Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 27 ARALIK 1995 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
II Oluşumunda Iki Model: Ilkent ve Alt-Il
Dr.MLSTAFAGONUL Em AnmasaMah Ü\ EskıVah
• lçeîenıı İJ olabılme ıstek ve çaba-
I
lan siva>al partılenn olçuyu ka-
çıran\3atlerı\leguncellığını sur-
dürmektedır Ozellıkle genel >a
da yerel seçımleroncesınde ve ul-
ke bo\ uilarında koruklenen bu is-
tekler bıryandan seçmenın odun kopar-
ma cırencıne ote yandan da soz \eren
partnın kendını bağlavan vukumluluğu-
ne donuşmektedır Gelışmeler çoğu kez
yerel polıtıkalannfırsatçıbaskı aracıdu-
rıımunda yozun laşıp \ av gınlaşmaktadır
Bukez de erken genel seçım konjonk-
turuvle otuz ılçenın daha ıl vapılacağı
aday ılçelenn "ısvan" benzerı evlemlerı
bu ısîemlenn üerçckleşebılmestnın but-
çeve'kı vuztrılvon TLIık bıryukgetıre-
ceğı gazete haberlerınde yer almaktadır
Hemen belırtmelıvız kı ıl olma arzu-
larını da bu arzuları gerçekleştırecek ko-
numdakı sıyasal ıradenııı çabalannı da
bellı olçu \e koşullarla doğal karsıla-
maktayız Demokratık meşruıyet taba-
nındaıı kaynaklanan beklentılerın aynı
tabaııın ozgur oylartvla olu^an ıktıdar-
larca verıne getınlmesi yadırganmama-
lıdır Hatta ussal vasal çağdaş\eozen-
dırıcı yontemlerle toplumdakı ortulu ya
dadurağan ıstem potansıyellerını hareke-
te geçırerek seçenek zengmlıklen varat-
mak tarklı pohtıkalann bıle ortak pay-
dası olmalıdır Aksı takdirde temsılı de-
mokrasınınbelırleyıcıozuzayıflar gıde-
rek anlanıını yıtınr
Oy ley \e. ıl olma îsteklennın kabul edı-
lebıhrlik şansı nasılbıryolızlenerekger-
çekle>tınlmelıdır7
Bunu hemtarihseige-
lişimsureci ne hem de \ururluktekı po-
zitif hukukkurallanna kısaca goz atarak
açıklama\a çalışacağız Aynca. ıkı so-
mut mode! onereceğız
Tarihsel gelişim
Osnıanlı tmparatorluğu'nda, kuruluş
yıllarından ıtıbaıen merkezden yonetı-
mın taşradakı mulkı ana bırımı "san-
cak"lardı (I) Bunlar "askeri,idari,ma-
li \onden tımar sistemi içinde_" (2) ım-
paratorluk topraklanın genışlemesıne
koşut bıçımde yaygınlaşmıştı
Savılan gıttıkçe artan sancaklar uze-
nndekı denetım ve otonte gereksınımı
1361 den başlayarak eyalet konumun-
dakı **be>lerbe>liği" ust binmlennı orta-
ya çıkardı
Tanzımat hareketinın ozellıkle ıç \e
dış baskıları hafıfletmeyı amaçlayan
1856 tanhlı İslahat Fermanı nın temel
hedeflennden bın de. merkezıvetçı bır
yonetım vapısını gerçekleştırmektı Bu
nun ıçın 1864'te kurulan Tuna Mlaveti
modelıy le il sıstemıne geçıldı "İrın hı-
verarşık altbınmlen ve vonetıcılen şoy-
leydı Vılayet-valı. lıva (sancak)-muta-
sarrıf kaza-kaymakam nahıye-nahıye
muduru koy-muhtar
Kımı. sancaklar, ekonomık ve sosyal
ozellıklennden oturü ve bır ıl kadar da
onemlı ve buyuk olmadıklanndan.sınır-
ları. ıçınde ya da bıtışığınde bulundukla-
n ıllere değıl doğrudan merkeze (Istan-
buit bağlanmışlardı Bunlara "ehiye-i
mustakile'" ya da "el\iye-i ga>n mulha-
ka" yanıbağımsızlıvalar(sancaklar)de-
nılmekteydı Karesı (Balıkesır), Canık
(Samsun) izmıt. Urfa. Bolu, K.al a-ıSul-
tanıye(Çanakkale)bağımsızlıvalannor-
neklenydı Ozellıkle İttıhat ve Terakkı
donemınde savılan arttırılan bu turdekı
yonetım bırımlerı. önenlerımıze esın
kaynagı olmaktadır Bu sıstemdekı yone-
tım basamakları (kademelen) 1921 ta-
nhlı Teşkılat-ı Esasıye Kanunu na kadar
