16 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL 1995 PAZARTESİ HABERLER AKPM heyeti Strazbourg'a gitti • İstanbul Haber Servisi - DYP Milletvekilı Saıt Kemal Mimaroğlu başkanlığındaki Türk Parlamanterler Grubu, 25- 29 tarihleri arasında yapılacak Avrupa Konseyi Parlamanterler Meclısı (AKPM) Genel Kurulu"nun sonbahar toplantılanna katılmak için Strasbourg'a gitti. AKPM'nin nisan ayında Türkiye aleyhinde aldığı karan protesto ederek, haziran ayında yapılan genel kurul toplantılanna katılmayan Türk parlamanterter, Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu'nun. genel kurul karannı onaylamaması üzerine yeniden toplantılara katılmaya karar verdi. Türkiye için önemli dava • STRASBOURG (AA) - Rum \atandaşı Titına Loizidou'nun. Türkiye aleyhine Avrupa Insan Haklan Mahkemesi'ne yaptığı başvuru ile ilgili duruşma bugün Strasbourg'ta yapılıyor. Titina Loizıdou. 1989 yılında bır grup Rum bayan ile birlikte Kıbns'ta yeşil hat boyunca yaptıklan gösteriden sonra. tampon bölgeyı zorla geçtikleri için KKTC polisi tarafından bir süre gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılmıştı. Kıbns Rum yönetimi. Rum vatandaşının, gözaltında bulunduğu süre içinde kötü muamele gördüğü ve Türk kesiminde bulunan evine gırişinin engellendıği gerekçesiyle Avrupa Insan Haklan Komisyonu'na başvurmuşru. 'hterstar kundaklandı' hJdiası • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Interstar'ın Atatürk Bulvan üzerinde bulunan Ankara Temsilcilığı'nin kundaklandığı öne sürüldü. Emniyet yetkililen ise olayın bir kundaklama olmadığın söyledıler. Ititerstar yetkililerinden alınan bilgiye göre, dün saat 15.00sıralannda. kimliği belirsız kişilerce temsılcılığin kapısına. içinde mazot bulunan gazete kâğıdına sanlı bir bidon yakılarak bırakıldı. Çıkan yangının, çalışanlarca söndürüldüğü belirtildi. Emniyet yetkilileri ise olayın bir kundaklama olmadığını. yangına kapının önünde içinde kâğıt bulunan bidona atılan. söndürülmemiş bir sigara izmaritinin neden olduğunu belirttiler. İFA ödüllii sanatçılardan yandım konseri • İstanbul Haber Servisi - İstanbul FM bu yıl ikincisi düzenlenen "İFA Altın Ödülü'" törenıne katılan sanatçılar. geliri Bosnalı Çocuklara Yardım Vakfi'na bırakılmak üzere bir konser verdiler. Bostancı Gösteri Merkezi'nde düzenlenen törende. Ahmet Kaya, Coşkun Sabah, Çelik, Demet. Yıldız Tilbe, Soner Anca ve Suat Suna 'İstanbul 106 FM Altın Ödülü" alırken. Gökhan Aksoy, tbrahım Erkal, İpek Erdem. Jale, Naşide Göktürk ve Yeşim Salkım ise "İstanbul FM Özel AJtın Ödülü"ne layık görüldüler. Fınalde sahneye çıkan Barış Manço da "Onur Ödülü" aldı. Molotofhı saldınlap • tstanbul Haber Servisi - Okmeydanı Fatıh Sultan Mehmet Caddesi üzerinde dün alcşam saat 21.00 sıralannda korsan gösteri düzenleyen yirmi kişilık bir grup. aynı cadde üzerindeki dört katlı bir binanın giriş katındaki "Kuşcu Kardeşier Gıda Pazan"na molotofkokteylli attı. Saldın sonucu çıkan yangın Beyoğlu itfaiye ekiplerince söndürüldü. Onceki gece de Şişli Ergenekon Caddesi üzerindeki lş Bankası Şubesi'ne, G.Osmanpaşa'daki brr kuruyemişçiye. Bahçelievler'de bulunan Samanyolu Bakkalıyesi'ne, Sanyer'deki Ülkü Ocağı ile bitişiğinde bulunan Esnaflar Kıraathanesi'ne ve Ferahevler Gıda Pazan'na molotofkokteylli saldınlar yapıldı. CHP'nin, şeriatçı-ırkçı kadrolaşmaya yer verdiği raporunda, parlamentonun, sivil-asker iç güvenlik ve istihbarat birimlerini kontrol edemediği vurgulandı: Devlet içinde devlet varANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Bavkal'a. Başbakan Tansu Çiller ile hükümet pazarlığı öncesinde verilen ve "şeriatçMrkçı" kadro- laşmayı anlatan verilerin yer aldı- ğı raporda, ülkedekı içgüvenlik sorunlanna da değinilerek. "dev- let içinde devlet'* uyansında bulu- nuldu. Devlet mekanizması içinde ya- zılı olmayan. özel yasalara göre yönetilen "ikinci bir devlet" olma yolunda olduğu vurgulanan rapor- da. içgüvenlik organizasyonu ve kuruluşlannın örgütlü suçlar, tero- rizm ve teknik suçlarla mücadele edebilecek yetenek ve yapılanma- da olmadığı dıle getınldi. Genel- kurmay Başkanlığı'nın. içgüven- likle ılişkisinin kesilmesı gerekti- ğı kaydedilen raporda. polis köken- lilerin il valilıklerine. asker kö- kenlilerin bakanlıklara \e önemli kamu kuruluşlanna atanması uy- gulamasının durdurulması istendi. Raporun. "içgüvenlik bölii- mü"nde. gel işmiş. demokratik ül- kelenn aksine. Türkiye'de ıçgü- venlığin. yan askeri bir kamu hiz- meti olarak kabul edildiği belirti- lerek. "Askerler, içgüvenliğimizin sağlanmasını tamamen sivil otori- teye bırakmamaktadııiar. Yan as- keri içgüvenlik anlayışı, demokra- tikleşme ve sivilleşmc hedeflerinin önündeki en önemli engeldir. Shil otorite ve parlamento, içgüvenlik kuruluşlan ile iç istihbarat servis- lerini tam olarak kontrol edeme- mektedir. denedeyememektedir** denıldı. İçgüvenlik konseptınin açık, be- lırli. çağdaş ve dinamık olmadığı savunulan raporda. "günlük olay- lara göre pahatif çözüm üretildi- ği" kaydedildi. Raporda. güvenlik kuruluşlannın; eğitim, örgütlen- me. hizmet anlayışı. donanım ve ışbirliği anlayışlan. demokrasiye. hukuk dev letine, insan haklanna bakış açılan açısından, çağın ve toplumsal dinamiklerin gerisinde kaldığı vurgulandı. İçgüvenlik organi- zasyonu ve kuruluş- lannın örgütlü suçlar, terorizm ve teknik suç- larla mücadele edebi- lecek yetenek ve yapı- lanmada olmadığı di- Ie getirilen raporda, içgüvenlik kuruluşla- nndaikili, üçlübaglı- lıklar görüldüğü ve bu bağlılık sisteminin hiz- mette hızhlık ve et- kinliği engellediği be- lirtildi. Raporda şöy- le devam edildi: "Özefliklel980son- rası dönemde. içgü- venlik kuruluşların- da; militaristveva pa- ramililarist inançlar. polis devleti anlayışı. hukuk devleti anlavı- şına, demokratikleş- meye, shiHeşmeye, üı- san haklanna tepki. Atatürk alev htarlığı, tarikat bağlılıkları, rüşvet ve yiyicilik, po- litik anlamda sağ ve aşın sağyanhkk, kapi- talist güç odaklan ve mafya ile sıkı ilişki, mesiek şovçnizmi yük- selen ve güçlenen de- ğerler olmuştur." Raporun sonuç bölümünde, Türk içgüvenlik organizasyonunun me\ - cut anlayışı ile "devletmekaniana- sıiçinde,yazılı ohnayan,özel kanu n- lara göre yönetilen ikinci bir dev- let olma yolunda" olduğu belırti- lerek, alınacak önlemler şöyle sı- ralandr Baykal. görüşmede Çiller'e CHP'nin şeriatçı - ırkçı kadrolaşma raporunun satırbaşlannı sözlü olarak iletmiş. - Bu gidiş en kısa sürede durdu- rulmalı ve içgüvenlik kuruluşlan, sivil otoritenin denetimine alınma- hdır. - Hükumetler. içgüvenliğin ken- dı sorumluluklannda, mıllı ancak sıvil bir kamu hizmeti olduğunu açıkça deklare edebilir. - Genelkurmay Bas- kanlıgı'nın içgüvenlik- le açıkça ilişkisi kesile- bilir. - İçgüvenlik kuru- luşlannın. kendilerini sivıl otoriteden tecrit eden hizmet ve örgüt- lenme anlayışlan, şo- venist politikalan dur- durulabilır. - tçişleri Bakanlı- ğı'nda güçlü. kişiligi olan, demokrasiye ve siv il otoritev e bağlılığı tartışılmayan, hukuk devleti anlayışına sa- hip çıkan bir politika- cı görevlendirilebilir. Bu bakan, Jandarma Genei Komutanlığj ile Emnivet Genel Mü- dürlüğü'nü önemli öl- çüde kontrolü altına alabilir. - Olağanüstü Hal Bölge Valisi ile asa- yiş komutanı arasın- dakı vetkı paylaşımı kısa sürede gözden ge- çirilebılır ve böylece asayiş komutanının OHAL Valisi'ne, iç- güvenlik ve il jandar- ma komutanlannın il valilerine bağlanması sağlanabilir. - MİTin sivilleşririlmesi çalış- malaru süratle ve etkin bir anlayış- la sürdürülebilir. - Emniyet Genel Müdürlüğü'ne, sıvil kökenli. demokrat. çağdaş, hukuk devleti anlayışına sahip çı- kan bir vali atanabılir. - İstihbarat ve içgüvenlik hiz- mederinde koordinasyon belirli öt- çüde sağlanabilir. - İçgüvenlik birimlerindeki aşı- n sağcı, tarikatçı. rüşvetçi, huku- kun üstünlüğü düşüncesine karşı örgütlenmenin üzerine süratle ve cesaretle gidilebilir. - Polis kökenlilerin il valilikleri- ne, asker kökenlilerin bakanlıkla- ra ve önemli kamu kuruluşlanna atanması uygulaması durdurula- bilir. - CHP kamu yönetimine, içgû- venliğe ve terörolaylanna bakış açı- sını geliştirebilir, bu konudaki mü- dahalelerini ve politikalannı etkin hale getirebilir. Raporun, "Türki- ye\vi tehdit eden terör odaklan" başlığı altındaki bölümünde de PKK. Kuzey Irak'taki Talabani ve Barzani güçleri, Ermeni terör ör- gütleri. şeriatçı terörörgütleri. 1980 öncesi ülkücü örgütlerin kalıntıla- n, Avnıpa Türk Federasyonu (ül- kücü Türk dernekleri), Muhsin Yazıcıoğlu errafında toplanan \e "gençlik arasında önemli provo- kasyonlar yataratan terorist grup- lar" ile aşın sol terör odaklannın. Türkiye için tehdit oluşturduğuna işaret edildi. Raporda "bölücü te- rörolayuıın" nedenleri. "uluslara- rası politik vejeopoUtik konum, iç polhîka. sosyo-ekonomik ve vönet- sel nedenler" olmak üzere 4 ana başlıkta toplandı. SUREC» CHP raporu: Birçok valigörevden ahnmah ANKARA (Cumhurivet Büro- su) - Koalısyon hükümetinin so- na erdiğı Deniz Baykal-Tansu Çil- ler görüşmesi öncesinde CHP li- derine sunulan ve 'şeriatçt-uiiçı' kadrolaşmayı anlatan raporda. cumhuriyet ve Atatürk ilkeleriy- le CHP'nin tercihlerine karşı ol- malan nedeniyle valılenn yüzde 23"ünün kesinlıkle görevden Xn- ması istendi. ' Başka nedenlerle valilerin yüz- de 9'unun görevden alınmasında ısrarlı olunması istenen raporda, CHP'nin eylemli valilikte kalma- sı için ısraretmesi gereken perso- nel oranı yüzde 13 olarak göste- rildi. Raporda, CHP'nin görevde kal- ması için ısrarlı olması gereken üst düzey merkez görevli sayısı ise '0' olarak yer aldı. '11 vali görevde kalsırT Raporun *\'alilerin genel sivasi değenendinnesi' bölümünde, va- lilerin yüzde 36'sının (31 kişi) şe- riatçı-tarikatçı-aşın sağcı. yüzde 37'sinin (32 kişi) sağ veya liberal eğilimli, yüzde 10'unun (9 kişi) siyasal anlamda renksiz veya opor- tünist tavır gösterdiği, yüzde 17'si- nin (14 kişi) de sosyal demokrat kökenli olduğu bildirildı. Vali ve üst düzey görevlilerin yüzde 13'ünün (20 kişi). 'cumhuriyet ve Atatürk ilkeleri ile CHP'nin tüm siyasal tercihlerine karşı ol- maları nedeniyle^kesinlikle gö- revden alınması istenen raporda, yüzde 9'unun da (8 kişı). değişik nedenlerle görevden alınmalann- da ısrar edilmesi gerektıği kay- dedildi. Valilerin yüzde I3'ünün (11 kişi) görevde kalması için CHP'nin ısrar etmesi gerektiği belirtilen raporda. görevde kal- ması için ısrarlı olunması gereken üst düzey merkez görevlısı bu- lunmadığı vurgulandı. Merkez vali ve gerekçeleri Raporda. hangı kontenjan için önerilirse önerilsin, eylemli vali- liğe atanmasına CHP'nin kesin- likle karşı çıkması gereken mer- kez valileri ile gerekçeleri şöyle sıralandı: M. Zeki Demirkan (Köktendin- ci-tarikatçı), MitatÇekin(kökten- dinci-tarikatçı), CengizBulutfkök- tendınci-tankatçı. Hakkındayol- suzluk ıddialan var), Muzaffer Ecemiş (köktendincı-tarikatçı-aşı- rı partizan). Şefîk Kalkanfkök- tendinci-tarikatçı). FikretGüven (köktendinci-tarikatçı-problem- İi). Alpaslan Karacan(köktendin- ci-tarikat önderi-tehlikeli). Mus- tafa Demir(köktendinci-tarikat- çı). Necati Bilican (ANAP parti- zanı. Hakkındaönemli yolsuzluk ıddialan var). A. Fuat Çapanoğ- lu (köktendincı-tarikatçı) Bolat Bolatoğlu (köktendinci-tankatçı- problemli). Süleyman Oğuz (ki- şiliği ile ilgili ıddialar-tehlikeli). ,\li Sakallı( köktendınci-tarikatçı- aşın partizan-yeteneksiz). Musta- fa Bahtettin Demirer (köktendın- ci-tarikatçı-yeteneksiz), Ayhan Tanju (aşın partizan->eteneksiz). Mustafa Malav(köktendınci-tari- katçı-problemlı). Refet Küçüktir- vaki( köktendinci-tarikatçı-önem- li yolsuzluk iddıalan). BehçetGü- ler (kişıliğıyle ilgili önemli iddi- alar). Necati Develioğlufpartızan- yeteneksız). Güner Orbay (parti- zan-veteneksiz-problemli). Arif Akbulut (partizan-veteneksiz- problemli). Hanefi Demirkoljkök- tendinci-tarikatçı). Ş. Ergun Ozak- man (partizan-yeteneksiz), Bay- barsSezerler (önemli yolsuzluk id- dialan), Nusret Mimaroğlu (kök- tendinci-tarikatçı-kişıliği ile ilgi- li iddialar). SÜRECEK ANAP'lı Bulut'tan iddia 4 DYP, döviz karşılığı transfer teklif etti' ANKARA (Cumhurivet Bürosu)-Yenı hükümet kur- ma çalışmalan sürerken, transfer pazarlıklan hızlan- dı. ANAP İzmir Milletve- kili Cengiz Bulut. kendisi- ne ANAP'tan istifa edip DYP'ye geçmesı için dö- viz hesabı önenldiğıni söy- ledı. Bulut. "*Karaparaba- balan Tansu Çiller'in yeni- den hükümet kurabilmesi için, harekete geçti. Çiller'e millervekili eksiğini tamam- lama sözü verdL Kimse. karakaşuka- ra gözü için bir partiden istifa edip di- ğerinegitnıez. Transferlerin büyükçoğun- luğunun al- hnda mutla- ka bir bit ye- niği vardır" dedi. Bulut. Cumhuri- yet e yaptığı açıklamada, bazı işadamlannın kendi- sini arayarak partisınden is- tifa edip DYP'ye geçmesı- ni önerdiklerini söyledi. Bu- lut. şöyle dedı: "Beni aravanlar.' Lütfen bunu bır rüşvet olarak algı- lamayın, ama siyaset için borçlanmış olabilirsiniz. Başka türlü alacaklannız. vereceklenniz olabilir. Si- ze yardımcı olalım. İsterse- niz size Türkiye "de bir ban- kada ya da yurtdışında bir bankada hesap açalım. Mark mı. dolar mı Türk pa- rası mı ne istersen. ne ka- dar istersen verelim' dedi- ler." Cengiz Bulut, kimse- nin babasının hatın için par- ti değiştirmediğini ileri sü- rerek şunlan kaydetti: "Bugünekadar kim par- tisini değiştirmişse mutla- ka aJtında bir bityeniği var- dır. Tabii bu tür şevlerin is- pan güçrür. Çoğunhığunun altinda bit yeniği var diye- lim. Ama kimse kimsenin kara kaşı. kara gözü için gitırıez, Mudaka alûnda ağır meseleler var- dır. Şimdi, Tansu Çilkr'i iktidara geti- renler,serma- ye gruplan- dır. Onlar, Çiller hükü- metinin deva- mını istiyor- lar. Çiller hü- kümetinin devamını iste- yenler arasın- da. namuslu para babalan olabilir. ama kara para babalan da var. Para babalan, Çiller'in bir azınlık hükümeti kurması için ihtiyaçduvduğu millet- vekillerini kendisine sağla- ma konusunda söz verdiler. Bunlar.çeşitli milletvekille- rine çeşitli öneriler götürfl- yorlar. Bu, para onerisi de olabilir, başka öneriler de olabilir. Bizi de bugünlerde aravanlar var. Ama yanıt vermiyonız. Bugüne kadar partisınden av nlıp bir baş- ka partive gidenler, bundan sonra gidecekler, çok çok i\i araştınlnıalıdır." • Yfeni hükümetin kurulması için çalışmalar sürerken DYP'nin. milletvekillerine para önerdiği söylentilert yoğunlaştı. ANAP Milletvekili Bulut, *Kimse kara kaşı, kara gözü için bir partiden istifa edip diğerine gitmez" dedi. CHP LİDERİ BAYKAL: Hükümet yamalı bohça ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Tansu Çifler'in ye- nı hükümet kurma arayışlarını de- ğerlendiren CHP Genel Başkanı Deniz Bavkal.Türkiye'nın "yama- lı bohça hükümetlerle" önündeki bır \ılı değerlendirmesınin müm- kün olmadığını söv ledı. Deniz Baykal. Cumhuriyet'e ver- diği demeçte, yeni hükümet senar- yolannı değerlendirdi. Türkıve'nın önündeki bir yıtı "yamah bohça hükûmetler'" ile değil. ciddi bırko- alisyonla değerlendırebıleceğıni vurğulayan Baykal. DYP ile ANAP arasında. kurulacak bır koalisyonun yanlış olmayacağını belirttı. Bay- kal. "Ama, bunun gerçekleş.mesi söz konusu değilse yamalı bohça hükümetlerie Türkive'nin bu bir yılını değerlendirmesi mümkün de- gildir. Bu konudaki girişimler ül- keve zarar verir. zaman harcaür" dedi. Son günlerde DYP. MHP ve Bü- lentEcevit'li bir hükümet senaryo- ları üzerinde durulduğuna da dik- kat çeken Baykal. bu modelle. MHP'nin, DYP-CHP koalısyonu dönemındeki gizli ortaklığının de- şifreedıldığinı söyledi. Baykal. şöy- le dedı: "Üzerinde durulan