05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 ARALIK 1995 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA 13 ANKARA ku lis i IŞIKKANSU Seçimler bitti S eçimler yapıldı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte sonuçlar da, aşağı yukan belli bir görüntü ortaya çıkarıyor. ODTÜ'den Doç. Dr. Korel Göymen'e seçimlere bir gün kala sormuştuk, "Seçimlerden sonra Türkiye'de nasıl bir siyasal tablo çıkar?" diye. Göymen, seçime giren partileri ikiye ayırdı: Türkiye'de rejimin temel kurallannı benimseyen partiler, bu temel kurallan benimsemediği belli olan partiler. Göymen'in, bugüne ilişkin degerlendirmesi de şöyleydi: "Türkiye, son 4 yıldır siyaseten birbirine ters partilerin oluşturduğu koalisyon dönemi yaşadı. Koalisyonlarla ilgili halkın tedirginliği kısmen aşıldı. Bu seçimin sonuçian uyannca, ikili, hatta üçlü bir koalisyon kurmak gerekebilir. Oyunu kuralianna göre kabul eden herhangi 2-3 partinin hükümet olma çabasından temelde endişe edilmemeli. Demokrasinin kurallan içinde, Türkiye bir rejim bunalımtna girmeden, bu yeni durumun üstesinden gelebilir. Eğer, rejimin kurallannı kabul etmeyen RP'nin de bir koalisyon ortağı oiması zorunluluğu ortaya çıktığı takdirde, bundan endişe edilmemeli. Rejim, Refah Partisi'ni de ehlileştirebilir." Sabah ola, hayır ola. Toprak çekti Tansu Çilter, seçimden önceki son basın toplantısını, Istanbul'da "Holiday Inn Oteli"nde düzenledi. Holiday Inn, Çiller ailesinin ABD'nin Salem kentinde sahibi olduğu otetin Türkiye'deki halkasıydı. Hani şu, Çiller'in, sahibi olduğu Marsan Marmara Holding Türkiye'de 7 yılda, bugünkü döviz kuru üzerınden toplam 540 dolar kurumlar vergisi öderken; sadece binası için Amerikan Hükûmeti'ne 2 yılda yaklaşık 95 bin dolar emlak vergisi ödediğı otel! Televizyon tartışmalannda sol elini kutsal krtaba basar gibı aşağıda tutup, sağ elini kaldırarak, Amerikan andı içme hareketini bir içgüdüyle gerçekleştiren Çiller, son basın toplantıs/nda Türkiye'yi 2000'li yıllara taşımak istedığinı söylüyordu ya, Holiday Inn'de memleket havası basmadan edemedi. Müfettiş aranıyor Emlak Bankası Teftiş Kurulu Yönetmeliği değiştirildi. Buna göre, özelleştirilen, faaliyeti durdurulan, kapatılan veya tasfıye edilen kamu bankalarında çalışan müfettiş ve müfettiş yardımcılarına Emlakbank Teftiş Kurulu'nda görev alma olanağı tanındı. Kemal Horzum ile ilgili savlarda Emlakbank yöneticilerı de yargılandı. Ardından, bankanın eski genel müdürü Engin Civan'ın çevirdiği dolaplar gündeme geldi. Emlakbank, yoğurdu üfleyerek yiyip, işi sıkı tutuyor olmalı. Bankanın, müfettiş cenneti haline gelmesinin bir başka gerekçesi olabilir mi? Yakılacak adamın selamı T utmaya çalıştığınız gülmeler, kahkahaiaria patlayıp su yüzüne çıkınca. utanma da giriyor yürürlüğe. Bir sigara yakmak geliyor insanın içinden. Şöyle derin derin içine çekmek dumanı. Yurdunu sevmek geliyor. Yunus Emre'den Nasreddin Hoca'ya, Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda cepheden cepheye dolaşan Kestel Onbaşı'ya değin bilge insanlann tarlası Anadolu'yu sevmek. Kimisi öyle yapıyor