uygulamada kaldı 1921 ve 1924 anaya-
salansancaklarayervermemış ıl ılçeve
bucak bmmlerıvîe yetınmıstır
1961 Anayasası (madde 115) gıbı
1982 Anayasıda(madde 126)Turkıve'vı
"Merkezi İdare kuruluşu bakımından._~
ıllere ayırmi!, ıllenn de "diğer kademe-
li bolumlere..." aynlacağına ısaret etme-
vı yeterlı görmuştür Anavasakoyucıı bu
duzenleme ıle ıl altındakı yonetım basa-
maklannın belırlenmeMnı yasakovucu-
nun cogratvaya zamana. sosyal ve eko-
nomık etmenlere (taktorlere» uyum sag-
layabılecek esnek takdınne bırakmıstır
İçışlerı Bakanlığı'nın 1 Ağustos 199^
gunlu verılerıne gore 79 ıl 847 ılçe ve ış-
levlerı açısından evlemlı tasfıye duru-
munda 690 bucak bulunmaktadır
Hukuksal durum
Anayasanın 126 maddesiuyarıncabır
ılçenın ılolabılmesı ıçın I lCoğrahadıı-
rumu 2) Ekonomık ılışkılerı 3) Kamu
hızmetlennın gereklen koşullannı bır-
lıkte taşıması zorunludur Anayasa huku
ku termınolojısıne gore bu uç koşul bı-
rer olçu-normdur Her bın bır anayasa
hukmu olan bu normlara mutlak uyulma-
sı gerekır Aksı takdırde anavasanın 11
maddesınde açık-seçık yeralan **Ana>a-
sa hükumlerinin bağla> ıcılığı \ e ustunlii-
ğu" ılkesı çığnenmı^ olur Hemen belırt-
melıyız kı. ->on yıllarda çoğu sivasal et-
kenlerle ıl olmuş ılçelerle. ıl adayları lıs-
tesındekı ılçelenn pek çoğunda sozu edı-
len olçu-normlara uygunluk cıddı bo-
vutlarda tartışmalara açıktır Oysa ma-
kul \ e me^nı olanı sav unmak v e cesaret-
le uvgulamak çağdaş bır >onetımın er-
demı ve onurudur
Onerdiğimiz modeüer
1) İlkent: II olmak ısteyen bır ılçe mer-
kezi nufus tıcanpotansıyel.endustrıyel
gelı^me so^vo-ekonomık vapı ve kultu-
rel harekethlık bakımından son derece
gelısmışolabılır Ancak. coğrafvakonu-
muıtıbanvlakendibinebaglanacdkytter
lı savıda -\d da hıç- ılçe kasaba \c kov
bulunmavabılır Bırbaşkaanlatımla ana-
va^al olçu-normları ta^ımasına karşın ıl
olma beklentısı suruncemede kalabılır
kanımızta bu eksıklığı gıderebılmek
ıçın bugunedeğın uvgulamalardagorul-
duğu gıbı kom^u ıl ve ılçelerden yone-
tım bınmlerı aktarma ya da kov ve kasa-
balan ılçcle^tırme bıçımınde yapay son
derece pahalı yerel planda toplunisal
tepkı \e uvumsuzluklara yol açan von-
temleregerek>oktur Yapılacakış ılada-
yı ılçe merkezını. varsa bağlantılanyla
yoksa tek ba>ına ıl yapmaktır Bu >olla
ortavaçıkacak ıl e ilkent adı venlmelıdır
Ilkent modelı tanhsel gelışım surecın-
de sozunu ettığımız "elviye-i ga>n möl-
haka" v a da "ehiye-i mustakile'" > onetım
bınmlennın gunumuze ıl itatusuyle
uyarlanması olacaktır
Bu modelın bır benzen. Federal \\-
manva'dakı ~KreisfreıeStandt'"lardır Bı-
lındığı gıbı bu ulkede ılçeler (Landkreı)
kamu tuzelkı^ıiığıne sahıptırler Dolayı-
sıyla nıetlıslen (kreıtag) ve (orneğın
Frankfurt) sınırlan ıçınde bulunduklan
Landkreıs adeğıl doğrudan federedev-
let konumundakı Land larabağlıdırlar
İlkentm(x)elı.ana>asanın 126 madde-
sıne de uşgundur \\\ bınmlenn kurul-
ması zorunlu olmayacağı ıçın hem but-
çeve tazla > uk getırmevecek hem de ye-
rel olçektetatmın sağlayacaktır Ilkent ın
ust vonetıcısı atamalı ya da seçımlı valı
olabılır
2) Alt-ıl: İl ada>ı ılçelenn sayısı şım-
dıden otuzu aşmıştır Gelı>meler bu sa-
yının artacagını göstermektedır Sı>asal
rekabet ve odünle baglı kalmadan ana-
vasanın sozunu ettığımız olçu-normla-
nvlabu sayıy ı makulbırduzevde tutmak
gerekmektedır Bovlece ortavaçıkacak
ıl adavj ılçelenn statusunu ılçe ıle ılara-
sındakı bır basamağa oturtmalı oradakı
yeterlı geçıs surecını tamamlayanlar ıl
olmada oncelık kazanmalıdır Bu yon-
temle bır kaos da onlenmış olur
Merkezden yonetımın taşradakı >enı
»e Osmanlı )onetımının son vıllanna ka-
dar suregelen "LK'a-sancak'' kuruluşu-
nun benzerı olacak bu mulkı vonetım bı-
nmıne bız "alt-il" adını venvoruz Ba-
^ındakı yonetıcıatamaylagelecektır Ln-
vanı daha uygunu bulununcava kadar
"haşka>makam" ya da ~as\ali'" olabılır
Alt-ıl olu^umunun ıl statusu beklentı-
lerı ıçın nesnel (objektıf) bırdeğerlendır-
mearacı hem de yeterlı bırtatmın nede-
nı olacağını sanıyoruz
11 ıMctahır Behlulgıl lmparator!uk\eCumhu
nvclDonemlenndelllenmız I2W-W92 Istanbul
1W2 ;, 22 23
(2) llber Ortavlı Turkıve Idare Tanhı Turkıve
v c Ortjdoüu Ammc Idarcsı Entıtusu V a\ mlan \ o
18(1 <\nkara 1979 s |S6
ARADABIR
SUPHt KARAMAN 1K
, Partm
Ankara \lıllet\ehlı Ada\ı
ü k üAtatürkçüler Buradayız
Sayın Iskender Ozturanlı, benım kuşağımdan, ya-
şayan yureklı aydınlardan bırıdır Bu kuşak Ata-
türk'un sağlığında ılk ve ortaogrenımını yapmış Ulu-
sal Kurtuluş Savaşı nın ve devrımlerın coşkulu gun-
lennden kışılıklerını kazanmış kımselerdır Ataturkçu
Duşunce Derneğı Izmır Şubesı Başkanı olan Sayın
Ozturanlı zaman zaman Cumhunyet gazetesınde çı-
kan yazıları ıle gençlığe, bıreylere ve tum topluma, ak-
lın ve bılımın yolunda, Ataturkçu doğrultuya çağnda
bulunmaktadır Son yıllarda bıreycı çıkar ılışkılennın
yozlaştırdıgı toplumumuzun bu duygulu gerçekçı
ve ıçtenlıklı çağnlara buyuk gereksınımı var
Açıkgozler, kapkaççı vurguncular malı goturucu
koşe donuculerı toplumsal yozlaşmanın baş aktor-
luğunu yaparlarken çabalannı, bıreylen "/fu/"laştır-
makvetoplumu "uydu ya donuşturmekte yoğunlaş-
tırdılar "özguriuk vebagımsızlık" karaktennı taşıyan
Ataturk'un yapıtı, onlar ıçın en buyuk engeldı Bu ne-
denle yıllardır zehırlı oklarını Ataturk ılkelerıne yonelt-
tıler Tankat ve şerıat bağlamında toplumsal uyuşuk-
luğu oluştururken vurgun soygun ve ruşvetle ekono-
mıyı yagmalayarak, ulusal kaynakları yabancılara
peşkeş çekerek 'oz'un ıçını çurutup boşaltmayı
amaçladılar Ozden uzaklaştıkçatoplumsal bunalımın
sınırları mezhepsel ve etnık vuruşmalara kadar uzan-
dı Ataturk ılkelerıne, O nun oğretısı ve yapıtına bu-
gune dek saldıranlar, ulkemızı ve toplumumuzu bu-
gunku duruma getırmenm hayınlığını omuzlarında ta-
şıyorlar Vurdumduymazlar da gaflet ve dalaletlen ıle
bu oluşuma çanak tuttular 'Neredesın ey Ataturk
1
"
dıye haykıran ınce duygulu, yureklı ınsan Ozturanlı
kardeş, kederlenme Atatürkçüler şımdı artık kenet-
lenıyorlar Dalga dalga yenıden Samsun a çıkıyorlar
Yuzyılın başındaemperyalızmı Çanakkale'de Sakar-
ya'da durduran Dumlupınar da mezara gomen Tur-
kıye halkı ve aydınlan yenıden başlarını kaldırıyorlar
Ataturk'un namuslu yolunda bağımsızlığımızı, ozgur-
luğumuzu korumak ıçın, demokrasımızın yozlaşma-
sını onlemek ıçın ulusal kaynaklarımızın yagmalan-
masını durdurmak ıçın seslerını yukseltıyorlar ve bu
amaçla her toplumcu ulusçu goruşe olduğu gıbı iş-
çı Partısı'ne de destek verıyorlar Ben de bu toplu-
luktan bın olarak Işçı Partısı saflarında bu sıyasal plat-
forma katıldım Programında Ataturk'un kalıtını ko-
rumayı ustlenen Işçı Partısı bu yaklaşımı ıle de halkın
sevgısını kazanmıştır Programındakı şu sozler tum
Atatürkçüler ıçın, barış ve kardeşlık ıçınde toplumsal
kalkınmayı ısteyenler ıçın heyecan verıcıdır "ışçı Par-
tısı emperyalızmın, ışbırlıkçı burjuvazının etkılerını ve
feodal kalıntılan kaldırmak ıçın, yakın tanhımızde, bu
amaçlar doğruitusundakı demokratık devrımlerle el-
de edılen kazanımları korur Bu bağiamda Ulusal Kur-
tuluş Savaşı ve cumhunyet donemınde yapılanlara
ve Ataturk'e saygı duyar"
"Bu ıtıbarla sultanlığın ve halıfelığın kaldınlması,
tekke ve zavıyelerın kapatılması, ağalığın, efelığın,
paşalığın yasa/ planda kaldınlması, Lat/n harflerının
kabulu, laıklık ve dılde demokratıkleşme gıbı Ulusal
Kurtuluş Savaşı ve cumhunyet devrımının bagımsız-
lık demokrası ve aydınlanma doğruitusundakı butun
kazanımlannı korur ve gelıştınr "
"Yurtta banş, cıhanda barış" ılkesıyle bu yuzyılın
başlarındaulusallıktanevrensellığeufuk açan bırdev-
let adamı ornegını ne yazık kı yuzyılın sonlarına de-
ğın artık bır daha goremıyoruz Iç barış ortamının
bunca bozulduğu bır sırada toplumsal farklılaşmayı
gıderecek onlemlerın alınması son derecede onem
kazanmıştır Oysa emperyalızmın dayattığı yenıdun-
ya duzenı adı altında başlatılan ozelleştırme ıle cum-
hurıyet donemınde yoktan var edılen, halkın kalele-
rı, KİT'ler yok pahasına çarçur edılmektedır Bu su-
retle ulkemız gıderek uretım yetersızlığıne suruklen-
mektedır
Butun bu olumsuzluklara karşın halkın yaratıcı ve
uretıcı gucune guvenenler her şeyın ustesınden ge-
leceklerdır içınde ınsan ve doğa sevgısı taşıyanlar,
adılce paylaşımdan mutluluk duyanlar Turkrye'nın
ağır sorunlarım çoz(=»cekler halkın ozgurluğunu ve
bağımsızlığını koruyacaklardır
Hoşgoru, barış ve kardeşlık ortamını yaşatmak ıs-
tencı ıle bız de butun gucumuzle haykırıyoruz "Ata-
turkçuler, buradayız'"
ÇAĞDAŞ YAŞAMI
DESTEKLEME DERNEĞİ
sızlerle ulkemız ıçın vapılabıleceklen
gorusmek ıstıyor
Tel.: 275 50 82
Çocuk Sağlığı îçin Yapılması Gereken...
Doç. Dr. ŞÜKRU HATUN Kocaeh Umversıtesı Tıp Fakıdtesı Çoaık Sağlığı
\ e Hastalıklan Anabılım Dalı
• • Ikemızde bebek ve çocuk olumle-
U
nnın yukseklığı. çocuk sağlığının
guncel sorunlanndan bınsı olmayı
surdurmektedır Aslında uzun za-
mandır konuy la uzaktan yakından
ılgılı herkes sozu çocuk olumlerı-
nınvukseklığınegetırmektevebınde60dolayın-
dakı çocuk olum hızının ulkemız ıçın utanılacak
bır durum olduğunu soylemektedır Bu tûr konuş-
malan yapanlann arasında devletın en yuksek
yetkılılen de bulunmakta, orneğın Cumliurbaş-
kanı Söleyman Demirel, yakın zamanda katıldı-
ğı toplantılarda bebek olum hızının Sn Lanka'nın
gensınde kalmasinı ele^tırerek çocuklar ıçın her
turlu ozvenyı gostermemız gerektığını vurgula-
maktadır Boylekonuşmalarınyapılması konuy-
la herkesın ılgılendığını gostermesı bakımından
ıvı fakatbukonuşmalar çocuk sağlığı ıı,ınayn-
lan kaynaklann arttınlacağının guvencesı olma-
maktadır
Geçen yılın kamuoyuna açıklanan "Türkive
Nufus ve Sağiık Araştırması 1993"\enlenne go-
re ulkemızde doğan her bebekten 53'u bır ya^ı-
na gelmeden olmektedır Sureyı be^ va^ına uzat-
tığımızda ısebusayı bınde61'e çıkmaktadır Bir
başka deyişk her yıl 1 milvon 371 bin canlı doğan
bebekten 56.897'si bir yaşına gelmeden, geri ka-
landan 9330'u ise 1-5 yaş arasında olmektedir.
\\r\\ araştırmanın venlen Doğudakı bebeklenn
Batıdakılenne gore vuzde 40. kırsal bolgedekı-
lenn kentsel bolgedekılere gore yuzde 48 daha
fazla oranda olduğunu gostermektedır Bu tark-
lar ulkemızdekı toplumsal esıtsızlıklenn bebek
olumlenne doğrudan yansıdığını ortaya kov mak-
tadır Ulkemızde bebek ve çocuklann buyuk bır
kısmı aşılama ıle onlenebılecek hastalıklara ıs-
hal vezaturreye baglı olmektedır Yapılan hesap-
lamalar her yıl beş yaşından once olen 66 22^ ço-
cuktan en az 33 bınının bu hastalıklara bağlı ol-
duğunu gostermektedır
Dış borç da etkili: Bır çocuk olduğunde genel-
lıkle bılınen bırhastalığı vardır\ehekınılerolum
raporlanna bu hastalığı yazarlar Gerçekte ıse her
çocuk olumunun ardından fızıksel. bıvolojık
kultürel ekonomık ve sıyasal etkenlerden olu^an
bırsorunlaryumağı yatmaktadır Butun bu etken-
lerın merkezinde ıse toplumsal eşıtsızhklere bağ-
lı yetersız beslenme bulunmakta bunun da ye-
rel ulu&al ve uluslararası bırçok nedenı bulun-
maktadır Meksıka Llusal Beslenme Enstıtu-
su'nun muduru bu duruma ^u sozlerle dıkkat çek-
mektedır "İshalden olen çocuk gerçekte beslen-
me bozukluğundan oimektedir. Benım ulkemde-
ki vüksek beslenme bo/ukluğu oranı suruklendi-
ğiiTiiz dış borç batağına bağlıdır \ e bu borçlar icin
aynlan odemelerin bir gun ertelenmesi ile Mek-
sika'dakı tum aç çocuklann kalon gereksinimle-
ri karşıtanabilecektir." Bu sozler uluslararası eko-
nomık polıtıkaların çocuk olumlennın yuksek
kalmasıyla ne kadar ılgılı olduğunu gostermek-
tedır Çocuk olumlen ıle mılıtarızasyon ve sa-
vaslar arasmda da benzer bır ıhşkı vardır UNI-
CEF raporlanna gore aralannda Furkıve'nin de
bulunduğu bırçnk «elışmekte olan ulkenin aske-
ri butçeleri. sağiık ve eğıtım butçelerinın toplamı-
nıgeçmıştır. BugclışmelervasanırkenDunvaBan-
kası ve IMF gibi uluslararası kuruluşlar, voksul
ulkeleri. eğitim ve sağiık harcamalannı azattma-
\a zorlamakta. buna karşın askeri harcamalann
kısılması soz konusu olunca stssı/ kalmaktadır. Bu
gerçeklerın ulkemız ıçın de geçerlı olduğu her-
kes tarafından bılınmektedır
Güney Afrika örneği
Llkemızde çocuk sağlığının ıvıle^tırılmesı \e
bebek olumlennın azaltılması ıçın yıllardır
onemlı çabalar gostenlmektedır Bu çabalar sa-
vesinde bebek olum hızı son 15 vılda bınde
92 den 53 e ınmı^tır Bu gelı^meye karşın ulke-
mızdekı bebek olum hızı bırçok ulkeden vuksek
Avrupa bolgesınde ıse bırıncı sıradadır Bundan
sonra çabalann çocuk olumlennın arkasında ya-
tan gerçeklere yoneltılnıesıne gereksınım ^ ardır
Amerıkan Çocuk Hekımlerı Akademisi nın
! 993 "tekı yıllık toplantısında dıplomasız bır koy
sağiık gorevlısı olarak konusan DavidWerner"ın
belırttığı gıbı "Temeli bu>uk oiçude sosval \e si-
vasal nedenlere davanan sorunlann çozumu ıçın
tumu\ le tıbbi ve teknolojık çozumler aranmakla
vetinilmemelı. vonumu/u, toplumsal eşitsizlikle-
rin a/altılmasına çeMrmelıyiz." Boy le bır vakla-
şım ıse eşıtlığe dayalı guçlu bır sosyal ve sıyasal
tutum sergılenmesını herkes ıçın kapsamlı sag-
lık hızmetı sunulmasını, toplumun herduzeyın-
de yeterlı beslenme sağlanması ıçın sava^ım ve-
rılmesını gerektırmektedır
Bırleşrnış Mılletler Genel Kurulu'nca 20 K.a-
sım I989"da kabul edılen ve geçen vılTBMM'de
onaylanan Çocuk Haklarına Dair Sozleşme'nın
24 maddesı "Tarafdevletlerçocuğunolabılecek
en iv i sağlıkdiızev ine ka\ uşma. tıbbi bakım \e re-
habıiıtasyon \eren kuruluşlardan \ararianma
hakkını tanırlar. Taraf devletler, hıçbir çocuğun
bu tur tıbbi bakım hizmetlerinden \ararlanma
hakkından voksun bırakılmamasını guvence al-