model DYP, MHP ve Ecevit. Bundaki olav da kamuoyunu çok telaşlandırmadan üçlü işbirüğiıti nasıl takdim edilece- ğidir. DYP-SHP ve ardından da D\T-CHP hükümf tleri dönemin- de, MHP perde arkasında gizli or- tak konumunda işleri yürütüyor- du. Şimdi bu tablo ortava konuldu ve deşifre edildi. \eni hükümet ku- rulurken çokaçık biçimde bu gözü- kecek. kimse kinıseyi saklayama- yacak arük." Baykal, söz konusu üçlü mode- lin nasıl i$leyeceğineilişkınde dört" ayn alt modelın gerıştirildiğmedik- kat çekerek, ilk modelin, Tansu Çil- ler'in hükümeti kurmasının ardın- dan genel müdür. müsteşar ve şu- be müdürlüklerinın özellikle MHP tarafmdan paylaşılması üzerine ku- rulduğunu kaydetti. Baykal. diğer seçenekleri de şöy- le sırâladı: "Ya da MHP'ye 'Sen biraz geride dur, bırak bunu DSP ile yapalım' diyeceklerdir ve MHP'den buna güvenoyu vermesi istenecektir. Ya da hükümeti açık- ca paylaşacaklardır. Bir başka ola- süıkda, DSP'ye "MHP ile DYP bır araya gelsin. sen buna destek ver" diyecektir." Bu olasılığın tam bır "vurgun hükümeti* olacağını kaydeden Bay- kal. "Bu.korkunçbirşevolacakür. Çok tehkiledir"diye konuştu. Baykal. DYP'nın CHP ile yeni- den hükümet kurma olasılığının ise çok güç olduğunu da sözlerine ek- ledi. 'Çeto'yu kalbimize gömdiik BIZBIZE, İstanbul Haber Servisi - Gazetemizın eski yazıışleri müdürlerinden Çetin OzbayTak. dün hüzünlü bir törenle toprağa verildı. Çetin Özbayrak için Teşvikjye Camii'nde öğle namazının ardından cenaze namazı kılındı. Namazın ardından bır süre eller-üzennde taşınan Özbayrak'ın cenazesi. uzun bıraraç konvoyu eşlığınde Nakkaştepe Mezarlığı'na götürüldü. Özbayrak "ın eşi Nazan ÖzbajTak ve kızı Aslı Özbayrak. göz> aşlanna bogulurken dostlan onu bu son yolculuğuna hüzünle uğurladılar. Türkiye Gazeteciler Sendıkası Başkanı Ziya Sonay ve yönetim kurulu üyelerı, Türkiye Gazeteciler Cemıyetı Başkanı NailGüreli ve yönetim kurulu üyeleri. Dunya Gazetesi Sahıbı ve Başyazarı Nezih Demirkent, gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç. Genel Yayın Koordinatörümüz Hikmet Çetinkaya. Cumhuriyet Vakfı Müdürü Oktay Kurtböke, İdare Müdürümüz Hüseyin Gürer, Millıyet Gazetesi Başyazan Altan Öymen, Mılliyet gazetesi yazan .Xh Sirmen, Hürriyet gazetesi yazan Yalçın Bayer de Özbayrak'ın cenaze törenine katılanlar arasındaydı. Törende aynca, aralannda yazar Yaşar Kemal, Türkiye Pen Yazarlar Derneği Başkanı Şükran KurdakuL Ara Güler, Semih Balcıoğlu, Tan Oral, Orhan Duru, Sezer Duru, Deniz Som. Turhan Ilgaz, Mehmet Güleryüz, Mücap Ofluoğlu, Erol Günaydui, Erol Toy, Demirtaş Cevhun. Tanju Gürsu'nun da bulunduğu çok sayıda sanatçı ve gazeteci de hazır bulundu. (Fotoğraf: HATtCE TUNCER) ERDAL ATABEK Çocuğun Varsa Derdin mi Var?..Geleneğe göre 'çocuğu olmak', hem aile birliğinin amacıdır hem de soyu sürdüren yeni filizin mutlulu- ğudur. Onun için de bütün evliliklerin sonrasında 'ço- cukbeklentısi', ailenin ortak merakı olur. Ailenin top- rak ve hayvan mülkiyetini sürdüren 'erkek çocuk' gereksinmesi, tarım toplumlannın üretim ilişkilerinden kaynaklanıyordu. Endüstriye yönelişin üç yüz yılı da