Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 25 ARALIK 1995 PAZARTESİ
2 OLAYLAR VE GORUŞLER
Bütçelerimiz ve îsmet Inönü
RAHMİ KUMAŞ Hukukçu, Eski Parîamenter
B
ır de\Ietın butçesı vıllık
gelır \e gıder kestınmle-
nvle gelırienn toplanma-
sına, gıderlenn yapılması-
na >etkı veren akçalı bır
belgedır Bıçım olarak
"yasa" olan dev let bufçesme genel bıitçe
dedenılmektedır Kımı >ıllar (1920-1928
1932-1944 ıle 1953-1960) muvazene-i
umunıiye denen bu belgeye, 1961 yılın-
dan bu v ana 1929-193 lve'l 945-1952 yıl-
lanndakı gıbı bötçe denmektedır
Butçe kavramının bugunku aşamava
ulaşma surecı. Ingıltere'de kral ıle ulus
arasında çıkan sa\aşımla başlamıştır De-
mokrasinin. parlamentonun. si\asal par-
tilerin anavurdu olma ozelbğinı taşıvan
İngihere. bütçenin de anayurdudur. Yasa-
ma kurumuvla butçe arasındakı kesın
bağlantı dev let olmanın da temel ılkele-
nnden olduğu ıçın Mustafa Kemal Pasa
• 23 Nısan 1920'de açtığı TBMM de 1 Ma-
yıs 1920'den başlamak uzere geçıcı but-
çe yasası çıkarmıştır
Dev letın gelır ve gıderlennın yasama-
nın denetımınde olması. Kurtuluş Savaşı
yıllannda bıle ozenle yenne getınlırken,
1983 sonr
asında değışım (transformas-
yon) nıtelemesıyle 200"eyakın fon oluş-
turularak devletın gelır ve gıderlen
TBMM nın onemlı oranda denetımı dışı-
naçıkanlmı^iır Buyapılanadaekonomi-
de devrim dıyecek olçude boburlenerek
devletı yağmalamıştır ıkıncı cumhunye-
tı kurmak ıstevenler Bugün sıkıntısı çe-
kılen kamu açığının nedenlennden bın
de. bu dev letı çıftlık sanma yaklaşımıdır
Bütçeyle ılgılı kurallar önce anayasalar-
da gorulmuştur Ama bütçe yapmanın
gerçek kurallan 26 Mayıs 1927 gun ve
1050 sayılı Muhasebe-ı Ümumıye (Genel
Saymanlık)yasasındagostenlmıştır An-
cak butçede açüdık, birlik. denkük. genel-
hk, ödenek aktarmasL, öneeden izin ilkesi,
yılhk olma gıbı ılkeler her butçede goze-
tılmıştır
Müyonlukbfitçeler: 1920 yılında önce
ıkı geçıcı butçe yasası çıkanlrruştır. "1920
senesi Muvazene-i Umumiye Kanunu" 25
Nısan 1921 gunu 103 sayıyla Ceride-i
Resmiye'de yayımlanmıştır Bu butçede,
41.923. 400 lıra gıder ongorulurken, ge-
lırler ıçın yasalar ve tuzuklere gore "ahz
ve cibayet" olunacağı vazılmış ve bu uy-
gulama 1926 yılına dek sürdurulmuştur
Gelırlenn açıkça kestınmmın vapılama-
>ışı TBMM'de yoğun tartışmalara neden
olmuş, donemın en ı> ı malıve bılenlenn-
den Hasan Saka "Bütçelervapılırken ön-
ce giderler bulunur, sonra gelırier" deme
gereğını duymuştur 1921 butçesı ıçın 4
avans ya&asi, 1922 ıçınse 8 avans yasası
çıkanl'mıştır 1923 ve 1924 butçelen de
böyle geçıcı bır yaklaşımla duzenlenmış-
tır
Akçalı yıl başlamadan devletin yürür-
lüğe kovduğu ilk bütçe 1925 yılı bütçesi-
dir. ^ayımlandığı gazetenın adı artık Res-
mi Ceride olmuştur Resmi Gazete'de ya-
yımlanan ılk bütçe 1928 vılı butçesıdır
