Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
20 TEMMUZ 1995 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Prof. Dr. Özgür, yerel televizyon ve radyolardan kendisi için 'katli vaciptir' diye yaym yapıldığını öne sürdü
Profesöre 'öKim' fetvası
HCLV'A KARABAĞLI
• Açığa alınan Sıvas Sağlık Meslek Lisesi Müdürü Servet Özgür,
can güvenliğinin tehdit edilmesinde birinci derecede rol oynayan
yerel televizyonlardan "SRT". yerel radyolardan "Lider (Hilal)
FM'
1
kuruluşlan ile yurt genelinde yayın yapan özel
televizyonlardan ''STV" ve "TGRT" hakkında üst kuruldan işlem
yapmasını istedi. Özgür. olay günü yorumlanyla kendisini küçük
düşüren atv ve Show TV'den de şikâyetçi olduğunu bildirdi.
dıye yayın yapıldığını öne sürdü.
RTÜK'ü. telefonla arayan çok sayıda
Sıvaslı yurttaş, yayınlann ikinci bir Sı-
vas olayına yol açmaması için üst kuru-
lu önlem almaya çağınrken, bulunduğu
bölgede yayınlar üzerinde denetim yet-
kisinesahıpoIanSıvas Valisı AydınGüç-
lü'nün. üst kurula sakıncalı yayınlar ko-
nusunda bir bılgı iletmedığı öğrenildı.
Sağcı basının başlattığı kampanya so-
nucu okul müdürlüğü görevinden açığa
alınan Özgür. dün RTÜK'e başvurdu.
Özgür. RTÜK Hukuk Müşavırlığı'ne
sunduğu dilekçesınde, yerel televızyon-
lardan "SRT". yerel radyolardan "Lider
ANKARA - Sıvas Sağlık Hızmetleri
Meslek Yüksek Okulu'ndakı mezunıyet
töreninde ortaya çıkan "türban tartış-
ması"nın ardından hedef adam olan okul
müdürü Prof. Dr. Servet Özgür. can gü-
venliğinin tehdit edilmesinde birinci de-
recede rol oynadığını ilen sürdügü bazı
radyo ve televizyon kuruluşlan hakkın-
da işlem yapılması için Radyo ve Tele-
vizyon Üst Kurulu'na (RTÜK) başvur-
du.'Prof. Dr Özgür. RTÜK'e sunduğu
dilekçesınde bazı yerel televizyon ve
radyolardan kendısı ıçın "katlı vacıptir"
(HilaJ)FM" kuruluşlan ile yurt genelin-
de yayın yapan özel televizyonlardan
"STV" ve "TGRT". "atv" \e "Sho*
TV" kuruluşlannın yayınlan konusunda
gerekli işlemlenn yapılmasını ve cevap-
düzeltme hakkını kullanmak ıstedığini
bildirdi Özgür. şikâyet dilekçesınde. ve-
rel bazı özel televizyon ve radyoların
yurttaşlan alevhine kişkırtıklannı belır-
terek. bu yayınlarda açıkça •'istenmcyen
kişi" olarak ılan edıldığıne ışaret ederek.
şunlan söyledı: "Sıvas'tayayınvapanSt-
vas Radyo ve Televizyon (SRT) başta ol-
mak üzere 89.5'ten yayın yapan Lider
(Hilal) radyolan 14.7 1995 günü saat
20JO"dan itibaren 17.7. 1995 akşam sa-
atlerine kadar tiim habcrlerindc. canlı
açıkoturum ve benzeri programlannda
kişilik haklarıma saldıran. tek y anlı, hal-
kı aley hime kışkırtan. can vc mal güven-
liğimi tehlikeye atan yayınlar yapmışhr.
Hatta, bu yayınlarda şahsım istenmcyen
kişi ilan edilmiştir. Sıvas'ı terk etmem,
öğretim üyeiiğinden atılmam. istifa et-
mem isteıuniştir. Aynı yavuüann kopya-
lan, ay nı süreler içinde TĞ RT ve STVde
yav ımlannııştır. Hedefgösterid rurumlar
tekrarlanmıştır."
