Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
17MART1995CUMA CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 13
Bir medya nıaymunu öyküsü...Ekran sayesinde ünlenmiş,
yediden yetmişe herkesçe Bay E
(entelektüelin kısaltılmışı olsa
gerek herhal) diye çağnlan, çok
popüler bir televizyon haber su-
nucusu olan Ismet Berkan'la
(Mehmet Ali Erbil) 5 yıllık,
alımlı veçekici kansı Leyla'nın
deniz Böigesi kıyıiannda tatıie
çıktıklannda,günortasındabir-
den fena halde kızışarak yol ke-
nanndaki bir sarnıcın kuytu se-
rinliğinde, ateşli bir şekilde se-
vişmeleriyle başlıyor, bir süredir işbiti-
rici yönetmeninin pazarlama ve tanıtım
alanianndaki becerisinın sonucu, nere-
deyse bütûn yerli medyanın renkli mal-
zemesi olagelen, Sinan Çetin'in son fil-
mi "Bay E".
Kocası tarafından aldatıldığı kanısına
varan Leyla, Don Johnson denilen (oysa
Don Johnson'dan çok sıkı Ingiliz aktör-
lerinderı James Fox'u ya da incecik ve ki-
bar bir Rutger Hauer'i daha çok andın-
yor Terran Greene bizce), iki dirhem bir
çekirdek, yakışıklı, haşan, seks takıntılı
ve kötü bir çete reisinden beklenmeye-
cek kadar da şakacı, muzip binnin üstü
açık, cart kırmızı otomobiline kurularak
çekip gidiyor, Cansu AkbeTin çalıştıgı
bir benzinciye vardıklannda. Kayıplara
kanşan kansının izini süren kocanın ba-
şma gelenlerin hikâye edümesıdir bun-
dan sonrası.
Bay E'nin başı belada
Medyatik kahramanımız Bay E, her-
kesçe tanındığı bir koşuşturmacanın
içınde kansını kovalarken, Leyla'sını ara-
yan Mecnun gibi başını bela ve tehlike-
lerden kurtaramayacaktır bir türlü...
Kültür emperyalizmine yenik düşmüş
TV şöhreti kocamız, kansını, evliligini
yaşatmak uğruna mücadele venrken,
şimdiye kadar edinmiş olduğu değer öl-
çülerinden. dünya görüşünden. sartlana-
geldiği hayat tarzından ve alışkanlıkla-
nndan uzaklaşarak "kendisini, kaybettiği kansı-
nı ve yıllardır içinde yaşadığı toplumu"yeni bir
gözle tanıyarak yenıden degerlendirmeye başla-
yacaktır, mutlu sonlu fınalde.
Filmin bitip bitmediğinin gıdip makiniste so-
rulduğu ve yönetmenimizle eleştırmen Ali Ha-
kan'ın kısa bir geyik muhabbetine giriştiği bu fi-
nal, aileyi nihayet bir araya getirirken yazan, çe-
MİâMSUNGU ÇAPAN
E / Yönetmen, yapımcı, senaryo ve
kamera: Sinan Çetin / Konuşmalar: Tan
Cemal Genç / Müzik: Tamer Çıray /
Şarkılar: Mustafa Sandal / Montaj: Ömer
Sevinç / Oyuncular: Mehmet Ali Erbil,
Nathalie Heroux, Terran Greene, Elif Kramer, Sadettin Erbil, Rasim Öztekin, Meltem
Cumbul, Cansu Akbel /1995 Türk filmi (Plato). Beyoğlu Fitaş, Kadıköy Kadıköy,
Bakırköy Avşar, Çemberlitaş Şafak, Maslak Mövenpick, Nişantaşı AFM, Etiler
Akmerkez, Altunizade Capitol sinemalannda.
ken, yöneten. parayı bastıran, müzikleyen ve oy-
nayanlann kendilerini tatmin ettiği, uçuk-kaçık,
havalı, serbest vezinlı, cakalı bir üslup denemesi
diyebileceğimiz bu Sinan Çetin filmınden fena
halde gına getirmiş, sıradan seyirciy i de oflayıp
poflayarak sıkıntı çekmekten kurtanyor sonunda
Daha çok bildik temalar ve klişelerden yola çı-
karak doğaçlama çekilmiş izleniminı veren "Bay
E", ZAZ özentisi uçuk esprilerle argo ağırlıklı di-
valoglarla sanp sarmalanarak paketlenmiş bir pa-
rodi. David Lynch sinemasından Oliver Stone'a
kadar, son dönemın gözde ve geçerlı, hızlı stille-
rınden etkiler içeren fılmın üslubu, bozuk. bula-
nık. titrek bir belgesel ya da haber filmi görüntü-
leriyle kaynaştınlmış. çalımlı. renkli bir klip an-
latımına dayanıyor.
Kara filmden 'yoT filmine ka-
dar uzatılabilecek birtakım tür-
lerin klişeleri ûstüne, skeçlerha-
linde tezgâhlanmış, bu arada cin-
sellik, teşhircilik, rötgencilik, sa-
dızm gösterisi bazı sahnelere de
yeşil ışık yakan. göz boyayıcı,
yalınkat ve gösterişçi tavnyla ıl-
gi derleyen bu eğlencelik fante-
zinin, Sinan Çetin'in filmografi-
sinde, eşi dostu birtakım ünlü
medya tiplennin de sırayla ya da
kümelerhalinde boy gösterdikle-
ri, bol salçalı cınayetler ve Mus-
ti'ninmüzigiylerenklendirilmiş, büyükçe
bir klip olmaktan öteye pek bir anlamı ve
önemi yok bizce. ZAZ güldürüsüyle Ame-
rikan sinemasmın dümen suyunda kota-
nlmış "Bay E", hava-cıva konusu, çalım
satan, gözalıcı, yenilikçi üslubu, karikatü-
riimsü tipleri, abuk sabuklama diyalogla-
n ve mızah dergilerinden ödünç alınmış
gûncel esprilere dayanan beylik ironisiy-
le bir yere kadar çekilebilen, ne var ki de-
rinlikten ve entelektüel kıvraklıktan yok-
sun, özentıli, yapay ve samatacı bir zev-
zeklik eseri sonuçta.
'Neier çektim AllahınT
Yeşilçam'ın kronik yaratıcılık kısırlığı-
na çare olamıyor, "klip ve reklam filmi us-
tasrSınan Çetin'in seyrettiğimiz son ça-
balan. Kamerasını "altına yeni Mercedes
çekmiş hacıağa gibi" kullanan yönetmeni-
mizin komediden 'fars'a yelken açan, gös-
terişli, albenili bu parodi denemesi, gide-
rek ışporta malı. kitsch bir zevkin gülünç
hezeyanlanna dönüşüyor. "Satılmışnıhlar
çöplüğii TV"ye. y ükselen değerlere ıl ışkın
eleştıriler, ekrandaki açıkoturum ya da pa-
neller hakkındakı kimı iğneleyicı dokun-
durmalardan da geri kalmayan bu komık-
ten çok gıcık. "kansını arayan medya may-
munu öyküsü" çeşitlemesi. kımilerine
"Neier çektim AJJahım" şarkısı eşligınde
epey sıkıntılı dakıkalar geçirtse de bende-
nız perdede konuşmalı ya da konuşmasız
rol kesen bazı tanıdığım ünlülen seçip iz-
lerken yer yer eglendığımi itiraf edeyim.
Ama yüzeysel kan-koca sorunlanyla yavan bir
cinai entrika ve maceradan yola çıkarak ülkenın
gündeminde yer alan kimı konularla sözüm ona
dalga geçen bu yamalı bohça eş-dost filmi, Do-
ğan Hızianın belirttıgi gıbi her şeyın parodisinı
yapmak isterken bir süre sonra kendisi tam bir pa-
rodiye dönüşüyor sonuçta.
Kader bağlayınca umuda sarılanlarBaşanlı "FVankeinstein" filminin se-
nansti olarak dikkatımızi çeken (aynca
"Sinek 2", "Elm Sokağı Kâbusu 3"ün
senaryolannı da ımzalamış) Frank Da-
nıbont'un ilk yönetmenlık denemesi
"The Shavvshank Redemption - Esare-
tin Bedeli". haftanın tavsiye edılebile-
cek filmlerinden bıri.
"Korkunun kralT Stephen King'in
alışılmışın dışındakı, insancıl ve edebı
eserlerınden. "Rita and the Shavvshank
Redemption" adlı uzun hikâyesıne da-
yanan "Esaretin BedeH"; umut. daya-
nışma. arkadaşlık ve ayakta kalabilme
savaşımının \urgulandıgı sıradışı bir
cezaevi öyküsü. Felegin sillesini yemiş
kader kurbanlannın kapalı bir mekâna
tıkılı olarak, baskı altındaki yılgı dolu
ceza yıllanna ve zorlu hapıshane yaşa-
mına ılışkın şimdiye dek seyrettiğimiz
onca film arasında "Alkatraz Kuşcu-
su", "CooJ Hand Luke" ya da "Bruba-
ker" vb. gıbi akılda kalmış kimı "sıkı"
hapishane öykülerinı anunsatan "Esa-
retin Bedeli", bu çeşıt filmlerin gele-
nekselleşmış sadıstik, aşın duygusal ya
da ağlaşmalı, beylik "dört duvar" kli-
şelerine pek rağbet etmıyor.
Hapishane ortamının da başrollenn-
den birinı üstlendıği film. kansıyla sev-
gilisini öldürmekten yargılanıp hüküm
giymiş, New Englandlı, masum. iyi e|ı-
timlı, içe dönük, muhallebi çocuğu gi-
bi utangaç, genç bir bankacının
1946'da, Maine'deki dehşetengiz
Shawshang Cezaevı'ne düşmesinı, ci-
nayetten ömür boyu hapse mahkûm.
görmüş geçirmış, bıtirim bir zenci be-
lalıyla dostluğunu, birlikte umut ve ya-
şama dirençlerini yeniden kazanmala-
nnı, uzun yıllar süresince de dayanış-
malannı ve bir çeşıt aşkınlığa, olgunlu-
ğa enşmelerini hikâye ediyor iki saat
yirmı dakika boyunca.
Kendiyle banşık. idealist ve hayal-
perest bankacı Andy Dufresne (Tim
Robbins) ötekı azılı mahkumlar tara-
fından şamar oglanı muamelesine (hat-
ta tecavüze bile) maruz kalsa da gide-
rek 'içeri'nin sayın tiplennden biri olup
çıkıyor.
Alışılmış, kaderine boyun eğmiş. sı-
radan mahkûm çizgtsınden faddu'bil-
gisi. yetenekleri ve kişilığiyle tüm ha-
pishanenin vazgeçilmez demirbaşlann-
dan birine dönüşen Andy'imiz, önce
gardiyanına yardım ediyor maii konu-
larda. Sonra da sistemdekı bütün açık
ve çatlak noktalan iyi bilen bankacılık
uzmanlıgıyla, hersözünü lncil'den alın-
tılarla süsleyen, üçkâgıtçı. rüşvetçi ve
alçak hapishane müdürüne (Bob Gun-
ton) çeşitli hesaplardan yüklü paralar
kazandınyor; vergi numaralan. kirli pa-
Kadnı da ııiüdeer bomba IIIMIU* acaba?
Mavi Cökyüzü
Sky) / Yönetmen: Tony
Richardson / Senaryo:
Rama Laurie Stagner,
Arlene Sarner, Jerry
Leeichtling / Kamera:
Steve Yaconelli / Müzik:
Jack Nitzsch, Oyuncular:
Jessica Lange, Tommy
Lee Jones, Amy Locane,
Powers Boothe, Anna
Klemp, Chris O'Donnell,
Carrie Snodgress / 1992,
ABD (Umut Sanat-UIP),
B. Fitaş, Harbiye As, B.
Incirli, A. Capitol,
K.Broadvvay,
A. Yıldız sinemalannda.
Eski öfkeli gençlerden, Ingiliz
sahnesıne hareket getirmiş
tiyatroculardan, sinemaya
geçmiş ve ABD'yi mesken
tutrnuş, Oscarlı
yönetmenlerden Tony
Riciardson'un geçen yıl
AIDS'ten ölmeden önce
tamımlayabıldigı son filmi
"M»vi Gökyüzü", senaryo
yazın Rama Stagner'in,
1953'li yıllardaki çocukluk
anılanna dayanan bir aile
dramını, sevgi ve dayanışmayı
ele ılıyor.
Dckunakh bir yapıt
Süiîkli ilgiyi üstüne çekmek
isteyen, elinde olmaksızın
skaadallara neden olan
dergesiz. hoppa, çekici ve bir
Holywood yıldızı kadar güzel
karsına hep kol kanat geren,
halm selim ve anlayışlı bir
kocıyla her an beğenilmeyi,
düryanın merkezi olmayı
arzılayan, duyarlılıgına ve
kiiçik kaçamaklara izm veren
ciriıel azgınlıgına pek gem
vunmayan kansı ve iki
kızndan oluşan ailesinin,
Güıey'deki askeri üslerde
ge*?n öyküsü, "The Border"
ya la u
Ne» Hotel Hampshire"
vb.gıbı filmlerinden Güney
detorunda gelişen aile
sonnlanna ılişkın hikâyeler
anlıtmasını sevdiğini
bilciğimiz Tony Richardson'un
eliıde, etkileyıci ve dokunaklı
bir/apıta dönüşmüş.
Çevresinde pervane genç
subaylarla dans edıp
düşüncesızce hareket eden
"evinden kaçmış Güneyli güzeL
Vlrginiah vaiz torunu"
kansının yol açtıgı bazı
skandallar nedeniyle sürekli
yenı görevlere, yeni şehırlere
atanan ailenin, orduda çalışan.
radyoaktif kalıntılan imhaeden
nükleer fizikçi reısini, Oscarlı
Tommy Lee Jones başanyla
oynarken, kansını da Altın
Küre'yi ve Los Angeles
eleştırmenlerinın ödülünü
kazanmış. önümüzdeki
günlerde dağıtılacak olan
Oscarlara da en iyi kadın
oyuncu dalında aday
gösterilmiş. yıllara meydan
okuyan Jessica Lange
canlandınyor ustaca.
Usta oyuncular
Yeni tayin edildikleri askeri
üssün başı olan amirinin
kansına sulandıgı, amirin genç
GÖSTERİMDEKİ FİLMLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ
••*• Aslan Kral/ The üon Kıng
•» Bay E / Sinan Çetin
•k Çılgın Aşık' Only You/ Norman Jewıson
•k-k Esaretin Bedeli/ The Shavvshank Redemptıon/ F. Darabont
ick-k Forrest Gump/ Robert Zemeckıs
•kir-k Frankensteın/ Maty Shelley's Frankensteın/ K. Branagh
•k-k Gölge Topraklardal Shadovvland^fi. Attenborough
•k Hız Sınırıı Termınai Veloc.ty Deran Sarafıan
•k-k Mavı Gokl Blue Sky /Tony Richardson
•k Sımnler I Sırens/ John Duıgan
• • • Şıke I Quiz Show / Robert Redford
• • • • Üç Renk: Kırmızı/ Troıs Couleurs. Ruge / Krzysztof Kıeslovvski
•k racız/Dısclosüre/ Barry Levmson
•k-k Yaşamın Içınden/Noboöy's Fooı/ Robert Benton
• • • VVellvılle'e Hoşgeldınız/ Road to VVellvılle/ Alan Parker
(Sam Amcanın erlerı / Renaıssance Man, Kaderın Cılvesı / A simple Twıst of Fate, Yıldızlar Geçıdı /
Stargate ve Olumsüz Sevgı / Immortal Beloved ızlenemedığı ıçın değerlendırme dışı bırakıldı.)
•+•*•*: Kaçınlmayacak başyapıt / * * * . Başarılı / *•*: Seyretmeye değer / •*: Seyredılmese de
olur.
oğlunun da büyük kızıyla
flört ettiği koca (Tommy Lee
Jones), radyasyon altındaki
deneme bölgesine giren iki
sivil olayının örtbas edıldiğı
askeri bir entnkaya kurban
edilip akıl hastanesine
kapatılınca, kansı (Jessica
Lange), dişi bir kaplan gibı ne
yapıp edip kocasını
kurtaracak ve kopma
noktasma gelmiş, sallantıdakı
aileyi yeniden, mutlu bir
şekilde bir araya getirecektir...
Gerçek bir öyküye ve gerçek
karakterlere dayanan "Mavi
Gökyüzü", 1950'lerin
Nevada çöllennde yapılan
gizlı atom bombası
deneylerinin perde arkasında
gelişen bu aile dramtnı kanlı
canlı kılan iki başrol
oyuncusunun parlak
performanslanyla ılgiyle
izleniyor baştan sona.
Tony Richardson'un vasıyet
filmi oluşu ve günümüz
Amerikan sinemasının iki
büyük yıldızının Jessica
Lange ile Tommy Lee
Jones'un varlığıyla çekici
kılınmış, usta ışi bir film
"BJue Sky" kuşkusuz
rayı aklama vb. yollardan. Hayatm me-
taforu gibi cezaevi dünyasında, uzman
mali müşavirliğiyle her türlü düzenbaz-
lığı ıcığına-cıcığına ögrenen maestro
Andy, kişiliği ve dostluğuyla, uzun yıl-
lar süresince mahpus yatmış bıçkın zen-
ci arkadaşı Red'i (Morgan Freeman) de
hoşgörülü. olgun bir hayat filozofuna
çeviriyor.
"lçerde"ortak yaşadıklan acılarla ye-
şerip umut ve dayanışmayla pekişen ar-
kadaşlıklan. usta bir satranç oyuncusu
gibi yıllara yayılan hamleler yaparak
günün birinde kaçma fikrini hep taze
tutan Andy'nin, 1966'daki firanndan
sonra da sürecek ve 40 yıl yattıktan son-
ra salıverilen Red, birlikte güç-
lüklerin üstesinden geldigi,
umudu paylaştıgı arkadaşının,
hayalini kurdugu, hapisane son-
rası, sakin yaşamlannın ikisini
beklediğı. Pasifık Okyanusukı-
yısındakı, cennet mekânının yo-
İunu tutacaktır bu 'mutlu
son'da .
194O'lı yıllann, hücreye asıl-
mış Rita'nın. 1950'lerin Marflyn
Monroe'nun. 1960'lann da Ra-
quel Wekh'ın boy posterleriyle
simgelendiği, cezaevi sinema-
sında Charies VkJor'un Rita
Ha\Horth'lu. Glenn Ford'lu
"Gilde" klasigının de gösterildi-
gi "Esaretin BedeB", senarist
Frank Darabont'un ilk yönet-
menlik denemesi olarak umut
veren saglam, sert ve etkıleyici
bir çalışma.
Esaretin Bedeli (The
Shawshank Redemption)
Yönetmen-Senaryo: Frank
Darabont /
Kamera: Roger Deakins /
Müzik: Thomas Nevvman
Oyuncular: Tim Robbin.
Morgan Freeman. James
VVhitmore, Bob Gunton,
Clancy Brown, Gil
Bellovvs, \Villiam Sadler/
1994 ABD (Özen Film)/
Şişli Site, Beyoğlu Lale,
Bakırköy Incirli, Kadıköy
Broadvvay ve Ç. Şafak
sinemalannda.
Darabont'un küçük aynntıla-
n önemseyen özenli. düzeyli an-
latımı, 1.90 cm'lik iki usta oyun-
cusunun performanslan ve ha-
pıshanenin klostrofobik atmos-
ferini duyumsatan kameraman
Roger Deakins'ın başanlı görün-
tüleriyle pekişince ortaya şaşırt-
macalarla süregelen, ama sonuç-
ta seyircinin beklentilerini de bo-
şa çıkarmayan ilginç ve seyre-
değer bir insancıl film çıkmış.
Bildik cezaevi öyküsü çeşıtle-
melerinden öteye gıderek umu-
dun ve dostluğun öyküsü halini
alan "Esaretin Bedeli". zamanın
ustura keskınlıgını aldıgı "içe-
ri"nin zorlu atmosfenni karşı-
mızagetiren ve "lunutettikçeöz-
gürlfiğii soluyan"ikı mahkûmun
öyküsünü aktararak zorlu hapis-
hane egitiminden kesitler sunan,
7 dalda da Oscar'a aday gösteril-
miş ilginç bir film sonuçta.
Yönetmenlik de yapan iki
oyuncusunun, Tim Robbins'le
Morgan Freeman hayranlanna
salık verilır öncelikle.
FELSEFE YOLUNDA
ARSLAN KAYNARDAG
Sya Gökalp'in Romanı
Ziya Gökalp hakkında çok kitap yayımlanmış, çok yazı ya-
zılmıştır. Onunla ılgili ilk kaynakçayı Cavrt Orhan Tütengil
hazıriamış ve yayımlamıştı. Sonra başka kaynakça çalışma-
ları daha yapılarak kitap halinde yayımlanmıştı. Bugün Ziya
Gökalp adında bir de dergi çıkmaktadır. Bu dergide Gökalp
konusunda inceleme yazıları yer alıyor.
Düşünce tarihimizın en önemli adlanndan biridir Gökalp.
Tarihimizin bunalımlarta dolu bir döneminde, özel bir öğre-
nim görerek yetişmiş, daha doğrusu kendi kendini yetiştir-
miştir. Türk düşunce eğitimine büyük hizmetlerde bulun-
muştur.
Ikinci Meşrutryet dönemi siyaset yaşamında yadsınmaz bir
yeri olan Gökalp, aynı zamanda bizdeki sosyoloji biliminin
kuruculanndandır. Istanbul Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde
hocalık da yapmıştır. Çıkardığı dergiler, yazdığı yazılar, ya-
yımladığı kitaplar çok etkili olmuştur.
Sosyolojideki bilim göfüşü, Batıcılıgı ve milliyetçiliği, tarih,
eğitım ve kültür konusundaki düşünceleri, onu benimseyen-
ler ve benimsemeyenler tarafından tartışılmıştır, bugün de tar-
tışılmaktadır.
Ziya Gökalp'te son derecede ilgi çekici bir yaşamöyküsü
ile karşılaşjyoruz. 1876'da başlayıp 1924'te sona eren bu kı-
sa ömürde çok şey yaşanmış, çok şey düşünülmüştür. Ya-
şamöyküsü her yönüyle, bir imparatorluğun, bir milletın bi-
leşkesi olmak özelliğini taşımaktadır. Yaşamöyküsüne ve
eserierine yansıyan kişıliğinde milletimizin ve insanlanmızın
birçok degerierinin, umut, özlem ve acılannın yer aldığı gö-
rülmektedir.
Evet, onu tutanlar, tutmayanlar olmuştur. Ancak kişiliğini,
dürüstlüğünü, ahlak özelliklerini eleştıren yok gibıdir.
Gökalp'i yakından tanıyanlardan biri felsefeci Mehmet
Emin Erişirgil'dir.
Erişirgil, Istanbul Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde
asistanken onun düşüncelenni kendı ağzından dinlemiştir.
İki yıl kadar süren bu çalışma arkadaşlığı, Gökalp'in Malta'ya
sürülmesiyle sona erdi. Erişırgil'ın Ziya Gökalp'i yakından
tanıması, tarihin bize sunduğu güzel rastlantılardan biridir.
Genç asistan, fırsattan yararlanarak sorular sormuş, notlar
almış, hocasıyla ilgili birçok olayın içinde yaşamıştır.
Bunlar bilındıği ıçin Erişirgil'den Ziya Gökalp konusunda
kitap yazması bekleniyordu. O, bu kitabı yazmış ve 1951 'de
yayımlamıştır (1). Kitapta Gökalp'in yaşam öyküsünün ro-
manlaştınldığı görülmektedir. Böylece kitapta, konunun ge-
tırdigı ilgi çekicilik daha çogaJmıştır.
Bizde başka biyografik romanlar var mı diye düşünüyo-
rum. Aklıma şu anda Oğuz Atay'ın yazdığı Bir Bilim Adamı-
nın Romanı'nöan başkası gelmiyor. Oysa birçok ülkede bu
özelliği taşıyan biyografı kitaplannın sayısı az değildir.
Erişirgil'in kitabı başarılıdır, ogretıcıdir. Kırk sekiz yıllık bir
ömrün içine giren, inanılmaz yoğunluktaki olayiann, ıntihar
girişımı dahil bunalımlann, hapısliğin, sürgünlüğün yanında
Gökalp'in düşüncelerine de yer verilmiştir.
Şöyle bir eleştiri söz konusu olabilir:
Düşünceleri ve kitaplanndan yapılan alıntılar, romanlaştı-
nlmış metne daha iyi yerteştirilemez miydi? Gençlik günleri,
üniversite hocalığı, Selanik'te, Malta'da geçen günler, biraz
daha canlı, biraz daha ayrıntılı anlatılamaz mıydı?
Ne olursa olsun, Erişirgil'in Türk Sokratesi diye nitelendir-
diği önemli bir düşünürümüz konusunda böyle bir biyogra-
fik roman yazması, bir yorum getirmesi iyi olmuş, düşünce
tarihimize renk katmıştır. Okuyanlar, roman biçeminın sağ-
ladığı olanaktan da yararlanarak çok şey öğrenebilecekler-
dır.
Aynca, Aykırt Kazancıgil ve Cem Alpar gibı degerli iki bi-
lim tanhçisinin ikincı baskıya eklediği notlar, kitabın ögretici
özellığini artırmıştır.
Erişirgil 1958'de de Mehmet Akifin yaşamöykusünü Bir
Isiamcı Şainn Romanı başlığı altında yayımladı. Başka bir ya-
zımda ondan da söz etmek isterim.
(1) Kitabın 2. baskısı 1984'te yapılmıştır.
İLAN
T.C. BAŞBAKANLIK
HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI'NDAN
Riunione Adristika Di Sigurta (R.A.S.) Türkiye Şu-
besi'nin tüm Sigorta branşlanndaki ruhsatlan (Yangın,
Nakliyat, Kaza ve Makine - Montaj), 7397 sayılı Sigor-
ta Murakabe Kanunu'nun 539 sayılı K.H.K. ile degi-
şik 3'üncü maddesine istinaden iptal edilmiştir.
Keyfiyet, anılan Kanun hükümleri uyannca ilan olu-
nur.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
Bakırköy Şubesi'nce ve üyelerimizin de
katılımıyla 18 Mart 1995 Cumartesi günü,
Çanakkale Zaferi'nin 80. yılını kutiamak,
anıta çelenk koymak ve Gelibolu Orrnanı'na
ağaç dikmek üzere Gelibolu'ya bir gezi
düzenlenmiştir.
NotGereklibilgi
No'lu telefondan öğrenilebilir.
HÜKÜM ÖZETİİLANI
ZEYTİNBURNU SULH
HUKUK MAHKEMESİ
Esas No: 1994/70 Vası Karar No: 1995/5 Vasi
Hâkim: Kadri MuratOnar21866
Kâtıp: Nuran Taşkıran
Fatıh Birinci Aslıye Hukuk Hâkimligrnin 1993'100 esas,
3.11.1994 tarihlı yazısı ile Hüseyin Bayraktutan'a vasi taym
edilmesi istenılmiş ve Zeytinburnu Sulh Hukuk Mahkemesı'nce
verilen 13.2.1995 tarihli 1994/70 vasi esas, 1995/5 vasi karar
sayılı ilamla Hüseyin Bayraktutan haciraltına alınarak kendisine
Av. Mustafa Dinçer vasi taym edilmıştir.
Bu husus ilan olunur. 13.2.1995 Basın: 10679
İSCEHİSAR ASLİYE (TİCARET)
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1994/233
Davacı Iscehisar Çukur Mahalle'den Ibrahim oğlu Bayram
Keskin tarafından mahkememize açılan çek iptali davasının ya-
pılan açık yargılaması sırasında venlen ara karan uyannca;
Iş Bankası GülverenıAnkara şubesıne aıt 21.11.1994 tarih
2005379 çek nolu 00270022 hesap nolu hamiline yazılı çeki
kaybettiğıni, bu sebeple yetkısız kışilerce çekın tahsilinin önlen-
mesı bakımından ödeme yasağı konulmasını talep ve dava etti-
ğinden dava sonuna kadar çekin ibraz edilen şahsa ödenmeme-
sıne karar verilmiştir.
Yukanda özellikleri belirtilen çeki elınde bulunduran şahısla-
nn herhangi bir hak iddialan var ise. çek ile birlikte dumşmanın
bırakıldığı 29.3.1995 günü saat 09.40 taki duruşmada hazır bu-
lunmalan veya kendilerini bir vekılle temsil ettirmeleri. aksi tak-
dirde herhangi hak ve taleplennin olmadığını kabul etmış sayı-
lacaklan teblig olunur. 30.12.1994
Basın: 1727