Bütçelerin başlangıç ajı haziran ayıdır,
1946 >ihnda bütçenin başlangıç ayı ocak
ayı olmuştur. 1949 yılında ıse bütçe baş-
langıç ayı martayKİır.Bu uygulama 24 yıl
surdükten sonra 12 Eylul generallerınce
ocak ayına donuşturulmuştur
1920'den 1946'yagelınceye dek butçe
buyukluklerı hep mılyonla ölçulmu^tur
BuyuklukJen mılv onla olçulen bu 27 but-
çenın 1926-1943 yılları arasındakıler
denkbutçeterdır Ikıncı Dunva Savaşı bıt-
me>e vuz tutarken denk bütçeler donemı
desonaenyorve 1944butçeM ılkaçık ve-
ren butçe olarak gorulmektedır
Milyarlık bütçeler: Mılyarla olçulen ılk
bütçe'1947 butçesıdır 1980 butçesı de
mılyarla olçulen son butçedır Mılyarlık
bütçeler donemınde en açık butçe 1953
butçesı olup, açık oranı yüzde 26 3'tur
Adnan Menderesl954 butçesı (1955 dı-
şında) sonrası butçelerını kâgıt uzennde
denk bağlamıştır <\ma "Birleşik \meri-
ka'dan askeri vardım voluvla sağlanacak
gelirierin'" Savunma Bakanlığı'na aktan-
lacağı açıkça vazılarak dolavlı yoldan bu
sonucu elde etmıştır O\ le olmasaydı eko-
nomıvı 4 Ağustos 1958 kararlanyla kar-
şı karşıya getırmış olmazdı 1956 dan
sonra ılk açık \eren butçe 1964 butçesı-
dır kı açık oranı 11 cumhunvet butçesı-
nın en duşuk oranıdır Bu oran yuzde 1 I
olmuştur
Trüyonhık-katrilyofihık bütçeler: "Tril-
Mjnlan söylemeve alışmalıv ız~ dıv en. Baş-
bakan Süİeyman Demirel'dı ama ılk tnl-
vonluk butçevı Bülend Llusu yaptı
1981 de TnKonluk butçelenn en duşuk
açıklısı yuzde 3 6 ıle 1982 butçesıdır Bu
butçelenn en açık verenı ıse 1994 butçe-
sıdır Bu butçe 1953 butçesınden sonra
en buyük açığı veren bütçe olup açık ora-
nı yuzde 24 2'dır Böyle bırbutçeyı başın-
da ıktısat profesoru olan bır bakanlar ku-
rulu yapmıştır Cumhunyet tarıhının en
açık veren ıkıncı butçesını yapan Tansu
Çfller katnlvonla olçulen ılk butçevı de
yapma başansı göstermıştır' Nasıl goster-
mesın9
Uyguladığı ılk butçede kâgıt pa-
ra olarak 500 000 lıralık ıle 1 000 000 lı-
ralıklan basma sanını da yakalamıştır
1996 vılı ıçınse geç kalmış bır "erkense-
çim"! one alıvorum gurultusuvle butçe
> apmamış \ e 4 ay lık geçıcı butçeyı çıkar-
mıştır (9 Kasım 1995 gun ve4130 savılı
yasa) bö> lesıne uzun surelı geçıcı butçe
de herhaide bır başan'
Sonuç: 1920'den I995'e. çıkanlan 76
butçey ı 25 başbakandan 23'u yapmıştır
(1996 butçesını bakalım kım vapacak0
)
Yalnız \aim Talu ıle Mesut Vılmaz
TBMM've butçe gonderememışlerdır
Cumhurıyetın 25 başbakanı arasında
butçelen açık vermeven tek başbakan
DP'lılenn, daha da kotusü AP'lılenn eko-
nomibilmezdedıklen tsmettnonu olmuş-
tur Çunku onun başbakanlığı donemın-
de dev letın gelır ve gıderlen ozenle top-
lanıp tuketılmıştır va da yatınma donuş-
turulmuştur Onun Cumhurbaşkanı Ata-
rürk, vasama >ılını TBMM'dekı heraçış
konuşmasında dev letın butçesmde denk-
lık ılkesıne uyduklannı açık açık anlat-
mı ştır •'Cumhurivet butçeterinin taayyun