RTÜK'e şikâyet
Dilekçesinde. kışkırtıcı yorumlarla
aynı görüntülenn atv ve Shovv TV'de yı-
nelendığini anımsatan Özgür, 3984 sayi-
lı Özel Radyo ve Telev izvon Yasası uya-
nnca"cevap-düzeltmer
' hakkını kullan-
mak istediğını bildirdi.
RTÜK Hukuk Müşavirliği. Özgür'e.
yasa gereğınce bu yay ınlara karşı cevap-
düzeltme hakkı ıçın v argıdan bir karar al-
ması gercktığini bıldırerek, üst kurulun
çıkacak karar doğrultusunda Özgür'ün
haklannı koruyacağını kaydettı. RTÜK.
mahkeme kararı bekleninceye kadar
olayla ılgili yayın yapan SRT ve Lider
FM'den de yayın bandlannın istenmesi-
nı. atv. Shovv TV TGRT ve STV'nin ya-
v ınlannın da Yayın Değerlendirme Baş-
kanlığı'nca ızlenmesini kararlaştırdı.
Olaylarla ilgılı olarak RTÜK'ü tele-
fonla arayan yurttaşlar, Özgür'ü hedef
gösteren yay ınlardan rahatsızlık duyduk-
fannı belırterek, yenı bir Sıvas olayının
yaşanmaması içın üst kurulu önlem al-
maya çağırdı.
Sıvas Cumhunyet Başsavcısı İbrahim
Gürses. konuyla ilgılı soruşturmanın
sürdüğünü belırterek *Şu anda, tarafla-
rın sadece şikâyetlerini dinleyip olayın
asıl sorumlularını saptamaya çalışıyo-
ruz" dedı.
Gürses. Cumhuriyefe yaptığı açıkla-
mada. üç cumhunyet savcısı tarafından
yürütüldüğünü vurguladığı soruşturma-
nın. on güne kadar sonuçlanacağını bil-
dırdi.Gürses, olayda sorumluluklan olup
olmadığmı. varsa hangi düzevde etkıli
olduklannı belirlemek için yerel telev iz-
yon ve basın kuruluşlan yönetıcilen ve
Milli Gençlik Vakfı Sıvas Şubesı Başka-
nı Abdullah Genç'in de ifadelenne baş-
vurulacağını bildirdi.
Cumhuriyet üniversitesi'nin kararı
'Amaç, din
istisman'• Hemşireliğin, ibadet kadar kutsal bir görev
olmasına karşın din duygulannın istismanyla kaos
yaratıldığı belirtilen senato karannda, "Düzeni
bozmak için yalnızca klinik uygulamalannda
takılan bir kepe karşı tavır alıp ısrarla bu durumun
devam ettirilmesi, amaçlı ve ideolojik
görünümdedir" değerlendirmesi yapıldı.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Gericilerin saldın-
lan üzerine Sıvas Cumhuri-
yet Üniversitesi Sağlık Hiz-
metleri Meslek Yüksek
Okulu Müdürlüğü görevin-
den açığa alınan Prof. Dr
Servet Ozgür'ün şeriatçıla-
nn boy hedefi olmasına ne-
den olan Kıyafet Yönetme-
lıği, benzer bırtartışma üze-
nne ünıversıte senatosunca
I992'de alınan bir kararda
savunuldu. Senato karann-
da, "sağhk ocaklan, hastane
ve kliniklerin ibadet dcğil,
eğitim ve hizmet yerteri" ol-
duğuna dikkat çekılirken.
türban sınırlamasına karşı
tutumlann, "ideolojik amaç-
h din istismanyla kaos yarat-
ma hedefine yönelik oMuğu"
vurgulandı.
Sıvas Cumhunyet Üniver-
sitesi Senatosu, yine Sağlık
Hızmetleri Meslek Yüksek
Okulu'nda yasanan bir tar-
tışma üzerine 21 Ma>ıs
1992'de aldığı bir kararda,
hemşirelerin türban takama-
yacağını bildirdi
"İiniforma, hem bu mes-
leğin (hemşirelik) disiplinini.
ciddiyetini. saygınlığını tem-
sil eder hem de hastane orta-
mından eve, evden de hasta-
ne ortamına enfeksiyon
ajanlan mikroorganizmâla-
nn taşınmasını engelleme
amacına yöneliktir. Ünifor-
ma üzerine giyilen kep. esa-
,"n mesleğin özgürce icrası-
nı ifade eden evrensel bir
semboMür" ifadeleriyle
başla>an kararda, özetle şu
görüşler dıle getırildi:
- Biitün dünya ülkelcri.