hna almak ıçın çaba gosteriıier'"demektedır Ul-
kemızde 1993 rakamlarına gore Beş yaş altında-
kı 10 mılyon çocuğun vuzde 4O'ı. bır yaş altın-
dakı 2 5 mılyon bebeğın 800 000 ı herhangt bır
sosval guvenceye sahıp değıldır Gerek daha on-
ce değınılen araştırmadakı. gerekse korkut Bo-
ratav'ın yakın zamanda yayımladıgı "tstanbul
\e Anadolu'dan Sınıf Profilleri'" adlı kıtabındakı
verıler sos\al guvencesı olmayan aılelenn ço-
cuklannın daha çok olduğunu gostermektedır
Bu dunımda \e Çocuk Haklan SozJeşmcsi'nin ge-
reği olarak ulkemızdekı çocuklara bütun aşama-
larda eşit ve ucretsiz sağiık hızmeti sağlanması
k;in bir > asa çıkanlması ılk alınacak onlemler ara-
sındadır. Bov le bır uygulama çocuk olum oranı
bızden du>uk olan Guney Afrika da yapılmakta-
dır Nebon Mandela, dev let başkanı olduktan kı-
sa bır sure sonra "Çocuklar İçin l'cretsiz Sağiık
Hizmeti \asasi" (Free Health Serv ıce For C hıld-
ren) çıkararak ulkesındekı toplumsal esitsızhkle-
nn çocuklar uzenndekı etkisını azaltmıştır Eşıt-
lık sağduyu ve sosyal adalete davanan boy le bır
yasanın çıkanlması ıçın baştaçocuk hekımlen ol-
mak uzere herkesın çaba gostermesı gereklıdır
TARTIŞMA
Tüketici Kuruluşlan
4
077 sayılı
Tuketıcının
Korunması
Hakkındakı
Kanun un 3
kısmında
Tuketıcı K.uruluşları
başlığı altında ıkı yenı
tuketıcı kuruluşu
duzenlenmıştır Yasanın
21 maddesınde
duzenlenen Tuketıcı
Konsevı "'tuketici
sorunlannın. ihtıvaçlannın
ve çıkarlannın
korunmasına ilışkin
gerekli tedbirleri
araştınmak, sorunlann
tüketici lehine
çözumlenmesi ıçin
alınacak tedbııierle bu
kanunun uygulanmasına
y onelik tedbırlere" dair
goruşlen ılgılı merkeze
Uetmek" amacıyla
kurulmuştur
Sanav ı v e Tıcaret
Bakanlığı nın
başkanlığında 9 bakanlık
3 musteşarlık ve 21 kamu
kurumu meslek orgutu.
enstıtu oda. sendıka, vakıf
ve dernek temsılcılennın
yeraldığı 73 uyeden
oluşan konseyın uye
sayısının en çok yuzde
50 sıntn kamu kurum ve
kuruluşlanndan gelen
temsılcılerden
oluşabıleceğının, dığer
yuzde 50 oranındakı
uyelerın kamu kurumu
nıtelığınde olmayan sıvıl
toplum orgutlerının
temsılcılerınden
oluşmasının bır
zorunluluk olarak
ongorulmesı, tuketıcı
sorunlarının vozumunde
sıvıl orgutlenmelerın
katılımının ne derecede
onemsendığını
gostermektedır
Vasanın 27 maddesınde
duzenlenen Tuketıcı
Sorunlan Hakem Heyetı
"tüketici ile satıcılar
arasında çıkan
uvusma/lıklan
çozumlemek ve tüketici
mahkemelerınde delil
olarak ilen surulebilecek
kararlar almakla gore\li
olmak uzere" kurulmuştur
Hakem heyetlerı ıllerde
Sanayı ve Tıcaret ıl
mudurluklerı ılçelerde
kaymakamlıklar
başkanlığında beledıye
baro tuketıcı orgutu \e
satıcının tacır \e esnaf
olusuna gore Tıcaret
Odası veya Esnaf ve
Sanatkarlar Odası
temsılcılerınden oluşan
beş kışılık bır heyettır
Hakem heyetlerının
amacı tuketıcı ve satıcı
arasındakı ıhtılafları
devletın gozetımınde taraf
temsılcılennın katılımı \e
hukukçuların teknık
desteğıyle çozumlemektır
Heyette mulkı amır,
devletı temsılen, beledıve
tuketıcıyle ılgılı gorev \e
sorumlulukları olan verel
yonetım. tuketıcı derneğı
ve oda temsılcisi ıhtılafın
taraflan olan tuketıcı ve
satıcı adına ıhtılatın
taraflarını temsılen
bulunmaktadırlar Sısteme
bır yenılık olarak katılan
baro temsılusının hevete
katılımının oldukça farklı
ve onemlı bır sebebı
vardır Baro temsilcısı ne
tıcarı yaşamı duzenlemek
ve denetlemekle gorev lı
ıdarenın adına ne de
ıhtılafın taraflan olan
tuketıcı ve satıcı adına
heyette bulunmaktadır
Baro temsılusı avukat
ıhtılafın butun taraflarına
aynı uzaklıkta olan
tarafsız ve bağımsız
olarak heyetın kararalma
surecıne hukuka uygun
