Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 17 MAYIS 1995 ÇARŞAMBA
10 DIZIYAZI
Göç 'kondu', kentköyleşti•Göçle başlayan
gecekondulaşma, arazi
mafyasının da devreye
girmesiyle Istanbul'un her
yanını işgal etti. Yapılan
araştırmalar, gecekonduları
mafya gruplarından satın
alanların oranının yüzde 82'yi
bulduğunu, arazi işgal yoluyla
gecekondu kuranların oranının ise yüzde 12'de
kaldığını gösteriyor.
Göç, Istanbul'da önce Av-
rupa yakasını sardı Sonra
Anadolu yakasına atladı.
Bugün tstanbul'da en bakır
yer olarak Beykoz ve San-
yer kaldı. Ancak ormanlık
alanların bulunduğu bu ıkı
bölgenin, artan nüfus karşı-
sında daha fazla dayanama-
yacağı ortada.
K.esin veriler olmamakla
birlikte Istanbul'un nüfusu-
nun her yıl yaklaşık 400 bin
kişi arttığı belirtiliyor Bu
artışın 150 bini doğumlar
yoluyla olurken, geri kalanı
göçten kaynaklanıyor. Yani
Istanbul'a her yıl orta öl-
çekli bır kent eklenıyor.
Prof. Taytan Akkayan, İcen-
te saatte 25 kişınin geldığini
belirtiyor. Bu saptamalara
göre Istanbul'a bir günde
600, bir yılda ise 219 bin
kışi geliyor.
Göçle birlikte kentin do-
kusu değişiyor, kocaman bir
köy görüntüsü alıyor.
Akrabalık ve hemşerılı-
ğin yarattığı yerleşım kü-
meleri, iş alanlanna ve ban-
nılacak evlere göre çeşitlilık
kazanıyor.
Araştırmalara göre Istan-
bul'da gecekonduda oturan-
lann yüzde 44.4'ü mahalle-
ler arasında yer değiştiriyor.
Aynı mahallede oturanlann
oranı şehirde kalış süresı
arttıkça azalıyor. başka ma-
hallelerden gelenlerin oranı
ise artıyor.
Yöreye göre meslefc
Istanbul'a 1950-60 döne-
minde daha çok bekarlar
geliyordu. Süleymaniye'de-
ki bekar odalannda mekan
bulunabıliyor, kann doyur-
mak ise o kadar önemli ol-
muyordu.
O dönemde fınn işçiliği,
en cazibeli meslek sayılabi-
lirdi. Çünkü sıcacık bir fin-
nın yatakhanesınde kalına-
bilir, zeytin-ekmekle kann
doyurulabilirdi.
O nedenle kente ilk gelen
Kastamonulular ve Karade-
nizliler bu mesleğin öncûsü
oldular.
Aynı şekilde garsonluk
mesleğı de bu bölge insanı-
nın becerileri arasma giri-
yordu. Çünkü. finncılıktan
garsonluğa terfi etmek bir
başanydı.
Isparta'dan gelenler süt-
çülük, Diyarbakır'dan ge-
lenler süpürgecilik, Antepli-
ler ise kebap ve lahmacun
işlerine giriyorlardı.
Cöçün değişen yüzü
Bugün ise göç yaşı bile
değişmeye başladı. t.Ü.
Antropoloji Bölümü Başka-
nı Prof. Taylan Akkayan, bu
değişikliği şöyle açıklıyor.
"Köylü, eskisi kadar genç
kişiyi göndermek istemiyor.
Çünkü genç gönderdiğin za-
man şehir daha kolay > utu-
yor. Hem genç hem dene-
yimsiz olduğu için uygunsuz
bir yol olabilir. Bunu önle-
mek için de göç yaşını üeriye
çekiyor. Üstelik artık bekar
da göndermiyor. Eğer bekar
gönderirse herhangi bir yer-
den evleniyor. Karade-
niz'den gelmişse gidip Urfalıyı alıyor. Bu
kez aileier kûMrel farktan pek hoşlan-
mıyorlar. Artık buraya yalnız gelse bile
hemen arkasından eşini gönderiyorlar."
Yapılan araştırmalar, gecekondularda
köylerden gelenJenn oranının oldukça
fazla olduğunu ortaya koyuyor DPT
Sosyal Planlama Dairesi'nden tstiklal
Alpar ile Dr. Samira Yener'in yaptığı
araştırmaya göre Istanbul'da gecekon-
duda yaşayanlann yüzde 60.89"u köy-
lerden gelmiş. Bu oran Ankara'da Is-
tanbul'dan biraz daha fazla, yüzde
61.39. Izmir'de ise oldukça düşük, yüz-
de 35.16.
Kentte kalış süreleriyle ilgıli analiz-
ler, Istanbul'un daha eski bir gecekon-
du oluşumuna sahip olduğunu da orta-
ya koyuyor. Araştırmalara göre Istan-
bul'a göçenlenn yüzde 34.3'ü 20 yıl-
dan fazla bir süredır Istanbul'da oturu-
yor.
Yine yapılan araştırmaya göre göçle
gelenlerin yüzde 70.58 gibi büyük bır
kısmı ekonomik nedenJerle göç edıyor.
Arazi mafyası
Göçle gelenler Istanbul'da kendılen-
ne yenı ış kollan da oiuşturdular. Bun-
lardan birisi de "arazi mafyası'' Geliş-
meler, Istanbul'da gecekondu sahibi ol-
manın kimı zaman ıyi bır kazanç kapısı
olduğunu gösteriyor. Tek oda evlerden
apartmanlar yükseliyor ve bir, ona kat-
lanıyor. Ancak gecekondunun nereye
konduğu da önemli...
•Zeytinburnu'nda başlayan
ve kısa sürede Gültepe,
Çeliktepe, Küçükköy,
Kağıthane ve Halkalı gibi
semtler oluşturan
gecekondulaşma, son yıllarda
Boğaziçi sırtlarına sıçradı.
İnsanlar şimdi Hazine'ye
ait toprakların yanı sıra vakıf,
şahıs arazilerini ve ormanları kendilerine mesken
alanı seçiyorlar.
•Kentte kalış süreleriyle
ilgili analizler Istanbul'un
oldukça eski bir gecekondu
oluşumuna sahip olduğunu da
ortaya koyuyor.
Araştırmaiara göre istanbul'a
göçenlerin yüzde 34.3'ü 20
yıldan fazla bir süredir
Istanbul'da oturuyor.
Istanbul'da gecekonduda yaşayanların yüzde
60.89'unu köy kökenliler oluşturuyor.
Kîmler Ne Iş Yapıyor
Meslekleri llleri
Inşaat İşçiliği
Lokantacılar
Kapıcılar
Köfteciler
Meyhaneciîer
Kuyumcular
Fınncılar
Kebapçılar
Kahveciler
Manavlar
Kahyalar
Pavyoncular
Doğu ve Güneydoğulu, Gumüşhane, Kırşehır, Bayburt ve Kayseri
Başta Trabzon ve Rize olmak üzere Karadenızh ve Güneydoğulu
Kastamonu, Kars, Sıvas, Amasya, Zonguidak ve Tokat
Balkan kökenli Adapazarlı, Tekirdağlı ve Bursalı
Ba/kan Göçmeni, Güneydoğulu ve Karadenizli
Trabzon, Rıze, Erzurum, Kilıs ve Mardin
Rize, Safranbolu, Çayeli ve Hemşın
Gazıantep. Urfa ve Dıyarbakır
Acem, Erzıncan ve Malatya
Konya ve Nığde
Doğu Anadolu
Bıtlis ve Sıırt
Kesin veriler
olmamakla birlikte
Istanbul'un
nüfusunun her yıl
yaklaşık 400 bin
kişi arttığı belirtiliyor.
Bu artışın 150 bini
doğumlar yoluyla
olurken, geri
kalanı göçten
kaynaklanıyor.
Yani Istanbul'a
her yıl orta ölçekli
bir kent ekleniyor.
Göçle birlikte
kentin dokusu
değişiyor,
kocaman
bir köy görüntüsü
alıyor.
50 YIL ÖNCE BAŞLADI
Gecekondu
sorıınu, siyasi
tavizle büyiidü
• 1950'lerde başlayan gecekondulaşma,
siyasi partilerin oy kazanma amacıyla
verdikleri tavizler ve kısa zamanda birer
mahalle haline getirilen gecekondulara
belediye hizmetlerinin götürülmesi
sonucu hızla yaygınlaştı.
Gecekondu; gece ve
konmaktan geliyor. Yani
beledıyeden ızın
almadan gızlice bir
gecede gökten inmiş
gibi yapılan bannak.
Meydan Larousse,
gecekondu maddesinde
Falih Rıfkı Atay'ın şu
sözlenneyer verir.
"Ve böyiece, demiıii bir
tekne midye tutar gibi,
iki iiç başlîca şehrimizin
kenan köşesi
gecekondularla örülür
durur." (1950-
1960'larda)
Gecekondu, 2. Dünya
Savaşı'ndan sonra
(1945) tstanbul, Izmir,
Ankara gibi büyük
şehırlerde yapılmaya
başlandı.
Köylerden büyük
kentlere akanlann
mesken sıkmtısı,
devlete ve belediyelere
ait boş arazılere
kaçak ev yapımını
önleyecek kanuni
mevzuatın da yetersiz
oluşuyia gecekondu
yapımını hızla
yaygmlaştırdı.
Türkiye, 1946'larda
çokpartili hayata
geçiyordu. Siyasi
partilerin oy kazanma
amacıyla verdikleri
tavizler, kısa zamanda
birer mahalle haline
getirilen gecekondulara
beledıye hızmetlennın
götürülmesi, tapu
dağıtımı, bazı varlıklı
kişilerin gecekondu
yapımı ve satımını kârlı
bır tıcaret yolu saymalan
sonucu gecekondulann
sayısı çoğaldı.
Sanayi geliştikçe.
gecekondu mahalleleri
lstanbul'u sardı.
Gecekondularia
ılgilı ılk resmı araştırma
1%2'de Istanbul
Vahliği tarafından
yapıldı. Araştırma
sonunda Istanbul'un
çeşitli bölgelerinde 78
bin kadar gecekonduda
398 bin kışının oturduğu
anlaşıldı.
Gecekondulann
bulunduğu başlıca
semtler şunlar:
- Zeytinburnu-
Kazlıçeşme (19 bin
gecekonduda 95 bin
kişi)
- Bayrampaşa-Taşütarla
(18 bin gecekonduda 90
bin kışı)
-Alibeyköv (12bın
gecekonduda 65 bin
kışi)
- Şişli-Mecidiyeköy (8
bin 200 gecekonduda 41
bin kışı)
- Beykoz-Paşabahçe (7
bin 500 gecekonduda 37
bin kişi)
- Üsküdar (4 bin
gecekonduda 20 bin 500
kişi)
îlk gecekondu kanunu,
1966 yılında çıkanldı.
Amaç, gecekondulann
ıslahı ve yenıden
gecekondu yapımını
önlemekti.
Dönem, Demirel iktidan
dönemiydi. Ama, bu
önleyici yasalann hiçbir
yaran olmadı. İnsanlar.
akın akın Istanbul'a göç
ediyorlardı.
Çünkü Istanbul'un 'taşı
toprağı alün'dı Ve bu
kent kann doyuruyordu.
tnsanlar şimdi, hazineye ait toprakla-
nn yanı sıra vakıf, şahıs arazılerini ve
ormanlan kendilerine mesken alanı se-
çıyorlar. Kent her geçen gün dogasını
ve kimliğim biraz daha yitıriyor.
Istanbul'dakı gecekondulann baş-
semtı Zeytınburnu'nu Gültepe, Çelikte-
pe, Küçükköy. Kağıthane, Halkalı izle-
dı Son yıllarda ise Boğaziçi sırtları
başta olmak üzere Tarabyaüstü, San-
yer. Polonezköy yamaçlan villa tipi ge-
cekondularia dolarken, Ümraniye. Pen-
dık, Beykoz'dakı orman alanlannda da
çitlerle çevrilmiş köy evleri inşa edili-
yor.
Betonlaşma süreci bununla da bitmi-
yor. Kavacık yamaçlan, siteler ve villa-
larla dolarken, Kılyos-Karaburun ara-
sındakı orman alanlan da maden ocağı
işleten şirketlerce yağmalandı. Sanyer- (
Kılyos arasında tarım ve orman alanı
olarak korunması öngörülen araziler.
lüks villalar ve kooperatif sitelerine
açılmış durumda
Yapılan araştırmalar, gecekondulan
mafya gruplanndan satın alanların ora-
nının yüzde 82"yı bulduğunu, arazi iş-
gal yoluyla gecekondu kuranlann ora-
nının ise yüzde 12 olduğunu göstenyor
Prof. Nurettin Sözen'e göre bunlar,
temel göç olgusu ıçinde ortaya çıkmış
tek tek sonuçlar. Sözen, zor durumda
olan insanların yaşadığı bölgelerde
mutlaka bır tür mafyanın ortaya çıktığı-
nı anlatıyor:
"Anadolu'nun geleneksel marabası
lstanbul'da gecekondu hayatına dönü-
yor. Ne yapıyor? Biüyor ki şu köyden şu
bölgeden insanlar var burada. Gece-
kondulaşma temayülü var ve olacak.
'Gel' diyor, 'Sen ne yapacaksın? Gece-
kondu.
Ben sana tuglayı vereyım, sen bana
iki senede ödersin". Aynen kayısıyu por-
takaİL elmayı ağacın başında pazarla-
mak gibi. Bu her yerde var. Mezartıga
gidiyorsun, bir yakınını kaybediyorsun,
ya dua okutacaksın ya da toprak attıra-
caksın. adam setıi sömürüyor. Yani se-
nin o an içinde bulunduğun sıkışık du-
rumu isrismar etmek isteyenler her za-
man cemiyette doğmuştur. Dolayısıyla
burada da bir mafya doğmuştur. Son
yıllarda birçok bilirtı adamının asıl gö-
çün temel dinamiğini gözden kaçırıp bu
konuda yoğunlaşmasını bir talihsizlik
olarak görüyorum."
Istanbul Valısı Hayri Kozakçıoğlu ise
arazi mafyasının ve Küçükarmutlu gibi
yerleşim bölgelennın önüne geçilmesı
için Istanbul'un konut ihtıyacının kar-
şılanması gerektığını dıle getınyor.
Yılda 100 bin konut
Istanbul'un yılda 100 bin konuta ıhtı-
yacı olduğunu belirten Kozakçıoğlu,
çözüm önensıni şöyle sıralıyor:
"tstanbul'da 100 bin konut üretilecek
arsavı hazırlamanız lazım. Bu arsa esa-
sında var. O halde devlet, arazisini baş-
kalanna sattıracağına kendisi bu arsa-
lan bu işe tahsis etsin. Yani Milli Em-
lak'ın olaya bakış açısının değişmcsi la-
zım. Bir kere belediyeler hızla imar pla-
nı UretmeU, mesken alanlan tespit edil-
meli. Buradaki Hazine arazileri yine
özel düzenlemelerle ya çok güçlü firma-
lara kat karşıhğı verilmeli ki devlet bir
yandan bunu ihriyaç sahibi vatandaşla-
ra vermelL, ya da kooperatif kurma po-
tansiyeli olanlar \arsa onlara arsa verip
kooperatif kurdurmalı. Diğer taraftan
da kendi evini yapabilecek durumdaki
insanlara arsa satışı yapıunab, Yani çok
degişik uygulamalan tstanbul'uo çeşitli
bölgelerine yaymak suretiyle her yıl oto-
matik olarak 100 bin konutu üretebilir-
sek bu sorunlan da ortadan kaldırabiü-
riz, Ama bu işi kendi haline bırakalım.
bugün olduğu gibi böyte gitsin denilirse
başa çıkamayız. İşte o zaman da böyle
karşımıza çok çarpık, uzun yıllar düzel-
tilmesi zor olan ve insanca yaşama im-
kanı bulunmayan gecekondu bölgeleri
çıkar."
Istanbui Büyükşehır Belediye Başka-
nı Recep Tayyip Erdoğan ise "siyasi
kaygılann her şeyın üstünde rurulduğu
bu yeni dönemde, Istanbul'a yönelik iç
göç olaymın önlenme çabaları bir yana,
tstanbul'daki ranriyelerin adeta yağma-
lanmasına yönelik bir anlayışla İstan-
bul'a göçün bir anlamda özendirildiği-
ni" savunuyor.
Tayyip Erdoğan, arazi mafyasının
önüne geçmek için Gebze'den Çorlu'ya
kadarkı bölümü ıçeren bır Nazım İmar
Planı yaptıklannı anımsatarak, şunlan
söylüyor:
"Şu anda Meclis'te, Nazun İmar Pla-
nı tstanbul Merropolü'nün 2010 yıbna
kadar hedeflenen gelişmesini yönkndi-
recek ve kontrol altında tutacak strate-
jik gelişme politikalan ve arazi kulla-
nım kararlarını belirlemek üzere
243.1994 tarih onaylı tstanbul Büyük-
şehir Nazım Planı'nın sınırlaruu geniş-
leterek (Gebze-Marmara Ereğlisi), 1980
onaylı 'Büyük tstanbul Metropoliten
Nazun Planı' sınınnı benimseyerek yeni
bir Metropoliten Nazun Planı hazuia-
dık.
Yine bu konuya da katkısı olacak; alt-
yapı, ulaşım. sağlık, can ve mal güvenli-
ğinin sağlanması. denetim faaliyetleri-
nin sağlıklı yürütülebilmesi için kurulan
Kent Bilgi Sistemi'ni oluşrurmaya çalışı-
yoruz. O zaman tapu kayıtlaruıdan, bi-
nalara kadar geniş bir bilgi ağı oluştu-
rulacakrjr.
Bizce gecekondulaşma da ancak Kent
Bilgi Sistemi'vle önlenebilecektir. kentin
yeşil alan kadastrosu yanında, kamulaş-
tırma haritalarıyla, toprak değerleri
anında tesbit edilecek, dolavısıy la haksız
rantuı önüne geçilecektir. Inşaat yapım
çalışmaları da kontrol altına alınacak-
ür.'"
Büyükşehir Belediyesi'nin, konut
açığını azalrmak amacıyla Toplu Kontu
Projesı'ne de başladığını ifade eden Er-
doğan, ilk olarak Ikitelli'de 2904, Ka-
ğıthane'de de 1092 konutun temelinin
atıldığını anımsatıyor.
Yarın: Büyüyen kentin
büyuyen sorunlan
POLİTİKA VE ÖTESt
MEHMED
Pas Demiri Yer...
Daha Istanbul'a göçmediğim yıllardı, Ankara'da
oturuyordum; Fethi Naci'nin bürosunda tanıdım.
Rauf Mutiuay derierdi.
Hem edebiyatçıydı, hem edebiyat öğretmenıy-
di. Bilgısiyle beslediği yalın bir begenisi vardı. Ta-
nınmış eleştırmenler yavaş yavaş piyasadan çekil-
meye başlayınca o da boşluğu dolduruyordu.
Ataç, Tanpınar, Yetkin (Suut Kemal) yazmıyorlar-
dı. Istanbul'a geldıkten sonra dost olduk. Fethi
Naci'nin başı çektiği öğle rakılarında buluşur, ede-
biyat adına veryansın ederdik. Istanbul liselerin-
den birınde öğretmendı. Özel okullarda da ders
verirdi. Oturuşu, kalkışıyla kitabî idi. Sanınm özel
derslerden kazanırdı ki pek geçim sıkmtısı çek-
mezdi.
Bir gun Levent'teki evine, kalabalıkça bır arka-
daş takımıyla gitmiştik. Istanbul'un umulmaz kış-
larından biri bastırmış, yerımızden kımıldayamaz
olmuştuk.
Levent'ın bahçe içındeki küçuk evlerini o zaman
görmüştüm.
"Satılık var" demışlerdi. 25-30 bin liraya alınabi-
lirdi.
"Allahın ktrında ne yapacağım" diye düşün-
müştüm. 15 yıl var Akatlarda, Allahın kınnda ben
de oturuyordum. Kısmet diyelim mı?
Cumhuriyet'te haftada bır çıkan yazıları keyifle
okunuyordu. Hepimiz tıryakısı olmuştuk. Sonra bir
anlaşmazlık çıktı, yazıları kestı. Doğrusu, üzülen-
lerden bıri bendim.
Her yazar, yazılanndan söz edilmesini ister. Ben
de bır kitabımı (12 Mart, Öfkelı Generaller ve Iş-
kence) göndermış, söz edilmesini bekliyordum.
Aylar geçtı, edilmedi. Ama kıtap satıyordu. Dos-
tum Günel Altıntaş basmıştı. Bu kitap, kurulacak
olan yayınevının mayası olacaktı.
Olmadı.
Arkadan gelen kitaplar bu önden gıden kitabı
batırdılar. Bır gün sofrada Mutluay'a takıldım.
"Üstat bir kitap göndermıştım, almadın mı?"