zaten. "Azizname '95"in galasının yapıldığı Şinasi Sahnesi'nin arka sıralannda . yakılan birkaç sjgararun , „ , dumanı, hıncahınç do)u salonda herkese yetiyor. Neredeyse 30 yaşına değin giyemediğı devetüyü paltonun hayalini kuran memur ile darbeler arasında gidip gelen ülkenin hüzün verici öyküsüne atılan kahkahan/n altında iki imza var: Türkiye ve Aziz Nesin. Yazdıklarıyla hüzünlendirmek istediği insanlan güldürdüğüne hayıflanan adam, yine oyunbozanlık yapıyor. Tam da Anadolu aydınlanmasının "abartılmış bir çağdışı masal" olduğunu ayda birkaç bin dolar karşılığında yazanlar cirit atarken. Yakılacak adam, kibriti yine kendisi çakıyor! Yaklaşık 3 saat süren 2 perdelik oyun, Turgay Erdener tarafından bestelenen "Yazıt" adlı şiirin "Bir Adam Vardı" dizesiyle başlayınca hüzünlenen yüzler, birazdan kahkahalan, ardından uzak düşünceleri konuk ediyor. Işte oyunda hepsi birer "yakılacak adam'' oluveren Ankara Devlet Tiyatrosu oyunculan ile yönetmen Yücel Erten'in "Azizname '95" için düşündüklerinden satırbaşlan: YüceJ Erten: Berlin'deki oyunumuzun iki dildeki tanıtma broşüründe şu cümieleri kullanmıştım: Aziz Nesin; uluslararası mizah ustası. Uluslararası kültür elçisi. Uluslararası düşün savaşçısı. Yakılacak adam! Rüştü Asyalı:... Yalnız kaldı dünya sen gidince... Türkiye bu yalnızlıktan payını aldı mı? Selam sana "Aziz" usta. Saygı sana, ille de yaşamına! Hatice Astan: Sevgili Aziz Nesin; siz her devirde adamdınız. Her devrin adamı değil. Hüseyin Avni Danyal: Son yıllarda Aziz Nesin adı, Türkiye'de başkaldınyla özdeşleşmişti. Bazıları için kahraman, bazıları için aynlıkçı, oyunbozan. Benim için o sadece sanatçı Aziz Nesin'di. Başkaldınsının gerekliliği sanatçı olmasından doğuyordu. Berin Ötenel: Düştüm, ayağım kınldı. Peki Azizname ne olacak?.. Provalara yeniden başladım. Koltuk değnekleri ve alçılı bacakla zoroluyorama ne yapalım? Yeniden Aziz Nesin ve tiyatro soluyorum ya; bu bana yeter. Ihsan Sanrvar Onu kavramaya, anlamaya çalışmak; eğer bir topluma ait olma bilincine, sorumluluğa sahipse, her insanın kaçamayacağı bir görevdir. Ahmet Mümtaz Taylan: Şişştt! Aziz beyı gördünüz mü? Hiç konuşmuşluğunuz var mı? Sır değil, Aziz Nesin burada ve aramızdaydı... Hiç durmamacasına anlatıyor, yazıyordu. Vazgeçmiyor, teslim olmuyor, direniyordu. 20 aralık çarşamba akşamı, genel müdürü, yönetmeni, oyunculan ve diğer çalışanlanyla bir başyapıt sergileyen Devlet Tıyatrosu'nun. arka sıralarda sigara yaktırdıklan arasında hiç ağa olmaması rastlantı mıydı? Yoksa Ikinci Cumhunyet Kumpanyası'nın sirk çadınnda Yeni Dünya Düzeni temsili mi vardı? llgilenen olursa Galatasaray Lısesi'nin bir "etüd ağabeyliği" kurumu vaımış, geçmişten bugüne. Ders saatleri dışındaki "etüd", yani çalışma saatlerınde yatlı küçüklerin başında bu "agabey"ler, şimdilerde de okuia kız öğrenci alındığı için "abla"lar da bulunuyormuş. Ağabey ve ablalann görevi, yalnızca küçüklerin derslerini çalışmalannı gözetmek, haylazlık etmelenni önlemek değil. Gerçekten dışandan gelecek tehlikelere, olumsuz etkilere karşı koruyup kolluyoriar da. Ancak, son dönemde