Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 EYLÜL1995 PAZARTESİ
OIAYLAR VE GORUŞLER
Vakıflar ve DernelderîçinYeniYasa
PENCERE
ZEKÂİ BAkOGLU Eski Gençlik ve Spor Bakanı
Türkiye Üçüncü Sektör Vâkfı Başkan Vekili
nayasamızda sonyapılan için daha çok Türkiyeüçüncüsektörü di-
Avakıflar ve dernekler için
yargı güvencesi getiril-
miş. böylece Türk üçün-
cü sektörünün bağımsız-
lığı tanınmıştır. Buna göre polis örgütün-
de dernekler masasına bağlı derneklerle
Vakıflar Genel Müdürlügü'ne bağlı va-
kıflar için yeni bir yasal düzenleme ya-
pılması gerekıyor.
Uçüncti sektör
Demokrasinin diger rejımlerden farkı,
vatandaş merkezli bir süreç olmasıdır.
Birinci sektör vatandaşa hizmet etmek
içinkamu gelirlerinden tnaaş alan görev-
liler sektörüdür. İkinci sektör (kâr) amaç-
lı özel sektördür.
Üçüncü sektör ise kâr amacı gütmek-
sizin gönüllü olarak toplum hizmetine
katılan vatandaşlar sektörüdür. Ulusal
düzeyde vakıflar ve derneklerle uluslara-
rası düzeyde hükümet dışı kuruluşlar bu
sektörün örgütleridir.
Dünyada "bağımsız sektör", "gönüflü
kuruluşlarsektörü", "shiltoplum sektö-
rü", "üçüncü sektör" gibi eşanlamlı de-
yimler altında hızla gelişen bu sektöre
biz. demokrasidekı gücünü vurgulamak
yoruz.
Üçüncü sektör niçin önemüdir?
Çoğulcu ve katılımcı çağdaş demokra-
si üç temel sektör arasında uzlaşma reji-
midir. Çağdaş demokrası çoğulcu ve ka-
tüımcKhr. Vatandaşın toplum hizmetle-
rıne gönüllü katıltmını parasal vönden
S'akıf". fikir ve emek yönünden de "der-
nek" sağlar. Birinci sektör "iktidar",
ikinci sektör u
kâr" amaçlıdır. L'çüncü
sektörün merkezinde ise "•vatandaş" var-
dır.
Üçüncü sektörü gelişmemış bır de-
mokraside vatandaş. birinci ve ikinci sek-
törün egemenliği, hatta bazen boyundu-
ruğu altmdayaşamaya mahkûmdur. Ger-
çekten iktidar amacı için birinci sektör.
kâr amacı için de ikinci sektör vatanda-
şın sırtındanbeslenir. Vatandaşlann hak-
lannı bu iki sektöre karşı koruyan ise
üçüncü sektördür.
Demokrasidevatandaşlar örgütlenme-
dikçe bu boşluktan anarşi, terör ve yol-
suzluklar kolaylıklayararlanır ve demok-
rasi tehlikeye ugrar. Korkunun ecele fay-
dası yoktur. Çözüm yolu si\ il toplum ör-
gütlenmesidir. Demokratikleşme üçün-
cü sektörün bağımsızbir sektör olarak ör-
gütlenmesiyle gerçekleşir. Her çağdaş
demokrasi ancak üçüncü sektörü kadar
güçlüdür. Üçüncü sektör. hem ulusal hem
de uluslararası düzeyde bilinçli \e du-
yarlı bır kamuoyu hazırlanmasında ve si-
yasal irade üzerinde baskı grubu oluştu-
rulmasında. tabandan başlayan vatandas,-
lar hareketi olarak. son derece etkilı rol
oynamaktadır. Gerçekten her alanda bin-
lerce uluslararası NGO uluslararası po-
litikanın gelişmesinde önemli roüer üst-
lenmişlerdir. Hükümetlerarası kuruîuş-
lar bunlann etkisi altındadır. Böyle iken
bir tek uluslararası Türk NGO'su yoktur.
