Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 12 HAZİRAN 1995 PAZARTESİ
HABERLER
Yargrtay
sanığma 20 yıl
istemi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Yargıtay 6. Ceza
Dairesı üyeleri Mehmet
Zekai Turan ve Mustafa
Aydın'a silahlı saldında
bulunan emekli Hâkim
Binbaşı Selahattın
Necmioğlu'nun, 20 yildan
az olmamak üzere hapis
cezası istemiyle
yargılanmasına haziran ayı
sonunda başlanacak.
Ankara Cumhuriyet
Başsavcılığı'nca hazırlanan
iddianamede,
Necmioğlu'nun, 1953
yılında babası Necmettin
Turan'ın ölûmünden doktor
Hûseyin Gûrsoy'u sorumlu
tuttuğu belirtildi.
CHP PMI seçimleri
görüştü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- CHP Parti Meclisi
(PM) dün toplanarak yeni
ilçe olan üç beldede 6
ağustosta yapılacak
seçimleri görûştü.
Toplantıda, CHP
adaylannın merkez
yokJamasıyla belirlenmesi
kararlaştınldı. CHP lideri
ve Başbakan Yardımcısı
Hikmet Çetin, PM
toplantısının açıhşında
yaptıği konuşmada,
toplantının çalışma niteligi
taşıdığını söyledi
CHP'den Çiller'e
Ttoca' tepkisi
• GELİBOLL (AA) - CHP
Genel Sekreteri Adnan
Keskin, Gelibolu CHP Ilçe
Merkezi'nde dün bir basın
toplantısı düzenledi.
Keskin, gazetecilerin bir
soru üzerine. Başbakan
Tansu Çiller'in, Fethullah
Gülen ile görüşmesi
konusunda "Cumhuriyetin
Başbakanının, laiklik
ilkelerini içine
sindirememiş bir tarikat
lidenyle kapalı kapılar
arkasında iki saat
konuşmasını kınıyorum"
dedi.
Sendikacıya
hapse onay
• tstanbul Haber Servisi -
Hava-lş Genel Başkanı
Atilay Ayçin'den sonra bu
kez Tiim Sağlık Çahşanlan
Sendikası (Tüm Sağlık-
Sen) Genel Başkanı Fevzi
Gerçek de 8. madde
kurbanı oldu. Fevzi Gerçek,
1992'debirdergide
yayımlanan yazısı
nedenıyle 3713 sayılı
Terörle Mücadele
Yasası'nın 8. maddesi
uyannca verilen 20 ay
hapis cezası Yargıtay'ca
onandı.
lersaneter ve
özelleştirme
• tstanbul Haber Servisi-
Kadıköy Kültür ve Sanat
Merkezi'nde dün yapılan
"Tersaneler ve
Özelleştirme" konulu
panele katılan eski Dışişleri
Bakanı Prof. Dr. Mümtaz
Soysal yaptığı konuşmada,
"Özelleştirme konusunun
bir ideolojik saplantı olarak
sağdan ve soldan
çıkanlması gerekir" dedi.
ızmir Alaybey
Tersanesi'nin satılmasına
karşı olduğunu da anlatan
Soysal, "Alaybey
Tersanesi'nin kapatılması
kadar yanlış bir karar
olamaz. Çünkü
Çanakkale'nin ötesinde
Türkiye'nin tek tersanesıdir.
Izmir'den sonra
Iskenderun'a kadar
denizciliğe kapatılmış
oluyor. Tersaneleri
kapatmak, hatta satmak
yerine yeni tersane açılması
gerekmektedir" şeklinde
konuştu. Soysal, Batı
dünyasında yapılan
özelleştirmeyle Türkiye'de
yapılan özelleştirme
örnekleri arasında dağlar
kadar fark olduğunu da
belirtti.
tarsus'uniolma
yırüyüşu
•TARSUS (Cumhuriyet
Giiney İDeri Bürosu) -
Içel'in Tarsus ilçesindeki
esnaf ve çeşitli kuruluşlar
'il olmak' amacıyla bugün
yürüyüş düzenleyecekler.