bu kurumun statüsünde ufak çaplı bir değişıklik yapılmış. Bugüne değin hep son sınrftaki Galatasaraylı ağabeyler ve ablalar seçilirken, bu kez mezun olmuş, birazı Galatasaray Universitesi öğrencisi, ama çoğunlukla üniversiteyi kazanamamışlar bu görevi üstlenmeye başlamış. Ceylan Tartanoğlu. orta üçte. 14 yaşında. Adapazan'nda oturuyor. Hafta sonu ızinlerinden, bir servis aracı, bu kentteki tüm Galatasaraylılan toplayıp. Istanbul'a, okula götürüyor. Ceylan, servis aracındakilerin en büyüğü olduğu için, diğerleri soruyortar, "Sana da abla diyelim mi?" Ceylan, "Hiç önemli değil, benim için değişmez" diyor. Bir başka gün de. okulda arkadaşlanyla konuşurken Ceylan'ın ağzından, ağabeylerin, ablalann yine okulun son sınrfındakilerden seçilmesi gerektiğini kaçınveriyor. Sen misin böyle diyen. Ceylan, bir gece saat 21.30'da yatakhaneden iki "etüd ablası" tarafından alınıp, başka "etüd ağabeylerTnin bulunduğu boş bir salona götürülüp, dövülür. Dövülen Ceylan'ın suçu, küçüklere "Bana nasıl isterseniz, öyle seslenin"demesı ve öğrenci olmayanların ağabeylik, ablalık yapmasına karşı çıkmasıdır. Ceylan, son günlerde uykusundan çığlıklar atarak, sıçrayarak, ağlayarak, korkular içinde uyanıyormuş! Daha once olayın üzerinde durmadıklarını öğrendiğimiz Galatasaray Lisesı yetkilileri, belki şimdi ilgilenirler... YOK YOK Öğretim Elemanlan Sendikası'nın aralık bülteninde, bıze, daha çok eski YÖK Başkanı Ihsan Doğramacı'yı çağnştıran "Kerküklü Ihsani" imzalı bir taşlama yayımlanmış. Başlığı "Yökleme" olan taşlamayı birlikte okuyalım: Sabahtan uğradım üniversrteye/üedim özerk misin/dedi ki yök yök/Rektörier teve'de seyrana çıkmış/Dedim bayram mıdır/dedi ki yök yök. Dedim öğrenci ne/dedi ki hiçtir/Dedim asistan ne/dedi ki açtır/Dedim döşüncen ne/dedi ki suçtur/Dedim söyler misin/söyledi yök yök. Dedim bölüm başı/dedi ki vah vah/Dedim dekan kimdir/dedi ki kah kah/Dedim peki rektör/ dedi ki Allah/Dedim kim yarattı/dedi ki yök yök. Dedim üniversite ne/dedi çiftliktir/Dedim düzelmez mi/dedi saflıktır/Dedim ödüllenen/dedi kofluktur/Dedim bilimsellik/dedi ki yök yök. Dedim Kerkük nendir/dedi ilimdir/dedim çevirdiğin/dedi filimdir/Dedım katledilen/dedi bilimdir/dedım fail var mı/dedi ki yök yök. Gazeteferde bir süre önce çıkmıştı. Sözde, Amerika'da 1940'lann sonunda Amerikaya bir uzay aracı düşmüş, onun parçalan bulunmuş, bir de ele geçirilen uzaylı yaratığa otopsi yapılmış.TÜBlTAK'ın "Bilim ve Teknik" dengisinin aralık ayı sayısında Kurrter Kurrt, bütün bu savları çürüten belgeleri açıklamış. Hem de duru bir Türkçe ile ve bilimsel terimlere gomülmeden. Bilim ve Teknik, son bir yıldır atılım içinde. Çok daha rahat okunuyor. yani, ilk omurgasızlar sayılan "AmmonrHen okurken paleontolog, nötnno parcacıklarını okurken fizikçi oimanız gerekmtyor. Bilim ve Teknik Dergisı'nin başanlı Genel Yayın Bilim ve Teknik yönefmeni Zafer Karaca'ya, bu işin gizini sorduk. Karaca. şunlart anlattı: "Bilim ve Teknik, 28 yıldır TÜBİTAK tarafından kesintisiz yayımlanıyor. 