"Aldım."
"Insan aldığını söylemez mi?" !
"Söyler, ama bu kıtabın adı, söyleme gereği
duymaz."
"Anlamadım."
"Baksana adına, 12 Mart var, öfkeli generaller
var, bır de ışkence var, benım ne soylemem gere-
kirki?"
Gülüşmüştük.
Onuruna çok düşkündü. Elıne geçen birçok şe-
yi onuru yüzünden tepmişti. Her iki büyük gazete-
den de bu yüzden ayrıldığı söylenir.
Askeri darbelerin birınde çok ezıyet gördü. Sa-
dece kendısıyle değıl çocuklanyla da uğraşıyorlar-
dı. Bir gun evinin avlusunda patlamak üzere olan
bir bomba bulmuşlardı. Kalabalığın ıçinde kaybol-
mak yolunu denedı. Bır kıyıya çekiliyor, görün-
müyordu. Kökeni Rumeli olan delikanlıda da onur,
her şeyden üstün gelmiştı.
Türk edebiyatına ışık tutan birçok kitabı var.
"Pas Demiri Yiyor" sanatçı yanını yansıtır. Pas her
zaman demırin ardında olmuştur.
Rauf'u sevenlerın acısı büyük. Ailesine ve dost-
larına başsağlığı dilerim.
BULMACA SEDAT YAŞAYA\
SOLDAN SAĞA:
1/ Venezuela'nın
para bırımı 2/ ls- '
tenılen nıtelıklen 2
taşıyan... lşçı. 3/
Evin içinde \ apıl- 3
mış bir çeşıt ha-
vuz... Bir yüzey
ölçüsü binmı. 4/
Ladoga'dan sonra
Avrupa'nın ıkıncı
büyük gölü 5/
Halk müzığıne
özgü tellı bır çal-
gı. Bır çeşıt tatlı.
6/ Okullarda kâ-
1 2
I
3 4 5
I-F>
6 7 8 9
lzt±
I
ğıt, mukavva. tahta gıbı şey-
lerle yaptınlan çalışmalar...
Oylumlu. 7/ Nâzım Hik-
met'ınsoyadı. Tekkeedebı-
yatı şıir türlennden bin. 8/
Ortodokslar'da tahta pano
üzenne y apılan her türlü dın-
sel resme venlen ad. Bır
akarsuyun herhangi bır kesı-
mınden saniyede geçen su-
yun oylumu. 9/ Akut lösemı-
lilerin tedavisinde kullanılan
bır antıbıyotik.
YUKARİDAN AŞAĞIYA:
1/Pek değerlı olmayan çeşitli maddelerden yapılmış çoğun-
lukla taklıt süs eşyası 2/ tnce dantel... llgı. 3/ Kımı balık-
lann ıste kurutularak yapılan pastırması. 4/ Hububat tozu...
Olumsuzluk belirten bır önek 5/ Hampetrolden çıkanlan
bırtür mıneral yağ. 6^ Spor karşılaşmalannda seyırcıleri coş-
turan kımse... Büyük erkek kardeş. 7/ Bir nota... Yeraltı su-
yunu taşıyan geçırimlı katman 8/ Lantan elementmtn sim-
gesı... Afhka'da yaşayan bır antılop. 9/ Bır çeşıt antıbiyo-
tik.
KONGRE
Derneğımizin ilk genel kurul toplantısının 29 Mayıs
1995 Pazartesi günü saat 14.30'da Demircıköy
Dinlenme Tesıslen'nde aşağıdakı gundemle yapılması
kararlaştırılmıştır. 1 Mayıs 1995 tarihlı Cumhurıyet
Gazetesi'nde yanlışlıkla yayımlanan ilan geçersizdir.
Üyelerimizin bilgilenne sunulur.
DEMİRCİKÖY İMAR DERNEĞI
KURUCULARI
GÜNDEM:
1) Kongre dıvanı seçimi,
2) Yönetim, denetim ve onur kurullannın seçimi,
3) Aıdat miktannın saptanması,
4) Ditekler.
Neredeyse her yıl bir ülke oluşturacak kadar
toprağm kaybolup gitmesini seyredemeyiz. Bu
sebepİe erozyonla mücadele edelim,
T.E.M.A.
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal
Varlıklan Koruma Vakfı
Tel.: (0212) 281 10 27
268 09 85