Sıyasi partılerin de destek
vereceği yürüyüş sırasuıda
iktıdar partisi milletvekilleri
istifaya çağnlacak.
Haziranın 4'ünde yapılan
yerel ara seçimlerden önce
Kilis, Yalova ve
Karabük'ün il yapılması
üzerine Tarsus'ta başlayan
tepkiler giderek büyüyor.
Bugün başlayacak olan
yürüyüşe tüm siyasi partiler
ile yurttaşlann katılması ve
Içel milletvekillerinin de
hazır bulunması istendi.
Sıkıyönetim kararları
sivil yargıda mceleniyorEVtNGÖKTAŞ
ANKARA - 12 Eylül döne-
minde görev yapan sıkıyönetim
mahkemelerince görüşülüp ka-
rara bağlanan çok sanıklı siyasi
davalar, ağır ceza mahkemele-
rinde yeniden incelenecek.
Yargıtay'ın siyasi davalara
bakmak üzere yeni kurulan 11.
Ceza Daıresi, Askeri Yargı-
tay'dan devredilen toplam 5 bin
78 sanıklı, 4 bin 652 klasörden
oluşan 40 ayn davanın. jet ince-
leme sonucu 37'sini inceleyip
karara bağladı. sanıklann yakla-
şık yüzde 80'i ile ilgili verilen
mahkûmiyet kararlannı bozdu.
Bozma üzerine, dosyalar yeni-
den görüşülmek üzere ilgili ağır
ceza mahkemelerine gönderildı.
Söz konusu davalarda yargıla-
nan sanıklar, ağır ceza mahke-
melerinde yeniden savunma ya-
pıp yargılanacaklar. Itiraz olursa,
dosyalar tekrar Yargıtay'a gide-
cek.
Karan Yargıtay verecek
Bu davalarda, nıhai karan ise
Yargıtay Ceza Genel Kurulu ver-
miş olacak.
Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde,
kurulduğu günden bu yana yak-
laşık bir yıl içinde incelenen da-
valar, sanık sayıları itibarıyla
şunlar:
"Ankara 1VIHP (392), M. Gül-
nar UGD (1), M. Kehya UGD
(1), Bursa ÜGD (7), Fatsa Dev-
Yol (392), İ. Vural (UGD), Adana
DHB (110), Adana PKK (54),
Bulancak kurtuluş (60), Samsun
Kurtuluş (33), Diyarbakır Ka-
çakçıbk (13), Diyarbakır PKK
(9), Diyarbakır DHB (3), Kars
PKK (64), Adana Dev-Yol (126),
Adana MHP (51), Samsun Dev-
Yol (9), tstanbul MHP (4), S. Şa-
ban Faik ÜGD (1), C. Coşkun
ÜGD (1), H. Kaymaz ÜGD (1),
N. Diyenli ÜGD (1), Dryarbakır
PKK (188), Diyarbakır DDKD
(2), Dev-Sol (2), Avbastı Dev-Yol
(98), Artvin Dev-Yol (939), tstan-
bul MLSP-B (136), Dev-Ybl (55),
TİKKO (52), Mersin Dev-Yol (2),
Ege Dev-Yol (2), kaçakçüık (54),
PKK (111), adam öldürme (2),
ölümesebebiyet(3).-
Dev-Yol davası incelemede
Yargıtay 11. Ceza Dairesı. şu
anda 722 sanıklı Ankara Dev-
Yol davasını inceliyor. Ondan
sonra 127 sanıklı Çeltek Dev-
Yol. en sonra da 1243 sanıklı ts-
tanbul Dev-Sol davasını incele-
yip karara bağlayacak. Ankara
Dev-Yol davasında ise tıpkı Al-
parslan Türkeş'ın de aralannda
bulunduğu 392 sanıklı MHP da-
vasında olduğu gibi zaman aşımı
nedeniyle 'ortadan kaldırma'
karan verileceği sanılıyor.