üniformanın saygınhğını ve
bütünlüğünü korumak
amacıyla üniforma yönet-
melikleri düzenlemişlerdir.
Sağlık Bakanlığımızın ve
hemşire çalıştıran tiim ku-
rumlann.hem sağlık meslek
lisesi öğrencileri hem de ça-
lışan hemşireler için böyle
bir yönetmeliği vardır. Bu
yönetmeliğe uyma, hiçbirza-
man tartışma konusu edil-
memektedir.
- Hemşirelık Yüksek
Okulu'na gelen öğrencıler.
bu meslekte üniforma giyil-
diğinı kesınlikle bilmekte-
dirler. Bu anlamda, ünıversi-
te sınavlan sırasında hemşi-
relık okullannı tercih eden
öğrenciler. ünifonna giyme
koşulunu da kabul etmiş sa-
yılırlar.
- Hemşjrelik Yüksek Oku-
lumu/un da, yürürlükteki
yonetmefikler veevrensel de-
ğcrlere u>gun bir kıyafet yö-
nergesi bulunmaktadır. Bu
yönerge, kişisel va da keyfı
bir istek olmavıp. mesleğin
g«reğidir ve bu değerlerin
korunması. bu mesleğin üve-
si olan bizterin, en önemli gö-
rev ve sorumluluğudur.
- YÖK karannın gereğı
ohrak, Hemşırelik Yüksek
Okulu Müdürlüğü, öğrenci-
lenn, klinik ve klinik yerine
g«çen uygulama alanlannda
üriiforma uzerine başörtüsü
takmalanna ızin vermemek-
tedir.
Bu tutum, Hemşirelik
Vâksek Okulu Müdürlü-
ğ^iı'nün görevi ve sorumlulu-
ğx gereğidir. Bunun aksine
olın bir karar verme yetkisi
de bulunmamaktadır.
- Sağduyulu ve Türkiye
Cumhuriyeti >-asalanna
bağlı her insanın takdir ede-
ceği gibi. hastane kliniklcri.
sağlık ocaklan ve ilkokul sı-
nıflan, ibadet etmek için gi-
dilen yerler olmavıp, mesle-
kî eğitim ve öğretim deneyi-
mi kazanmak ve aynı za-
manda hastava hizmet için
gidilen görev yerieridir.
- Hemşirelık mesleğinin
ibadet kadar kutsal bir gö-
rev olmasına karşın. dinsel
duygulan istısmar ederek ve
kutsal görevi hıçe sayarak
bir kaos yaratmak, düzeni
bozmak içın, yalnızca klinik
uygulamalannda takılan bir
kepe karşı tavır alıp ısrarla
bu durumun devam ettinl-
mesi. amaçlı ve ideolojik
görünümdedir.
Ünıversıtemizin tüm se-
nato üyeleri, düzenın bozul-
masına karşı yönetmelik
maddelerinin amir hüküm-
lennin uyulmasına taraftar-
dırlar. Bu durumun. dine
karşı bir tutum olmadığını
da kabul etmektedirler.
Dumrianladosduktablosuİstanbul Haber Servisi- Beşıktaş Belediyesi'nın katkılanyla
Türkiye"ye gelen Frankfurt-Almanya Kosmos Gençlik
Merkezi'nde etkinlik gösteren gençler. dün beledıye bınası
yanında bulunan sarnıç duvannı boyadı. Duvarda çeşıtli renk ve
ırklardan çocuklan el ele resmeden grup. Istanbul'daki çeşitli
tarihi ve runstik mekânlan gezdıkten sonra Kapadokya'ya
geçecek. Zeytinbumu Beledıyesi de uzun yıllar harap görünüm
sergıleyen tren hattındakı duvarlann değişik fıgür ve renklerde
boyanması çalışmalannı başlattı. Zeytinburnu Belediye Başkanı
Adıl Emecan. Zeytinburnu-Kazlıçeşme tren istasyonlan
arasındakı hat boyu duvarlannın yıllardır ihmal edildiğini. gerek
görünüm gerekse estetik açıdan hoş. bir göriintü
olusturmadıöını söyledi.