Üçüncü sektör hareketi Avrupa"da hız-
la güçlenmekte. medya ıle ve asıl son
"tntemet" çahşmalanyla bütün Avrupa
ülkelerini birbirlerine kenetlemektedır.
XX. asnn sonu. ulusal ve uluslararası
üçüncü sektör hareketi ile dün *yöneti-
ten" vatandaşin "yöneten" aşamasına ge-
çiş dönemi olmuştur.
Vatandaş rolündeki bu dev rim. 2000'li
yıllann. üçüncü sektörün egemenhk yıl-
lan olacagının göstergesi değil midir?
Ülkemizdeki duruma gelince. 12 Ey-
lül dönemi öncesi acı olaylan nedeniyle
demekler yasası da antıdemokratık kı-
sıtlamalara uğramış, bunun sonucu ola-
rak birçok dernek \ akfa dönüşmûş; mal-
varlığı olmayan ve adından başka vakfa
benzer yanı bulunmayan pek çok vakıf
oluşmuş; bu da vakıf kurumunun saygın-
lığına gölge düşürmüştür. Vakıflann ve
demeklerin birçok sonınubirikmiş. siya-
sal iktidarların vaatlen askıda kalmıştır
TUSEV
İşte bu sorunlarkarşısmdabizler, Tür-
kiye"de tanınmtş 20 büyük vakıf ve der-
nek liderleri toplanarak, 1993 başlannda
TÜSEVi kurduk. Şimdiüye sayımız 100
civanndadır. Üye olmak için temel ilke.
"demokratik \e laikcumhuriyet ilkeleri-
ne içtenlikk bağh olmak"tır. Amacımız,
\akıflann \e demeklerin ortak sorunla-
nna çözümler aramak ve vakıflann \e
demeklerin bağımsız bir sektör olarak
örgütlenmesine katkıda bulunmaktır.
TÜSEV. yoğun bir çalışma içme gire-
rek. A\rupa Birlıği"ne bağlı Avrupa Va-
kıflar \krkezı"ne(EFC) ve Avrupa Kül-
tür VaktVna (ECF) asil üye olmak sure-
tiyle Avrupa Üçüncü Sektör Hareketi"yle
bütünleşmeye özen gösterdi. Cutnhur-
başkanımızın himayesinde ulusal planda
düzenlediğı ilk Türkiye Üçüncü Sektör
K.onferansı"nda birinci ve ikinci sektörün
yetkili temsilcilen ile EFC ve ECF baş-
kanlannın da huzurunda Türkhe Üçün-
cü Sektör Deklarasyonu kabul ve ilan
edildi. Bu deklarasyonun hükümlerine
uygun olarak hükümet TÜSEV'i. vakıf-
lann ve demeklerin ulusal ve uluslarara-
sı düzeyde bağımsız bir sektör olarak ye-
niden düzenlenmesini mümkün kılacak
yasa taslağını hazırlamakla görev lendir-
dı. Bunun için TÜSEV'in oluşturdugu
bilim kurulunun hazırlıklan son aşama-
ya ulas,tı. Bu arada TBMM. bağımsız
sektör için gerekli anayasa değişikliğini
kabul ettı. Gönüllü KuruluşlarYasaTas-
lağı adını verdigimiz proje. bir anketle
birlikte üye vakıf ve derneklerle ilgili ba-
kanlıklann görüşlerine sunuldu. Bugün
bu kurumlann yetkili temsilcilerinin ka-
tılmasıyla bir değerlendirme toplantısı
yapılmaktadır. Taslak TÜSEV Yönetim
Kurulu \e Mütevelliler Heyeti'nce geliş-
tinlerek ikinci genel konferansa sunula-
cak; burada son şeklini aldıktan sonra
hükümete tevdı edilecektir.