MHP davasında, Alparslan
CHP'den suclama.
Gökdemir
seviyesiz ve
sorumsuz
Haber Merkezi - Dev-
let Bakanı Ayvaz Gökde-
mir'in, Avrupa Parlamen-
tosu üyesi 3 kadın parla-
menter için kullandığı ha-
karet sözcüklerine koalıs-
yon ortağı CHP'den sert
tepkiler geliyor.
CHP Genel Sekreteri
Adnan Keskin. Gökde-
mir'i seviyesizlik ve so-
rumsuzlukla suçladı. Ge-
iibolu CHP ilçe Merke-
zi'nde bir basın toplantısı
düzenleyen Keskin şunla-
n söyledi:
"Devlet Bakanı'nın son
günlerde ortaya koyduğu
üslup, T ürkiye Cumhuri-
yeti bakanına yakışmaya-
cak bir yaklaşun ve ama-
yışbr. Kimligi yalnız kan-
da, ırk anlayişuıda arayan
bir kişinin topluma söyle-
yecegi başka şeyi olamaz.
Böyle seviyesiz ve sorum-
suz üsluplardan da Tür-
kiye'nin kurtarılması,
sosyal demokrasinin ikti-
dar ohnasına bağbdır."
Samsun'da bulunan
Devlet Bakanı Aysel Bay-
kal. konuyla ilgili sorular
üzerine "Söyledin-söyle-
medim tartışmasına gir-
mek istemem. Söyleme-
dim dryorsa o doğrudur"
dedi. Baykal. "Avrupalı
paıiamenterier Türk par-
lamenterler için aynı sözü
sarf etmiş oisaydı tepkiniz
nasıl ohırdu" sorusuna da
"Çok sert olurdu" yanıtı-
nı verdi.
CHP PM'li kadınlar
Gökdemir, CHP Parti
Meclisi'nin (PM) kadın
üyelerince de protesto
edildı. CHP PM'nin ka-
dın üyeleri, Gökdemir'in
sözlerini yazılı açıkla-
mayla kınadılar.
Açıklamada şöyle de-
nildi: "Devlet Bakanı Sa-
yın Ayvaz Gökdemir'in,
AP'nin sayın parlamen-
terleri hakkında yakışık-
sız, saygısız ve çağdaş ol-
mayan bir deyimi kullan-
ması, biz CHP PM'nin
bayan üyelerini hayrete
düşürmüştür."
Kayıp aileleri, İH D'liler ile birlikte Beykoz'da ceset aradı. Hasan Ocak ve Rıdvan Karakoç'un cesedinin bulun-
duğu yerlere karanfil btrakan aikler, kayıplann son bulmasını istediler. (Fotograflar: HÜLYA TOPCU)
Kayıp aileleri, ceset aradı
Hasan Ocak'ın cesedinin bulunduğu yerde basın acık-
laması yapan aileler, bu bölgede yakın aralıklaria iki ce-
set bulunduğuna dikkat çekerek faiUerin cezalandıru-
masım istediler.
İstanbul Haber Servi-
si - Insan Haklan Derneği
temsilcileri ile kayıp aile-
leri, Hasan Ocak ve Rıd-
van Karakoç'un cesedini-
nin bulunduğu Beykoz'da
ceset aradı. Aileler, or-
manlann sevgi ve banştan
çok, "karanlık, bflinmez-
lik ve ölümü" temsil etti-
ğini söyledi.
Aralannda üç yıldır
kendisınden haber alına-
mayan Hüseyin Tora-
man'ın annesi Hatice To-
raman, babası Ali Rıza
Toraman, Hasan Ocak'ın
kızkardeşi Aysel Ocak.
ağabeyı Hüseyin Ocak ile
Rıdvan Karakoç'un kar-
deşi Mehmet Karakoc ile
amcasının bulunduğu ka-
yıp aileleri dün Insan
Haklan Derneği temsilci-
leri ile birlikte Beykoz
Buzhane Köyü Dedeler
mevkiine gitti.