(Fotoğraf: KUBİLÂY TL NTÜL)
Danıştay, Sıvas Hemşirelik Okulu'ndaki türban davasını reddetti
Yargı kararları türbana karşı• Danıştay, Sıvas
Hemşirelik Yüksek Okulu
öğrencilerinden Semanur
Şahin'in, türbanla
katılmak istediği
uygulama derslerine
alınmadığı için
devamsızlıktan sınıfta
kalınca açtığı dava
üzerine, öğrenciyi haklı
bulan idare mahkemesi
karannı bozdu.
.\NK/\RA (Cumhuriyet Büro-
su) - Danıştay, Sıvas Hemşirelık
Yüksek Okulu öğrencılennden Se-
manur Şahin'in, türbanla katılmak
istediği uygulama derslerine alın-
madığı için devamsızlıktan sınıfta
kalınca. açtığı dava üzenne ögren-
ciyi haklı bulan idare mahkemesi
karannı bozdu. Danıştay'ın 18
Ekim 1994 tarihii karannda. de-
vamsızlığın türbanlı öğrencinin
kusuru ve eyleminden kaynaklan-
ması nedenıyle sınava alınmama-
sında hukukaaykınlık bulunmadı-
ğı ve hemşirelerin belirlenen kıya-
fet ve kepleri giymek zorunda ol-
duklan vurgulandı. Anayasa Mah-
kemesi ile Danıştay'ın diğer ka-
rarlarında da, ünıversıtelerdeki
türban ıstemlen "Devrimyasalan
ve v ükseköğretimin amaçlanna ay-
kın" olarak değerlendırıldi.
Sıvas Hemşirelik Yüksek Oku-
lu ögrencilerinden Semanur Şahın.
1992 yılında, Eğitım-Öğretim ve
Sınav Yönetmeliği'nde, hastane
uygulamalanna hemşire kepi ile
gelmek gibi bir kural olmamasına
karşın, uygulamalı derslere alın-
madığı ve devamsızlıktan sınıfta
kaldığı gerekçesiyle Sıvas İdare
Mahkemesi'ne dava açtı. Mahke-
me, Şahin'in isteminiyerinde bu-
lunca, Cumhuriyet Üniversitesi
Hemşirelik Yüksekokulu Müdür-
lüğü, temyiz istemiyle Danıştay'a
başvurdu.
Sıvas İdare Mahkemesi'nin, Se-
Özgür. kenti polis koruması altında terk etti
'Türban' üzerine provokasyon
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sıvas Sağlık
Hizmetleri Mestek Yüksek Okulu'nda "türban"
üzerine oynanan provokasyon tuttu. Prof.Dr. Ser-
vet Ozgür. üniversite kararlan ve mevzuatı uygu-
ladığı için Sıvas Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek
Okulu Müdürlüğü görevinden açığa alındı. L'lusal
düzeyde yayın yapan bazı televizyonlar ile Sıvas'ta
gerici yayın yapan kuruluşlann boy hedefi haline
gelen Özgür, kenti polis koruması altında terk et-
mek zorunda kalırken, şeriatçı saldınlar sürdü.