eden ve daima kuvvetlenmesi gereken
muşterek hususıvetleri, valnız denk oluş-
lan değil: av nı zamanda. koruv ucu. kuru-
cu \e verici ışlere. her defasında daha faz-
la pav ayumakta olmalandır." (*)
ısmet Inonu 1965 vılında butçesı red-
dolununca demokrasıye 14 Ma\ıs
1950'de yaptığı katkı gıbı yenı bır katkı
yaptı Butçesı reddolunan başbakanın çe-
kılmesı geleneğını kurdu Ne guzel bır
rastlantıdır kı Inonu'nun bütçesının red-
dıne yolaçan polıtıkacı başbakanlığında
kendı bütçesının reddını gordu ve Ino-
nu den aldığı dersle başbakanlıktan çekıl-
me gereğı duydu (1970)
Ulkenın kaynaklannın tam korunduğu
dev let v onetn.ılennın luks tuketımden ke-
sınlıkle kaçindığı lnonu"nun başbakanlık
y aptığı v ıllar ulkenın kalkınmasının da en
çoksağlandığıyıllardır(tkıncıDunya Sa-
vaşı yıllan bıle butçe denklığı ıçın başan
sayılır) "Türkiye'yi küçük Amerika" y a-
pacağını söyleyenler "nuriu ufuklan"
gosterenler. "transformasvon yaptıklan-
nı" ve "ekonomiyı dışa açtıklannı" soy-
levenler, ^ımdı de torunlarına karşı "coğ-
rafy asında son sosyalist devleti yıktıklan-
n\" şışınerek soyleyeceklennı ıİerı suren-
ler bu ulkeye bır denk bütçe yapamadı-
lar 1965"ten 1995 e bır tek denk butçe
gormedık Demek kı. once butçelen boz-
dular L lkenın gelır ve gıderden oluşan ıkı
yakasını bır araya getıremedıklerınden
"enflasyon" sankı kaçınılmaz bır zorun-
luk olarak yaşanıyor Oysa "Her vörede
bir milyoneryetiştirnie" polıtıkasi) la dev -
letın yağmalandıgını, tnlyonlan şımdıde
katnlyolan dıllendırerek bunun bov utunu
en ılen aşamava vardırdığımızı goremıyo-
ruz
"Bır ulkede namus erbabu en azından
namussuzlar oranında cesur olmadıkça o
ülke ıçin kurtuluş >oktur~ dıven Ismet
Inonu ne denlı de haklı çıkmıştır Onu
ölumunun 22 vılında denk bütçeJeriyle
saygıv la anmak her \ urttaşın gorevıdır
(•) 1 Kasım I93
7
TBMM vı açı^ konıu,ma-
-ından
ARADABİR
SERKAN AKSUYEK
Atatıirkç u Düşünce Derneğı tzmır Şubesı
Kemalist Gençliğin
Sorumluluğu...
Ulkemızın ıçınde bulunduğu kotu durumun neden-
lerı araştırıldığında ılgınç verıler günyuzune çıkmak-
tadır Mustafa Kemal'ın cumhunyetı emanet ettığı ve
Kemalızmı kalbınde taşıdığı kadar, kafasında da ta-
şıyan gençliğin gundeme el atması gerekmektedır
Kemalist gençlık bu denlı buyuk bırsorumlulukla kar-
şı karşıyadır
Ozelhkle yuzyılımızın ıkıncı yarısından ıtıbaren sıya-
samıza egemen olan gerıcı ıdeolojı. sureklı olarak
devrımden odunler vermış ve ıçıne duştuğumuz du-
rumun temellerını atmıştır Ataturk'e evet, Kemaliz-
me hayır soylemının en etkın uygulayıcısı olan bu
mantık Turkıye yı şerıat mı, laıklık mı sorusunun sığ-
lığına terk etmıştır
Ancak zaman zaman ulkemız gençlığıoın yapılan
yanlışlara ve ıhanetlere başkaldın donemien de <&- *
muşûjr Ulkesının geleceğımtehlıkedegoren ve tam P
