Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
Imtivaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaya # Yazuşlen Müdürleri:
Ibrahim Yüdız (Sorumlu), Dinç Tayanç
# Haber Merkezı Müdûrü: Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen Fikret Eser
Dış Haberlcr Ergun Balcı • Istıhbarat YaJçın Çakır •
Ekonomı Bûlent Kızankk • Radyo-TV Uygır EremekUr
• Kültür H»nd»nŞeaköken • Spor Abdûlkıdir Yücelnun
• Yurt Haberleri Mehmet Saraç • Makaleler Sami
Karaören • Çevin: Seyfettin Turhan • Düzeltme
Abdullah Y azıcı • Fotoğraf Erdogan Köseoğlu
Yayın Kunılu Ilhan Selçok
(Başkan), Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Özgen Acar. Hikmet
Çetinkaya, Şükran Soner. Ergun
BaJcL Dinç Tayanç, tbrahim Yddc
Orhan Bursalı, Mustafa Baiba>.
Ankara Temsılcısı Mustafa BaJbay 9 Haber Müdûrü. Doğan
Atan Atatürk Bulvan No: 125. Kat 4, Bakanlıklar-Ankara Tel
4195020 (7 hat), Faks-4195027 »Lzmır Temsılcısı S«rdar
Kıak,H.ZıyaBlv. 1352S 2 3 Ter 4411220, Faks-4419117
• Adana Temsılcısı: Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S. No 1
KaC 1. Tel: 3522550, Faks: 3522570
Müessese Mûdurü Erol Erkut • MEDYA C: • Yönetım Kuruhı
Koorduıaîör Ahmet KonıJsaJ] A Başkanı-Genel Müdûr GöJbin Er-
Muhasebe Büleot Ycner 9 Idare duran # Koordmatör Reha I?ıt-
HuseyinGûrer#t;letme'ÖDder man • Genel Mûdur Yardımcısı
ÇeHt • Bılgı-tşlem Nafl tnal • Mine Akdağ • Halkla thşkıler
Bügısayar Sıstem: Muriivet Çiler Müdüru Nurten Berksoy
Yayımlavan ve Basan: Yenı Gün Haber \jansı. Basın ve Yayıncılık A 5
Türtocajıcacl 39 41 Cagalogiu 34334 Ist PK 246 lslanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hatl Faks (»212)513 85 95
12 HAZlRAN 1995 Imsak: 3.25 Gûneş: 5.24 Öğle: 13.11 tkındi: 17.09 Akşam20.43 Yatsı: 22.34 MEDYACTei 5140753-51395so-513 8460-61,Faks 5H8466
oUu
• ANCHORAGE (AA) -
Kuzey Amerika'nın en
yüksek dağı McKinley'e
tırmanan 3 Ispanyol
dağcıdan birisinin,
tırmanma esnasında bin
200 metrelik uçuruma
düşerek öldüğü bildirildi.
Ulusal park yetkilileri, ölen
dağcı ve bitkin durumdaki
iki arkadaşının 3 gündür 6
bin 200 metre
yüksekliğindeki dağın, 5
bin 850 metrelik bölûmüne
kadar tırmandıklannı
belirttileT. Dağcılann, olay
sırasında 'Doğu Ekspresi'
denilen dar bir düzlükte
kamp yaptıklan açıklandı.
Ölen dağcı Albert Puig, 26
yaşındaydı.
400 öğrenciye
bups
• ANKARA (ANKA)-
Milli Eğitim Vakfi, 1994-
95 öğretim yılında 200
öğrenciye sağladığı
karşılıksız yükseköğretim
bursunu bu yıl 400
öğrenciye verecek. Vakıf,
aynca merkez yönetim
kurulunun aldığı kararla 10
okul yaparak Milli Eğitim
Bakanlığı'na devredilmesi
ve bakanlığa bağlı
okullardakı 100 atölye ve
bin sınıfın donatılması
projelerini de
gerçekleştirecek.
KarayoHarı
faaliyet raporu
• ANKARA (AA)-
Karayollan Genel
Müdürlüğü'ne genel bütçe
yatınmlanndan aynlan
yatınmpayı, 1955-1995
döneminde yüzde 10.6'dan
yüzde 2.2'ye düştü.
Giderek artan yol ihtıyacına
karşılık Karayollan Genel
Müdürlüğü'ne genel
bütçeden aynlan paylann,
yıldan yıla önemli
oranlarda düşmesinin, yeni
yol yapım projelerinde de
gecikmelere yol açtığı ifade
edıldi. Karayollan Genel
Müdürlüğü'nün 1995 yıh
faaliyet raporunda, son 40
yılda yol yapım
yatınmlanna aynlan payın
yetersızliğıne dikkat
çekildi.
Özaydın'm kın
evlendi
• tstanbul Haber Servisi -
Fenerbahçe eski
başkanlanndan Hasan
Özaydm'ın kızı önceki
gece, birçok tanınmış
kişinin de katıldığı törenle
dünyaevine girdi. Beykoz
Hasır Restaurant'ta yapılan
törende, Kadriye Özlem
Özaydın ve Bülent Meriç
çiftinin şahitliklerini,
TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk ve
Istanbul Ticaret Odası
Başkanı Atalay Şahinoğlu
yaptı.
Cindoruk'tan
açılışlar
• tstanbul Haber Servisi-
TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk, dün
Şişli'deki Atasay
Dershanesi ile Ozel Atasay
Akşam Lisesi'nin açılışını
yaptı. Cindoruk açılışlarda
yaptığı konuşmada,
"Türkiye'de üniversitelerin
de aralannda bulunduğu
eğitim kurumlan ve
bölgeler arasındaki eğitim
düzey farklıhklannın
düzeltilmesi gerekir" dedi.
B( ders
uygulaması
• tZMİR(AA)-
Oniversitelerdeki 'ek ders
ücreti' uygulamasının
ticarete dönüştürüldüğü
belirtilerek bu konuda yeni
bir düzenleme japılması
iştendi. Izmir Universitelen
Öğretim Elemanlan
Derneği (IZÜNlDER)
Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Kaymakçı, üniversite
öğretim üyeleri ve
yöneticilerinin ek ders
ücretine karşı olduğunu,
ancak 2 yıldan beri
kalkması yönünde yapılan
girişimlerin sonuç
vermediğini söyledi.
Uygulamanın universitelen
zor durumda bıraktığını,
kamuoyunda
akademisyenlere olumsuz
bakış açısı yarattığını
belirten Prof. Kaymakçı,
eğitim kalitesinin
düştüğünü öne sürdü.
Kaymakçı, "Uygulama,
amacından uzaldaştı. Bir
öğretim üyesi, ek ders
ücreti ile maaşının 2 katı
ücret alabiliyor. Bu da
öğretim üyelen arasında
ücret dengesizliği yarattı"
dedi.
Gıda mühendisliği fakültelerince onaylanan reklamlarda verilen mesajlann doğruluğu kuşkulu
Üniversite destekb reldama dikkat• Beslenme uzmanlan, vitamin katkılı olduğu öne sürülen
ambalajlı çerezlerdeki vitamin miktannın, paketlerin üzerinde
yazıldığı gibi çocuğun günlük vitamin gereksiniminin üçte
birini karşıladığı iddiasının doğru olmadığı görüşünde.
olmaz" boyutlara ulaştı.
Reklamlar aracıhgıyla hem anne-
babalara hem de çocuklara verilen me-
sajlann doğnıluğu ise kuşkulu. Örne-
ğin, çocuğunun "büyümesini ve geliş-
mesini isteyen annelerin bu ürünleri
çocuklanna bolca yedirmderi gerekti-
İ
ASUMAN ABAC1OĞLU
tZMİR - "Çitoz, Çerezza, Tombi
şfmHi vitaminli..."
Televizyonda bu reklamı izleyen an-
ne-babalar, çocuklannın yemesine en-
gel olamadıklan ambalajlı çerezlerin
artik vitamin katkılı olduğunu ve bu-
nun da E 0. Gıda Mühendisliği'nce
"test edilip ona\ landığmı" duyunca ra-
hat bir soluk almasınlar. Çünkü bes-
lenme uzmanlan, bu vitamin miktan-
nın, paketlerin üzerinde yazıldığı gibi
çocuğun günlük vitamin gereksinimi-
nin üçte birini karşıladığı iddiasının
doğru olmadığı görüşündeler. Gözar-
dı edilen bir başka konu da bu tür gı-
dalarda, çocuklara zarar veren katkı
maddeleri...
Televizyon reklarrüannda çocukla-
nn kullanılması, neredeyse "oimazsa
Yanılticı mesaj
Bu arada önce dondurma reklamla-
nnda adını görmeye alıştiğımız Ege
Üniversitesı Gıda Mühendisliği Bölü-
mü'nün "onayından" söz edilmesi,
"ambalajh çıtir çerez" reklamlannda
verilen mesajın inanılır olmasını sağ-
layan "büimseT yönünü oluşturuyor.
Bu reklamlarda, üründe bulunan vita-
min miktarlannın Gıda Mühendisliği
Bölümü'nce "test edilip onaylandığı''
vurgulanıyor. Ancak burada bir yanılt-
maca hemen göze çarpıyor. Paketlerin
içındekı vitamin, iddia edildiği gibi
çocuğun vitamin gereksinimini karşı-
lamıyor.
Paketin üzerinde yazıldığına göre
100 gram üründe bulunan C vitamini
miktan, 15 miligram. Yîne ürün paket-
lennın üzerinde, "Çerezza biftek aro-
malı paketi 7-10 yaş arasındaki çocuk-
laruı günlük vitamin ihtryacının üçte
birini karşıla>acak miktarda vitamin
jçermektedir" deniyor
Ancak paketlerin ıçindeki ürün mik-
tan net 20 gram. Yani C vitamini mik-
tan bu paketlerde sadece 3 miligram.
Bu durumda çocuğunuzun günlük C
vitamini gereksinimini karşılayabil-
mek için çerezzalardan 5-10 paket ye-
dirmeniz gerekiyor.
Vitamm gereksnimi
Hacettepe Üniversıtesi'nden bes-
lenme uzmanı Prof. Dr. Ayşe BaysaL
öncelikle kurutulmuş gıda maddele-
nnde C vitamininin çok çabuk bozul-
duğuna dikkat çekiyor. 7 yaşından kü-
çük bir çocuğun günlük C vitamini ge-
reksinimi ise Prof. Dr. Baysal'a göre
60-70 miligram. Prof. Dr. Baysal, kan-
sızlığın önlenmesi için bir çocuğa her
öğünde en az 75 miligram C vitamini
almasını önerdiklerini söylüyor. Ço-
cuğun alması gereken B-l vitamini
miktan ise onda 8 miligram. Çerezza
gıda ürününün 100 gramında ise yüz-
de 33 miligram B-l vitamini bulunu-
yor. Paketlerdeki 20 gram çerezzada
ne kadar B-l olduğunu ise siz hesap
edin.
Katkı maddeleri
Konunun bır başka boyutu ise gıda-
lann içine renk ve lezzet vermek, "bo-
zulmalanru" önlemek için konulan
katkı maddeleri. Dokuz Eylül Üniver-
sitesi Tıp Fakültesi 'nden beslenme uz-
manı Doç. Dr. Riiçhan Çehreli, bir gı-
da ambalajlandığı anda içine katkı
maddesi girdiğini söylüyor. Katkı
maddelerinin özellikle çocuklarda
alerjik reaksiyonlar yarattığına dikkat
çeken Doç. Dr. Çehreli, "Bu tür haar
gıda maddelerinin rahathkla tüketil-
mesine karşıyım"diyor.
E. Ü. Gıda Mühendisliği Bölü-
mü'nden Prof. Dr. Mustafa Metin, am-
balajlı gıda ürünlerinin üzerinde kat-
kı maddesi bulunup bulunmadığının
belirtilmesi gerektiğıni anımsatarak
u
Tüm dünyada gıdalann doğal olarak
rüketilmesi \önünde bir çaba var. Gı-
da katkı maddeleri uzun yülardır Dün-
ya Saghk Orgütü'nce inceleniyor, za-
rarian araştınlıyor ve Batı"da katkı
maddesi içermeyen doğal gıdalan ter-
cih edivorİar'' diye konuşuyor.
Prof. Dr. Ayşe Baysal, çerezza pa-
ketlerinin "içindekiler" bölümünde
"doğala özdeş sığır eti aroması" yaz-
dığını anımsatmamız üzerine, bu mad-
denin yapay olarak üretilen "mono-
sodvum glutamat'"olabileceğıne dik-
kat çekiyor.
Pakederin ağırüğı
Reklamı yapılan çerez türü ürünler-
de yalnızca "100 gnunda bulunan vi-
tamin miktarlannı" belirlediklerini,
reklam metni konusunda bilgileri ol-
madığını belirten Gıda Mühendisli-
ği'nden Doç. Dr. Semih Ötleş, paket-
lerin içinde 100 değil 20 gram ürün
bulunduğunu söylediğimizde şaşkın-
lığını gizleyemiyor.
"Bu gıdalann reklamlanndaki me-
sajlan Sağhk Bakanhğı'nın da denet-
lemesigerekirdi'' diyen Doç. Dr. Ötleş,
"Biz tarun ülkesryiz, ama çocuklar di-
rekt olarak mejTeyi yemhorlar. Gıda-
yı doğal olarak almak tabii ld en doğ-
rusu" dıye konuşuyor.
Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Mustafa L'çüncü de "Bu tür
gıda ürünlerinin içinde zararta bir şey
olsa Sağlık Bakanlığı izin vermez"di-
yerek şu görüşlere yer veriyor
u
Arük doğal gıda mı kaldı; hepsi
hormonlu, tarun ilacı kalıntÜL Sera
ürünlerinin hepsi hormonlu. Bunlar
bence daha tehlikeH. Hiçbir şe> yeme-
yelim o zaman. Başka çaremiz yok.
Günümüzde teknolojik koşullar btınu
zorunlu talryBr."
Şirince'nin şirinliği tehlikede
üMtrarAN
• Turizm Bakanlığı, Ege Bölgesi'nineniyi
korunmuş, daha doğrusu gözlerden ırak
kaldığı için bugüne gelebilmiş beldelerinden
Şirince'ye turistik kimlik kazandırmak için
harekete geçti. Ancak turistik olan yörelerin
dününe, bugününe bakınca insan sevinmekle
üzülmek arasında bocalıyor.
görünce. Harika bir şey bu."
Bu kez Sotiriyu'nun 'cen-
net beldesi' turistik olmaya
hazırlanıyor. Turizm Bakan-
lığı, Ege Bölgesi'nin en iyi
korunmuş, daha doğrusu
gözlerden ırak kaldığı için
bugüne gelebilmiş Şirin-
ce'ye turistik kimlik kazan-
dırmak için harekete geçti.
Bakanlığın girişimi tabii ki
olumlu. Şirince'de bulunan
'harap' durumdaki iki kilise
onanlacak. Kiliselerden bi-
rinin restorasyonunu Efes
Müzesi yüklenecek. Eskı
köy ilkokulu da turizmin
hizmetine sunulacak. So-
nuçta Şirince ilgi odağı du-
rumuna gelecek.
l l l l l
I
İZMİR - "EUerimle yap-
tım" diyerek bir bardak şa-
rap uzatan yaşh teyzeleri, el
işlerini hemen kapılanrun
önünde beğendirmeye çalı-
şan genç kızlan yine görebi-
lecek miyiz? Yüzlerce öy-
künün gizlenmiş olduğu o
dar sokaklarda bir ses, "Ge-
lin bir kahvemizi için, soluk-
lanm" diyecek mı
r)
Yoksa Şirinceliler yavaş
yavaş geri çekilirken 'yeni
sahipler' mi dolduracak yö-
reyi. Yoksa Cevat Şakir'in
Halikarnas'ına, bugünkü
Bodrum'a mı dönecek Şirin-
ce? Artık Şirince de turistik
oluyor. Bakanlık destek ve-
nyor. tnsan sevinmekle
üzülmek arasında bocalıyor.
Turistik olan yörelerin dünü-
ne, bugününe baktığımızda
üzülmek ağır basıyor. Çün-
kü nereyi keşfettiysek hep
yok etmişız. Nereye gittiy-
sek kırletmişiz.
Hahkarnas'ın Balikçısı
Cevat Şakir'in elleriyle dik-
tıği fidanlann üzeri 'Bod-
rum evi' denilen fabrikasyon
inşaatlarla doldu. Silahlar
patladı. Dinginlik yerini kar-
maşaya bırakti. Çok değil
20-25 yıl önce Bodrumlula-
n saran 'heyecan nrtması'nı
bugün Şirinceliler yaşıyor.
Onlar da turistik olmanın
herkesin ilgisi çekmenin he-
yecanmı yaşıyor.
I\ıristik olmak, ama..
"Şu yeryûzünde cennet
diye bir şey varsa, bizim
Kırkıca o cennetin bir par-
çası olsa gerek."
Dkio Sotiriyu'nun roman
kahramanı ManoK, 1914 yı-
lının Kırkıca'sı bugünün Şi-
rince'sini böyle betimliyor.
Sotiriyu, 65 yıl sonra çocuk-
luğunun geçtiği yöreleri ge-
zip, Şirince'yi gördükten
sonra 'cennet hayati'nın bu-
gün de geçerii olduğunu gö-
rüp seviniyor.
"Eskiden burada yaşayan
insanlann anlattılüan gibi
düşlediğim gibi ya/mıştım.
Ama görüyorum ld her şey
aynı. Yazdıklanmın gerçek
olduğunu anladım Şirince'yi
Kuytudald cennet
Selçuk'a girerken hemen
solunuzdaki palmiyelerin al-
tından dar yola girdiğinizde
6 kilometre sonra 'cennet
hayatı'na ulaşıyorsunuz.
Sanki kimseler görmesin,
kimseler bu güzellikleri bo-
zamasın diye doğanın en
kuytu. görünmez, ulaşılmaz
yerine kurulmuş Şirince.
tşte orasını da keşfettik.
Güzel yerleri tüm dünya in-
sanlanna tanıtmak güzel. Ya
sonra?
Bugün Bodrum'a gitti-
ğımde kapı arasından utan-
gaç bir bardak su veren in-
sanlan anyorum. Kaleiçi
kahvesinde dost sohbetleri
anyorum. Tepecik mahalle-
sinden kendimi denize at-
mak istiyorum. O insanlar
geriye çekileli çok oldu.
Şimdi Şirince'nin de gele-
ceğini görür gibi oluyor in-
san. tnsanı korku sanyor.
Eğer Şirince de Bodrum
gibi Kuşadası gibi Köyceğiz
gibi Dalyan gibi turistik ola-
caksaolmasın. Bırakahm Şi-
rince, adı gibi kalsın. Şimdi-
den yörede arazı kapatmaya
kalkanlar yöreden kovulsun.
Gözleri paradan başka şey
görmeyenler Şirince'ye so-
kulmasın. Bırakalım her şe-
yi Dido Sotiriyu'nun taniıs-
lan'nın torunlan yapsın.
Oraya da doluşmayalım.
Orayı da bozmayalım. kir-
letmeyelim. Bırakalım Şi-
rince, şirin kalsın...
Dido Sotiriyu'nun roman kahramanı Vlanolinin. "Şu yentizünde cennet diye bir şey varsa. bizim Kırkıca o
cennetin bir parçası olsa gerek" dediği. 1914 yılının Kıriacası bugünün Şirincesi şimdi şirinliğini koruma sına-
viyla karşı karşrya. Eğer Şirince de Bodrum gibi, Kuşadası gibi, Dalyan gibi turistik olacaksa, olmasın...
Okul bitiriyoruz, ama okumuyorıız
Türkiye'de eğitim düzeyi ve TV izleme oranı hızla artarken, okuma düzeyi düşüklüğünü koruyor
tSTANBUL (AA) - Türkiye'de
henüz tam anlamıyla sözlü kül-
türden yazılı kültüre geçileme-
mekle birlikte, eğitim düzeyinin
hızla yükseldiği, televizyon izle-
me oranının arttığı, buna karşıluV
okuma düzeyinin düşüklüğünü
korudugu görülüyor.
Çeşitîi kaynaklardan derlenen
bilgilere göre ülkemize genel ola-
rak eğitim düzeyi hızla yükseli-
yor. 1980 yılında Türkiye'de 6
milyon 200 bin okur-yazar, 14
milyon 200 bin ilkokul, 2 milyon
100 bin ortaokul, 1 milyon 900
bin de lise mezunu bulunuyordu.
Aynı yıl içinde yüksekokul me-
zûnlannın sayısı ise 834 bin kişi
idi. Aradan geçen 15 yıl içinde
okur-yazar sayısı yüzde 100'ün
üzerinde artarken, okuma-yazma
bılmeyenlerin sayısı da hızla azal-
dı. 1995 yıh sonunda, okur-yazar
sayısmın 13 milyon 56 bin, ilko-
kul mezunu sayısının 32 milyon
731 bin, ortaokul mezunu sayısı-
nın 4 milyon 800 bin, lise mezu-
nu sayısının da 4 milyon 980 bin
kişiye çıkanlması öngörülüyor.
Üniversite mezunu artfa
Bununla birlikte, içinde bulun-
duğumuz yıl sonunda, yükseko-
kul mezunu sayısının 1 milyon
213 bini bulacağı belirtiliyor. Bu-
na göre 1980 yılında her 53 kişi-
den biri üniversite mezunu, her
23.5 kişiden biri de lise mezunu
olurken, günümüzde her 51 kişi-
den birini üniversite mezunu, her
12.5 kişiden birini de lise mezu-
nu oluşturmaya başladı.
Ancak, bunun yanında, ülkede
okuma-yazma bilmeyenlerin sa-
yısının da küçümsenemeyecek
boyutta olduğu ifade ediliyor.
Kenflere göç sûrûyor
Türkiye'de okur-yazar oranın-
daki artışa paralel olarak nüfusun
kentlere göçü de sürüyor. 1965 yı-
lında nüfusun yüzde 35'i kentler-
de yer alırken, bu oran 1985 yılın-
da yüzde 53'e, 1990 yılında da
yüzde 60'a çıktı. 1995 yıl sonun-
da ise kentte yaşayanlann toplam
nüfusun yüzde 65'ine ulaşacağı
kaydediliyor. Türkiye'de 2000 yı-
hna kadar 18 milyon kişinin daha
kentlere kayacağı öngörülüyor.
Türkiye'de halen nüfusun bü-
yük bölümü kentlerde yaşamakla
birlikte, toplumun büyük kesimi-
nin henüz 'kentli olma bilin-
ci'nden uzak olduğu görülüyor.
Türkiye'de bugün bin kişiye
50-55 günlük gazete düşüyor. Ül-
kede nüfusun yüzde 98 'den fazla-
sında televizyon bulunuyor ve ai-
le fertleri günde ortalama 3 saat
40 dakika televizyon ızliyorlar.
Bunun yanında, ülkedeki 60 ci-
vanndaki tiyatroda yılda 750 bin
kişi de tiyatroya gidiyor. Ülkede-
ki 312 sinemada ise yılda göste-
rilen 29 bin 520 filmi 13 milyon
500 bin seyirci izliyor. Türkiye'de
her yıl çeşitli konulara ilişkın 6-7
bin değişik kitap yayımlanıyor.
Kültür ve üetişim
Bu arada, toplumbılimci Emre
Kongar, "Kültür ve Üetişim'' adlı
kitabına, yazılı ve sözlü kültür ko-
nusunda şu görüşlere yer veriyor.
"Türkiye'nin bir kesimi henüz
feodal kültür kahntılannın koşul-
lanmışhğuu yaşarken, bir başka
kesimi de endüstri toplumunun ot-
gunhık çağmdaki' sözlü ve görün-
tülü" kühürünün egemenliğine
gjrmiştir. Bir başka deyişle, kırsal
alanlar yeterince gelişmediği için,
kentsel alanlar da jeterince geliş-
tikleri için. kitle Uetişim araçlan-
nın ve basının kullanılmasma uy-
gun bir yapıdan uzak kalmakta-
duiar.
Yeterince gelişmemiş kırsal
alanlar da yaalı Uetişim araçlan-
nı kullanma aşamasuu yaşama-
dan, ilkel düzeydeki bir sözlü kül-
türden ileri düzeydeki bir sözlü
kültüre geçecek ve yazılı Uetişim
araçlan ancak 'anakronik' (tarih
içinde yerini şaşırmış) bir özettik
taşryarak gittikçe işlevlerini ve et-
kilerini yitireceklerdir—''
Marmaris
Yunuslara
gösteri yasağı
• Marmaris'e Ukrayna'dan gösteri için
getirilen yunuslarla denizarslanlannın
bulunduklan yerde gösteri yapmalannı
yasaklayan Vali Aytaman, uygun yer tespiti için
komisyon kurularak harekete geçilmesi
talimatını verdi.
ÖZCANQZX^ÜR
MUĞLA - Marmaris'e
Ukrayna'dan gösteri için ge-
tirilen 4 yunus ile 2 denizars-
lanının durumlannı yerinde
inceleyen Muğla Valisi Dr.
Lale Aytaman, hayvanlann
Türkiye için bir prestij soru-
nu olduğunu, Malta Ada-
sı'na ya da bir başka yere
gönderilmelerinin doğru ol-
mayacağını söyledi. Yunus-
larla denizarslanlannın bu-
lunduklan yerde gösteri
yapmalannı yasaklayan Va-
li Aytaman, uygun yer tespi-
ti için komisyon kurulması
talimatını verdi.
Ukrayna hükümeti ile Tur-
ban'm anlaşması sonucu
Türkiye'ye getirilen 4 yunus
ile 2 denizarslanına uygun
bir yer bulununcaya kadar
gösteri yaptinlmayacak.
Hayvanlann banndığı ve
gösteri yaptınldığı yat lima-
nında incelemelerde bulunan
vali Aytaman şunlan söyledi:
"GörüMüğü gibi burası gös-
teri için uygun, ama hayvan-
lann bannmalan yönünden
uygun değil. Kesinlikle yeni
bir yer bulunup orada barm-
dırümalılar. Pazartesi günü
Çevre Bakanlığı yrtkilileriy-
legörüşeceğim.Bİr komisyon
kunıp hemen yertespitiçahş-
masuıa başlayahnı. Cennet
Adası uygun olabüir. Orayı
da incekyelim."
Muğla Valisi Dr. Lale Ay-
taman, hayvanlann Malta
Adası'na gönderilmesi ile il-
gili olarak "Bu doğru ol-
maz" diyerek
i
"Ha>
n
vanlan
ne kadar sevdigûnizi, onlara
nasıl değer verdiğimizi gös-
termetiyiz. Bu bir prestij me-
seJesi. Vlalta'ya göndereme-
yiz. Burada yaşamalannı
sağbunak zorundayH" dedi.
Bu arada Marmaris Bele-
diye Başkanı tsmet Kara-
dinç, Marmarisli girişimci
Ahmet Mazgal'a yat lima-
nında gösteri için verdiği iz-
nın pazartesi günü iptal edi-
leceğini açıkladı. Ahmet
Mazgal ise "Bu hayvanlann
yeni bir yere taşınmalan en
az bir ay alır. Zaten bizim de
bu yönde çalışmamız vaıtn.
Bir sürii para harcadık. Ta-
şınıncava kadar gösteri ya-
pabUmeliyiz" dedi
Çevreciler sevindi
Hayvanlann geçici olarak
da olsa gösteri yapmalannın
engellenmesine sevinen
çevreciler ise yunuslann ve
denizarslanlannın kesinlik-
le ya memleketleri Ukray-
na'ya ya da Malta'ya gön-
derilmelerinı istiyorlar. Mar-
maris ÇE V-DER yöneticile-
rinden Nazan Batmaz,
"Uluslararası sözleşmelere
göre hayvanlara gösteri yap-
dnlması yasak. Yeni yer bu-
lunursa gösteri devam ede-
cek, bu doğru değü. Aynca
hayvanlar yara bere içinde.
Bazüannda mantar ürüyor.
Bunlann bu halkriy le bura-
da tutulmalan çok sakın-
cah" dedi.
Kompozisyonda birinci oldu
Türbanlı öğrenciye
Atatürk ödülü
• Osmaniye Kız tmam Hatip Lisesi ikinci
sınıf öğrencisi Nilüfer Akdemir, Atatürk'ü
çok sevdiğini söyledi.
AHMET BtRGÜL
OSMANİYE - Samsun
Valiliği'nce düzenlenen 19
Mayıs Atatürk'ü Anma
Gençlik ve Spor Bayramı
kompozisyon yanşmasında
"Mustafa Kemal'in Asker-
leri" adlı kompozisyonla
Adana'nın Osmaniye ilçesi
Kız tmam Hatip Lisesi ikin-
ci sınıf öğrencisi Nilüfer
Akdemir, Türkiye birincisi
seçildi.
Atatürk'ü çok sevdiğini
belirten Akdemir, "Türküm
diyen herkesin Atatürk'ü
sevmesi gerek. Çünkü o bü-
yük bir insan. Onu her za-
man saygryla anıyorum" di-
yor. Türkiye birincisi seçil-
diğini duyunca çok sevindi-
ğini belirten 16 yaşındaki
Osmaniye Kız Imam Hatip
Lisesi ikinci sınıf öğrencisi
Nilüfer Akdemir ile evinde
görüştük. Anne ve babası-
nın da hazır bulunduğu gö-
rüşmede Akdemir, daha ön-
ce de okul ve ilçe çapında
düzenlenen şiir ve kompo-
zisyon yanşmalannda bir-
çok dereceleri bulunduğunu
belirterek şunlan söyledi:
"En son olarak Samsun
Valiliği'nin düzenlediği ya-
nşmaya kanldun. Yanşma-
da birinci olduğumu duyun-
ca çok scvindim. Ben Ata-
türk'ü çok seviyorum ve onu
her zaman saygryla anaca-
ğım. Çünkü o büyük bir in-
san. Bu güzel ülke için ünlü
kişiliği ve mücadeleci biri
olarak elinden gelen her tür-
lü çabayı sarf etti. Türküm
diyen herkesin Atatürk'ü
sevmesi gerekir. Onun ilkc ve
inküaplanna daima bağlı
kalacağun."
En büyük idealmin sınıf
öğretmenliği olduğunu be-
lirten Nilüfer Akdemir'in
annesi Pervin Akdemir ve
babası Ekrem Akdemir,
"Kızlanmızla büyük gurur
duyuyoruz. Böylesine güzel
bir muttuluğu Allah'ın her-
kese nasip etmesini istiyo-
nız" dediîer. Osmaniye Kız
tmam Hatip Lisesi Müdûrü
Şükrü Ankan da Nilüfer
Akdemir gibi çalışkan bir
öğrenciye sahip olduklan
için büyük gurur duydukla-
nnı belirtti.