Özet olarak, ulusal düzeyde üçüncü
sektör, demokrasimızin kilit taşıdır. ön-
cebunubiklim. Uluslararası düzeyde ise
Türkiye. yüzde 99 Müslüman nüfusu ile
Islam dünyasında dini kural ve kurumlar-
la (şeriat) yönetilmeyen çağdaş anlamda
laik ve demokratiktek ülkedır ve kökten-
dincı akıma karşı Avrupa'nın güvencesi
konumundadır. yeni A\ mpa Türkiye'sız.
Avrupa üçüncü sektörü de Türkiye üçün-
cü sektörü olusmadan olamaz. Bunu da
bilmeli ve bütün dünyaya bildırmeliyiz.
Bunıtn için de üçüncü sektörümüzün
çağdaş demokrasikrdeki gelişme parak-
lindebağımsızbir sektör olarak örgütkn-
rnesıni saglayacak yeni gönüllü kuruluş-
lar yasasının çıkanlmasına öncelik ve
ıvedilik tanımasınt. siyasal iradeden is-
temeliyiz.
ARADA BIR
NÜVtT YETKİN
Eski Bakan ve Milletvekili
YılmazBir Savaşçı YîtiPdik
Tanımladığım kişı Hıfzi Oğuz Bekâta'dır.
Istiklal Savaşı sırasında Ankara'da betki henüz il-
kokul sıralannda idi. Milli mücadelenin meşakketle-
rini, acılarını, sevinçleriniyüreğinde duyarakbüyüdü.
Atatürk'e, devrimlere, laik devlet ilkesıne Batı uy-
garlığına yürekten bağlı bir genç olarak eğitimini ve
askerliğini bitirdikten sonra kısa sürede pariamento-
ya girdi.
Tek parti sistemi onu tatmin etmiyordu. CHP'nin
kendi içindekurduğu (Müstakil Grub)akatılarakeleş-
tiri ve denetim denemeleri yaptı. Çok parti dönemi-
ne geçilmesiyönünde IsmetPaşa'nın girişimıni des-
tekleyen genç parlamenterler arasında Bekâta da
vardı.
1950'de Ankara'da CHP seçimi kaybedince genel
merkezin verdiği görevlerie ıllerde örgütlenme çalış-
malanna katıldı.
Ben kendisini, CHP'nin muhatefetteki ilk kurulta-
ymda tanıdım. Çevrelerinde seçimi kaybetmiş genç
ve idealist parlamenterler, kurultay delegelerine bil-
dirgeler, broşürler dağıtarak güç ve moral vermege
çalışıyorlardı.
Bekâta 1957'de Ankara'dan seçilerek TBMM'ye
girdi. O tarihten sonra BüyükMilletMeclisi'nde, (1961
Anayasası'nı hazırlayan) kurucu Meclis'te, cumhuri-
yet senatosunda birlikte olduk, ikimiz de Inönü hü-
kümetlerindegörev aldık. Onun kürsüde inandığı da-
valan, yurdunve ulusun bölünmezbütünlüğünü, ana-
yasave hukukun üstünlüğü, laikdevletilkesini gür ve
tok sesıyle nasıl savunduğunu ve bu ilkeler uğruna,
aynı kabinedekı bır başka bakanla nasıl savaştığını
yakından bilirim.
Aktif görevlerden ayrıldıktan sonra da sarsılmaz
inançlannı, olaylar karşısmda görüş, düşünce, eleş-
tiri ve önerilerini kitaplarıyla, makaleleriyle, topluluk-
lardakonuşmalanylayoruimadan savunmayadevam
etti. Onunla, (Encümeni Daniş)de Istanbul'daki kuru-
cu meclisüyelerininaylıktoplantılanndave "61Ana~
yasası ve Çağdaş Demokrasi Vakfı "nda bir araya ge-
liyorduk. Hattada iki gün diyaliz makinesine bağlan-
maya mahkûm olmasına rağmen bütün toplantıiar-
da inançlıve inandırıcısesi ve üslubu ile görüşve uya-
nlarına devam etti. Ne yazık ki hastalığa yenik düş-
tü.
Yılmaz ve yorulmaz savaşçı nur içinde yat.
Biz de evlendik
Mutluyuz!..
HARÎKA ve ŞEVKET SARAL
24 EyM 1995
Kadıköy Evlendirme Daıresf
İLAN
T.C.
BAŞBAKANL1K GÜ\1RÜK
MÜSTEŞARL1ĞI
Gümrükler GenelMüdûrlüğû
İstanbul Gümrûkleri Başmüdüriüğü
DU\URU
Sayı: B.02.1.GÜM.4.06.10.00-
Konu: 04'GİŞ: 048-1319. 2119-GKY-7758
BaşTnüdürlüğûmüze kayıtlt 13192119 karne nolu
Gümrük Komısyoncu Yardımcısı Mehmet Gürcan Ka-
ya ile alakah olarak Müsteşarlığımız Personel Daıresı
Başkanhgı'ndan ahnan 25.8.1995 gün ve 23294 sayılı
yazıda:hakkımzda GümrükMüfetnşı Sezai L'çurmak ta-
rafindandüzenlenen 15.5.1995 günlü. 10 sayılıbasitra-
porda;
Haydarpaşa Giriş Gümrük Müdürlüğü'nden 1991-
1992 yıllannda yapılan canlı hayvan ithalatına ıhşkin
ginş beyannamelennm yapılan ınceknmesmde Beta Et
Urünleri ve Dış Tic. AŞ adına düzenlenen bır kısım gi-
riş beyannamelerindeve çetele defterknnde gemikrden
tahlıye edılen canlı hayvanlann tam olarak kaydedilme-
digı, çetele defterkrimn görevli kolcular tarafından ger-
çeğe aykın olarak düzenkndiğı ve bu yolla sadece anı-
lan fırrnaya aıt ginş beyannamelen kapsamında 700 to-
nu aşan miktarda canlı hayvanm vergi ve fonlan öden-
meden yurda kaçak olarak sokulduğu tespit edıldığinden,
alınankaçakçılık eylemlennebızzat katıldıklan ve bır kı-
sım beyannamelenn "kıymet-beyan" tablolarını imza-
ladıklan tespit edıldığı ve 1615 sayılı Gümrük Kanu-
nu'nun 173. maddesı uyannca daımi olarak gen ahnma-
sı önerikrek konuhakkmda savunmanızın almarak gön-
denlmesi ıstenümektedır.
Bu nedenlekonuhakkındakı savurananızın ilanen teb-
lıg tarihı ıtibanyla <7) yedı gün ıçmde Başmüdûrlüğü-
müze ibrazı tebİiğ olunur.
Basm: 42734
TARTISMA
Yargıbağımsızlığı, hâkim teminatı
D
emokratik rejımde
şargımn bağımsızlığı ve
hâkıtnlenn teminatı bır
temel taştır. Hukuk
sıstemlen içinde bizım
mevzu hukukumuz kara Avrupası
sisteminı kaynak almıştır. Delil
toplamada esas görev savcılanndır.
Knmınoloji ve de kırniınılasük
sıstemkrJe tanık beyanlanndan bu
çok daha güven vericidır. Bövle
olmasına rağmen davalan açan. açılan
davalarda doğru karar ve hüküm veren
bu kurallardan daha ziyade davalan
lüzumsuz uzatan. kamuo>unu tatmin
etmeyen ve de güven vermeyen direkt
ve de yan delil savılamayacak yapay
usüllerle adaletın geç tahakkukuna yol
açmaktadırlar. Birinci kez kamu
davası açılması için CMUK'a göre
yeterli delil toplanmış olması esastır.
Mahkemelenn delil toplamada
ıçerilikkri ve de yapılanrnalan uygun
değıldir. Noksanlan mahkeme ıkmale
kalkışırsa davalar da o nıspette çok
uzayıp gıder. tkinci kez ve >ine
CMUK'un emredici ko^ulu yargı şartı
-ki biz buna hukuk literatüründe bövle
denz- gösterilenlerden herhangi bin
yerine getınlmemış ise dava açilamaz.
soruşturma yapılamaz "Sadece kavıp
edilmesin<kn korkulan deliller
toplamr" orneğin bır milktvekılinin
dokunulmazlığı kaldmlmadıkça
hakkında soruşturma yapılamaz. dava
açılamaz. Hukukun alfabesi sayılan bu
hususa karşın Atatürk'e hakaretten bu
koşula bakılmadan dava açılabılmiştır.
Ve de dava neden sonra
düsürülmuştür. Bu şekıl şartı esasa ait
bir kuraldır. Bu husus yerine
getinlmeden gerek dava. gerek
soruşturma ıle makamlann ışgali
zaman israfına yol açar ve fuzulidır
Hukuk muhakemekrinde. ticarene.
icra iflasta delil toplama ve de nelenn
delil sayılabikceği belhdir ve
ayncalıklıdır. Ceza muhakemekrinde
ise delil serbestisı ve vıcdanı kanaat
esası kabul edilmıştir. Anglosakson
sistemınde taraflar delil
toplayabilirkr'? Kontinantal Avrupa
sıstemmde deliller adh zabıta ve
savcılarca toplamr. Bu kurallara
rağmen Arena ve A Takımı'nın çok
net direkt ve yan delil &a>ılacak
venleri loplavarak ilgililere zamanında
verdıkkri halde malı şube ve
savcılann kaplumbağa hızı ile yargıyı
dev reye sokmalan anlaşıhr gibi
değıldir. Bu halkr kafalardakı
ıstifhamlan gidermek yerine
çoğaltmaktadır? Memlekemızde
enflasyonun çok hı/h tırmanışı ve
paranın o nıspette alım gücünü
yitirmesi nedeni ile geç tahakkuk
edecek adaktın çekte. faturada
anormal yol olan mafyaya pnm
vemniş olmaktadır. Geçmiş zamanın
Sayın Başbakanlardan Refik
Sjprdam'ın sözü bugün dahı fazlasıyla
geçerlidır. Yönetimde a'dan z"ye kadar
reformlann vapıimasına şiddetk
ıhtiyaç vardır. Fosılleşmiş yasalar
ayıktanıp günün mesekkrinı süratle
çözümleyecek olan ve de kanun
tekniğine, sistematiğe. etik unsurlara
önem veren yasalann süratle çıkanhp
hayata geçirilmesinde yasama erkınin
en başlıca görevleri arasındadır. Ça|
atlayan ve de çağdaş bir devlet
yönetımı dürüst. çalışkan bıhnçli
ellerle yenne getırmek ve yakalamak
hiç de zor değıldir. Bireyler olarak
toplum olarak yönetici olarak sıyası.
ekonomik ve sosyal alanlarda ucuz
krediler nıspetini yüksktmek yerine
ikn teknolojıyi elde ederek rekabete
haız kalıtclı üretım yaparak tüm
kesımkri refaha huzura. mutluluğa
kavuşturmak kanımca ışten bılme
değıldir,
M. RafetTüzün
Emekli Hâkim Tümgeneral
ç"i telefonunuzun
K V K . ya d3 GEN-PA
taraf'nflan ıthal edılAJımlen
enın olunuz
Bazıları dostlarına daha çok
zaman ayırır
Yoksa siz, günü 28 saat yaşayan bu şanslı insanlardan
değil misiniz?.. Onların birer cep telefonu var
Yaşamı daha da kolaylaştıran, ödül rekortmeni bir
cep telefonu: Ericsson 337. Darbelere dayanıkh
metal çerçevesi. sesi tüm doğalhğıyla üeten
mıkrofonu. Türkçe, kullanımı kolay menüsü.
Ericsson Yetkili Distribütörleri:
Ericsson'a özel anteni ile 21. yüzyıhn cep telefonu
Ericsson 33"?. kendinize ve dostlanmza daha çok
zaman ayırmamzı sağhyor. Biliyorsunuz. şimdi
zaman önemli: insan ise her zaman...