Sıvas Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Oku-
lu'ndaki mezuniyet töreninde olay çıkaran Behiye
Karadeniz iie iki kız öğrenci, oiay gününden önce
törende türban takmak istediklerini okul yönetimi-
ne ilettıler. Okul Müdürü Prof. Dr. Servet Özgür ile
ayn bir yemin töreni düzenlenmesi konusunda an-
laşan Behiye Karadeniz ile diğer öğrenciler, hiçbir
olay çıkarmayacaklarma ilişkin söz verdıler. An-
cak, yemin töreni sırasında salona giren Karadeniz,
RP ile ilışkisi bilinen Milli Gençlik Vakfı*nın Sı-
vas Şube Başkanı Abdullah Genç'in de desteğiyle
tartışma çıkardı. Özgür, olayın ardından yaptığı
açıklamada, türbanlı öğrencilerle görüşmesi konu-
sunda, şunlan söyledi: ''Kendilerinebirmezuniyef
töreni vapılma şartı olmadığu törenin. okulun ka-
muoyunda adını duyurmak adına v apılan bir iş ol-
duğu, aslolanın yemini yapmak olduğu izah edilmiş-
tir. Eğer, herhangi bir olav meydana «clme olasılığı
varsa, diğer öğrenciler ve vclilerin çok ısraıiı olma-
lanna rağmen. bu töreni iptal edebUeceğuniz belir-
tilmistir. Kendileri isterlcrse,tek bir hemşjrenin bu-
lunacağı bir odada. tek başlanna yemin ettirebüe-
ceğimizi belirtmiştim. Oğrenciler de, ikna olmuş
olarak yeminJerini yapacaklannı ve hiçbir sorunla
karşılaşmayataklannı bilerek, yanımdan aynlmış-
lartür. Bu arada kendileri de, mezuniyet töreni sı-
rasında hiçbir olay çıkarmayacaklanna ve çıkanl-
masına nedcn oimayacaklanna söz vermişlerdir. Bu
göriişmenin tanıklan vardır."
Olayın, Milli Gençlik Vakfı Sıvas Şube Başkanı
Abdullah Genç'in, tören yönetıcisi göreyliye haka-
ret etmesiyle başladığma dikkat çeken Özgür, şöy-
le devam etti: "Olay, sözlerine sadık kalmayan ya
da kalnıalanna izin vcrilmeyen bu öğrencilerin -10
başörtülü öğrencimizden iiçünün - törenin ortasın-
da ve daha öğrvnciler adına konuşmaya sıra gelme-
den sahneye çıkmalan ve düzeni bozmalan üzeri-
ne, törenin sağlıklı bir şekilde sürdürülmesinc çaba
gösteren sınıf arkadaşları ve velilerin tepki ve tar-
nşmalanndan ibarrttir. Aynca tek vanlı yav ınlarda
bahsedilenin aksine. mezuniyet törenlerinde sınıf
birincisinin konuşması diye bir kural da voktur."
manur Şahin'in savlannı yerindc
gören karannı 18 Ekım 1994tari-
hinde bozan Danışta>. bozma ge-
rekçesinde şu görüşleri dile getir-
di:
"Hastane mgulamasında hem-
şirelerin beya/ önlük ve kep giv me-
si.diğer bazı meslek mensuplannın
özel giysileri gibi zorunlu bir du-
rumdur. Bu konuyu, teorikdersler
ve sınavlara başörtüsü ile girmek
konusundan ayırmak gerekir.
Temyiz dilekçesine ekli YÖK Baş-
kanlığı yazısında da. hemşireler
için başörtüsü uygulamasına engel
olunması açıkça istendiğinc göre,
davacımn istediği giysi ile uygula-
ma dersine alınamavacağı açıktır.
Sonuç olarak, devamsızlığı kendi
evleminden ve kusurundan ka>-
naklandığından, sınava alınmanıa-
sında hukuka aykınlık bulunma-
maktadır. Hastane uv gulamalann-
da. hemşirelerin, mesleklerinin ge-
rcktirdiği ve genel düzenleyici iş-
lemlerie belirlenen kıyafetleri ve
kepi grymek zorunda oldukJarıtar-
tışmasızdır."
Sıvas İdare Mahkemesi, Danış-
ta> 'ın görüşü üzerine daha öncckı
karannı düzelterck. Semanur Şa-
hin'in açtığı davayı reddetti. Mah-
kemenin düzeltilen karannda şöy-
ledendi:
u
Mesleğinin geregi kıyafete aykı-
n olarak uvgulamalı derslere gir-
mek isteyen ve idarece derslere gir-
mesi engellenen davacu kendi ey-
lem ve kusuru ile derse devamsı/
kalmış olup, bu konuda idarevı?
yüklenecek bir kusur bulunma-
maktadır. Hemşirelerin, meslekle-
rinin gereği ve genel dü/enlcv ici iş-
lemlerle belirlenen kıyafetieri ve
kepigiymekzorunda olduklan tar-
tışması/dır."
