Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 5 EYLUL 1995 SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
- ^ •„ r
• •
Uyuşturucular ve Olüm Cezası
Ölüm cezasının kaldınlması, onun yenne olünceye kadar ağır
hapıs cezasının venlmesı zamanı gelmıştır.
Prof. Dr. FARUK EREM
B
azı ulkelerde uyuşturucu
suçlannın faıllenne ölüm
cezası venldığı gorulmek-
te \e Turk hukumetının
gırışımlerde bulunduğu
ızlenmektedır Acaba bu
gınşımler haklı mıdır9
Turk Ceza Kanunu'nun 403 madde-
sının 5 bendınde "teşekkiıl" vucuda ge-
tıren uyuşturucu faıllen hakkjnda "ölüm
cezası" ongorülmuştü Bu madde değış-
tınldı ve maddenın 7 \e 10 bentlen **te-
şekkuT halını huınyetı bağjayıcı ceza-
nın arttınlmasına çevırdı Oyle>se ya-
bancı ulkede ışlenen bazı uyuşturucu
suçlan ıçın olum cezası venlmesıne kar-
şı hükumetın davranışı haklı ve yasamı-
za u>gun duşmektedır
Olum cezası »oz konusu olduğunda bu
ceza hakkında lehte ale> hte duşunceler-
den soz etmemek olanaksızdır
Ilenyı goren degerlı sıyaset adamı
Ecevıt, Cumhunyet gazetesme verdığı
demeçte şunlan sovlemıştı "Turkiye,
idam cezasını kaldırmış olsa>dı, Suudi
Arabistan'daki idam/ara maruz kaJan va-
tandaşlann haklarını daha rahatlıkla sa-
vunabilirdi."
Bılımdekı gucunu polıtıkada da duyu-
rahılen MumtazSoysalıse Mıllıyet'teşu
hususlan yermıştı "Suudi Arabistan'da-
ki kanı durdurmak ıçin izlenen çizgüıin
çoksaglam olması gerekiyor. Rivad'ı eleş-
tirirken. Turkne'de hukuk dev lerinin bu-
hınduğunu, idam \erilmeden kılın kırk
yanklığuıı, bu ceza\a artık seyrek huknıo-
İunduğunuvehukumlenn hiçolmazsa 11
yıldır infaz edılmedığını ılen surmek \ et-
mez. İdam cezasını kıtaplanndan sılmiş
>e yenne gerçek muebbet hapsı kovabil-
miş bir Turkiye'nin elı şınıdi çok daha
guçlenmış olurdu."
O halde valnız uyuşturucu maddeler
icin olum ce/asının kaldınlması yeterii
değildir. Ölum cezasının Turkiye'de kal-
dınlması zamanı gelmiştir.
Mahkemelenn "hata" etmelen herza-
man mümkündur Kanunda hatanın du-
zeltılmesıyolugostenlmıştır Fakatyen-
ne getınlen olum cezasının (asılan kim-
senın) haksızyere asıldığı anlaşılırsa ha-
ta nasıl duzeltılecektır1
Düzeltılmesı ola-
ğandışı cezalar kabul edılemez
Olum cezasının "zanıriceza'* olduğu.
en ağır suçlar ıçın ongorulmesinde zo-
runluk olduğu fıkn, olum cezasının ağır
suçlan onlevıcılığı savunulmaktadır Bu
sadeee 'nazari' bırgoruştur Çunku suç-
lu suçu ışlerken asılacağını duşunme-
mektedır Cezaevınde ıntıhar edenlenn
çogunluğu muebbet ağır hapıs hukumlu-
»udur \aşamak olumden daha ağır hale
gelmektedır
Olüm cezasını "meşnı müdafaa" bıçı-
mınde kabul edenler de vardır Onlara
gore ağır suç ışleyenlere karşı toplum
meşru savunma ıçındedır Bu fîkır dahı
\anıltıcıdır Çunku suçlu toplum ıçın bır
tehlıke değıldır
Orneğın >ırtıcı. yabanıl (vahşı) bır
hayvan ıle bırormanda karşılaşırsak onu
oldurmeyı düşunebılınz Çunkü tehlıke
ıle karşı karşıyayız Oysa aynı ha>van
demır parmaklık ıçınde. kafeste ıse onu
oldurmek duşunulemez
Tutuklu olan olum cezasına hükumlu
olan açısından da aynı şekılde duşunmek
gerekır
Suçlu, ışledığı suç ıle toplum ıçınde
yaşamak yeteneğıne sahıp olmadığını ka-
nıtlamıştır O halde kendısını toplum dı-
şına atmak, muebbet ağır hapse mahkûm
etmek, toplumda ınsan gıbı yaşamaktan
yoksun etmek veterlıdır Olum cezasın-
da "genelonleme" -bızce- bulunmamak-
tadır Çunku olum korkusu uzak bır ola-
sılıkgıbı gozukur Suçlu yakalanacağını.