1994 Ocak ayından bu yana, yeni bir yayın polrtikası izledik. Biçim ve tasanmı değiştirdik. Derginin boyutu büyüdü, kapağı farklılaştı. Içerik değişikliğimizde aldığımız temel ilke de, bilimin geniş krtlelere yayilması oldu. Konularm hazırlanma aşamasında, yine bilimsel danışmanlann yol göstericiliğinde yürüyoruz. Her konuyu olabilecek en açık şekliyle ve bilimsel özünü saptırmadan popüleştirmeye çalışıyoruz. Çünkü, bilim, herkes için ve yaşamın her alanında. Dolayısıyla, insanlann bilimsel konularda ne kadar çok ilgi alanı yaratabilirsek, toplum içindeki birtakım ilişkilerin daha sağlıklı olabileceğine inanıyoruz. Toplumlardaki birtakım yanhş yönermelerin temelinde, bilimden uzaklaşmışlığın olduğuna inanıyoruz. Bu alanda aslında eşgüdümlü bir çalışma ortamı mutlaka gerekiyor. Dergimizi de, 'bilimın sesi' olarak tanımlıyoruz." Gelecek bilimde. KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK H.1RBÎ SEMÎH POROY GADDAR DAYUT NIRİKLRTCEBE 8EHOE arrrr/n f'U. BULUT BEBEK BU IStM 'JSMUNIOA VAR .'... 7/ » •-/S antika çans^a \ MIRMIRLAR VĞUR DURAK BAyATıisiı Ml, TA2ESİNİ Mi TARİHTE BUGITV w \mz ARIKAN 25 Ârolık İNÖNÜ'NÛN OLÛMÜ.. /9?3'7E BueÜN, MUSTAFA İSUET İHÖNÜ, 8a YA- $IUM AHKARA'PA ÖUHJ. KUKTULUŞSAVAŞf Nlhl, "MILLSTİN MAKÛSÇrtKS') mÜHİNİ Y£HENn ASKSKİ D£HAS/lO24M ANTUI$MASMtH USA DİPtOMArr VE CUMHUKİYEr TARİHİMİZİN D£. lAOtcMS/ye INAMMIŞ sürüıc O^LSTAPAM/ İNÖNÜ, ON YIL ÖNCSABAUKDAN AYgfLMfŞp. •ffAMLtlOA 8İGKAIPXXİ2Î6EÇİGK<İ$I $Ü- eSJOJ TEMVİyE AUMM/ÇT1. ANCAK, GİTritop KÖTİJL£$EN SA6L1ĞI CpKTCHLAe/N Tt/M U6- RAŞLAeiNA KAPÇlN OÜZ£lA4EUİŞ,gUGÖN 16'n 1O GEÇ£ MÇAM4 *£ZW ErMİŞTI. BİRKAÇGÛV $C*lRA,ANrncABİR'P£ HAZlRLANAN YEZB, KADE& ARKADAÇI A7XTİIRK'ÜN ÇOK YAK1- N/UA GÖMÜL£C£KTİ.. TOSVA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN (İŞ MAHKEMESt SIFATIYLA) 1993/196E. 1995/203 K. Davacı SSK Genel Müdürlüğü adına vekili Av. Özgür Nazenın tarafından davalılar lnkal Yapı San AŞ. ve lsmaıl K.adır ve Vedat Ömeroğlu alevhierine açılan rücuan tazmınat davasının yapılan yargılaması sonunda: 1- Uavacı Kurum SSK'nin davasınm kabulüyle, talep gıbi ve davalı gerçek şahıslann kusurlan oranında. davalı şirketten ise. bu ^ahıslaria birlikte müştereken ve müteselsilen 260.000.000 TLnin onay tarihinden itıbaren hesaplanacak %30 yasal faiziyle birlikte alınıp davacı kuru- ma verilmesine, 2- Davacı kunım tarafindan yapılan 2.355.000 TL yargılama giden ile a>nca 7.200.000 TL nisbi ücreti vekâletin davalılardan tahsıline (müş- tereken ve müteselsilen) karar verilmiş olup; Iş bu hüküm özeti adreslen belli olmayan davalılar Ismail Kadir ve Vedat Ömeroğlu'nım, karann yayını tanhinden itibaren on gün içersinde temyız etmedikJeri takdirde karann kesinleşeceği; Yine bu karann davacı kurum vekılı tarafından bılinmeyen devreler için bilirkışi tarafindan uygulanan %10 artışın çok az olduğu ve çz. ala- cağm tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi gerektiğı gerekçesiyle bozulması dileğıyle temyız edılmi^ ol- nıası nedeniyle de, temyiz dilekçesi örne|inin de yine davalılara (yukanda adlan yazılı) ilanen tebîığ olunur. 7.11 1995 Basın: 53233
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle