Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 1995 PAZARTESt
OLAYLARVE GORUŞLER
t-
Medeni Kanun 70 yaşına bastı...
Kemalızm. tarıhın büyuk akışı ıçınde. genış halk kıtlelennın
demokrasıye, ozgürlüğe ve eşıtlığe kavuşma yolculuğurıda
çok önemlı bır duraktır Ama bır "son durak" da değıldır
Ozgiırleşme ve demokratıkleşme yolculuğunun nıce ıstasyonu
vardır daha önumuzde.
Prof. Dr. RONA SEROZAN
B
ızde. "hukuk devrimT'
denınce 1921 24anaya-
salanndan da once 17
Şubat !926'da Turkıye
Buvuk Mıllet Meclı-
sı'nce kabul edılmış
olan "Medeni Kanun" akla gelır Bo-
şuna değıldır bu çağnşım Medeni Ka-
nun, Borçlar Kanunu'yla bırlıkte. bır
toplumun "anavasa^sıdır Ozel mulkı-
yetı, mıras hakkını. sozleşme ve vası-
yet serbestlığını ve daha nıce klasık
kentsoylu (burjuva) hakkını duzenle-
mekle bır toplumun altyapısının, ure-
tım ve mutkıyet ılışkıiennın hukuksal
örgusunu dokur Oyle kı kamu hukuku
kurallannın. bu arada anayasalann \e
ceza yasalannın, son tahlılde, salt Me-
deni Kanun'un temel kurumlannı gu-
venlık altına alma amacıyla ongorul-
muş ıkıncıl. koruyucu, "çerçeve yasa-
lar"olduklannı soylemek hıç de abart-
ma sayılmaz
1926 Şubatı'nda Isvıçre'den "oMuğu
gibi" aktanlan Medeni Kanun ıçm de
geçerhdır bu yargı Hak ehlıyetınde
eşıtlık varsayımı kışılık haklan. tuzel
kışılık varsayımı ve gelışmış sorumlu-
luk sıstemı ıle statık Osmanlı feodal
toplumunun atardamarlarındakı tum
sureğen (kronık) tıkanıklıklan gıdere-
bılecek lemel >asa olmuştur Medeni
Kanun Dılekolay \urttaş veyabancı.
Muslım ve gaynmuslım. erkek ve ka-
dın. buNuk ve kuçuk. sagTıklı ve hasta.
tutuksuz ve tutuklu ıstısnasız herkesın
eşıtçe sozleşme, mulk edınme mıras
bırakıp mıras alma, evlenıp boşanma
ve keyfîlıklere karsı korunma olanak-
lan sağlanmıştır bu ya;>a>la
•
Bılındığı gıbı. Kemalıst hukuk dev-
nmlennın başlıca ıkı >onu vardır Bır
yanda, sıyasal-kamusal alanda feodal,
teokratık. despotık monarşıye karşı ulu-
sal egemenlık ve demokrası varsavım-
lan ortavaatılırken ote yanda, sı\ıl top-
lum-ozel hukuk duzenınde de ozgur ve
eşıt bırey varsayımian gelıştınlmıştır
Başkdbırsoyleyışle, Kemalıstdevnm-
ler sıvasal "\urttas" haklarını. yanı
devlete karşı temel ınsan haklanm ve
hukuk guvenlıgını ongormekle kalma-
mıştır Bude\rimler,avnızamanda,bi-
reve kişilik haklanm ve aile haklarını,
mulkivet, miras ve sozleşme haklannu
yani birevsel' kentsoylu ' haklanm da
sunmuştur. Bununsa somut anlamı şu-
dur: Siyasal-kamusal vaşamda kul'un
yurttaşa, sivil-ozel vaşamda da ırgat ın
işçi>e, av rat'ın kadına, v elet'in de çocu-
ğa donuşturulmesi amaçlanmıştır. Me-
deni Kanun işte bu son anlamdaki. sivil
alandaki dev rimin başat koludur.