yakalanırsa, ölum cezasına çarpılacağı-
nı düşünemez
Sonuç olarak olum cezasının kaldınl-
ması, onun >enne olünceye kadar ağır
hapıs cezasının venlmesı zamanının gel-
dığını söyleyebılınz Bu yapılırken ölum
cezası yenne venlecek hurnyetı bağlayı-
cı cezanın ınfaz bıçımı ozel şıddet hu-
kumlenne bağlanmalıdır şıddetlendıncı
hukumler konulabılır Örneğın hucre
hapsı suresı uzatılabıhr
ARADABIR
M. İSKENDER ÖZTURANLI
1083 Delegenin Dikkatine!
9 eylulde bır kurultay daha gerçekleştıreceksınız
Çoğu kurultaylarınızı 9 eylullerde yaptığınıza gore
Ataturk'un CHP'yı 9 eylulde kurduğunu unutmadı-
ğınız anlaşılmaktadır Ne var kı Ataturk'u unutma-
mak, yalnız 9 eylullerde kurultay yapmak demek de-
ğıldır Onun ılkelennı ve yapmak ıstedıklennı gerçek-
leştırmek, duşuncelennı uygulama alanına getırmek-
tır
Kapatılan partılerın yenıden açılması uzerıne, uç yıl
once "Kuruluş Kurultayı"n\z\ 9 Eylul 1992 tanhınde
yapmıştınız Coşkularla ve bır bayram sevıncı ıçınde
o gun seçtığınız lıderınız, "Gumbur gumbur ıktıdara
geleceğız" bıçımınde nutuklar atmıştı Ama 1994 yı-
lında gırdığınız seçımlerde yuzde 5'ın altında oy al-
dınız SHP ıle bırleştığınız halde, saymakla tukenmez
yanlışlıklarınız yuzunden, bugun değıl ıktıdar olmak,
seçım yasasının ongorduğu barajı bıle guçlukle aşa-
bılecek konumdasınız Hıç kuşkusuz bunun nedenı
Ataturkçulerın yurdumuzda çoğunlukta olmaması
değıldır Içtenlıkten yoksun davranışlarınız ve yanlış
polıtıkalannızdır Bırleşmenıze karşın bır turlu butun-
leşememenız sosyal demokratları bır araya getıre-
memenızdır Ataturk ateşını gonullere ve toplum kat-
larına aktaramamanızdır
Bu kez de aynı yanlışları yapacak olursanız, hıçbır
yere varamayacağınız gun gıbı ortadadır Boyle dav-
ranırsanız, yalnız kendınızı ve Ataturk'un kurduğu
partıyı değıl, partılı ve partısız mılyonlarca sosyal de-
mokratı husrana uğratmış olursunuz
llencı, Ataturkçu veçağdaş duşunceyı, ıktıdara ta-
şımak gorevını ustlenmış bulunuyorsunuz Kışılerı
değıl duşunceyı ıktıdara ulaştırmak zorundasınız.
Mılyonların ozlemı ve beklentısı budur
Karızmatık lıderler donemı sona ermıştır Bır Ata-
turk daha bulamazsınız Onun ıçın bırlıkte yonetımın
erdemını anlamalı ve ona gore davranmalısınız Ara-
nızdan bırçok kışı "bınnct adam" olmaya kalkışma-
malı ıstedığı yerde değıl, venlecekyerde gorev yap-
malıdır Kışısel çıkarlar peşınde koşan ve sıvnlmek ıs-
teyenler, saf dışına çıkarılmalıdır
Partınız denek taşı değıldır Daha once denenmış-
lerı, bır daha denemeye kalkmayınız Partıyı ve Ata-
turkçu duşunceyı bırkaç kez karaya oturtanlan de-
ğıl, haddını ve kendını bılerek yuceltecek olanları ba-
şa geçırınız Içınızde pınl pırıl ınsanların bulunduğu-
nu da hıçbır zaman unutmayınız
Duşuncelerın uygulama alanına geçınlmesı, her
şeyden once bır ıktıdar sorunudur Anayasa yapma
ve yasalar çıkarma, sıyasal ıktıdarlann ışıdır Iktıdarı
ete geçırmeden Ataturk ılkelennı yaşatma ve yıkılan
yapıtlarını yenıden canlandırma olanağınız yoktur
Tehhkelı bır noktaya gelen gerıcı akımlara karşı,
Ataturk'u yenıden gundeme getımnek gıbı bır sorum-
luluk taşımaktasınız Aynca Turkıye'yı gencılere tes-
lım etmeye hakkınız da yoktur Boyle bır ozgurluğe
sahıp olmadığınızı çok lyı bılmelısınız
Tarıhsel bır gerçektır kı CHP ıle Ataturk ozdeşleş-
mış ve butunleşmıştır Ataturk deyınce CHP, CHP
deyınce de Ataturk akla gelmektedır Bu gerçeğı hıç-
bır zaman unutmamalısınız Ve artık aranızda bır Ata-
turk olmadığına gore kışılere değıl duşuncelere bağ-
lanmalısınız Bu yoldakı başannın Ataturkçulerın, ıle-
ncılerın ve devnmcılerın ortak başarısı olacağını goz-
den uzak tutmamalısınız
Bugunlerde Ataturk'un unutulmaması gereken
sozlennden bırı de şudur "Yıllardan ben Turkıye'yı
yonetenler, çok şey duşunmuşler, yalnız bırşeyı du-
şunmemışlerdır Turkıye'yı Bu düşuncesızlıkyuzun-
den Turk ulusunun uğradığı zararlar, ancak bır şe-
kılde gıdenlebılır O da artık Turkıye'de Turkıye'den
başka bır şey duşunmemek Boyle davranırsak, kur-
tuluşa ve mutluluğa ulaşabılınz "
Turkıye sızlerden boylesıne bırozven beklemekte-