ERICSSON
K.V.K. Mobil Telefon A.Ş. Tel: (0216) 410 85 00 (6 hat) * GEN^PA Genel Pazartama Sanayi ve Ttcaret A.Ş. Tel: (0212) 2871717 (10 hat)
OrtınçL
Selim Edes - Engin Civan davası, Yargrtay Birin-
ci Ceza Dairesi'nce hükme baglandı. Selim Edes'ten
3.5 milyon dolar (168 miiyar lira) rüşvet aldığı kesin-
leşen eski Emlak Bankası Genel Müdürü Cıvan ile
rüşveti veren Edes, mahkûm oldular. Ancak bu ka-
rar davanın görünen yüzüdür, bir de davantn üstüne
kanlı şal örtülen bir yanı var ki eski Cumhurbaşkanı
Özal'ın aitesini kapsıyor...
Işin o yönü kapatıldı.
•
Rüşvetin bizim tarihimizde özel bir yeri var Kaş-
gartı Mahmut, Divan-ı Lugat-it-Türk'te, 'oa/nç'un
'rüşvet' anlamına geldiğini yazıyor. 11'inci yüzyılda
Türktoplumlannda 'orunç' geçerli... Göktürklerin Or-
hun yazıtlarında ise 'agı' sözcüğü, rüşvet amacıyla
verilen armağanı vurguluyor...
Ancak rüşveti icat edenler Türkler değil; eski Yu-
nan'da rüşvet, yaşamın bir parçasıL Yunanlılar yal-
nız rüşvetçilikle değil, yalancılıklanyla da ün yapmış-
lar!.. Isa'dan önce 4'üncüyüzyıldayaşayan Demos-
tenes, rüşvet ve yalana karşı amansız bir savaş aç-
mış, söylevlerinde rüşvetçiliğiyerden yere vururmuş;
ama, kendisi de rüşvet almak suçundan mahkûm
edilmiş...
Islam devletlerinde rüşvetçilik salgınmış; Abbasi-
ler döneminde Isfahan'a getırilip parayla halka gös-
terilen bir fil nedeniyle ünlü şair Aİ Isfahant, şu dize-
leri yazmış:
Isfahan'da iki şey şaşırtır insanı..
Biri fildir, öteki kadı.
Yoktur ne birine ne ötekine serbestçe giriş..
Kim fiii görmek isterse, öder bakıcısına giriş pa-
rası..
Ama senın bakıcın nerede ya kadı?..
Bir ara rüşvet, Islamdevletlerinde öylesine kök sal-
mış ki "Her üç kadıdan ikisi cehennemliktir" diye bir
hadis uydurulmuş. Selçuklu Imparatorluğu'nda gö-
renek yoğunlaşarak sürmüş; Sultan Muhammet'in
veziri Hâce Ahmet, hasmı olan Ebu Haşim'i öldürt-
me ıznini Sultan'dan yanm milyon dinara koparmış.
Bu karan zamanında haber alan Ebu Haşim, Sul-
tan' ın bir uşağına 10 bin dinarvererek huzuraçıkmtş,
800 bin dinara da Vezir Hâce Ahmet'i öldürmek yet-
kisini satm alarak partiyı kazanmış.!.
•
Ya Osmaniı'da rüşvet?
Çandarlı Kara Halil Paşa, askeri örgütün yaya sı-
nıfını rüşvet alarak kurmuş. 17'nciyüzyılagelindiğin-
de rüşvetçilik tam egemen olmuş; memuriuklar açık
arttırmayla satılıyormuş. Naima diyor ki:
"Her makamın ücreti önceden bilinir, vaad edip
vermeyenlerden rüşvet mübaşirie tahsilolunur..."