Anayasa Mahkemesi, YÖK Ya-
sası "na cklenen bir maddede yer
alan "Yükseköğredm kurumlann-
da, dershane, laboratuvar, klinik,
poİiklinik ve koridorlarda çağdaş
kıyafet ve görünümde bulunmak
zorunludur. Dini inanç nedeniyle
bo> un ve saçlann örtü ve türbanla
kapatılması serbesttir" bölümü-
nün 2. cümlesinin anayasaya aykı-
nlığı savıyla açılan davada, iptal
karan verdi. Anayasa Mahkemesi,
karar gerekçesinde şu görüşleri di-
le getırdi:
"Çağdaş bir görünüm taşıma-
yan türban ve başörtüsü ile bunlar-
la birtikte kullanılan belli biçimde-
ki giv siler. Türk Devrimi ilkelerine
aykırıdır. Anayasanın 174. madde-
si kapsamındaki devrim yasalan-
nın amaç. erek ve içeriklerinin ön-
gördüğü nitelikleri gözardı ederek
dinsel inanç gereğine dayalı bir dü-
zenlemegetiren dava konusu kural,
anayasava ay kındır."
Laiklik karşıtlığının
simgesr
Danıştay da, türban ve başörtü-
sünün. laik cumhuriyete karşı ol-
manın bırsımgesi olduğuna karar
verdi.
Danıştay 8. Dairesi, Yüksek Öğ-
retim Kurumlan Öğrenci Disiplin
Yönetmeliği "ne dayanarak doğru-
dan verilen uyarma ve kınama ce-
zalanna karşı yargı yoluna gidile-
meyeceğine ilişkin hükmün iptali
istemiyle açılan bir davada, şu gö-
rüşe vardı:
"Geleneksel yaşamın egemen ol-
duğu kırsal kesinıler başta olmak
ü/ere, ülkemizde bazı kızlanmız ve
kadınlanmı/ hiçbir siyasal ya da
özei amaç ve düşünceleri olmadan
başlarını örtmektedirter. Bir kısım
kadm ve kızlanmız ise, kendileri-
ne hiçbir toplumsal etki ve baskı ol-
maksızın, ideolojik bir görüşle, la-
ikcumhuriy ete karşı olmanın sim-
gesi olarak örtünmektedirier.
Böylece İslam dinini geleneksel
bir biçimde yaşayan kişilerden
farklı bir örtünme biçimi ile, laik-
lik karşıtı hareketlerle, toplumun
ilgisini çekmeye amaçlamaktadır-
lar. Bu durumun doğal sonucu ola-
rak, dinu kişisel inanç vc ibadet çe\-
resini aşaraik, siyasi bir güç duru-
munagetirmeyeyönelikhareketle-
ri. laik eğitim ve öğretim kurumla-
nnda, üniversitelerde eğitimli ve
örgütlü gruplar ortaya çıkarmak-
tadır."
ARAYIŞ
TOKTAM1Ş ATEŞ
Başortusu
Sıvas Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Hizmetleri
Meslek Yüksekokulu'ndakı başörtüsü sorunu, gün-
lerden beri gündemdekı yerıni koruyor. Benzer bir o-
lay, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde de olmuştu. Ama
olay Sıvas'ta olunca bırdenbıre boyut değiştirdi.
Okul müdürü Prof. Dr. Servet Özgür, canını kur-
tarmak içın Ankara'ya kaçmış. Tehditlerin ardı arka-
sı kesilmiyormuş. Belki kımilerı "Merak etmeyin ho-
cam, sızı koruruz" gibisınden güvence de vermiştir,
ama Sermet Hoca akıllı bir insanmış. Herhalde Ma-
dımak Oteli'nde de o zamankı başbakan yardımcı-
sının verdığı güvenceyi anımsamıştır...
Bu olayla ılgili görüşlerime geçmeden önce, biraz
da 'türban' sözcüğü üzerinde durmak istiyorum. Zı-
ra bu sorun. basınımızın önemli bir bölümünde 'tür-
ban somnu' olarak ele alınıyor. Oysa ki ortada tür-
ban mürban yok. Bu laf da YÖK'ün bir uydurması.