dır Ulkemızde Ataturkçuler ve ılencıler çoğunlukta-
dır Ne var kı bu gucu ıktıdara donuşturemıyorsunuz
Ataturk ıdeolojısını ve sosyal demokrat kımlığınızı
one çıkaramıyorsunuz
9-10 Eylul 1995 gunu bu ozvennın bılıncıne ulaşa-
maz, bu doğrultuda kararlar alamazsanız tanhe kar-
şı, Ataturk'e karşı ve sızlerden umut bekleyen mılyon-
larca sosyal demokrata karşı sorumlu olmaktan kur-
tulamazsınız
İSTANBUL ÜNİVERSİTESÎ
MÜHENDİSLİK
FAKÜLTESİ
DEKANLIĞI'NDAN
Eskı Teknıker v e Yüksek Teknıkerler ıle 1983 yı-
lından once Meslek Yuksek Okulu'ndan mezun
olanlann lısans öğrenımlenne devamı ıle ılgılı YOK
Başkanhğrnın 8 4 1992tanh\e92 2 9 sayıiı kara-
n uyannca Fakultemızın Elektnk Elektronık Mü-
hendıslığıBölümu'nebaşvurular21 Eylul 1995 ta-
nhıne kadar t U Muhendıslık Fakultesı (Avcılar
Kampusu) Ögrencı Bürosu'na yapılacaktır
Başvuruda bulunan adaylar dılekçelenne onlı-
sans düzeyınde okuduklan derslen ve notlannı gos-
teren tasdıklı belgeyı (transknptı)ekleyecektır Aşa-
ğıda behrtılen kontenjandan fazla müracaat olma-
sı hahnde adaylar 5 Ekım 1995 Perşembe gunu sa-
at 16 00"da yapılacak seçme sınavına ahnacaklar-
dır
Duyurulur
Böliim adı: 3. sııuf 4. sınıf
Elektnk Elk Muh 1 1
Basın 39584
İnsan sağlığmm bedeli
Prof. Dr. KASIM CEMAL GÜVEN
H
alk sağlığı, hekim - ilaç ureticisi -
depocuUeeczaneuçgenının ınsa-
fına kalmıştır Buyazımdabuuç-
genın durumuna değınece-
ğım llaçuretımı, 1960'lara kadar
eczanede yapılırdı Hekim bu do-
nemde. ılacı ı> ı tanırdı Hastasına vereceğı ılacm
gramını cınse, yaşa ve ağırlığa gore ayarlardı
Şımdı ilaç, hazır elbıse gıbı oldu 19 yüzyıl or-
talannda doğan ilaç sanayıı, ulkemızde 19 yüz-
yılın sonuna doğru 1-2 laboratuvar ıle başladı
Cumhunyetın ılanını takıp eden yıllarda 30-40
hazır ilaç (mustahzar) vardı, bugün butun ilaç
alanını kapladı ilaç eskıden bıtkısel kaynaklı ıdı
Bıtkıden, gelen gereklı gereksız ya da etkısı bel-
lı olmayan bır suru maddeyı hastaya vermeyen-
ne tedavi tek etken yapay (sentetık) maddelere
voneldı
Bu yapay yenı bır ilaç ıse 5-10 yıl suren bır
araştırmanın urunudur Bunun sonunda patentı
alınır Turkıye'de 1879'daçıkanlan Ihtıra Beratı
Kanunu ıle ilaç patent dışında bırakılmıştı Boy-
lece Turk uretıcı bır ılacı patentlı de olsa urete-
bılıyordu Bu Turkıye'ye ekonomık açıdan bu-
yuk katkı sağlamıştır Bu yasadan 116 yıl sonra
dış baskı sonucu 1995'te çıkanlan Patent Vasası
ıle ılaçta patent uygulaması eskı ılaçlar ıçın ek su-
re tanınarak başlamıştır Patent ıçın lehte, aleyh-
te çok şeyler soylenmıştır
Şoyle kı I- Yenı bır ilaç keşfi ıçın sarf edılen
para, azgelışmış ulkelenn sımndan gen alınır 2-
llen ulkelenn mulkıyet haklarını (patentı) zorla-
ması "medenileşmişemperyalizm"dır Bugun pa-
tentı şıddetlesavunan Amenka, 19 yüzyılda hıç-
bır kural tanımadan Avrupalılann patentını bedel-
sız kullanmıştır
3-Patent,parazıtkapıtalıstdüşüncedır(I) Bu-
na karşı patentı savunanlar cıddı ve ağır bır çaba
sonucu ortaya çıkan buluşun hakkının korunma-
sı gerekır Hıçbır katkısı olmadan patent dışı kal-
mış ulkelerce uretılen hammaddeyı alıp bundan
çıkar sağlanması korsanlıktır (2)
Turkıye'de patentlı olup patent dışı uretılen ıla-
cın oranı yuzde 8 cıvanndadır Patent suresı 10
yıldır Bunun sonunda bu ılaca bır ek takılır ve
yenıden patent alınır Eğer bunu bır başka şekıl-
de sentez eder ve pıyasaya çıkanrsa ışte o zaman
kıyamet kopar Bundan sonra ış rakıbını ortadan
kaldırmay a gelır O zaman bu yerlı ılacm biyoya-
rarlanımı y oktur denır ve gereksız yere ınsan uze-
nndekı deney ortaya çıkar (3)
Oysa bu tartışma gereksızdır Çunku bu ilaç
vucutta emılmeden bağırsakta parçalanır ve esas
madde ortaya çıkar (4) Bu ılacın yerleşım fiya-
tı 545 000 TL, yabancmın fıyatı 903 000 TL. bu-
nun yıllık cırosu. 1 tnlyon TCdır Bu ılacın ana
maddesının fıyatı ıse 180 000 TL'dır Gerçekte
hasta 720 000 TL fazladan oder Bu nedenlerden
oturu her gun yenı bır antıbıyotık ortaya çıkar
Çunku kâr ve surum fazladır
Bunun ıçın her ılaçta patent gereklı mıdır tar-
tışması yapılabılır Yenı bır kanser ılacı bulunur.