Iran Kumandanı Mustafa Paşa, 1579'da ordugâ-
hındaki bütün alt görevleri parayla satarmış. 16'ncı
yüzyılda sipahilere parayla izin verilen kalelerde he-
men hemen hiç asker bırakmayan alaybeyleri görül-
müş. 1589'da sikke (altm veya gümüş para) basımı-
nı yapan bir Musevi işadamı, RumeliBeylerbeyi Meh-
met Paşa'ya, asker aylıklannın ayan bozuk sikke ile
ödenmesi için 200 bin akçe rüşvet verince, yeniçeri
arasında ayaklanma başlamış. Ünlü Sokollu Meh-
met Paşa'nın da bu yolda adı çıkmış. Hanya fatihi
Yusuf Paşa namuslu adammış, ne kimseden rüşvet
alır, ne kimseye verirmiş; ama, Girit'ten Sultan'a bol
armağan getirmediği için 1646'daidam edilmiş. Os-
manlı'da rüşvet, devlet düzeninin iliklerine işlemiş...
Tanzimat'ta çürüyüşü önlemek için Meclis-i Âli, ça-
reler düşünmüş:
"Rüşvetniçin verilir?.. Ya def-i mazarrat (sakınca-
ları önlemek) için, ya celb-i menfaat (çıkar sağla-
mak) için. Tanzimat-ı Hayriye sayesinde can, mal, ırz
güvenliği sağlanmıştır. O yüzden def-i mazarrat için
verilen rüşvetin ortadan kalktığına hükmedilebilir."
Meclis-i Âli'de hazırlanan belgede "Tûrkistan'ın
rüşvetçiliği, dünyada darb-ı mesel haline gelmiştir"
deniyor; ama, önüne geçilemiyor; tkinci Abdüîha-
mit döneminde rüşvet ayyuka çıkmış; öncelikle ya-
bancılardan alınan rüşvetierdoruğatırmanmış; ülke-
nin çtkarlannı yabancılara rüşvet karşılığı satmak,
devlet adamlarının doğal mesleğine dönüşmûş...
1923 Devrimi'nin ilk döneminde rüşvetçiliğin önü-
ne geçilmiş gibiydi; günümüzde ise Osmanlı'ya rah-
met okutacak çapta rüşvetçilik yaygın..
Rüşvet vermeden adım atamıyorsun...
Edes-Civan rüşvet olayı, kendi aralanndaki çatış-
mayla ortaya çıktı, bir raslantıyla gündeme girdi, bu
işin içindeki Özal ailesi kayırıldı, davanın en önemli
sanığt öldürülerek susturuldu...
Ya Edes'in ellerini kollannı sallayarak yurtdışına
çıkıp toz olmasına ne dersiniz?..
Ö L Û M Ü N Ü N ONUMCU Y I L I N D A
RUHİ Sl YİNE BİZİMLE
25. CD VE KASETİ ÇIKTI:
AMANOF
Ruhı Su'yu 20 Eyfûl -7 Ekim
tanhlen arasında "10 Yıl
Etkınlıkleri" ıte anıyomz
Bu etkmlıklenn içnde bır kaset
ve bır CD'rvn çkantması haşta
gelıyor Seçtığım türkûier,
Ruhı'nin radyo. televızyon
programlanndan almış oiduğu
eserleröır
Gene bu türküler kulûplerde,
dost evlerinde verdığı konserlerin
ilk kayıtlandır
Sıdıka Su
GE\TXÜAĞITIM:
Trf: (212ı 513 04 73 - S1322 3T «FA» (212> SU 8194
Biümsel bakım ve eğitim vemnek üzere
yetiştirilecek
EV ÖĞRETMENUERİ ve ÇOCUK BAK1C11ARI
"3 Istediği semtte çaiışacak
ü Üniversıte veya lıse mezunu, gehşmeye açık
10-3 yaşa tam gün bakım ve eğrtım verebıtecek,
3 Kendine güvenen, geltşmeye açık. güleryüzlü ve sevecen,
3 Bebek ve çocukian seven, eneqi dolu,
0 (yi ücret ve sevgi dolu bır ortam arayan
120-45 yaş arasında sigara içmeyen bayanlar.
Lutien bizl araymız (0216) 336 04 62/418 28 93
MATURE Eğitim