Bilmem anımsar mısınız. 1980'li yıllarda kimi kız öğ-
renciler. derslere başlarını örterek girmek istemişler-
dı. O zamankı yönetım, tavşana kaç, tazıya tut' po-
litikası izlediği içın çıkmaza saplanmıştı. Hem Atatürk-
çü hem de tankatçıydılar, ama hanım öğrencilerin
çarşafa burünmelerı ya da başlarını bağlamalan da
fazlaydı. "Artıko kadan da olmazdı..." Sonunda me-
sele gelip YOK'e dayandı. YÖK de her zamanki gibi
'dahiyane' bir çözüm getırdi Derslere 'türbanla' gı-
rilebilirdi.
Türbanın ne olduğu bellıydı. Amasaçlarını 'tercih-
lerine', 'tarıkatlarına' ve 'mezheplerine' göre bağla-
yarı hanım kızlanmız; başörtülenne. "Işte bu türban-
dır" dediler. Ve kargaları bıle güldürecek şekilde, ba-
şörtünün adı türban oldu. Ve bizim saygın yönetici-
lerimiz, başörtüsünü türban olarak kabul ederek
YÖK'ün genelgesine uygun bir biçimde başörtüsü-
ne göz yummaya başladılar.
Mesele sağlık alanında eğitim gören hanım kızla-
rımızın pratiklerinde patlak verdi. Derslere başör-
tüsüyle gırilebiliyordu, ama tedavi sırasında ne ola-
caktı?
Doğrusu meselenin bu boyutu beni ilgilendirmi-
yor. Beni ilgilendiren husus, "Bu mesele ilkesel bo-
yutta nasıl ele alınmalı?" Zaten katıldığım tü.n top-
lantı ve panellerde. bu konuda yoğun sorular geliyor.
Her şeyden önce genel ilkemı vurgulamak isterim.
Düşünce ve inanç özgürluğüne sonsuz saygı duyan
birı olarak, her isteyenin istediği gibi gıyinip kuşan-
masından yanayım. Sank ve cüppeyle dolaşan kimi
erkeklerin ve çarşafla dolaşan kimi hanımların bu tür
giysileri hiç hoşuma gitmese bıle bu onların kendi bi-
lecekleri şeydir ve yakıştığını düşünüyorlarsa ne is-
terlerse yapabılırler. Fakat bu duşüncem, Sıvas'taki
başörtülü kızlarımızı haklı görmeme neden oluyor
mu? Hayır, asla.
Bence her isteyen istediği gibi giyinebilir, ama dün-
yanm her yerınde kimi mesleklenn belirli 'üniforma-
lan' vardır. O mesleğı seçen ınsanlar, o mesleğin eğı-
timine talıp olan insanlar. o mesleğin üyesi olduklan
zaman nasıl gıyinmeleri gerektiğini önceden bilirler
ve bunu kabul etmiş sayılırlar.
Örneğin bir gencimiz subay olmak için harp oku-
luna girmek istediği zaman, orada nasıl giyinileceği-
ni bilir ve bunu kabul eder. Okula girdikten sonra
"Namaz kılarken dizlerim buruşuyor" diyerek panto-
lon yerine şalvar giymeyi talep edemez. Ya da "Diz-
lerimin ve göbeğimin görünmesi, inançlanma aykt-
n" diyerek spor yaparken şort yerine asker külotu giy-
meyi isteyemez. Zaten isterse de adamı anında ka-
pının önüne koyarlar.
Aynı şey, polis okullan için, astsubay okullan için
ve üniforma koşulu getiren diğer okullar için söz ko-
nusudur. Ve bu arada ebe ve hemşire okullan da el-
bette aynı grup ıçinde düşünulmelıdır.
Bir hanım kızımız, hemşire ya da ebe olmak isti-
yorsa bir ebe ya da hemşırenın üniforması nasılsa
onu giymek zorundadır. Eğer bunu ınançlarına aykı-
n buluyorsa bu mesleği düşünmemelıdir. Zaten Ulus-
lararası Adalet Dıvanı da buna benzer durumlar için
yapılan başvurulan "Koşullan önceden biliyordunuz"
diyerek reddetmektedir.
Kimileri bu yasa ve düzenlemelen antıdemokratık
bulabilirler. Kendilerince haklıdırlar. Ama bu durum-
da yapılması gereken şey, bu yasa ve düzenlemele-
ri değiştirmek içın çabalamaktır Yani bu iş, siyasal
bir iştir. Yasayı uygulamaya çalışan okul müdürünü
ya da ünıversıteyı baskı altına alarak hiçbir şey çö-
zümlenemez.
Kimi Islamcı gazeteler. sağlık alanında çalışan Hı-
ristiyan rahibelerı örnek göstererek "Onlann başlan-
nı örtmeleri, sağlığa zararlı olmuyor mu" sorusunu
sormaktadırlar. Yalnız burada bir nokta unutulmak-
tadır. Bu rahibeler, sağlık eğitimi değil, din eğıtimi
görmüş insanlardır. Ve bu arada sağlıkla ilgili bilgıler
alırlar. Kaldı ki bızde de bir surü özel sağlık kurulu-
şunda başörtülü hemşire çalışmakta ve kimse kanş-
mamaktadır.
Bence herkes. ınancına göre yaşama özgürluğü-
ne sahip olmalıdır. Ama 'tebliğ' sorumluluğu baha-
nesiyle kendi yaşam tarzlarını 'empoze etmeye' ça-
lışanların yaptığına 'özgürlük istemek' değil, 'özgür-
lüğü suiistimal etmek' denır.
Başkan Erdoğan'dan. özgür'e tahrik:
Müdür müsveddesi
ANK-^RA / İZMİR
(Cumhuriyet) - l>tanbul
Büyükşehır Beledıye Baş-
kanı RP'lı Recep Tayyip
Erdoğan. mezunıveı töre-
nindeki türban tartışması-
nın ardından açığa alınan
Sıvas Sağlık Hızmetleri
Meslek Yüksekokulu Mü-
düru Prof Dr. Servet Öz-
gür'e "müsvedde müdür"
diyerek hakaret etti hrdo-
ğan. -Olay, afTedilecek bir
olay değil" dedi
RP'nın kurulu>unun 12.
yıldönümiı nedenıyle Al-
tınpark'ta düzenlenen tö-
rende konu>an Erdoğan.
-Sıvas olayının Türkiye'de
başı açık olanların kapalı
olanlara nasıl davrandığı-
nın bir göstergesi olduğu-
nu" söyledi Lrdoğan.
"Müdür müsveddesinin
harekcti ve teşvikiylc saldı-
rı olmuştur. Açığa alınınası.
bud tatmin etmiyor" dedı.
RP Genel Başkanı N'ec-
mettin Erbakan. aynı tö-
reninde yaptığı konuşma-
da, Cumhuriyet Ünıversite-
si'nibirinciliklcbıtircn tür-
banlı öğrencinin törende
konuşturulmamasını sert
hır dılle elestırerek "Laik
teröristler Sıvas'ta oturamı-
yor,çünkü halkın gücü var.
Başörtüsünc uzanan eller
/ihniyeti mutlaka kınlacak-
tır" dı>e konuştu.
Bağnazlara cesaret
Öğretim Lyelerı Derne-
ğı Genel Başkanı Prof. Dr.
Mpaslan Işıklı ıse Öz-
gıırün göresden alınması-
nı yerınde bulmadığını be-
lırtırken "Bu davranış. Sı-
vas'iaki bağnazlan cesaret-
lendirir" dedı. İzmır Lni-
versıielerı Öğretim Ele-
manları ücrneğı, dün yap-
tığı va/ılı açıklamayla Sı-
va.s t umhurıyet Gnıversi-
test'ndc nıeydana gelen
olaylan.sertbırdilleeleştır-
dı.'i/G\İDbR2 Başkanı
Yard. Doç. Dr. Mustafa
Ö/erler, Sıvas Sağlık Mes-
lek \ üksekokulu'nun me-
/uniyet töreninde laik. de-
mokrjtik cumhunycte kar-
şı olan şerıat kökenlılenn
kasıtlı olarak ortaya çıkar-
dığı bir olayın yaşandığını
dilegetirdi.