kadının emeğınden pay alışına, bağımsızlık kazanı- şına, kendi özel mülkiyetine sahip oluşuna tanık ol- du. Ailenin yalnız, çocuk doğurmasını, onları bakıp büyütmesini beklediği kadın da artık toplumsal üre- timin de kişisel mülkiyetin de ortağı oldu. Şimdi er- kek çocuktan da kız çocuğundan da beklenenler değişmektedir. Ailenin çocuklarla ilgili sorumluluğu da sadece onlann evlendırilmeleriyle sınırlı kalmamak- tadır, çok önceden başlamaktadır. Bugün 'çocuklann eğitimi', ailelerin erken sorum- luluklanndan birinı oluşturmaktadır. 'Çocuğun iyibir eğitim alması', bu konuda bilinçlenen daha çok ai- lenin çok önemli sorunu olmaktadır. 'lyi bir eğitim' dendiği zaman anlaşılan da 'Ingilizce eğitim veren okullarya da kolejlerde okumak' olduğu için aileler de 'çocuğun bu okullara gihş sınavtanna hazırtan- ması' hedefine odaklanmaktadır. Başka bir seçene- ğin bulunmaması da bu hedefin giderek bir 'eğitim endüstrisi'ne dönüşmesine yol açmaktadır. Ailelerin ikinci bir erken sorumluluğu da 'çocuğun ev dışmdakihayatı' ile ilgili olarak artmaktadır. Buluğ çağına yaklaşan çocuk-gencin ev dışında ne yaptı- ğı, nerelere gittiği, kimlerle arkadaş olduğu, oralar- da nelerle uğraştığı, özellikle büyük kentlerde ailele- rin korkulu rüyası olmaktadır. Liselerdeki şıddet olayları, uyuşturucu maddelerin gizlice kullanımıyla ilgili dehşet verici örnekler, poli- tik ilginin gizli bir örgüte yönelmesi olasılığı gibi pek çok neden, ailelerin uykusunu kaçırmakta, ne yapa- caklarını bilememenin huzursuzluğunu yaşatmakta- dır. Buradaki en önemli sorun, geleneksel toplumun rol belirleyici kurallan etkısini kaybederken modern bir toplumun rollerinin aileler açısından bilinmemesi, be- nimsenmemesi, çocuk açısından da çelişkiler içine ginlmesidir. Geleneksel toplumun 'baba' rolüde, 'an- ne' rolü de, 'erkek çocuk' ya da 'kız çocuk' rolleri de belirgindı; kuralları belliydi, bu kurallar toplumsal onay görmekteydi. Kişinin birey olarak sorumluluğu değil, herkesin 'aile sorumluluğu' ör)em\iyd\. Bu sos- yal yapının da yanlışları elbette vardı, baskıcı kimliği değişmeliydi, bıreyi gelıştırmeyen etkileri aşılmalıy- dı. Ama bu değişım, sindırilmesine zaman bırakma- yan bir hızda olunca, değişen 'kişilik rolleri' yerine ye- ni ve belirgın kurallar konamayınca, hiç kimse neya- pacağını bilemez oldu. Babalar ve anneler, çocuklanyla 'nasıl ilgilenecek- lerini' şaşırmış durumdalar. Baskı yaparlarsa çocu- ğu bunaltmaktan çekindikleri için, kendi 'rollerini' bulamıyorlar. Yaptıklannın baskı olup olmayâcağı ko- nusunda karar veremiyorlar. 'llgilenmek' sadece sor- mak, gereksinmelecini karşılamak olduğu zaman da çocuğun iç dünyasina hiç gıremediklerinin farkında- lar. Çocuklannı yöntendirip yönlendinmeme arasında seçim yapamıyorlar. Yönlendirmek istedikleri zaman da nasıl davranacaklarını bilemiyorlar. Bir çocuğu 'özgür kılmakîa 'başıboş bırakmak' arasındaki far- kın nerede başlayıp nerede bittiğini karariaştırmak- ta zorlanıyorlar. Çocuklar için de aynı güçlükler söz konusudur. Onlar da kendi 'bağımsız olma' istekleriyle anne-ba- ba şefkati arasında