Burada Hasan Ocak ve
Rıdvan Karakoç'un cese-
dinin bulunduğu yerlere
karanfil bırakan aileler,
gözaltında kayıplann son
bulmasını, faıllerinı ceza-
landırılmasını ıstediler.
Insan Haklan Derneği
temsilcileri ile birlikte
Hasan Ocak'ın cesedinin
bulunduğu yerde basın
açıklaması yapan aileler,
bu bölgede yakın aralık-
larla iki ceset bulunduğu-
na dikkat çekti. Devlet
yetkililerinin "Bizde yok,
kayıtlarda rastlanmadı"
dedikleri iki insanın iş-
kence edilmiş bedenlenne
kısmen raslantılar. kısmen
de uğraşlar sonucunda
kımlik tespitı yapılabildı-
ğini öne süren aileler,
"Kayıp listemizdeki isim-
lerin aynı Hasan Ocak,
Ayşenur Şimşek, Rıdvan
Karakoç gibi katledilip
gözlerden uzak bir orma-
na, yola bırakılarak kim
oldukları bilindiği halde
kimliği bilinmeyen, kimse-
siz biri gibi gömülmelerini
istemiyoruz. Onları sağ
alanlardan, sağ istiyoruz"
dedi.
Aynı bölgede, ararulan
başka kayıplann da bu-
lunmayı beklediğini savu-
nan aileler, sevgi ve banş
sembolü olduğu sık sık
vurgulanan ormanların
artık "karanlık ve bilin-
mezlik ve ölümü" ifade
ettığını söyledi. Cesetle-
rin bulunduğu yerlere ka-
ranfil koyarak, kayıplann
fotoğraflannı asan aileler
daha sonra ormanda sem-
bolik olarak ceset aradı.
Türkeş, BBP Genel Başkanı
Vluhsin Yazıcıoğlu yargılanan-
lann dahil mahkûmiyetleri onay-
landı, ancak zaman aşımı nede-
niyle davanın düşmesine karar
verildı.
Hukukçular, Dev-Yol davası-
nın da MHP ile aynı tarihte açıl-
dığına dikkat çekerek bu dava-
nın da zaman aşımına uğrayabi-
leceğini belrttiler.
Dava 12 yddır
sonuçlaıimadı
Dev-Yol davası, açıldıktan bu
yana 12 yıldır bir türlü sonuç-
landınlamadı. Eski Ankara Sıkı-
yönetim Komutanlığı 1 No'lu
Askeri Mahkemesi'nde ka-
rara bağlanan ana Dev-Yo!
davasında, verilen 7 ölüm
ile 39 ömürboyu hapis ce-
zalarının gerekçelerinin
yazımı 12 yılda ancak ta-
mamlanabildi. Askeri
mahkemenin 723 sanıklı
dava için kaleme aldığı ve
6 cilt tutan 3 bin 890 say-
falık gerekçeli kararında
Dev-Yol, "anayasal düzeni
zorla değiştirmeye kalkışan
yasadışı bir örgüt, silahlı
bir çete" olarak niteleniyor.
Dava için son sözü, Yargı-
tay 11. Ceza Dairesi söyle-
yecek.
7 sanık için
ölüm cezası isteniyor
Davanın soruşturması.
12 Eylül 1980 sonrasmda
örgütün Ankara sorumlula-
rını kapsayan 204 kişilik
bir operasyonla başladı. iki
yıl süren soruşturma sonu-
cunda, askeri savcıhk, 18
Ekim 1982 tarihli ıddiana-
mesıyle. 186"sı için ölüm
cezası istenen 574 sanık
hakkında daha dava açtı.
Davadaki sanık sayısı daha
sonra yapılan eklemelerle
723'e ulaştı.
Hakkında ölüm cezası
istenenlerin sayısı da 236
oldu. Askeri savcılığın 23
Mart 1988 tarihli esas hak-
kındaki görüşünde ise 74
sanık hakkında ölüm ceza-
sı istendi.
Yaşamlannı yitirdiler
Davanın sanıklarından
Zeynel Abidin Ceylan,
Behçet Dinleer, Adil Yıl-
maz, S. Şahin Yılmaz ve S.
Şahin Dokuyucu. soruştur-
ma aşamasında yapılan iş-
kence sonucu, Zafer Müç-
tebaoğlu ve Abdullah Gül-
budak da cezaevinde, Tur-
gay Erbay, Günay Tanrı-
verdi, Erol Tektaş, Hurşit
Tunca ve Metin Ediz de dı-
şanda çeşitli nedenlerle ya-
şamlannı yitirdiler.
Davanın 20 Temmuz
1989 günü açıklanan karan
ile 7 sanık hakkında ölüm,
39 sanık hakkında da
ömürboyu hapis cezası ve-
rildi. Diğer sanıklar ise çe-
şitli hapis cezalanna mah-
kûm oldular.
Dev-Yol davasında halen
içeride yatan sanık bulun-
muyor. En son Mehmet
Memduh Uyan adlı sanık
da geçen günlerde tahliye
edildi.
Bürokratm hukuk savaşı
Erzincan'da PKK'li diye görevden alman müdürü, Diyarbakır DGM akladı
ERGÜ1N AKSOY
ANKARA - Diyarbakır Devlet
Güvenlik Mahkemesi (DGM),
PKK'li olduğu savlan üzenne ge-
çen yıl görevinden uzaklaştınlan
Erzincan Bayındırlık ve Iskân
Müdürü Metin Çetin'i akladı.
DGM, iddialar üzenne kendisini
ihbar ederek soruşturma açıhnası-
nı isteyen Çetin hakkında, "İstih-
barat birimlerin uyansı sonucu
görevden alındığı anlaşılmıştır.
Ancak yapılan soruşturmada, su-
çu işlediğine dair bir kanıt elde
edüememiştir" görüşüyle takip-
sizlik karan verdi.
Çetin'in avukatı CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Kenan Coşar,
müvekkiline "yargısız infaz" ya-
pıldığı belirterek "Çetin olayı ne
ilktir, ne de son olacaknr. Doğu ve
Güneydoğu'da yaşayan insanlar
böylesine haksız suçlamalarla sü-
rekli karşı karşıyadırlar" dedi.
Eski Bayındırlık ve Iskân Ba-
kanı Onur Kumbaracıbaşı döne-
minde, PKK'ye yardım ve yatak-
lık yaptığı ve örgüte yakın kişile-
re ihale verdiği savıyla görevin-
den uzaklaştınlan ve günlerce ba-
zı yayın organlan tarafından
"PPK'li bürokrat" diye suçlanan
Erzincan Bayındırlık ve Iskân İl
Müdürü Metin Çetin hakkında.
DGM tarafından açılan soruştur-
ma tamamlandı.
Görevinden uzaklaştınldığını
TV'lerdeki haber bültenlerinden
öğrenen Çetin, bunun üzerine Er-
zincan DGM'ye başvurarak hak-
kında soruşturma açılmasını iste-
di.
Kendini ihbar eden Çetin. 21
Ocak 1994 tarihli dilekçesinde, şu
görüşlere yer verdi:
"Bayındırlık ve İskân Müdürü
olarak görev yapmaktayım. Bu-
lunduğum görevden alınıp bir
başka göreve atanmam nedeniyle
çeşitli yayın organlannda, PKK'ye
yardım ve yataklıkta bulunduğum
gerekçesiyle görevden uzaklaştınl-
dığım yazıldı. Eğer böyle bir du-
rum varsa neden hakkımda ge-
rekli adli ve idari soruşturma ya-
pılmamaktadır? Bugün dokunul-
mazlığı olan kişilerin bile bu ge-
rekçeyle dokunulmazlıklan kaldı-
nlmaktadır. Her vatandaş gibi be-
nim de yargılanmam gerekir. Bu
asılsız iddialar beni şüpheli konu-
muna sokmuştur. Özellikle Bayın-
dırlık ve tskân Bakanı Onur
Kumbaracıbaşı'nın TV'deki ko-
nuşması ihbar kabul edilerek hak-
kımda soruşturma açılmasını isti-
yorum."
Çetin'in başvurusunu, başka bir
davayla birleştiren Erzincan
DGM, dosyayı Diyarbakır
DGM'ye görevsizlik karan ile
gönderdi. Diyarbakır DGM'nin
geçen nisan ayında Çetin ile ilgili
verdiği karar aynen şöyle:
"Erzincan DGM tarafından, sa-
nık hakkında PKK'lilere ihale
verdiği ve bu örgüte yardım etti-
ği' yönündeki basında çıkan ha-
beıier üzerini soruşturma açılmış,
ancak dosya görevsizlik karan ile
mahkememize gönderihniştir. Ya-
pılan yazışma sonucu sanığm, ilgili
bakanlıkça görevden uzaklaştınl-
dığı anlaşılmıştır. Yapılan yazış-
malarda, saruğın istihbarat birim-
lerinin uyansı sonucu görevden
uzaklaştırıldığı belirtiliyor. Ancak
iddia edilen suçu işlediği yönünde
bir kanıt bulunamamışür. Bu ne-
denle hakkında soruşturmaya ge-
rekyoktur."
'Yargısız infaz'
Çetin'in avukatı CHP Genel
Sekreter Yardımcısı Kenan Coşar,
"Müvekkilimin başma gelen bu
olay, Doğu ve Güneydoğu'da yaşa-
nan gerçeğin çok çarpıcı bir örne-
ğidir" dedi. Basın tarafından gün-
lerce PKK'li diye suçlanan mü-
vekkili hakkında DGM tarafından
takipsizlik karan verildiğini belir-
ten Coşar, şunlan söyledi:
"Müvekkilim, bu karalamanın
ardından kendini DGM'ye ihbar
etmiştir ve aklanmıştır. Bu sıradan
bir aklanma değüdir. Çetin olayı
ne ilktir, ne de son olacaktır. Özel-
likle Doğu ve Güneydoğu'da yaşa-
yan vatandaşlar böylesi haksız
suçlamalarla sıkça karşılaşmakta-
dırlar. Gerçek durum araşünlma-
dan, Çetin hakkında yargısız infaz
yapılmıştır. Bu tür uygulamalar
hukuk tanımazlığın, hak tanımaz-
lığın somut örneklerini oluştur-
maktadır."
Aklanan müvekkilinin Bayın-
dırlık ve Iskân Bakanlığf ndaki
görevine ıade edilmesi gerektiğini
belirten Coşar, yapılan haksızh-
ğın ancak böyle giderilebileceğini
belirti. Coşar. şöyle dedi:
"Bu haksız suçlamayı yapanlar,
bazen de devletin en üst kcsiminde
bulunan kişiler olmaktadıriar. Bu
kişiler kendilerini vargı organlan-
nın yerine koymaktadıriar. Kişile-
rin bagımsız mahkemeler öniinde
vargılanmalannı yok savmakta-
dıriar. Böylece savunma hakkı or-
tadan kaklınlmaktadır. Bu davra-
nış biçimi üst düzey kamu görevü-
leri arasında yayguı bir eğiUmdir.
Böylesine bir vaklaşım yargı ba-
ğunsızlığuıa indirilmiş bir darbe-
dir. Hukuk devletinde bu tür yak-
laşımların yapılmaması gerekir.
Yargı bağımsızlığı ilkelerine en
çok özen göstermesi gerekenler ül-
kenin demokratları, sosyal de-
mokratlan olmalıdır"
BIZBIZE
ERDAL ATABEK
Taocu Muhalefet mi?..
Başbakan, partisinin grup toplantısında ANAP'ı
ve Mesut Yılmaz'ı, 'Taocu muhalefet yapmak'\a
suçluyor. Bu sözün anlaşılmayacağını bildiği için de
açıklıyor: "Kendisi bir şey yapmadan beklemek,
karşısındakinin yanlışını bularak üstüne gitmek ve
yenmek." DYP grubu bu açıklamaları dinliyor. Bu
kez ANAP telaşlanıyor. "Bu Taoculuk ne mene bir
şey" diye araştırmaya başlıyoriar. Taoculuktan akt1
-
da kala kala Taocu seks kaldığı için ortalık karışıyor.
Basında yorumlar yapılıyor, Tao ve Tacx;uluk üzeri-
ne ansiklopedi bilgileri aktanlıyor. Ülkenin gündemi
de Avrupa ile yaşanan sorunlardan Uzakdogu'nun
mistik felsefesine kayıyor.
Şu olayın açığa çıkardığı 'kültür düzeyi', insanı
uzun uzun düşündürmüyor mu? 'Taoculuk' aslında
kjmsenin merak etmediği, bilmediği bir Uzakdoğu
felsefesi. Hayata degişik bir açıdan bakış. Doğanın
uyumuyla bütünleşmeye giden bir yol. İnsanın ken-
dini denetlemeyi öğrenmesi. Kendi dışındaki variık-
lara saygı duymayı anlatan bir ışıklanma. 'Taocu
seks' de bu ögretinin cinsel mutluluğa uzanan bir
parçası. Ama içinde 'seks' sözcüğü bulunduğu için
akıllarda sadece bu kalıyor. Aslında Tansu Çiller'in
söylediği tutum, Uzakdoğu savaş sanatının gele-
neksel bir stratejisi. Kaynaklannı tüketmeden sava-
şı kazanmak için uygulanan bir savaş yöntemi.
"Sen bekle, düşmanın hata yapsın, sen onun gü-
cünü ona karşı kullanarak yenmeyı başar." Jiu-jit-
su'dan karate-do'ya kadar uygulanan tekniklerin
temel stratejisi bu. Uzakdoğu'daki savaşlarda Viet-
namlılann da, Çinlilerin de, Japonlann da uyguladı-
ğı savaş stratejisinin temeli bu.
Ama 'Taoizm' bir savaş tekniği değil, bir yaşama
felsefesi. "Sen bûyük hayat gerçeğinin bir parçası-
sın, öyle olmalı, öyle yaşamalısın" diyen bir öğreti.
Söyleyen bilmiyor, dinleyen bilmiyor, böyle.bir or-
tamda da insanlar beyin gargarası yapıyor. Ülkenin
kültür düzeyi bu.
Gazetelerin ancak tabak çanak, peçete, masa
örtüsü verince satıldtğı bir ülkede şaşılacak bir şey
var mı? Televizyon kanallarında en çok izlenen
programlann dedikoduyla, insanlann küçük düşü-
rülerek gülündüğü ya da 'nasıl vuruimuş, nasıl par-
çalanmış?') gösteren ilkel basıtliklerie dokjurulduğu
bir toplumda şaşılacak bir şey var mı?
Bir ilçeye 'il yapma sözü' vererek seçim kazan-
mak yanlış da o sözle oy veren insanlann davranışı
yanlış değil mi? Toplumdaki politikacılar bütün yan-
lışların nedeni de o politikacıların içinden çıktığı
toplumun sorumluluğu yok mu?
Bu toplumda sadece eleştiren, her şeyi eleştiren;
ama iş yapmaya gelince onu hep başkalanndan
bekleyen insan sayısı kaçta kaçı oluşturuyor? He-
saba vurmadan bile, "Çoğunluk böyledir" demiyor
musunuz?
Devlet Bakanı Ayvaz Gökdemir, üç Avrupalı ba-
yan parlamenter için -kendi açıklamasıyla- 'ahlaken
düşük' dediği için eleştiriliyor da bu sözün orijinalini
kaç erkek, kaç kadın için her gün kullanıyor, biliyor
muyuz?
Alanya'da tecavüze uğrayıp öldürülen kadın tu-
ristler için büyük bir tepki doğdu. Bu tepki, 'kadın-
lann tecavüze uğrayıp öldürülmesi'nden mi doğdu,
yoksa 'aman turizm zarar görecek' kaygısından
mı? Eğer o kao*nlar öldürülmeseydi acaba bu top-
lumun kaçta kaçı, "Onlar da bunu istemişlerdir" di-
yecekti?
İlkel dürtülerini denetlemeyi öğrenip uygarlaşa-
mamak, başkalarının değer yargılarıyla yaşayıp
kendi benliğini bulamamış olmak, bılgiyi yük gibi
taşıyıp kullanamamak 'kültürel azgelişmişlik' ölçüt-
leridir. Bu 'kültürel azgelişmişlik'çemberi kınlmadan
da ne ekonomik gelişme olabilir ne politik gelişme
başanlır. Kültür gelişmedikçe de ne özgür olunur ne
bağımsız olunur.
Kültür de ansiklopedik bilgileri edinip söylemekle
olmaz, gelişen bireylerle, bu bireylerin üreten, pay-
laşan insanlann toplumu olarak örgütlenmesiyle bir
'yaşama kültürü' olarak gelişir. Böyle bir toplum
olamadığınız sürece sınırlarınızda bağımsız görü-
nürsünüz, ama televizyonlarınızda bağımlılığı ya-
şarsınız. Bu kültüre ulaşamazsanız bayrağınız di-
reklerde dalgalanır, ama çarşılarınızda yabancı
markalann peşinde koşarsınız. Ulusal olmak da öz-
gür olmak da, bağımsız olmak da 'kültürel geliş-
mişlik' ölçeğinde vardır ya da yoktur.
Keşke Tao'yu 'Taoizm'ı anlasak da bilmediğimiz
sözlerle birbirimizi suçlamak yenne kendimizi haya-
tın doğal bir parçası sayabilsek. Bu dünyada 60
milyon insanımızı sadece 'tüketici olarak değerli'
olmaktan çıkanp üreterek, paylaşarak, btrbirieriyle
yaşamayı öğrenmiş mutlu insanlar toplumu yap-
mak için çalışsak. Küçük kurnazlıklaria, küçük çı-
karlarla, birbirine üstün görünerek aldanmaktan
vazgeçip akılla, bilinçle, eşitlikle, sevgiyie, saygıyla
birlikte yaşamayı öğrensek.
Ne olduğunu bilmek, ne olacağını görmenin ilk
adımı değil mi?
f l i i v a t ı ı s n i a tr*»r»^«İ Sıyashbr Da>-amşma Derneği
a a y a n ı ş m a g e c e s ı (siDAD)'uıdüzeniediği''Sıvas-hlar Gecesj" önceki gece Yeşilyurt Polat Renaissance Otel'de yapıkh. Geceye Devlet Bakanı
Ziya Halis, eski İstanbul Büyükşehir Beledive Başkanı Nurettin Sözen, Bakırköy Belediye
Başkanı Ali Talip Özdemir, Bahçelievier Beledive Başkanı Saffet Bulut Ilhan Kesici, ANAP
b Başkanı Mükerrem Taşçıoğlu, RP İstanbul Milletvekili Mukadder Başeğmez ve Beşjktaş
h Rıza Çahmbay'ın yanı sıra Sıvas'm ilçe belediye başkanlan ile çok savıda işadamı kabkh.
GALERI • ATÖLYE 293 89 78 (3HAT)
MEHMET NAZIM
Resim Sergisi
1 8 Mav s - 16 Haziran 95
SANAT GALERİLERİ
Abd l c « ; ı Cac N
1
8 N :
- :
n r j . _</. I ,' I >• 1
RESSAM I.C. KARABURCAKIN
Tablolarına Sahip Olanlara Duyuru
Kasını 1995de açılacak sergiyle ilgili kitapta
kullanılınak vcya scrgilenmek için, elinde sanatçının
lablosu olanların İST. (0212) 274 02 79-275 99 56.
lAnkara (0312) 425 50 98'e başvurmaları rica olunur.
Galeri
Atölye
ilanlarınız için:
293 89 78
(3 hat)