buna patent gereklıdır Fakat, bılınen ana gruba
bır ek takma ıçın patente gereksmım var mıdır
Yazar, patente karşı değıldır Fakat bunun suııs-
tımalıne karşıdır
Halk sağlığını onemlı derecede etkıleyen fak-
torlerden bın de ılacın fiyatıdır Ilacın ımalatçı fi-
yatını sınaı malıyet sıstemı ıle tespıt eder Buna
butun masraflar (teknık, butun gırdıler, reklam,
ılmı. ıdan masraflar) ve aynca yuzde 7-8 banka
faızı gırer Yanı halk. banka faızının bedelını de
oder Patentlı maddede yabancı fırma hammad-
de fıyatını dıledığı şekılde ayarlar Bu nedenden
patentlı madde bulunan ılacın fıyatı yerlısının ıkı
katı fazladır Yalnız yabancı ve yerlı firmalann
ortak görüşü sürumu arttırmaktadır. Bunun yon-
temlen mal faziası adında depoya, eczaneye al-
dığı ılacın cınsıne gore yuzde 10-40 arasında be-
dava ilaç venlır Aşağıda bır deponun Temmuz
1995 sırkulennden alınan seçılmış bazı ılaçlara
aıtmal faziası orneklen venlmıştır 100 Panalgı-
ne 20 (yuzde 20) 10 Lomotıle 2 (vuzde 10) 20
Katanne 3(yuzde 15) 20 Sıcorten'e 3 (vuzde
15) 10OGetamısıne30(yuzde30), lOOLınco-
cın'e 40 (yüzde 40) 20 Bactınm e 3, (yuzde 15),
100 Parof'e 20 (yüzde 20) 100 Becozym Ç ye
20 (yuzde 20)adet mal tazlası verılmektedır Bu
mal faziası hemcn hemen butun ılaçlarda vardır
Depolar bu mal fazlasını cebınden değıl o da
üretici laboratu\ardan alır Yalnız onun yüzde
kaçtane alıp yuzde kaçını dağıttığı bellı değıldır
Bunun dışında odeme ko^ullanna gore de yuzde
ıskontayapılır Yukandayazılı butun hususlann
ılacın fıyatına nasıl yansıdığına daır ornek aşa-
ğıdadır
Sağlık Bakanlığı nın uretıcı fiyatını 200 000
TL olarak tasdık etmış olsun Bunun yansımala-
n
Ödün tutan Iskonto (yuzde 10) 20 000+mal
faziası (yuzde 20 uzennden) 32 000^-4 aylık fa-
ız (yuzde 8) 52 000= 104 000 ılacm eerçek fıyat=
200 000-104 000= 96 000 TL
Bu ılacın satışında (1 değer uzennden) ıma-
latçı 200 000-^depocu kân 18 000^- eczane kâ-
n-KDV= 95 375 toplam= 313 375 TL peraken-
de fiyatı olur Ovsa bunun gerçek fıyatı 96 000
üzennden+depo ve eczane kân+KDV= 150 000
TLolur Fark 163 375 TL'dır
İlaç fıyatlanndakı gerçek dışı durum aşağıda-
kı serbest ılacın fıyatı ıle resmı kuruluşjara ven-
len ılacın fıyatından anlaşılabılır Pıyasa (1) MSB
(2) Rosephım (I) 556 000. (2) 179 000, Ampıcı-
hn (1) 263 000 (2) 61 950, Gastrosedm (1)
205 000(2)55 000(SSK),Lınosın(l)61 800(2)
21 600 SSK. ıse (Lınoaen adı ıle) Aprol (I)
325 000 SSK 159 000 (Randol adı ıle) venlmek-
tedır Şımdı bu fıyatlardan hangısı doğrudur
Adama sormazlar mı yönetıcınız nerede
0
İlaç firmalan reklam ıçın buyuk masrafyapar-
Iar Öğretım üyelennı, aılelenyle dış kongrelere
bütun masraflannı odeyerek gondenrler Turkı-
ye'dekı kongrelerde mılyarlarca reklam ıçın yar-
dımda bulunurlar Butun bunlar halkın sırtından
çıkar Bu arada ıkı anıyadeğıneceğım BırBatı-
lı ilaç firması yetkılısı bana "Safişiçinbizbirtıl-
kenin nufusuna bakarız vani kelle hesabı yapa-
nz", bir yabancı firm a. Turkhe'dekıtemsilcisine;
ilacı ithal et, sat. sarma ne yaparsan yap, gerekir-
se Sarayburnundan denıze dök bevanı yabancı
firmalann kontıya bakışını gostermesi açısından
ilginçtir.
Turkıye'de ilaç tuketımı 45 tnlyon lıra cıvann-
dadır Bunun yuzde 60-70"ını devlet (memur.
emeklı) SSK ve yuzde 30-40'ını halk oder Yanı,
devlet bu uretıcılen destekler şaşılacak durum
SKK yasal hakkına karşın ilaç uretımı laboratu-
vannı gelıştınp bunun onune geçmez
Eczane ve ecza depolanna gelınce. bunlar ure-
tıcı ıle halk arasında paralı koprulerdır Sahıpsız-
dırler, sorumsuzdurlar, denetımsızdırler Tek ış-
len yenı fıyat etıketı yapıştırmadır
Hastane ve hekıme gelınce Hekim emeğının
edennı alamamaktadır Hastanelerbakımsız, pıs-
tır Hasta ıse bakımsızlıktan penşandır Yalnız
herkesın köşeyı donme duşuncesı olduğu bır ul-
kede. hekımden fedakârlık beklemek abes olur
Sağlık sorununun hallı ıçın yapılması gereken-
ler
1- Sağlık Bakanlığı'nın ilaç ışlennı yönetıcı,
bılımsel ve teknık kadro oluşturması, cıddı de-
netımeyonelmesı,
2- Eczanelenn yenıden duzenlenmesı ve so-
rumlusunun ışın başında bulunmastnın sağlan-
ması
3- Hekımın hastanede tam zaman çalışmasının
sağlanması yeterlı uzman hekim yetıştınlmesı
ıçın serbest bırakılması fakat sınav ının genel ya-
pılması, hekıme hasta muayenesıne gore ek uc-
ret venlmesı (doner sermaye sağlık sigortası),
4- Halkın sağlığının garantı altına ahnması ıçın
ıvedı önlem alınmasıdır
Yıllardır surup gıden bu bozuk oyunda bır tıp
kuruluşunun ya da mensubunun bunu açıklama-
ması vurdumduymazlığı. olaya seyırcı kalması
ıle Sağlık Bakanlığı 'nın bunlan denetleyememe-
sı acıdır
Sonuç Turkıye Çumhunyetı çok zor koşullar-
da olumden kurtanlarak meydana geldı O do-
nemde fedakâr. yaratıcı bır kadro ve Buyuk Mıl-
let MecliM vardır O donemın ıdarecılennden
(Sağlık Bakanı) Dr RefikSaydam başbakanlıâı
dönemmde (1939-1942) TBMM'de'•Devletida-
resi A'dan Z'ye kadar bozuktur" sozu bugun ıçın
de geçerlıdır Laf ureterek bır yere vanlamaz
Türk sıyasılennın bır an once sorunlara çozum
getırmesı gereklıdır
1 M Davıs Scnp Magazm, Dec 1994
2 H Schvvartz Ibıd. Feb 20 1994
3 K C Güven Cumhunyet. 25 Temmuz 1995
4 K Ç Guven, D Temız Pharmazıe, 46 295
(1994)
Türkiye'deki gettolar
A menka'nın
t^L keşfınden
M ^ bugune
/ \ kadar
I ^k Amenka'da
JL. Jk*. "zencive
KızılderiH avnmcüığı"' olarak
14 yûzyıldan sonra
\vrupada "\ahudi, Çingene
ve azınlıklar a> nmcılığı"
^eklınde ortaya çıkan
"getto" tenmı azınlık ve
toplumdan dı^lanan öbür
gruplann ıkamete
zorlandıklan ya da
yaşadıklan bölgeler olarak
kullanılmaktadır
Yaşadıklan toplum
tarafından kabul edılmeyen,
ıkıncı, hatta üçüncü sınıf
ınsan muamelesıne tabı
tutulan bu gruplar bellı
bölgelerde sağlıksız, sosyal
statûden uzak, ırkçı
polıtıkalar ıçensınde sosyaJ
kummlar tarafindan
ıhtıyaçlan gozardı edılen.
ekonomık sosyal ve sıyasal
baskılar ıçensınde yaşamaya
mecbur edılmektedır
Tanhte Prag'ın, Judenstadt'ı
ve Frankfurt am Maın'ın
gettolan oldukça ünludür
Zorunlu ıkametgâh da
dıyebıleceğımız gettolar her
turlu salgın hastalıklann
yayılması açısından da ıdeal
bırortamı temsıl etmektedır
Bırçok dünya ulkesınde
olduğu gıbı ulkemızde de
gettolaşma dıkkatı
çekmektedır Llkemızde
başta Çıngeneler olmak
üzere kımı goçmenler.
sovdaşlar gettolara
ıtılmektedır Özellıkle de
Çıngeneler potansıyel suçlu
olarak görulerek toplumdan
dışlanmakta ve zaman
zaman baskıya maruz
bırakılmaktadır Bırtakım
egemen güçler tarafından
"suçun bimseüiğı'' ılkesı
çığnenmekte olup, bu
ınsanlar topluma "•potansijel
suçlu" gıbı lanse
edılmektedır Genelde
hırsızlık olaylannm faıllen
olarak zan altında tutulan
fuhuş hadıselennın daımı
mudavımlen gıbı görûlen.
toplum tarafından bütün
Çingene kadınlanna kötu
gozle bakılmaktadır Oysa kı
bu tamamen yanlış bır bakış
açısıdır Hang] ırk ve sınıftan
olursa olsun ınsanlar
arasında fuhuş, hırsızlık,
gasp ırzageçme cınayet
gıbı fııllen ve suçlan ışleyen
ınsanlar vardır
Hınt asıllı göçebe bır
topluluk olan Çıngeneler 8
yüzyılda Lzakdoğu'dan once
Akdenız'e daha sonra da
Doğu Avrupa ûlkelenne goç
ettıklen sanılmaktadır Bu
ınsanların tarıhı gelışımlen
bu ıken bu ınsanlan
toplumlann dışlaması vanlış
bır zıhnıyetın urunudur
Değışık ulkelerde dağınık bır
şekılde yaşayan bu ınsanlan
toplum dışı goren
zıhnıyetlenn Hınt
yanmadasında yaşav an
ınsanlan da dunyadan ve
dünya hantasından tecrıt
ehne<
;ı gerekır Insan
haklannı bu derece basite
ındırâeyen bazı ınsanlann
haklannın da olmaması
gerektığı tezıy le hareket
eden rejımler toplumlarve
fertler ha^tafıklı bır vapıva
sahıptır Bu tür toplumlann
devlet yapılan ırkçı bır
yaklaşım üzenne kuruludur
Nıtekım 2 Dunya Savaşı
sırasında Avrupa
Çıngenelennın
(Romanıchel) yuzde 80"ı
Nazıler tarafindan
katledılmıştır Bu topluluk
guçlu bır lobıye sahıp
olamadıgı ıçın sadeee
Yahudılenn katiedılmesı
gundemı ışgal etmıştır
Çmgenelenn katiedılmesı ıse
bugune kadar dunya
kamuovunda
konuşulmamıştır bıle
Bugün Turkıye'de bılınen en
ıneşhur Çingene gettolan
Istanbul'da Sulukule ve
Hacıhüsrev semtlennde
yerleşmış Çingene yerle^me
merkezlerıdır Bu tur gettolar
hemen hemen her ıl ve
ılçede mevcuttur Bu ınsanlar
Türkiye'deki dığer azınlık
gruplanndan daha fazla
aşağılanan ınsanlardır
Çmgenelenn bu derece
aşağılanmasında basının da
buyuk rolu vardır Çünku
medva hep onların suç
ışleyen fertlennı kamuoyuna
lanse etmıştır Hıçbu" zaman
onlann ıyı ve güzel
çalışmalannın goruntülennı
yakalamayı amaçlamamıştır
Onlann uretıcı yanlannı
gonnezlıkten gelmış,
ekonomıye kazandırdıklannı
gözardı etmış çalgıcılık
yanlarını daha ağırlıkta
ışlemeye gayret etmıştır
Oysa kı en basıt onıeğıyle
çöpe atılan naylon, kağıt
demır bakır \ s turundekı
mamullenn yenıden
ekonomıye kazandırılması
açısından ülke çapında
toparlayıcılann buyük
bolumu Çıngeneler olup bu
tur atıklann ekonomıye
kazandınlması
Hanlar değerlendirilmiyor
mınonu
bolgesındekı
tanhı hanlar
ıçınde bu
vapılann
değennden
habersız oturan kışıler
tarafından son derece hor
kullanılmaktadır Çoğu
toptancı olan Mahmutpaşa
esnafı, bılınçlı va da
bılınçsız duvarlan
yıkmakta bu guzel yapılara
zarar vermektedır lİçe
olarak Emınonu nun gunduz
\e gece arasmdakı buvuk
farkın onemlı bır kısmı,
Mahmutpaşa'da tanhı
hanlardakı alışvenş verlen
nedenıyle oluşmaktadır
Oysa buyuk tunzm
potansıyelı bulunan bu
vapılann tanhı kımlıği
bozulmadan restore edılerek
otele çevrılmesı, özellıkle
dış turızme kazandırılması
yonunden bıze buyuk maddı
gelır getırecektır
Otel vapılan tanhsel hanlar
hem turıstler ıçın çekıcı
olacak hem turıstık eşya
satılan bır Mahmutpaşa
yokuşu hemen arkasmdakı
Kapalıçarşı yla alışverış ıçın
ıdeal yer haiıne gelecektır
Oy^a bugun bakımsız
hanlar vıgınının oluşturduğu
bolgevı. toptantı mı
perakendecı mı olduğu
bılınmeven hanlarm lanhı
kımlıgını anlamaktan da
korumaktan da maalesef
çok uzak bır ınsan
topluluğu kullanmaktadır
Bu bolge Istanbul un
merkezıdır Bızans tan
Osmanlı ya çok onem
verıien verierdır
Tanhı kımlığının gıttıkçe
vok olduğuna şahıt
olduğumuz Istanbul'un
Mahmutpaşa ve çevresı
turıstık otel olarak
ışletılecek hanlar ve
etrafındakı alışvenş
merkezıyle emınız kı bır
değerlendınlmesı gereken
bır çalışmadır
Devlet son vıllarda
Bulganstan'dan goç edenler
ıçın yerleşım merkezlerı
oluşturmuş olup o ınsanlan
(muhacırlen) bellı
merkezlerde toplamıştır
Gettolaşma olayı artık dev let
elıvlegerçekleştınlır şekle
donuşmuştur Turkıye de
yaşanan yoğun ve kaygı
vencı ışsızlık nedenıyle
toplum tarafından
Bulgarıstan'dan zorunlu göç
edenlere zaman zaman da
tepkı gostenlmektedır
Toplumun bütun kesımlen
olmasa bıle bazı çevrelerce
bu ınsanlara tepkı
oluşmaktadır
Çıngeneler (Romanıchel),
muhacır gettolannın yanı
sıra ülkenın çeşıtlı ıl ve
ılçeiennde Kürt ve yörük
gettolar oluşmuştur Bu
mahallelennın adlan bıle
yerleşım merkezlennde
Çıngeneler mahallesı,
\ orukJer mahallesı, Kurtler
mahallesı. goçmenler
(muhacırler) mahallesı
olarak halk tarafından
soylenmektedır
SerdarÇefik
Tavşanh
savaş alanını andıran
goruntusunden kurtulacaktır
Bunun ıçın ılk etapta
Ikıtellı de yapımı suren
sanay ı sıtesı suratle
bıtırılmelı ve Mahmutpaşa
esnafının buraya hızla
taşmması sağlanmalıdır
Murat Özvikünm
İU Oğrencı Kultur
Merkezı Arkeolojı
Kulubu Başkanı
PENCERE
Bir Adam Neler Yapmaz?..
Kıyıda çam, okalıptus, palmıye ağaçlan denızde
kuçuk soğuk su kaynakları, yerel adlanyla azmaklar
Mayolu entanlı, tangalı, turbanlı, yeldırmelı, ya-
bancı, yerlı Ingılız, Alman, Fransız, Turk, Kurt, yuze-
nı oynayanı, bağıranı, çığıranı sorf yapanı, kurek
çekenı esmerı, sarışını, karası, kurusu şışkosu var-
dakostası gençlısı, yaşiısı, kımse kımseye bakm/yor,
sapsarı Alman turıst, uç adım otesınde entansıyle de-
nıze gıren başortuluye alışkın
Sağımdakı gençler grubundan bırdelıkanlı kopup
geldı bıraz çekınerek
- Affedersınız, sız llhan Selçuk musunuz"?
-Evet
- Hay Allah, kırk yıl duşunsem, sızı burada gore-
ceğım aklıma gelmezdı
- Fena mı denızde tanıştık1
.
Korfezın bıtımındeyız 1_
Gokova'dayız
Akyaka'dayız
Muğla'dan Marmarıs'e yol alırken Sakar Tepe-
sı'ne geldığınız zaman, yukardan denız gorunur
Hangı yıldı, unuttum, Aziz Nesin, Melih Cevdet,
ben, bır arabada Sakar'a yaklaşıyoruz, Nesın, ılk kez
Gokova'ya gelıyor, Melıh Cevdet uyardı
- Azız bıraz sonra denızı goreceksın, aaaa dıye ba-
ğıracaksın, şımdıye dek'boyle şey gormedın1
.
Azız Nesın denızı gormeden bağırdı
- Aaaaaa
1
Yukardan korfezın goruntusu çarpıcıdır yurek oy-
natır Sakar kayadan duvar gıbı kıyıya ıner, bu du-
vaıia denız arasına sıkışmış bır koy vardır
Akyaka1
Nail Çakırhan (unlu Naıl V) 197O'lı yılların başın-
da, koyde bır ev yaparak Akyaka'ya yerleştı zaten
aılesı Muğla'dandı evını yerel torenın koşullanna uya-
rak duzenledı başını dınlemek ıstıyordu, eşı Profe-
sor Halet Çambel ıle bırlıkte yazlarını bıldıklerı çev-
rede geçınyorlardı, koyde ne elektrık vardı ne de ev-
lerdeakarsu Tunzm canavan emeklıyordu Naıl Ça-
kırhan Muğla'dan Istanbul'a oradan Rusya'ya uza-
nan bır yaşam seruvenınde şaırlıkten hapıshanecı-
lığe dek solculuğunu ınsanlığa donuk ozlemlerie do-
kuduktan sonra, yapı uretmek gıbı somut bır sanat-
ta karar kılmıştı
Akyaka koyunde yaptığı ılk ev, 'Ağa Han Ödulu'nu
kazanmıştır, ama ışın bu yanı onemlı değıl
onemlı olan ne?
Turızm canavan her yanı betonlaştınrken Akya-
ka'yı Naıl Çakırhan kurtardı
Dunyanın en guzel korfezının bıtımındekı çam or-
manı ıçınde yuvalanan koy buyudu belde oldu, ama,
yenı yapılan evler de yorenın toresel sanatına uyum-
lu beyaz badanalı, ahşap oymalı, sade guzellıklerı
yansıtan alçakgonullu boyutlarla bırbınne omuz ver-
mektedır Bu yeryuzu cennetının kurucusu 1930'lu
yılların solcu şaırı Naıl V'dır
Bır adam neler yapmaz''.
Ya da neler yapabılır?
•
1970'lerde elektrıkten ve akarsudan nasıpsız Ak-
yaka şımdı turıstık belde gorgusuzzengınlıkten na-
sıpsız kalarak estetık guzellıklerden payını alıyor, de-
nız kıyısında ingılızın ya da Almanın şortuyla Muğla-
lı hanımın entarısı bırbınne yakışıyor, Korfez'ın tam
bıtımınde Hamdi Bey'ın Yucelen Otel'ı de Naıl Ça-
kırhan'ın yapıtıdır, doğayla barışık yapıların arasın-
dan ve ağaçların dıbınden azmaklar akar, suda or-
dekleryuzer ortalıktakopeklerkedılerdolanır, havuz-
daalabalıklaroynaşır, ınsan sıcaklığınınıklımındeya-
şanır
Tatılımı orada geçırdım yenı bır şey değıl bu
1973'ten bu yana Akyaka'dayım
Yaşamda her şey parayla değıl..
Inanın bana değıl
1
Naıl Çakırhan olmasaydı, Gökova'nın bu gûzel bel-
desı betonlaşacak, çırkınleşıp elden gıdecektı .
Bır adam neler yapmaz
1
İLAN
T.C.
FETHİYE 1. ASLİYE HUKUK
MAHKEMESt'NDEN
DosyaNo 1995 156
Davacı Fethıve ılçesı, Karaagaç kövü Cılt No 054 01,
SayfaNo 36 Kütuk Sıra No 34 te nüfusakavıtlı Fethı-
ye-Günlukba>ı Golyen Çerşı Deresı mevkıınde orurur
Osrnanoğlu 1958 D "lu Nazmı Gırgın ıle davalı aynı ha-
nede nufusa kayıtb Ibrahım kızı 1965 D lu Fatma Gırgın
(Tutar) aralanndakı boşanma davasınm açık duruşmasın-
dakı ara kran gereğınce
Davalı Fatma Gırgın'e (Tutar'a) gostenlen adreste da-
va dılekçesı teblığ edılemedığı gıbı yaptınlan araştırma-
da da adresı tespıt edılemedığınden 27 3 1995 gunlü da-
va dılekçesının ılanen teblığıne karar venlmı^tır
Davalı Fatma Gırgın (Tutar) duruşmanın talık edıldığı
14 9 1995 gunu saat 10 00'da Fethıye 1 'ıncı Aslıye Hu-
kuk Mahkemesı nın 1995 156 sayıiı davadosvasında da-
valı sıfatı ıle dınlenmek uzere hazır bulunmanız ış bu ıla-
nımızın teblığıne ıstınaden behrtılen gunde mahkemeye
gelmedığınızveva kendınızı bır vekılle temsıl ettırmedı-
ğınız takdırde yokluğunuzda vargılamaya devam edıhp
karar verılebılecegı hususu ıle ış bu ılanımtz dava dılek-
çesı teblığ yenne geçerlı olmak uzere ılanen teblığ olu-
nur (HUMK nun 213 ^ Mad )
Basın 40054
KADIKÖY 4'ÜNCÜ İCRA
MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
DosyaNo 1993 8967
Aiacaklı TÇ Zıraat Bankası Erenkoy Şubesı
Borçlu Şarev Savaş Yumurtacı Abdıbev Caddesı Çı-
han Sokak 7 2 Fıkırtepe - KAD1KOY
Alacakmıktan 4006210TL (llaveedılecekfaızler)
^lacakiı tarafından yukanda yazılı alacagının tahsılı
ıçın hakkınızda yapılan ıcra takıbınde, yukanda yazılı ad-
resınıze gondenlen ornek 49 no lu odeme emnnın bıla
teblığ ıa<te edıimış olması ve zabıtaca yaptınlan tetkıkat
ve tahkıkatta da adresınızın tespıtı mumkun olmadığuı-
dan kanunı surelere 10 gun ılavesı ıle odeme emnnın ıla-
nen teblığıne karar venlmıştır
Borcunuzu ışbu ılanın gazetede neşn tanhınden ıtıba-
ren 17 gun ıçınde odemenız borcun tamamına veya bır
kısmına veya alacaklının takıbat ıcrası hakkında bır ıtı-
razınız varsa, senet altındakı ımza stze aıt değılse y ıne bu
17 gün ıçınde aynca ve açıkça bıldırmenız, aksi halde ıc-
ra takıbınde bu senedın sızden sadırolmuş say ılacağı. ım-
zayı reddettığmız takdırde mercı onunde yapılacak du-
ruşmada hazır bulunmadıgınız takdırde ıtırazınızın kal-
dırılacağı senet \eya borca ıtırazınızı yazılı \eya sozlu
olarak ıcra daıresıne 17 gun ıçınde bıldırmedığınız tak-
dırde aynı muddet ıçınde 74 madde gereğınce mal beya-
nında bulunmanız, aksı halde hapısle tazyık olunacağı-
nız hıç mal beyanında bulunmaz v eya hakıkate aykın be-
yanda bulunursanız hapısle cezalandırılacağınız, borcu
odemez veya ıtırazetmezsenız cebn ıcraya devam edıle-
cegı hususu ılan olunur 15 6 1995
Ba^ın 39923