sıkışmış durumdalar. Kişilikleri- ne bağımsızlık kazandırmak için gıriştikleri başkaldı- rı, onlan -kendi açılanndan bile- yanlışlara yöneltir- ken ne yapacaklannı bilemiyorlar. Bütün bunlara, ailelerin değişik yapılannı, kişisel psi- koloji farklannı. beklenti aynlıklannı eklediğiniz zaman ortaya çıkan tablonun karmaşık olması da kaçınılmaz- dır. Bir anlamda 'çocuklanyla ilişkiler' konusunda ai- lelerimiz yalnız bırakılmıştır. Sadece ortaya bir sorun çıktığı zaman suçlanmakta, 'zamanında çocuklany- la ilgilenmedikleri için' sorumlu tutulmaktadır. Aslın- da ailelere taşımalan çok güç olan bîryük yüklenmek- te, sonra da sorumlu tutularak suçlanmaktadırlar. Toplumun bugünkü karmaşık ortamında, cinselliğin böylesıne ortalığa dökülüp pazar malı yapılmış du- rumunda, uyuşturucudan para kazananlann rahat- ça çalıştığı bir ortamda, içki içmenin büyüme gös- tergesi sayıldığı, markalı giyinmenin heryolla modern- leşme olarak tanıtıldığı bir dengesizlikte genç bir kız, genç bır erkek 'kişiliğini nasıl bulacaktır?'.Or\\ara kim ya da kimleryol gösterecek, arkadaş olacak, yardım elini uzatacaktır? • • • Bu değişim, birçalkantıdır. Tarım toplumundan en- düstri toplumuna geçerken, geçmişten geleceğe uzanan kilometre taşında bu çalkantıların yaşanma- sı olağan sayılabilir. Ama tam da bu noktada ailele- re de genç insanlara yardımcı olacak kurumlara bü- yük bir gereksinme vardır. Devlet de, belediyeler de, toplumun bütün örgütleri de (sendikalar, mesiek ku- ruluşlan, vb.) bu değişımin sağlıklı olması için çaba harcamak yükümlülüğündedir. Gençliği statlara dol- durmakla, pop konserlerine ya da arabesk müziğe yöneltmekle bu görev yapılamaz. Toplumda 'aile ve gençlik eğitim-danışma kurum- ları' kurulmalıdır. Buralarda yapılacak çalışmalarta 'aile eğitimi' sağlanmalı, aileler, bir çocuğun büyü- mesinden genç insan psikolojisine kadar her konu- da aydınlatılmalıdır. Gerek ailelerin gerekse gençle- rin her sorunu için 'danışacakları' yerler kurulmalıdır. Çocuklann ve gençlerin 'kişilik eğitimi' için bütün eğitim kurumlarında program değişiklikleri yapılma- lıdır. Aileler suçlanmamalı. onlara yardımcı olunmalıdır. Gençler suçlanmamalı, onlara arkadaş olunmalıdır. Bu, bütün toplumun görevidir. Bu soruna aldınş et- meden 'iyi eğitim vermek'başanlamaz. Vereceğiniz eğitim de beklenen işe yaramayacaktır. Beklemeden işe başlamak. Başka çaremiz varmı? İLAN BOĞAZLIYAN KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1994105 Davacı Hüsamettın Şahın tarafından davalılar Davut Şahın ve Muammer Şahin aleyhlerine, Bogazlıyan. Ye- nıpar kasabası. Selanik mahallesınde kain ada: 119, par- sel: 77 j|e ilgili tespite ıtıraz ve tescil davasında. davalı- lardan Muammer Şahın'e dava dılekçesı. duruşma gün ve saatını bıldinr davetiye tebliğ edılememiştır. Muam- mer Şahın'ın 15.11.1995 günü saat 09.00"da mahkeme- de hazır bulunması. bır vekiî tarafından da temsıl edil- medığı takdırde tahkıkat ve yargılamaya yokluğunda de- vam edileceği ve hüküm venleceğı ilanen tebliğ olunur. Basın: 42980
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle