Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET
OLAYLAR VE GÖRÜŞLER
9 ŞUBAT 1995 PERŞEMBE
Seçimiyenilemeyetkisi ve toplantıyeter sayısı
Anayasa Mahkemesı, Asken Yargıtay \e Askerı Yuksek İdare
Mahkemesı, Hâkımler ve Sa\cılar Yuksek Kurulu uyelennı,
Danıştay üyelennın dortte bınnı, Yargıtay cumhunyet
başsavcısı ve başsavcı vekılını cumhurbaşkanı mı seçmelıdir
0
KÂZIM YENİCE Hukukçu
1
994 yılı bıterken Cumhur-
başkanı Sayın Sulevman De-
mirel. yaptığı basın toplantı-
sında 1982 Anayasası'ndan
dasozedıyordu Âğırlıklıko-
nu muhaİefet >ıllannda dıl-
lerden duşmeyen ınsan hak \e ozgur-
luklennebu anayasanm getırdığı kıstt-
lamalar, çarpıtılan çağın hukuk dev letı
anlayışı ya da demokratık duzenle bağ-
daşmavan hukumler değıldı Anavasa-
nın 104 maddesı cumhurbaşkanına
*Türkiv eBu\ uk Millet Meclisi seçimle-
nnin yenilenmesıne karar verme" vet-
kısı tanımişken. bu mullak kuralı 116
madde bellı koşullara bağlamüjtı da Sa-
yın Cumhurbaşkanımız bunu eleştın-
yordu
Kuşkusuz burada ılk akla gelmesı ge-
reken şey, benımsedığımız sıstemdı
Turkıye'de başkanlık ya da yan baş-
kanlık değıl. parlamenter sistem geçer-
lıydı Turkıye Buyuk Millet Meclısı,
Turk ulusu adına yasama yetkısını tam
bır vetkınlıkle kullanacak organdı
Guçler arası dengenın du\arlılıkla ve
ozenle gozetılmesı zorunluvdu Çalış-
ma donemını koşullar gerektınyorsa
seçımı yenileme kararını kendısı ver-
meyıpdenasılkullanacağıbelırsızbaş-
ka ıradelere bağlı kalacaksa yasamanın
kararlı-bılınçlı-ozgur varlığına gereklı
saygının gostenldığınden sozedılebıhr
mıydı9
Bakanlar Kurulu nun herhangı bır
nedenle, makul sureler ıçınde kurulup
guvenoyu alamaması bu iuretle yasa-
ma ve yurutme organlannın ışleslennı
yapamaz hale gelmesı farklı bır şevdır
Tartışma konusu 116 madde. normal
bır ışleyışın dışına taşan. olağanustu bır
duruma çozum getınyor Bu vent bır
kuraldadeğıl 1961 Anayasası nın 108
maddesı de benzen bırduzenleme ıçer-
mekte ıdı Yurutme vetkı \e gorevıvle
donatılmı^ cumhurbaşkanının \ asama-
nın bu çok onemlı ışlevıne mudahale-
sı ancak bellı koşullara bağlı tutulursa
haklı \e ınandıncı olabılırdı <\na>a-
sayl? vapılan da buvdu
Bugun vaşandığı gıbı Mechs çatı>-
malannda bır donemde gorulebılecek
aksamalar seçımı yenılemekten kaçın-
malar bırtemel ana>asal kuralı hemen
kusurlandırma \e değıştırmeye kalkış-
ma nedenı sayılmamalıdır
Asıl yapıiması gereken: Gonul ıster-
dıkı SavınCumhurbaşkanımızguçal-
dığı 104 maddevı cıddı sakincalar ta-
şıyan \onlen>le ele alsın veeleştırsm
Orneğın Bakanlar Kurulu'yla "yurut-
me vetkisini ve görevmi" kullanan ve
uvgulav an cumhurbaşkanı vuksekvar-
gı organlanna yapılan seçımlerde ne-
den nıhaı seçıcı olsun'
\nayasa Mahkemesı, Asken Yargı-
tay ve Asken \ uksek İdare Mahkeme-
sı Hâkımlerve SavcıIarVuksek Kuru-
lu uyelennı Danıştay uyelennın dortte
bınnı \argıtav cumhunvet başsavcısı
ve başsavcı vekılını cumhurbaşkanı mı
seçmelıdır1
Bu işle\ -yumuşak da olsa-
benımsenmış "guçler avnlığı'" ılkesını
zedelemıvor mu' Daha da onemlısı, sa-
>ılan > uksek vargı organlan kendı ele-
manlannı doğrudan seçme veteneöın-
den yokbun sav. ılarak, ış cumhurbaşka-
nına havale edılıyorsa boyle bır yakla-
şımın yuksek yargı kurullanna guven-
sızlıkten başka anlamı olabılır mı'
Sorunun. uygulamadan kavnaklanan
bırbaşkasakıncalıyanı daha var Yuk-
sek vargı yerlerının genel kurullannca
gosterılecek uçer-Yargıtav cumhunvet
başsavcısı vebaşsavcı vekılı ıçınbeşer-
adav arasından yapılan seçımde Ba-
tı'dakı benzen uygulamalarda goruldu-
ğu gıbı bu adayların ozgeçmışlen, hız-
metlen genel kurullarından aldıkları
oy tutan gıbı nesnel olçutler verınc -
geçmışte zaman zaman yaşandığı bı-
çımde- tamamen kıştsel tercıhlere gıdı-
lırse vapılan seçımın oncelıkle kurum-
lannda, sonra kamuoy unda haklı tepkı-
len olacaktır Bu da anayasal kurumlar
ıçın ancak zaaf nedenı olur
Parlamenter bistemle kesınlıkle bağ-
daşmavan cumhurbaşkanının gorev ve
yetkılennı sıralayan 104 madde hak-
kında söylenecek çok şe> var Bız bu-
rada yurutmenın yargı alanına açık mu-
dahalesıne çarpıcı bır ornek vermekle
yetınıyoruz
Toplantı ve karar yeter sayısı: 1994
vılının yasama ıle ılgılı ılgınç haberle-
nnden bınsı de Meclıs'ın toplantı ve
karar yeter sayısında yapılmak ıstenen
değışıklıkçalışmalan Efendım "*DYP,
SHP \e ANAP'lı uvelerden oluşan alt
komisvon, Japonva ve tsraıl sıstemıne
benzer bir metin uzerinde anlaşmışlan..
Meclıs, 150 kişı verine 60 kişi ile topla-
nacak, karar veter sa\ısı aranmaya-
cak"mış (Mıllıvet 25 12 1994) Meş-
rutıyet donemı bır yana. ondan sonra da
>etmış beş yıllık bır dene>ımımız ve
u>gulamamız varken yasama organı-
mızın nasıl toplanacağını ve karar ye-
ter sayısının ne olması gerektığını Ja-
pon>a ya da dunku İsraıl orneklennde
mı arayacaktık'
1924 ve Turkçeleştınlmış 1945 ana-
yasalannda, mılletvekılı sayısı ozel ya-
salara bırakılmıştır Toplantı ve karar
yeter sayısı ıçın de anayasada genel bır
duzenlemeyegıdılmemıştır 1961 Ana-
>asası Millet Meclısı yanmdaCumhu-
nyet Senatosu'nadayervermıştır Mil-
let Meclısı genel oyla seçılen dort yuz
ellı mılletvekılınden, Cumhunyet Se-
natosu genel oyla seçılen yuz ellı üye
ıle cumhurbaşkanınca seçılen on beş
uyeden kurulmuştu Mıllı Bırlık Komı-
tesı başkan ve uyelen ılecskı cumhur-
başkanlan Cumhurıyet Senatosu'nun
doğal uyelen ıdıler (madde 67 ve 70)
Bu meclısler. uye tam sayısının salt ço-
ğunluğu ıle toplanır anayasada başka-
cahukumyoksatoplantıyakatılanlann
salt çoğunluğu ıle karar venrdı (madde
86) Örneğın, Millet Meclısı'nın top-
lantı yeter sayısı 226 ve karar yeter sa-
yısı en az 114'tür
1982 Anayasası, Cumhunyet Sena-
tosu nu, kanımızca hatalı bırdeğerlen-
dınne sonucu kaldırmış, Turkıye Bu-
yuk Millet Meclısı'nı dort yuz mıllet-
vekılınden oluşturmuş Ancak 1987yı-
lında yapılan değışıklıkle bu sayı. on-
celen olduğu gıbı dort yuz ellıye çıka-
nldı (madde 75) <\nayasada başkaca
bır hukum yoksa Meclıs uye tam sayı-
sının en az uçte bın ıle toplanacak ve
toplantıya katılanlann salt çoğunluğu
ıle karar verecektır Karar yeter sayısı
hıçbır şekılde uye tam sayısının dortte
bınnın bır fazlasından az olmayacaktır
(madde 96) Yururlüktekı anayasaya
gore toplantı yeter sayısı 150'den az ol-
mayacak ancak karar yeter sayısı ev-
velce olduğu gıbı 114'ten aşağı duşme-
yecektır
Bugun Meclis"in, ıçinde bulundugu-
muz ağır koşullara karşın. kendisinden
beklendiği bıçımde çalışmadığı genel bir
kanıya donuşmuştur. MilletvekiUerinin
toplantıUra itibar etmedigi televizyon-
larda sergilenmektedir. Mılletvekıllığı-
nın "olmazsa olmaz" koşulu, yasama
çahşmalanna katılması ve katkıda bu-
lunmasıdır Aksı davranışın 'yüce or-
gan'a golge duşurduğu nedense gör-
mezlıkten gelınmektedır
Devam zorunluluğu: Anayasa, de-
vamsız mılletvekıllen gıbı duşunme-
mekte, konunun onemını ozellıkle v ur-
gulamaktadır Yururlüktekı anayasanın
84 maddesı "... Meclis çalışmalanna
özursiız olarak bir ay içinde toplam beş
birleşim gunü kaülmayanlann uyeliği-
nin diışmesineT>
karar venlmesını on-
gormuştur Toplantılara uzun süre ka-
tılmayan mılletvekıllennın varlığı bası-
na yansırken, gorevlılenn anayasal-ya-
sal kurallann geregini yapmamalan du-
şundurucu değıl mıdır9
Yürurlüktek) emredıcı kurallan go-
zeteceğımıze ve uygulayacağimıza, yu-
kanda değındığımız gıbı yenı ve bun-
yemıze uyarlığı kesınlıkle tartışmalı,
yabancı çozumler onererek durumu
kurtarmaya çalışıyoruz
Polıtık arenadamılletvekılı sayısının
altı yuze çıkanlmasının, senatonun ye-
nıden oluşturulmasının yararlanndan
sözedılırken, bıryandanda toplantı ye-
ter sayısını altmışa ındırmenm, ustelık
karar yeter sayısı aramamanın ne anla-
mı olabılır9
Eğer Meclıs altmış mılletvekılıyle
çalışabılecekse mılletvekılı sayısını ne-
den yuz ellı veya ıkı yuze ındırmıyo-
ruz9
Bır soru daha Toplanma yeter sa-
yısı dışında kalabılecek olan yüzlerce
mılletvekılının halk gozunde ışlevı ne
olabıhr9
Demokrası, herkesın dıledığı gıbı
davranabıleceğı rejım olarak değerlen-
dınlemez Yasal-kural duzenlemelere
saygı duyulduğu, hak yanında sorum-
luluk bılıncının de yer ettığı oranda o
ülkede çağdaşlıktan, uygarlıktan ve de-
mokratık rejımın varlığından söz
edılebılır
ARADABIR
TALIP APAYDIN
Uratmeden Tüketmek...
Toprak, uğrunda olen varsa vatandır"
Okul kıtaplanndan eksık olmayan bu unlu şıırın bu dı-
zesı, bırçok kuşaktan ınsanın belleğınde yeretmıştır Ken-
dı toprağını savunurken doğrudur ve yerınde bır dızedır
Başkalarının toprağını fethetmeye kalktın mı yanlıştır ve
geçersızdır
Bızım Kurtuluş Savaşı'nda olduğu gıbı bugun de dun-
yanın pek çok yennde ınsanlar kendı topraklarını savun-
mak ıçın olumu goze alıyorlar Canlarını dışlenne takıp
çarpışıyorlar Nıce olumsuz koşulları goğusleyerektoprak-
larını "vatanları" yapmaya çalışıyorlar Gerçı "Kurtannca
hemen vatan oluyormu" sorusu akla gelıyor. Toprağın va-
tanlaşması ıçın ışlenmesı, uretıme açılması gerekıyor Tıp-
kı ınsan gıbı toprak da eğıtılmeden değerlenmez, becerı-
lennı (hunerlennı) ortaya koyamaz Kaba ve sevımsız kı-
şılığını surdurur Can sıkıcı olur, kımse onu sevemez Du-
şunun kı yüzlerce km tek bır ağaç yok, yeşıllık yok, yazın
yanan kışın donan toprakların kıme ne yararı vardır'' In-
sanlar bırakıpgıtmış terkedılmış Bırzamanlaroturulmuş
buralarda, bellı Kalıntıları var Belkı şu tepeler ormanmış,
şu duzluklertarlaymış, bağ-bahçeymış Eskıden ınsanlar
buralarda çalışmışlar. yaşamışlar, mutlu olmuşlar Mutlu
olunan yer vatandır Insan ışte orayı sever, gonlunde yu-
celtır Kendını oraya adar. Acı tatlı nıce anılannın boy attı-
ğı, emeğının alın terının ve sevgılennın yeşerdığı yerier, kut-
sal bır kımlık taşır Yurtsevgısıdedığımızyuceduygu bel-
lı mekânlara oturunca somutlaşır Oyle ıse ınsanın onem-
lı bırozellığı toprağını vatanlaştırması, oturulur yaşanır ha-
le getırmesı olmalıdır Boyle bır eğıtım almalıdır
Çalışkan ve uretken bır ınsan en zor koşullar ıçınde bı-
le toprağı yaşanır bır yer halıne getırebılır Emeğı geçtığı.
alın ten aktığı ıçın de orası artık vatanlaşmış, dılımızın gu-
zel sozcuğuyle yurtlaşmıştır Bunun ıçın ınsanın en başta
uretıcı olması gerekır Bugunku toplumsal duzende bu
yetmez elbet, urettığı urunlerın değerlendınlmesı devle-
tın bu ınsanı ozendırmesı, desteklemesı gerekır Sınırları-
mız ıçındekı toprakların tamamı aynı ozen ve sevgı ıle ış-
lenecekse, vatanlaşacaksa, bunun onlemlerı var Oralar-
da yaşayan yurttaşlarımız devletten her turlu ılgıyı gore-
cek Her sorununa eğılınecek Çunku ulke toprağının ıs-
sız bır koşesını yaşanır hale getırmek ıçın dıdınen o ınsan,
cephede çarpışan askerden farksız
Bızde tam tersı oldu 1960'lardan berı buyuk kentlere
goçun temelınde kırsal kesım ınsanına ve o ınsanın terk
ettığı topraklara ılgısızlık dramı yatar Devlet oraları goz-
den çıkarmış gıbı duyarsız davrandı Işsız guçsuz, yoksul
msanımız uretıcı bır eğıtımden geçınlmedı Kendısıne ış
alanlan açılmadı lyı kotu urettıklen para etmedı Hıçbır so-
rununa çozum getırılmedı Ne yapar bu ınsan, yennı yur-
dunu terk edıp kentlerın kıyılarına doluştu Her bırının eko-
nomık-kulturel btn bır sorunu var Onlara da doğru durust
kulak veren olmadı Kentler bunca ınsanı kaldıramadığı ıçın
perışan, Obur yandan ınsansız kalan, boşalan ulke top-
raklan yurekler acısı bır ıssızlığı yaşıyor Terk edılmış, sa-
hıpsız kalmış Bağlar bozulmuş, sular kurumuş, evler yı-
kılmış Nastt yonettıldık bız boyle, nasıl getırıldık buralara?
RECAİ ŞEYH0ĞLU
BOHLU
DEREBEYİNİN
ÖLÛMÜ
ÇIKTI
Isteme adresi
RK. 30,35372 Yeşılyurt-İZMİR
Posta çek no: 688929
Edeıi: 60.000 TL
llerl Kltabevl
Yayınlan
T.C
UŞAK KADASTRO MAHKEMESI
Esas 1990' 14
Karar 1994 321
Davacı Malıye Hazınesı davalılar Behı>e Baykal HacerCer-
man, Gulten Cerman Gulseren Cerman Bulent Cerman Suna
Cerman ve arkadasları arasındakı tespıte ıtıraz davasında dava-
lılar Hacer Cerman - Gulten Cerman - Gulseren Cerman - Bu-
lent Cerman - Nazan Cerman adreslerınde bulunamadıklanndan
mahkeme ılamı ve temyız dılekçesının ılanen teblığıne karar ve-
nlmıştır
Yukanda ısımlen yazılı davalılann 7201 sayılı yasanın 28 ve
29 uncu maddelen gereğınce ılan olunur
Basın 5763
Şeriata dayalı yönetim
Şenatçılann, ıçlenne yuvalandıklan partılenmızı, DP ıle başlayan,
hderlere sakal bptürme. sırt sıvazlatma ve gızlı pazarhklarda
bulunma yontemlenyle kullanmada başanlı olageldıklen
gorulmektedır
AHMETYILDIZ
G
eçen yazımda (4 Ocak 1995)
laıklık konusuna ılışkın go-
ruşlenmı belırttıkten sonra
bu >azıda da karşıt goruşle-
re ve davranışlara konu edıl-
mekte olan şenat kurallanna
gore dev let yonetımı sorununun. demokra-
sı-dın-polıtıka-lslam fıkhı yonlennden tar-
tışılmasmı sıyasal gundemırruzın onemlı ge-
reklennden bın olarak algılamaktavız -•
Çağımızda, uygarlığın, onurlu yaşama-
nın, daha mutlu yannlan gerçekleştırmenın
ortamı ve bu ınsansal gereklenn gelıştınlıp
>a>atılmasını sağlayacak duşunsel urunlenn
kazanılıp olgunlaşabıldığı toplumsal ıklım.
ancak demokratık bır rejımde oluşabılmek-
tedır Bu nedenle. çağımızın "olmazsa ol-
mazı" sayılan demokrası Turkıye'nın de
tum obur sorunlarının çozum yollannı aça-
cak bmncıl onemdekı sorunudur
Nıce ozvenlerle kazanılıp odunvenleme-
>ecek en vuce değerler sayılan "toplum ıçın
bağımsızlık kışı ıçın ozgurlukveınsanhak-
lan nın da gerçek nıtelıklen ıle yaşayabıle-
ceklen bıncık rejım olan demokrasının kar-
şıtlan arasında. > uce Tann'yı ve kutsal duy-
guları bu amaçla kullananlann etkılennın
artmakta olduğu gunumuzde bu konu>u
oz nıtelıklen. amaçları ve tanhsel evnmı
\ onlennden ırdelemey ı çok \ ararlı \e gerek-
lı gorrnekteyız
Şeriat kurallanna gore devlet vönetimi:
Oncelıkle belırtmek ıstenz kı. devletın şe-
nat kurallarına gore vonetılemeyeceğını sa-
vunurken 'şenata karşıyım, kahrolsun şe-
nat " turunden, İslama karşıtlık suçlama-
sına gerekçe turetmeye eherışlı ve amaca
daaslayararlı olmayan sovjemler kullanıl-
mamalıdır Karşı olunması gereken konu,
şeriat değil, çağımızda şeriat kurallanna go-
re dev let vönetimi istemidir.
Gerçekten şenat ınanış (ıtıkat). tapınış
(ıbadet), devletlekışıler ve salt kışıler arası
ılışkıler (muamelat-ı nas) ve yaptırımlar
(ukubat)bolumlennı ıçeren Muslumanlığın
tumunu kapsar Bu bölumlerden İslamın
ozunuoluşturan ıtıkat ve ıbadete karşı olun-
ması ınanç ozgurluğune deaykındır
Muamelat-ı nas ıse. lslam fıkhı uyannca,
zamanla değışmesı ongorulen kurallan da
ıçenr Osmanlı halıfesmın onayladığı ve uy-
guladığı Mecelle de "zamanla kurallann de-
ğişeceğı gerçeğı yadsınamaz" der lslam yo-
netımlen. bu değişım ve uygulama kuralla-
nnı belırlemeyı ıçtıhatlarla sağlamakta ıdı-
ler Fakat Abbası halıfesı, ıçtıhat tartışma-
lanndan kaynaklanan çatışmalan gerekçe
göstererek yetkisı de olmadığı halde, Içti-
hat kapısını kapattığından, 1000 yılı aşkın
bır sure bu yontemın uygulamaktan kalktı-
ğıbırdonemyaşanmıştır Bugün, bu zaman-
sal boşluğu da doldurucu yenı ıçtıhatlara
kalkışmak, her yerde, her Müslumanın ka-
bul edebıleceğı goruşler oluşturma olanak-
sızlığı yuzunden ıçınden çıkılamaz tartış-
malara ve kargaşalara yol açar, bu nedenle.
itikat ve ibadete devletın, muamelata ve
ukubata şenatın kanşmamastnı temel alan
Atatûrkçü laıklık, bıncık çozüm nıtelığınde-
dır
Islamdan başka dınlen ınsanlığa sunanlar,
yalnız dın ışlen ıle ılgılenırken, dûnya so-
runlannı yuruten sıyasal yetkeler ve gorev-
lıler vardı lslamda ıse. Hz Muhammet,
peygamberlığı yanı sıra, devletın, hukume-
tın, ordunun ve vargının başı kımlığı ıle,
tum toplumsal ışlemlenn en ust yetkesı ış-
lev ını görmekte ıdı Bu gorevlennı de Mus-
luman olmadıklanndan, şenata uyma duru-
munda olmayan yurttaşlanna karşı da yap-
makta ıdı
Boylece dınle doğrudan ılgısı olmayan,
hatta başka dınlerden olanlann da dunya ış-
lennı yurutme durumunda bulunuyordu Bu
nedenle hem herkes ıçın hem de gelışmele-
re uygun olacak bıçımde, ılkel çağdan (Câ-
hılıye donemı) uza>-bılgı çağına gelıştekı
butun değışımlenn muamclat şeriatmda da
koşut değışıklıklen ongoren "nkhın, kural-
lannın zamanla değişimi" ılkesı dınsel bır
gerektır Bu bakımdan, bugun, şenatın 14
vuzyıl oncekı bıçımı ıle uygulanmasını ıs-
temek "Fıkıhtan bana ne, gecmiş bıitün İs-
lam yönetimleri yanlış vaptı. İslamın bu de-
ğişim ilkesi artık geçersizdir'" anlamına ge-
lır kı kımsenın de haddı olmayan yenı bır
peygamberlık savı olur bu
Şeriata dayanan devlet duzeninde demok-
rası var olamaz: Çağdaş demokrasının ol-
mazsa olmazlannın başında gelen çoğulcu-
luk (ıdeolojık. örgutsel, duşunsel), tekılcı
(tevhıd dmı) olan İslamın muamelat bolu-
muıleuyuşamaz Bugünku hukukun üstun-
luğu ve ınsan haklan anlayışı da şenat ku-
rallan ıle uyum halınde değıldır Suudı Ara-
bıstan, bu nedenle. Insan Haklan Evrensel
Bıldırgesı'nı kabul etmedı Şenatla yönetı-
len ulkelenn hıçbınnde demokrasının yaşa-
yamamasıdabundandır Bızım şenatçılann
etkısındekı sağcı partılenn gerçek çağdaş
demokrasıyı ıçlenne sındırememelen de bu
tutumun Turkıye'dekı orneğıdır Şenatçıla-
nn, ıçlenne yuvalandıklan partılenmızı, DP
ıle başlayan, hderlere sakal öpturme, sırt st-
vazlatına ve gtzlı pazarhklarda bulunma
yontemlenyle kullanmada başanlı olagel-
dıklen gorulmektedır Bu kesım, 12 Eylul-
culen de gudumlenne alarak, Turk Sılahlı
Kuvvetlen'nm geleneklenne aykın bıçım-
de kullanmada etkın olmuştur Bugun de
çağdışı-antı laıkhğın gucu olan dınsel gıy-
sılı kara balınanın görunen kesımı RP ol-
makla bırlıkte, gövdesı, tum obur partılenn
yapısı ıle butunleşerek, demokrasıye engel-
İer turetedurmaktadır
Egemenlik, Tann'nın değil ulusundur:
1808'de Osmanlı halıfesmın bıle kabul ettı-
ğı bu ılkeyı hâlâdabenımsemeyenler\ardır
Bûtun evrenın egemenı olan Tann'yı. bır de
değışık rejımlen olan çok sayıda ülkenın de
egemenı saymak, uluslan buna layık gorme-
menın de otesınde. tum ulkelen, rejımlen ve
dınlen İslamın tekılcı egemenlığme soka-
bılme kuruntusu olabılır ancak Işte bu sıya-
sal ve dınsel gerçekler karşısmda. dın-polı-
tıka aynmı ıle salt dınsel olan yönlerde dın
kurallannın ve dunyasal yönlerde de sıyasal
kurallann uygulanması polıtıkası, geçerlı bı-
ncık çözûmdur Bu ılkeyı anayasasında yaz-
mayan uygar ülkeler de uygulamalannda la-
ıkhğın gereklenne gore dev letı yönetırler
Bu gerçeğın ayırdında olanlar, îslamın tûmü
anlamına gelen şenata değıl, devlet yonetı-
mının şenat kurallanna dayatılmasına karşı
olduklannı soylemelıdırler Böylece, gerek-
sız yerde, dın karşıtı suçlamasma hedef ol-
mazlar ve bu suçlamadan yarar umanlann da
oyununa gelmezler Sonuç olarak, şenata da-
yalı duzenı savunanlar, bu anlamsız ınattan
vazgeçmelı ve karşıtlan da, dın duşmanı ol-
duklan sanısını veren so>lemlen kullan-
mamalıdır
PENCERE
TARTIŞMA
Hangi Yaşar Kemal?
olnden\aşar
Kemal'e yazan
Sayın Dr
Balkar
Vekebaş'ın
g e l vazısını 4
şubat gunu Cumhurıyet
gazetesınde okurken yurttaş
olmanın sorumluluğunu \e
devlete sahıp çıkmanın heve-
canını vaşadım Yekebaş'ın
cumhunyet kuşağının
yakından tanıdığı a>dınlann
adıyia kurguladığı duşuncelere
katılmamak elde değıl
Gerçekten, "29 Ekim 1923'te
kurulduğundan bugiıne kadar,
Turkive Cumhurivetı
davanılmaz bir işkence ve
zulum sistemi oluşturmuştur"
dıyen bununla da yetınmey-
erek. "1946'da çok partili sis-
tem kurulana kadar
cumhunvet vonetiminin baskısı
Anadolu ustunde buldozer
ağırlığı ile tufan gibi esti" dıye-
bılen Yaşar Kemal hangı Yaşar
KemaP
Yurtıçınde, yurtdışında onca
odulun. Legıon d'Honneur
Nışanı nın sahıbı 'unlıi' \aşar
Kemal mı9
Her yapıtıyla gonüllere ayn bır
'taht' kuran Yaşar Kemal mı1
Evet, bu sozlenn sahıbı bunlar-
dan hangısı
0
Eğer, bu Kemal bızım
btldığımız, sevdığımız,
saydığımız Yaşar Kemal ıse bu
Kemal'ın ulusuna ve devletıne
karşı sorumluluğu yok mu9
Buna, "Var" dıyorlarsa, o
zaman bu sozlen hangı sorum-
luluk duygusuyla soyledıler
9
Bunlan anlamak, bunlara,
"Olabflir" demek olası değıl
Demek oluyor kı bır ınsan
onca yapıtı verebılıyor onca
odulu, nışanı alabılıjor
Unlenıyor Unû, uluslararası
boyutlara da ulaşıyor Aranan,
sevılen, sayılan bın oluyor
Ama tum bunlar o ınsanın
'sorumluluk' yetısını kazan-
masına yetmıyor
Yukanya alıntılanan sozler,
sorumluluk yetısı olan bırının
söyleyeceğı sozler olamaz
Evet, ısteyen herkes, beğenme-
dığı, rahatsız olduğu bır duzen-
le mücadele eder, etmelı de
Ama mücadelenın yolu ve
yontemı bu olmamalı 1923
De\Timrne saldımıak.
dağirmak. bolmek, parçala-
mak, 'yurtta^m' dıyen bınnın
yontemı olmamalı Bız, onun
ceza alması ısteğınde değılız
Düşuncesını kınama hakkımızı
kullanarak eleştınyonız onu9
Nivazi Ünsal
ILAN
T.C.
SARIYERSLLH HUKUKHÂKtMLİĞİ
Savı 1993 67 H Vası
Mahkememı/ın 1993 67 H Vası dosyasında evvelce
tavın edılen vası İmam Surucu'nun bu gorevden affı ıle
ycrınc kuçuklcr Cumalı Surucu ve Vusuf Surucu'yc
ağabeylerı Hasan Surucu'nun vası olarak atandığı hususu
ılan olunur
Basın <İX92
T.C.
HÜKÜM ÖZETİ İLANI
ZEYTİNBURNU SULH HUKUK MAHKEMESI
EsasNo 1994/76 Vası
Karar No 1995/1 Vası
Zeytınburnu Sulh Hukuk Mahkemesı tarafından verılen
25 1 1995 tarıhh ve 1994/76 vası esas 1995/1 vası karar sayılı
ılamla yaş kuçukluğu sebebı ıle Hulya Cıhan a ağabeyı Metın
Cıhan vası tjyın tdılmıştır
Bu husus ılan olunur 25 I 1995
Basın 5995
Kadınlarımız Uyamrken...
Istanbul'dakı kadın kuruluşları, guzel bır ışbırlığını gerçek-
leştırdıler 32 demek ve vakıftan oluşan yenı çatının altında,
her kuruluş, kendı yapısını surdurecek, ama 'Kadın Kuruluş-
lan Bırlığı' adı altında kadınlarımız butunleşıyoriar
Ortak paydaları
1) Laıklık
2) Eşıtltk
3) Demokrası
llencı kesımdekı bolunmuşluğu ve dağınıklığı gıderme yo-
lunda bır adım
•
1923 Devrımı'nın kadın hakları konusundakı atılımı, ınanı-
lır gıbı değıldır, ulusal demokratık devrımın en olumlu yanla-
nndan bınnı oluşturur, Turkıye, bu alanda Avrupa'yı sollamış-
tır
1789 Devrımı ınsanlık tarıhının donum noktasıydı, ama ıçe-
nğınde kadın haklan yok sayılır, Aydınlanma 'nın kadına ulaş-
ması ıçın 20'ncı yuzyıl mı beklenecektı1
?
Ne yazık kı bu bır gerçek1
Pekı bu gecıkme neden?
Laıklık devnmıyle ınsan haklannın ekonomık altyapısı, sa-
nayı devnmı uzenne temellenır Kadın fabrıkada çalışmaya
başlayınca, ışler değıştı Sermayecının ucuz emekçıye ge-
reksınımı vardı Kadın, çalışmayaşamınakatıldıkça, evın dort
duvarı arasından kurtulup kışılığını kazandı, haklarını savu-
nafcnlecek guce erıştı
19'uncu yuzyılın son çeyreğı, Avrupa da kadın haklan ıçın
dışe dış goze goz savaşım donemıdır Erkek egemenlığının
surduğu toplumlarda, kadının ınsanlaşma yolunda yuruye-
bılmesı kolay olmadı Çunku kadın, gerı bıraktınlmış, ezılmış,
hortanmış, ıkıncı sınrf yaratık sayılmıştı, kutsal kıtaplar kadın-
lara lyı gozle bakmaz, aşağılayıcı bır yaklaşım ıçınde ele alır,
erkeğın ustunluğu dınsel ınançlarla pekıştınlır
20'ıncı yuzyıla gıren Batı'nın hıçbır ulkesınde kadın seçme
ve seçılme haklarına kavuşamamıştı
Ya Turkıye'de?
19'uncu yuzyılda bızım kadınımızı vurgulayan sozcukler,
"peçe, çarşaf, harem ve kafes"t\r
Osmanlı, sanayıleşmeden uzaktaydı, kadının hukukunu
buyuk olçude şenat belırlıyordu sıyasal haklan ıse kımse ak-
lına getıremezdı, erkekler ıçın var olmayan seçme ve seçıl-
me hakkı "eksık etek"\ere ya da "saçı uzun aklı kısa taıfe-ı
n;sa"ya mı ventecektı'?
•
20'ıncı yuzyıla gıren ınsanlığı buyuk değışımler beklryordu,
kadın hakları gundemdeydı
Kadın oy hakkını Ingıltere'de 1928'de kazandı
Norveç'te oy hakkına 1907'de kavuştu
Fınlandıya'da 1906'da
Fransız kadını erkeklerle bırlıkte sandık baştna gıdıp oy ata-
bılme olanağına 1945'te erıştı
ABD'de 1929 yılı kadınlar ıçın donum noktasıdır
Almanya'da bu tanh 1918 dır
Ya Turkıye'de?
1926'da Yurttaşlık Yasası benımsendı, 1934, kadınlann,
seçme ve seçılme haklarının sağlandığı yıldır ama her ıkı ol-
gunun temelınde kadının alın terı yok sayılır
•
Turkıye'de kadın ınsanlık haklarına kavuşmak ıçın uğraş
vermemış, savaşıma gırmemıştır Endustn devnmınden uzak-
ta yaşayan bırtanm ulkesınde demokratık atılımlar ancak yu-
kandan aşağıya dogru gerçekleştınlebılırdı
Bugun ış değıştı
Kadın uğraş vermeden sağladığı tum haklannı yıtırme teh-
lıkesı karşısındadır, şenatçılık ulkede ılerledıkçe, bu tehlıke
de buyuyecektır kadını ıkıncı sınıf ınsan sayan dınsel bağ-
nazlık, hortladı, saldırıyor
21'ncı yuzyıla gırerken Turkıyemız'ı şeriata karşı koruya-
cak en etkılı guç, kadınlarımız olmalı
BAŞSAĞLIĞI
Lıse lngılızce oğretmenı, Denızlı TOS Başkanı,
Oberhausen'dakı ışçı çocuklannın Turkçe oğretmenı,
Ortadoğu Yayınevı'nın kurucusu ve yonetıcısı, laık,
demokrat, devnmcı, banşçı dostumuz, ağabeyımız,
kardeşımız
HÜSEYÎN
ÇÖLGEÇEN'İ
26 Ocak 1995 Perşembe gunu yıtırdık
Acımız buyuktur
Tum sevenlenne. dostlanna. öğrencılenne ve aılesıne
başsaglığı dıîenz
Türkiveli Yazarlar Çalışma Grubu u>elen \t- vakın arka-
daşlan: Meviut Asar, DJek A»ar, Ozlenı A»ar, Selinı 4sar,
\li Arslan. Zekı Ar^lan. Ha^nıet \taso\. \. Havdar A\cı,
Osmaıı \\<lenvir. Fakır Ba\kurt. Muzaffer Ba\kurt,
Tonguç Bavkurt, Işık 4>ken - Bavkurt, Tavları Ayken,
Sonmez Dede - Ba> kurt. Hakan Dede, Onur Dede, Alı
Ozenç Çajüar, Sal)n Çakır. Moila Denurel. Sakine
Demirel, Hanıza Denıirel, Lıpntje Enıek, G<-rard B.
Erdbrink, \ücel Fevzioğiu, Bahattin Genucı, Doğan
Gorsev, WaD Gozatan, Şıde Gozatan, Metin Gur, Insaf
Gıır. Ali I;ık, Ha>->a İçik. Novuı Karahasan, Aydın
Karahasan. Mehnıet tlhaıı Ka>a. \dalet Koçak. Anıl
Koçak, Helga Kolıne, HartHig Mau. \a^r Miraç, Keiko
Nonako, Gabnele Ozgcnturk. Ranıazan Ozgenturk.
tsmail, Lale >e Seluu Ozgenturk, \hıııet Sffa. Oznıen
Sefa, Zeki Tajh. Semra Teb*r, Serol Teber, Murat
Tunrel, Sehua l ııal, Halit l nal. l nıit l nal, Onur Unal,
Kemal Yalçın, Şafak \alem, Can Yoksul.
TEŞEKKÜR
RTBTUBirCI
] L: s !J n cE
111115
Derneöımız şubelerınce duzenlenen, "Muammer
Aksoy, UŞur Mumcu" bırlıkte anma haftası etkınlıkle-
nnde ılgısını esırgemeyen goz bebeğımız Cumhunye-
tımızın 71 yıllık savunucusu Cumhurıyet gazetesı ve
gazetenın ozvenlı tum çalışanlanna, aynca Eskışehır,
Bozoyuk, Sakarya, Kocaelı, Istanbul, Bursa, Susuriuk
ve Balıkesır şubelerımızın etkınlıklerıne konuşmacı
olarak katılan ilhan Selçuk, Muzaffer Aksoy, Ceyhan
Mumcu, Şukran Soner, Mustafa Balbay, Gurbuz Tu-
fekçı, Ayyuk Erenberk, Mustafa Kupçu ıle sanatçıları-
mız Selaa Bağcan ve Osman Bayman, sunucu Aslı
Ongoren ve Eskışehır Tıyatro Kumpanyası'na, salon-
ları dolduran ATATURK sevgısıyle dolu nalkımıza, ızle-
me olanağı bulamamış Anadolu aydınlanmasına go-
nul veren Aksoy-Mumcu aydınlığının tum surduru-
culerıne, ulkemızın bırlığı ve aydınlanması adına te-
şekkurienmızı sunanz
ATATÛRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞI
GENEL MERKEZİ