Meşrulaştırılan çocuklar
Ekonomık uretım yaşamının hukuk-
sal ve xıy asal kurumlar karşısmdakı be-
lırlevıcı ağırlığı vc oncelığı tarıh bo-
vunca açıkça kanıtlanmış bılımsel bır
olgu dıve kabul edıldığınde hukuksal
vasalardan bunlarnedenlı koktencı ve
devnmcı ıçerıkte olurlarsa olsunlar,
toplumu bıranda çağdaslastınp ozgur-
leştırecek devletı de laıkleştmp de-
mokratıkleştırecekbırbuyuluguçbek-
lenemeyeceğı doğaldır
Gerçekten de naMİ Latın alfabesıyle,
Batıgıysısıylevcçokseslımuzıkle top-
lumun geleneksel duşunce ve duygu
yapısı. etık ve estetık yargılan kokun-
den değıştınlemezse, Batı vasalarıyla
da çağdaş kentsoylu uygarlığının aıle
mıras mulkıyet. sozleşme veşırket ılış-
kılen yaratılamaz Nıtekım Medeni Ka-
nun'un varlığına karşın, resmı nıkâh
kurmaksızın imam nıkâhlı çokevlılık
ılışkılennı surdurenlenn ve bunların
çocuklarının olağanustu boyutlara ula-
şansayısı, 1991 yılınakadarsekızozel
yasanın çıkanlmasını ve on mılyonu aş-
kın çocuğun bu yoldan meşrulaştırıl-
masını gerektırmıştır Salt bu olgu Me-
deni Kanun'un, toplumu donuşturucu
gucunun sınırlılığını gostenr Bugünbı-
le toplumda kışılık hakkına saygı ve
sozleşmeve bağlılık bılıncının tam an-
lamıyla yer etmış olduğu soylenemez
Gelgelelım hukuksal yasalar. eko-
nomık, sosyal. sıyasal yapıyı bır çırpı-
da değıştıremeseler bıle, bu yapıyı
olumlu ve gehştırıcı yonde etkıleyebı-
lırler. toplumun evnm surecıne ıvme
kazandırabılırler Işte bu anlamda, dev -
nmyasalarınınvebu arada Medeni Ka-
nun'un bıreyın hacir alhndan kurtul-
masınaveozgurlesmesınekatkısı yad-
sınamaz Nasıl kı ulusal egemenlık ve
iaıklık ılkelennın de dev letın demokra-
tıkleşmesıne katkısı yok sayılamazsa
Bu bağlamda Medeni Kanun. ba^ta ka-
dınveçocukolmak uzere tum bırey le-
re ozgurluklennı ve kışılıklennı somut,
gunlük yaşama aktarmanın kapılarını
açmıştır
Yetersizlik giderilmeli
Tum bu gerçeklere karşın, hıç kım-
se yaklaşık yetmış yıllık bır geçmışı
olan devnm yasalannın ve bu arada
Medeni Kanun'un gunumuzde de, kal-
kış ıstasyonundan yola çıkışı sırasında-
kı o tanhsel lokomotıf gücune sahıp ol-
duğunu soyleyemez Buyasalar, kuşku-
suz, yururluğe sokulduklan donemde-
kı surukley ıcı guclennı genış olçude y ı-
tırmışlerdır Onlar, ıster ıstemez.gun-
cel toplumsal gereksınımlenn gensın-
de kalmışlardır Bu da hukuksal yasa-
ların bır başka guçsuzluğudür Orne-
ğın. ışçıyı ve kıracıyı tuketıcıyı ve ke-
fılı, kadını ve çocuğu çağın gereklen-
ne uy gun bır sosy al yaklaşımla koruya-
maz duruma duşmuştur Medeni Ka-
nun Guçlunun guçsuzu somurmesı
karşısındakı duyarsızlığı, 19 yuzyıl lı-
beralızmının urunu sayılan bu yasanın
tıpık yapısal zayıflığıdır zaten
Ozetle. hukuksal yasalann toplumsal
yaşam ılışkılennı değıştırme güçlen sı-
nırlı olduğu gıbı. dınamık toplumun ev-
nmıne ayak uydurma guçlerı de sınır-
lıdır Gun gelır yasal kalıplar topluma
dar gelmeye başlar hatta toplumun ge-
lışmesıne ayakbağı bıle olur
Bu şaşmaz toplumbılım yasası dev-
nm yasalan ıçın de geçerlıdır O halde,
gunumuzde ve ulkemızde ıçınde yaşa-
dığımız koşullarda, hukukçuya duşen
odev Medeni Kanun benzerı devnm
yasalanna onlann sureklı olarakyenı-
lenebıleceklen ve aşılabıleceklen bı-
lıncıyle sahıp çıkmak. onları toplumu
genletıcı akımlara ve karartıcı gınşım-
lere karşı savunmak olmalıdır Medeni
Kanun benzen devnm yasalannın, ge-
nye donuşe ızın vermeyen, ama ılenye,
geleceğe aydınlığa alabıldığıne açık bı-
rer "tumike" olarak algılanması ışte bu
demektır
Bu saptama, aynı zamanda "sonsöz"
dıve şoyle bır genellemeye goturur bı-
zı Kemalızm, tanhın buyuk akışı ıçın-
de. genış halk kıtlelennın demokrasıye,
ozgurluğe ve eşıtlığe kavuşma yolculu-
ğundaçokonemlı bır duraktır Amabır
"son durak" da değıldır
Ozgurleşme ve demokratıkleşme
yolculuğunun nıce ıstasyonu vardır da-
ha önumuzde
ARADA BİR
YAŞAR SEYMAN Sendıkaa-Yazar
İşçi LJderleri
Son yıllarda ışçı lıderlen de sosyal demokratlar gıbı var-
lık nedenlerını unuttular Dun ozelleştırmenın kaygılannı hal-
ka ve ışçılere anlatan lıderier, bugun ışadamlığına hazırla-
nıyorlar Işçı sınıfına bakışını gormeyıp Tansu Çiller'ı mey-
danlarda ışçılere alktşlatıyortar Demek kı uzun yıllar masa-
larda ışadamlarıyla emeğı tartışan ve savunan lıderier, bı-
lınçaltlarında ışadamlığına ve yaşamlarına ozlem duymuş-
lar Oysa ışçı lıderı ışçı kokenlıdır Katıksız emekçıdır De-
ğer yargılan ışçı sınıfıyla ortuşur
12 Eylul sonrası gorulen ınsan kııienmesı, ışçı lıderlerını
desarmış Televızyonda "Polıtıka Kulvarı" programında El-
çin Temel, Alpaslan Türkeş'e soruyor "Sayın Turkeş, sız
yıllardır komunızme karşıydınız? Yıne karşı mısmız?" Sayın
Turkeş, zaman kaybetmeden, sozcuklerın ustune basa ba-
sa "Aynı şıddetle komunızme karşıyım " Nâzım Hikmet'ten
şıırler okusa da bu yanıtı dogrudur Çunku Sayın Turkeş'ın
varlık nedenlerınden bırı de yıllardır komunızme karşı oldu-
ğunu soylemektır Işçı lıderlerının varlık nedenlerıne, taşıdı-
ğı değerlere ne oldu"?
""Öence, ışçı lıderlen hemen ışadamı olmalı Kokteyllere
kravat yerıne-papyonla katıknalı Yazlık vıllalar almalı, onu-
ne buyuk tekneler demır atmalı Iş adamlanndan farklı ola-
rak, dunya goruşlerıne uygun, "Emek en yuce değerdır'"
tumcesını teknelenne yazmalı Teknede toplusozleşmeler
yapmalı Hatta son gunlerde dıllerde dolaşan bır şarkının
"Vız gelır her şey, vız gelır I Kışlar bıter yaz gelır I Buyuduk-
çe doymaz ınsan I Her şey bır gun az gelır" sozlerı dalga-
ları doverken, yenı dostlarla ışçı sınıfına ozgu anılar anlatıl-
malı Ağız doiusu, "Ureten bızız, yoneten de bız olmahyız
Daha guzel yaşamak bızım hakkımız değıl mı? Bunun ıçın
yıllarca mucade/e etmedık mı?" demelıler
12 Eylul de ışçı sendıkaları kapatıldı Lıderier tutuklandı
DİSK Genel Başkanı, rahmeth Abdullah Baştürk arkadaş-
lanyla ışkencelerden ve tutukevlerınden geçtıler Onurlu bu
geçış sonrası, ılk genel seçımlerde halk, Başturk ve arka-
daşlarını parlamentoya gondererek 12 Eylul'u yapanlara
ders verdı Abdullah Başturk, ışçı lıderlığıne yaraşan bır sa-
delık ıçınde yaşamını noktaladı O yıllarda Başturk'le bırlık-
te mucadele eden bırçok ışçı lıden gıbı Bursa'da yaşamını
kuçucuk kooperatıf evınde eşı ve oğlu Emek'le surduren,
Ismet Cantekın ve bırçokları varlık nedenlennı unutmadan,
ışçı lıderıne yaraşır bıçımde yaşıyorlar Evrensel bır uğraş-
tan geldıklerı ıçın, dunyanın her yennde gerçeğın btr oldu-
ğunu bılıyorlar Çunku, "Gerçekler patırtıyı sevmez "
Bu onurlu ornekler genç kuşak ışçı lıderlennın yollanna
ışık tutuyor Hava-lş Genel Başkanı Atilay Ayçin, duşun-
celerını seslendırmekten ceza aldığında, ışçıler, mahkeme
karannı tek tek gazetelere goturduler Genel başkanlarının
suçsuzluğunu anlatmakla yetınmeyıp destek ıstedıler
Goçten yana tavır koymaya alışmamış ışçıler, ceza alan ge-
nel başkanının duşuncelerıne katılmasalar da oylannı esır-
gemedıler ve yenıden seçtıler Nedenlerı lıderlennın taşı-
dığı değerlere bağlı, yureklı, kararlı tavırlanna sevgı ve say-
gıydı
Petrol-lş Genel Başkanı Münir Ceylan, duşuncelennden
oturu cezaevıne kondu Onu seçenler onun duşuncelerı-
ne katılmasa da hıç yalnız bırakmadılar Saray Cezaevı'nde
davul zurmalarla karşıladılar Ankara'ya geldıği ılk gun, bır-
lıkte oğlen yemeğı yedık Vedalaşırken yanında genel sek-
retenyle, Kızılay Meydanı'nda dımdık onurlu halkının ıçıne
kanşarak yurudu
Işçı lıderlığı, polıtık lıderlığe benzemez Çunku ışçı lıderı,
eylemıyle soylemı uyumlu ınsandır Her dunya goruşunde
ışçıyle çalışmanın guzellığını kavramıştır7
? işçı sınıfı muca-
delesı ıçınde dunyaya bakışı evrenselleşmıştır işçı lıderle-
rı, varlık nedenlennı, gelışen çağı bılır, onurlu yaşarlar Yok-
sa, gelecek kuşaklara onların yaşamoykulen, anıları anla-
tılırken, nasıl noktalanır
KADIKÖY BELEDİYESİ
KÜLTÜR ve SANAT MERKEZİ
21 Şubat 1995 Satı Saat: 18.30
"MERHABA REİS"
84. Doğum Gününde
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun anısına...
Aydın Ayan - Sunay Akın - Mehmet Başaran -
Mehmet Eyuboğlu - Nezahat Goloğlu - Utarıt Izgı
MÜZİK
Cafer Doğan - Feramuz Önel
GİRİŞ SERBESTTİR
KSM Bağdat Caddesi, Haldun Taner Sokağa
Caddebostan / Istanbul
Nazmiye'ye mektup
COŞKUN TUNÇTAN
1
3 *\ğustos 1993 Herkesın çoktan
uyuduğubırsaatte Fransa'nın Al-
manva'va yakın bır bolgesınde
bır ormanın ıssız bır bucağında
bın kadın uçu erkek dort kışı, se-
nı hunharca katlettıler ISazmiye-
cik! Bu olayı aynntılarıyla yansıtan gazetele-
nn radvolann televızvonlann çoğunu dıkkat-
le ızledım Hakkında bıldıklenmın tumu bun-
lardan kaynaklanıyor
15 yaşındaydın Aılenle bırlıkte vaşadığın
cıcı Colmar kentının bır okulunda oğrenımını
surduruyordun Öğretmenlennce ^evıhyor-
dun Çekıcı guzellığını ıse çevrendekılenn tu-
mu farketmıştı Gozlen donmuş o dort kışı,
yaz gecesının karanlığında, akıl durdurucu bır
>abanhk ve soğukkanlılıkla canına kıydılar
senın Ikı dehkanlıdarı bın, senı zorla >ere de-
vırdıkten sonra üzenne yattı ve boğazını şıd-
detle sıktı sıktı, öburdelıkanlı ıse. aşırı çırpın-
manı engeflemek amacıyla kollarına yapış-
mıştı
Olumden kurtulamayacağmı kesmlıkle kav -
radığın anda. daha konuşabılecek durumday-
ken acı yalvancıbırçığlıkattın. sanahayvan-
ca vuklenenlere de, onlan onamalı bır sessız-
lık ıçınde seyreden otekılere de, can havlıyle
sordun "Beni oeden boğuyorsunuz?"Aldığın
tek yanıt kın dolu gozlenn ığrenç bakışlan ol-
du
Kımlerdı bu dort canavar
1
' Ulkelennde ya-
bancıların varlığına sureklı karşı çıkan beyın-
sız ınsanlığın yuzkarası aşağılık ırkçılar mı
0
Gunden gune kadınlaşan taze bünyene dokun-
malannı engelledığın ıçın senden boylece oç
alan cınsel ıtkılennın kurbanı tınsel sapıklar
mı
7
Hayır neo, nedeo Onceden bırlıkte al-
dıklan bır karara uyarak ve korkunç bır ıç ra-
hatlığıv la senı oldurenlenn tumü kendı aılenın
bıre> lenydı Anan Elife, baban Mustafa. 22
v aşındakı öz ağabe> ın \ptullah, ondan ıkı yaş
genç amcaoğlun Lİırfi.
Pekı neden yaptılar bunu
9
Idam cezasının
yasadışı olduğu Fransa'da, vanı hıçbır mahke-
menın çok buyuk bır suç ışlemış olsan bıle.
hakkında olum karan veremeyeceğı bır ulke-
de senı doğuran, emzıren ananın, kuçuklu-
ğünde kucağına her tırmanışında senı sevgıy-
le okşayan babanm çocukluğunda Allahın gu-
nu bırlıkte oynadığınız ağabe>ının ev ınıze sık
sık gelıp gıden amcaoğlunun. yalnızca kendı
akıllarına uyarak, :>enı boyle cezalandırmala-
nnın nedenı ne>dı'
Cınayetın hemen ardından. akıllan sıra kur-
nazlık gostererek, karakola koştular. oradakı
gorev lılere senın o gece eve donmedığını, bu-
nun onlan çok telaşlandırdığını. başına kotu
bır şev gelmış olmasından korktuklannı, yap-
macık bır ıçtenhkle anlattılar Yıne de, orma-
nın yanından geçen bır yolun kenanna araba-
dan fırlatıp atmış olduklan cesedm ıkı gun
sonra orada bulununca, polıs herkesten önce
onlardan kuşkulandı Çunku senınle aılen ara-
smda çoktandır suregelen gergınlığı, gıderek
artan baskısından kurtulabılmek umuduyla
okulundakı sorumlulara nasıl yalvararak baş-
vurduğunu, onlann da senı, kolehkten çıkıp
ozgurluğe kavuşabılmen ıçın. Colmar dan
uzakça olan b\r kentte bır kız > urduna yerleş-
tırdıklennı ve senınle ılgılı daha bır >ığın bu
tur a>Tintılan bılenler çoktu
Nazmı>ecık. sen bılgısızlıkle yuğrulmuş
bağnazhğın kurbanı oldun Fransa'da sürme-
\ıduşledığın yaşam aılenın gozunde tslam'a
ve Turk geleneklenne avkınydı Sınıf arka-
daşlanna, sokaklarda rasîadığın başka kızlara
ımrenıyordun
Kadınların, her alanda. erkeklerle aynı hak-
lara sahıp oldukları bır ulkede "Kadııun >eri
ya mutfaktadır va vatakta", "Kadın erkek eli
sıkmaz", "Kadın sokağa ancak baştan ayağa
ortülu çıkabilir" falan dı>e duşunulmeyen bır
toplumda, onlar gıbı etekle gezmek (aılen se-
nı sureklı pantolon gıymeye zorluyor, okulda
>uzmederslennekatılmanı yasaklıyordu) tek
başına dukkânlara gınp çıkmak, canın çekın-
ce arkadaşlannla bır yerde oturup sohbet et-