karar alınması
doğrultusunda katkıda
bulunacak bır hukuk
teknısyenı olarak gorev
yapacaktır
Sanayı ve Tıcaret
Bakanlığı nın taşra
teşkılaunın olmaması
yasanın ongordugu maddı
kaynağın henuz toparlanıp
dağıtımının vapılamaması
raportor ve nıemur olarak
gore\ lendırılecek konuy la
ılgılı eğıtılmış nıtelıklı
personelın bulunmamabi,
raportor personel ve
bılırkışılere odenecek
ucret veya ek odemelerin
tespıt edılmemış olması ıl
ve ılçe hakem heyetlennın
gorev ve yetkı sınırlarına
ılışkın duzenlemeden
kaynaklanan degışık
sorunlan olmasına rağmen
hakem heyetlerı
uygulamada tuketıcı
sorunlarının çozumunde
etkın ve onemlı bır ışle\ ı
yerıne getırmektedırleı
4077 sayılı \asa tuketıcı
kurulu>ları ve bu
kurulusJarın oluşumunda
katılımla ılgılı getırdığı
yenılıkler yanında
sorumluluk ılkesı ve
tuketıcı taleplerıvle ılgılı
yenı duzenlemelerıvle de
tuketıcı sorunlarının
çozumunde ozellıkle
hakem heyetlerının
uzlaşmayla sonuçlanan
kararlar alabılme ımkânını
arttırmıştır
Yasanın ayıplı mal ve
hızmetler ıçın satıcı. bayı,
acente uretıcı ve
ıthalatçının bırlıkte ve
zıncırleme sorumluluğunu
ongormesı hakem
heyetlerının sorunun
çozumunde satıcıyla
bırlıkte bayı acente.
uretıcı ve ıthalatçının da
bılgısıne başvurması ve
sorunun çozumune satıcı
dışındakı kesımlerın de
katılımını sağlaması
sorunların uzlaşmayla
çozumunu
kolaylaştırmaktadır
Tuketıcı ve satıcı
arasındakı ıhtılaflann
çozumunde bır dığer
ımkân ıse yasanın ayıplı
mal ve hızmetle ılgılı
olarak tuketıcıye venısıyle
değıştırme ayıporanında
bedelının ındırımı bedelın
ladesı ve ayıbın
gıderılmesı gıbı dort avrı
talepten bınsını tercıh
edebılmek ımkanı
tanınmasıdır
Bu dort degışık talep
hakkı kotuve
kullanılmadan ıyınıyet
kuralları çerçevesınde
kullanılması halınde.
amaca uygun bır seçenek
olarak kullanıldığında
sorunun uzlaşarak
çozumunu
kolaylaştırmaktadır
Tuketıcı ve satıcı
arasındakı sorunlann
yargıya ıntıkal etmeden
once uzlaşma voluyla
çozumu bu olmuyorsa
vargının
çabuklaştırılmasını
sağlayacak delıl
nıtelığınde karar
venlmesını ongoren ve bu
ış ıçın tuketıcı
kuruluşlan oluşturan
yasanın amacına uygun
olarak uygulanabılmesı
ıçın devlete ve
toplumun butun
kesımlerıne gorev ler
duşmektedır
Tuketıcının Korunması
Hakkındakı Yasa sınırlı da
olsa. ekonomıde
demokrasının
gerçekleşmesını sağlamak
bakımından onemle
degerlendırılmesı gerekır
Tuketıcılerın yasayı
ogrenmelerı ve haklannı
kullanmalan. yasanın
kamuoy una mal
edılmesını sağlayacaktır
Dıleğımız. bundan once
çıkarılan yenılıkçı
yasaların başına
gelenlerın Tuketıcı
Yasası'nın başına
gelmemesıdır
Av. Uğur Yetimoğlu
Tuketıcı Sorunlan 11
Hakem Hevetı Uyesı
tstanbul Barosu ön
Skr
PENCERE
Halk ile Vatandaş
'Halk' ıle 'vatandaş sozcuklerının gırgınnı geçen
ılgınçfıkra 1960'larda uretıldı
Sırtı kalın bır vatandaş Istanbul'dakı lebıderya
evının onunde otururken bıraz otede denıze gıren
sıradan yurttaşlara bakıp dostlanna sızlanıyormuş"
"Efendım, halk yuzunden vatandaş denıze gı-
remıyor..."
•
'Halk' ıle 'vatandaş' arasındakı savaşım, o gun-
lerde çok kızgındı Halk istanbul'da kıyıdan denı-
ze gırmek ıster vatandaş kıyıları ınşaatla kapatır-
dı. Gel zaman, gıt zaman, sonunda devletın aklı-
na, kıyıları açmak değıl, doldurmak geldı Vatan-
daşın denız kıyısındakı evlennın onu dolduruldu
genış caddelere donuşturuldu
Yıllar sonra halk, denıze kavuşunca ne gorsun'7
.
Denız yok olmuş
Halk ıle vatandaşın bır omur boyu suren sava-
şımı, eskı tragedyalardakı gıbı sonuçlandı
Şımdı halk ıle vatandaş, devletı de yanlanna ala-
rak yas tutuyorlar
"Bız, İstanbul'da denızı nasıl oldurduk?."
•
Kavramlar bırbırıne karışınca çozumler de bır--
bırıne bulaşır Bızım medyada en çok tırfıllenen
sozcukler halk, devlet vatandaş gıbı olanlardır
Televızyonda seçımlerden sonra halk dalkavuklu-
ğunun yanında tureyen vatandaş dalkavukluğu
basını da sardı Ne dıyortar .
"Seçımı vatandaş kazandı " '-
Nıçın?
Çunku gorevını yapmış, katılım yuksekmış, va-
tandaş oyunu vermış artık ış polıtıkacıya duşuyor-
muş
Pekı, seçımden seçıme demokrası tanhe kanş-
madı mı? Çağdaş demokrası, 'sureklı katılım'
değıl mıydı'?
Hem vatandaş seçıme katılabıldı
Dıyorlar kı
"Yuzde 85 katıtdı "
Bızım Ankara Burosu'ndakı arkadaşlar yeme-
mışler, ıçmemışler, oturup hesaplamışlar 1 mılyon
50 bın oy geçersızsayılmış, her 7 vatandaştan bı-
rının oyu haybeye gıtmış, 4 mılyon oy ulke bara-
jının altında kalmış, yaklaşık 10 mılyon seçmen
Meclıs'te temsıl edılememış
Halkın katılımı buyuk olunca, vatandaşın sandı-
ğa attığı oy gume mı gıdıyor"?
Orta Asya ya kafayı takmış duşuk bıyıklı vatan-
daşın oyu nereye gıttı? .
Uçtu uçtu kuş uçtu
Karda yuruyunce ayak seslen kurt kurt kurt dı-
ye ses çıkaran vatandaşın oyu nerede?
Yel ufurdu, su goturdu
•
Sandık başına gıdıp sandalı devırmeden, baraj-
da boğulmadan oyunu kullanan vatandaş var
mı?
Var
Ama o vatandaş da kendısının yeğledığı kışıye
değıl, partı merkezlennde uç beş kışının duzenle-
dığı lısteye oyunu vermek zorunda değıl mı'
Merkez kontenıanına lıstede takılan vatandaşm
demokrası hevesı kursağında kaldı, seçım ger-
çekleştığınde gordu kı halkın buyuk katılımıyla bır-
lıkte vatandaşın soyleyecek sozu kalmamış
•
Bızım kurnazlar, makarayı medyaya takmışlar
Allah'ın gunu halkla ya da vatandaşla gırgır geçı-
yorlar
Oysa bız, bu karışık yontemle Istanbul'un denı-
zını bıle bıtırdık, kıyılan açtığımızda, denıze ayağı-
mızı sokamadık
Sakın demokrasıyı de kurutmayalım'
NÂZIM HİKIV1ET
KÜLTÜR VE SAISAT VAKFI
Llkemız kultur \e »anat va>amına ılgı duvanlara ve
yabancı dostlanmıza ıkı dılde (Turkçe-lngılızce)
hazırladıgı bır ajanda sunuvor
1996
Kültür Ajandası
Culture Agenda
Her an elınızın altında bulunmasında yarar olan ve
Cumhunyet donemı dıkkate alınarak hazırlanan haftalık
ajandada
* Kültur-sanat-edebıyat kışılen (fotograf ve
yapıtlanndan orneklerle)
* Kültur-sanat ya>amı ve etkınlıklerı ıle ılgılı bılgıler
(Özel günler-hattalar)
* Kultur-sanat kuruluşlan ve ıletışım kurulabılecek
onemlı telefonlar ver almaktadır
Kuse kağıda basılı. spırallı, 12x17 cm boyutunda
(çantada tasinabılır) ozel kutusu ıçınde
Nâzım Hıkmet Kultur ve Sanat \akfı
General \azaan Sok Mehtı Bey Apt 10 10 Tünel
Tel 0212 252 61 14 252 61 15
\e YA.\-SA.T bavılennden bulabılırsınız
10 GUNDE 2. BASKI
DİN DEVLETLERİ
AYSEL EKŞI
KITAPÇINIZDAN ISRARLA İSTEYİN
(Kıtapçılara %25 ındınmlı, odemelı gondenlir)
ÜMİT K o n u r S o k a k
27/1 006640 Kızılay Ankara
YAY1NCILIK Tel 419 38 26 - 27 • Faks 417 56 68
Prof. Dr. TARIK ZAFER TUNAYA
ANISINA
CARSAMBA TOPLANTILAR1
SEÇİM SO>LÇLARI ÜZERİNE
TARTIŞMA
Sunuş: Rıdvan Akın
(Boğazıçı Ünıversıtesı Oâretım Gorevlısı)
Konuşmacı: T4RHAN ERDEM
Tanh 11 Aralık 1995 Çarşamba
Saat 17 10-1910
>er: TARIk Z:\FER T l \A\ A K I L II R MERKEZİ
(Eskı Be>ogltı Evlendırme Daırcsı-Tunel)