bağımsızlığı savunan bu yurtsever gençliğin uzerıne
devlet sılahla gıtmış ve ıdeolojık cepheleşmeler ya-
ratmıştır Özellıkle 1980 karşı-devrımınden sonra
Turk-lslam sentezı gıbı sahte bır ıdeolojı devletın ılık-
lerıne kadar ışlemıştır Ataturkçuluk adına Ataturk'un
kurumlan devletleştınlmış ve bu sahte ıdeolojının kol-
tuk değneğı olmuştur. Hukuk devletı ayaklar altına alı-
nıp Ataturk un vasıyetı çığnenmıştır
Butun bu ıhanetlerı yapanlar şımdılerde sakın ha-
yatlarını surdurmektedırler Bu anlayışın sıvıl temsıl-
cılerı ıse gençlığı baskıyla, zulumle, işkenceyle sın-
dırmeye çalışmışlar ve -uzulerek belırtelım kı- buyük
oranda başarılı olmuşlardır Ancak son yıllarda bu
oluşuma karşı gençlıkte de bır başkaldırı başlamış-
tır Yenı bır Kemalist Gençlık gelmektedır artık Bu
gençlık. uzerınde oynanan oyunların farkına varmış
ve tepkısını vermeye başlamıştır Buna mecburdur
Kemalist Gençlık Artık dın somurusune, mıllıyetçılık
somurusune, tefecı-rantıyecı somurusune, IMF em-
peryalızmıne "dur" demenın vaktı gelmıştır. Gençlığı
sındırenler, soz hakkı tanımayanlar, onu ezenler, bu-
tun bunları ulkenın gerçek sahıplenne karşı yaptıkla-
nnı unutmamalıdırlar Mustafa Kemal'ın Bursa Nut-
ku'nda soyledıklen ner Turk gencınm sındırerek oku-
ması gereken tumcelerdır Dıkkat edinız! Bu devınım
bır "dıp dalgası" şeklınde gelmektedır Ve en guçlu
anında su yuzundekı ırılı ufaklı cısımcıklen tartışma-
sız yok edecektır
Y\YLAD\ĞI K\D\STRO MAHKEVIESİ'NDEN
Esas\o 1992 l Karar No 1995 7
Davacı Mehmet Kaçmaz ve arkadaşlan tarafından davah
Mustafa Meraklı ve arkadaşlan alevhıne mahkememıze açı-
lan Kadastro tespıtıne ıtıraz davasından dolayi. Dahılı dava-
cı Durmuş oğlu 1941 d lu Muhıttır. Kaçmaz ın Yavladağı ıl-
çesı Aşağıpulluvazı ko>unde ıkamet etmekte ıken Alman-
va'y a gıttığının v e açık adresınm tespıt edılemedığınden mah-
kememızın 10 2 1995 gun 1992 1 esas 1995 7kararsa>ılıka-
rann davalıva !eblı| edılemedığınden ışbu karann gazete ıle
ılanına karar v erılmı^tır Işbu karann Türkıye"nın yuksek traj-
lı bır gazetesıne ılan ettınlerek ışbu karann 15 gün sonra teb-
lığ yapılatağının husuvu ılanen teblığolunur Basır. 61334
Ismet İnönü ve Devlet Adamlığı
ERTUĞRUL KAZANCI Eğıtımcı-Hukukçu
lr
de>rim için olüm darbesi,
her şevin kazanılmtş ve emin
bulunûlduğununsanılmasıdır"
zu İsmet tnönü'nundur
Cumhun>etı kuran ve bırbın
ardı sıra kokten degışıklıklere
gıden kararlı bır kadronun temel felsefesı de bu
yaklaşımda saklıdır Fılozof tmmanuel Kant
"Kesintisiz üerleme, insanlığın amacında olmalı-
dır"der Ankara Devnm Enstıtusu'nun kursusun-
den 1934 yılında konuşan Başbakan lnonu'nün
söv lev ı de bu yondedır "Halkımızın v üksek bir
düzeye varmış bir toplum olması için ilerlemek ve
vtırümek zorunluluğu »e bu nedenle jeni engelle-
rin kaldırılıp atılnıası bizim surekli gorvv imizdir."
Anadolu Ihtılalı'nın kan. ateş ve acılarla yoğ-
rulmuş çılelı ve çetın gunlennden geçerek 24
Temmuz 1923 tanhınde Lozan'da bambaşka bır
devletın uluslararast onayını saglayan Ismet Pa-
sa. ılkç.1^ cesur ve ılencı bır halk eylşmujın onut
% d^>lomatik ttmsfkısıdır CumhuriŞtt''ın ilk
•aşbakanı ve Gazi Mustafa Kemal \tsturk'un de
"Miayırlı hafcfî'dır
Büyuk dev let adamlannda temel ongöru, 'ya-
salar koyan ve degiştiren ana motifin toplum ol-
duğu' duşuncesınebağlıbulunmalıdır tnonu, bu
afırlıkJı dennlığı ulke duzevınde kavrayıp dıle
getınr "*Bizimpoütikamızınesasögeteri,toplum-
sal tarihimizin scyri. sıkıntılanvla gerekleri göz
önüne ahnmadan anlaşılamaz. Bizim sorun ve ço-
züm olarak gorduklerimiz. valnız okuyup veya
duşunulerek bulup çıkanlmadı. Ülke, kendi so-
runlannı bize otuz >ilhk didinme yollannda her
gün başımıza vura vııra ortava ko\du."
Dev let adamlığı, hıçbır zaman gerçeklerle ka> -
naşması olanaksız bulunan bır yapıya eğılım gös-
termez De\ let çarkımn başlannda yer almak on-
lar ıçın gostenş, çıkarcılık. dış ulkelere halkm
parasını kaçırmak, sahtecılık duygusal vedmsel
anlamdaoy avcılığı yapmak demek degıldır Bu-
yuk devlet adamlan, Ataturk ve tnonu gıbı, ulke
ve halklanna hızmet ıçın kendılennı >ürekten
adayan ozgorev (mısyon) sahıplen demektır
Lozan'da onurlu ve kalıcı bır banşa ımza atan
Turkıye'nın kumculan, sıyasal ve ekonomık ba-
ğımsızlığı bırbırleny le eşıt değerde saymışlardır
Ismet Inonu 1 Mart I928'de 'V üksek Ekonomi
Meclisi'nı şu sözlerleaçar "Ekonomide>leti.dev-
let de ekonomivi tamamlar. Cumhurivet'in ilke-
si. ileri amacımı/ı oluşturan ekonomi devletı ide-
alini suratle gerçekleştirmek için çareler ve araç-
lar aravıp bulmaktır." Bu sozlerde, dev letın yenı
toplumsal ışlev ler v uklenerek ekonomı> e bır bu-
tun bıçımınde ka>naşması demek olan 'devletçi-
lik'vaklaşımının anaoğesı >eralıvordu Bıreycı
(lıberal) ekonomi sıyasetıne karşı gelıştınlen dev-
letçı mudahalenın aynı zamanda. halkçılık ılke-
sını de ya>ama geçırdığı bır gerçektı
Bınncı Dunya ve Kurtuluş savaşlannda yan-
mış. yıkılmış bır ulke gorunumunden. kendı oz-
guvenınesahıp ıçvedışçıkarodaklarınınhesap-
Uuınıbozmuşsaygın bu" dev let konumuna gelen
^ûrkıye, Atatörk'un deyımıyje 'Buvük işlerin
«ndamjMsmet Inonu'nun bınncı derecede sörum-
luluk taşıdığı hukumeter elı>le sorunları aşabıl-
mıştır 'Sosjaldevlet' ılkesının saglam esaslannı
kuran ve 'tam bağımsıziık' amacının turlü gerek-
lennı uygulayan lnonu'nün devlet yonetme an-
layışıyla şımdıienn, toplumsal kaygılardan uzak,
ıç ve dış sermayey e ulkenın v arlığını tum kaynak-
lanyla ve yok pahasına teslım etmek ısteyen eğı-
lımlenn egemen bulunduğu bır yaklaşımı. tıtız-
lıkle değerlendırmek gerekmektedır
Devnmlenn aydınlattığı Atatürk donemının
Başbakanı tnonu'nun, buyük devlet adamlığın-
dan yansıyan hızmetlennı alt alta sıraladığımız-
da ortaya halk yararına vonelık bır başan tablo-
su çıkmaktadır Gerçekten de Osmanlfdan kalan
hadsız-hesapsız borçlan odemek. Lozan'da res-
menkaldınlmışkapıtülasyonlannkalıntılannıat-
mak, banşçı ve etkın a>nı zamanda da eşıt ağır-
lıkJı bır uluslararası sıyasetı ızlemek somurgen
sermayeye halkın çıkarlannı çığnermemek. gen-
cı v e şoven eğılımlen eylemsız duruma getırmek.
Halkev len 'nı açarak ulkenın dort bır > anına dev -
let desteğı venp bılım, kültur sosvalleşme çaba-
sına gınşmek. 'Köv Enstitüleri' voluvla çağdaş.
somut ve duzenlı bır eğıtımı ba^latarak genişlet-
mek kamu ıktısadı teşekkullennı bırbın ardı sı-
ra hızmete sokarak cumhunyete ekonomık \e
saygın bır kışılık kazandırmak. dıktatorce vetkı-
lerle bezenmışken çok partılı sıyasal rejıme utuk
açmak ve sonunda da 14 Mayıs 1950 tanhınde
seçımı vıtırdıkten sonra 'Benim en büviik venil-
gim, en buyuk zaferimdir' dıvebılmek, grev lı \e
topluışsozleşmelı sendıkacılığınışyaşamınage-
çışını sağlatmak. çağın gereklenne uygun 'laik,
demokrarik. sosyal hukuk devletinin'temellerıne
buyuk katkılarda bulunmak asken darbelere ve
sıyasal ıdamlarakarsıttavıralmak. polıtık termı-
nolojıye 'ortanın solu" boyutuyla ılencı bır zemın
getırmek "ozü ve sozü bir olan siyaset adamf gö-
runtusunu sergılemekle ulkesınden ve halkından
sorumlu bır buvuk dev let adamı sıfatıy la damga-
sını Turkıye Cumhunyetı tanhıne vunnuş bır kı-
şılıktır
GunüıpuyTurlayesuyozlaşmalann, ret ve in-
kârlanni>ılınçli fırtınasınatutulmuşgıbıdır 'Hu-
rafevesafsatalarla" halkı kandınmak, cumhunye-
tın getırdıklennı sarsmak, karalamak ve bozmak
çabalan gorulmektedır Aymazlık ve sapkınlık-
lardan yararlanarak, soz, yazı ve eylemlı saldın-
larla Turkıve Cumhunyetı "nın kuruluş ve yaşam
surecındekı tum ılkeler kıyasıya hedef alınmak-
tadır Ama "Bir ülkede nanıuslu kişiler en az na-
mussuzlar kadar cesur olmadıkça o ulke için kur-
tuluşvoktur" yargısını dıle getıren tnonu'nun bu
sozunun gereklen geçmışte olduğu gıbı gunu-
müzde ve gelecekte de elbette yenne getınlecek-
tır
Turkıye Cumhunyetı, bu>uk dev let adamı tno-
nu'nun ışaretındekı yoğun anlamı bılerek değer-
lendıren aenış halk kıtlesını bağnnda taşımakta-
dır
Bundan vırmı ıkı vıl once, 25 Aralık 1973 ta-
nhınde aramızdan aynlan tnonu'yu. tum omru-
nu engın bır sevgıyle bağlanarak hızmet verdığı
halkı ve ulkesı bugun, sevgı, saygı ve şukranlaan-
maktadır
PENCERE
TARTIŞMA
Bu Gidiş Nereye?
K
orkunç cınayetı
gazetede
okuduğumdan bu
yana duyduğum
urküntu ve
tıksmtıyı
üzenmden atamıyorum
Kendısının dındar olduğunu sanan
bır meczup, kızkardeşını,
çocuklannın onunde kılı
kıpırdamadan kesebılıyor ve
boylece sevap ışledığıne ınanıyor
Bu kışının kafaca sağlıklı olmadığı
kesın, ama onun böyle bır şeye
ınanmasını sağlayanlar kımler
Hanı Islamıyette cana kıvmak
yoktu, hanı Allah'ın verdığı canı
ancak Allah alırdı9
Bır suredır dını zıvanadan çıkanp
bırtakım safsatalarla cahıl
ınsanlann kafalannı dolduran,
çıkarlan uğruna y apma> acaklan
kotulük olmayan, ınsanlan
bırbırlennı oldurmeye vonlendıren
asıl hınzırlara ne demeh
Yazık, gerçekten çok yazık
Boyle vahşıce bırolaya tanık olan
o masum yavrulann ruhsal
açıdan sağlıklı bırer ınsan
olarak yetışeceklennı
soyleyebılmek çok zor
Bu noktaya nasıl gelındığını
sanınm bılmeyen yok Ama
polıtıkanın gıderek kırlendığı
ortamda bırbırlennı, kendı
çıkarlannı halkın
çıkarlan ustunde tutmakla
suçlayan polıtıkacılann. ne yazık
kı kendı çıkarlan ya da partılennın
çıkan uğnına hâlâ gerçeklen
gormeyıp ya da gormezden gelıp
tankatçılan paylaşmada
yanşmalan gerçekten urkutücu ve
ınanılmaz Oylannı almayı
umduklan gençlerde gelecek ıçın
hıçbır umut bırakmadıklannı, son
gunlerde gençlerle yapılan
roportajlar tum çıplaklığı ıle
sergılıyor
Dıleğımız. ulusu duşunmeseler
bıle hıç değılse kendı çıkarlan
açısındân bır an önce akıllannı
başlanna toplayıp takınacaklan
tutumla gençlıkte yenıden umut
ışığı yakabılmelendır
Yoksa ulusla bırlıkte
kendılennı de uçurumun dıbıne
>TJV arlayacaklannı
bılmelıdırler
Nezahat Baydur
Noel Bahanın Ağacı...
"Noel Baba" dıye anılan Aziz Nikolaos, bizim
hemşerımız, Anadolu da doğmuş.
"Doğmuş" dıyorum çunku dınlertanhı masallaşm
"muş, mış, mış"e donuşur Azız Nikolaos un yaşadı-
ğını kanıtlayan belge yok, soylence var
Nikolaos olunce Demre'ye gommuşler, sonra ce-
sedını Italya'ya goturmuşler
Azız Nikolaos, ılk kez Almanya da Noel Baba ya
donuşmuş Noel Baba uzun beyaz sakallı, kurk tak-
kelı, kenarian beyazla ışlenmış genış kırmızı cuppelı
bır kışıdır, ya Nasrettin Hoca gıbı bır eşeğe bıner ya
da rengeyıklen koşulu bır kızağa yaya ıse sırtında ıçı
dolu bır heybeyle dolaşır, evlere bacadan gırer arma-
ğanlannı çocuklann ayakkabılannın ıçıne koyar, bu ışı
Isa'nın sozde doğum gunu olan 25 aralık gecesı ya-
par
Pekı, Hazretı Isa 25 aralıkta mı doğdu"?
Yaşadığı bıle kuşkulu1
•
Hırıstıyanlığın ılk çağlannda ortaya çıkan Azız Ni-
kolaos, Noel Baba'ya donuşunce, yanına bır de ağaç
dıkmek gerekmış1
Dınler, mezhepler ust uste, ıç ıçe,
katman katman değıl mı' Olumsuz yaşamın kutsal
sımgesı olarak yaprak dokmeyen ağaçlara tapmak
çok eskı topluluklarda yaygındı Eskı Mısırlılar, Yahu-
dıler Çınlılerde gorulen bu tore, Avrupa'da da ızlenı-
yor, sonra Hınstıyanlıkla bağdaşıyor, Almanya'da No-
el Ağacı 16'ncı yuzyılda ılk kez goruluyor
Ingıltere Kralıçesı Vıctoria, Alman Prens Albert ıle
evlenınce Noel ağacı adaya geçıyor sonra 19'uncu
yuzyılda butun Avrupa'ya yayılıyor
Oysa 25 aralık yalnız Hazretı isa'nın değıl Iran tan-
nlarından Mitra'nm da doğum gunu
Hınstıyanlık oncesı ve sonrası, Avrupa'da surege-
len torenın ıkı sımgesı var.
Ateş ve ışık'..
•
Pekı Turkıye'ye Noel ağacı ne zaman geldı, Noel
Baba Istanbul evlennın bacalanndan ne zamandan
ben gırmeye ve çocuklan sevındırmeye başladı9
Etnık kavgalar Allahın belası emperyalızmın ko-
ruklemesıyle Anadolu yu kana boyayıp mezbahaya
çevırmeden once, bu ulkede Hınstıyan nufusu hatın
sayılır oranda yaygındı Buyuk bır olasılıkla NoelAğa-
cı, Istanbul'a 19'uncu yuzyılda geldı 195O'lı yıllarda
Beyoğlu ndakı vıtnnlerın çoğu ışıklandınlmış Noel
ağaçlarıyla süslenırdı, o donemde şehrın yarısına ya-
kını Hırıstıyanlığın çeşıtlı mezheplerıne baglı ınsanlar-
dan oluşuyordu
6-7 Eylul olaylarından sonra dışarıya goç başladı,
artık kılıseler muşterı bulmakta guçluk çekıyorlar,
Anadolu'dakı çoğu kılıse de kapısına kılıdı vurdu
•
Ama o ne
9
Noel bayramı, kentın zengın kesımlerındekı buyuk
mağazaları, eğlence yerlerını, supermarketlerı tut-
muş, gelışen teknolojıyle elektnklı Noel ağaçlan ya-
pılıyor, hanı utanmasak 25 aralığı Hırıstıyanların yen-
ne bız kutlayacağız
Nıçın"?
Çunku Noel de eğlence var, alışvenş var, neşe var,
keyıf var, kalıkaha var, yılbaşına dek
Noel Baba ıle Noel ağacı Avrupalının Hazretı
isa'dan once başlayıp Hırıstıyanlığı benımsedıkten
sonra yaşam kaynağından turettığı bır tore
Bırde Iran'a, Suudı Arabıstan'a, Kuveyt e, Yemen e
goz atınca ne goruyoruz
"Kederlı toplum
1
"
Kadınlar kapkara ve ortulu, erkekler çatık kaş abus
surat ve ofkelı
Pekı, Turkıye'de bır yandan şenatçılık yükselırken,
bır yandan hayata ve eğlenceye donukluğun anlamı
ne?.
TEŞEKKUR
Hastalığıma tanı koyan
Op. Dr. ALKAR TAŞAN,
Doç. Dr. BARIŞ DERVENT
amelıvatımı vapan
Op. Dr. MUSTAFA YUNT'a
gosterdıkleri ınsanlıktan oturû teşekkur edenm.
HALİT DERİINGÖR
ÇİNE ASLtYE HUKLK MAHKEMESİ'NDEN
Esas So 1995 12'
1
Karar No \99} 363
Hâkım Mehmet Guner 28183
Kâtıp Rahmı Sancar
Davacı Fevzı Ağırbaş Çıne Hamıtabat \fh
Davalı Hûsevın \ardım Şevketıve Mah 1 Cad No ^8
Çıne
Dava Ortaklıktan vıkarılma
Dava tanhı 29 6 1 W
Karar tarıhı 14 11 1995
KARAR
1- Davanın kabulune
2-Davalı Hûseyın \ ardını ınGıda PazarlamaSanavı veTı-
caret Lımıted Şırketı nın ortaMıgmdan çıkanlmasına,
llışkın mahkememız karan davahnın adresi >aptanamadı-
gından teblığ yapılamamijtır
Karann yayımlanJığı tanhtcn 15 gun sonra kesınleşmış sa-
yılacağı davalıyla ılanen teblığ olunur
Basın 614^2
Cnoer" Ç i k o l a t a c ı n ı z "
MUTASLİYEHLKUK
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1994 425
Davacı Mustata \ aşbak
tarafından davalı Hurü
> aşbak aleyhıne açılan bo-
şanma davasının mahke-
memızde vapılan vargıla-
ması sırasında venlen ara
karan uyarınca, Davacı
Mustafa V aşbak tarafından
davalı Hüru \aşbak alev-
hıne boşanma davası açıl-
mış olup duruşmanın dev a-
mı sırasında davahnın teb-
lıgata >arar açık adresının
zabıta kanalı ıle de yapılan
aras.tırmaya rağmen tespıt
edılememış olup bu neden-
le dava dılekçesının ve du-
ruşma gunünün ılanen teb-
lığıne karar verılmış oldu-
ğundan davalı Huru Yaş-
bak'ın mahkememızde du-
ruşma gunu olan 4 2 1996
tanhı saat 09 OO'da mah-
kememız duruşma salo-
nunda hazır bulunması ve-
va kendını bır vekıl ıle tem-
sıl ettırmesı, aksı takdırde
duruşmanın vokluğunda
>apılacağı ve karar venle-
ceğı hususu ılanen teblığ
olunur
Basın 36840 Romanlannız ve ansıklopedileriniz yerinızden alınır. Tel.: 554 08 04