mek, onlarlabırlıktegezmeye, sınemaya dan-
setmeye gıtmek ıstıyordun
Çağdaş yaşıtlanna benzemektı dıleğm Ama
aılenle çağda^lık arasında o>lesıne genış, oy-
lesıne denn bır uçurum vardı kı ezelden be-
rı'
Senı oldurenler şımdı hapısteler Aptullah
vaşamının sonuna kadar kalacak orada Ote-
kıler de yırmışer yıla mahkûm oldular Karar
halka açıklandığında mahkemeyı ızle>en
Turklenn çoğu galeyana geldıler, feryadı bas-
tılar Televızyon gosterdı ofkelı dovunuşlen-
nı canhıraş haykınşlannı Ne demekmış' Bır
babanın "kendimalıolan" kızını oldurmesıne
"soylu Turk ırkının ulusal ve geleneksel kunü-
lannı hice savan gâvurlann adaleti" ne hakla
kanşırmış
1
Senı katledenlerı hep "zavalular"
dıye nıtelendırdı bu, kadınlı erkeklı. çığnndan
çıkmış kalabalık
Sana acıyan bır kışı görulmedı o avazlan
çıktığınca bağıran, kameralann karşısında kız-
gın, hatta tehdıt dolu ıfadelerle konuşanların
arasında Sankı barbarca oldurulen sen değıl-
dın deaılendı'
Aıle şerefını "tenıizley^nler'' şjmdı hucre-
lennde doğal gorevlennı venne getırmış ın-
sanlann ıç huzuru ıçınde, en ufacık bır v ıcdan
azabı çekmeden gun say ıyorlar bsluoturur-
larsa, olasılıkla cezalan hafıfletılır. bırkaç vıl
sonra bınnı, ıkısını, >a da tumunu salarlar
Nazmıye, evladım. havata doyamadan hat-
ta tadına bıle pek bakamadan gıttın Pek yazık
oldu sana ama. artıkışıştengeçtı Emınım yu-
ce Tanrı cennetının baş koşesıne yerleştırmış-
tır senı Oradan canını alanlara, mahkemede
bırçok kez tanıklarca (bu arada oz ablan Fat-
magül'ce de) açıklandığına gore. senın öldu-
ruimene önavak olan anana, çoktandır senı
Türkıve've vollavıp orada. hem "aklın başına
gelsin" dıye kuran kursuna >azdırmava hem
de senı "doğru volasokmak" ıçın zorla ev len-
dırmeye nıvetlenen babana. bır de, vıllardan
ben, senı kah doven kah açıkça sana sarkın-
tılık eden oz ağabeyıne bıle acıyarak bakıyor-
sundur Ruhun şad olsun'
PENCERE
TARTIŞMA
Timokrat Boyner
T
imokrasi. varlıklı
kımselerın ege-
menlıklennı gu-
vence altına ala-
bılmek ıçın vurt-
taşlık haklanm
servet ve sermayeye gore derece-
lendıren rejımlere venlen addır
§u sıralarda Almanya'da bır dı-
zı göruşmeler yapan YDH lıden
Cem Boyner'e, 'l 6 Şubat 1995 Per-
şembe gunu Bonn'dakı bırtoplan-
tıda, bız de once Boyner'ın etra-
fındakı kıms>elenn genellıkle zen-
gın çevrelerden olduğunu ogre-
nınce kendısının, tımokratık bır
rejım mı ıstedığı sorusunu sorduk-
tan sonra gerek basında çıkan de-
meçlenne ve gerekse "Turkive
dahaiyisinihakediyor^adlı YDH
broşurundekı açıklamalanna ılış-
kın olardk şu sorulan yonelttık
1920'lerdebaşlavan dunya ıktı-
sat bunalımı sonucu Italva, Al-
manya. Ispanya. Portekız, Maca-
rıstan ve eskı Sovyetler Bırlı-
ğı'nde totalıter rejımler kurularak
halklarezılırken. ozgurlukler>ok
edılırken. Mustafa Kemal \ta-
türk. Llu^al Kurtuluş Savaşımız-
GALERI • ATÖLYE
la ulkemızı kurtardıktan sonra
ulusal egemenlığımızı. ulusal ba-
ğımsızlığımızı, ulusal bırlık v e bu-
tunluğumuzu sağlamış ve Turkıye
Cumhunyetf nı kurarak, en doğ^u
vol gosterıcının bılım olduğundan
hareketle Türk aydınlanmacılığı-
nı başlatmış ve yurttaşlanmızı
kulluktan kurtanp kendı aklını
kullanma duzeyıne getırmıştır
Bır dızı devnmlen gerçekleştı-
rerek de ulusumuzu çağdaş uygar-
lık duzeyıne ulaştırmıştır Laıklık
ılkesını anayasaya alarak, demok-
ratık rejımın en onemlı temelını
atmıştır Dahası, 1930-1934 vılla-
nnda kadınlanmıza sıyasal v e top-
lumsal haklanm yasalarla vererek
yıne demokrası ve ozgurluk anla-
y ışının, olmazsa olmaz kurallann-
dan bınnı venne getırmıştır Boy-
lece Turkıye nufusunun yandan
fazlasını dev re dışı bırakan çağdı-
şı uygulamava son vermıştır
Bunlara karşın sız, broşürunuzde
resmı mıllıyetçılık ve otonter çağ-
daşlaşma gıbı sozlerle \taturk e
eleştırıde bulunuyorsunuz Hele
bır de venı laıklıkten söz ederek
"Din işleri ve eğitim devletten ah-
nıp cemaadere dcvredilmelidır.
Din adamlannın egitimi. atanma-
lan, cemaatlerin sorumluluğuna
bırakılmalıdır" dıyorsunuz
Aynca broşürunuzde Ataturk e
ılışkın hıçbırcumleyok Kıbns'a
Ege'ye, kov luye, ışçıye ılışkın go-
ruşlennız yok Hatta, "Tanm sek-
torunde sübvansiyonu kaklırarak
koyluyü, çiftçiyi zor dunımda bı-
rakacak bir amaeımtz var" dedık-
ten sonra sız, Ataturk ıçın "O, fi-
kir adamı değildi" dıve bır demeç
verdınız Ataturk olmasaydı bu-
gun yonetmelık ıstedığınız Turkı-
ye Cumhunyetı devletı de olmaz-
dı O, cumhunyetı kurmasaydı bu-
gun sız aklını kullanan bır yurttaş
olamaz. kulluk duzeyınde kalırdı-
nız
Bır de her bakımdan ıbadet oz-
gurluğune olanak veren "yeni la-
iklik"ten soz edıyorsunuz Turkı-
ye'de ıbadet ozgurluğü yok mu'
Dığer sorulanmıza yanıt ver-
mekten kaçınan Boyner'ın, "Ata-
türkiçin. Fıkır adamı değıldı gi-
bi bir iddiada nasıl bulunabilirsi-
niz" sorumuza verdığı yanıtı tbret
olsun dıye aktanyorum
Boyner. u
Bu zor bir soru" de-
dıkten sonra ozetle "Patateslerin
yentcek veri toprağın altındadır.
Kabuğunu sovarsanız yenir. Tath-
( 293 89 78 (3HAT)
AFA Kıtabe\ı
GALERISI
ÖZGUN BASKI
Burhan Dogançay
Avnı Arbaş Mehmet Gun
E Rakovıç H Mısman
BekarSok 1
T
Taksim IstanDu
1
Tel 249 22 18
AFA Kıtabe\ ı
GALERISI
Nuri İyem
SekarSok 17 TaVsım Istanbul
Tel 249 22 18
SERVER DEMİRTAS
4 Şubat 20 Mart 95
GALERİB
H.s/svGeredeCad FırnSok No 2 ITeşvıkye 19 'el 0ı212 22"0363
Paar Pazvte» Itanç hergun 1100-1900 arası ıçıktır
i
1
İ
1
i
i
>
•
(OPERA)
S A N A T G A L E R I S I
NİHAT
DARCAN
Suluboya Reslm Serglsl
6 Snbat 95 25 Sub.ll 95
Hancıye Konagı Sok Saghk Api
No 1 TaksimTel 0212 249 92 02
> Galeri û
; Atölye ;;
* ılanlartnız ıçın 4>
> 293 89 78 <
l (3 hat) {
dır. \ma biz toprağın ustune bak-
malıviz. Veraltındakı şevlerden ne
bekliyorsunuz, ne kadar iyı olur-
larsa olsunlar. olulerden medet
ummayı bırakahm artjk" dıyerek
saçmaİadı
Hiderrejımmdenkaçan 150 ye
vakın Alman bılım adamı, muzıs-
ven polıtıkacı, \taturk Türkıye-
sı nde kurtuluş ve ozgurluk bul-
muştur OAlmanlar kurtuluş ıçın.
Turkıye"den zengın başka bır ul-
kev ı seçmedıler Bunun nedenıne
vanıt veremeyen ve bugunku ge-
tışmeterden Ataturk u sorumlu
tutmak ısteyen bır kımse, Türkı-
>e'de lıderlığe sovunmuş ve >öne-
tıme talıp olmuştur
Zengın çevrelerle ışbırlığı va-
parak koyluye ışçıve memura,
kuçuk esnafa rağbet etmeven kım-
seler. ancaktimokratikrejımıste-
yen kımselerdır "Yeni laiklik an-
layışı getirecegiz" dıve dın eğıtımı
ışlennı cemaatlere bırakacak olan
bır zıhnıyetın, Almanya omeğın-
de gorduğumuz yapay da olsa
"\nadolu federe tslam devleti"
kurmak
l4
şejhulislamük
r
've'
4
ha-
lifdik" ılan etmek gıbı sorumsuz
dav ranışlann. daha da yoğunlaşa-
cağını vebugehşmelenn ulkemız
ıçın ortava kovacağı tehlıkeyı fark
etmek zorundayız Boyner gıbı
kımselerın sıvaset anlayışının so-
nucu olarak sav ılan zaten kabank
olan şeriat vanlısı kımse ve kuru-
luşlann hızla gelı^me ortamı bu-
labıleceklennı ve ulkemızde bır
Iran senaryosu denevebıleceklen-
nı gozardı etmemelıyız Yırmın-
cı yuzyılın en büyuk dev let adamı
olan Ataturk konusunda "patates"
benzetmesı vapacak kadar saygı-
sızolankımseler Ataturk'ün kur-
duğu laık Turkıye Cumhunyetı
devletını vönetmeve layık kımse-
ler olamazlar Numaracı cumhu-
nyetçılenn de destekledığı Boy-
ner. Bonn'dakı toplantıda yetkın-
lığını kanıtlayamadığı gıbı, asıl
kendısının fıkır adamı olmadığını
da ortaya kovdu
Almanya Atatürkçü Dü-
şunce Derneği GenelBaşka-
nı Dursun Ablgan
CHP Uzerine...
CHP, 9 Eylul 1923'te kuruldu.
Ingıltere'de 'Muhafazakâr Partı'nın temelı 1832'de atıl-
dı, Işçı Partısı 1893'te sıyasal yaşama katıldı, Avrupa'da
sosyal demokrat partılerın çoğu 19'uncu yuzyılda doğ-
dular. Danımarka'da 1874, Fınlandıya'da 1899, Norveç'te
1887, Almanya'da 1863! Batı'da partıcılık 19'uncu yüz-
yılda oluştu, ılerıcı ve tutucu partıler arasında gelgıtler bu-
gun de surer gıder. 21'ıncı yuzyılın eşığınde değışmış
olan ne?
Avrupa'da polıtıkanın anahtarları 'sağ' ıle 'sol'
sozcuklerıdır, 21 'ıncı yuzyıla 5 kala sıyaset başka bıçım-
de açıklanamıyor
Doğaldır kı 'matbaa' ya da 'teşnh' gıbı 'partı' de Tur-
kıye'ye gecıkmış olarak gırdı 'Sosyal demokrası' deyı-
mı de 'cumhunyet' sozcuğu gıbı bır devrımle anayasa-
ya geçtı, sıvıl-asker ortaklığının başını çektığı 27 Mayıs
donuşumuyle anayasamızda 'sosyal devlet' kavramı yer
aldı kı bu olay Batı'da bır başka bıçımde gerçekleşmış-
tır
CHP'nın sıcılınde 'cumhunyet' ıle 'sosyal demokra-
s/'yazılıdır
İyı ya da kotu, bır olgu bu1
.
•
Ya lıberal partı9
..
Turkıye'de ozgurluklerı savunan bır sermaye partısını,
şımdılık 'YenıDemokrasıHareketı'sımgelıyor, ondan ön-
cekı merkez sağ partılerın tumu demokrasıye karşrt, ama
ekonomıde serbest pıyasaya donuk bır nıtelık sergılıyor-
lardı, YDH'nın başarı kazanıp kazanamayacağını da za-
man gosterecek, şımdılık bu gırışım bır soru ışaretı..
Ulkemızın gerçeklerı boyle, ıstesek de değıştıremeyız.
Tarıhımızın gerçeklerıyle dıdışmeye kalkışmak, fuzulı bır
uğraştır Batı coğrafyasının dışındakı dunyada, Avru-
pa'dakınden daha değışık sureçler yaşanıyor, bu olayı
anlamaya çalışmaktan başka yapılacak bır ış yoktur, Tur-
kıye'de ışın ıçınde asker var dıye 'sosyal devlet'ı ya da
'cumhurıyet'ı kotuleyecek mıyız9
Sanayı devrımınde gecıkmış çoğu ulkede asker, tan-
hın yapılanmasma katılıyor.. Î
CHP'yı Ataturk kurdu
Evren kapattı
Nıçın?
Çunku Turkıye'de sermaye sınrfı guçlendıkçe ordu de-
ğışen dengelerı goze almak zorunda kaldı '27Mayıs' ıle
"12 Eylul' arasındakı çelışkının çarpıcılığı ortadadır
•
Sosyal demokratlar, CHP'de bırleşmeyı yeğledıler; bu
karar lyımserlık yarattı
'Solda bırlık' nalkın ıstedığı ve ozledığı bır amaçtır Bu
yolda atılan adımları desteklemek gerekıyor Nıçın?.
Çunku Turkıye'de 'sosyal demokrası' şoyle dursun, da-
ha 'demokrası' yaşama geçınlmış değıl..
Parlamentodakı sağcı partılerın hıçbırı demokratıkleş-
meyı ıstemıyor
Sol bırleşıp guçlenır, sıyasal yaşamda bır ağııiık yara-
tırsa umut doğar
•
CHP 1923'te kuruldu..
Yıl 1995i.
Partı bugun de 'Aydınlanma Devnmı'run sorunlarıyla
uğraşmak zorundadır
Pekı, şerıatın ve etnık çatışmaların başını alıp gıttığı
sanayıleşmemış bır ulkede, CHP, sosyal demokrasryı
nasıl kuracak? Neolıberalızmın sozde yukselen yoz
değerlennı hangı terazıde tartacak?.
Solun bırleşıp butunleşmesı ıçın her şeyden oncesol-
cuların benımseyeceklerı fıkırlerın saydamlaştırılması
gerekıyor, yoksa dağınıklık surecektır
9 Eylul 1923'te kurulan CHP'nın 70 yıl sonra karşısına
çıkan gorevlerın nıtelığı, partının oluşumunu ışlevsel
açıdan kaçınılmaz bır varoluşa bağlıyor...
Ulkemızın talıhsızlığı bu
Partının de talıhı'
T.C.
İLAN
SAMSUN ŞULH HUKUK MAHKEMELERİ
İZALE-İ ŞUYU SATIŞ MEMURLUĞU
GAYRİMENKULUN AÇIK AR1TIRMA İLANI
SatışNo 1994 54
Samsun Sulh Hukuk Mahkemelen Izale-ı Şuyu Satış Memur-
luğu ndan.
Satılmasına karar venlen gaynmenkulun cınsı, kıymetı, ade-
dı evsafı
Samsun Saıtbey Mahallesı, Istıklal Caddesi Mevkıı. Pafta 65,
Parsel 9
7
'de kayıtlı bulunan 400 m2 arsa ve uzennde 146 70
m2 uzenne kurulu 3 katlı kargır ev ıle bınlkte 6 872 144 404 -
TL muhammen bedelle sattlacaktır
Taşınmaz astsubay gazınosunun karşısında, Sumerbank'ın hı-
zasında bulunmaktadır, şehrın merkezınde yer almakta olup, ka-
mu kurum ve kuruluşlanna yakındır, ulaşım ve altyapı sorunu
yoktur tum beledıye hızmetlennden yararlanmaktadır
Şatış şartlan:
1- Satış 31 03 1995 gunu saat 1500'ten 15 10'akadar Me-
murluğumuzda açık arttırma suretıyle yapılacaktır Bu arttır-
mada tahmın edılen kıymetın O
o75'ını ve ruçhanlı alacaklılar
\arsa alacaklan mecmuunu ve satış masraflannı geçmek şartı
ıle ıhale olunur Böyle bır bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttı-
ranın taahhudu bakı kalmak şartıyle 10 4 1995 günu aynı yer
ve saatlerarasında ıkıncı arttırmaya çıkanlacaktır Bu arttırma-
da da bu mıktar elde edılememışse gaynmenkul en çok arttıra-
nın taahhudu saklı kalmak uzere arttırma ılanında gostenlen
muddet sonunda en çok arttırana ıhale edılecektır Şu kadar kı.
arttırma bedelının malın tahmın edılen kıymetının ° o40'ını bul-
ması ve satış ısteyenın alacağına ruçhanı olan alacaklann top-
lammdan fazla olması ve bundan başka. paraya çevırme ve pay-
laştırma masraflannı geçmesı lazımdır Böyle fazla bedelle alı-
cı çıkmazsa satış talebı duşecektır Hıssesının toplam değere
oranı %20'nın altında olanlar ıhaleye ıştırak ıçın farkı temınat
yatırmalan gerekmektedır
2- Arttırmaya ıştırak edeceklenn, tahmın edılen kıymetın
%20'sı nısbetınde pey akçesı veya bu mıktarkadarmıllı bırban-
kanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış peşın para
ıledır. alıcı ıstedığınde 20 günu geçmemek uzere mehıl venle-
bılır Tellâlıye resmı, ıhale pulu, tapu harç ve masraflan alıcı-
ya aıttır Bınkmış vergıler satış bedelınden odenır Tapu harcı
bınde 48 oranında alıcı ve satıcıya aıttır
3- Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgılılenn (-^) bu gaynmen-
kul uzenndekı haklanm hususıvle faız ve masrafa daır olan ıd-
dıalannı davanağı belgeler ıle onbeş gun ıçınde daıremıze bıl-
dırmelen lazımdır Aksı takdırde haklan tapu sıcılı ıle sabıt ol-
madıkça paylaşmadan hanç bırakılacaklardır
4- Ihaleye katılıp daha sonra ıhale bedelmı yatınmamak su-
retıyle ıhalenın feshıne sebep olan tum ahcılar ve kefıllen tek-
lıf ettıklen bedel ıle son ıhale bedelı arasındakı farktan ve dı-
ğer zararlardan ve aynca temerrut faızınden muteselsılen me-
sul olacaklardır Ihale farkı ve temerrut faızı aynca hukme ha-
cet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak, bu fark, varsa on-
celıkle temınat bedelınden alınacaktır
5- Şartname, ılan tanhınden ıtıbaren herkesın gorebılmesı ıçın
daırede açık olup masrafı verıldığı takdırde ısteyen alıcıya bır
orneğı gondenlebılır
6- Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmuş ve mündere-
catını kabul etmış sayılacaklan başkaca bılgı almak ısteyenle-
nn 1994'54 satış sayılı dosya numarasıyla mudürlüğumüze baş-
vurmalan ılan olunur 8 2 1995
(+) İlgiKkr tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahikür.
Basın 7188