo<u)- Mıllı Eğıtirr
B,karılığı ve > ükseköçretim
ikırunları tarafından
«öfretsm elemanı ve uman
pesonel vetıştırılmes açın
yuidşına lisansüstü
öğ'-enım görmek üzer:
gcbdtnlecek adavlan
beirlemeve yönelik snıa\
OLSt. Ankara'da yapüdı.
Öfrercı Seçme\e
YeHestırme Merkezı
CÖsYM) larafından
geçelleştırılen sınav.îözel
%esa\ısal bölümden o uşan
yeenek testı şeklınde
uvıuhndı. Toplam bıı 717
ad?ın başuıruda buhnduğu
sırav >onucunda 7^'sı YÖK.
50>"ü Mıllı Egitım
Bacarlığı kontenjanırdan
olnak üzere 57" ada>
a gönderılecev.
25 yıllık mavi
yılculuk
• ANT\LYA (AA)-Kent
yaamının stresinden
»ıklarak yatlarnla ma. 1
sulırdj gezmeye karar
veıen -\lman Gertharct çıftı.
yarlanna ıkiz kızları
ıle «cecli \e köpeklerini
ıla-
ak 25 yıl sürecek hr
Jütvaturunaçıktı.
"Cla-mans'ten sonra
»eUıklenAntalva'da 1998
y ılı Mart ay 1 sonuna kidar
talıcak olan Gerthard'
ıılesı. daha sonra
fCa-adenizı gezecek.
Dk/anuslara açılacak cift.
l\§iT ülkeieri de görecek.
3erthardt çıfti. dünyayı
lezdıkten sonra belkı 20 yıl
>onra tekrar Antalya'yi
gelebıleceklerını sö>lediler.
Kamu personeli
sınavı
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu) - Kamu persor.elı
yabancı dıl se\ ıye tespıt
sınavı bugün yapılacak.
Öğrencı Seçme ve
Yerleştırme Merkezi
IÖSYM) Başkanlığı'ndan
\enlen bılgıye göre sınava
vabaneı dıîtazmınatından
yararlanmak \e özel hızmet
tazminatını arttırmak isteyen
kamu \e teknık personel ıle
doçentlik. doktora sanatta
yeterlilik \e yurtdışına
İisansüstü öğrenım görmek
üzere gönderilecek adaylar
katılacak.
Lille kentinde düzenlenen festi\al programında modern dans gösterileri önemli bir yer tutuyor. Bunlardan biri
olan "Cennete Hoşgeldin" de izleyiciden bü> ük ilgi gören gösteriler arasında >er alıyor.
Amerika '96 doludizgin
Fransa'nın Lille kentinde düzenlenen festival, cazıyla, danslarıyla,
sineması ve fotoğraflanyla Amerika'nın kokusunu Avrupa'ya taşıyor
GÖNÜL DÖN.MEZ - COLIN
Bourbon Sokagı, buram buram caz
kokar. Çocuklar. sabah okula
gıderken geleneksel ezgılerle
oyalanan yaşlı çalgıcıları duyar,
okul dönuşü cenaze törenlerine.
göstenlere hazırlanan caz gruplannı
dinleyerek büyürler Ne\v Orleans
caz kulüplerine beklenmedık bir
anda VV'ynton y a da Delfayo
Marsalis'in. Terrance Blanchar'ın
uf raması çok olağandır.
Caz tutkusunu böyle bir ortamda
büyümeye borçlu olan Kerrnit
Rufllns. Little Freddie King gıbi
artık sanatını kanıtlamı^
müzisyenler. gospel. blues derken
karaderili Amerikalılann
müziğınden ılham alarak yetışmış.
Derek Martin. Tori, Joniece
Jamison. Amerika '96 Festi\ali
kapsamında Fransız kenti Lille'e
Mıssısıppı'nin kokusunu getıren
sanatçılardan birkaçı bunlar. Bir ay
süren bu 'kent festivali' geçen yıl
olduğu gibi bu y ıl da birleşık
devletleri konu alıyor. \alnız bu yıl
güneydeyiz. Alabamalı kör
kardeşler. Dirfy Dozen Brass Band
gibi gruplann yanı sıra Elisa Monte
dans topluluğu içine bir tutam rock
da kanşmış. blues \e baladlarıy la
Cajun'lann (yüzyıllar önce
Fransa'dan kalkıp K.anada"ya ve
oradan da Nevv Orleans"a gelen \e
şımdiye dek kültürlennı korumaya
çalışan bir grup) destanını anlatıyor
Tennessee Dans Tıyatrosu. modern
dansa güneyın kendıne özgü
gizemını katıyor.
Yorgana yeni işlev
Örneğin 'Ön Balkon": Flannery
O'Connor, Tennessee \\ illiams gibi
güneyli yazarların bir portre
galerısi; *\organ'geleneksel \organ
dizaynını bir koreografi harıtası gıbi
kullanarak sanatsal öğelerin yanı
sıra kültürel önemını dc \urguluyor.
Sonra filmler \ar "İhtiras
Tramvayı'nda Brando'şu unutabilir
miyiz? Ya çılgın Blanche, VKien
Leigh'ı' "Damdaki Kedi'de tutkular
burgacında kaybolan Elizabeth
Taylorıle Pauî\ewman'ın .
çaresizlığını? İguanaGeceieri'nin
gızemıni? Yaşamı da en az yapıtlan
kadar acı dolu Tennessee
Williams"ı? Düşlerden uyandırmak
isteyen bır ba^ka dü^. Kennedv
King-Bir Amerikan Diişü. Altmışlı
yıllar ABD tarihıni çızmekle
kalmayıp dünya tarihıni de etkıleyen
ve ikisinın de vaşamlan katlıamla
sonuçlanan John Fitzgerald
Kennedy ıle Martin Luther King'ı
adım adım ızlemı^ ıkı fotografçıdan
(Jacques Lowe ıle Benedict -
Fernandez) her birinin ardında
şimdi tarıhe mal olmu^ bir öy ku
yatan tbtoğraflar.
Cartier-Bresson'un fotoğraflan bir döneme tanıklık ediyor
sinsi bir bakış
LİLLE (Cumhuriyet)-
"Altmışlı yetmişli yıllar
Amerikası'nın panltoı bol-
dıT dıyor .Arthur Miller.
"Kırkların da öyle. O>sa
Henri Cartier-Bresson.fo-
toğraflannda açıkça toplu-
mun bu panlnnın ardında-
ki özüne ulaşmay ı amaçla-
dı ve temelde trajik bir gö-
riişe sahip olduğundan iz-
lediği çöküşe, acılara tüm
duygusallığı ile tepki gös-
terdi. Bu fotoğraflann ar-
dındaki irici giiçlerden en
azından biri. bir önbilidir.
Kendi kıtasını ve tüm in-
sanlığı, geleeeğin bir kii-
me. kuüanılmış. yitirilmiş
insanlar veonlaruı boş ma-
butlanndan. deli divane ol-
dukları makinelerinden
başka bir şey olmadığı ko-
nusunda uvarma amacı ta-
şır. İnsanlık. bir kez daha
yapım-tüketim sincap ka-
fesinden daha başka bir
şey tarafından heyecanla-
nıp. evrenin ortasında
avakta durabilmeyi bece-
remediği sürece bu böyle-
dir."
Gerçekie iç içe
Fransa'nın kuzey mer-
kezi Lille kentinde bır ay
süren Lille Festivali kap-
samında sergilenen bu fo-
tograflar. 1947-1974 yılla-
nnı ıçeriyor **Kimi ke>if
için kinıi de ısmarlama çe-
kilmişti" diyor Cartier-
Bresson.
"'Şimdiye dek eanlı kal-
malannın nedeni dikiz a>-
nasından çekilmeyip ger-
çekie iç içeolmalandır. \'t-
ne de tüm bu göz kırpma-
lar. biraçıdan tarihteki yer-
lerine oturtulmalıdır. Bu
nedenle tarihler ilginçtir.
Herhangi bir bildirim vok.
bir şeyi kanıtlamaya, gör-
meve, duymaya çalışmı-
vorum. Beklenmedikle
karşı karşıya kalan göz ka-
rar \eriyor her şeye. Bu
fotoğrafların, günümüz
Amerikasr> la bağlantısı-
nı soruyorlar bana sık sık.
Tek diyebileceğim şey dondurulmuş
her anın öüinısüzhiğü ve bu nedenlegeç-
mişine otdugu kadar bugüne ve gele-
cegine de ait olduğudur."
Fildişı Kıvılan'ndan Hındistan, Çin.
Endonezya ve Küba'ya dek gezıp gör-
Lille kentindeki sergide iinlü fotoğraf sanatçısı
Henri Cartier-Bresson'un (solda) 1947-1974yıl-
lan arasında çektiği fotoğraflar yer alıyor. fşte
Bresson'un gözünden \ev\ Ybrk 1947.
dügü. ya^adığı.kültürvegelenekleri-
nı öliimsüzle>tırdiöı ülkelerın arasına
1968 yılında -TürkiyeYlen İzJenim-
ler" adlı bır kıtap ile Türkiye'yi de
katmışolan Henri Cartier-Bresson'un
bır alav da belıjesel fılmı \ardır. Bır
ara Jean Renoir'in asistanı olarak da
çalışmıştır 1974'teRobertCapavedi-
ğerleriyle Magnum Ajansı'nı kurmuş.
1974'ten bu yana fotoğraf sanatçılığın-
dan uzak durup kendinı yalnızca di-
zayn çalışmalanna adamıştır.
Bugün
10 Kasım
EFENDİLER...
HEPİNİZ MEBUS
OLABİLİRSİNİZ, VEKİL
OLABİLİRSİNİZ,
BAŞVEKİL
OLABİLİRSİNİZ, HATTA
REİSİCUMHUR
OLABİLİRSİNİZ. AMA
ASLA SANATKÂR
OLAMAZSINIZ.
M. K. ATATÜRK
Bozulanlar
Türk tiyatrosu ile ilgili
yazdıklarıma. Erbakan
Hoca ile ilgili
söylediklerime bozulanları
duydukça, yazdıklarım
hedefine ulaşmaya
başhyor diye seviniyorum.
Çünkü ben herkesi mutlu
etmek için neden yazacak
mışım?.. Bozulanlar,
neden bozulduklarını bir
süzgeçten geçirsinler.
Daha çok bozulacaklar o
zaman.
SAK ÜSTÜNDE MÜJDATGEZEN
Türk tiyatrosu
Devlet konservatuvarlarında eğıtım
gören genç arkadaşlar, benim Batı
tiyatrosu düşmanı olduğum
düşüncesine kapılmışlar. Bır kere şunu
lyi ayırt etmek gerekır. Ben Batı eğitımi
gördüm konservatuvarda, bu bır,
ikincisi; benim okulumda benım
dışımdaki tüm hocalar Batı eğitımi
hocasıdır. Sanatta maaş garantılen;
araştırmayı, gelişmeyı önleyici
Rıfat llgaz
TÜYAP Kitap Fuan'nda Rıfat llgaz Hoca'nın oğlu
Aydın'a rastladım. Rıfat llgaz'la tanışıklığım Aziz
Ağabey'den eskidir. 1966 yılında Ulvi Uraz
Tiyatrosu'nda "Hababam Sınıfı" oynarken,
tanışmıştık. Aydın babasının tüm eserlerini yeniden
basarak Rıfat Hoca'yı yaşatıyor. Ama iyi
düşünürsek, bir "Hababam Sınıfı'nın yazarı" zaten
kolay kolay unutulmaz. Rıfat llgaz, şair, yazar,
mizahçı yönüyle uzun yıllar Türk edebıyatında yer
alacaktır. O'nu saygıyla anıyorum. Sevgili Aydın...
Aziz Nesin'ı sık sık yazmamın nedenine geiince.
Sen bilıyorsun. Böyle dönemlerde daha da sık
anmamız gereken bıriydi...
Ekran gaflaN Pazar'lık ve cfuvarlık sözler:
6 kasım çarşamba ana
haber bülteninde Reha
Muhtar, muhabiri Suat
Yılmaz'la konuşuyor. Anı
anına size konuşmayı
aktarıyorum:
MUHTAR: Kaç öğrenci
katıldı gösterıye?
YILMA2: Beş yüz, altı yüz
civarında.
MUHTAR: Tutuklanan
öğrencileri almak için kaç
otobüs gelmişti?
YILMA2: Yırmı otobüs.
MUHTAR: Kaç öğrenci
tutuklandı?
YILMAZ: Beş yüz.
MUHTAR: Peki
otobüslere sığdı mı bu beş
yüz öğrenci?
YILMA2: Sığdı, çünkü bir
otobüse 100-150 öğrenci
koydular. Haydaaaa... Ya
sayı saymasını
bilmıyorsunuz ya da
neyse... Eğer bir otobüse
yüz öğrenci koydularsa
zaten beş otobüs yeterli
demektir. Artık yirmi
otobüse sığdı mı diye
sorulur mu yahu...
Temel vejetaryen olmuş. ilk kurban
bayramında ağaç kesmiş...
etkenlerdır. Istisnalar dışında. Bız bu
tuzaklara düşmeden, görüp, yaşayıp,
bildiklerimizi buradan tartışmaya
açacağımızı yinelemekte yarar
görüyoruz. Gerçekleri anlatıyorum
sızlere. Gerçek ürkütür. Ama ürkmeyin.
Biraz görmeye çalışın. Bizim
tiyatromuz. bizim gençlerimizle
kurulacak. Bunu el birliği ile yapacağız.
Dığerleri ıse, diğerlen olarak kalacak.
Umur Bugay
Bizimkiler, Yazlıkçılar gibi dizılere
imzasını atan benim bu güzel dostum
geçen gece Perapalas'ta yenı dızısınin
tanıtımını yaptı. "Oğlum Adam Olacak"
dizisinde kimler yok?.. Savaş Dinçel,
Cihat Tamer, Zihni Göktay ve şu anda
adlarını anımsayamadığım hepsı
birbirinden değerli oyuncular ve bunları
aynı ekipte toplayan Umur Bugay.. Yıl
1968. Umur, Kurtiz, Aydın Engin,
Tuncer Necmioğlu ve ben. bir tiyatro
kumyoruz: "Halk Oyuncuları."
Tiyatro salonumuzu yakıyorlar, bızı
tutukluyorlar. taşlıyorlar... Ne günlerdi.
Ve o günlerde Umur turnelerde benım
oda arkadaşımdı. Böylesine tatlı bir
adam görmedim yaşamımda. Zeki,
üretken, sağlam, adam.. Adam işte
canım... Tanıtım gecesinde Umur bır
konuşma yaptı. "Oğlum Adam
Olacak..." diye sözegirdiğinde çok
esprilı bır arkadaş "Önce sen kendın
adam ol" diye bır sıcaklık, yaptı. Umur
da gayet rahat, "Ben adam oldum"
dedi... Umur, ben seni tanıdığım
günden beri sen adamsın... Canım
kardeşim. dızin çok başarılı olacak.
interstar ızleyıcılerı bayılacaklar. Yolun
açık olsun... Hepinizin, tüm diziye emek
verenierin...
Duygu
Mandanın yuvası...
Ankara'dan Hürdoğan Aydoğan bana uzun bir
mektup yazmış. Bir şüre önce, "Manda yuva yapmış
söğüt dalına" türküsünü yazmıştım... Uzun uzun. bu
türkünün anlamını anlatıyor bu okurum. Buna benzer
bir mektup daha almış ve yanıtlamıştım. Kendine
göre, mandanın söğüt dalına yuva yapabıleceğini
çünkü dalların dereye sarktığını söylüyor, sinek kaptı
ıse. sınek ısırdı demektır, diyor. Peki bu türkünün bir
de ikinci kıtası var. Bana şunu da açıklayıverın de, siz
sağ ben selamet aklanalım: Öküzüm torbadan
düştü, gördün mü? Aydoğan, "Torbadan düşmek,
artıkyem yememek anlamındadır" diyor... Sayın
Aydoğan, istanbul Üniversıtesı Halk Müzıği hocası,
MSM Halk Müziği Bölüm Başkanı Seha Okuş benim
halamdır. Yanı babamın kız kardeşı. Ben türkünün,
şarkının içınde büyüdüm. Ne sizin ne başkalannın
dediğı gıbi bu türkünün böyle anlamları yoktur. Bu
absürd türküler sınıfına girer ve türkü sözlerınde
özellikle birinci mısralarda anlam aranmaz. İlk
mısralar daıma arkadan gelecek mısraya zemin
hazırlar. Onun için bu türküde "Tıridine tıridine
tiridine bandım, bedava mı sandın para verdım
aldım" sözlerı de anlam taşımaz. Boşuna anlam
yüklemeye çalışmayalım. Sevgiyle.
Küçücük bir kızdı tanıdığımda. Ablası
Selma Ankara (Sonat) ıle
konservatuvara gelir giderdı. O da
tiyatrocu oldu ve dizilerde filmlerde
roller aldı. Gencecik bir kızdı. Geçen
hafta ölmüş. Gencecik. Benım
Kurda sormuşlar: "Neden boynun kalın?"
diye. "Sigara içmem ondan" demiş.
gözümde hâlâ konservatuvara ablasıyla
gelip giden o küçücük Duygu gibiydi...
Ne denir bilmiyorum ama tıp bu deli
hastalığı ne zaman çözümleyecek,
merak ediyorum. Rahat uyu Duygu.
Çok genç gittin.
Batanay jübilesi
Cumhuriyet devrinde yetışen en büyük
tambur ustası Ercüment Batanay bu
akşam Cemal Reşit Rey Salonu'nda
53. sanat yılını kutluyor. Safiye Ayla
Atatürk'ün sevdiği şarkıları
seslendirirken, Batanay'ın yıllar boyu
eşlik ettiği Türk müziği solistleri de
sahne alacaklar. Biletler CRR
gişelerinde. Kutlu olsun Ercüment
Ağabey.
Hukukumuz...
Devlet içinde çete olması artık
kanıksandı. Her geçen gün bir yenisiyle
tanışıyoruz. Fakat hukuk sistemimiz bu
konuda elı kolu bağlı. bir şey
yapamıyor. Ama bunu dile getiren bir
yazar veya gazeteci için dava açma
yetkısi var savcılarımızın. Biz buna Türk
hukuk sistemi diyoruz... Kaç kez
yargılandığımı anımsamıyorum ama
hepsınde de böyle bir acayiplik olduğu
hatırımda. Tıpkı Çetin Altan'ınkinde de
olduğu gıbi.
Pazarın
fıkrası...
Temel doktora
dert yanıyormuş:
- Doktor bey, on
dakikada bır karnıma
ağrı giriyor, yarım saat
sürüyor.
Aslı
Mektup arkadaşım
Aslı gene "Yorgun
Insantn Yasası "ndan
göndermiş: Dinlenen
birini görünce otur ona
yardım et.
Onu
seviyorum
Genç yazar arkadaşım
Fatih Erdoğan, "Onu
Seviyorum" adlı çocuk
kıtabını sıkıştırdı elıme.
İçinde öylesine güzel
bölümler vardı ki,
sizlere kısacık bir alıntı
yapmadan
geçemedim:
"Onu seviyorum" diye
çığlık atmak istiyorum
ama ya babam duyar
da kızarsa? Başı
önünde dalgın daigın
biberleri suluyor... Ne
yapmalıyım. Evleri
bizim evin arkasında...
Hangimizin çocukluk
aşkı olmadı?.. Bu
kitap çocukluk
aşklannı anlatıyor.
Okudukça o günlere
gidiyor insan.
Boyut
Boyut Yayınları "Yunus
Emre Oyun
Yarışması "nda büyük
ödülü kazanan oyunu
basacak. Ne güzel.
Tiyatro yayını yaparak
yaşayan bir yayınevini
kutlamak gerek.
Okuyun: Hepımüz
Lazük (Talat Halman)
Bilgi.
Izleyin: Olacak O
Kadar Televızyonu
(Levent).
Sevin: Siyah-beyaz
filmler.
Okur Mektupları
Sevgili okurlarım...
Ziverbey Durağı No: 48 Kadıköy-lstanbul veya
Kadıköy-lstanbul adresine gönderdiğiniz mektuplar
elime daha çabuk ulaşıyor. Oysa Cumhuriyet
gazetesine gönderilenler. oldukça geç elime geçiyor.
Mersin'den Ülkü Özoral. Bandırma'dan İbrahim
Ozan, Denizli'den Evrim Acar, istanbul'dan Binnaz
Çalışır, Güzelcehisar llköğretim Okulu Müdürlüğü,
Süleyman Öztürk, Remzi Kitabevı. Zeynep Aşkan,
G. Ayral, Mehmet Kayhan, Ankara'dan Başak
Aydın, llker Pak, Ismail B. Ağlagül, M. Can,
Samsun'dan Fazilet Kargı, Mersin'den Kübra
Kargı, Bursa'dan Oğuz Gemalmaz, Tekirdağ'dan
İsmet Yolmaz, Manisa'dan Fahrettin Kabukçu,
Düzce'den N. Baykul, Muhsin Civelek, Cavit
Vardar, Suudi Arabistan'dan Hüseyin Demirel...
Mektuplarınızı gazeteye göndermiş olduğunuzdan
ancak elime şimdi geçebildi. Ben uzun süre İstanbul
dışında bulunduğumdan da. bu gecikmeler oldu.
Sandy
Ermeni asıllı bir Türk
vatandaşı bana bir
üzüntülü mektup
yollamış. Bakırköy'de
bale kursu açmak için
başvurmuş ve
kursuna kendi adı
olan Sandy Bale
Kursu ismini vermek
istemiş. Milli Eğitim
Bakanlığı kabul
etmemiş. O da adını
"Baykuş" olarak değiştirmiş, kabul edilmış. "Madem
adımı kabul etmediler ben de adımı Baykuş olarak
değiştireceğim" diyor. Bence hiç değiştirme Sandy,
asıl Baykuş onlar. Biliyorsun uğursuz hayvandır. Ama
senın kursuna uğur getirmesinı dilerim. Çünkü
hayvanın uğursuzu olmaz. Insanın olur. Onlar da -C-
sana çatmış. Geçmiş olsun.
Bana gelen kitaplar:
:
Akrebın Kuyruğundan Damıtılmış Yeşil Şiırler ;•
(Ertuğrul Mim Kemal), Kitaplı Bir Parti Üstüne
Araştırma (Tanju Cılızoğlu), Fatmagül (Öyküler), itin
Biri-Cinnetim Cennetimdir-Ve Tanrı Ağladı (Bülent
Akyürek), Mezartaşı Esprileri (Adnan Ersan),
Düşünden Düşüne (Ahmet Arslan), Hayat Üstüne
Çok Hoş Bir Kitap (Mustafa Giingör), Taşlar Başlar
(Osman Çalışkan), Göç Türküsü-Üşüyen Sıcak
Düşlerim (Ali F. Bilir), Yıldırım Bölge Kadınlar ,
Koğuşu (Sevgi Soysal), Yürümek (Sevgi Soysal),
Hepimüz Lazük (Talat Halman), Veysel Çavuş
(Memduh Şevket Esendal), Türk Devrim Tarıhi
(Şerafettin Turan), Istanköyaltı Bodrum (Selçuk
Erez), Ölümü Bekleyen Kent (Yıldırım Keskin), Sakızlı
Koy Kumpanyası ve Rakıntılar (Ergun Sav), Beyaz
Savaş (Çağn Erhan), Lacuvert Mayolu Kaz (Hüsnü
A. Göksel) Dergiler: Mum/Aylık Tiyatro Seçkisi/MK-
Gençlik Sanat-Cumhuriyet Dostları Organı.